Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 TEMMUZ 1997 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
Çanakkale PB 31
Izmir A 34
Gıresun 31^ Şanlıurfa 40
Ankara 33 Mardin 36
Manisa
Aydın
_A 35 Eskişehir A 32 Siirt 37
Denizli
_A 32 Konya 32 Hakkârı 33
36 A 32 Van 30
Zonguldak A 27 Antalya A 39 Kars 26
) t*
-^ O i
Marmara parçalı
bulutlu diğer böl-
gelerimiz az bu- Oslo
AVRUPA
PB 24 Berlın
lutlu ve açık ge- Helsınki PB 22 Budapeşte
çecek. Hava sı- Stockholm PB 22 Madrıd
caklığı artmaya Londra PB 21 Vıyana Y 19
devam edecek. Amsterdam PB 18 Belgrad
Rüzgâr, kuzey ve Brüksel PB 21 Sofya
batı yönlerden Paris
hafif olarak ese- Bonn
cek.
PB 20
PB 22 Roma PB 27
Y 21 Atina
Münih Y 19 Mılano PB 24
T a ş k e n t
A S Y A
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
A
PB
PB
PB
Y
Y
A
22
39
38
42
28
37
27
34
Şam 32
0Açık i Parçalı bulutlu Sıslı , Buutiu ^ Çok bu^tlj
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
"Yapılması gerekiyorsa önce zamlan yapar, on-
dan sonra memurlara yapılacak artışı açıklardı.
Bunlar ise tam tersini yapıp, kaşıkla verdiklerini
kepçeyle aidılar."
Özal'ın çırağı olmakla övünen devletlû Güneş
Taner, demek ki, halka kazık atmanın kurallarını
ustasından ancak bu kadar öğrenebilmiş.
Ancak dikkat buyurunuz; Taner'in üslubu
Özal'ınkine benzemiyor. Andırıyor! Ama halkımızı
zamdan gelen kazıklarda uyutmak için bulunan
gerekçe dün neyse bugün de aynı.
Özal, vakti zamanında "Enflasyonu durdurama-
dığımız sürece zamlara devam edeceğiz" demi-
yor muydu? Taner de, enflasyonun üç rakamlı ol-
masını engellemek için "büyük oranda zamların"
başlıca çare olduğunu ya söylüyor ya da söyleti-
yor.
Biz böyle düşünürken meğer uyuyormuşuz. Sa-
nırım Maliye Bakanı Temizel de. Kimı büyükçe ti-
rajlı gözde gazetelerle yaptığı söyleşilerde Taner,
ekonomiyi rayına oturtacağını söylediği politikalar-
la "bu yıl sonuna kadar alabilecekleri önlemlerle
enflasyonu 1997 yılı için 'ancak yüzde 100 düze-
yine' indirebileceklerini" anlatıyor.
Evet, "ancak" ve 1997 için enflasyon en azından
yüzde 100!
Gidiş o gidiş ki, ekonomimizin ana kuralını Ta-
ner ve takımı "enflasyona (fiyatlara) zam, memu-
ra, işçiye, emekliye zam" diye ilan edebilirler.
Özal'ın ruhuna Fatiha!
Taner'e bravo
Zamlardan "halkımızıncebi, ama hükümetin yü-
reği yanarken" eğlenceli, düşündürücü yeni geliş-
meler gözleniyor.
Daha dün bir, bugün iki. Ne çare gazetelerin şu-
rasında burasında "kriz" haberleri göze çarpıyor.
Tabii kaynak öncelikle Güneş Taner. Güneş kay-
naklı haberier diyor ki:
"Taner'in kamu zamlarının ardından acil kaynak
ihtiyacını karşılamak için KDV oranlannda artışı
gündeme getirmesi ekonomi yönetiminde ilk kri-
zin habercisi oldu. Zira Maliye bu artışa sıcak bak-
mıyor."
Bir başka yoruma göre krizin nedeni daha da il-
ginç. Güneş Taner'le Maliye Bakanı Zekeriya Te-
mizel'in "ayn ekollerden yetişmiş" olmaları sür-
tüşmenin asıl nedeniymiş!
Yani Taner'in okulu zamlara engel tanımayan
Özalizm. Temizel'inki ise •'üniversite + insanlık ve
insaf" kuralı.
Elbette bu farklı doğalar bir yerde sürtüşecek.
Tyrgut Özal bile Taner kadar "iddialı" bir kimlik.
çizmemişti. Hiç değilse başarısızlıgını bugünden
böylece açıklıyor. Taner'e yüz kez, zamsız bravo!
Hükümette bir başka "sıkıntı" kesintisiz 8 yılla il-
gili.
Ecevit diyor ki, "Ben Yılmaz'la anlaştım, 8 yıl
Meclis'tengeçecek ve uygulanacak". Yani? "Öfe-
si beni ilgilendirmez."
Beri yandan Mesut Yılmaz'a parti yönetimi kar-
şı. Biliyoruz ki, zira çok önceleri yazdık, ANAP Gru-
bu 8 yıllık kesintisiz temel eğitime yarı oranında
olumsuz.
Yılmaz akordu bozuk seslerin bu kadar kısa sü-
rede çıkmasını herhalde beklemiyordu.
Üst üste gelen tatsız, bugün küçük, ama yarın,
yarınlarda giderek büyüyebilecek gelişmelerin ya-
ni sıra övüneceğimiz günler de var.
Askerlerimiz 23 yıl önce Kıbns'a bugün çıkmış-
tı. Kıbns Türkünün özgürlük günü.
Bugün, adada büyük törenlerle kutlanıyor. Ece-
vit ve bakanlar Kıbrıs'ta olacak.
Adaya askerlerimizle birlikte çıkan ilk gazeteci
olarak törenlere davetliyim.
Ne ki, Ecevit'in Kıbrıs'a gidişini "gazetelerden
öğrenen" ABD, anlamı büyük bu ziyarete "soğuk"
bakıyor. Rumlar da.
Sorması tuhaf kaçacak mı. bilemiyoruz.
Batı, Kıbns Türkünü ve o güzel küçük cumhuri-
yeti silmek istiyor. Biz ise entegrasyondan söz
açarken hâlâ Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KK-
TC) diyoruz.
Neden Kıbns Türk Cumhuriyeti (KTC) değil?
8 yılla firsat eşitüği
: Sütu kar ı Gok gLOiltulu
1l Baştarafı 1. Sayfada
14yaşlandır. Bu yaşlarda ve-
riJen eğitimle düşünme ve
muhakeme etme, problem
çözme yeteneği gelişmekte-
dir" denildi.
8 yıllık kesintisiz eğiti-
me geçildiğinde eğitimin
ikinci kademesinden dışla-
;nan nüfiısun yüzde
60'ının, köylü çocukların
yüzde 88'inin, Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nin yüz-
de 79'unun. kız çocuklan-
nın yüzde 62'sinin öğre-
nim görme olanağına ka-
.vuşacağı vurgulanan ra-
porda. kırsal \e kentsel
İjölgeler arasında da firsat
eşitliği yaratılacağı kayde-
dıldi.
Raporda. ilköğretim ve
ortaöğretim kurumlannda
12 milyon öğrencinin öğ-
renim gördüğüne dikkat
çekilerek şunlarbelirtildi:
' "İnsan Haklan Büdirge-
si'nin 26. maddesinde her-
. kesin eğitim hakkına sahip
olduğu ve bu hakkının en
azından zorunlu eğitimle
parasız olarak sağlanacağı
ifade edilmektedir. Bildir-
geye inıza atan devletimi-
zin buna ne denli bağlandı-
ğı ortadadır. Bunu gerçek-
lestirnıek için bütçeden eği-
time a> rılan pa> ın en az üç
katına çıkanlması gerek-
mektedir"
AB ülkelerinde kesinti-
siz eğitımin 8 ıle 12 yıl ara-
sında değiştiğine işaret
ediien raporda. okuma
yazma oranı yüzde 40'ın
altında kalan ülkelerde de-
mokrasinin gelişemediği
vurgulanarak. "1946'dan
beri Türkiye'de demokra-
sinin niçin tam olarak uy-
gulanmadığı ortaya çıkı-
yor" görüşü belirtildi. Ra-
porda. 8 yıllık zorunlu eği-
time geçilmesi halinde
Türkiye'nin elde edeceği
kazanımlar şöyle sıralan-
dı:
9 Çocuklar 14 yaşına
kadar öğrenci olacaklann-
dan zararlı alışkanlıklar-
dan korunacak.
9 Küçük yaşta çalışma-
lan önlenecek.
9 Kız çocuklan küçük
yaşta evlendirilmeyecek.
# Anadolu liseleri ve
özel okullann ortaokul ön-
cesı sınavlan kalkacağın-
dan çocuklarda görülen
ruh sağlığı sorunları ya-
şanmayacak.
# Karar verme, okul ve
meslek seçimi yönlendir-
mesi özgiir bilinçle yapıla-
cak ve öğrenciler Türki-
ye"nin istihdam durumuna
göre okullara dağıtılacak-
tır.
Çifte yurttaşhk• Baştarafı 1. Sayfada
yet gönderirken Türk-Yunan konu-
lannda uzman Mustafa Özbey'i he-
yete son anda dahil etmesi. "Asker-
lerin de dünyaya verecekleri mesaj-
larbulunuyor" yorumlanna vol aç-
tı.
Denktaş ile Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirerin 20 ocakta ikinci
kez yayımladıklan ve TBMM tara-
findan da onaylanan ortak deklaras-
yon. AB'nin Rum kesımi ile tek yan-
lı olarak müzakereleri başlatması ya
da sorunlan çözülmüş olsa da Kıb-
ns'ın Türkiye'den önce AB'ye alın-
ması halinde Türkiye'nin ICKTC ile
bütünleşmeye gideceği uyansını da
içeriyor. AB. bu uyanlara karşın
Rum kesimi ile tam üyelik müzake-
relerine gelecek yıldan itibaren baş-
layacağını açıklarken. Türkiye'yi
tam üyelik dışında bıraktı. Türkiye,
AB'nin bu meydan-okuması karşı-
sında Doğu Akdeniz'e çıkışında
stratejik bir ada olan Kıbns'taki
Türk toplumu ile bütünleşmeyi siya-
si, askeri ve ekonomik açıdan topye-
kûn başlatıp başlatmama konusunda
kesin bir karara varmış değil. .
Bu konudaki kesin görüşün 25
temmuzda İstanbul'da yapılacak
MGK toplantısından çıkması bekle-
nirken, askerlerin de Yunanistan'ın
adanin Rum kesimini ilhak etmesi-
ne meydan verecek bir tutum izle-
mekten kaçındıklan belirtildi.
Bülent Ecev it ve Dışişleri Bakanı
İsnıail Cem ile adaya gitmeden ön-
ce dün sabah bir değerlendirme top-
lantısında buluşan Kıbns ve AB ile
ilişkilerden sorumlu De% let Bakanı
Prof Dr Şükrü SinaGüreLCumhu-
riyet'e yaptığı değerlendırmede
"Türkive'nin AB'nin karan karşı-
sında nelcr yapmaya kararh olduğu-
nu herkese göstermek niyetindeviz"
dedi. ancak aynntıya girmekten ka-
çındı. Muhalefetteyken KKTC ile
özerklik ilişkisi kurulmasını savu-
nan Ecevit. yeni hükümete Başba-
kan Yardımcısı olarak girdikten son-
ra bu yaklaşımına bir nüans getirdi
ve "KKTC'nin bağımsı/statüsü ko-
runarak dış politika ve güvenliğüün
Türkiye ile bütünkştiriunesi" tezini
geliştirdi. Türkiye, Kıbns sorunu-
nun çözümü sürecinde de
KKTC'nin Rumlar ile eşit egemen-
liği ve bağımsızlığı ilkesinin altını
çiziyor.
Ecevit \e Denktaş'ın Lefkoşa'da
bugün basına açıklamadan önce son
şeklini verecekleri ortak deklaras-
yonda ekonomik ve siyasi bütünleş-
me yolunda şu kısmi önlemleri açık-
lamalan bekleniyor:
• 1920'lerden itibaren Kıbns'tan
Türkiye've göç etmiş yaklaşık 500
bin Kıbns kökenü Türk yurttaşı bu-
lunuyor. Bu kişüer, Devlet İstatistik
Enstirüsü'nün de yardımıvla tespit
edilecekler ve taşıdıklan Türk pasa-
porruna ek olarak KKTC pasapor-
tu da alabilecekler. KKTCvıırttâşla-
n da Türk pasaportu alabilecekler.
Aynı şekilde Kıbns'a verleşen Türk
yurttaşlan da KKTC pasaportu ala-
bilecekler. KKTC yurttaşlannın
Türkiye'de iş yapma olanakianna
uygulanan kısıtlanıa tamamen kakü-
nlacak.
9 Çifte pasaport uygulaması ile
sayılan 700 bini bulan Rumlar ile
adadaki nüfusu 200 bın olan KKTC
arasındaki nüflıs eşitlenmiş olacak.
Çünkü 500 bin kadar olan Kıbns kö-
-kenli Türk yurttaşına KKTC yurt-
taşlığı da verilecek. Nüfusun eşit-
lenmesı ile Rum tarafının Türk tara-
finı. kurulacak bir federal cumhuri-
yet içinde azınlık olarak gören poli-
tikası zorlanacak. Çifte pasaport uy-
gulamasıyla dünyaya. Türkiye ve
KKTC'nin bütünleşmesı yolunda
önemli bırmesaj da verilmiş olacak.
9 KKTC Dışişleri BakanJığı bün-
yesinde çalışan diplomatlar yayguı
biçimde Türkiye'nin yurtdışı tem-
silciliklerinde görevlendirilecekler.
Şu anda yalnızca Türkiye'nin Al-
nıanya Büyükelçiliği'nde bir KKTC
diplomah görev vapıvor.
9 KKTC. ekonomik bütünleşme
yolundaki önlemler çerçevesinde
Türkiye'nin çeşitlı firmalara verdi-
ği Akdenız Kalkınma Fonu'ndan ya-
rarlandınlacak.
9 KKTC ile uygulanan kıyı tka-
retinin kapsamı genişletilecek, gere-
kirse ada ile serbest ticaret anlaşma-
sı yapılacak.
w
Rıuıılarla dostluğa lıazuiz
I Baştarafı 1. Sayfada
~Rumlan banşiçindeyaşayacak bir
dünyaya davet ediyoruz" dedi.
Denktaş ve Çörekçinîn barış
mesajlanna karşın. Yunanistan Hü-
kümet Sözcüsü Dimitri Reppas.
adada "Türk işgalinin" sürdüğünü
söyledi. Rum Yönetimi Türk savaş
gemilerinin Girne'de demirlemesi-
ni BM nezdinde protesto ederken
Reppas, "Türkiye'nin sözle kınan-
ması yeterli değildir. Çözüm için
uluslararası toplum girişimlerde
bulunmalıdır" dedi.
KKTC'de Banş ve Özgürlük
Bayramı kutlamalan dolayısıyla
bugün Lefkoşa'da gerçekleştirile-
cek askeri törene Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. Cumhurbaş-
kanliğı Genel Sekreteri NecdetSeç-
kinöz, TBMM Başkanvekili Ka-
mer Genç, Başbakan Yardımcısı
Bülent Ecevit, Hava Kuvvetleri Ko-
mutanı Orgeneral AJımet Çörekçi
ve çok sayıda bakan katılacak.
'Güçlenmek zorund^ız'
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, bu yıl ilk defa sert bayram
mesajı vermekten kaçınarak. KK-
TC'nin ekonomik yönden güçlen-
mesi gereğinden ve Rumlarla uz-
laşma arzusundan söz etti. Denk-
taş. Banş ve Özgürlük Bayramı do-
layısıyla yayımladığı mesajda Kıb-
ns Türkünün uzlaşmaya ve Rum ta-
rafıyla dostluğa hazır olduğunu bıl-
dirdi. KKTC Cumhurbaşkanı.
"Kıbns'ı, Türk-Yunan savaşına ne-
den yapmaya ne Rumlarm ne de bi-
zim hakkunız vardır. Gelsinler an-
laşalım ve milli v atanlanmızı Kıbns
vüzünden belaya sokmayalım" de-
di.
KKTC'nin egemenlik, eşitlik ve
garanti gibi temel haklardan geri
adım atmayacağınt tekrarlayan
Denktaş, ekonomik kalkmmanın
gereğine değindi ve şöyle dedi:
"tkriye bakıyoruz. Bu güzel cum-
huriyeti hep beraber daha güçlü kıl-
mava çalışacağız. Bunu yapmalıyız
ki karşı taraf banşa, uzlaşmaya ih~
tiyaç duysun."
Çörekçi ise adadaki Rum toplu-
munu. geçmişe dayalı, sonu gelmez
düşmanlıklan bir kenara bırakarak.
barış içinde yanabilecek bir dünya-
ya davet etti. Anavatan Türkiye'nin,
yavruvatan Kıbns'ın bugüne kadar
her zaman yanında yer aidığını ve
almaya devam edeceğini vurgula-
yan Çörekçi. düşmanlıkların. bir-
birini tehdit etmenin. birbirini yok
etmeye çalışmanın kimseve bir fay-
dası olmadıgını söyledi. Çörekçi
şöyle devam etti: "Buna güçleri de
yoktur. Her gün. kendilerinin kulla-
namadıklan silahlara milyonlarca
dolar harcayarak. bunlarla sizleri
(Kıbrıs Türkünü) korkutacağına
inananlar vanılmaktadırlar. Deniz
ve hava üsleri inşaasma izin vererek,
Türkiye'nin dikkarinin Kıbns'a çe-
kilmesini isteyenkrin mununa ge-
lenlerin. bu silahlan kullanmalan
durumunda. bundan en büyük za-
ran yine kendilerinin göreceklerini
bihneferi gerekir. Kıbns Türkünü
geçmişte olduğu gibi bugün ve gele-
cekte de >ok etmeye, adadan uzak-
laştırmava vey a asimile etmeye güç-
leri asla yetmev ecektir.*'
Reppas ise yaptığı açıklamada.
"Kıbns'a Türk askeri çıkarması-
nın üzerinden 23 yü geçti. l luslara-
rası hukuk ilkeleri ve Buieşmiş Mil-
letlcr kararlarına rağmen adadaki
işgal devam ediyor. Türkiye'nin söz-
le kınanması yeteıiideğildir. Çözüm
için uluslararası toplum girişimler-
de bulunmalıdır" dedi.
Türk savaş gemilerinin Girne Li-
manı'nademirlemesi, Rum yöneti-
minin sert protestosuna yol açtı.
Rum Hükümet Sözcüsü Manolis
Hristofides. bu durunju BM nez-
dinde protesto ederek, "Atilla yap-
üğı Lsrila ile Kıbns Türklerini koru-
mavı amaçlamadığınu ancak kendi
amaçlan için Kıbns'ın bir bölümü-
nü ele geçirmeyi amaçladığını orta-
ya koyarak böylece gerçek yüzünü
göstermiş oldu" dedi.
Hükümet Sözcüsü. Kıbns soru-
nunu çözmeye yönelik BM girişi-
minin Atina tarafından desteklendi-
ğini de açıkladı. Bu arada Yunanis-
tan basını, Banş harekâtının yıldö-
nümü nedeniyle Başbakan Yardım-
cısı Bülent Ecevit ve Türk savaş ge-
milennin Kıbns'ı ziyaretine geniş
yer verdı.
Ziyareti "tahrik" olarak nitelen-
BU İCÖSEYİ
j TARKAN
jEMRAH
jBURAK
KUT
HIESt ÇARŞAM&A, &&WNI BÎSt HIAfTAÜ
diren gazeteler. Kıbns Rum Yöne-
timı'nin. BM'ye konuyla ilgili ola-
rak bir protesto notası verdiğini
yazdılar. Yunan basını. "Atilla işgal
altındaki toprakiarda kutlama ya-
pıyor". "Ecevit'in katılacağı tahrik
kutlamalan". "Kıbns'ta 6 Türk sa-
vaş gemisi". "İşgal altındaki toprak-
iarda tahrik". "Ecevit'in Kıbns'a
ayak basması ABD'yi endişelendiri-
yor". "Ayıbı kutluyorlar" ve "Atil-
la Başbakan Ecevit adaya gidiyor"
şeklindeki başlıklarla haberi oku-
yucularına duyurdu.
Kıbns Rum Kesımi Yönetimi ise
Denktaş'ın. adadaki tamponbölge-
de olası olaylann önlenmesi için or-
tak bir polis gücü kurulması öneri-
sini reddetti.
CNA Ajansı'nınbildirdiğinegö-
re^Rum.Jrlüküınejj §ozcüsü Mano-.
lis Hristofides. "Eğer Denktaş, Ku-
zey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin
tanınmasına yönelik politikasından
vazgeçerse, Kıbns sorununu çözme
çabalan daha iviye doğru ilerleye-
cektir" dedi.
Ecevit'in Kıbns ziyaretine Dışiş-
leri Bakanı İsnıailCem. Maliye Ba-
kanı Zekeriya Temizel. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalını Erez, Kıbns
ve AB işlerinden sorumlu Devlet
Bakanı Şükrü Sina Gürel. devlet
bakanlan HüsamertinÖzkan.Mch-
met Batallı ve Ahad Andican katı-
lacak. Ziyarete TSK'yi temsilen de
Hava Kuvvetleri Komutanı Orge-
neral Ahmet Çörekçi katılacak.
'Kıbrıs'ın
AB üyeliği
Türkiye
9
ye
bağh'
ANKAR\ (Cumhuriyet
Bürosu)-Başbakan Mesut
Yılmaz. Türkiye'nin Kıb-
ns'ta "iki kesimlilik. iki
toplumluluk ve eşit ege-
menliğe dayalı çözüm ile
Türk garantisinin deva-
mından" \ azgeçemeyece-
ğini bildirdi. Başbakan.
Türkiye üye olmadan
Kıbns'ın AB'ye üye yapıl-
masının mümkün olmadı-
ğını söyledi.
Yılmaz. bugün kutlana-
cak Kıbns Barış Harekâ-
tı'nın 23. yıldönümü nede-
niyle yayımladığı mesajda,
uzun yıllar her türlü baskı,
zulüm ve insanlık dışı mu-
ameleye hedef olan Kıbns-
lı Türklerin harekât saye-
sinde huzur ve güvenliğe
kavuştuklannı kaydetti.
Mesut Yılmaz şöyle de-
di: "Kıbns sorununa çö-
züm. iki kesimlilik, iki top-
lumluluk, eşit egemenlik,
etkin ve fiili Türk garanti-
sinin devamı gibi vazgeçe-
meyeceğimiz ilkeleri ihtiva
etmesinin yani sıra 1960 ta-
•rihli Kıbns anlaşmalan ile
tesis edilmiş olan Türk-Yu-
nan dengesinin korunma-
sını da hedefalmalıdır. Kıb-
rıs'ın bir çözüm bulunma-
dan ve Türkiye'nin üyeliği
gerçekleşmeden AB'ye üye
olması mümkün değildir."
RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan da gönder-
diği mesajda, Denktaş ve
tüm KKTC'lileri kutlaya-
rak. "Kıbns davasında so-
nuna kadar sizlerin yanın-
da olduğumuzu bir kere
daha duv urmayı görev sa-
vıvornm" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
"Türkiye'den gelmişsiniz..."
İrina Kokoyev'in anne babası Yunanlı...
Gürcistan'a Erzurum'dan gelmişler...
Annesi küçükken onu hep, "Haydi içerigir, Türk-
lergeliyor" diye korkuturmuş...
Şimdi Türkleri çok seviyor ve sempati duyuyor...
irina iç savaşın Gürcistan'a verdiği zararı anla-
tırken, "Bütün iyi Gürcülergitti" dedi, devam etti:
" Eskiden bir evin avlusunda, Yunanlı, Türk, Er-
meni, Gürcü hepimiz bir arada otururduk. Ara-
mızda kökenimizden dolayı hiç sorun çıkmazdı.
Tıflisliydik. Bu bizim kimliğimizi anlatmaya yetiyor-
du. Savaştansonrapekçokşeydeğişti. Tıflis'ege-
lenleroldu. Tiflis'ten göçenleroldu. İyiGürcülerin
çoğu gitti. Ama herşeye karşın Tiflis 7 seviyorum."
Irina'nın anlattığına göre. nüfustaki cinsiyet den-
gesi de değişmış. Bir erkeğe 6-8 kadın düşüyor-
muş. Bu oranı üç aşağı beş yukarı öteki Tiflisliler
de doğruladılar.
Erzurumlu, Yunan asıllı, Türkleri seven, Rusla
evli sarışın Irina'yla tekrar karşılaşmayı dileyip ve-
dalaştık...
Gorgasali Caddesi'ne inen dik sokakJardan Ka-
lakitbilisi'den aşağı yürürken, acı bir inlemeyle tit-
redim:
- Kahpe felek sana nettim neyledim...
Ister istemez içeri yöneldim... Loş bir salon...
Köşede bar... Duvarlar, her türlü içkiyle süslü... Ye-
ni Rakı hemen dikkati çekiyor.
Sağdaki masada oturan dört kişi. sıcak sohbet-
te. Türkçe konuşuyoriar.
Barın sahıbi Recep. yıllarca Almanya'da kalmış.
Eşini AJmanya'da bırakıpTrabzon'a dönmüş. Kaf-
kas modasına uyup Tiflis'e gezmeye gelmiş. Ge-
liş o geliş. Yüz bin dolar harcayıp fırın açmış. Fırın-
da ekmek yok, şimdi para bara demiş, Tiflis'te
"Karadeniz Bar" açmış.
Tiflis'i terk edememesinin birinci nedeni kara
sevda. Burada da evlenmiş, bir kızımız var, adı in-
ci...
Şimdi Ali'yi tanıyaJım...
Trabzonlu. Meslekleri şöyle:
Müteahhit, otobüs şoförü, otel işletmecisi, yerel
televizyon sahibi...
Trabzon'da "ufak-tefek" işler alıyor. Müteahhit-
lik orada.
Tiflis'te bir otel açmış. Adı, Otel Markinali. işlet-
mecilik burada.
Bakü-Tiflis arasında otobüs seferi yapıyor. Ba-
zen kendisi gidip geliyor, bazen beraberinde çalı-
şanlar...
Trabzon'da yayın yapan bir de televizyona ortak.
Ama yönetimine, yayın politikasına hiç karışrnıyor.
Öyle diyor...
Ali, "Memleket Karadeniz" deyip devam etti:
"Dünyanın neresine gidersek gidelim, biz ken-
dimizi Karadeniz'in bekçisi gibi hissedehz. Trab-
zon 'daki evimizin kapısına kilit vurmayız. Karnımı-
zı nerede doyurursak doyuralım, son durağımız
Karadeniz'dir."
Ali'nin işi var. Kalkarken, Almancı Recep'in omu-
zuna vurup seslendi:
"Recebim dankişön..."
Yaşamak...
Natia Sehiniyaşvili, Zakari Gapanaşvili, Lela
Daiana, Asya Âfrika Enstitüsü'nün Türkçe bölü-
münün üç öğrencisi. Gürcücede "vili", "oğlu" an-
lamına geliyor. Soyadların çoğunun sonunda, biz-
deki gibi bu var.
Natia'nındişleri bembeyaz, yüzü dişlerinden be-
yaz. "Tanıdığınız Türkler" sorusuna şu adlarla ya-
nıt verdi:
- Yunus Emre, Aziz Nesin, Orhan Veli, Nâzım
Hikmet...
"Cennet cennet dedikleri" ile başlayıp, "Istan-
bul"u dinliyorum gözlerim kapalı"y\a devam etti...
"Nâzım'dan" dedim...
Durdu, "Yaşamak.. eee Yaşamak" diye başladı,
birkaç kezyineledi, devamını getiremedi, kızardı...
Natia'nın kızarmasına gerek yoktu. Nâzım Hik-
met deyince bu kadarı yeter...
Yaşamak...
Gazetecîler
• Baştarafı 1. Sayfada
öğle saatlerinde başlayan
Gaziantep gezisi, talihsiz
bir kaza nedeniyle kana
bulandı.
Alman bilgive göre hava-
alanındaki karşılama prog-
ramı başlamak iizereyken
ANAP Gaziantep ll Başka-
nı Şerif Başkülekçi gazete-
cileri bir arava toplayarak
konvoy görüntüsü almak is-
teyenler için Petek otobü-
sünün tahsis edildiğini bil-
dirdi. Bunun üzerine 10 ka-
dar muhabir ve kamera-
man, konvoyun yukandan
görüntüsünü alabilmek
amacıyla Petek otobüsünün
üzerine çıktı. Havaalanını
anayola bağlayan tali yol
üzerinde seyreden otobüs.
birkaç dakika sonra beklen-
medik bir kazaya neden ol-
du. Gazetecilerden bazılan.
ayağa kalkarak görüntü
alırken sırtlarını otobüsün
gidiş yönüne döndükleri
için "Gaziantep Havaala-
nı" yazılı tabelavı göreme-
di. Yaklaşık 80 kilometre
hızla seyreden otobüsün
üzerindeki altı gazeteci, bü-
yük bir hızla arkadan hava-
alanı tabelasına çarptı.
tnanılması güç kaza so-
nucunda aralannda Milliyet
ve Cumhuriyet muhabiri
Kemal Bağcı. Zaman gaze-
tesi muhabiri Şevki Durusu
ile yerel Güncel gazetesi
muhabiri Nuri Karabulut
ağır. Hürriyet muhabiri
Mehmet Uzun ve GRT ka-
meramanı İrfanMermerile
Mesaj T\' kameramanı Hü-
seyin Yaba hafif biçimde
yaralandı. Gazeteciler ka-
zanın fark edilmesinin he-
men ardından Sani Konu-
koğlu Hastanesi'nde tedavi
altına alındılar.
Kazadan, yara almadan
kurtulan AA muhabiri Ah-
met Karaaslan şunlan an-
lattı: "CMay sonrası otobüs
kana bulanmışn. Ben ayak-
ta görüntü almaktan vazge-
çip oturmuştum. Birden bir
gürültü duydum. Aşağıva
birkaç kamera parçasının
düştüğünü gördüm. Yerel
GRT televizyonu kamera-
manı İrfan Vlermer yani
başunadüşmüştü. Diğer ar-
kadaşlarım otobüsün içine
açılan kapağın üzerine yı-
ğılmışlardı. Otobüs bir süre
daha yol aldıktan sonra ka-
za fark edildi. Yarah arka-
daşlanmızı konvoydaki oto-
mobillere bindirip hastane-
ye yolladık."
Ağır yaralı olan Kemal
Bağcı, Şevki Durusu ve Nu-
ri Karabulut yoğun bakım-
da tedavi altına alındı.
Bakanlar, kaza nedeniy-
le Gaziantep'teki program-
lannı iptal ettiler.