29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 1997 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Çanakkale PB 31 Izmir A 34 Gıresun 31^ Şanlıurfa 40 Ankara 33 Mardin 36 Manisa Aydın _A 35 Eskişehir A 32 Siirt 37 Denizli _A 32 Konya 32 Hakkârı 33 36 A 32 Van 30 Zonguldak A 27 Antalya A 39 Kars 26 ) t* -^ O i Marmara parçalı bulutlu diğer böl- gelerimiz az bu- Oslo AVRUPA PB 24 Berlın lutlu ve açık ge- Helsınki PB 22 Budapeşte çecek. Hava sı- Stockholm PB 22 Madrıd caklığı artmaya Londra PB 21 Vıyana Y 19 devam edecek. Amsterdam PB 18 Belgrad Rüzgâr, kuzey ve Brüksel PB 21 Sofya batı yönlerden Paris hafif olarak ese- Bonn cek. PB 20 PB 22 Roma PB 27 Y 21 Atina Münih Y 19 Mılano PB 24 T a ş k e n t A S Y A Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB A PB PB PB Y Y A 22 39 38 42 28 37 27 34 Şam 32 0Açık i Parçalı bulutlu Sıslı , Buutiu ^ Çok bu^tlj G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada "Yapılması gerekiyorsa önce zamlan yapar, on- dan sonra memurlara yapılacak artışı açıklardı. Bunlar ise tam tersini yapıp, kaşıkla verdiklerini kepçeyle aidılar." Özal'ın çırağı olmakla övünen devletlû Güneş Taner, demek ki, halka kazık atmanın kurallarını ustasından ancak bu kadar öğrenebilmiş. Ancak dikkat buyurunuz; Taner'in üslubu Özal'ınkine benzemiyor. Andırıyor! Ama halkımızı zamdan gelen kazıklarda uyutmak için bulunan gerekçe dün neyse bugün de aynı. Özal, vakti zamanında "Enflasyonu durdurama- dığımız sürece zamlara devam edeceğiz" demi- yor muydu? Taner de, enflasyonun üç rakamlı ol- masını engellemek için "büyük oranda zamların" başlıca çare olduğunu ya söylüyor ya da söyleti- yor. Biz böyle düşünürken meğer uyuyormuşuz. Sa- nırım Maliye Bakanı Temizel de. Kimı büyükçe ti- rajlı gözde gazetelerle yaptığı söyleşilerde Taner, ekonomiyi rayına oturtacağını söylediği politikalar- la "bu yıl sonuna kadar alabilecekleri önlemlerle enflasyonu 1997 yılı için 'ancak yüzde 100 düze- yine' indirebileceklerini" anlatıyor. Evet, "ancak" ve 1997 için enflasyon en azından yüzde 100! Gidiş o gidiş ki, ekonomimizin ana kuralını Ta- ner ve takımı "enflasyona (fiyatlara) zam, memu- ra, işçiye, emekliye zam" diye ilan edebilirler. Özal'ın ruhuna Fatiha! Taner'e bravo Zamlardan "halkımızıncebi, ama hükümetin yü- reği yanarken" eğlenceli, düşündürücü yeni geliş- meler gözleniyor. Daha dün bir, bugün iki. Ne çare gazetelerin şu- rasında burasında "kriz" haberleri göze çarpıyor. Tabii kaynak öncelikle Güneş Taner. Güneş kay- naklı haberier diyor ki: "Taner'in kamu zamlarının ardından acil kaynak ihtiyacını karşılamak için KDV oranlannda artışı gündeme getirmesi ekonomi yönetiminde ilk kri- zin habercisi oldu. Zira Maliye bu artışa sıcak bak- mıyor." Bir başka yoruma göre krizin nedeni daha da il- ginç. Güneş Taner'le Maliye Bakanı Zekeriya Te- mizel'in "ayn ekollerden yetişmiş" olmaları sür- tüşmenin asıl nedeniymiş! Yani Taner'in okulu zamlara engel tanımayan Özalizm. Temizel'inki ise •'üniversite + insanlık ve insaf" kuralı. Elbette bu farklı doğalar bir yerde sürtüşecek. Tyrgut Özal bile Taner kadar "iddialı" bir kimlik. çizmemişti. Hiç değilse başarısızlıgını bugünden böylece açıklıyor. Taner'e yüz kez, zamsız bravo! Hükümette bir başka "sıkıntı" kesintisiz 8 yılla il- gili. Ecevit diyor ki, "Ben Yılmaz'la anlaştım, 8 yıl Meclis'tengeçecek ve uygulanacak". Yani? "Öfe- si beni ilgilendirmez." Beri yandan Mesut Yılmaz'a parti yönetimi kar- şı. Biliyoruz ki, zira çok önceleri yazdık, ANAP Gru- bu 8 yıllık kesintisiz temel eğitime yarı oranında olumsuz. Yılmaz akordu bozuk seslerin bu kadar kısa sü- rede çıkmasını herhalde beklemiyordu. Üst üste gelen tatsız, bugün küçük, ama yarın, yarınlarda giderek büyüyebilecek gelişmelerin ya- ni sıra övüneceğimiz günler de var. Askerlerimiz 23 yıl önce Kıbns'a bugün çıkmış- tı. Kıbns Türkünün özgürlük günü. Bugün, adada büyük törenlerle kutlanıyor. Ece- vit ve bakanlar Kıbrıs'ta olacak. Adaya askerlerimizle birlikte çıkan ilk gazeteci olarak törenlere davetliyim. Ne ki, Ecevit'in Kıbrıs'a gidişini "gazetelerden öğrenen" ABD, anlamı büyük bu ziyarete "soğuk" bakıyor. Rumlar da. Sorması tuhaf kaçacak mı. bilemiyoruz. Batı, Kıbns Türkünü ve o güzel küçük cumhuri- yeti silmek istiyor. Biz ise entegrasyondan söz açarken hâlâ Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KK- TC) diyoruz. Neden Kıbns Türk Cumhuriyeti (KTC) değil? 8 yılla firsat eşitüği : Sütu kar ı Gok gLOiltulu 1l Baştarafı 1. Sayfada 14yaşlandır. Bu yaşlarda ve- riJen eğitimle düşünme ve muhakeme etme, problem çözme yeteneği gelişmekte- dir" denildi. 8 yıllık kesintisiz eğiti- me geçildiğinde eğitimin ikinci kademesinden dışla- ;nan nüfiısun yüzde 60'ının, köylü çocukların yüzde 88'inin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yüz- de 79'unun. kız çocuklan- nın yüzde 62'sinin öğre- nim görme olanağına ka- .vuşacağı vurgulanan ra- porda. kırsal \e kentsel İjölgeler arasında da firsat eşitliği yaratılacağı kayde- dıldi. Raporda. ilköğretim ve ortaöğretim kurumlannda 12 milyon öğrencinin öğ- renim gördüğüne dikkat çekilerek şunlarbelirtildi: ' "İnsan Haklan Büdirge- si'nin 26. maddesinde her- . kesin eğitim hakkına sahip olduğu ve bu hakkının en azından zorunlu eğitimle parasız olarak sağlanacağı ifade edilmektedir. Bildir- geye inıza atan devletimi- zin buna ne denli bağlandı- ğı ortadadır. Bunu gerçek- lestirnıek için bütçeden eği- time a> rılan pa> ın en az üç katına çıkanlması gerek- mektedir" AB ülkelerinde kesinti- siz eğitımin 8 ıle 12 yıl ara- sında değiştiğine işaret ediien raporda. okuma yazma oranı yüzde 40'ın altında kalan ülkelerde de- mokrasinin gelişemediği vurgulanarak. "1946'dan beri Türkiye'de demokra- sinin niçin tam olarak uy- gulanmadığı ortaya çıkı- yor" görüşü belirtildi. Ra- porda. 8 yıllık zorunlu eği- time geçilmesi halinde Türkiye'nin elde edeceği kazanımlar şöyle sıralan- dı: 9 Çocuklar 14 yaşına kadar öğrenci olacaklann- dan zararlı alışkanlıklar- dan korunacak. 9 Küçük yaşta çalışma- lan önlenecek. 9 Kız çocuklan küçük yaşta evlendirilmeyecek. # Anadolu liseleri ve özel okullann ortaokul ön- cesı sınavlan kalkacağın- dan çocuklarda görülen ruh sağlığı sorunları ya- şanmayacak. # Karar verme, okul ve meslek seçimi yönlendir- mesi özgiir bilinçle yapıla- cak ve öğrenciler Türki- ye"nin istihdam durumuna göre okullara dağıtılacak- tır. Çifte yurttaşhk• Baştarafı 1. Sayfada yet gönderirken Türk-Yunan konu- lannda uzman Mustafa Özbey'i he- yete son anda dahil etmesi. "Asker- lerin de dünyaya verecekleri mesaj- larbulunuyor" yorumlanna vol aç- tı. Denktaş ile Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirerin 20 ocakta ikinci kez yayımladıklan ve TBMM tara- findan da onaylanan ortak deklaras- yon. AB'nin Rum kesımi ile tek yan- lı olarak müzakereleri başlatması ya da sorunlan çözülmüş olsa da Kıb- ns'ın Türkiye'den önce AB'ye alın- ması halinde Türkiye'nin ICKTC ile bütünleşmeye gideceği uyansını da içeriyor. AB. bu uyanlara karşın Rum kesimi ile tam üyelik müzake- relerine gelecek yıldan itibaren baş- layacağını açıklarken. Türkiye'yi tam üyelik dışında bıraktı. Türkiye, AB'nin bu meydan-okuması karşı- sında Doğu Akdeniz'e çıkışında stratejik bir ada olan Kıbns'taki Türk toplumu ile bütünleşmeyi siya- si, askeri ve ekonomik açıdan topye- kûn başlatıp başlatmama konusunda kesin bir karara varmış değil. . Bu konudaki kesin görüşün 25 temmuzda İstanbul'da yapılacak MGK toplantısından çıkması bekle- nirken, askerlerin de Yunanistan'ın adanin Rum kesimini ilhak etmesi- ne meydan verecek bir tutum izle- mekten kaçındıklan belirtildi. Bülent Ecev it ve Dışişleri Bakanı İsnıail Cem ile adaya gitmeden ön- ce dün sabah bir değerlendirme top- lantısında buluşan Kıbns ve AB ile ilişkilerden sorumlu De% let Bakanı Prof Dr Şükrü SinaGüreLCumhu- riyet'e yaptığı değerlendırmede "Türkive'nin AB'nin karan karşı- sında nelcr yapmaya kararh olduğu- nu herkese göstermek niyetindeviz" dedi. ancak aynntıya girmekten ka- çındı. Muhalefetteyken KKTC ile özerklik ilişkisi kurulmasını savu- nan Ecevit. yeni hükümete Başba- kan Yardımcısı olarak girdikten son- ra bu yaklaşımına bir nüans getirdi ve "KKTC'nin bağımsı/statüsü ko- runarak dış politika ve güvenliğüün Türkiye ile bütünkştiriunesi" tezini geliştirdi. Türkiye, Kıbns sorunu- nun çözümü sürecinde de KKTC'nin Rumlar ile eşit egemen- liği ve bağımsızlığı ilkesinin altını çiziyor. Ecevit \e Denktaş'ın Lefkoşa'da bugün basına açıklamadan önce son şeklini verecekleri ortak deklaras- yonda ekonomik ve siyasi bütünleş- me yolunda şu kısmi önlemleri açık- lamalan bekleniyor: • 1920'lerden itibaren Kıbns'tan Türkiye've göç etmiş yaklaşık 500 bin Kıbns kökenü Türk yurttaşı bu- lunuyor. Bu kişüer, Devlet İstatistik Enstirüsü'nün de yardımıvla tespit edilecekler ve taşıdıklan Türk pasa- porruna ek olarak KKTC pasapor- tu da alabilecekler. KKTCvıırttâşla- n da Türk pasaportu alabilecekler. Aynı şekilde Kıbns'a verleşen Türk yurttaşlan da KKTC pasaportu ala- bilecekler. KKTC yurttaşlannın Türkiye'de iş yapma olanakianna uygulanan kısıtlanıa tamamen kakü- nlacak. 9 Çifte pasaport uygulaması ile sayılan 700 bini bulan Rumlar ile adadaki nüfusu 200 bın olan KKTC arasındaki nüflıs eşitlenmiş olacak. Çünkü 500 bin kadar olan Kıbns kö- -kenli Türk yurttaşına KKTC yurt- taşlığı da verilecek. Nüfusun eşit- lenmesı ile Rum tarafının Türk tara- finı. kurulacak bir federal cumhuri- yet içinde azınlık olarak gören poli- tikası zorlanacak. Çifte pasaport uy- gulamasıyla dünyaya. Türkiye ve KKTC'nin bütünleşmesı yolunda önemli bırmesaj da verilmiş olacak. 9 KKTC Dışişleri BakanJığı bün- yesinde çalışan diplomatlar yayguı biçimde Türkiye'nin yurtdışı tem- silciliklerinde görevlendirilecekler. Şu anda yalnızca Türkiye'nin Al- nıanya Büyükelçiliği'nde bir KKTC diplomah görev vapıvor. 9 KKTC. ekonomik bütünleşme yolundaki önlemler çerçevesinde Türkiye'nin çeşitlı firmalara verdi- ği Akdenız Kalkınma Fonu'ndan ya- rarlandınlacak. 9 KKTC ile uygulanan kıyı tka- retinin kapsamı genişletilecek, gere- kirse ada ile serbest ticaret anlaşma- sı yapılacak. w Rıuıılarla dostluğa lıazuiz I Baştarafı 1. Sayfada ~Rumlan banşiçindeyaşayacak bir dünyaya davet ediyoruz" dedi. Denktaş ve Çörekçinîn barış mesajlanna karşın. Yunanistan Hü- kümet Sözcüsü Dimitri Reppas. adada "Türk işgalinin" sürdüğünü söyledi. Rum Yönetimi Türk savaş gemilerinin Girne'de demirlemesi- ni BM nezdinde protesto ederken Reppas, "Türkiye'nin sözle kınan- ması yeterli değildir. Çözüm için uluslararası toplum girişimlerde bulunmalıdır" dedi. KKTC'de Banş ve Özgürlük Bayramı kutlamalan dolayısıyla bugün Lefkoşa'da gerçekleştirile- cek askeri törene Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Cumhurbaş- kanliğı Genel Sekreteri NecdetSeç- kinöz, TBMM Başkanvekili Ka- mer Genç, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Hava Kuvvetleri Ko- mutanı Orgeneral AJımet Çörekçi ve çok sayıda bakan katılacak. 'Güçlenmek zorund^ız' KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bu yıl ilk defa sert bayram mesajı vermekten kaçınarak. KK- TC'nin ekonomik yönden güçlen- mesi gereğinden ve Rumlarla uz- laşma arzusundan söz etti. Denk- taş. Banş ve Özgürlük Bayramı do- layısıyla yayımladığı mesajda Kıb- ns Türkünün uzlaşmaya ve Rum ta- rafıyla dostluğa hazır olduğunu bıl- dirdi. KKTC Cumhurbaşkanı. "Kıbns'ı, Türk-Yunan savaşına ne- den yapmaya ne Rumlarm ne de bi- zim hakkunız vardır. Gelsinler an- laşalım ve milli v atanlanmızı Kıbns vüzünden belaya sokmayalım" de- di. KKTC'nin egemenlik, eşitlik ve garanti gibi temel haklardan geri adım atmayacağınt tekrarlayan Denktaş, ekonomik kalkmmanın gereğine değindi ve şöyle dedi: "tkriye bakıyoruz. Bu güzel cum- huriyeti hep beraber daha güçlü kıl- mava çalışacağız. Bunu yapmalıyız ki karşı taraf banşa, uzlaşmaya ih~ tiyaç duysun." Çörekçi ise adadaki Rum toplu- munu. geçmişe dayalı, sonu gelmez düşmanlıklan bir kenara bırakarak. barış içinde yanabilecek bir dünya- ya davet etti. Anavatan Türkiye'nin, yavruvatan Kıbns'ın bugüne kadar her zaman yanında yer aidığını ve almaya devam edeceğini vurgula- yan Çörekçi. düşmanlıkların. bir- birini tehdit etmenin. birbirini yok etmeye çalışmanın kimseve bir fay- dası olmadıgını söyledi. Çörekçi şöyle devam etti: "Buna güçleri de yoktur. Her gün. kendilerinin kulla- namadıklan silahlara milyonlarca dolar harcayarak. bunlarla sizleri (Kıbrıs Türkünü) korkutacağına inananlar vanılmaktadırlar. Deniz ve hava üsleri inşaasma izin vererek, Türkiye'nin dikkarinin Kıbns'a çe- kilmesini isteyenkrin mununa ge- lenlerin. bu silahlan kullanmalan durumunda. bundan en büyük za- ran yine kendilerinin göreceklerini bihneferi gerekir. Kıbns Türkünü geçmişte olduğu gibi bugün ve gele- cekte de >ok etmeye, adadan uzak- laştırmava vey a asimile etmeye güç- leri asla yetmev ecektir.*' Reppas ise yaptığı açıklamada. "Kıbns'a Türk askeri çıkarması- nın üzerinden 23 yü geçti. l luslara- rası hukuk ilkeleri ve Buieşmiş Mil- letlcr kararlarına rağmen adadaki işgal devam ediyor. Türkiye'nin söz- le kınanması yeteıiideğildir. Çözüm için uluslararası toplum girişimler- de bulunmalıdır" dedi. Türk savaş gemilerinin Girne Li- manı'nademirlemesi, Rum yöneti- minin sert protestosuna yol açtı. Rum Hükümet Sözcüsü Manolis Hristofides. bu durunju BM nez- dinde protesto ederek, "Atilla yap- üğı Lsrila ile Kıbns Türklerini koru- mavı amaçlamadığınu ancak kendi amaçlan için Kıbns'ın bir bölümü- nü ele geçirmeyi amaçladığını orta- ya koyarak böylece gerçek yüzünü göstermiş oldu" dedi. Hükümet Sözcüsü. Kıbns soru- nunu çözmeye yönelik BM girişi- minin Atina tarafından desteklendi- ğini de açıkladı. Bu arada Yunanis- tan basını, Banş harekâtının yıldö- nümü nedeniyle Başbakan Yardım- cısı Bülent Ecevit ve Türk savaş ge- milennin Kıbns'ı ziyaretine geniş yer verdı. Ziyareti "tahrik" olarak nitelen- BU İCÖSEYİ j TARKAN jEMRAH jBURAK KUT HIESt ÇARŞAM&A, &&WNI BÎSt HIAfTAÜ diren gazeteler. Kıbns Rum Yöne- timı'nin. BM'ye konuyla ilgili ola- rak bir protesto notası verdiğini yazdılar. Yunan basını. "Atilla işgal altındaki toprakiarda kutlama ya- pıyor". "Ecevit'in katılacağı tahrik kutlamalan". "Kıbns'ta 6 Türk sa- vaş gemisi". "İşgal altındaki toprak- iarda tahrik". "Ecevit'in Kıbns'a ayak basması ABD'yi endişelendiri- yor". "Ayıbı kutluyorlar" ve "Atil- la Başbakan Ecevit adaya gidiyor" şeklindeki başlıklarla haberi oku- yucularına duyurdu. Kıbns Rum Kesımi Yönetimi ise Denktaş'ın. adadaki tamponbölge- de olası olaylann önlenmesi için or- tak bir polis gücü kurulması öneri- sini reddetti. CNA Ajansı'nınbildirdiğinegö- re^Rum.Jrlüküınejj §ozcüsü Mano-. lis Hristofides. "Eğer Denktaş, Ku- zey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasına yönelik politikasından vazgeçerse, Kıbns sorununu çözme çabalan daha iviye doğru ilerleye- cektir" dedi. Ecevit'in Kıbns ziyaretine Dışiş- leri Bakanı İsnıailCem. Maliye Ba- kanı Zekeriya Temizel. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalını Erez, Kıbns ve AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel. devlet bakanlan HüsamertinÖzkan.Mch- met Batallı ve Ahad Andican katı- lacak. Ziyarete TSK'yi temsilen de Hava Kuvvetleri Komutanı Orge- neral Ahmet Çörekçi katılacak. 'Kıbrıs'ın AB üyeliği Türkiye 9 ye bağh' ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakan Mesut Yılmaz. Türkiye'nin Kıb- ns'ta "iki kesimlilik. iki toplumluluk ve eşit ege- menliğe dayalı çözüm ile Türk garantisinin deva- mından" \ azgeçemeyece- ğini bildirdi. Başbakan. Türkiye üye olmadan Kıbns'ın AB'ye üye yapıl- masının mümkün olmadı- ğını söyledi. Yılmaz. bugün kutlana- cak Kıbns Barış Harekâ- tı'nın 23. yıldönümü nede- niyle yayımladığı mesajda, uzun yıllar her türlü baskı, zulüm ve insanlık dışı mu- ameleye hedef olan Kıbns- lı Türklerin harekât saye- sinde huzur ve güvenliğe kavuştuklannı kaydetti. Mesut Yılmaz şöyle de- di: "Kıbns sorununa çö- züm. iki kesimlilik, iki top- lumluluk, eşit egemenlik, etkin ve fiili Türk garanti- sinin devamı gibi vazgeçe- meyeceğimiz ilkeleri ihtiva etmesinin yani sıra 1960 ta- •rihli Kıbns anlaşmalan ile tesis edilmiş olan Türk-Yu- nan dengesinin korunma- sını da hedefalmalıdır. Kıb- rıs'ın bir çözüm bulunma- dan ve Türkiye'nin üyeliği gerçekleşmeden AB'ye üye olması mümkün değildir." RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan da gönder- diği mesajda, Denktaş ve tüm KKTC'lileri kutlaya- rak. "Kıbns davasında so- nuna kadar sizlerin yanın- da olduğumuzu bir kere daha duv urmayı görev sa- vıvornm" dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "Türkiye'den gelmişsiniz..." İrina Kokoyev'in anne babası Yunanlı... Gürcistan'a Erzurum'dan gelmişler... Annesi küçükken onu hep, "Haydi içerigir, Türk- lergeliyor" diye korkuturmuş... Şimdi Türkleri çok seviyor ve sempati duyuyor... irina iç savaşın Gürcistan'a verdiği zararı anla- tırken, "Bütün iyi Gürcülergitti" dedi, devam etti: " Eskiden bir evin avlusunda, Yunanlı, Türk, Er- meni, Gürcü hepimiz bir arada otururduk. Ara- mızda kökenimizden dolayı hiç sorun çıkmazdı. Tıflisliydik. Bu bizim kimliğimizi anlatmaya yetiyor- du. Savaştansonrapekçokşeydeğişti. Tıflis'ege- lenleroldu. Tiflis'ten göçenleroldu. İyiGürcülerin çoğu gitti. Ama herşeye karşın Tiflis 7 seviyorum." Irina'nın anlattığına göre. nüfustaki cinsiyet den- gesi de değişmış. Bir erkeğe 6-8 kadın düşüyor- muş. Bu oranı üç aşağı beş yukarı öteki Tiflisliler de doğruladılar. Erzurumlu, Yunan asıllı, Türkleri seven, Rusla evli sarışın Irina'yla tekrar karşılaşmayı dileyip ve- dalaştık... Gorgasali Caddesi'ne inen dik sokakJardan Ka- lakitbilisi'den aşağı yürürken, acı bir inlemeyle tit- redim: - Kahpe felek sana nettim neyledim... Ister istemez içeri yöneldim... Loş bir salon... Köşede bar... Duvarlar, her türlü içkiyle süslü... Ye- ni Rakı hemen dikkati çekiyor. Sağdaki masada oturan dört kişi. sıcak sohbet- te. Türkçe konuşuyoriar. Barın sahıbi Recep. yıllarca Almanya'da kalmış. Eşini AJmanya'da bırakıpTrabzon'a dönmüş. Kaf- kas modasına uyup Tiflis'e gezmeye gelmiş. Ge- liş o geliş. Yüz bin dolar harcayıp fırın açmış. Fırın- da ekmek yok, şimdi para bara demiş, Tiflis'te "Karadeniz Bar" açmış. Tiflis'i terk edememesinin birinci nedeni kara sevda. Burada da evlenmiş, bir kızımız var, adı in- ci... Şimdi Ali'yi tanıyaJım... Trabzonlu. Meslekleri şöyle: Müteahhit, otobüs şoförü, otel işletmecisi, yerel televizyon sahibi... Trabzon'da "ufak-tefek" işler alıyor. Müteahhit- lik orada. Tiflis'te bir otel açmış. Adı, Otel Markinali. işlet- mecilik burada. Bakü-Tiflis arasında otobüs seferi yapıyor. Ba- zen kendisi gidip geliyor, bazen beraberinde çalı- şanlar... Trabzon'da yayın yapan bir de televizyona ortak. Ama yönetimine, yayın politikasına hiç karışrnıyor. Öyle diyor... Ali, "Memleket Karadeniz" deyip devam etti: "Dünyanın neresine gidersek gidelim, biz ken- dimizi Karadeniz'in bekçisi gibi hissedehz. Trab- zon 'daki evimizin kapısına kilit vurmayız. Karnımı- zı nerede doyurursak doyuralım, son durağımız Karadeniz'dir." Ali'nin işi var. Kalkarken, Almancı Recep'in omu- zuna vurup seslendi: "Recebim dankişön..." Yaşamak... Natia Sehiniyaşvili, Zakari Gapanaşvili, Lela Daiana, Asya Âfrika Enstitüsü'nün Türkçe bölü- münün üç öğrencisi. Gürcücede "vili", "oğlu" an- lamına geliyor. Soyadların çoğunun sonunda, biz- deki gibi bu var. Natia'nındişleri bembeyaz, yüzü dişlerinden be- yaz. "Tanıdığınız Türkler" sorusuna şu adlarla ya- nıt verdi: - Yunus Emre, Aziz Nesin, Orhan Veli, Nâzım Hikmet... "Cennet cennet dedikleri" ile başlayıp, "Istan- bul"u dinliyorum gözlerim kapalı"y\a devam etti... "Nâzım'dan" dedim... Durdu, "Yaşamak.. eee Yaşamak" diye başladı, birkaç kezyineledi, devamını getiremedi, kızardı... Natia'nın kızarmasına gerek yoktu. Nâzım Hik- met deyince bu kadarı yeter... Yaşamak... Gazetecîler • Baştarafı 1. Sayfada öğle saatlerinde başlayan Gaziantep gezisi, talihsiz bir kaza nedeniyle kana bulandı. Alman bilgive göre hava- alanındaki karşılama prog- ramı başlamak iizereyken ANAP Gaziantep ll Başka- nı Şerif Başkülekçi gazete- cileri bir arava toplayarak konvoy görüntüsü almak is- teyenler için Petek otobü- sünün tahsis edildiğini bil- dirdi. Bunun üzerine 10 ka- dar muhabir ve kamera- man, konvoyun yukandan görüntüsünü alabilmek amacıyla Petek otobüsünün üzerine çıktı. Havaalanını anayola bağlayan tali yol üzerinde seyreden otobüs. birkaç dakika sonra beklen- medik bir kazaya neden ol- du. Gazetecilerden bazılan. ayağa kalkarak görüntü alırken sırtlarını otobüsün gidiş yönüne döndükleri için "Gaziantep Havaala- nı" yazılı tabelavı göreme- di. Yaklaşık 80 kilometre hızla seyreden otobüsün üzerindeki altı gazeteci, bü- yük bir hızla arkadan hava- alanı tabelasına çarptı. tnanılması güç kaza so- nucunda aralannda Milliyet ve Cumhuriyet muhabiri Kemal Bağcı. Zaman gaze- tesi muhabiri Şevki Durusu ile yerel Güncel gazetesi muhabiri Nuri Karabulut ağır. Hürriyet muhabiri Mehmet Uzun ve GRT ka- meramanı İrfanMermerile Mesaj T\' kameramanı Hü- seyin Yaba hafif biçimde yaralandı. Gazeteciler ka- zanın fark edilmesinin he- men ardından Sani Konu- koğlu Hastanesi'nde tedavi altına alındılar. Kazadan, yara almadan kurtulan AA muhabiri Ah- met Karaaslan şunlan an- lattı: "CMay sonrası otobüs kana bulanmışn. Ben ayak- ta görüntü almaktan vazge- çip oturmuştum. Birden bir gürültü duydum. Aşağıva birkaç kamera parçasının düştüğünü gördüm. Yerel GRT televizyonu kamera- manı İrfan Vlermer yani başunadüşmüştü. Diğer ar- kadaşlarım otobüsün içine açılan kapağın üzerine yı- ğılmışlardı. Otobüs bir süre daha yol aldıktan sonra ka- za fark edildi. Yarah arka- daşlanmızı konvoydaki oto- mobillere bindirip hastane- ye yolladık." Ağır yaralı olan Kemal Bağcı, Şevki Durusu ve Nu- ri Karabulut yoğun bakım- da tedavi altına alındı. Bakanlar, kaza nedeniy- le Gaziantep'teki program- lannı iptal ettiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle