Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 TEMMUZ 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Asgari ücret
eridi'
• İstanbul Haber Servisi -
Özgürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP) Beyoğlu ilçe
örgütü tarafından
BtLSAK'ta düzenlenen
'Asgari Ücret ve Çalışma
Hayatı' konulu panelde,
asgari ücretin hükümetlerin
yanlış politıkalan nedeniyle
endiği kaydedıldı.
Panelistler asgan ücretın
belirlenmesinde salt
ekonomik yanın değil,
sosyal yanın da önemine
dikkat çektiler.
Menzip'den Gazi
savunması
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Ulaştırma Bakanı
Necdet Menzır, lstanbul
Emniyet Müdürü olduğu
dönemde yaşanan Gazi
Mahallesi olaylannın
başlamasına neden olan
kahvehane tarama olayının
terör örgütlerinin eylemine
benzemediğine dikkat
çekerken failin "Yeşil" kod
adh Mahmut Yıldınm
olduğunu söylemediğini
açıkladı. Menzır, olayın
işleniş biçimiyle ilgili
kuşkulan olduğunu. o
dönemde açıkladığını
bildirdi
Devlet Personel
Yasası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanı
Hikmet Sami Türk'ün
talimatıyla Devlet Personel
Yasası'nda değişiklik
öngören taslak metin, ilgili
kuruluşlarca masaya
yatınlacak. Taslakta,
memura sendika kurma
hakkı verilmesı. kamudaki
geçici personel statüsünün
kaldınlması öngörülüyor.
Taslağa göre izmler çalışma
günü üzerinden
belırlenecek. Taslağın kabul
edilmesi durumunda
memurlara yılda iki kez de
ikramiye \enlecek.
'Cinayet emri
Çiller'den'
S ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- tşçi Partisi (IP)
Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Yalçın, öldürülen
kumarhane patronu Ömer
Lütfü Topal'ın, cinayetten
önce Özer Uçuran Çiller'le
birlikte Türk
cumhunyetlenne yönelik bir
proje yürüttügünü. sonra
aralannda pay lcavgası
yaşandığını öne sürdü.
Topal cinavetiyle ilgili
olarak gözaltına alınan özel
tım görevlilerinın eylemi,
Özer Uçuran Çiller ve
dönemin Içişleri Bakanı
Mehmet Ağar'ın bilgisi
dahilinde yaptıklannı
açıkladıklannı savunan
Yalçın. BBP Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu'nun
Özel Kalem Müdürü ve
BBP Yönetim Kurulu üyesi
Serdar Özdağ"ın da cinayete
kanştığını iddia etti. Çiller
ile ABD'nin Adana
Başkonsolosu Elizabeth
Shelton arasındaki ilişkiye
de dikkat çeken Yalçın.
Shelton'ın Türkiye'den
aynldığını belirterek
"Defolup gitti. Türkiye
emekçilerinin ayak izi var
kalçasında" dedi.
Çiller
Kırıkkale'de
• KIRIKKALE
(Cumhuriyet) - Partisindeki
erime ve hakkındaki
iddialar nedeniyle lıderliği
tartışmaya açılan DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller.
Makina ve Kjmya
Endüstnsı Kunımu
(MKEK)fabrikasında
meydana gelen
patlamalardan 16 gün sonra
gittiği Kınkkale'de ilgi
görünce moral buldu.
Bundan sonra hep "'halkın
arasmda olacağını"
vurgulayan Çiller, "Halkla
konuşmanın tadı başka"
dedi. Çiller. Kınkkale'de
yaprığı kısa konuşmada yine
.Genelkuımay'a çatarak,
"Kasap Ahmet ıle bir
profesörün ve bir generalin
oylan eşittir'" görüşünü dile
getirdi.
Zamlara tepki
sürüyor
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Haber-Sen'e bağlı
şubeler aldıklan ortak
kararla ANASOL-D
hükümetınin yaptığı zamları
gen almasını istediler.
Türkıve Kamu-Sen ve Türk
Eğitım-Sen lstanbul Başkanı
Hanefi Bostan da zamlann
kamu çalışanlanyla
hükümetı karşı karşıya
getireceğini söyledı.
ÇİZMEDEN YüKARI MUSA KART
Önal
görevden
almdı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlanan atama
kararlanna göre Sosyal
Sigortalar Kurumu Genel
Müdürü Ekrem Önal ile
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı
Müsteşan Ali Toptaş, bu
görevlennden alınarak
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı
Müşavirliği'ne getinldiler.
Çalışma \e Sosyal
Güvenlik Bakanlığı
Müsteşarlığı'na da Maliye
Bakanlığı Başmüfettişi
Ahmet Şağaratandı. Adli
Tıp Kurumu 1 'inci Ihtisas
Kurulu Adli Tıp üyelığine
Doç. Dr. Süleyman Serhat
Gürpınar getirildı. Emniyet
Genel Müdür Yardımcısı ve
Içişleri Bakanlığı Müşaviri
Ahmet Yıldınm ile 22
Başbakanlık müşaviri başka
yerlere atanmak üzere
görevlennden alındılar.
Başbakan Yılmaz, askeri darbe bekleyenlerin sukûtuhayale uğradığını söyledi
'Çetelerin kökü kazınacak'
DÜRDANE KOCAOĞLU
ESEN ALIŞ
BARTIN/AMASRA - Başba-
kan Mesut Yılmaz. kurduklan hü-
kümetin Türk demokrasisinın za-
feri olduğunu belirterek, "Askeri
darbe bekleyenler, sukûtuhayale
uğramışlardır" dedi. Artık kım-
seyle kavgalan olmadığını belir-
ten Yılmaz, sadece adalete yar-
dımcı olacaklannı belirterek yar-
gının gündemine oturan ÇiBer çif-
tine mesaj yolladı.
Başbakan Yılmaz, iktidara gel-
dıkten sonra ilkyurt gezisinı Bar-
tın ve Amasra'ya yaptı. Başbakan
olarak 6 yı! önce de ilk gezisini yi-
ne Bartın'a yaptığını anımsatan
Yılmaz. yüksek oranlarda yapı-
lan peş peşe zamlann da etkisiy-
• Yılmaz, başbakan olduktan sonra ilk yurt gezisini Amasra ve Bartın'a yaptı. Peş peşe
gelen zamlarla bunalan halkın ilgi göstermediği mitingde konuşan Yılmaz, Çillerler'i
kastederek "Kimseyle kavgamız yok. Sadece adalete yardımcı oluyoruz" dedi.
le halka hitap ettiği Cumhuriyet
Meydanı'nda bekledıği kalabalı-
ğı ve coşkuyu bulamadı. Yılmaz,
hem uzlaşma, hern de ortadırek
hükümeti olduklannı ileri sürdü.
Yüzde 35'lik zamla. memur ma-
aşlanna uzun yıllardır ilk kez enf-
lasyonun 10-15 puan üzerinde ar-
tış yapıldığını savunan Yılmaz.
zenginden daha çok alıp gereksi-
nimi olana dağıtarak hem enflas-
yonu indireceklerini hem de gelir
dağılımını düzelteceklerini söy-
ledi.
Koalisyon ortaklanyla birlikte
ağır bir sorumluluğun altma gir-
diklenni belirten Yılmaz, "Biz-
den önceki iktidann soktuğu çık-
maz sokaktan Türkiye'yi çıkar-
mak için iktidar olduk" görüşünü
dıle getırdı.
Ateşten bir gömlek gıydikleri-
nin farkındaolduklannı kaydeden
Yılmaz. "Ülkenin şartlan zor di-
ye bu görevden kaçamazdık. Bize
yakışanı yaptık. Başanlı ounak bi-
ZİITI boynumuzun borcudur" dıye
konuştu.
" Delikdeşik olmuş. >il sonunda
2.5 katrilyon lira açık verecek" bir
bütçe aldıklannı belirten Yılmaz,
ancak bu hükümetın kurulması-
nın bıle Türk demokrasisinin za-
feri olduğunu anlattı. Askeri dar-
be beklentilerinın boşa çıktiğını
vurgulayan Yılmaz. "Türk de-
mokrasisi, 50. yılında olgunluğa
erişti'ğini kanıtiamışür" dedi. Sı-
yasi çıkar uğruna, devletle mille-
tin karşı karşıya getirilmek isten-
diğini. devletin dine karşıymış gi-
bı gösterilmeye calışıldığını sa-
vunan Yılmaz "Lstelik de bunu,
geçmişte iktidarda bulunanlar
yapmışrjr. Türkiye yanhş yönetü-
nıiştir ve bir çıkmaz sokağa bıra-
kılmıştır. Amacımız. Türkiye'yi
yenidcn ihtivacı olan uzlaşmaya
kavuşturmak ve devlete çekidü-
zen vermektir" diye konuştu.
Başbakan Yılmaz, artık kimsey-
le kavgalan kalmadığını belirte-
rek sözlerini şöyle sürdürdü:
" Benim geçmişte kav ga yapüğı-
mı sövlüyorlardı. Si/in hakkını/a
göz dikenler oldu, yolsuzluk ya-
panlar oldu. Onlarla ka\ ga etme-
me/lik yapama/dık. Ama arök
kavga etmemize gerek yoktur."
Devletin kurumlan arasındaki
huzursuzlufu ortadan kaldıracak-
lannı belirten Yılmaz, "Köstebek
olayını hatırlıyorsunuz. Devlet ku-
rumlan arasında güven kalma-
mış, birbirlerini gözettemeve, ta-
kip etmeye başlamış,lardır. Benim
iktidanmda. Türkiye'de bir daha
böyle rezalet yaşanmayacaktır"
dedi. Yılmaz, yurttaşlara, devle-
tin ıçindeki çetelerin kökünü
kazıma, yolsuzluk ve usulsüzlük-
leri vok etme sözü verdi.
Transfer rekoru Fethi Çeillcbaşta. Onu Jet Tevfik1
ve Uygun izliyor
Meclisimîzîn
4
Jet Tevfik' leri
MİYASEÎLKNUR
tlhanSelçuk'un 1960'lıyıllardamilletve-
kilı transferleri ıle ilgili olarak yaptığı "Me-
bus Pazan" tanımlaması Türk siyasi litera-
türünde kalıcı hale geldi. TBMM kuruldu-
ğu tarihten bu yana"Mebus Pazan" en ha-
reketlı dönemıni geçırdı.
Genel seçimlerin üzerinden 11 ay geçme-
den bu süreye üç hükümet sığdıran 20. dö-
nem parlamentosu. aynı zamanda milletve-
kili transferlerinın en yoğun yaşandığı dö-
nem oldu. Bu dönemin ilk bir buçuk yılın-
da tam 75 milletvekilı seçildiği partisıyle
bağlannı kopardı.
DSP'den parlamentoya giren Kubilay Uy-
gun ile ANAP'tan milleKekili seçilen Ce-
mal Alişan bu dönemin transfer rekortmeni
oldu. Uygun. tam beş kez parti değiştirerek
bu dönemin "Jet Tevfik"i unvanını elde e-
derken Cemal Alişan. ANAP ile DYP ara-
sında tam üç kez gidıp gelerek Uygun'a ra-
kıp oldu.
Kubilay Uygun ile Çemal Alişan'ı üç par-
tı dolaşan Hikmet Aydın izliyor. ANAP'tan
DYP"ye geçerken Çiller'in elini tutarak
"Haydi Türkiyem ileri" diye bağırdıktan
dört ay sonra eskı partısine geri dönen Er-
kan Kemaloğlu da Uygun, Alişan ve Ay-
dın'la birlikte 20. dönemin "Jet Tevfik"leri
arasında yer aldı.
Çok partili siyasal yaşama geçilen 1946
yılından beri milletvekili transferlerine ali-
şan TBMM en fazla transferi bu dönem ya-
Bir gecede 3 parti değiştirdi
Parlamentoya Halkçı Parti'den XVII. dönem
Ktrşehir Milletvekili olarak giren Tevfik Güneş,
1932 Kırşehir doğumlu. Bir gecede üç parti
değiştirince parlamento içinde kendisine "Jet
Tevfik" lakabı takılan Tevfik Güneş, Meclis'te
kızdığı parlamentere çanta savurrnasıyla da
ünlenmişti. Bu nedenle "Jet Tevfik"in yanı sıra
"Çantacı Tevfik" diye de anılıyordu. "Jet
Tevfık"nam-ı diğer "Çantacı Tevfik" 15 Şubat 1991
Tevfik Güneş tarihinde vefat etti.
şadı. Genel seçimlerin üzerinden 17 ay geç-
meden üç hükümetın kurulduğu 20. dönem
parlamentosunda tam 75 milletvekili parti-
lerinden istifaetti. Partileriylebağlannı ko-
paran ~>5 mılletvekilınden 53 milletvekili
başka partilere transfer olurken 21 mılletve-
kili bağımsız kalmayı yeğledı. Bırden fazla
parti değiştiren milletvekili sayısı şimdilık
dört.
Parlamento yaşamında en çok parti değiş-
tiren milletvekili olma unvanı 1957 yılında
DP'den Meclis'e giren FethiÇetikbaş'ta. Çe-
likbaş siyasal yaşamı boyunca tam 6 kez
parti değiştirdi.
TBMM tarihinde bir milletvekili var kı,
onun rekorunu henüz kimse kıramadı. Bir
gecede üç kez parti değiştiren Tevfik Gü-
neş'e bu hızı nedeniyle parlamentoda "Jet
Tevfik" ısmı takıldı. 14 Mayıs 1986 günü
Anadolu Kulübü'ne yemek yemek içın gi-
rerken HP'li olan Tevfik Güneş, kulübün
kapısından DYP"li olarak ayrıldı. Ertesi
sabah ayıldığında DYP'den istifa ederek bu
kez genel başkanhğını Mehmet Yazar'ın
yaptığı Hür Demokrat Partisi'ne geçti. Dört
ay sonra bu partiden de istifa eden Güneş,
dört saat sonra parlamentoya ilk girdığı
HP'ye gerı dönüş yaptı. Ne var ki "Jet Tev-
fik" ikı ay sonra yeniden "Tedbil-i mekân-
da ferahlık vardır" sözünden hareketle par-
tisınden tekrar istifa edip bu kez de ANAP'a
geçti.
Bu dönemin en hızlı milletvekili ise
DSP"den parlamentoya giren Iğdır Milletve-
kili Adil Aşınm oldu. Yeni yasama yılının
ilk istıfası 10 ocakta gerçekleşti ve seçım-
lerden 17 gün sonra Adil Aşınm DSP'den
istifa ederek ANAP'a geçti.
En fazla parti değiştirme rekortmeni Ku-
bilay Uygun son partisi MHP'den de istifa
ederek "JetTevük"ın rekorunu egale etmiş
oldu. Parlamentoya DSP'den Afyon Millet-
\ikili olarak giren Kubilay Uygun, 4 tem-
muzda partisınden istifa ederek DYP'ye gır-
dı. Ancak dört gün sonra DSP'ye gen dön-
dü. Uygun. DYP'nin hasretine bir ay daya-
nabildi ve 30 temmuzda yeniden DSP'den
istifa ederek DYP'ye dönüş yaptı. Gü\ enoy-
Iaması öncesinde DYP'den istifa ederek fs-
mail Köse ile birlikte MHP'ye giren Kubi-
lay Uygun, ANAP-DSP-DTP koalisyonuna
güvenoyu vermesi nedeniyle partisi tarafın-
dan disiplin kuruluna verildi. İhraç edilece-
ğini öğrenen Uygun, önceki gün MHP'den
de istifa etti.
Samsun Milletvekili Gemal Alişan. poli-
tikaya 1983'teMDPsaflanndankatıldı. Par-
tisi kapatıldıktan sonra DYP'ye geçen Ali-
şan, son genel seçimlerde ANAP Samsun
Milletvekili seçıldi.
Seçimden sonra ANAP ile DYP arasın-
da tam üç kez gidip geldi. DSP'den millet-
vekili seçilen Hikmet Aydın, önce DYP'ye
ardından da ANAP'a geçerek üç parti do-
laşmış oldu. Muş Milletvekili Erkan Kema-
loğlu ANAP'tan milletvekili olarak gırdik-
leri parlamentonun ilk yasama dönemınde
partısinden istifa ederek DYP'ye geçti. An-
cak son güvenoylası öncesinde DYP'den de
aynlarak eski partisine dönüş yaptı.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (« planet.com.tr
Tansu Çiller'in çapı çerçe-
vesi, kültürünün, bilgisinin. ah-
lakının düzeyi malum. Anlaşılan
Tann bizi sınamak istedi ve bir
dönem için bu kadıncağızı Tür-
kiye'ye başbakan, önemli bir
partiye genel başkan ve Dışiş-
leri'nin başına bakan yaptı. Da-
ğılmadan, çözülmeden, çıldır-
madan, intiharetmeden bu ba-
direyi atlattığımıza göre Tan-
n'nın sınavından yüzümüz ak
çıktık sayılır. Bu saatten sonra
tansu Çiller'in yeniden yıldızı-
nın parlayacağını, yeniden ba-
şımıza tebelleş olabileceğini
sanmak pek akla uygun değil.
Haydi diyelim ki herkes bi-
zim kadar iyimser değil; işisağ-
lama bağlamak, ne olur ne ol-
maz hesabıyla Tansu Çiller'i
kesinlikle bitirmek isteyenler
var. lyi, hoş, anlaşılabilir bir
duygu ve üstelik vatana, mılle-
te de yararlı bir uğraş.
Ama yılda yüz bin dolarcık
ücrete bağlanmış, bilgileri sıra-
dan faks aygıtlanyla Adana'da-
ki ABD Konsolosu'na ileten bir
Tansu Çiller Susurluk'tur
ajan suçlamasına sanlıp bunun
üstüne binalar kurmaya kalkı-
şılırsa, en azından fesat gaze-
tecilerin aklına bazı olasılıklar
gelir.
Ya birileri Tansu Çiller'i bitir-
mek için kollan sıvamış görü-
nüp Tansu Çiller'i aklayıp pak-
lamaya nıyetliler ya da Çiller'in
defterini dürmek, hesabını ka-
patmak için ortalığa dökülenler,
bılerek bılmeyerek bir provo-
kasyonun oyuncağı oluyorlar.
CIA gereksinim duyduğu bil-
gilere, sırlara profesyonel ajan-
ları ile kolayca ulaşabilir. Kim-
senin ruhu duymaz. işin de ko-
kusu çıkmaz.
Yok CIA sadece başbakan-
lık, dışişleri bakanlığı yapan bi-
rinin bilebıleceği bilgılere ge-
reksinim duyduysa, o zaman
da Tansu Çiller'i ajanlaştırma-
sına filan gerek yok. Amerika-
lılar başbakan ya da dışişleri
bakanı ya da MGK üyesi ya da
Boğaziçi Üniyersitesi öğretim
üyesi ya da TÜSİAD danışma-
nı ya daistanbul Bankası ge-
nel müdürünün kansı ya da
DYP lideri Tansu Çiller'den her-
hangi bir bilgi edinmek isterler-
se bunu ona doğrudan sorar-
lar. O da etekleri zil çalarak,
gözleri parlayarak, aşk ile, gay-
ret ile, canını dişine takarak,
gecesini gündüzüne katarak
istenen bilgileri sunar.
Buna ne kendi şaşar, ne de
bizler şaşmalıyız.
Ve sanınz Türkiye'nin soru-
nu, tarihsel bir kaza ile bu ülke-
de başbakanlık, bakanlık yap-
mış bir kadını, Tansu Çiller'i si-
yasal anlamda çökertmek de-
ğil. Çökertilmesi, kirli yüzü gün
ışığına çıkarılması gereken bir
güç, devleti ele geçırmiş yasa-
dışı bırerfc'tir. Bu erk, Tansu Çil-
ler'leri bu ülkeye başbakan ya-
pabilmekte, onun da Mehmet
Ağar'lan içişleri bakanı, ibra-
him Şahin'leri, Mehmet Ey-
mür'leri. Korkut Eken'leri,
Hanefi Avcı'lan, Bülent Ora-
koğlu'ları etkili ve yetkili görev-
lere getirebilmesine olanak
sağlamaktadır. Çath'lan. Ye-
şil'Jeri, Kırcı'ları, "Vatan için
kurşun sıkan şerefli katiller"
olarak kutsamakta; ölüm aygı-
tına dönüşmüş psikopat polis
memurlannı, hem kumamane-
cilerden haraç almak için, hem
muhalif Türk ve Kürt yurrtaşla-
n yok etmek için, hem köyler
yakmak, ocaklar söndürmek
için işe koşmaktadır.
1997 Türkiyesi'nde bu erk'in
adı: Susuriuk'iur. Çillergillerle
hesaplaşmak isteyenler Susur-
luk'u çözmek yükümündeler.
Susurluk çözülürse orada kan-
lı katillerle aşağılık politikacıla-
nn, CIA ajanlan ıle faşistleşmış
gizli servıs elebaşılannın kol ko-
la, kucak kucağa olduklan gö-
rülecek.
Biliyoruz, pisliğe kendileri de
bulaştıklanndan Susurluk'u
çözmeye yanaşmayanlar da
var; devlete tapındıklan için
devlet yara alır korkusu ile Su-
surluk'un fazla deşelenmesine
yanaşmayanlar da...
Biliyoruz, bunlarSusurluk'un
üstüne gidemeyeceklerdir. Gi-
der gibi yapacaklar ama gitme-
yeceklerdir. Ama hiç olmazsa
bizleri ajan masallan ile oyala-
masınlar.
Çiller'in CIA bağını cidden
arıyorlarsa işte adresi veriyo-
ruz: Susurluk.
Orada cinayete, kana, uyuş-
turucuya, rant vurgununa, ku-
marhane paralanna, Azerbay-
can'da darbe tezgâhlarına,
gırtlağa kadar pisliğe bulaşmış
gizli servislere rastlayacaklar.
iyice ararlarsa, bir sarışın ka-
dın adına düzenlenmiş bir CIA
ajanı kimlik kartı bulmalan bile
mümkün. Yeter ki orada, Su-
surluk'ta arasınlar.
Çünkü Tansu Çiller, Susur-
luk'tur.
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Yarına Var mısın?..
Yanna var mısın söyle? Doğacak çocuğa, çığlığa,
ishak kuşuna: rüzgânn savurduğu tohuma. kavağın
pamuğuna var mısın; bırağacın kavına, derı değiştir-
mesine yılanın, kozadan çıkan kelebeğe, hatmıye.
kekliğe, atkestanesine? Söyle, yarına var mısın?
Haydi gel ölümden konuşalım!.
Belkı de tümüyle aykırıdır gerçeğe, ama ne olursa
olsun biz yıne ölümden konuşalım senınle...
Rüzgâra vuralım kendımızı, istersen kayalıklara. ko-
şalım denizlere doğru sevgımiz fılizlensin dıye...
Metin'den söz edelım, sevdanın resminı çizelım
Behçet'le, bıraz Endre Ady'nın öpüşlerinın ateşinı
yakalım...
Konuşalım sabahlara dek ölüm üzerıne. O serin ak-
şamlarda koşalım delıler gıbı...
Gel ölümden söz etmeden once bir şeyler ıçelım se-
ninle.
Buğulu bir bardak içinde, buzlu ve lımonlu votkay-
la birlikte...
Aşk duygusu sıkıştınyor patlamak üzere olan yürek-
lerimizı dınamit gıbı, soğuk taşı tutuşturan... Kıskanç-
lıklığı biryaşam bıçimi gibi gören. ellerimizı vakıtsız se-
vışmelerde kilrtleyen...
Veselin'in. Aleksandr'ın ürpermeler sabahında bir
kırmızı gül gibi açan gözlerındir senin bilır misin?
Evetgözlerindir!..
Bak tomurcuklar açtı, aşk çiçeklendı, kokusu, taç-
yapraklanölü...
Gel ölümden konuşmayalım seninle. yaşamaya ba-
kalım... Gel uyanmaz aşkları uyandıralım herkese ı-
nat... Gel sevgıyı toplayalım aydınlık gokyüzünden...
• • •
Yarına var mısın söyle?..
Günler, aylarveyıllargeçıpgıdıyor. Sevdamızın göl-
gesınde bir başka giydırilmiş yazgı büyüyor. Kararsız-
lık çızgtsınde oynayan çocuklanmız tek tek kaybolu-
yor...
Bir aşk yrtiyor, bir aşk büyüyor avuçlanmızda...
Oysa sızın alaşağı edilmış gecenızde kanın kapıla-
n yok; bir utanç belirtısi yok...
Gecenin bir çatlağı vardı Lorca sağır-dılsiz, alaca
öfkeyle başlayan acıdan...
Kan ezılmış tutkuydu ve yeraltı sularındaydı; paslı
damgasını vuran tatsız rüzgârlara; ve pencere cam-
larında kelebeklerı ayrıştırandı.
Kara bir balçıkta ahşap bir guney rüzgân esiyordu. ..
Önce gözlerını sevdim senın ey tanrıça!
Gn alanları aştım, ölu otlan, onemsız suçları...
Haydi gel ölümden konuşalım istersen!..
Haydi gel ölümden kaçalım birlikte!..
Yaz ortasında bir akşam yüruyelım kıyıda, tuhaf bir
binanın yanından geçelim...
Ben yükledım mor sumbüller gibi gemilerime hü-
zünlerımı, eskıttim yıldızları Çolpan aramaktan...
Avareliğimiz eh biraz Çukurova gıbı olsun, rüzgârı-
mız poyraz Sınop kıyılarına vursun, imbatımız Foça'da
siren kayalıklarında ıslık çalsın: sevgilılero saatte Ru-
melıkavağı'nda kafayı çeksin...
Gıtmek ıçın ışte aşkla. avlusu güherçıle kokan bu
şehırden; ama nerelere?
Gece lacıvert bir elışı kâğıdı gıbı...
Senin gozlenn sadece yıldızları kırpmak için kulla-
nır...
Haydi gel bugün ölümden konuşmayalım...
• • •
Yarına var mısın söyle?
Güzel anılar btriktırdım senden, dudaklarına solgun
gülücuklergetiren...
Biraz Metin Altıok'tan, biraz da Behçet Aysan'dan
siyah suvari gecesi yarattım, anılarımda bozdum den-
geyıönce...
Karlı ve tipili bir gece yarısı bir eski dost çaldı kapı-
mı. Artık unutup koştuğumuz delıkanlı aşkları yoktu.
Kırmızı bir balık gibı yaşamı akvaryumdaydı.
Altın beneklı fundalıklarda pusuya düşürülen, gece-
leyin gözlen bağlı götürülen yoksa bir karaca yavru-
su muydu? O yaralı koşma. sevdalı halkım mı yoksa
sevgilım miydı?
Artık yeter konuş, bu sofrada yalnız ıkimiz değiliz...
Bana delik deşik bıryürekle pası. küfü, çurümeyı an-
lat...
Bak bir Hamburg akşamında sarhoş gemicılerle şa-
rap ıçıyor Deniz Kavukçuoğlu bir Paris akşamında
şıir okuyor Ataol Behramoğlu ..
Yangın yerlerinın katran gözyaşlarını akıtıyor ıkısı
de; ıkısı de sıcak akşamlarda ıhlamur altında Ivan Bu-
nin'i seyredıyorlar mutluluğun ve acılann buluşması-
naaldırmadan...
Bilir mısın gün gelir yürek de hüzün de söner artık:
kalır sadece her şeyi bağışlatan bir uzaklık...
Bir pazar, güneşlı bir pazar. nasıl coşuyor yüreğım.
nasıl karışıyorum ınsanların arasına..
Biliyorum bu aşk burada biter ve ben çekıp gıde-
rim...
Evet sırasıdır ölümden konuşacaktık. ıntiharın eb-
ruli iplığiyle; bir düğün gecesınde senin, yakası ışle-
meli giysinden...
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şıir. solarken al-
bümlerde çocuklar ve askerler: yüzün bir kır çiçeğı gı-
bı söner, uyku ve unutkanlık gıttıkçe dennleşır..
Ölüm de vardır yaşadığımız her yerde, kan bulaşır
taflana. zeytin dalına; ne kadar güzeldın sen, nasıl eş-
siz bir yazdı; bir denize koşar gibi dınlemiştım bu şar-
kıyı...
Gel bırakalım ölümden konuşmayı. bırakalım sev-
damız avare yıllara kayıp grtsın...
Haydi söyle, yarına var mısın?..
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR
Refah Partisi
Kuruluş yıldönümünde
kapatılma korkusu
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kapatılma-
si ıstemiyle Anayasa
Mahkemesi'nde dava açı-
lan RP'de sa\unma süre-
sınin dolmasına 15 gün
kalatelaşbaşladı.RP Ge-
nel Başkanı Necmettin
Erbakan. çağdaş dünya-
da partilerin kapatılama-
yacağını savunurken
"İmam hatipleri biz aç-
madık. açan partileri ka-
patm" dıyerek kendisıvle
çelıştı.
RP'nin 14. yıldönümü
Altınpark'daki ANFA
Havuzbaşı'nda kutlandı.
Kutlamalara katılan Er-
bakan. partisi hakkındaki
kapatma davası ile ilgili
görüşlerinı aktardı. Açı-
lan davavı **hata" olarak
nıtelendiren Erbakan.
"Tûrkiye'de adalet var.
Bu hatalı davranış kesin-
likle düzeltilecektir" dedi.
Daha sonra kürsüye
gelen Ankara Büyükşehir
Beledıve Başkanı Melih
Gökçek, "RP kapatılırsa
ne olur" diye sorduktan
sonra. "Milli Nizam ile bir
nehir akmaya başladı. Bu
nehir durdurulama/.
RP'yi kapatmak geçiçi
bir bent koy maktır. Başka
bir nehirie denize ulaşı-
nz" görüşünü dile getirdi.
Genel Başkan Yardım-
cısı Recai Kutan ise "Ke-
silcn sakal daha gür çı-
kar" örneğıyleaa RP ka-
patılsa bıle "milligöriişiin
yoluna devam edeceğini"
sövledı.