25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Asgari ücret eridi' • İstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Beyoğlu ilçe örgütü tarafından BtLSAK'ta düzenlenen 'Asgari Ücret ve Çalışma Hayatı' konulu panelde, asgari ücretin hükümetlerin yanlış politıkalan nedeniyle endiği kaydedıldı. Panelistler asgan ücretın belirlenmesinde salt ekonomik yanın değil, sosyal yanın da önemine dikkat çektiler. Menzip'den Gazi savunması • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Ulaştırma Bakanı Necdet Menzır, lstanbul Emniyet Müdürü olduğu dönemde yaşanan Gazi Mahallesi olaylannın başlamasına neden olan kahvehane tarama olayının terör örgütlerinin eylemine benzemediğine dikkat çekerken failin "Yeşil" kod adh Mahmut Yıldınm olduğunu söylemediğini açıkladı. Menzır, olayın işleniş biçimiyle ilgili kuşkulan olduğunu. o dönemde açıkladığını bildirdi Devlet Personel Yasası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün talimatıyla Devlet Personel Yasası'nda değişiklik öngören taslak metin, ilgili kuruluşlarca masaya yatınlacak. Taslakta, memura sendika kurma hakkı verilmesı. kamudaki geçici personel statüsünün kaldınlması öngörülüyor. Taslağa göre izmler çalışma günü üzerinden belırlenecek. Taslağın kabul edilmesi durumunda memurlara yılda iki kez de ikramiye \enlecek. 'Cinayet emri Çiller'den' S ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- tşçi Partisi (IP) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın, öldürülen kumarhane patronu Ömer Lütfü Topal'ın, cinayetten önce Özer Uçuran Çiller'le birlikte Türk cumhunyetlenne yönelik bir proje yürüttügünü. sonra aralannda pay lcavgası yaşandığını öne sürdü. Topal cinavetiyle ilgili olarak gözaltına alınan özel tım görevlilerinın eylemi, Özer Uçuran Çiller ve dönemin Içişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın bilgisi dahilinde yaptıklannı açıkladıklannı savunan Yalçın. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun Özel Kalem Müdürü ve BBP Yönetim Kurulu üyesi Serdar Özdağ"ın da cinayete kanştığını iddia etti. Çiller ile ABD'nin Adana Başkonsolosu Elizabeth Shelton arasındaki ilişkiye de dikkat çeken Yalçın. Shelton'ın Türkiye'den aynldığını belirterek "Defolup gitti. Türkiye emekçilerinin ayak izi var kalçasında" dedi. Çiller Kırıkkale'de • KIRIKKALE (Cumhuriyet) - Partisindeki erime ve hakkındaki iddialar nedeniyle lıderliği tartışmaya açılan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. Makina ve Kjmya Endüstnsı Kunımu (MKEK)fabrikasında meydana gelen patlamalardan 16 gün sonra gittiği Kınkkale'de ilgi görünce moral buldu. Bundan sonra hep "'halkın arasmda olacağını" vurgulayan Çiller, "Halkla konuşmanın tadı başka" dedi. Çiller. Kınkkale'de yaprığı kısa konuşmada yine .Genelkuımay'a çatarak, "Kasap Ahmet ıle bir profesörün ve bir generalin oylan eşittir'" görüşünü dile getirdi. Zamlara tepki sürüyor • İstanbul Haber Servisi - Türk Haber-Sen'e bağlı şubeler aldıklan ortak kararla ANASOL-D hükümetınin yaptığı zamları gen almasını istediler. Türkıve Kamu-Sen ve Türk Eğitım-Sen lstanbul Başkanı Hanefi Bostan da zamlann kamu çalışanlanyla hükümetı karşı karşıya getireceğini söyledı. ÇİZMEDEN YüKARI MUSA KART Önal görevden almdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan atama kararlanna göre Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü Ekrem Önal ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşan Ali Toptaş, bu görevlennden alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müşavirliği'ne getinldiler. Çalışma \e Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarlığı'na da Maliye Bakanlığı Başmüfettişi Ahmet Şağaratandı. Adli Tıp Kurumu 1 'inci Ihtisas Kurulu Adli Tıp üyelığine Doç. Dr. Süleyman Serhat Gürpınar getirildı. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve Içişleri Bakanlığı Müşaviri Ahmet Yıldınm ile 22 Başbakanlık müşaviri başka yerlere atanmak üzere görevlennden alındılar. Başbakan Yılmaz, askeri darbe bekleyenlerin sukûtuhayale uğradığını söyledi 'Çetelerin kökü kazınacak' DÜRDANE KOCAOĞLU ESEN ALIŞ BARTIN/AMASRA - Başba- kan Mesut Yılmaz. kurduklan hü- kümetin Türk demokrasisinın za- feri olduğunu belirterek, "Askeri darbe bekleyenler, sukûtuhayale uğramışlardır" dedi. Artık kım- seyle kavgalan olmadığını belir- ten Yılmaz, sadece adalete yar- dımcı olacaklannı belirterek yar- gının gündemine oturan ÇiBer çif- tine mesaj yolladı. Başbakan Yılmaz, iktidara gel- dıkten sonra ilkyurt gezisinı Bar- tın ve Amasra'ya yaptı. Başbakan olarak 6 yı! önce de ilk gezisini yi- ne Bartın'a yaptığını anımsatan Yılmaz. yüksek oranlarda yapı- lan peş peşe zamlann da etkisiy- • Yılmaz, başbakan olduktan sonra ilk yurt gezisini Amasra ve Bartın'a yaptı. Peş peşe gelen zamlarla bunalan halkın ilgi göstermediği mitingde konuşan Yılmaz, Çillerler'i kastederek "Kimseyle kavgamız yok. Sadece adalete yardımcı oluyoruz" dedi. le halka hitap ettiği Cumhuriyet Meydanı'nda bekledıği kalabalı- ğı ve coşkuyu bulamadı. Yılmaz, hem uzlaşma, hern de ortadırek hükümeti olduklannı ileri sürdü. Yüzde 35'lik zamla. memur ma- aşlanna uzun yıllardır ilk kez enf- lasyonun 10-15 puan üzerinde ar- tış yapıldığını savunan Yılmaz. zenginden daha çok alıp gereksi- nimi olana dağıtarak hem enflas- yonu indireceklerini hem de gelir dağılımını düzelteceklerini söy- ledi. Koalisyon ortaklanyla birlikte ağır bir sorumluluğun altma gir- diklenni belirten Yılmaz, "Biz- den önceki iktidann soktuğu çık- maz sokaktan Türkiye'yi çıkar- mak için iktidar olduk" görüşünü dıle getırdı. Ateşten bir gömlek gıydikleri- nin farkındaolduklannı kaydeden Yılmaz. "Ülkenin şartlan zor di- ye bu görevden kaçamazdık. Bize yakışanı yaptık. Başanlı ounak bi- ZİITI boynumuzun borcudur" dıye konuştu. " Delikdeşik olmuş. >il sonunda 2.5 katrilyon lira açık verecek" bir bütçe aldıklannı belirten Yılmaz, ancak bu hükümetın kurulması- nın bıle Türk demokrasisinin za- feri olduğunu anlattı. Askeri dar- be beklentilerinın boşa çıktiğını vurgulayan Yılmaz. "Türk de- mokrasisi, 50. yılında olgunluğa erişti'ğini kanıtiamışür" dedi. Sı- yasi çıkar uğruna, devletle mille- tin karşı karşıya getirilmek isten- diğini. devletin dine karşıymış gi- bı gösterilmeye calışıldığını sa- vunan Yılmaz "Lstelik de bunu, geçmişte iktidarda bulunanlar yapmışrjr. Türkiye yanhş yönetü- nıiştir ve bir çıkmaz sokağa bıra- kılmıştır. Amacımız. Türkiye'yi yenidcn ihtivacı olan uzlaşmaya kavuşturmak ve devlete çekidü- zen vermektir" diye konuştu. Başbakan Yılmaz, artık kimsey- le kavgalan kalmadığını belirte- rek sözlerini şöyle sürdürdü: " Benim geçmişte kav ga yapüğı- mı sövlüyorlardı. Si/in hakkını/a göz dikenler oldu, yolsuzluk ya- panlar oldu. Onlarla ka\ ga etme- me/lik yapama/dık. Ama arök kavga etmemize gerek yoktur." Devletin kurumlan arasındaki huzursuzlufu ortadan kaldıracak- lannı belirten Yılmaz, "Köstebek olayını hatırlıyorsunuz. Devlet ku- rumlan arasında güven kalma- mış, birbirlerini gözettemeve, ta- kip etmeye başlamış,lardır. Benim iktidanmda. Türkiye'de bir daha böyle rezalet yaşanmayacaktır" dedi. Yılmaz, yurttaşlara, devle- tin ıçindeki çetelerin kökünü kazıma, yolsuzluk ve usulsüzlük- leri vok etme sözü verdi. Transfer rekoru Fethi Çeillcbaşta. Onu Jet Tevfik1 ve Uygun izliyor Meclisimîzîn 4 Jet Tevfik' leri MİYASEÎLKNUR tlhanSelçuk'un 1960'lıyıllardamilletve- kilı transferleri ıle ilgili olarak yaptığı "Me- bus Pazan" tanımlaması Türk siyasi litera- türünde kalıcı hale geldi. TBMM kuruldu- ğu tarihten bu yana"Mebus Pazan" en ha- reketlı dönemıni geçırdı. Genel seçimlerin üzerinden 11 ay geçme- den bu süreye üç hükümet sığdıran 20. dö- nem parlamentosu. aynı zamanda milletve- kili transferlerinın en yoğun yaşandığı dö- nem oldu. Bu dönemin ilk bir buçuk yılın- da tam 75 milletvekilı seçildiği partisıyle bağlannı kopardı. DSP'den parlamentoya giren Kubilay Uy- gun ile ANAP'tan milleKekili seçilen Ce- mal Alişan bu dönemin transfer rekortmeni oldu. Uygun. tam beş kez parti değiştirerek bu dönemin "Jet Tevfik"i unvanını elde e- derken Cemal Alişan. ANAP ile DYP ara- sında tam üç kez gidıp gelerek Uygun'a ra- kıp oldu. Kubilay Uygun ile Çemal Alişan'ı üç par- tı dolaşan Hikmet Aydın izliyor. ANAP'tan DYP"ye geçerken Çiller'in elini tutarak "Haydi Türkiyem ileri" diye bağırdıktan dört ay sonra eskı partısine geri dönen Er- kan Kemaloğlu da Uygun, Alişan ve Ay- dın'la birlikte 20. dönemin "Jet Tevfik"leri arasında yer aldı. Çok partili siyasal yaşama geçilen 1946 yılından beri milletvekili transferlerine ali- şan TBMM en fazla transferi bu dönem ya- Bir gecede 3 parti değiştirdi Parlamentoya Halkçı Parti'den XVII. dönem Ktrşehir Milletvekili olarak giren Tevfik Güneş, 1932 Kırşehir doğumlu. Bir gecede üç parti değiştirince parlamento içinde kendisine "Jet Tevfik" lakabı takılan Tevfik Güneş, Meclis'te kızdığı parlamentere çanta savurrnasıyla da ünlenmişti. Bu nedenle "Jet Tevfik"in yanı sıra "Çantacı Tevfik" diye de anılıyordu. "Jet Tevfık"nam-ı diğer "Çantacı Tevfik" 15 Şubat 1991 Tevfik Güneş tarihinde vefat etti. şadı. Genel seçimlerin üzerinden 17 ay geç- meden üç hükümetın kurulduğu 20. dönem parlamentosunda tam 75 milletvekili parti- lerinden istifaetti. Partileriylebağlannı ko- paran ~>5 mılletvekilınden 53 milletvekili başka partilere transfer olurken 21 mılletve- kili bağımsız kalmayı yeğledı. Bırden fazla parti değiştiren milletvekili sayısı şimdilık dört. Parlamento yaşamında en çok parti değiş- tiren milletvekili olma unvanı 1957 yılında DP'den Meclis'e giren FethiÇetikbaş'ta. Çe- likbaş siyasal yaşamı boyunca tam 6 kez parti değiştirdi. TBMM tarihinde bir milletvekili var kı, onun rekorunu henüz kimse kıramadı. Bir gecede üç kez parti değiştiren Tevfik Gü- neş'e bu hızı nedeniyle parlamentoda "Jet Tevfik" ısmı takıldı. 14 Mayıs 1986 günü Anadolu Kulübü'ne yemek yemek içın gi- rerken HP'li olan Tevfik Güneş, kulübün kapısından DYP"li olarak ayrıldı. Ertesi sabah ayıldığında DYP'den istifa ederek bu kez genel başkanhğını Mehmet Yazar'ın yaptığı Hür Demokrat Partisi'ne geçti. Dört ay sonra bu partiden de istifa eden Güneş, dört saat sonra parlamentoya ilk girdığı HP'ye gerı dönüş yaptı. Ne var ki "Jet Tev- fik" ikı ay sonra yeniden "Tedbil-i mekân- da ferahlık vardır" sözünden hareketle par- tisınden tekrar istifa edip bu kez de ANAP'a geçti. Bu dönemin en hızlı milletvekili ise DSP"den parlamentoya giren Iğdır Milletve- kili Adil Aşınm oldu. Yeni yasama yılının ilk istıfası 10 ocakta gerçekleşti ve seçım- lerden 17 gün sonra Adil Aşınm DSP'den istifa ederek ANAP'a geçti. En fazla parti değiştirme rekortmeni Ku- bilay Uygun son partisi MHP'den de istifa ederek "JetTevük"ın rekorunu egale etmiş oldu. Parlamentoya DSP'den Afyon Millet- \ikili olarak giren Kubilay Uygun, 4 tem- muzda partisınden istifa ederek DYP'ye gır- dı. Ancak dört gün sonra DSP'ye gen dön- dü. Uygun. DYP'nin hasretine bir ay daya- nabildi ve 30 temmuzda yeniden DSP'den istifa ederek DYP'ye dönüş yaptı. Gü\ enoy- Iaması öncesinde DYP'den istifa ederek fs- mail Köse ile birlikte MHP'ye giren Kubi- lay Uygun, ANAP-DSP-DTP koalisyonuna güvenoyu vermesi nedeniyle partisi tarafın- dan disiplin kuruluna verildi. İhraç edilece- ğini öğrenen Uygun, önceki gün MHP'den de istifa etti. Samsun Milletvekili Gemal Alişan. poli- tikaya 1983'teMDPsaflanndankatıldı. Par- tisi kapatıldıktan sonra DYP'ye geçen Ali- şan, son genel seçimlerde ANAP Samsun Milletvekili seçıldi. Seçimden sonra ANAP ile DYP arasın- da tam üç kez gidip geldi. DSP'den millet- vekili seçilen Hikmet Aydın, önce DYP'ye ardından da ANAP'a geçerek üç parti do- laşmış oldu. Muş Milletvekili Erkan Kema- loğlu ANAP'tan milletvekili olarak gırdik- leri parlamentonun ilk yasama dönemınde partısinden istifa ederek DYP'ye geçti. An- cak son güvenoylası öncesinde DYP'den de aynlarak eski partisine dönüş yaptı. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (« planet.com.tr Tansu Çiller'in çapı çerçe- vesi, kültürünün, bilgisinin. ah- lakının düzeyi malum. Anlaşılan Tann bizi sınamak istedi ve bir dönem için bu kadıncağızı Tür- kiye'ye başbakan, önemli bir partiye genel başkan ve Dışiş- leri'nin başına bakan yaptı. Da- ğılmadan, çözülmeden, çıldır- madan, intiharetmeden bu ba- direyi atlattığımıza göre Tan- n'nın sınavından yüzümüz ak çıktık sayılır. Bu saatten sonra tansu Çiller'in yeniden yıldızı- nın parlayacağını, yeniden ba- şımıza tebelleş olabileceğini sanmak pek akla uygun değil. Haydi diyelim ki herkes bi- zim kadar iyimser değil; işisağ- lama bağlamak, ne olur ne ol- maz hesabıyla Tansu Çiller'i kesinlikle bitirmek isteyenler var. lyi, hoş, anlaşılabilir bir duygu ve üstelik vatana, mılle- te de yararlı bir uğraş. Ama yılda yüz bin dolarcık ücrete bağlanmış, bilgileri sıra- dan faks aygıtlanyla Adana'da- ki ABD Konsolosu'na ileten bir Tansu Çiller Susurluk'tur ajan suçlamasına sanlıp bunun üstüne binalar kurmaya kalkı- şılırsa, en azından fesat gaze- tecilerin aklına bazı olasılıklar gelir. Ya birileri Tansu Çiller'i bitir- mek için kollan sıvamış görü- nüp Tansu Çiller'i aklayıp pak- lamaya nıyetliler ya da Çiller'in defterini dürmek, hesabını ka- patmak için ortalığa dökülenler, bılerek bılmeyerek bir provo- kasyonun oyuncağı oluyorlar. CIA gereksinim duyduğu bil- gilere, sırlara profesyonel ajan- ları ile kolayca ulaşabilir. Kim- senin ruhu duymaz. işin de ko- kusu çıkmaz. Yok CIA sadece başbakan- lık, dışişleri bakanlığı yapan bi- rinin bilebıleceği bilgılere ge- reksinim duyduysa, o zaman da Tansu Çiller'i ajanlaştırma- sına filan gerek yok. Amerika- lılar başbakan ya da dışişleri bakanı ya da MGK üyesi ya da Boğaziçi Üniyersitesi öğretim üyesi ya da TÜSİAD danışma- nı ya daistanbul Bankası ge- nel müdürünün kansı ya da DYP lideri Tansu Çiller'den her- hangi bir bilgi edinmek isterler- se bunu ona doğrudan sorar- lar. O da etekleri zil çalarak, gözleri parlayarak, aşk ile, gay- ret ile, canını dişine takarak, gecesini gündüzüne katarak istenen bilgileri sunar. Buna ne kendi şaşar, ne de bizler şaşmalıyız. Ve sanınz Türkiye'nin soru- nu, tarihsel bir kaza ile bu ülke- de başbakanlık, bakanlık yap- mış bir kadını, Tansu Çiller'i si- yasal anlamda çökertmek de- ğil. Çökertilmesi, kirli yüzü gün ışığına çıkarılması gereken bir güç, devleti ele geçırmiş yasa- dışı bırerfc'tir. Bu erk, Tansu Çil- ler'leri bu ülkeye başbakan ya- pabilmekte, onun da Mehmet Ağar'lan içişleri bakanı, ibra- him Şahin'leri, Mehmet Ey- mür'leri. Korkut Eken'leri, Hanefi Avcı'lan, Bülent Ora- koğlu'ları etkili ve yetkili görev- lere getirebilmesine olanak sağlamaktadır. Çath'lan. Ye- şil'Jeri, Kırcı'ları, "Vatan için kurşun sıkan şerefli katiller" olarak kutsamakta; ölüm aygı- tına dönüşmüş psikopat polis memurlannı, hem kumamane- cilerden haraç almak için, hem muhalif Türk ve Kürt yurrtaşla- n yok etmek için, hem köyler yakmak, ocaklar söndürmek için işe koşmaktadır. 1997 Türkiyesi'nde bu erk'in adı: Susuriuk'iur. Çillergillerle hesaplaşmak isteyenler Susur- luk'u çözmek yükümündeler. Susurluk çözülürse orada kan- lı katillerle aşağılık politikacıla- nn, CIA ajanlan ıle faşistleşmış gizli servıs elebaşılannın kol ko- la, kucak kucağa olduklan gö- rülecek. Biliyoruz, pisliğe kendileri de bulaştıklanndan Susurluk'u çözmeye yanaşmayanlar da var; devlete tapındıklan için devlet yara alır korkusu ile Su- surluk'un fazla deşelenmesine yanaşmayanlar da... Biliyoruz, bunlarSusurluk'un üstüne gidemeyeceklerdir. Gi- der gibi yapacaklar ama gitme- yeceklerdir. Ama hiç olmazsa bizleri ajan masallan ile oyala- masınlar. Çiller'in CIA bağını cidden arıyorlarsa işte adresi veriyo- ruz: Susurluk. Orada cinayete, kana, uyuş- turucuya, rant vurgununa, ku- marhane paralanna, Azerbay- can'da darbe tezgâhlarına, gırtlağa kadar pisliğe bulaşmış gizli servislere rastlayacaklar. iyice ararlarsa, bir sarışın ka- dın adına düzenlenmiş bir CIA ajanı kimlik kartı bulmalan bile mümkün. Yeter ki orada, Su- surluk'ta arasınlar. Çünkü Tansu Çiller, Susur- luk'tur. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yarına Var mısın?.. Yanna var mısın söyle? Doğacak çocuğa, çığlığa, ishak kuşuna: rüzgânn savurduğu tohuma. kavağın pamuğuna var mısın; bırağacın kavına, derı değiştir- mesine yılanın, kozadan çıkan kelebeğe, hatmıye. kekliğe, atkestanesine? Söyle, yarına var mısın? Haydi gel ölümden konuşalım!. Belkı de tümüyle aykırıdır gerçeğe, ama ne olursa olsun biz yıne ölümden konuşalım senınle... Rüzgâra vuralım kendımızı, istersen kayalıklara. ko- şalım denizlere doğru sevgımiz fılizlensin dıye... Metin'den söz edelım, sevdanın resminı çizelım Behçet'le, bıraz Endre Ady'nın öpüşlerinın ateşinı yakalım... Konuşalım sabahlara dek ölüm üzerıne. O serin ak- şamlarda koşalım delıler gıbı... Gel ölümden söz etmeden once bir şeyler ıçelım se- ninle. Buğulu bir bardak içinde, buzlu ve lımonlu votkay- la birlikte... Aşk duygusu sıkıştınyor patlamak üzere olan yürek- lerimizı dınamit gıbı, soğuk taşı tutuşturan... Kıskanç- lıklığı biryaşam bıçimi gibi gören. ellerimizı vakıtsız se- vışmelerde kilrtleyen... Veselin'in. Aleksandr'ın ürpermeler sabahında bir kırmızı gül gibi açan gözlerındir senin bilır misin? Evetgözlerindir!.. Bak tomurcuklar açtı, aşk çiçeklendı, kokusu, taç- yapraklanölü... Gel ölümden konuşmayalım seninle. yaşamaya ba- kalım... Gel uyanmaz aşkları uyandıralım herkese ı- nat... Gel sevgıyı toplayalım aydınlık gokyüzünden... • • • Yarına var mısın söyle?.. Günler, aylarveyıllargeçıpgıdıyor. Sevdamızın göl- gesınde bir başka giydırilmiş yazgı büyüyor. Kararsız- lık çızgtsınde oynayan çocuklanmız tek tek kaybolu- yor... Bir aşk yrtiyor, bir aşk büyüyor avuçlanmızda... Oysa sızın alaşağı edilmış gecenızde kanın kapıla- n yok; bir utanç belirtısi yok... Gecenin bir çatlağı vardı Lorca sağır-dılsiz, alaca öfkeyle başlayan acıdan... Kan ezılmış tutkuydu ve yeraltı sularındaydı; paslı damgasını vuran tatsız rüzgârlara; ve pencere cam- larında kelebeklerı ayrıştırandı. Kara bir balçıkta ahşap bir guney rüzgân esiyordu. .. Önce gözlerını sevdim senın ey tanrıça! Gn alanları aştım, ölu otlan, onemsız suçları... Haydi gel ölümden konuşalım istersen!.. Haydi gel ölümden kaçalım birlikte!.. Yaz ortasında bir akşam yüruyelım kıyıda, tuhaf bir binanın yanından geçelim... Ben yükledım mor sumbüller gibi gemilerime hü- zünlerımı, eskıttim yıldızları Çolpan aramaktan... Avareliğimiz eh biraz Çukurova gıbı olsun, rüzgârı- mız poyraz Sınop kıyılarına vursun, imbatımız Foça'da siren kayalıklarında ıslık çalsın: sevgilılero saatte Ru- melıkavağı'nda kafayı çeksin... Gıtmek ıçın ışte aşkla. avlusu güherçıle kokan bu şehırden; ama nerelere? Gece lacıvert bir elışı kâğıdı gıbı... Senin gozlenn sadece yıldızları kırpmak için kulla- nır... Haydi gel bugün ölümden konuşmayalım... • • • Yarına var mısın söyle? Güzel anılar btriktırdım senden, dudaklarına solgun gülücuklergetiren... Biraz Metin Altıok'tan, biraz da Behçet Aysan'dan siyah suvari gecesi yarattım, anılarımda bozdum den- geyıönce... Karlı ve tipili bir gece yarısı bir eski dost çaldı kapı- mı. Artık unutup koştuğumuz delıkanlı aşkları yoktu. Kırmızı bir balık gibı yaşamı akvaryumdaydı. Altın beneklı fundalıklarda pusuya düşürülen, gece- leyin gözlen bağlı götürülen yoksa bir karaca yavru- su muydu? O yaralı koşma. sevdalı halkım mı yoksa sevgilım miydı? Artık yeter konuş, bu sofrada yalnız ıkimiz değiliz... Bana delik deşik bıryürekle pası. küfü, çurümeyı an- lat... Bak bir Hamburg akşamında sarhoş gemicılerle şa- rap ıçıyor Deniz Kavukçuoğlu bir Paris akşamında şıir okuyor Ataol Behramoğlu .. Yangın yerlerinın katran gözyaşlarını akıtıyor ıkısı de; ıkısı de sıcak akşamlarda ıhlamur altında Ivan Bu- nin'i seyredıyorlar mutluluğun ve acılann buluşması- naaldırmadan... Bilir mısın gün gelir yürek de hüzün de söner artık: kalır sadece her şeyi bağışlatan bir uzaklık... Bir pazar, güneşlı bir pazar. nasıl coşuyor yüreğım. nasıl karışıyorum ınsanların arasına.. Biliyorum bu aşk burada biter ve ben çekıp gıde- rim... Evet sırasıdır ölümden konuşacaktık. ıntiharın eb- ruli iplığiyle; bir düğün gecesınde senin, yakası ışle- meli giysinden... Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şıir. solarken al- bümlerde çocuklar ve askerler: yüzün bir kır çiçeğı gı- bı söner, uyku ve unutkanlık gıttıkçe dennleşır.. Ölüm de vardır yaşadığımız her yerde, kan bulaşır taflana. zeytin dalına; ne kadar güzeldın sen, nasıl eş- siz bir yazdı; bir denize koşar gibi dınlemiştım bu şar- kıyı... Gel bırakalım ölümden konuşmayı. bırakalım sev- damız avare yıllara kayıp grtsın... Haydi söyle, yarına var mısın?.. Faks numaramız: 0212/513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR Refah Partisi Kuruluş yıldönümünde kapatılma korkusu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kapatılma- si ıstemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açı- lan RP'de sa\unma süre- sınin dolmasına 15 gün kalatelaşbaşladı.RP Ge- nel Başkanı Necmettin Erbakan. çağdaş dünya- da partilerin kapatılama- yacağını savunurken "İmam hatipleri biz aç- madık. açan partileri ka- patm" dıyerek kendisıvle çelıştı. RP'nin 14. yıldönümü Altınpark'daki ANFA Havuzbaşı'nda kutlandı. Kutlamalara katılan Er- bakan. partisi hakkındaki kapatma davası ile ilgili görüşlerinı aktardı. Açı- lan davavı **hata" olarak nıtelendiren Erbakan. "Tûrkiye'de adalet var. Bu hatalı davranış kesin- likle düzeltilecektir" dedi. Daha sonra kürsüye gelen Ankara Büyükşehir Beledıve Başkanı Melih Gökçek, "RP kapatılırsa ne olur" diye sorduktan sonra. "Milli Nizam ile bir nehir akmaya başladı. Bu nehir durdurulama/. RP'yi kapatmak geçiçi bir bent koy maktır. Başka bir nehirie denize ulaşı- nz" görüşünü dile getirdi. Genel Başkan Yardım- cısı Recai Kutan ise "Ke- silcn sakal daha gür çı- kar" örneğıyleaa RP ka- patılsa bıle "milligöriişiin yoluna devam edeceğini" sövledı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle