29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 1997 PAZAR PAZAR KONUGU Istanbul Rum Patriği, Dünya Ermenileri Patriği'ni ziyaret ediyor. Tarihi gezinin amacı: Hıristiyan kiliselerini birleştirmek 'Din adına savaşdine zarar verir'çtj- J"\TT TOÎstanbul Rum Patriği Bartholomeos. yann Ermenistarfa gidiyor. i J C / i V L / y Dünya Ermenileri Patriği Birinci Karekin'e iadei ziyaret yapacak. Bu gezinin tarihi amamı da büyük. Çünkü ilk kez bir îstanbul Rum Patriği Ermenistan'a gidiyor. Patrik Bartholomeos'u makammda ziyaret ederek kendisine Ermenistan ziyaretinde esas olarak neleri amaçladığını sorduk. Aldığımız yanıt çok ilginçti: "Parçalanmış olan Hıristiyan kiliselerini birleştirmeyi amaçlıyoruz." Patrik Bartholomeos, bize, Estonya Kilisesi'nin Patrikhane'ye bağlanmasıyla Rus Patriği Aleksis'in kızgınlık şimşeklerine hedef olduklannı da anlattı. Daha sonra dünyada köktendinci akımlann dinin kendisine zarar verdiğini belirten Patrik Bartholomeos, eylül ayında Karadeniz'i kirlilikten anndırmak amacıyla düzenleyecekleri sempozyuma Diyanet Işleri Başkanı'nın da katılacağını ve bu katılımı Dışişleri Bakanlığı'nın engellemeyeceğini umduğunu söyledi. "AB'ye girmek isteyen Türkiye, Heybeliada Ruhban Okulu'nu yeniden öğrenime açmalıdır" diyen Patrik Bartholomeos Rum okullannda eğitimin düzelmesiyle Türkiye'den Rum göçünün de durdurulabileceği mesajını verdi. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Ermeni Başpatriği Birinci Karekin 'e ia- dei ziyarette bulunmak üzereyarın Ermenistan 'a gidiyorsunuz. Bu ziyaretten beklentileriniz neler- dir? - Bu. dini liderler arasında gerçekleşen resmi zi- yaretlennbirtanesidir. Bizimleaviııkilisedenolma- yan öbür Hıristiyanlargibi, Ermeni Hıristiyanlany- la da diyalog içerisındeyiz. Bu resmi teolojik diya- loglanmızın amacı, ilk bin yılda olduğu gibi. müm- künse yeniden tek bir kilise oluşturmaktır. ^mmm \eden? -Çûnkü Hıristiyan kilisesinin paramparça olma- sı. bugün olduğu gibi pek çok ayn Hıristiyan kili- selerinin veya mezheplerinin bulunması Hıristiyan- lığın kurucusu Hazreti lsa'nın arzusu değildi. Haz- reti Isa tek bir kilise kurdu. Onun arzusu. bu kilise- nin birliğini korumaktı. Biz insanlar bunu gerçek- leştiremedik ve bölünmelere sebep olduk. Biz şim- di. günün birinde, Allah istediği zaman. tekrar bir- leşip tek bir kilise haline gelmek için çaba harcıyo- ruz. nuz. Bunun gerçekleşeceğineinantyor musu- - Bu bir gün olacak. Çünkü kilisemizın kurucu- sunun arzusudur. duasıdır. Ama bunun ne zaman gerçekleşeceğıni biz insan olarak bilemeyiz. Göre- \ imiz bu yolda elimizden geleni yapmak. buna kat- kıda bulunmaktır. ^ • • ^ ^ Ermeni kilisesiyle ne zaman aynldmız? - Beşincı yüzyılda. l.S. 451 "de Kadıköy'de top- lanan 4. Ekürnenik Konsil'den sonra aynldık. Bu- nun nedeni de sadece teolojik değil. o zamanki si- yasi sorunlardı. Ermenilere göre Bizans onlara iyi davranmıyordu. Ne yazık ki o zamandan beri de aynyız. Tabii dostuz. Üstelik bu son yıllarda birbirimize çok da- ha yakmlaştık. Ama ne de olsa tam bir birliğe vara- madık. Bu ziyaretler. bu diyalog, bu birliği gerçek- leştirmek amacıyla yapılıyor. Aynı zamanda bu, dünya banşına da bir katkıdır. ^mmamt Istanbul Rum Patriği'nin tarihte ilk kez Ermenistan 'ı ziyaret edeceği doğru mu? - Evet. Bu bakımdan da önemi büyük. ^ " ^ " ^ " Peki, sizce bu ziyareti meşru kılacak dini ve siyasi ne gibi gelişmeler oldu? - Burada iki önemli noktanın altını çizmek isti- yorum. Birincisi, son 20-30 yılda geliştırmiş oldu- ğumuz teolojik diyalogdur. Eskidenbuyoktu. Ikin- cisi de geçen yıl Muhterem Patrik Karekin'in Pat- rikhanemıze yaptığı ziyaretın iade edilmesi gereği- dir. Madem ki beni davet etmek teveccühünü gös- terdiler, gitmemek için herhangi bir neden yoktur. Zaten Patrik Karekin'le yıllardır tanışıyoruz. Bu dostluk her iki tarafın iyiliği için sürdürülüyor. ^ H B ^ H Ermenistan 'a ziyaretiniz, basmın bir ke- simi tarafından sürekli işlenen 'Ortodoks kıskacı' evhamım gündeme getirebilir. Bu konuda ne dü- şünüyorsunuz? - Böyle bir iddiayı çok gülünç buluyorum. Böy- le bir görüşün hiçbir temeli, hiçbir ciddi tarafı yok- tur. Milletler, hükümetler, devletler nasıl kendi ara- lannda temas kuruyorlar ve işbirliği yapıyorlarsa di- ni liderler de bunu daha fazla gerçekleştırmelidir. Dediğinız gibi yazacak olan bazı gazeteler olabi- lir. ama gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Türkiye"nin çevresinde Ortodoks mezhebine mensup milletler ve devletler vardır. Ama bu sadece bir rastlantı ve coğrafi bir gerçektir. Bu demek değil ki bu ülkeler Türkiye'yi bir kıskaç içine almak istiyorlar ya da böyle bir niyetleri var. İslam Konferansı Örgütü'nü ele alalım. Onlann belli aralıklarla toplanması, fı- kir alışverişinde bulunması, Hıristiyanlara ya da Musevilere karşı bir kıskaç ya da komplo hazırla- dıklan anlamına gelmez. Zaten Ortodoks dünyasin- da. İslam Konferansı Örgütü gibi daimi bir örgüt yok. ^ ^ ^ ™ İddia edildiği gibi gerçekten bir dünya Ortodoks birliği var mı? - Olmasını arzu ederdim. Ama yoktur. Dünyada Estonya ile birlikte 16 otosefal ve otonom Ortodoks kilisesi var. Bu kılıselerarada sırada ortak sorunla- nnı görüşmek için toplanıyorlar. Böylece iç mese- lelenmizin görüşüyor, tartışıyoruz. Bazan anlaşı- yoruz. bazan anlaşamıyoruz. Bu doğrultuda bizim Patnkhanemızin özel bir ro- lü vardır. Ortodoks kılisesının çok eskiye dayanan kurallanna göre ona Ortodoks âleminde bır koordi- nasyon rolü ve görevi verilmiştir. Ortodoksluğun birliğini sağlamak Istanbul Patrikhanesi'nin göre- vidir. M H ^ M Patrikhane 'yepek de sıcak bakmadığmı bildiğimiz Moskova, Yunan kiliselerigibi kiliseler var... - Arada sırada onlar bızden, biz de onlardan şikâ- yetçi olabiliriz. Bu sürekli bir anlaşmazlık değildir. Her ailenin içinde olduğu gibi Ortodoks ailesinin, camiasının, içinde degünlüksorunlarçıkabilir. Çün- kü aynı şeyleri aynı biçimde tefsır etmiyoruz. İste- mememıze rağmen siyasi faktör de rol oynayabilir. Bunu da itiraf etmemiz lazım. m^m^ Örneğin? -Ömek vermek istemiyorum. Ama biraz önce Er- menilerden söz ederken Bizans zamanında 4. Ka- dıköy Konsili'nden sonra aynlmamızın sebebi sa- dece teolojik değildi, siyaset de rol oynamıştı dedim. 11. yüzyılda da Katolıklerle aramızda aynlma oldu PATRİK BARTHOLOMEOS I Dimitrios Arhondonis aciıvla 1940 'ta Gökçeada da doğdıı. Ortaöğrenimini Gökçeada ve tstanhııl 'da, yükseköğrenimini Heybeliada Ruhban Okuhı nda şeref listesinde tamamladı. Papahk "Dogu Araştırmalan Enstitüsü "nden doktora aldı. Ağustos 1961de Bartholomeos adını alarak küiseye girdi. Askerlik görevini yedeksubay olarak 1961-63 vılları arasında vaptı. 1969'da rahip oldu. 19 73 te Philadelphia (Alaşehir), 1990 ın Oeak ayında da Chalcedon (Kadıköy) hfetropoliti oldu. Patrik Dimitrios un ölümü iizehne 22 Ekim 1990 da Istanbul Başpiskoposıı ve Istanbul Rum Patriği görevlerine seçildi. 2 Kasıın 1990 da Patrikhane 'nin Aya Yorgi Kilisesi nde düzenlenen dini törenle Patriklik koltuğıma oturdu. Pek çok yabancı üniversiteden fahri doktorluk unvanı var. Tü'rkçe ve Rumcanın vanı sıra Latince, Fransızca, tngilizce, Italyanca ve Almanca bilivor. ni kesti. Kısa süre sonra iki tarafın heyetleri buluş- tu. Sonunda bir çözüm bulduk. Estonya"da Mosko- va'ya bağlı kalmak isteyen cetnaat kendi seçimini yapacak, bize bağlanmak isteyenler de Patrikhane bünyesine alınacaktı. Şimdi çoğunluk cemaat bize bağlıdır. Böylece anlaşmış olduk. Çevre koruması ve çevre sağlığtna çok önem veriyorsunuz. Bu amaçla sempozyumlar, konferanslar düzenliyorsunuz. İki yıl önce SL Je- an 'ın "Esin " flahiyya daApocalypse) kitabmıya- zışının 1900. yıldöniimü nedeniyle bütiin dinlerin temsilcilerinin çağnlı olduğu bir sempozyum dü- zenlediniz. Bu yıl da eylül sonunda, ölmekte olan Karadeniz V kurtarmak için benzer bir sempozyu- ma önayak oldunuz, Sempozyumun yapılacağı ge- mi Trabzon 'dan kalkacak ve Karadeniz 'e kıyısı olan bütiin ülkelerin limanlarına uğrayacak. Bize bu sempozyumun programtyla ilgili bilgi verir mi- siniz? Ayrıca Müslüman âleminden kimler katıla- cakl - Gemi daha sonra tstanbul'a uğrayacak ve son olarak da 1997 yılı için Avrupa kültür başkenti ilan ediien Selanik'te demirleyecek. Sempozyumun ne- ticelerini orada açıklayacağız. Patrikhanemiz ve şahsen ben çevre sorunlanyla çok yakından ilgile- niyoruz. Ben bu çahşmalara inanarak devam edi- yorum. Bu çevre kirliliği sadece kilisemizin mü- minlerini değil. bütün insanhğı ilgilendiren çok önemli birkonudur. Şimdiden önlem almazsak bir- kaç yıl sonra çok körü durumlarla karşı karşıya ka- labilıriz. Üstelik şimdiden geç kaldığımızı söyleye- bilirım. Patrikhanemiz bu ışte öncülük yapıyor. Bu- nu övünerek söyleyebılinm. Edinburg Dükü Prens Philip 1992"de Heybeliada'da düzenlediğimiz kü- çük bir çevre seminennde yaptığı açış konuşmasın- da. "Hıristiyan kiliseleri arasında çevre sorunlany- la şimdive kadar ilgilenen ilk ve tek kilise Istanbul Rum Patrikhanesi'dir'" dedi. Bu sözler, Prens Phi- lip'in Dünya Doğayı Koruma Vakfı Başkanı olma- sı nedeniyle çok önemliydi. Bu yılki sempozyum- da Karadeniz'in kirlıliğınin yanı sıra dini lider ola- rak çok önem verdiğim bir husus var. Sayın Cum- hurbaşkanımız ve Sayın Diyanet fşleri Başkanı'na gönderdiğim mektuplarda da bu noktaya değindim. Karadeniz çevresinde yaşayan Müslüman ve Hıns- tıvanlaı 'Mrbirineyaklaştırmayı amaçlıyoruz. Çün- kü sempoi,k umun yapılacağı gemi çeşitli limanlara uğrayacak. Bu devletlerin ileri gelenleri ve dini li- derleriyle temas kuracağız. Bu bakımdan bu sem- pozyumun ilaveten bir önemi var. Sayın Diyanet Iş- leri Başkanı'na bu sempozyumun şeref komitesine üye olmasını önerdim. Cevabi mektubunda ne ka- bul ne de reddettiğini bildiriyor. Sadece sempozyu- Bunda da siyasi faktörler rol oynamıştı. m^tmm İlk yüzyıllardaki Ekümenik Konsiller'ce yeriestirilmiş ve Osmanlı 'da da devam eden Ekü- menik Patriklik unvanımz var. Bu unvana bazı çev- reler karşı çıkıyor, hatta bunu kabul etmeme eğili- mindeler. Siz Ekümenik Patrikliğin ne demek ol- duğunu anlatır mısınız? - Bazılan da gerek Türkiye gerekse Patrikhane- miz için yararlı olacağına inanıyor. Bazı gazeteci- ler. yazarlar ve fikır insanlan bunu destekliyor. Bu tarihi ve sembolik bir unvandır. Bunu ne rah- metli seleflerim Athenagorasne Dimitriosne de ben icat ettik. Bu unvan yüzyıllardır devam ediyor. Bu unvanın kullanılmasında hiçbir siyasi amaç ya da içerik yoktur. Patrikhanemiz fiilen ekümeniktır. Avustralya'da 1 milyon. Amerika'da üç milyon bi- ze direkt olarak bağlı Ortodoks var. Aynca Batı Av - rupa'da. Girit'te. Oniki Adalar'da. Aynaroz'da. Ko- re'de. Yeni Zelanda'da direkt bize bağlı milyonlar- ca insan olması hasebiyle coğrafi bakımdan eküme- niklik var. Hükümetimiz de bunu gayet iyi bilir ve hiçbir zaman itirazda bulunmamıştır. Oralardaki başpiskoposlar ve metropolitleri bizim Patrikha- ne'nin Sen Sinod Meclisi'nin atadığını hükümeti- miz çok iyi bilir. Örneğin geçen yıl Amerika Baş- piskoposu'nu seçtik. Ekümenik Patriklik Ortodoks- luğun bir iç konusudur. Hükümetimiz Ortodokslu- ğun içişlerine kanşma eğiümi gösterirse bu laiklı- ğe aykındır. Ben dini lider olarak devlet işlerine. si- yasete kanşamam; kanşmamalıyım, kanşmıyorum da... Aynı şekilde devlet de dinlerin. kiliseienn, bu özel durumda da Ortodoksluğun içişlerine kanşma- malıdır. Çünkü bu unvanı. statümüzün bu içeriğini ilk yüzyıllarda toplanmış olan ekümenik konsiller- den alıyoruz. Bunu ben de haleflerim de değiştire- meyiz. Kimse değiştıremez. Ekümenik konsillerin kuralları bizim için kutsaldır. baglayıcıdır. Bu un- van ya da Patrikhane'ye bağlı olan Amerika, Avru- pa, Avustralya Ortodokslannın varlığı Türkiye'nin çıkarlanna hiçbir şekilde ters düşmez. Aksine, bu ülkelerde müminieri. manevi nüfuzu olan bir kuru- mun Türkiye'de bulunması Türkiye için son derece olumludur. • ^ • ^ Son olarak Estonya Kilisesi'nin Patrik- hane'ye bağlandığım biliyoruz, Bu ne gibiyankı- lar uyandırdı? -Ikınci Dünya Savaşf ndan önce Estonya Kilise- si buraya bağlıydı. Ama Stalin ve arkasındaki Rus Kilisesi bu bağlılığı ortadan kaldırdı. Stalin önce Baltık ülkelerini işgal etti. sonra Moskova Kilisesi. bize bağlı olan Estonya Kilisesi'nin bize danışma- dan elimizden aldı. kendisine bağladı. Elliyılbuböylegitti. Şimdi Estonyayinebağım- sız bir dev let olunca. Ruslardan çok çektiği için ki- lise hemen bize döndü ve "*Eskiden olduğu gibi tek- rar size bağlanmak istiyoruz" dedı. Bunu gerek Es- tonya hükümetı gerekse de kılisenin müminlen ıs- rarla istedi. Bu isteği reddedemezdık. Rus Kilisesi buna çok kızdı. Itiraz etti. Hatta kı- sa bir süre için Patrikhanemizle olan dini ilişkilen- ma Diyanet tşleri Başkanlığı'ndan yetkili bir şah- sın katılacağını söylüyor. • ^ • ^ ^ İki yü önceki sempozyuma da katılma- mıştı sanırınu.. - Katılmamıştı. O zaman da kendısine sempozyu- mun şeref komitesi üyeliğini önermiştim; açıkça reddetmişti. Sonradan duyduğuma göre Dışişleri Bakanlığı'na danışmış. olumsuz yanıt almış. Geçenlerdc Abdi İpekçi Ödül Töreni şırasında Dışişlen Bakanlığı Müsteşan Sayın OnurÖymen'le karşılastık. Bana. "Sempozyumla ilgili bakanlığı- mızdaçalışmalaryapıyoru/"dedi Yakın ilgisinete- şekkür ettikten sona. "Bu konuda sizden bir ricada bulunacağını. Diyanet tşleri Başkanı bu sempozyiım konusunda yine bakanlığmıza danışırsa lütfen ona yeşil ışıkyakın. engel olmayuı" dedım. Cev ap verme- di. •i^i"* Milyonlarca sayıda Rum Ortodoksunun ruhani lideri olarak dünyadagittikçe artan kökten- dinci akımlan nasıl karşılıyorsunuz? - Köktendinciler. dine karşı çok büyük bir suç iş- liyorlar. Çünkü dinin rolünü. önemini. içeriğini kö- tü yönde değiştinyorlar. İnsanlara da dinin rolü ve önemini olumsuz biçimde sunuyorlar. Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti laiktir. Böyle birülkede köktendincilerin yeri olmamalıdır. Türkiye nüfusunun yüzde 90'dan fazlası Müslüman. Ama bu, dinin köktendıncilerle çarpıtılmış tarafınm gösterilmesi gerektiği anlamına gelmez. Aksine. ül- kemizde olsun başka ülkelerde olsun. insanlara di- nin rolü ve önemini çok doğru bir biçimde anlatma- lıyız. Maalesef Ortodoks dinimizde de köktendin- cilik vardır, bazı çevrelerde. Biz din adamlannın bu yöndeki sorumluluğumuz çok büyüktür. Ya bu yön- de olumlu katkıda bulunacağız ya da bizim teşviki- mizle ya da ilgisizlığimizle müminlerimiz kökten- dinciliğe sapacaklar. Bu da dinimize karşı işlediği- miz büyük bır suç olacaktır. Köktendincilikten hiçbirzaman yararçıkmamış- tır. Geçenlerde "Tıme" dergisine verdiğim bir mü- lakatta. "Din adına verilen savaş dine karşı vapılmış savaştır. Din adına vapılan çatışmalar. savaşlardinin kendisine zarar verir" dedim. m^mm Madrid 'deyapılan \A TO zirvesi sırasm- da Türk ve Yunanyetkililerinin görüşmelen veiliş- kileri yumusatma konusunda ileri doğru adım at- malarını nasıl karşıladınız? - Bu olumlu gelişmeleri içtenlikle izliyor ve ka- lıcı bir sonuca bağlanmalaruıı arzu ediyoruz. Daha önce de defalarca söylediğim gibi, Türk ve Yunan milletleri komşu olarak. Ege'nin iki yakasında otu- ran iki millet olarak. isteseler de istemeseler de bir- likte yaşamak zorundadırlar. Biz coğrafyayı değiş- tiremeyiz. Bu iki mılletin. çatışma içinde olacakla- nna, yaratıcı bir işbirliği. yaratıcı bir komşuluk için- de yaşamalan çok daha mantıklı. çok daha yararlı- dır. Oniki Adalar'a yaptığım ziyaret şırasında o ada- lardan Tünke'ye bakarken. kilisenin. dinin, Patrik- hanemizin rolünün bu yönde çok açık ve çok sami- mi olduğunu söyledim. Patrikhanemiz, iki millet arasında. bir köprü oluş- turabilir. Çünkü Türkiye"dedir ve Rum kökenlidir. Adı üzerinde: Rum Patrikhanesi. Yunanlılann yüzde 90'dan fazlası Ortodokstur. Patrikhanemizi "ana kilise' olarak görüyorlar. sayı- yorlar. Yunanistan otosefal kilisesi. 185O'ye kadar Patrikhanemizin birparçasıydı. Ondan sonra bizden ayrıldı. ama özellikle mübadeleden sonra Anado- lu'dan ve Doğu Trakya'dan göç edip Yunanistan'a yerleşen Rumlar Patrikhanemize son derece bağlı- dırlar. Bu bakımdan Patrikhanemizin manevi bir otoritesi. prestiji, saygınlığı vardır. Dolayısıyla Pat- rikhanemiz iki ülke ve iki millet arasında manev i bir köprü oluşturabilir. Biz dini bir kurum olarak her zaman banştan ya- na olduğumuzu söyledik. Bu bakımdan. bu son ge- lişmeleri büyük bir memnuniyetle izliyoruz. ABD'nin bu yöndeki katkıları bizi çok memnun ediyor. lnşallah Kıbns sorunu da en yakın zaman- da çözülür. Zaten o yönde büyük bir hareketlılik ol- duğunu müşahade ediyoruz. New York'tan sonra şimdi Cenevre'de bırtoplantı yapılacak. Buhareket- liliğin de olumlu bır sonuca ulaşmasını ve Kıbns so- rununun temelli olarak çözülmesini arzu ediyoruz. Banşın yokluğu nedeniyle son yıllarda Türkiye ile Yunanistan arasındakı sürtüşmelerden Türki- ye'de yaşayan cemaatimız ve Patrikhanemiz çok za- rar görmüştür. bu sürtüşmelerden çok çekmiştır. Bi- liyorsunuz. burada yaşayan Rum cemaatinin sayısı artık çok küçüktür. Bugün Kıbns yüzünden, Türk- Yunan anlaşmazlığından ötürü Rumlann sayısı 3-4 bıne inmiştir. Oysa mübadeleden sonra burada 120- 130 bin Rum kalmıştı. Geçmişte Sayın Cindoruk, Sayın Çiller,u Geri dönsünler" dedi ler. Ama artık hiç kimse gelemez. Bu kadar mı olanaksız? - Artık hayatlanna yeni baştan başladılar. Yuna- nistan'da olsun gittikleri öbür ülkelerde olsun, ço- cuklan artık Türkçe konuşmuyor. Nasıl gelebilirler Peki, 1971 'dekapatûan Heybeliada Ruh- ban Okulu 'nun açılması vönünde bir umut ışığı var mı? - Buna defalarca değindim. Ruhban okulu bizim için bir liiks değil. çok büyük bir ihtiyaçtır. Çünkü Patrikhane gibi canlı bır kurumun her zaman taze kana ihtiyacı vardır. Genç elemanlanmızı ancak böyle bir okuldan sağlayabilinz. Bu okulun kapa- tılması bize çok büyük bir haksızlık oldu. Anayasa- mız. inançlanna bakmaksızın bütün v atandaşlanmı- zın eşitliğıni öngörüyor. Müslüman Türk vatandaş- lan kendi hocalan. müftülerinı yetiştınnek için çok büyük olanaklara sahipler. Llkemizde kaç tane i- mam-hatip okulu. kaç tane ilahiyat fakültesi var... Öbür yanda ise bizim gibi vergisini ödeyen. as- kerliğini yapan. devlete karşı bütün görevlerini ye- rine getiren Hıristiyan Türk vatandaşlan kendi din adamlannı yetiştirme olanağından mahrum edildi. AB'ye girmek isteyen bir Türkiye böyle davran- mamalı. Siz Türkiye'nin AB üyeliği için heryer- defahri elçigibi çalışıyorsunuz— -Bu nedenle Yunanistan da ve Yunan basın çev- relerinde ciddi olarak eleştiriliyorum. Ankara'nın oyununu oynamakla suçlanıyorum. Tekrar ediyo- rum: AB'ye girmek isteyen bir Türkiye kendi va- tandaşlan olan Rum Ortodokslannı ilahiyatçılannı. ruhanilerini yetiştirme imkânından yoksun bırakma- malıdır. Bu son derece anlamsızdır ve Türkiye'nin imajını zedeleyen bir gerçektir. MOH Piyango çekilişinde büyük ikramiye dörde bölündü A.\KARA(AA)-MilliPiyango'nun 19Temmuz 1997 çekilişi yapıldı. tkramiye kazanan numara- lar şöyle: 125,000,000,000 lira ikramiye kazanan numara 228079 Ankara, ,\nkara. lzmir, Istanbul 30,000,000,000 lira ikramiye kazanan numara 527298 Karabük, tskenderun. Muğla, Istanbul 10,000,000,000 lira ikramiye kazanan numara 734825 Lefkoşa. tstanbul, Aydın. Istanbul 5,000.000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 067835 .Ankara, Samsun 578271 Alanya, İstanbul, Eskisehir, Istanbul 1,000,000,000 lira ikramive kazanan numaralar 147540 226418 704836 713661 759085 500,000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 113844 203475 210192 238671 240669 319659 329242 451520 506479 792900 250,000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 026407 102961 106755 144203 205722 222551 238410 247194 268807 279845 308256 370137 377732 392643 413396 558946 619524 642816 659085 705157 100,000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 017669 018378 036726 055034 068004 075937 077271 090782 102784 103286 104062 115319 120292 155377 160889 164505 208228 213952 217794 219715 221222 222275 226722 228038 253643 285442 291558 297016 300549 301682 302128 327012 336011 342644 347912 351687 355514 358050 370834 374568 382615 385727 386571 393951 400093 417501 421970 424441 425187 437056 440865 445869 454253 468066 200406 209896 233566 236085 236231 246950 472619 475522 484164 500006 502352 504208 248714 251876 252056 252494 259007 270264 504686 512125 527351 535959 563862 564006 287221 293151 294225 303560 307332 308397 569559 578697 594313 598972 633126 639412 316131 318261 318446 320441 320732 330637 649679 657453 661968 672543 681081 685323 333511 347657 349917 368142 368478 380209 715824 733539 735570 737229 739575 742936 390868 391464 394587 396505 398387 399305 744607 749961 753799 754946 763149 768124 414601 414937 420482 442381 4430/8 450907 776264 787053 789283 792327 795753 454026 454695 460032 476167 493920 497119 50,000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 498827 508679 513784 514787 525905 527601 001844 018556 024934 025371 028430 030074 531881 535490 543649 549067 550103 552993 032324 039723 045271 046754 052820 057475 558434 576438 578336 587149 592848 595819 067503 068603 072523 074372 082668 098170 600301 600542 602912 604285 608526 618501 098692 099884 100531 116304 116410 119822 624582 633175 637063 646949 652650 653471 133288 140189 141376 150906 153040 155579 655634 655884 660233 660247 662668 669470 164728 164762 169193 175040 176635 181403 678621 679076 680394 681269 693699 703988 185602 192158 193596 194506 195052 199604 715075 716237 718797 721571 725089 730409 730736 733361 733370 744815 747842 750786 756486 756868 765329 777938 788343 794260 20.000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 03559 07513 07738 22268 25664 32198 32219 35986 39395 42548 46947 48008 48881 51688 55687 58760 58835 58901 60050 62280 64093 65275 69593 85293 90316 10,000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 1328 1992 3717 3750 3988 4043 4818 5632 7009 7445 8200 9835 4,000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 045 149 396 584 781 816 932 2,000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 01 11 28 43 52 1,000,000 lira ikramiye kazanan numaralar 1 -8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle