Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinkava # Yazıışlerı Mudürlerı
IbrahimYıldız, Dinç Tayanç (Sonımlu)
0 Haber Merkezı Müduru Hakan Kara
9 Görsel Yonetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # tstıhbarat
Cengiz Yüdınm # Kultıır Handan Şenköken
# Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler
Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı
• Fotoğraf- Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge
Edibe Buğra # Yurt Haberlerı Mehmet Faraç
Yayın Kurulu OhanSdçuk(Başkan).
Orhan Erinç. Okta> Kurtböke.
Hikmel Çetinkava, Şükran Soner,
Ergun Bakı. Dinç Tayanç, İbrahinı
Yıldu, Orhan Bursalı, Mustafa
Balbav. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav 0 Haber Müdtîru Doğan
Alon Ataturk Bulvan No. 125. Kat 4. Bakanlıldar-Ankara
Tel 4195020 C hat). Faks 4195O2"
7
• İzmır Temsılcısı
SerdarKızık.H ZıyaBh 1352 S 23Tel 4411220, Faks
44191 r • Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlu. lnönü Cd
119 S No 1 Kat 1, Tel: 363 12 11. Faks 363 12 15
«.oordınatör Ahmet Korulsan #
Muhasebe Bülent Yener 9
Idare HüseyinGürer#lşletme
ÖnderÇeli"k#Bılgı-Işlem Nail
İnal # Bilgisayar Sıstem
Mürüvet Çfler
MEDYA C: • Ycnetım Kuruiu
Başkam - Genel Mudur Gülbin
Erduran # Koordmator Reha
Işıdnan # Genel Mudur Yardımcısı
Minc Akdag Tel 514 0 ' 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
lavımla>an >e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basm \e Yayıncıhk A Ş
Tirkocağı Ca j 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 tstanbul Td (0 212) 51ü 05 05 (20 hal) Fak» (0,2121513 85 9 20TEMMUZ1997 İmsak: 3.49 Güneş: 5 42 Öğle: 13.18 İkindi: 17.13 Akşam: 20.39 Yatsı: 22.24
Milli Piyango 57
yaşında
• Haber Merkezi-Milli
Piyango Idaresi Genel
Müdürlüğü. 57. kuruluş
yıldönümünü. bedensel
engelli yurttaşlara
tekerlekli sandalye
armağan ederek kutladı.
Kartal Dragos Mutlu
Sokak'ta yapılan törende
konuşan Milli Piyango
Daire Başkanı Güllü
Torun. tekerlekli
sandalyelerin yalnız
bedensel engelli
yurttaşlann değil. onlann
yakın çevresi ve
toplumun mutluluğunu
arttıracağına inandıklanm
sö> ledi.
Aşırı gürültüye
dava
• DhARBAKIR
(Cumhurhet Bürosu) -
Dıyarbakır"ın Bozbağlar
Köyü halkı, köyün
yakınlarında Hollandalı
Perenco şırketı tarafından
kurulan petrol pompalama
\e depolama tesisinın aşın
gürültü yaptığı
gerekçesıyle tesısın
kaldınlması için
Dıyarbakır Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne dava açtı.
Öte yandan Diyarbakır
Valilık lojmanlarına yakın
olan de\ let daıresı
müdürlüklerinin gürültü
>aptıklan gerekçesiyle
kapatıldıklan öne sürüldü.
Sayılan 16'ya ulaşan özel üniversitelere devlet üniversitelerinden 'öğretim elemanı transferi' başladı
Yükseköğretiınde ValaP enflasyonu
FtGEN ATALAY
Vakıf üniversıtelennin sayısı. ılgılı
yasanın TBMM'de kabul edilmesi \e
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ta-
rafından onavlanmasıyla 16">a çıktı.
Onaylanan yeru vakıf üniversiteleriy-
le birlikte lstanbul'daki vakıf üniver-
sitelerinin sayısı. de\ let üniversiteleri-
ni geçtı. Bilkent. Başkent, Koç. Bilgi,
Yeditepe. Işık ve Fatih ünıversiteleri-
ne. Atılım, Çankaya. Beykent. Kültür,
Maltepe, Doğuş. Çağ. Kadir Has ve Sa-
bancı üniversiteleri eklendi.
"Beykent, beri Eğitim KurumlarT
ile "Doğuş Üeri Eğitim Vakfi"nda bir-
kaç yıldır öğrenim gören öğrenciler
bu onayla. "ünrversiteir oldular. Yeni
vakıf ünıversıtelennm kurulmasıyla
devlet üniversitelerinden "öğretimete-
manı transferieri" başladı. Vakıf ünı-
versitelennin yöneticileri, öğretim kad-
rolarını doldurmak amacıyla devlet
üniversitelerindeki öğretim elemanla-
nyla "dirsekteması*'nı sürdürüyorlar.
Kadir Has ve Sabancı ünıversitele:
ri dışındaki yeni kurulan vakıf üniver-
sitelerine, 1997-1998 öğretim yılmda
ÖSYM'nin çıkaracağı Ek Kontenjan
Kılavuzu'na göre öğrenci ahnacak.
Onay verilen vakıf üniversitelerin-
den Sabancı ve Kadir Has üniversite-
leri. kapılannı öğrencilere önümüzde-
kı yıllarda açacaklar. 1997-1998 öğre-
tim yılında öğrenci almaya başlaya-
cak olan yenı \akıf üniversitelennin
bölümlerı ve ücretlen şöyle:
BEYKENT: Beykent Eğitim Vakfi
Yönetım Kurulu Başkanı Mustafa Me-
lek'ın verdiği bilgıye göre. Beykent
Üniversıtesi'nde 1997-1998 öğretim
yılında. Iktisadi ve İdarı Bilimler Fa-
kültesi. Güzel Sanatlar Fakültesi. Mes-
lek Yüksekokulu ve Sosyal Bilimler
Enstitüsü faaliyete geçecek. Önümüz-
deki öğretim yılı için 885 öğrenci kon-
tenjanı bulunan üniversitenin bir yıl-
lık ücretı hazırlık sınıfi için 3000, bö-
lümler ıçın 3700 Ingiliz Sterlını karşı-
lığı Türk Lirası.
KÜLTÜR: Rektörlüğünü, eskı Is-
tanbul Üniversitesi öğretim üyelerin-
den Prof. Dr. Onder Ozrunalı'nın ya-
pacağı üniversitede. Fen-Edebıyat, Ik-
tısadi ve !dari Bilimler, Mühendislik
ve Mimarlık fakülteieri, Fen ve Sosyal
Bilimler enstıtüleri. Teknik Bilimler
ve Işletmecilık Meslek yüksekokulla-
n bulunacak. Üniversitenin yıllık öğ-
retim ücreti altı bin dolar civannda ola-
cak.
ATIIJM: Aülım Cnrversitesi'nde, lş-
letme, Fen-Edebiyat ve Mühendislik fa-
külteieri ile Turizm ve Halkla Ilışkiler
Meslek Yüksekokulu bulunacak.
ABD'deki Suffolk Onıversitesi ile ya-
pılan anlaşma doğrultusunda. ısteyen
ve başan gösteren öğrenciler progra-
mın son yılında geçış yaparak Suffolk
Cniversitesi.diploması alabılecekler.
DOĞUŞ: Doğuş Oniversitesı bünye-
sinde 1997-1998 öğretim yılında Fen-
Edebıyat Mühendislik ve Iktısadı ve
ldari Bilimler fakülteleriyle Meslek
Yüksekokulu bulunacak. Acıbadem
Kampusu'nda öğretim vermeye de-
vam edecek olan ünıversitenin ücretı-
run, diğer vakıf üniversiteleri dikkate
alınarak belirleneceğı kaydedildi.
ÇANKAYA: Üniversıt'ede, Hukuk,
Fen-Edebıvat. İktısadi ve Idan Bilim-
ler. Güzel Sanatlar fakülteieri, Mes-
lek Yüksekokulu ve Sosyal Bilimler
Enstitüsü faaliyete geçecek.
MALTEPE: Tıp, tktısadi \e ldari
Bilimler. Eğitim. Hukuk, tletışım. Mi-
marlık-Mühendislık, Fen-Edebıyat fa-
kültelen ile Yabancı Dillerve Hemşi-
relık Yüksekokulu'na öğrenci ahna-
cak.
Vakıf ünhersıtelerinin ıllere göre
dağılımı şöyle: İSTANBUL: Koç, Bil-
gı. Yeditepe, Işık, Fatih. Sabancı, Kadir
Has, Doğuş, Kültür, Maltepe, Beykent.
ANKARA: Bilkent, Başkent, Atılrm,
Çankaya. TARSUS: Çağ.
Ekonomik bozulma
fırsatçılığı doğurdu
GAZİANTEP(AA)-
Ekonomik sorunlar. eği-
timsizlik. yasalardaki
esneklik. denetım yeter-
sizliği, değer yargılan-
nın aşınması ve değişen
yaşam tarzı, ülkede
"Fırsaöaruı değerlendi-
rilmesi gereldr" yönün-
de bir anlayışı yaygınlaş-
tırdı.
Bu anlayış doğrultu-
sunda, toplumun önem-
li bir bölümü. fırsatlan
değerlendirme konusun-
da yasal olmayan yön-
temlergeliştiriyor. Bağ-
Kur, SSK ve Emekli
Sandığı gıbi sosyal gü-
venlik kuruluşlan. ade-
ta fırsatçılann hücumu-
na uğruyor. Vekâletna-
me ile annesinin veya
babasının emekli ma-
aşını alanlar, bu kişile-
rin ölümünü nüfusa ve
kurumuna bildırmeyıp
bir ihbar yapılana kadar
maaşalmayı sürdürebi-
liyor. Gaziantep'te,
emekli maaşını aldığı
annesinin ölümünü il-
gili birimlere bildirme-
yen bir kışi, ihbar ve
uzun araştırmalardan
sonra belırlenebildi
Sosyal güvenlik kuru-
luşlanndan emekli olan
ve ölen babasının veya
annesinin maaşını al-
mak isteyen evli kadın-
lar boşanırken ölen ko-
casının maaşını alanlar,
genellikJe ikincı evlilik-
lerini resmiyete geçir-
miyorlar.
Su sayacını ters taka-
rak kadranın tersine
dönmesinı sağlayıp sar-
fıyatı düşürme. kaçak
elektrik kullanma veya
sayaç kancasını yerin-
den çıkararak sayacı ça-
lıştırmama da sık karşı-
laşılan yöntemler ara-
sında yer alıyor.
Almanya"da çalışan-
lann, çocuk yardımı ala-
bilmek için yakınlan-
nın çocuklarını kendi
nüfuslanna geçirmele-
ri, nüfus cüzdanı. pasa-
port ve ehliyetin sahte-
sini hazırlamadaki bece-
ri. sahte vıze kaşelerini
vurma, günlük hayatta
sık karşılaşılan fırsatçı-
lıklardan bazıları.
Naomi evlenmek istiyor
tki seks ilahının, Noami Champbell ve Cortes'in
beraberiikieri herkesi ve özellikle de magazin basınını
son derece ilgilendiriyor. Naomi'nin intihar
teşebbüsünden sonra aynlmaktan vazgeçerek tekrar
gece gündüz bir arada olan çift. ilişkilerini biraz da
basının bozduğunu sö>lii\orlar.
Yakın çevreleri çiftin Jamaica gibi güzel, ancak
gözlerden uzak bir yere yerieşecekleri konusunda
söylentilerle çalkalanı\or. Ancak bunun
biraz da Naomi'nin laskançbğmdan kaynaklandığı ileri
sürülüyor. Evlilik için çok genç olduğunu her
röportajında dile getiren Naomi'nin, Cortes'in son
aynbk
talebinden sonra evlilik konusunda
sevgilisine baskı uyguladığı ve onu hiç
yalnız bırakmadığı söyleniyor.
Baltık Denizi
Yağmur
ekolojik felakete
yol açacak
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Özellikle Or-
ta Avrupa'dan kaynaklanan su ve
hava atıkları yüzünden hızla zehır-
lenmekte olan Baltık Denizi'nın,
şimdi de Orta Avrupa'dakı yağışlar
>iizünden ekolojik bir felakete yak-
laştığı açıklandı. Son iki yıldır bu
denıze kıyısı olan ülkeler üst düzey-
de toplantılar yaparak Baltık Deni-
zi 'nı kurtarmaprojelen konusunda
anlaşmaya varmışlar ve bu konuda
yatınmlar yapılmışken Orta AVTU-
pa'dakı son vağışlar. büyük kaygı
uyandırdı.
Stockholm Cniversıtesi'nin De-
niz Ekolojısi bölümünden Prof.
FredrikVV'ulff, bu konuda duyduğu
kaygıv ı dıle getırdi. "Bu denizev'az
başlangıcında bövlesine büyük bir
su akımı asla görülmemiştir. Özel-
BkJe kükürt \efosforiçeren sular. de-
ııizin "soluk almasınf engellemek-
te \v bu da canlı zincirinin kopma-
sını hızlandırmakta. Ko\u ma\i/\e-
şil renkteki zehiıii su yosunlannın
tam çiçeklendiği bir mevsünde >a-
sanılan bu durum. kirfi smun siıriik-
lenmesiy ie yosunlann knılara doğ-
m >aklaşmasına yol açıyor."
SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN
Nasıl anladılar?
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde güven oylaması
sırasında bir milletvekili "Deyyus-u Ekber
Dışan" diye bir pankart çıkarttı. Ne kadar Refahlı
varsa adamı öldürmek için üzerine yürüdüler. Oysa
pankartta bir isim yoktu. Bu Deyyus-u Ekber
kimdi? Bunun kim olduğunu Refahlılar nasıl
anladılar?.. Yoksa malı tanıyoriar mı?.. Eğer bu
deyyus Refah'tan, küfür ettiği gerekçesiyle ihraç
edilmiş biri ise o zaman neden ona küfür eden
birinin üzerine yürüyorsunuz?.. Işiniz gücümüz
takıyye. Kimi kandınyorsunuzacaba?..
Beni güldürenler
1979 yılında Isveç'te bir film çektim. Geri
dönerken Berlin'de bir arkadaşıma uğrayıp
birkaç gün evinde konuk oldum. Bana o
zaman çok tatlı bir olay anlatmış ve beni
oldukça güldürmüştü.
Adamcağızı köyünden alıp Almanya'ya işçi
olarak götürmüşler. Saf bir Adem... Ertesi gün
Almanya'da ilk uyanışı. Sormuşlar:
- Almanya'yı nasıl buldun? diye.
- lyi de, çok Alman var, demiş...
Türk kültürü - Arap kültürü
Bizim binlerce yıla uzanan küttürümüzün
Arapların etkisi altına girmesi ne zaman
başlıyor?.. Bizim kültürümüz Arap kültüründen
daha mı ilkel? Hangi nedenle bu geri kültürü
benimseyeceğız? Neden?.. Birkaç kişi bundan
çıKar sağlayacak diye bu geri, garabet kültürü ne
diye kendimize mal etmeye çalışıyoruz?.. Bunlar
ayrıca pistirler. Tüm dünyayı dolaştım, bu kadar
tuhaf uluslara rastlamadım. Tarih boyunca
Türklerin düşmanı olmuş Arapların kültürüne
ihtiyacımız yok. Hiçbir anlamda.
Meslekler
Bu hafta çok seçkin
bir meslekten söz
etmek istiyorum
sizlere. Bu iş öyte
böyle bir iş degildir.
Mesleğin ismi: Havuza
Bakan... Ikinci sözcük
olan bakanın
politikadaki bakanla
ilgisi ve ilişkisi söz
konusu degildir.
Buradaki bakan;
seyreden, izleyen
anlamınadır... Bu
meslektekiler genellikle
zengin kesimden ve
seçkin zümreden
insanlardır. Evlerinin
bahçesinde havuz
bulunur. Bunlar sabah kalkıp
havuzun kenarına gelırler. Su
genellikle soğuktur. Bu meslek
sahipleri havuza girmek yerine
havuza bakmayı tercıh ederler.
Havuz, aslında pahalı bir
eğlencedir. Lükstür. Çok
zahmetlidir. Ama onlar tüm
Portre
bunlan göğüsleyerek,
sabah uyanıriar ve
havuz kenanna gelerek
havuza bakariar...
Genellikle genç kanlan
vardır. O kadınlar o
havuzda yüzüp
serinlerken, havuza
bakan, oralı bile olmaz.
Onun işi havuza
bakmaktır... Bu meslek
gerçekten ilginç bir
meslektir. Çünkü bugün
havuza bakan yann
kansına bakmaya
başlar. Ama sadece
bakar. O zaman da bu
sadece bakılan kadın ne
yaparo bilinmez...
Ülkemizde havuza bakan
mesleğinin sahipleri genellikle
sosyeteden çıkmaktadır.
Hepsine başarılar diliyoruz.
Egemen Bostancı adı belki pek çok kişiye
artık yabancı gelecektir. Ama o, gerçekten
Türk sahne yaşamına yepyeni bir renk katmış
kişidir. Egemen Bostancı'yı 1970 yılında tanıdım.
Vtlla Zarif diye bir gazinonun işletmesini almıştı.
Orada bir kadro kurmuş ve program koymuştu.
Ben de yaşamımda ilk kez tek başıma şovmenlik
yapacaktım. Beni ilk şova çıkaran kişi Egemen
Bostancı'dır. Sonra onunla dost olduk. Unlü Şan
Sineması'nı aldı ve müzikhol yaptı. Orada birçok
müzikal tiyatro oyunu sahnelendi.
Bunlardan birini de ben yazıp yönettim. Perran
Kutman'la birlikte başrollerini oynadığımız "Artiz
Mektebi" idi bu oyun. Egemen vannı yoğunu bu
işe hasretti. Iflas etti. Tiyatrodan kim zengin
olmuş ki o olsun?.. Yaşamını bu işe verdi ve
hastalandı. Zaten şekeri vardı. Bir gün ansızın
aramızdan aynldı gitti... lyi insandı. Zaman zaman
şeker hastalığının gereği, sinirlilik belirtileri
göstermesine karşın insan olarak az bulunur
kalitedeydi. Onu hep sevgiyle anacağım. Tıpkı
geçen hafta yazdığım portre Ayton Sert gibi, o
da erken yaşta gidenlerden ama aslında
yaşaması gerekenlerdendi. Egemen Bostacı'dan
sonra kimse çıkıp bu işe soyunamadı. Çünkü kâr
bırakmayan bir şövalyeliktir tiyatro patronluğu...
Pazarın fıkrası
Nasrettin Hoca bir ceviz
ağacının dibinde uzanmış
kestiriyor. Bu sırada gözü yan
taraftaki tarlada serili
balkabaklarına takılmış.
- Allahım, demiş, şu koca
kabaklan incecik dallarda
küçücük cevizleri de bu koca
ağaçta yetiştirmişsin, tersi olsa
olmaz mıydı?
Tam bu sırada bir ceviz dahndan
kopup Hoca'nın başına düşmüş.
Hoca bir kafasını acıtan cevize
bakmış, bir de kabaklara,
döndürmüş yüzünü göğe:
- Sen her şeyi daha iyi bilirsin,
demiş...
Bu Hoca fıkrasından bazı
hocaların çıkaracağı dersler
olmalı.
Refahlılar
Bunlar sadece
azgelişmiş değil, aynı
zamanda ilkel ve cahiller.
Sözcüleri televizyonda
hükümeti eleştiriyor
"Çarşambanın gelişi
perşembeden bellidir."
Bunun yanlış olduğunu
bilmek için ille de
üniversite okumak
gerekmiyor.
Perşembenin gelişi
çarşambadan belli
olabilir. Dil sürçmesi falan
değil, adam böyle biliyor.
Tıpkı Şevki Yılmaz'ın
komploya KOMPLE
demesi gibi. Oahil cühela
takımı işte. Bir de bizi
yönetmeye kalkıyorlar.
Aziz Nesin'e
mektup
A ziz Ağabey... Sana bir süre
/ v j n c e yazmıştım
hatırlarsan. Senden sonra
ülkede değişen pek bir şey
olmadı. Tansu Çiller ve
Necmettin Erbakan adında
iki kişi geldı gitti ve bu geliş
gidiş anında; Susurluk,
hırsızlık, yolsuzluk, tekke.
zaviye, tarikat gibi önemsiz
olaylar yaşandı. Ama bunlar
sen buradayken de vardı,
onun için üzerinde fazla
durmuyorum... Aynca vakıf iyi
gidiyor. Oocukların havuzu
bitti, rahat olabilirsin. Oğlun
Ali işleri, sen varmışsın gibi
yürütüyor. Aynca matematik
üzerine kitapları çıktı... Ahmet
de iyi, diğeri de... Anlayacağın
Aziz Ağabey, senden sonra
tufan olmadı. Çünkü tufan hep
vardı.
Seni özledim Aziz Ağabey...
Bir insan kendi halkını
hayvana benzetti mi ondan
korkacaksın. Erbakan Türk
halkı için "Halk tuz yalamış
koyun" dedi... Tabii kendisi
de Japon veya Ingiliz değil,
o da bu halktan biri, sadece
yaşlandı ve hafızası
zayıfladı, o kadar.
TBBMTV
Ben hiç kaçırmadan
izliyorum Meclis
Televizyonu'nu. Size de salık
veririm. Bazılarında, iktidan
yitirmenin hırçınlığının ne
korkutucu boyutlara
vardırdığını görmek
istiyorsanız, Meclis
Televizyonu'nu izleyin.
BEN SİGARA İÇENLERİ BİLE
SEVİYORUM. ONLAR DA
İNSAN...
BU MEVSİMDE PİKNİK
YAPIYORSANIZ
ORMANLARA DİKKAT EDİN.
ATEŞ YAKMAYIN...
Türk Tiyatrosu
ocuklann yaş ortalaması 8-17. Kampta
tiyatro dersleri yapıyoruz. Onlara ilk derste
soru soruyorum: "Bana üç Türk tiyatro yazan
söyleyin." Yanıt yok... Bir tane zor çıkıyor.
Biz yediden yetmişe izleyici olarak, gene yediden
yetmişe tiyatrocular olarak oyun yazarına hiç
önem vermedik. Oysa oyun olmayınca tiyatronun
olmayacağını daha ilk günden bıldiğimiz halde...
Bir tiyatro gösterisinın gerçekleşmesi için üç öğe
şarttır. Oyuncu-seyirci-oyun. Oyun yazan
olmadan oyun olmayacağma göre bunun
üzerinde çok sıkı durmamız gerekiyor. Ankara,
Izmir ve MSM dışında "Yazarlık Bölümü" olan
okullar var mı bilmiyorum. Ama en çabuk şekilde
oyun yazannı özendirici şeyler bulmamız ve tıpkı
Bakırköy Belediyesi'nın yaptığı gibi onlan
yüreklendirici yarışmalar, özendirici ödüller
düzenlememiz gerekiyor. Türk Tiyatrosu Türk
yazan ile var olacak.
Çiller kaşınıyor
Cildiye uzmanı doktorların söylediğine göre
böyle durumlarda çiller kaşınırmış. Üç çeşit
kaşınma saptamış uzmanlar. Birincisi, kaşınıp da
düşen çiller; ikincisi. düşünce kaşınan çiller;
üçüncüsü ise hem kaşındığı için düşen, hem de
düştüğü için kaşınan çiller...
Erol Erol...
Yıl 1968. Yeni evliyim. Bir gün eşim yanımda
uyurken sayıklamaya başladı:
- Eroool Eroool...
N'oluyoruz yahu, daha yeni evliyiz, bizim hatun
Erol diye birini sayıklıyor. Uykudan uyandım ve
kaderime küsmeye hazırlanıyordum ki
sayıklamanın arkası geldi:
- Eroool Erol, şimdi basacağım sıfırı...
Eşim o zamanlar bir ortaokulda resım öğretmeni
idi. Erol da kuşkusuz haylaz öğrencisi. Ama ben ne
bilirim rüyasında öğrencısine bozulduğunu?.
Pazarlık ve duvarlık sözler
BUDALALIK İLLE DE YAŞLANINCA OLMAZ.
AMA YAŞLI BUDALALAR ULUSA ZARAR
VERİR. TABİİ GENÇ VE ORTA YAŞLI
OLANLARI DA...
OKUYUN: Cumhuriyet
İZLEYİN: Rumelihisan
etkintikleri (yeniden açıldı)
SEVİN: Yaz yağmuru
Atatürk diyor ki:
Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak
için. ınsanlığın var olması için ne gerekiyorsa,
onlann tümü demektir. Tarım demektir, ticaret
demektir, çalışma demektir, her şey demektir. M. K.
Atatürk 1923. (Tabii, Atatürk bunlan söylerken
Türkiye'nin bugünkü ekonomik durumunu
bilmiyordu.)