Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 1997 PAZAR
HABERLER
Baskıya sessiz
protesto
• İstanbul Haber Servisi -
tnsan Haklan Derneği"ne
yönelik baskılan protesto
etmek için her cumartesi
günü yapılan "sessiz
oturma eylemi"nin
ajtıncısı dün dernek binası
önünde yapıldı. Kayıp
yakınlan ile İHD
yöneticilerinin katıldığı
oturma eyleminde konuşan
avukat Eren Keskin, hâlâ
beş şubelerinin kapalı
olduğunu söyledi. Derneğe
destek vermek için oturma
eylemine katılan Emeğin
Partisi üyeleri de yaptıklan
açıklamada. "Partimiz,
katillerin, çetelerin, mafya
örgütlerinin derhal
yargılanmasını istiyor"
dediler.
Ölüm orucunda
ölenler anıldı
• tZMİR/İSTANBUL
(Cumhuriyet) -
Cezaevlennde geçen yıl
yaşanan süresiz açlık grevi
ve ölüm orucu eylemlerinde
yaşamını yitiren 12 kişi,
dün düzenlenen çeşitli
etkınliklerde anıldı. lzmir'de
düzenlenen eyleme katılan
aileler, cezaevlennde
yeniden hücre sistemine
dönülmek istendiğini
belırterek bu uygulamaya
karşı herkesi duyarlı olmaya
çağırdılar. Haklar ve
Özgürlükler Platformu'nun
HADEP Esenler ilçe
binasında düzenlediği
etkinlikte de ölenler anısma
yapılan saygı duruşunun
ardından dia gösterisi
sunuldu. Etkinlikte geçen
yıl ölüm orucu eylemine
katılan Havva Suiçmez ve
Hacı Demir de birer
konuşma yaptı.
'Siyaset
dejenere oldu'
• BAHADIN(AA)-
Yozgat'ın Bahadm
beldesinde başlayan 5.
Kültür Şenlikleri
kapsammda düzenlenen
'Medya ve Siyaset' konulu
panelde konuşan Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti
(TGC) Başkanı Nail
Güreli. medya ve siyasetin
dejenere olduğunu
savundu. Siyasetçinin
muhalefette iken basın
özgürlüğünü savunduğunu.
iktidara geldiğinde ise tam
tersini yaptığını belirten
Güreli, büyük para
sahiplennin medyanın
içerisine girmesini de
eleştirdi. Güreli, "Basm
kuruluşlannm yerini
"medya centerler' almıştır.
Taraflı haberler. yorumlar
gazetelerin manşetlerine
çıkmıştır" diye konuştu.
Zana'ya ceza
• İstanbul Haber Servisi -
Kürt-Pen Başkanı Haydar
Işık'ın, Belge Yayıncılık'tan
çıkan "Dersim Tertelesi"
romanında TMY'ye
muhalefet ettiği
gerekçesiyle yargılanmasına
devam edildi. Istanbul 6
No'lu DGM'de görülen
davanın son oturumunda
mahkeme heyeti,
yaymevinin avukatı Özcan
kılıç'ın kitap hakkındaki
yasaklamanın kaldınlması
yönündeki istemini reddetti.
İstanbul 5 No'lu DGM de
aynı yayınevinden çıkan.
eski Diyarbakır Belediye
Başkanı Mehdi Zana'yı
"Evina Dila Mın" isimli
kitabı nedeniyle 10 ay hapse
83 milyon lira da para
cezasına çarptırdı.
Düzeltme ve özür
• Haber Merkezi-
Gazetemizın dünkü
sayısının dördüncü
sayfasında "Ecevit: Devleti
işgal etmişler' başlıklı
haberin sütunlannda başka
bır haber yer almıştır.
Teknik bir hatadan
kaynaklanan bu durum
nedeniyle Başbakan
Yardımcısı Bülent
Ecevit"ten ve
okurlanmızdan özür dileriz.
RP'li olay bakan Kahraman, devletin işgaline, 78 yandaşmı işe yerleştirerek katıldı
Kütiiphaneler imam doluBAHAR TAıNRISE\ ER
ANKARA - RP"h Kültür Ba-
kanı İsmail Kahraman döne-
minde. merkez ve taşra kesi-
mindeki kütüphanelere. imam-
hatip lisesi ve yüksek İslam ens-
titüsü mezunu toplam 78 ımam
kökenli kişinin atandığı belır-
lendi.
Kültür Bakanlığfna yakın
kaynaklardan alınan bilgıye gö-
re, Çorum Mesnet Köyü Camii
tmamı Mustafa Ateş Yenima-
halle Halk Kütüphanesi'ne me-
murolarak: Afyon Emirdağ Eş-
refli Köyü Camii Imamı Meh-
met Korgancı Antalya İl Halk
Kütüphanesı Şeflığı'ne: Amin
Yusufeli Camıı tmamı Sül«-
• Merkez ve taşra kürüphanelerinin kadrolan Refah Partili Kültür Bakanı İsmail
Kahraman tarafından imam kökenli kişilerle dolduruldu. Kahraman, Refah
yandaşı 78 imam-hatip lisesi ve yüksek İslam enstitüsü mezununu görevleriyle
ilgisi olmayan yerlere atayarak büyük bir partizanlık örneği verdi.
man Küçükocak Artvin Merkez
Çocuk Kütüphanesi Müdürlü-
ğü'ne: Artvin Ardanuç Camii
tmamı Hürmet Vedek Artvin tl
Halk Kütüphanesi Müdürlü-
ğü'ne: Aydın Çine Müftülüğû
imam-hatibi Halil YUdız Aydın
Çine İl Halk Kütüphanesi Mü-
dürlüğü'ne; Bayburt Müftülüğû
imam-hatibi Lokman Serdar
Demirözü Kütüphanesi Müdür-
lüğü"ne Kahraman döneminde
atandı. Aydın Çine Bahçearası
Köyü İmamı Beşir Turgut Ger-
mencik Ortaklar Kütüphanesi
Müdürlüğü'ne: Nazilli Yatırcık
Köyü Imamı Yılmaz Acar Ku-
yucak tl Halk Kütüphanesi'ne
memur olarak; Balıkesir Bey-
köy Camii tmamı Bülent Demi-
rören Edremit Güre Kütüpha-
nesi'ne memur olarak; Burdur
Yeşilova tmam-Hatip Lisesi öğ-
retmeni Bekir Şahin Burdur il
Halk Kütüphanesi Müdürlü-
ğü'ne; Burdur Ağlasun Müezzi-
ni Hasan Başar Burdur Tefenni
11 Halk Kütüphanesi'ne memur
olarak; Bucak Kestel Köyü Ca-
mii İmamı Adnan Bülbül Bu-
cak İlçe Halk Kütüphanesi'ne
memur olarak; Bursa Mustafa
Kemal Paşa Yeşilova Köyü Ca-
mii İmamı Zeki Demir Bursa
Karacabey Kütüphane Müdür-
lüğü'ne; Çankın Imam-Hatip
Lisesi öğretmeni Mehmet Aİi
Göktaş Çorum il Halk Kütüp-
hanesi Müdürlüğü'ne; Çorum
Oğuzlar Müftülüğû daktilogra-
fı AbduUah Ava Çorum tl Halk
Kütüphanesi' ne memur olarak;
imam-hatip lisesi mezunu Kay-
seri Milli Eğitim Müdürlüğü
memuru Mahmut Harmancı
Kayseri İl Halk Kütüphanesi'ne
ambar memuru olarak; Konya
Meram-Yenice Irmak Camii
İmamı Abdurrahman Kork-
maz Konya İl Halk Kütüphane-
si Müdürlüğü'ne; Konya Müf-
tülüğû Müezzini, Karaman
İmam-Hatip Lisesi öğretmeni
Abdulkadir Gök Sarayönü Kü-
tüphane Müdürlüğü'ne; yüksek
İslam enstitüsü mezunu Bartın
lt Kültür Müdür Yardımcısı Ha-
lil Kaymak Kütahya Vahitpaşa
II Halk Kütüphanesi Müdür
Yardımcılığrna.
SÜRECEK
CumartesiAnneleriHasan Gülünayhandı
Cumartesi Anneleri'nin 114. haftasına
giren oturma eyleminde bir araya gelen
kayıp yakınlan ve insan haklan
savunuculan, 5 yıl önce 20 Temmuz
1992 günü gözaltında kavbedilen
Hasan Gülünay'ı andı. Hasan
Gülünay'ın eşi Birsen Gülünay, "Güzel
olan her şey onurlu insanlann elleri
üzerinde yükseliyor. kav ıplar bulunup
hesaplan sorulana kadar mücadelemi/e
devam edeceğiz'' dedi. tnsan Haklan
Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı
Eren Keskin, İHD İstanbul Şubesi
Başkanı Ercan Kanar, Tuncelililer
Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı
Salman Yeşilgöz, şair Suna Aras,
tiyatrocu Orhan Aydın, müzisyen Şanar
Yurdatapan, sanatçı Ferhat Tunç ve
Tomris Ozden'in de aralannda
bulunduğu 500'ü aşkın insan, "Kayıplar
bulunsun, hesap sorulsun" ve
-Analann öfkesi katilleri boğacak"
sloganlannı attı.
Kolombiya'da 11-14 temmuz tarihleri
arasında düzenlenen
u
Kayıp
Kurultayı^na katılan şair Suna Aras,
14
Yılda 30 bin kişinin kaybedildiği
Kolombiya'dan siz Cumartesi
İnsanlan'na selam getirdim" dedi.
(Fotoğraf: ALPER TURGUT)
DYP'den kaçatı ANAP'a sığımyor
AYŞE SAYTN
ANKARA-DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in bir
dönem "A takuTu^nda yer alan
ve haklannda ağır yolsuzluk
suçlamalan bulunan tzmir
Milletvekili Ufiık Söylemez ile
Afyon Milletvekili Yaman
Törûner'in ANAP'a katılma
girişimi, partililer arasında
rahatsızlık yarattı. ANAP
kapısını zorlayan Törüner ve
Söylemez'e ANAP'tan henüz
bir yanıt verilmezken Genel
Başkan Yardımcısı Abdullah
Akarsu. "Her başvuran da
ANAP'a ahnacak diye bir şart
yok. Bazı siyasi kuraUara
uyulması gerekir" dıyerek bazı
DYP kökenlilere kapılann
kapatılacağı mesajını verdi.
Meclıs'ın en hızlı parti
değiştıren ismi. Afyon
Milletvekili Kubilay L'ygun'un
da 1 aylık MHP deneyiminden
sonra yeni adres olarak
parlamentoda grup kurmaya
çalışan DTP'yi seçtiği
öğrenildi. DYP'den kopan
milletvekillerinin olası bir
seçimde "liste garantisi" ile
geçmek istemelen ANAP'ta
tepkilere neden oldu. Olası bir
erken seçimde DTP ile ittifak
yapılacağına dikkat çeken bazı
ANAP mılletvekilleri, "Bu,
seçimlerde bizim durumumuzu
zorlaşünr" görüşünü dile
getirdiler. Genel Başkan Mesut
Yılmaz'ın da bir süreden beri
DYP'den kopanlara kapılan
kapadığı ve DTP'yi "tavsiye
enîğine'' dikkat çekildi. Bu
çerçevede, istifa dilekçesinde
"ANAP'a kanlacağmı"
açıklayan Yaman Törûner'in
başvurusu kabul görmedi.
Ufuk Söylemez'ın de ANAP'a
yanaştığı. ancak katılım
konusunda henüz bir yanıt
alamadığı öğrenildi. ANAP
kaynaklan. İzmır Milletvekili
Rüşdü Saracoğlu'nun karşı
çıkması nedeniyle Törûner'in
partiye alınmadığına dikkat
çekti. Törüner. Çiller ile arası
bozuk olan Saracoğlu'nun.
Merkez Bankası Başkanlığı
sırasında yolsuzluk yaptığını
öne sürmüştü.
ANAP'lı bir partı yöneticisi,
"Erkan Kemaloğlu. 'Mesudin'
haplannm mucidi Tevfık Diker
bu partiye girdiğine göre, Uftık
Söylemez'i de alabilirler. Ama
bu, partidc büyük rahatsızlık
yaranr" görüşünü dile getirdi.
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Akarsu, partisine
geçiş için yoğun istem
olduğunu belirtirken.
" Bizim şerefli millervekillerine
her zaman kapunız açık.
Ancak belii siyasi kriterleri göz
önüne almak zorundayız.
Her gelene kapımızı
açamayız" diyerek,
DYP'den gelecek bazı
milletvekillerine kapılann
kapanacaği mesajını verdi.
Söylemez ve Törûner'in
katıiımlan ile ilgili bilgisi
olmadığını ifade eden Akarsu.
"Ancak siyasi ilkeler, kurallar
var, ona göre bakılır,
değerlendirilir" görüşünü dile
getirdi.
TBB Başkanı
Özgen uyardı
'Şeriatçı
kadrolar
tasfiye
edilmeli'
• Türkiye Barolar
Birliği Başkanı Prof.
Dr. Eralp Ozgen
yargıç güvencesinin
tam olarak
sağlanmasını istedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Barolar
Birliği (TBB) Başkanı Prof.
Dr. Eralp Özgen, REFAHYOL
döneminde devlet
kurumlannda gerçekleştırilen
şeriatçı kadrolaşmanın
"düzeralmesi gerektiğüıi"
vurguladı.
TBB başkanlık ve kurullan
dün yaptığı toplantıda, güncel
olaylarla birlikte gelecek
dönem çalışma programını
tartıştı. Toplantının açılışında
konuşan Eralp Özgen, 4da' et
Bakanı ile Müsteşan'nın
Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu üyeliğinden
çıkanlması gerektiğini
vurgulayarak yargıç
güvencesinin tam olarak
sağlanması gerektiğine işaret
etti. Yeni hükümetten
düşünceyi açıklama
özgürlüğünü sağlamasını
beklediklerini açıklayan
Özgen, Terörle Mücadele
Yasası'nın düşünce
özgürlüğünün önündeki en
önemli engel olarak nitelenen
8. maddesinin kaldmlmasını
istedi. REFAHYOL
döneminde şeriatın
yükseldiğini kaydeden Özgen,
"Geçmiş siyasi iktidar
tarafından devlet kadrolaruıda
gerçekleşririlmiş olan laiklik
karşıh kadrolaşmanın mutlaka
düzeltilmesi gerekir. Laiklik
ilkesinin korunması açısından
8 yıllık kesintisiz temel egitime
gecikmeden geçilmesi gerekir
1
'
diye konuştu. Özgen, 19
tetnmuzun sansürün
kaldınlışının yıldönümü
olduğuna işaret ederek "Ancak
gerçek anlamda sansürün
kalkttğını ileri sürmek çok
zordur. Sansür üzülerek
belirtmek gerekir ki şekil
değiştirerek daha tehlikeli bir
şekilde devam etmektedir"
dedi.
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
"Yeşil", Türkiye'nin günde-
mıne yeniden girdi. Bundan üç
ay kadar önce "KimdirBu Ye-
şil?" başlıklı bir yazı yazmış ve
bulaştığı soylenen bazı kanun-
suzlukları alt alta sıralamıştım.
Hanefi Avcı'nın TBMM Su-
surluk Komisyonu üyelerine
yaptığı yeni açıklamalar, "Ye-
şil" kodlu bu zat-ı muhteremi
hayatımıza tekrar soktu.
Gerçekten kım bu Yeşil?
Kanal D'nin önceki akşamki
haberlerinde, içinde Yeşil'in ol-
duğu soylenen bir bant yayım-
landı. Özel Tim'den bazı polis-
lertelefon ederek o kişinin Ye-
şil olmadığını iddia etmişler.
" Yeşil"\e yüz yüze gelen ve
tehdit edilen CHP yöneticisi
Sinan Yerlikaya da banttaki
görüntünün Yeşil'e ait olmadı-
ğı düşüncesindeydi.
"Kimdırbu Yeşil" diyesora-
rak bir şeyi aydınlatamayaca-
ğımız anlaşılıyor. Yeşil bence
Susurluk. Yeşil, Güneydo-
ğu'da 15 yıla yaklaşan savaşın
çocuğu. O önce muhalıf bir sol
'Yeşil', Susurluk'taki Türkiye'nin Kod Adı
örgüt militanryken itirafçı oldu
ve devletin militanı haline gel-
di. Devlet görevlisi olduktan
sonra, olağanüstü "vatanse-
verlikle ülkesine ve milletine
hizmetetti. "Devletin vemille-
tin bölünmez bütünlüğü" için
yaşamını ortaya koyma özve-
risini gösterdi.
Tıpkı Özel Harekât Timi'nin
adam öldürmekten yargılanan
polisleri gibi, "her şeyi vatanı
için" yaptı. Vatan için çalıştı-
ğından, dünkü gazetelerden
birinin manşeti, "Bu hükümet
Yeşil'i çözemez" şeklindeydi.
Bu başlık bana da doğru geli-
yor. Vatan mı üstün, yoksa hü-
kümet mi? Yeşil, vatan için ça-
lışmış, hükümet ne hakla onu
ortaya çıkanp yargılanmasını
sağlayacak?
Yeni Ufuk gazetesinde Ge-
nelkurmay Başkanı İsmail
Hakkı Karadayı'ya yakın bir
uzman, Yeşil'le ilgili şu değer-
lendirmeyi yapıyor: "Yeşil, var-
lığı çok dar ve üst düzey çev-
relerde bilinen birzat... Siz sa-
dece Ziraat Bankası hesabın-
daki bir hareketi yayımladınız.
Mesut Bey'/n İstanbul
DGM 'ye ilettiği belgeler içinde
Iş Bankası Ankara Çankaya
Şubesi'nden tahsiledilmiş ba-
zı çeklere ait dekontlar var.
Bunlann herbirion milyon do-
larlık. Bu meblağların Mah-
mut Yıldınm'/n tasarrufuna ve
kullanımına terk edileceğini
düşünmek biraz saflık olur."
- Bence Genelkurmay.'ın uz-
manı doğru söylüyor. Yeşil
kod adlı ve sakallı Mahmut Yıl-
dınm bir taşeron. Adam öldü-
rürken de taşeronluk yapıyor-
du, paraları bankalardan çe-
kerken de aynı şeyi yapmış ol-
ması kuvvetle muhtemel.
Mahmut Yıldırım saklandığı
yerden konuşurken aynı nok-
taya dikkat çekiyor. Devletin
bilgisi dahilinde bir yerde bu-
lunduğunu ve istenirse kendi-
sine kolayca ulaşılabileceğini
söylüyor.
O zaman bu devlet hangi
devlet? Yeşil'i, "Türk devletini
bölmek isteyen solcu, komü-
nist ve bölücüler"\n koruyup
kollaması mümkün değil. Çün-
kü adam vatansever, mesleği
de solcu ve muhalif temizle-
mek. Peki kim onu koruyor?
Şimdiki hükümet mi? Sanmı-
yorum. Eğer Tansu Çiller ve-
ya Mehmet Ağar kolluyor-
larsa, onlann eski gücü kalma-
dı. Kim... Kim...Kim? Bu soru-
nun yanıtını bulabildiğimiz za-
man epeyce bir mesafe almış
olacağız.
Hükümet Yeşil'i bulamaz-
mtş. Genelkurmay Başkanı'nın
uzmanı böyle söylüyor. O za-
man hükümetten büyük han-
gi güç onu kolluyor? Yoksa bu
ülke demokratik bir ülke değil
mi? Hükümetin elinin uzana-
mayacağı nasıl bir güç var ki?
Yeşil işi bir muamma değil.
Muamma olan Türkiye'nin ha-
li. Bir katil ve kanun kaçağı,
devlet içindeki bazı güçlere
sırtını dayayarak yaşamını sür-
dürüyor, kimse de onu bula-
mıyor. Hükümetin bile bula-
mayacağını da ordunun uz-
manı belirtiyor.
• • •
Yalnız Yeşil değil ki buluna-
mayan. Bu devlet, Metin
Göktepe'nin adı sanı belli ka-
tillerini de yakalamıyor. Böyle
devlet olur mu? Böyle bir ülke-
ye demokratik bir ülke denir
mi? Gazeteciyi, pankart açan
genci, EşberYağmurdereli'yi
muhalif şeyler söyledi diye
hapse atarken son derece
atak olan bu devlet, gazeteci
katillerini yâkalayamıyor. Ye-
şil'in ise bulunamayacağını
söylüyor.
Yeşil bir bilinmez değil. Su-
surluk skandalıyla lekelenmiş
Türkiye'nin adı.
MtKRO
DtNÇ TAYANÇ
Hani, Diyorum ki...
Roma Imparatorluğu'nun dünya egemenliğine
soyunduğu Isa'dan önceki 1. yüzyıl, kendisini 21
yüzyıl boyunca egemenlerın başının belası olacak
yeni bir 'mesleğın' doğumunatanıkoluyor Gaze-
tecilik!
Mesleğin ılk çocuğunun adı, Acta Diurna!
Önemli toplumsal ve siyasal olaylardan iflaslara,
cenaze törenlerinden yangınlara, evlenmelerden
spor gösterilerine dek akla gelen her şeyi yazıyor
bu 'duvar bülteni'.. Çocuğun 'babası' mı? O da
Gaius Julius Caesar! Hani şu RomaTıranıü! Müs-
lüman Osmanlı 'müdebbir' olduğundan mı, yok-
sa yobazlığından mı bilinmez(l); matbaayı impara-
torluk sınırlarından içeri sokmak için icadından
sonra, iki yüzyıl kadar oyalandıktan kelli, bır yüz-
yıl da ilk gazetenin yayımlanması için nazlanıyor.
Ama gazetecilik bu! Merak ve ısrarcılık işi ne de
olsa... Sonunda2. Mahmut "Bu gazete kutsalşe-
riata ve devlet düzenine dokunmamak şartıyla,
benim iktidanma çok yardımcı olacaktır" diyor ve
1831 yılındaTakvim-ı Vekâyi'nin kurulmasına fer-
man buyuruyor...
Devlet eliyle kurulan bu ilk 'resmi gazete'den 29
yıl sonra, 1860'ta da ilk 'özel' gazete, Tercüman-ı
Ahval doğuyor.
Buraya dek ağır aksak olsa bije iyi de, sonrası
çorap söküğü gibi geliyor...
1861'de ilk gazete kapatma olayı 'gerçekleşti-
hliyor' ve hemen ardından da 'ne olur ne olmaz'
denilip 'kısıtlayıcı hükümler' içeren Matbuat Ni-
zamnamesi yürürtüğe sokuluyor. Ne var ki bu ga-
zeteci milleti başa çıkılmaz bir bela olduğundan,
Osmanlı 1867'de 'Kızını dövmeyen dizini döver'
mantığıyla sansürün atası sayılan Âli Kararname'yi
yayımlıyor...
Sansür, kapatma. tutuklama. sürgün falan der-
ken, geliyor 1908 ve Ikınci Meşrutiyet ile birlikte
Basın Yasası, sansürü kaldırıveriyor(!).
Sansür, kapatma, tutuklama ve de sürgün yol-
lan tıkanıyor tıkanmasına da, bu kez de gazeteci
belaşını susturmanın bambaşka bır yolu bulunu-
yor: Öldürmek!
İlk Türk gazetesınin yayımlandığı 1861 'den 48,
sansürün kaldırılmasından(!) ise yalnızca T yıl
sonra, 1909'da Türk basını ılk 'şehıdinı'venyor:
Hasan Fehmi!
Hakkında yazdıklarına bozulan ve kafasının ka-
ranlığında 31 Mart planları yapan Ulu Hakan Ab-
dülhamit Han Hazretleri'nın(!) buyruğuyla, Gala-
ta Köprüsü üzerinde tek kurşunla öldürülüyor Ha-
san Fehmi. Dahası, kendisini ızleyen ve hâlâ da sü-
rüp giden yıllar boyunca nicesi yaşanacak 'faili
meçhul'\ehn atası oluyorü!
1909'dan 1996'ya, Hasan Fehmi'den Metin
Göktepe'y»J*aç gazetecinin faili meçhule kurban
gıttıği, kaçının 'sırada 'olduğu, kaç gazetecinin 'fı-
kirsuçu' hükümlüsü olarak içerde yattığı, kaçının
'sırasını' beklediğı biraz zor hesaplansa bile 'ma-
lum'\
Malum olan bir başka olgu da, Kızıl Sultan'dan
bu yana hangi zihniyetin tetikçilere 'vuremri' ver-
diği ve de kimlerin 'tecahül-ü arifane'ye sığındığı
yani 'bılip de bilmezden geldiği'\
Hani, diyorum ki; şu son günlerde uluslararası
kurum ve kuruluşlann baskıları, yabancı ve yerii
gazetecilerin nodullamasıyla 'gayrete gelen' hü-
kümetimız, içerdeki gazeteciler için 'kerhen'ai çı-
kanp da 'prim kazanmak' kadar, kendilerini 'ba-
ğışlatabilmek' için ha gayret bir gayret de şu meç-
hul(!) faillerın peşine düşse; düşüp de 'birkısım'(!)
medyaya diyetini(!) ödercesine, yerde kalan kan-
lann hesabını sormaya gırişse...
Tabii, başta Uğur Mumcu'nun bombalanmış
otomobilinden arta kalan 'kanıtlann' süpürülme-
sinden sorumlu o günün içişleri, bugünün savun-
ma bakanı ve de başbakan yardımcısı olan zat-ı
muhterem ve de 'Atatürk'ün yolundan gitmeye'
söz veren hükümet ortaklan el birliğıyle o parça-
ları bir araya getırebılmek için çöplüğe el atmayı
göze alabiürlerse!
Hani diyorum. ne firaklı 'demokrasi dersi' izler-
dikdi'mi?..
Ana fikin Adres sormayan kurşunun postacısı
bellidir.
Ana fikrin ana fikri: Her postacı sorumlusu ol-
duğu 'posta'nın 'çıkış adresini' bilir!
llgisiz(!) ftkir Casusluğun belgesi mi olur a 'HA-
NIMEFENDI'Vl
Yazılı açıklama yaptı
Demirel'den
DYP ve RP'ye tepki
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-İPhderi Do-
ğu Perinçek'in DYP lıde-
ri Tansu Çiller'e yönelik
CIA ajanı suçlamasında
tanık gösterdiği Cumhur-
başkanı Sülejman Demi-
rel, bu konuda "derhal
açıklama vapılmasım"
isteyen DYP'ye sert tep-
ki gösterdi. Demirel. ku-
marhanelerin kapatılma-
sına ilişkin yasayı veto
etmesinin arkasında
"rüşvet" bulunduğunu
ıddıa eden RP'ye de
"Cumhurbaşkanligı ma-
kamına ve kişilik haklan-
na tecavüz edenlerin, yar-
gı önünde hesap verecek-
leri tabiidir" yanıtını ver-
di.
Cumhurbaşkanı De-
mirel. DYP hderı Çil-
ler'in CIA ajanlığı suçla-
masıyla ilgili olarak DYP
Grup Başkanvekili Saf-
fet Ankan Bedük ile ken-
disini tanık gösteren Pe-
rinçek'e yönelik yazılı
bir açıklama yaparak
"Bu tartışnıalarda benim
tanıkhk \apmamı veya
açıklama yapmamı ge-
rektirecek bir durum
yok" dedi.
Doğu Perinçek. Azer-
baycan'da De\ let Başka-
nı Haydar Alhev'e karşı
düzenlenen darbe girişi-
minın CIA güdümlü,
"Çiller Özel Örgütü" ta-
rafından planlanan bir
e> lem olduğunu öne sür-
müş. Demirel ve Aliyev'i
tanık olarak göstermişti.
Bedük de önceki gün
yaptığı basın toplantısın-
da Demirel'ın bu ıddi-
alarla ilgili "derhal"
açıklama yapması gerek-
tiğini söylemiştı.
Demirel, kumarhane-
lenn kapatılmasına iliş-
kin yasayı veto etmesinin
arkasında "rüşvet" bu-
lunduğunu iddia eden
RP'ye de yazılı bır yanıt
verdi. Demirel, "Cum-
hurbaşkanlığı makamı-
na ve kişilik haklanna te-
cavüz edenlerin vargı
önünde hesap verecekle-
ritabiidir"dedı.