Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1997 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yargı Yeniden Yapılanmadıkça...
BAHİ R M. ERÜRETEN
Y
enı hukumetın vargı
reformu uzennde dur-
ması, umutlanmızı ta-
zeledı Dılenz ha>al
kınklığına uğratmaz-
lar ulusumuzu Genel
tanımı ıle adalet, bır hakkın geçeriı hu-
kuk kurallanna gore yenne getınlmesı.
haklılık ıle haksizlığın saptanması, hak-
sızlığın gıdenlmesı ıçın yaptınm u>gu-
lanmasıdır Hukuk kurallannın belırlı
güncel olaya uygulanarak somuta ın-
dırgenmesı. yaşama geçınlmesıdır
Adaletın onemını vurgulamak ıçın,
ötedenben kullanılan bır ozdeyış var-
dır "Adalet mıilkun temelidir." Bu oz-
deyışte. "miılk" sozcuğu, dev letı. "te-
mdir>
sozcuğu de esası. dayanağı an-
lamında kullanılmaktadır
Kuşkusuz adalet, dev letın gerçekten
varlık nedenıdır Yaşamsal dayanagı ve
esasgucudur Çunku dev let denılenhu-
kuksal varlık, adalet ıle oluşur. onunla
gelışır, onunla yaşamını surdurur Var-
lığı suresınce. çoklukla gereğı gıbı al-
gılanamayan bu temel oge, yokluğu öl-
çüsûnde değennı sezınletır adaletın ol-
madığı ortamı, anarşı v e kaos doldurur
Buraya kadar v aptığımız saptama, bı-
reysel (kışısel) adalet kavramının tanı-
mını kapsar Toplumsal adalet sozkonu-
su olduğunda, bu kavram. dev letın. top-
lumun varlıksız kesımının, anayasal ve
yasal kurallar olçusunde. ınsanca yaşa-
mını sağlayan duzen anlamındadır Bu
adalet turu sosval hukuk dev letı olma-
nın gereğı olna sosyal adalertır
Adaletın sağlanması dev letın aslı go-
revlennden bındır Devlet bu esas go-
rev ını yargı erkı denılen anayasal gucu
ıle yenne getınr Yargı erkı, yargı gucu-
nu temsıl eden mahkemelerce yerıne
getınlır Mahkemeler, kararlannı Turk
ulusu adına venr Bu soylem, mahke-
menın, yargı gucunu belırtmek ıçın kul-
lanılır Bazılannın eleştınsı konusu
vapmaya kalkıştıklan gıbı, yargıçlann
halk tarafından doğrudan seçılmış ol-
malannı anlatan bır deyım değıl, yargı
gucunun, tum ulus adına kullanıldığı-
nın gostergesı olarak v urgulanmakta-
dır Onemlı olan husus bu anayasal ku-
ruluşta gorev yapacak yargıçlann, ça-
lışma usullen ıle atanmalannda, sıyasal
gucun etkısı altında bırakılmadan ba-
ğımsız ve özgur bır ortamda çalışabıl-
melennın sağlanmasıdır Çunku etkı al-
tında kalan adalet, hıçbır şekılde ıyı so-
nuç veremez
Uzun bır süredenberı, ulkemızde
adaletın ıyı ışlemedığınden yakınılıyor
Hatta zaman zaman adaletın gorev ını
sılahlı mafya gruplannın aldığı. soy-
lentılenn de otesınde. bır acı gerçek ola-
rak ortaya çıkıyor Kaçmılmaz bır ada-
let reformu, her kesımın ortak ısteğını
oluşturuyor Bunun ıçınneler yapılma-
lıdır9
Salt yasalan değıştırmekle, ya da.
adalet orgutune yenı bır duzen getır-
mekle adaletın özlenen bıçımde sağlan-
ması olanaklı mıdır9
Kanımızca, adalet, ulus ve dev let ya-
pısının tumunu ıçerdığıne gore, salt va-
salann. y a da örgutte v apılacak değışık-
lıklenn gerçek bır reform olarak sunul-
ması. aldatmacadan oteve gıdemez
Çunku adalet, oylesıne butunluğu ge-
rektiren karmaşık bır oğedır kı ulkede
yasalar, ne denlı kusursuz ve çağdaş
mahkemelerde hukum oluşturan var-
gıçlardeğınyeteneklıolursaolsun. ger-
çekten adaieth bır dev let duzenmın sağ
lanabılmesı ıçın v ıne de \ etersız v e ola-
naksızdır Çunku adalet kışısel ahlak
kurallannın oluşumundan başlavarak
yargı orgutu dışındakı tum ozel ve res-
mı kuruluslarla ıç ıçe v e elbırlığıv le »o-
nuca ulaşabılır
Ote yandan sosyal yapı ıle doğrudan
ılıntılıdır Örneğın. onune getınlen bır
uyuşmazlığı çozmekle gorevlı vargıç.
oncelıkle olayın doğru bır saptamasını
vapmak zorundadır Bunun ıçın kanıt-
lan toplar Bu kanıtlar belgedır. tanık-
lık vebılırkışıdır, resmı >adaozel mer-
cılenn bılımsel goruşlendır Tanıklan.
etkı altında yalan soylevebılen. bılırkı-
şılerı gerçeklen çarpıtabılen. resmı da-
ırelerı hatta bakanları olavlan zaman
zaman saptırabılen bır ulkede. vasalar
ne değın kusursuz. yargıçlar ne değın
durust ve bılgılı olurlasa olsunlar. sap-
tınlmış kanıtlarla doğru bır karar verı-
lebılmesı olanaksızdır Bu nedenle
adalet reformu derken. oncelıkle bunun
alty apısını oluşruran ogelenn, vanı tum
devlet vapısının oturduğu zemınden
başlavarak. çatısına kadar tum kuruluş-
lann yenı baştan ele alınması kaçınıl-
mazdır
Toplumumuz, nıçın bu duruma duş-
muş. va da duşurulmuştur0
Bunun tek
ve yadsınamaz nedenı. Buyuk Onder
Atatürk'un ılke ve devnmlerınden ge-
rıye donulduğu ıçın Eğer bugun boy-
le bır sapkınlığın ıçıne duşmeseydık. o
buyuk ınsanın bıze gosterdığı uygarlık
yoluna vurumevı becerebılseydık. kuş-
kusuz boylesı acıklı duruma duşmez-
dık O. bızlere, etkın bıreyler oluştur-
mamızı halkımızın eğıtım. ahlak ve
kultur duzeyının sureklı yukseltılmesı-
nı, sadece bılımsel ve teknık gerçekle-
n yol gostencı olarak almamızı. halkın
bağıliiz ve koşulsuz egemelığını tam
olarak gerçekleştırmemızı. ahlaklı bıl-
gılı çalışkan gençlık vetıştırmemızı
çunku ıyı ahlaklı, onurlu, kışılıklı bırey-
ler yetıştıren bır toplumun ayaktakala-
bılecğını. en onemlısı de, çağa v e çağın
gereklerıne uvum sağlanabılmesı ıçın
sureklı devnmcı bır atılım ıçınde. ulu-
sal kımlığımızı surdurmemızı oğutle-
mış ve butun bunlan yaşama geçırme-
ve çalışmıştı
Demokrası adı altında halk dalkav uk-
luğunun. sıyasetçılenmız tarafından en
geçerlı yol olarak algılandığı ve uygu-
landığı çe^ıtlı ahlaksızlıklann. gorev ı
kotuye kullanma. soygun, adam kayır-
ma ve devlet kesesınden adam zengın
etme yontemlerının gundelık olağan
evlemler olarak normal karşılanır duru-
ma geldığı ulkemızde. dev letıne yurek-
ten bağlı sade vatandaşin ıçıne duşurul-
duğu acıklı durum, oncelıkle ulusal
egemenlığın amacından saptınlması
sonucunu doğurmuştur Toplumun çe-
şıtlıkesımlenndegelırdağılımınınada-
letsız olduğu yerde, ahlaksal değerler
elbette erozyana uğrar Çekılmez bo-
yutlara varan yaşamın ağırlığı. olağan
dışı kazanca yonelmemn ba^lıca nede-
nıdır Kişisel ahlak anlayışuöv lesinede-
ğişime uğramıştır ki,ceza>asasında,> uz
kızartıcı olarak tanımlanan en aşağılık
suçlan işlevenler. toplumun bir kesimin-
de ve meth ada ozel bir ılgı gormej e baş-
lamıstır. Orneğin bir katilin y iğil olarak
algılandığı, bir dolandıncılığuı övünme
vesilesi vapüdığı ulkede, devlete temel
olusturnıası gereken adaletin. nasıl kay-
gan bir zemin uzerinde bulunduğunun
öncelikle sorgulanması gerekir. Seçim-
lerde. ovlann voksul vatandaştan para
ile alınabilir duruma geldiği bir ulkede,
adaletli bırduzcnden sozetmek olanak-
sızdır.
Boyle kokuşmuş bır sıyasal duzende
cesur ve gerçekçı bır vaklaşımla, ger-
çek bır reform atılımı beklemekteyız
yenı hukumetten Susurluk rezaletını
bır suru rezalet ızledı Bu rezaletlenn
uzenne cesurca gıdebılecek adalet oluş-
turulmalı Gerçekçı bır reformun bınn-
cı koşulu yureklı bılgılı, durust ve ge-
lecek bır seçımden etkılenmeden çalı-
şacak bır ıktıdann oluştuğuna ınanmak
ısteğımızde ha>al kınklığına uğrama-
mak ve buna koşut olarak eğıtım ve
ekonomı konulanndakı reformlarla. sı-
nıflar arası gelır dağılımının dengesız-
lıklen ortadan kaldırılarka, sosyal hu-
kuk dev letı gereğı olan anayasla hu-
kumler ışlerlığe kav uşturulacagı dıle-
ğıyle bıtınyorum yazımı t
ARADABÎR
Prof. Dr. ABİDİN KUMBASAR
Sosyalizmin Geleceği
Başkalannın çektığı acı sızı de uzuyorsa, ayırdın-
da olmasanız da sosyalıstsınız Duygusal duzey-
de sosyalizmin anlamı boyle yorumlanabılır Bılım-
sel sosyalızmse kımsenın acı çekmemesı ıçın ge-
reken toplumsal ve ekonomık yontemlen araştıran
ve uygulayan bılım dalıdır
Çağımızın hızlı ıletışım ortamında hemen herkes,
bütun dunyadakı, hatta tum evrendekı olayları
anında oğrenmektedır Eksık olan bıreylerın yaşa-
dıkları çağa karşı sorumlu olduklarının bılıncıne
ulaştırılmasıdır Yanlış eğıtım ve bılınçsızyonlendır-
me ınsanlığı bencıl toplumlara donuşturmekte, ın-
sanları mutluluklarının sadece ve sadece başkala-
nnın mutluluğunda olduğu gerçeğından saptırmak-
tadır
Uygarlık tarıhı, doğaya ve bağnazlığa karşı ven-
len savaşların tarıhıdır Bu savaş tum ınsanlık mut-
lu olana değın surecektır Bağnazlık tumuyle dış-
landıktan sonra bılgı ve onun uygulaması olan tek-
nolojı tum çabasını butun ınsanları mutlu kılma
amacına yöneltecek ve gerçek sosyalızm o zaman
uygulanabılecektır
Çoğunluk bugun ayırdında olmasa da, ınsanlık
onu değerlendıren bıreylerın çabasıyla yucelmek-
tedır Çağlar boyu bağnazlığa karşı savaşanlar, bu
yüzden dışlanmaya, cezalandırılmaya, gıderek olu-
me mahkûm edılenler bıze bugunlerın aydınlığını
sağlayanlardır
Bugun yapılması gereken, her ulkede var olan
çağdaş aydınların dın, mıllıyet, ırk ve dıl aynlığı gö-
zetmeksızın tum ınsanlığı yonlendırmesıdır Dun-
den farklı olarak ıletışımın bugunku duzeyı, aydın-
lan çok daha etkılı ve guçlu kılmaktadır Butun ça-
ba, oncelıkle tum dunyaya uygulanacak çağdaş
eğıtımın gerçekleşmesıne yonelık olmalıdır Genç
kuşaklar okul oncesı ve okul donemınde her turlu
doğa dışı guçler korkusundan korunarak eğıtılme-
lıdır Evrensel fizıkı bılımler, doğa bılımlerı verılme-
lı, şoventanh yenne savaşların uygarlığı nasıl olum-
suz etkıledığı çekılen acıların ne kadar boş amaç-
lar nedenıyle ınsanlığın geçmışınde kara bır leke
olarak kalacağı belırtılmelıdır Eğıtım, genç beyın-
lenn gelışmesını frenleyen değıl, hıçbır etkı altında
kalmadan gelışmesını sağlayan yonde olmalıdır
Kanımca, sosyalızm uygulamalannın bır yanlışı
da, onu sadece bır toplumsal sınıfın gucuyle ger-
çekleştırmeye çalışmaktır Toplumsal sınıflar sos-
yal-ekonomık koşullann yarattığı halk kesımlendır.
Tanhsel sureç ıçınde var olurlar, ama dunya dur-
dukça surmelerı olanaksızdır Kendılerını oluştu-
ran ekonomık koşullar değışınce etkınlıklerını yıtı-
nrler Var olacak olan ve gucunu hıç yıtırmeyecek
olan, tum ınsanların mutluluğunun gerçekleşmesı
ulkusu, kısaca sosyalızmdır Tarıhe donup baktığı-
mızda feodal sınıfların, burjuva sınıfının, hatta ışçı
sınıfının teknık ve ekorfomık koşullann değışmesıy-
le gıderek etkınlıklennın azaldığını goruruz Tekno-
lojinın daha bır ılerı aşamasında ışçı sınıfının daha
dadeğışımeuğrayacağı kesındır Oyleyse olmeye-
cek bır ulku olan sosyalizmin gerçekleştınlmesını
geçıcı bır guçten nasıl bekleyebılırız?
Bugunden temellen atılan geleceğın bılgı toplu-
munda tum doğa ıle bırlıkte gezegenımız en kuçuk
ayrıntısına kadar bılınecek, değerlerın ortak oldu-
ğu bılıncıne varılacaktır Doğa değerlerıne sahıplik
taslayan ayrıcalıklı hıçbır ulus, sınıf ya da ınanç
zümresı olamaz
Özel olarak şartlandırılmayan beyınler, tum dun-
yada gerçek mutluluğun tum değerienn hakça pay-
laşılmasıyla gerçekleşeceğını mutlak algılayacak-
tır. Bugun utopık sayılsa da doğanın butun gızemı-
nı bılımsel olarak çozecek beyınler kendınden us-
tün bır guce gereksınım duymayacaktır
En uzun yolculuğa da başlarken bır tek adım atı-
lır. Insanlık, sosyalızm yolunda bunu çoktan başar-
mış olarak geleceğe doğru artan hızla yurumek-
tedır Geçıcı engellemeler ve duraklamalar ozeleş-
tın ve bılınçlı çozumlerle mutlak gıdenlecek ve ge-
leceğın mutluluğuna, sosyalızme ulaşılacaktır
ELAZIG SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esa^No 199"" 554
Mehmet Zeytunluk tarafından Faık Selcan alevhıne ıkame edı
len ızalevı ^uvu davası ıle Elazıg Hırhık Kavaonu mevkıınde kaın
Pafta 19 Parsel 285 sa\ılı taşınmazın satışı suretıvle ortaklığın
gıdenlmesı talep edılmış olup da\ahnın adresı tespıt edılemedı
ğınden ılanen teblıgat vapılmasına karar verılmış oldugundan la-
şınmaz hıssedarı Faık Selcan ın 14 S 199"
7
gunu saat 09 00 da
mahkememıze gelmesı ve\a kendısını duruşmalarda bır vekılle
temsıl ettırmesı aksı takdırde >okluğunda vargılama >apılarak ka-
rar verıleceğı hususu bu da\alna mejnıhatlı davetıve teblıgı ma-
kamına kaım olmak uzere ılanen tebhg olunur BaMn 29626
Koalisyonlardan Solun Tek Başına îktidarma
BULENT TANLA tstanhul \hllenekil,
T
urkı>e'de son on y ılda kurulan huku-
metlenn ışbaşında kalma suresı or-
talama 13 ay olarak hesaplanıyor Bu
durumda ttalya'yla aynı surede hu-
kumet eskıten bır ulke konumunda
oluyoruz Oysa Avrupa'da koalıs-
yonlann ortalama omru 26 ay tstanbul Mılletve-
kılı Sayın AhmetTan'ın hesaplamalanna gore ıse
1991'de kurulan DYP-SHP (CHP) koalısvonu, 49
ay yurutme gorev ını surdurerek Avrupa'da Alman-
ya'ya aıt rekoru egale etmış bulunuyor
1920-1960 arasında kurulan 23 hukumetımız
ortalama 20 av 1960-1980 arasında kurulmuş 20
hukumet ortalama bır yıl, 1980-1987 arası kuru-
lan 2 hükumet ortalama 42 ay ıktıdarda kalmış
Turkıye'nın 1960 sonrası tanıdığı koalısyon huku-
metlennın omru ancak bır yıl suruyor, bu açıdan
1961 -1980 ıle 1987-1997 donemlen arasında tam
bır uyum gorunuyor
Elbette Avrupa ortalamasının ancak yansı ka-
dar bır sure, ıstıkrar bakımından hıç de ıç açıcı bır
sure değıl Burada Italya'yla aramızdakı bır fark
dabızımaleyhımıze ttalva'dalkıncı Dun>aSava-
şı sonrası kurulan hukumetlerde başbakanlar de-
ğışıp dururken bakanlann çoğu yennde kalıvordu
Şımdıkı parlamentomuzda bakanlık yapmış 156
mıllervekılının bulunduğu dıkkate alınırsa. bu ba-
kımdan cıddı bır problemle karşı karşıvayız de-
mektır Bu sıyasetçıler ne zaman kadrolannı tanı-
vacak, sorunlar hakkında nasıl bılgı sahıbı olacak.
buna gore hedef tespıt edıp. planlama çalışmala-
nnda bulunacak. ardından uygulamaya geçecek-
ler
9
Bütun ış burokrası>eduşuyor Amaoradada
ust duzey yonetıcıler her bakanla beraber değış-
mıyor mu
7
Italva'yla olan benzerlığın olumlu ta-
ratı. bellı bır ıstıkrarsızlığın her ıkı ulkede de ol-
masına rağmen dınamık bır sıv ası ortamın da mev -
cudıyetı olarak goruluyor Tabııbunadaltalya nın
avantajı rejımının hıç kesıntıve uğramamış olma-
sıdır
Yıne Savın \hmet Tan ın hesaplanna gore
AN<\P- DSP-DTP koalısvonu D\ P-SHP (CHP)
hukumetının 49 avlıkrekorunukıramayacak, çun-
ku seçım normal vadesı olan 2000 Aralık avında
bıleyapılsa arada sadece 41 ay sure var Oysa 55
Mesut \ ılmaz hukumetının onundekı sure çok da-
ha kısıtlı Bu hukumetın ne ıçın kurulduğu malum
REFAH"VOL hukumetının ulkeyı ıçıne soktuğu
çıkmazdan rejımın restorasvonu ıçın ANAP, DSP
ve DTP bır ara> a geldı CHP de bağımsizlar ıle bır-
lıkte dişandan destek verdı Şımdıyse bu hukume-
tın gerek parlamento. gerekse kamuoyunca ken-
dısıne tanınan şansı ıyı kullanması şart Demok-
rasılerjn ıktncı, uçuncu Ijglennde bıtmez tukenmez
baraj maçlanv la vakıt ve enerjı kaybetmek ıstemı-
vorsak gen kalmışhğımızın bır an once ustesın-
den gelmek îstıvorsak. bu bovle '
55 koalısvon hukumetının 1995 Aralıkseçım-
lennden bu yana daha ıkı > ıl bıle geçmeden, Tur-
kıve"nın biyası hantasının değıştığı bırdonemde
kuruldu Butun cıddı kamuovu araştırmalan bu
yonde ışaret venvor Demek kı bu hukumetın ku-
ruluş gerekçelennden bınnın de bu sıyası hanta-
nın gerçeğe en u>gun ve bılımsel ölçulerde en ge-
1 ışmış projekbiyon yontemlenv le çızıImesını sağ-
lamak olacak Pekı bu nasıl olacak
1
Nufus tespı-
tı. seçmen kutuklennın yeniden tanzımı. adıl bır
temsıl ve ıstıkrarh bıryonetımı sağlamavadonuk
bır seçım sistemının oturtulması bu amaçla gun-
deme eelıvor
Turkıve'nın baş problemı sıvasal tıkanıklığın
ana nedenı soldakı ve sağdakı parçalanmanın hat
safhalarda olmasidır Turkıye'de bu durumun far-
kında olmayan kımse kalmadı ve parlamento du-
zeyınde bır sıyası yapılanma sürecıne gıdıldı
Türkeş'ın vefatıyla MHPde. ÇUler'ın olağan
ustu ölçulerde zayıflamasıvla DYP"de hatta Re-
fah'ta, DTP'nın gruplaşma çalışmalanyla merkez
sağda bır hareketlenme goruluvor Daha once de
değmdığımız gıbı 2000'lere doğru Turkı>e'nınsı-
vası kompozıs>onu yenılenecek ve onemlı değı-
şıklıklergeçırecek Bunoktada solun ozellıkledık-
katlı olması gerekıyor Neden mf
Sağın toparlanması enınde sonunda onun ışıdır
Solun vazıfesı sağın toparlanmasına >ardım edıp
ona bır defa daha koltuk değneğı çıkmak değıldır
Unutmavalım kı son 14 > ılın çıkmazlannın aslı so-
rumlusu sağ ıktıdarlardır DSP-CHP butunleşme-
sınden soz edenlere karşı, DSP'nın sayın lıden bu
ıkı partının bırbırlennden çok avn felsefelere sa-
hıp olduğupu savunurdu Kamuoyunun tamamına
yakını ıse gerek programlan greek nıtelıklen ba-
kımından bu ıkı sıyasal kuruluşu bırbınnden a> ır-
makta buyA guçluk çekıyor Şu anda bu partıler-
den bın hukumette, dığen de bu hukumete destek
olarak sekız yıllıkzorunlu eğıtım, mılletvekılı do-
kunulmazlığmın sınırlandınlması, seçımler ıçın
nüfus tespıtı araştırmabi yolsuzluklann uzenne
gıdılmesı konulanndaavnı yonde goruş ve davra-
nış ıçınde bulunuyorlar Demek kı dayanışma ve
ışbırlığı zemınlen bulunabılıyormuş
Önumuzdekı seçımlerde solun tek başına ıktı-
dara gelıp ulke sorunlannı çozmesını ıstı>orsak.
guç bırlığı vapmalanna olanak veren davranışla-
nnı da hep bırlıkte desteklemelıvız Sayın lıder-
lenn bu konuda gosterdıklen anlayış, îşbırlığı ve
özven>ı takdırve savgıvla karşılıvoruz
KULTUR • SANAT
ÇOCUKLARI
I DERNEĞI YARARINA
KNCİHATÖRTCRSony Muıic
lYE ACIKHAVA TIYATROSU 28 07 1997 - 21 00
ıramalar, AKM, CRR, Acıkhava Gışelen 1 5-2 mılyon
Bilgi & Rerarvaıyon: 0216 4)8 74 78
GEORGIADIASgroup j
samba - rumba *ınaraoodu
HARBİYE ACIKHAVA TİYATRO5U 29.07.1997 • 21.00
Vakkoramalar, AKM, Acıkhava Gijeleri 1 milyon
Bilgi & Rezefvaıyon: 0216 418 74 78 - 0212 213 05 56/57
MARMARA GRUBU nrruvEnui»MupwuLuv«aı
^HURRİYETE D O C R U
HUHHIYETE DOGBU
MUT1.U OLMAK VARKEN
GELMIYORSUN
A YASYETMİŞ
GELEN BEMM
SARDUNYA
SENI DOŞUNMEK GUZEL ŞEV
YALN1ZAM
SABAH TURKUSU
B MAPHUSHANE DUŞUNCELEHİ
AYBIL1Ş
NAZELEM€
GECE kjlNDE
KO\SIICÎ
EŞKİYA FİLMİMN MUZİKLERİNİ YAPAN
IKk\\ OĞIIR
İSMAİL H. DEMİRCİOĞLU
"Tİ ItKİ LIKİ>1İZ "
19 TEMMUZ CUMARTESİ
SAAT: 19.30DA
İDIL KULTUR MERKEZİ'NDE
idü U l t t r merkczi
dcrcboyu cad. ne: 110/55 •rtaköy
tcl-fax: (zi2) 26a 05 07 - 2613219
DOĞAYISEVİPDE
ULAŞAMAYANLAR,
RESMİN "R'SİNDEN
ANLAMAYANLARA ÇAĞIRI
Renkierle ve Tuallerle Tanışnmk
ıste\enlen Oekhvorum
RESSAM ACAR BAŞKUT
Ataiye Kuielı Cad 63 Çengelkûy
Ttl (OZ16) 321 70 OO
l Kültür :
| Sanat TTT^
5 ilanlarınız /1 \ İ
9 İçin: ' ' U
; 293 89 78
İ (3 hat)
Â
tarih
topLüm
KÜLTÜR GEZİLERİ
GIZEMLI ÇIN - HONG KONG
FARUKPEKİN
30 Ağustos - 13 Eyiul 1997
VAN VE ÇEVRESİ
OKTAYBEUJ
20 26Eylul 1997
l
FAS
TURGAY TUNA
3 Ekim - 8 Kasım 1997
/.l!T.lff.THiı'l (.Mffı >a HKW! j
KADİRLİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Davacı Malıye Hazınesı tarafından, davalılar lsmaıl Hakkı Genç mırasçılan, Meryem Genç Dondu Genç, Savaş Genç Zafer Genç Gonül Genç. Vle-
lıha Genç (Akyol), Hatıce Genç (Çetıner), Gursel Genç Fadıme Genç Hasan Genç ve Hasan Dede Genç mırasçıları Vlezıde Genç Etuğurul Genç, Ha-
cer Tülay Genç Saıt Genç Hakkı Genç alevhlerıne açılan tapu ıptalı ve tescıl davası 4 12 1991 tanhmde 1988 126 - 1991 779 esas ve karar savılı ıla-
mı ıle karara bağlanmış olup, davacı Malıve Hazınesı tarafından temv ız edılmış olmakla. davalılardan Galıp kızı Alsel Genç tum aramalara rağmen bu-
lunamadığından. ılam ve temvız dılekçesı teblığ edılemedtğınden davalı ^vsel Genç'ın ılan tanhınden ıtıbann 15 gun ıçınde mahkememızın 1988 126
esas sayılı dava dosyasına dı>eceklennı bıldırmesı. aksı takdırde bıldırmedıgınde vazgeçmış sayılacağı hususu ılamın ve temvız dılekçesının davetıve
venne kaım olmak uzere ılan olunur 18 06 1997 Basın 28262
PENCERE
Türkiye'nin En Pahalı
Gazetesi...
Hangı gazete o?
Cumhunyet!..
•
Reklam çağında yaşıyoruz her gazete kendısıne
bır kulp takıyor
Turkıye'nın en parlak gazetesi
Turkıye'nın en guvenılır gazetesi.
Turkıye'nın en guzelgazetesi
Turkıye'nın en ıyı gazetesi
Turkıye'nın en kalıtelı gazetesi..
Turkıye'nın en Musluman gazetesi
Turkıye'nın en doğru gazetesi
"Bır dokun, bın ah dınle kâse-ı fağfurdan" derler
ya, televızyonun duğmesıne dokunmayagor, gazete
reklamlan bangır bangır bağırarak kabak çıçeğı gıb*
açıhyorlar, odanın ıçıne saçılıyorlar.
Ne de çok gazete var1
.
Ben dıyeyım 25, sız deyın 30'. Belkı de daha faz-
la1
Hepsı de sloganını kendıne gore bulmuş, takmış
takıştırmış surmuş suruşturmuş
Pekı, bız Cumhunyet'ı nasıl reklam edelım?
Onenyorum
"Turkıye'nın en pahalı gazetesi1
•
40 bın lıra venp bır Humyet alırsın, yanına 30 bın
lıraya Radıkal'ı eklersın.
Ettı mı 70 bın1
Sabah 40 Yenı Yuzyıl 30 bın lıra değıl mı?..
Ikısı 70 bın
Ya Cumhunyet kaç lıra?
75 bın'
"Humyet + Radıkal" ya da "Sabah + Yenı Yuzyıl"
toplam 80 sayfa, 70 bın
Cumhunyet 16 sayfa 75 bın!
Olur mu canım''
Cumhunyet otekılerden bu kadar değeriı mı kı bu
kadar pahalı''
•
Bu ışte bır brt yenığı yok mu7
Piyasada 15 veya 25 bın lıraya satılan gazeteler de
var, arria bunlar ya Sabah grubundan ya da Doğan
grubundan
1
Hepsı tek patrona bağlı gazeteler .
Cumhunyet tek bağımsız gazete
1
Pekı Doğan ya da Sabah grubunun dışında kalan
hıç mı gazete yok''
Var
Onlar da ya bu tankata bağlı, ya şu cemaate bağ-
lı olduklanndan bağımsız sayılamazlar, şeyh efendı-
lennın fetvalanna gore yayın yapaıiar, muntlennden
para sağarlar
•
Ne yapahm kı piyasada 'dampıng' suruyor, ellı say-
falı gazetenın yalnız kâğıdı ne tutar^
1
Otuz sayfalı ga-
zete nasıl 30 bın lıraya satılır? Bunlann sertrfıkalısı
var kuponlusu var, aynı gazetenın 200 bın lıraya sa-
tılanı var, 40 bın lıraya satılanı var..
Kanşık bır ış vesselam.
Delıdolu yazar kalem
Bu durumda CUMOK (Cumhunyet Okuru) kaşla-
nnı çatıp demez mı kı
- Sız de bır gruba dahıl olun, ucuz satmanın yol-
larını arayın
1
,
Evet, bağlanırsak bu ış tamam!.. (
Bağımsızlık pahalı
VEFATVEBAŞSAĞUĞI
Oda Başkanımız
Sn. NESRİN KORKUTun babası
HÜSEYİN ALPASLAN
(1916-1997) vefatetmıştir.
Cenazesi 18.07.1997 günü Kocatepe
Camii'nden öğle namazını takıben
Karşıyaka Mezarlığı'na defnedilecektir.
Ailesine ve yakınlanna başsağlığı dileriz.
ANKARABÖLGESİVETERİNER
HEKİMLER ODASIYÖNETİM KURULU
KAYSERI1. ASLIYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1997 204
Davacı Arzu KQkum tarafından davalı Alı Kokum
aleyhme açılan boşanma davasında mahkememızde ya-
pılan açık vargılama sıra;>ında venlen ara karan gereğın-
ce
Davacı Arzu Kokum tarafından davalı Ahmet ve Ven-
har'dan olma 1973 d lu Kavserı ıh, Melıkgazı ılçesı, Isa-
ağa Mah, cılt 026 sa>fa 85 kutuk 40'ta nufusa kayıtlı
Alı Kokum alevhıne açılan boşanma davasında bütun
aramalara rağmen bulunamadığından dava dılekçesının
ılanen teblıgıne karar venldığınden, duruşma gunu olan
119 199"" gunu saat 09 00'da >a bızzat gelıp duruşmaya
katılmanız ya da kendınızı bır vekılle temsıl ettırmenız,
aksı takdırde vargılamanın yokluğunuzda yürütulerek
bıtınleceeı hususu ılanen teblığı olunur 3 7 1997
Basın 30467
ÇANAKKALE ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No 1995 560 Karar No 1996 924
Davacı Fusun Aydın vekılı \\ llhan Çakar ıle davalı
Mustafa \ydm arasında yapılmakta olan boşanma dava-
binın duruşmasi sonunda
Davalı Mustafa Avdın ın adresı tespıt edılemedığın-
den duruşma gunu ılanen teblıg edılmış, duruşmaya
gelmedığınden, karann da aynı yolla teblıgıne karar ve-
rılmıştır
Mahkememızden venlen 25 12 1996 gun ve
1995 560 esas ve 1996 924 sayılı karar ıle Bılecık ıh,
merkez, Kuplu, Cılt \ o 036 04, Sayfa No 64, Kutük
SıraNo 204'te nufusa kavıtlı Hüsevın ve Emıne'den ol-
ma 16 3 1968 doğumlu Mustafa Aydın ıle aynı yerde
nufusa kavıtlı tbrahım ve Tacıdeden 26 6 1968 doğum-
lu Fusun Aydın ın boşanmalanna ve muşterek cocukla-
rı Çağdaş ıle Buşra Avdın ın velayetlennın davacı anne-
>e verılmesıne karar venldığı hususu, teblığ >enne ka-
ım olmak üzere ılanen teblığ olunur 9 6 1997
Basın 29599