Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 TEMMUZ 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
15
Deyyus # '
RP'den müs- L
tafi milletvekili Şevki
Yılmaz'ın pezevenkya-
kıştırrnası ve Sabri Er-
gül'ün deyyus-u ek-
ber'le yanıt vermesin-
den sonra Samsun'da-
ki arkadaşımız Cemil
Ciğerim, hiciv ustası
Neyzen Tevfik'in bir
dörtlüğünü anımsattı:
Kime sordumsa seni,
doğru cevap vermedi-
ler / Kimi alçak, kimi
hırsız, kimi deyyus de-
diler / Künyeni almak
için partiye ettim tele-
fon / Bizdeki kayda gö-
re şimdi mebus dediler.
Bn. Üçışık
Doktora tezini 17 yıl-
da tamamlayan Marma-
ra Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanı Prof.
Fehim Uçışık'ın icraatla-
rını izlemeye çalışırken
karşımıza dekanın eşi
çıktı. Bayan Uçışık'ın tek
kelime yabancı dil bil-
mediği halde doçentiik
sınavından 97 aldığı id-
dia edildi. Fransız kolej-
lerinden mezun olup da
çok iyi yabancı dil bildik-
leri halde sınavdan 94
alanlarla alay ettiği de
iddia edildi Bayan Uçı-
şık'ın... Bay Uçışık'tan
ricamız 17yıldatamam-
ladığı, ama kimsenin
görmediği doktora tezi-
ni bastınp bilim dünyası-
na sunması; Bayan Üçı-
şık'tan ricamız da fakül-
teye bir yabancı bilim
adamını çağınp koyu bir
sohbete dalması...
Intemet: http: / / www.pianetcom.tr / Xn Etektrontk posta Deniz.Som®planetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
Cep vakan zamlar Ecevit'in
yüreğini yakıyormuş...
"Cep delik. cepken delik;
vürek Selanik."
H
ükümetin güvenoyu almasıyla birlik-
te, Genelkurmay Başkanlığı bünye-
sinde oluşturulan Batı Çalışma Gru-
bu'nun geleceği tartışılıyor. Milli-
Batı Çalışma Grubuyet'ten Yavuz Donat. Başbakan Yardımcısı ve Mil-
li Savunma Bakanı Ismet Sezgin'e soruyor, "Batı
Çalışma Grubu'na ihtiyaç kaldı mı?" diye. Sezgin,
"Ben seni birkaç gün içinde arayacağım" diyor. Do-
nat'ın izlenimi, Sezginin Başbakan Mesut Yılmaz
ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı
Karadayı ile görüşüp 'Batı Çalışma Grubu tatile
girdı. lağvedildi" diyeceği yolunda.
Donat, hafta başından beri Sezgin'den alamadı-
ğı bu sorunun yanıtını, Çankaya Köşkü'nün bahçe-
sinde arıyor. Sabah yürüyüşünde Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel e soruyor, Batı Çalışma Gru-
bu'nun durumunu. Demirel:
"Ordunun iç çalışma düzeniyle ilgili bir görevlen-
dirme. Hükümet emriyle kurulmadı. Vazifesini bitir-
miş sayılması, vazifeyi verenlerin işi. Komutan, 'Şu
meseleyle ilgilenin' demişse 'Artık gerek kalmadı' di-
yecek olan da, görevi veren komutandır."
Baba, kararın "komutan"da olduğunu söylüyor.
Gerici faaliyetleri izlemek üzere kurulan Batı Ça-
lışma Grubu'nun çalışmaları ışığında Genelkur-
may'da verilen brifinglerde, Türk Ceza Kanunu'nun
kaldırılan 163. maddesine denk, şeriat devleti kur-
mayı amaçlayan irticai faaliyetlere karşı yeni yasal
düzenlemeler gerektiği söylenmişti.
Başbakan Mesut Yılmaz, geçenlerde parti gru-
bunda konuşuyor:
"Bize kimse 163. maddeyi geri getirtemez."
ANAP'lılardan alkış kopuyor.
Eğriye eğri, doğruya doğru... Geçmişinde olduğu
gibi ANAP bugün de irticaya göz kırpıyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Ana-
yasa Mahkemesi'ne gönderilen Batı Çalışma
Grubu raporunda şeriatçı sermayenin trafiği
anlatıhyor. Refah Partisi'nin yanı sıra Süleymancı-
lar, Fethullahçılar, Nurcular raporda yerlerini ahyor.
Süleymancılar'ın, Fethullahçılar'ın. Nurcular'ın,
Nakşiler in Refah'a olduğundan daha çok ANAP'a.
DYP'ye yakın olduğu biliniyor...
Uğur Mumcunun ömrünü tükettiği tarikat-şeri-
at-ticaret üçgeninde, ahtapotun kolları ülke dışına
yayılıyor. Batı Çalışma Grubu'nun çalışmalarında da
dış bağlantılar saptanıyor.
Ve DYP'nin Genel Başkanı Tansu Çiller hakkın-
daki casusluk iddiaları soruşturma konusu yapılıyor,
emniyetin istihbaratçı eski şefi aynı iddiayla tutuk-
lanıyor.lşte bu noktada Batı Çalışma Grubu'nun lağ-
vedilmesi değil. ilgi alanının genişletilmesi gereki-
yor...
SESSİZSEDASIZ(!) NURİKURTCEBE Genç bir ressama destek olur musunuz?
Bulgaristan'da güzel sanatlar lisesı-
ni bitirmiş ve 1991 yılında ailesi Tür-
kiye'ye göç etmış. O yıl, Mimar Si-
nan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fa-
kültesi Resim Bölümü'ne girmek için
başvurmuş, ancak kayıt süresini ge-
çirdiği içki bir yıl sonra bu kez sınavsız
fakülteye kabul edilmiş. Okulu bitirdik-
ten sonra Prof. Dr Özdemir Altan'ın
öğrencisi olarak fakültede kalmış. Bu
yıl çalışmalarını Hollanda Kraliyet Aka-
demisi'ne göndermiş. Dosyası ince-
lendikten sonra görüşmek üzere Hol-
landa'ya çağrılmış. Gitmiş. konuş-
muş... Başarılı bulunmuş ve Hollanda
Kraliyet Akademisi Resim Bölümü'ne
üçüncü sınıftan kabul edilmiş. Iki yıllık
bir eğitim sonucu dört yıllık akademi-
yi bitirme olanağı doğmuş. Ve haya-
tın gerçeği ıle karşılaşmış: Para.
Istanbul'da hemen tüm banka-
lara ve büyük şirketlere başvur-
muş. Bazısının kapısındaki danış-
ma memurunu aşamamış, bazısının
"ilgili"sinden "Bizdahaciddi şeyler için
burs veriyoruz" yanıtını almış. Burs de-
ğil. bir yıl sonra geri ödemek üzere 10
bin dolar borç istediğini kimseye anla-
tamamış. Yarın belki dünya çapında
bir ressam olacak... Ama bugün
genç... Bu genç sanatçıya destek ol-
mak isteyenler Beyoğlu'ndaki Fotoğ-
rafevi'nden Hüseyin Yılmaz'la konu-
şabilir. Sanatçı hakkında daha ayrıntı-
lı bilgi Yılmaz'da; Yılmaz'ın telefonu:
0.212.245 40 08.
PALAS PANDIRAS
dövücem! Imza: Deniz Baykal.
Bugün hiç havamda değilim. Havanda su
Müfrt Bozacı
AYDINLANMA ATEŞt
tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
'Hükümetten ilk beklentimiz
asgari ücretin traji-komik
durumdan kurtarılması'
tstanbul Cumok. biryandansol-
da birliğin sağlanması için bünye-
sjnde oluşturduğu grupları sol par-
tilere göndermek için son hazırlık-
ları tamamlarken. diğer taraftan da
Cumhuriyet okurlan logosu için
yeni girişimlerde bulunuyor.
Çanakkale ADD
"Şubemız. 2 temmuzda yeni yö-
netimini seçmıştir. Nadide Altın.
Feriha Balçık. Müşerref Pehli-
van, Murat Efe. Nalan Bilge.
Mustafa Karakaş. İnci Yurda-
kul'dan oluşan yeni yönetim kuru-
lu 2000"li yıllara girerken ülkemı-
zin içine çekiimek ıstendiği gerici
ve çağdışı yapılanmalarla sonuna
kadar mücadele etmeye ve büyük
önderin devrimlerini korumaya ka-
rarlıdır. 10 Ağustos Anafartalar
Zaferi ıle ilgili şehrimizde diizen-
lenen törenlere katılmak isteyenler
için yer temin edilebilir. llgiİenen-
ler 212 75 49 no'lu dernek telefo-
nundan bilgi alabilirler."
Ankara /
Şereflikoçhisar ADD
"Atatürkçü Düşünce Derne-
ği'nin Ankara'nın Şereflikoçhisar
ilçesinde yeni bir şubesini kurduk.
Yönetim kurulu üyelerı: Bülent
Çetinkaya (Başkan). Dr. Taner
Dalkılıç (Başkan Yardımcısı). Be-
şer Kale (Sekreter). Şahin Yıldız
(Sayman). Ecz. Zafer Doğan
(Üy'e). Bülent Demirel (Üye).
Musa Yıldırım (Üve). tletişim
Tel: 0J12.687 20 71 (Şahin Yıl-
dız)."
Tekirdağ ADD
"Gençlik, Doğa ve Çevre Ko-
misyonu olarak 13 temmuzda
ADD Genel Sekreter Yardımcısı
Hüseyin Emre Altınışıkın. ADD
üyelerinin. ÇYDD üyelerinın ve
gençlerin katıldığı Çınarlı. Marma-
ra ve Avşa adalar turu dayanışma
olanaklanmızla katılmaya karar
verdik.
2) Sivil Toplum Kuruluşları Bir-
liği Anadolu Yakası Örgütlenme-
si'nin (STKBAY) prensip kararla-
n okundu ve onaylandı.
3) Oluşumun tepkilerinin yansı-
tılmasında çabukluğu sağlavacak
bir düzenlemeye gidildi.
4) Partilere gidecek gruplann
gerekli ön çalışmaları incelendi.
yeterli bulunarak başlandı.
5) Bütün Cumok'lara duyurulur:
Cumhuriyet okurları logosu için
kollan sıvayalım. Son katılım tari-
hi 30 Ağustos 199"'dir. Hazırlanan
logolar. gazetemizin Avdınlanma
Ateşi köşesine gönderilecektir.
Toplanan logolar uzmanlardan olu-
şan seçicı kurul tarafından değer-
lendırilecektır."
Yalova Cumok
Turgay Akkuş bildiriyor:
"27 temmuzda Yalova ADD'de
Marmara Bölgesi Cumok Toplan-
tısı yapılacaktır. Tüm Cumoklara
du\urulur. (Adres: Yalı Cad. Halk-
bank Karşısı 3. Kat Tel: 813 91
04)."
İstanbul Cumok /
Kültür ve Sanat Kolu
"Ekonominin her şeyın altyapı-
sı olduğu gerçeğinin ışığında kül-
türel kalkınmamızın da temeli ol-
duğunun bilıncındeyiz. 55. hükü-
metten ilk beklentimiz dört milyon
çalışanın beklediği asgari ücretin
traji-komik durumdan kurtanlma-
sı. Enflasyoncanavannı zam yapa-
rak yemİemiş olmuyor muyuz.
'Asgari ücretten vergi alınmaya-
cak' cümlesi seçım dönemlerinden
bu yana kulaklanmızda çınlıyor.
Ne mi yapalım. diyorsunuz. Dev-
letin vergilerden ıstisna kapsamı
daraltılsın. Örneğin: futbolcu
transferleri gibi. 12-13 temmuzda
gerçekleştırdiğimız Kıyıköy Gezi-
DÜSÖMCI
TEKIRDAĞ
Atatürkçü Düşünce Derneği
ve Çevre Komisyonu, Çınarlı
dayanışma gezisi 'düzenledi.
gezimizi düzenledik. Atatürkçü in-
sanlann kolkola verdiği bu gezide
birleştirici, bütünleştirici gücümü-
zü de ortaya koyduk. Umutlanmı-
zı sevinçlerımizi birleştırerek
'Genciz, güçlüvüz, Atatürkçü-
yüz' sloganımızı haykırdık."
tstanbul Cumok
10 temmuzdakı toplantımızda:
1) 16 temmuzda yazar Işık
Yurtçu'nun ödül törenıne kendı
Tekirdağ Şubesi Gençlik. Doğa
, Marmara ve Avşa adalar turu
si Cumokiann arkadaşlığını daha
birpekiştirdi. Yeni katılımlaroldu.
Ne var ki eleştirel yapımız burada
da. başta tuvaletler olmak üzere
kirlilik (seş ve çevre) olgusu için
işaret verdi. Aya Nikola Manastı-
rfnın durumu içler acısı. evsiz
yurttaşlanmızınkullanımında. Bil-
gi verebilecek resmi bir görevli
yok. Parayadönüştürülebilecekher
şe>
T
soküİüp götürülmüş. Duyduk
duymadık demeyın."
HA1TANLAR ISMAILGILGEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl
BULUT BEBEK MRAYÇİFTÇİ
TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 18 Tenunnz
MISAK-I MILLf ANÛ/..
192O 'DE &UGÛN, TURJÜVE BüYÜK. HİUET A4EC-
ÜSİ'NDE MfSAK-l M'UJ AfJDI (JULUSAL /4A/Z?)
İÇiLDİ- AYMI YIUN OCAK AYlfiDA, İSTAN-
8UL 'OAKİ MeCLİŞ-İ MEgUSAU 'İN MUSTAFA
KSMAL YAMUSl ÛYELe/Zİ, S/VAS KONGRESİ.
KiiN DE ETIdSİYLE, "MiSAK-l MİLLİ*APU
8İR- BEt-6Efİ İMZALAM/ŞTt. P'ĞEH YANDA,
ANKABA'DA kURULAN TBMM, YUhlAhiLI-
LARIM AMAOOLU iÇLEeShiE OOĞSu İLER-
LSMESİ MIZŞIS/NDA TELAŞ VE ÜZJÜHTÜ
DUYUYOe&U. SONUMPA, GİZLİ Big. OTU-
RUM DÜ2ENLeNE££K, VATANIN BCLÜM-
MEZLİĞi, VE BAĞIMS12UĞI İNANCl ILE
MÎSAİC-I MİLLİ ANOI (ÇİLOİ-.
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLL
Sazdan Viyolonsele
Muğla'nın Ortaca Köyü'nden Alişan Kaysan, on
ıki yaşında, elınde sazı gelıyor Ankara'ya. Devlet Kon-
servatuvan sınavına gıriyor. Leda Cenaz anlatırken
gözlerim yaşardı. Sabahattin Ali'nin Sıvaslı Ali öy-
küsünü yeniden okur gibi.
Pıyanoyu ilk kez sınav odasında görüyor Alişan
Kaysan. Curadan, bağlamadan başkaçalgı bilmiyor.
Ama klastk Batı müzıği öğrenimi yapmak istiyor! Ana
sanat dalı başkanlarından oluşan seçicı kurul önce
karar veremiyor, ritim yok. kulak da parlak değıl, ama
sazından başka çalgı duymamış! Öğretim üyelerı bı-
raz duraklıyor, bu sakıncaları nasıl aşarız diye düşü-
nüyor. Çocuğun coşkusu hepsını etkıliyor çünkü...
"Bize biraz saz çal", diyor Profesör Leda Cenaz.
Küçük Ortancalı dikiliyor birden. Alıyor eline sazı,
once güzel bir akort. sonra çalıyor. bir de türkü söy-
lüyor. Sınav kurulunun gözleri parlıyor birden. Akor-
du da güzel, sazı da türküsü de. O küçük eller sazı
bırakacak, viyolonsel çalacak artık, belki de parlak
bir yıldız olacak dalında...
Konservatuvara giriş için dört yüz seksen beş kişi
başvuruyor bu kez. Piyano, yaylı çalgılar, üfleme ve
vurma çalgılar, şan bölümünde bale, kompozısyon.
müzikoloji, askeri bando bölümlerinde egitım gör-
mek istiyor bu gençler. Tiyatro bölümüne de çok ıs-
•tekli var, ama onun sınavları eylülde yapılacak. Istek
var. ama bu ıstek belli birölçüde, saptanan kota doğ-
rultusunda gerçekleşebiliyor. Bir ıki gazetede duyu-
ru yapılıyor, varsa müzik öğretmenleri yetenekli ço-
cukları uyarıyor. Ama uzak bir ilden, ılçeden, köyden
Ankara'ya gelmek de bellı olanaklara bağlı. Nıce ye-
tenekli çocuk bu olanağı bulamıyor kımbılır. Daha
genış katılım olsa tüm sanat dalları daha çok yeşe-
rebilır, tüm sahnelerde yeni yıidızlar parlayabılır. Ama
böyle bir yöntem oluşmadı henüz. Belki bundan son-
ra oluşur. Atatürk devrımlerinden söz edenler müzik
devrimine de gerekli ilgiyı gösterir, evrensel müzığin
yaygınlaşması için gerekli politikalar üretır, uygular.
Son dönemlerde kültur bakanlarının evrensel müzi-
ğe nasıl baktığını bilıyoruz. Yurtdışında verilecek kon-
serlere de festıvallere de hiç ılgi göstermediler. Ama
bu ilgısizlik, başka kurum ve kuruluşlarda ilgi, halkı-
mızda tepki üretti neredeyse. Festivai konserlerıne on
bınlerce kışı katıldı. bellı nedenlerle birçok kuruluş gu-
zel konserler düzenledi. Bu sevındırıcı bir gelışme.
ama yetersiz. Söylemeye gerek yok, Avrupa ıle bü-
tünleşmenin yolunu evrensel değerler açıyor. Çağdaş
toplumu da o değerler oluşturuyor.
Avrupa Biriiği'nin bıze kapanmasına karşın çağdaş
sanatçılanmıza ilgi duymaktan. alkışlamaktan geri
kalmadığı da bir gerçek değıl mi? Değerli sanatçıla-
rımız çoktan yıktı duvarları. Ancak belli çevreler ıçe-
ride duvarörmekten geri kalmadılar. Siyasal yaşamın
belli bir döneminde imam-hatıp okulları açmaya hız
verenler, imam-hatıp liselerıne en iyi öğretmenleri
atayarak üniversıte yolunu açmayı, giderek kamu gö-
revinde örgütlenmeyı amaçlayan kımı politıkacılar,
belli partiler için bahçeler yeşerttiler, ama eğitim da-
lını hayli soldurdular! Belli bir zaman dilımınde Ata-
türk'ün müzik devrimi doğrultusunda nasıl bir eğitim
politikası uygulandı, kaç konservatuvar, kaç muzik
okulu açıldı somnak gerekir. Kaç ilimizde orkestra, kaç
ilimizde konser salonu var? Dahası kaç özel radyo
ya da TV evrensel müzik yayını yapıyor? Halkımız
bundan hoşlanıyor diye ne çirkin, düzeysız program-
lar sergıleniyor ekranlarda... 'En kötü karanlık, şafak
sökmeden önceki an,' diyor Simyacı. REFAHYOL git-
ti, karabasan bitti, toplum geniş bir soluk aldı. ama
gerçek şafağı yaşamak ıçın yetışen kuşakları çağdaş
eğitimle donatmak gerekiyor. Bir kez daha yazdım,
'En güç devrim müzik', diyor Atatürk. Ismet fnönü o
devrimi uygulamak için büyük çaba gösterıyor. Yıl-
lar sonra da Sayın Demirel birkaç konsere geliyor,
halkın ilgisinı coşkusunu değerlendirmekten de geri
kalmıyor. Tüm ünıversıtelerde bir konservatuvar açı-
lacağını söylüyor. Mesut Yılmaz hükümeti, Sayın
Demırel'ın bu sözlerini yaşama geçirmeye vakit bu-
lacak mı bilmem. Ama DSP'Iİ Kültür Bakanı belli gı-
rışımlere başlayabılır, CSO'nun Anadolu konserleri
yeniden başlayabılır, Devlet Konservatuvartarf nın dar
bütçesı genişleyebilir, ama asıl belli illerimizde.
DSP'nin çok sevdığı deyımle pılot bölgelerde orkest-
ralar kurulabılir. Eğitim programlarında müzik öğre-
nımıne de gerekli önem ve yer verilebilir.
Anadolu konserlerinın yapıldığı ilk yıllarda Hak-
kârı'de yaşanan bir olay var. Konser için öngörülen
salon çok dar, çocuklar gıremiyor, boynu bükük
soruyor görevlilere: Bız ne olacağız? Orkestra karar
yeriyor o anda. öğrencilere özel bir konser yapılacak.
İlk kez bir orkestra dinlıyor Hakkâri çocukları, Siirt
çocukları, Bitlis çocukları da. Güzel bir teyze, Suna
Kan da keman çalıyor onlara. O illerden birkaç çocuk
Ankara'ya konservatuvara geliyor sonra orkestrada
çalıyor! Ama kaç kişi!
Bugün de artezyen kuyusu gibi fışkırmak için
olanak bekleyen kaç Alişan var kimbilir!
Belki abartıyorum ama evrensel müziği bilmeyen-
lerin çoksesli politikalar üreteceğini düşünemiyorum
ben. Demokratik yaşamdaki tıkanma da buradan
kaynaklanıyor. Ortaca Köyü'nden küçük Alişan örnek
olsun onlara. sazı viyolonsele dönüştürüyor, on ıki
yaşında. Bir orkestrada çalmayı düşlüyor, müzığini de
dinlemekumuduyla...
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS
SOLDAN
SAĞA:
1/ Deniz balık- '
larını taşımaya 2
yarayan sepet.
2/ Asya"da bir 3
ülke... Erden 4
çavuşa kadar
olan askerlere 5
verilen ad. 3/
Habeş soylu-
su... Tasarı. 4/ 7
Hinduızm'inte-
mel ilkesı olan "
hiçbirvarlısıin- g
citmeme ilkesi.
5/ Aksaray ılınde.
kayalara oyulmuş pek
çok dinsel- yapının bu-
lunduğu ünlü \adi...
Çıplak \ücut resmi. 6/ 3
Bakınn simgesı... Boru 4
sesı. II Eskiden Rum
korsanlanna verilen ad.
8/ Molibden elementı-
nin sımgesi.. Ürüne ka- 7
rışmış yabancı madde. 8
9/ Derebeylik toplum n
düzeninde toprakla bır-
likte alınıp satılan köle... Başörtüsü olarak kullanılan bir
tür ipeklı dokuma.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Zeytin toplama işçısı. 2/ Bir etkinliğin geçıcı olarak
durdurulduğu süre... Işın demetı. 3/ Bir derebeyın hima-
yesıne ginp kendıni onun hizmetine adavan kimse... Iş-
lenmemiş, ekilmemiş toprak. 4/ Bir renk... "Çırkınlık
güzellik hepsi özdedır Kusur görüyorsa — gözdedir"
(Âşık Veysel). 5/ Bakıra çınko katılarak elde edilen sarı
renkte alaşım. 6/ Federico Garcia Lorca'nın tanınmış
biroyunu... "Ev benım — memesınde cüceler be>le>cn
garıp memleketım" (Bedrı Rahmı Eyüboğlu). II Yunan
mitolojisinde aşk tanrısı... Dört tekerleklı \e kapalı bir
at arabası. 8/ Gizli görevlı... lnce \e uzun metal nesne.
9/Tanntanımaz... Bırsavı... Bırnota.