Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1997 CUMA
12 KULTUR
Şaşırtıcı ve baştan çıkancı Massive Attack özellikle sıradışı gençlere ilginç bir gece yaşattı
ve vahşi' hücran coşturdu• Bugün yaşadıklan her şeyi
bir macera olarak gören
Massive Attack için her
yolculuk, her konser farklı bir
macera. "Farklı kültürlere.
farklı biçimlerde konser
veriyoruz ve biliyor musunuz,
bu çok çılgın. vahşi bir
deneyim. Bu kadar kısa
sürede, bu kadar çok yer, bu
kadar çok farklı insan görmek
ve üstüne para kazanmak
olağanüstü!"
Kiiltür Senisi - 4. Uluslararası Istan-
bul Caz Festıvali'nin en sıradışı konuğu
olarak nıtelendınlen 'Massive Attack',
tuhaf, şaşırtıcı ve baştan çıkancı olarak
adlandınlıyor. Ne derece baştan çıkancı
olduklan tartışmaya açık olsa da, gerçek-
ten de Sultanahmet gezisi içın ertelenen
ve ertesi gün sadece 15 dakika ile sınır-
landınlan görüşme sırasında grubun ku-
ruculan Dadd> G,3Dve Mushroom.ço-
ğunlukla cips yiyerek. kendı aralannda
konuşarak ve şarkılar mınldanarak soru-
lanmızı yanıtladılar. Dünya gençlerinin
yeni gözdesı bu grubun gerçekten tuhaf
ve şaşırtıcı olduğuna tanık olup yakından
tanıma olanağı bulduk!
tstanbul Kiiltür ve Sanat Vakfı tarafın-
dan düzenlenen ve ana sponsorluğunu
Oyak Sıgorta'nın üstlendıği 4. Uluslara-
rası tstanbul Caz Festıvali'nm en farklı
konserlerinden birisi olarak nitelendiri-
len 'Massive Attack' önceki akşam Ce-
mil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda ver-
diklen konserde özellikle sıradışı genç-
lere festivalın belki de en ilginç gecele-
rindenbirini yaşattı. Sahnealdıktan 1 sa-
at 15 dakika sonra "İyi geceler İstanbul"
sözleriyle bir anda bitiverdiği izleniminı
(FotoğraftKAAN
SAĞANAK)
veren konserde grup. gençlerin çığlıkla-
n karşısında tekrar sahnedeki yerlerini
alsa da. üç şarkı ile sona eren konser, ay-
lardır bugünü bekleyen izteyıcilerı tat-
min etmemiş olacak ki koltuk mınderle-
ri •protesto' anlamı taşırcasına havalarda
uçuştu durdu kafalan ve gözleri sıyıra-
rak.
Rap, dub ve club kültüründen esinle-
nen ve tüm bu kültürleri referans alıp
bunlardan yeni olanaklar yelpazesi açan
bir müzik ortaya çıkaran 'Massive At-
tack", 1990"lara damgasını vuran önem-
li bir pop topluluğu olarak öne çıkıyor.
lngiltere"nin Bnstol şehnnde temellen
atılan topluluğun kurucu elemanlan 3D.
Mushroom ve Daddy G., zaman zaman
aralanna farklı isimlen de katarak mü-
ziklerinin çeşitliliğini arttınyorlar
Herkesten etkileniyoriar
3D, Daddy G ve Mushroom vaptığı-
mız görüşmede herkesten etkılendikleri-
ni, bu etkıleşım içinde punk. reggae. new
vvave, soul, elektronık müzık ve tnp-ho-
pun daha çok öne çıktığını belirtıyorlar.
Grubun kurulmadönemınde Ingıltere'de
müzığin gerçekten çok hevecanverici ol-
duğuna değınen grup üyeien. etkilendik-
len miiziklere kendi duygulannı da ka-
tarak kendi soundlannı yakaladıklannı
v urguluyorlar. James Brown, Clash, reg-
gae. Pink Flmd, Bob Marle> gıbı sanat-
çı vetopluluklardan etkılendıklerini söy-
leyen 'Massive Attack', tngiltere'deki ın-
sanlann çok açık görüşlü olmalanndan
dolayı şanslı olduklannı ve bunun ken-
dileri için avantaj olduğunu belirtiyorlar.
"Müzik maceranızı anlatır mısınız"
dediğimizde ıse. "Nereye varmak istedi-
ğimizi mi soruyorsunuz? Bilmiyonız! Bu
çok zor bir sonı... Heralbüm farklı bir de-
neyim, hepsinde farklı düşünceler var.
DJ'ler dinleyicinin ne istediğini bilen in-
sanlar. Avustralya ve Yeni Zdanda'da ba-
yıhyorlar bize. Amerika'da da epey ilgiy-
le karşılandık" diyerek yanıtlıyorlar so-
rumuzu.
Bugün yaşadıklan her şeyi bir macera
olarak gören grup. son aylarda Varşo-
va'dan Prag'a yolculuk ettiklerini, şimdi
lstanbul"da olduklannı. buradan Japon-
ya'ya gideceklerini söylüyor. "Her yol-
culuk, her konserfarklı bir macera. Fark-
lı kültürlere, farkb biçimlerde konser ve-
riyoruz ve biliyor musunuz, bu çok çıigın,
vahşi bir deneyim. Bu kadar kısa sürede,
bu kadar çok yer, bu kadar çok farklı in-
san görmek ve üstüne para kazanmak
olağanüstü!"
Grubun içıne farklı ınsanlann girme-
sıni olağan ve gerekli olarak gören 'Mas-
srve Attack', "Beili dönemlerdeki düşün-
celerimize uygun olarak yeni müzisyen-
leri aramıza alıyoruz" diyor.
"DevTİme şarkılar yazmıyoruz'
Şu sıralar 'The Jacky II' filminın mü-
zığini yapan grup Bristol'daki stüdyola-
nnda çalışıyor. Kimseye vaaz vermekten
hoşlanmadıklannı belirten grup eleman-
lan. politik mesajlannı. söyledıklen şar-
kılardan yola çıkarak satır aralannda
okuyabilecegimizi söylüyorlar. "Politik
düşünceler sürekli değişir. Bir damga ye-
mek bizcedoğru değiL Şarkılarsosyal içe-
rikli olduğu için politik bir tav n da bera-
berinde getirivor denebilir, ama politik
içerik pek öne çıkmıyor. Devrim üzerine
şarkılar yazmıyonız \ani!"
"Türk müağinde. dansözlerin dans et-
tikkri müziktekj ritnıin olağanüstü oldu-
ğuna" değinen grup üyeleri. sadece "ge-
leneksel müzjğimizj" duyduklannı, bir
sonraki albümlennde "müziğimizden'''
etkilenebileceklerini söylüyerek "Belki
de göbek atanz!" diyorlar kahkahalarla...
6
A11 star band' Açıkhava'daMüziğinde
samba. bossa
nova, pop ve caz
öğderinin en
keyifli
bileşimlerini
sunan Ivan Lins
gnıbuyla
birlikte bu
akşam saat
1830'daCRR
Konser
Salonu'nda.
Roxy'dekıpır
kıpırbirgece
KültürServisi- Caz Festi-
valı kapsamında bu akşam
CCR Konser Salonu'nda sa-
at 18.30da Ivan Lins Group
ve Roxy'de saat 23. 30'da
Perspectha (Cohiba Night)
bir konser venyor.
1945 yılında Rio de Jane-
rio'da doğan Ivan Lins, er-
ken yaşlarda Brezılya ve
Amenka müzıkleriyle tanış-
tı. EiisRegina'run seslendır-
diğı 'Madalena' ısimli bes-
tesiyle adını duyuran sanat-
çı daha sonralan Vıtor Mar-
tins'le birlikte çalışmaya
başladı. Sanatçı, 1980 yılın-
da George Benson'un 'Give
Me The Night' albümünde
yer alan 'Dinorah. Dinorah'
ve daha sonra Quincy Jo-
nes'un seslendirdiği 'Velas'
işimli besteleriyle Grammy
Ödülü aldı.
1987 yıhnda Stevvart Le-
vine"in önayak olduğu Ivan
Lins-the Crusaders buluş-
ması 'Life in The Modern
VVorkT albümündekıikı bes-
tesiyle Lins Amerika'da yay-
gm olarak tanınmaya başla-
dı. Müziğinde samba, bossa
nova, pop ve caz öğelerinin
en keyifli bileşimlerini su-
nan Lins'in kıvrak, zengin.
«"<'» ?5 ULUSLARARASI
« H M I İSTHMBUL
.»H MÜZİK FESTİUALİ
duygusal ve dennlıkli melo-
dılerınin çoğu zaman söze
gereksınimi olmaz. Patti
Austin. Joe Pass, Ella Rtzge-
rald. Sarah Vaughan gıbi
bırçok müzısyen Lins'in
bestelerini seslendırdi. 901a-
nn başında anav atanına geri
dönen Lins. bu dönüşle bir-
likte müzıkal köklerine de
döndü.
Lins'e gitarda Maria Au-
gusto Aydar ve Marco Au-
eüo SUva Brito, basta SyKio
Mazzucca Junior. davulda
Teofık) Pereira De Lima eş-
lik edecek.
Roxy'de saat 23. 30'da
gerçekleştirilecek diğer kon-
ser de Irakere'nın Chucho
Valdes dışındaki elemanla-
nndan oluşan Perspectı-
va'yaait. Perspectiva konse-
rinde Enrique Pla (davul).
Caıios Emilio Morales (gı-
tar). Jose Miguel Melendez
(tımbal). Mayra Carldad
Valdes (vokal). BasilioMar-
quez (trompet). Jorge Reyes
(bas). Chucho Jorge Valdes
(gıtar). Roman Filliu (saksa-
fon). Adel Gonzales (konga).
Julio Enrique Padron (trom-
pet) ve Irving Michell Acco
(saksofon) yer alıyor.
• tmer Demirer,
îlhan Erşahin,
Kerem Görsev,
Volkan Hürsever,
Can Kozlu, Jazz
Crusaders ve Patti
Austin Caz Festivali
kapsamında bu
akşam saat 20. 45'te
Cemil Topuzlu
Açıkhava
Sahnesi'nde.
KüMr Servisi - İstan-
bul Kültür ve Sanat Vakfı
tarafından düzenlenen 4.
Uluslararası İstanbul Caz
Festivali kapsamında bu-
gün Cemil Topuzlu Açık-
hava Sahnesi'nde saat
20.45'te Imer Demirer. Ü-
han Erşahin. Kerem Gör-
sev; Volkan Hürsever. Can
Kozlu, Jazz Crusaders ve
Patti Austin bir konser ve-
recek.
İstanbul Devlet Konser-
vatuvan trompet bölümü
yüksek kısımdan mezun
olan Imer Demirer. Tuna
Ötenel'le uzun süre çalış-
tı. Yurtiçinde ve yurtdışın-
da bırçok caz festivaline
katılan sanatçı, 1994 yılın-
da Kültür Bakanlığfnın
davetlisi olarak ders ver-
mek üzere Romanya'ya
gitti. Sanatçı halen TRT
İstanbul Caz Orkestra-
sı'nda görev yapıyor.
Nevv York'ta yaşayan
tenor saksofoncu İlhan
Erşahin, dünyaca ünlü
müzik okulu Berklee'ye
devam ettikten sonra Joe
Lavano'dan dersler aldı.
Valery Ponomarev, VValla-
ce Rooney. Kenny Garret
ve Eddie Henderson gibi
ünlülerin topluluklannda
çalan Erşahin topluluğuy-
la Akbank 4. Uluslararası
Caz Festivali ve 3. İstan-
bul Caz Festivali "nde Türk
cazseverlerle buluştu.
Genç yaşında kendı sesini
yakalamış ve cazın usta
isimleri arasında yer alma-
ya aday Erşahın'in sakso-
fon çalış tarzı Sony Rollins
v e Joe Henderson gibi ca-
zın usta isimlerini anım-
satıyor. Piyano derslerine
1967 yılında İstanbul Be-
lediyesi Konservatuva-
n'nda Rana Erksan ile
başlayan Kerem Görsev,
daha sonraki çalışmalannı
Ed Honard, Dave Jones.
Steve HalL, Rabin Kenyat-
ta. Deborah Davis, Doris
Tro>. Kenm Moore, \Tn-
nie Night gibi müzîsyen-
lerle sürdürdü. 2. Ulusla-
rarası Caz Festivali'ne ve
6. Akbank Uluslararası
Caz Festivali'ne katılan
sanatçı. jam sessionlarda
15 Huiraı - B feramu 1937
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı
25. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali
programında yer alan
"Kibbutz Çağdaş Dans Topluluğu"
gösterilerinin gerçekleştirilmesindeki değerli işbirliği
Israil DlŞİŞİert Bakanllğl'na teşekkur eder.
ıçın
Festrval Sponsoru Kurumsa! Sponsorlar
l|IEczacıbası H M HENAIU
Bu ıtan Cu
**tkısıyta y
15 Harira» - 1 tamnn 1997
istanbul Kültür ve Sanat Vakfı
25. Uluslararası istanbul Müzik Festivali programında yer alan
"Berlinli Çağdaş Besteciler Söyleşi ve Konseri",
"Müzikal Gösteriler" ve
"Who's afraid of anything" gösterilerinin
gerçekleştirilmesindeki değerli katkıları için
Berlin Kültür Etkinlikleri ve Yönetim Ltd. Şti.'ne ve
Goethe Instttut Istanbul'a teşekkur eder.
Festıvai Sponsoru
•llEczacıbaşı
Kurumsal Sponsorlar
ı B M ' ^ ^ REMMJIT
ılan Cumhunyet Gazeteî
kısiyla yayinlanmıştır
Ralph Moore, Pat Met-
heny, Kennv Garret, Tony
Campbell, Joshua Red-
man ve VVvnton Marsalis
gibi bırçok ünlü müzis-
yenle aynı sahneyi paylaş-
tı. Son yıllarda Can Koz-
lu. İmer Demirer ve Neşet
Ruacan'la çalışan sanatçı-
nın yeni albümü 'Rela-
xing' önümüzdeki günler-
de piyasaya süriilecek.
MSÜ Devlet Konserva-
tuvan kontrabas sınıfın-
dan yüksek lisansla me-
zun olan Volkan Hürse-
ver: Carl Schlosser, Philip
Schainer, Jean Loup
Longnon, Allan Harris, La
\erne Butler, Stephanie
Jordan gibi müzısyenler-
le çalıştı ve Robert Tro-
wers, Marcus Printup,
Wynton Marsalis ile jam
sessionda çaldı. Yurtiçi ve
yurtdışı konserleriyle mü-
zik yaşamını sürdüren sa-
natçı, aynı zamanda Ke-
rem Görsev'in albümle-
rinde de çalıyor.
Ödûllü Patti Austin
Müzik yaşamına 6 ya-
şında piyano çalarak baş-
layan Can Kozlu, CIM
Müzik Okulu'nda iki yıl
boyunca caz teorisi dersle-
n aldı. Bu dönemde. Ken-
ny Clark, Bob Guilotti,
Godwin Agbeli, Ababaka-
ri Lunna \ e Ranınad Rag-
havan gibi ustalarla çalı-
şan sanatçı, Berklee Col-
lege of Music'te vurmalı
çalgılar üzenne > oğunlaş-
tı. 1990 yılından bu yana
Boğaziçi Üniversitesi'nde
caz dersleri veren Kozlu.
Mike Zvverin. Mick Good-
rick, Barney KesseL, Rick
Ford, Chris \Voods, Tig^r
Okoshi, Ayduı Esen ve Al
Hook gibi birçok müzis-
yenle birlikte çaldı.
1960larda NVavne Hen-
derson ve Wilton Felder
tarafından kurulan Jazz
Crusaders. caz. funk, gos-
pel, blues ve soul müziğı
bir arada işleyerek kendi-
ne özgü sesını yarattı.
Bireysel ve grup olarak
75'ten fazla albüm kay-
deden Jazz Crusaders, ay-
nı zamanda günümüzdeki
birçok sanatçıyı ortaya
çıkardı ve birçoklanna da
yol gösterdi.
10 yaşından önce Sam-
m\ Davis Jr, Quincv Jones
ve Dinah \Vashington gibi
ünlü sanatçılarla aynı sah-
neyi paylaşan Patti Austin.
ilk defa "It's a Man's
WorW"de James Brown "a
yaptığı eşlikle dikkatlen
üzerine çekti. Sanatçı da-
ha sonra ShirleyValentine
filminin hit parçası 'The
Girl Who Used To Be
Me'dekı yorumuyla Altın
Küre, Grammy ve Akade-
mı ödüllerini kazandı.
YAZI ODASI
SELİM İLERİ
Şairlerin Düzyazıları
Şaırlerın duzyazılannı çok severım. Onlarınkilerde
Türkçe ıncelık doruğuna kavuşur.
Cumhuriyet donemı edebıyatımızda şaır düzyazı-
sına 'başlangıç' Ahmet Haşim'inkiler sayılabilır. Bı-
ze Göre 1926'da. Gurabâhane-ı Laklakan 1928'de
yayınlanmış.
Ahmet Haşim bazan İstanbuPdan söz açar, bazan
daha soyut konulardan yola çıkar. Bazan felsefenin
koyaklarında dolaştığı olur. Bunların büyük bölüğü
gazete yazısıymış. Bugun de zamana göğüs gerdik-
lenni ayırt ediyoruz.
"Merdıven" şaın tüm gazete yazılarını eserinde der-
lememiş; bir seçmeye gitmiş. Inci Enginün ve Zey-
nep Kerman yazıların tümünu uç cıltte topladılar, es-
kı yazıdan yeni yazıya dönuştürdüler. Büyük emek,
büyük armağandı doğrusu.
VValter Benjamin'ın Pasajlar'\n\ Ahmet Cemalin
çevirı çabası sonucu okuyabılmıştık. Efsanesi süren
bir yazar Benjamın. Bu kıtapta Paris'ın büyük pasaj-
larına ilişkin bir ikı özlü yazı bende 'şıir' tadı bırakmış-
tı. Günün birinde Ahmet Haşım'ın tum duzyazılarını
okurken Benjamin çağrışımlarıyla donandım. Bu kez
konu, odak Parıs değıl, Istanbul'du. Gozümüzün
önündeki Ahmet Haşım'den yıllaryılı habersız kalmı-
şız...
Yahya Kemal'ın de duzyazılarını severım. Ama Ah-
met Haşim'inkiler ölçüsünde değıl.
Yahya Kemal ıkide bırdetanhın labırentlerınde kay-
bolur. Yalnız, çocukluğunu, gençlığinı anlattığı yazılar-
da 'şaır' kımlığını anlatımında, Türkçe'sınde koruyor.
Edebf Portreler de güzel bir kıtaptır.
Bununla birlikte Yahya Kemal'ın yazdığı, kaleme
getırdiğı ızlege butun bütüne 'sevg/'yle yaklaşmadı-
ğı algılanabılir. Zaman zaman gızli, handiysesinsi alay
söz konusudur.
Halide Edib Adıvar'ın Yeni Turan'ından söz açtık-
tan sonra, roman yayınlandığında, ortalık Turan ka-
saplarından geçılmez olmuştu. demeye getiren bir
cümlesı var; hep tedırgin etmiştır benı. Dahası, Yah-
ya Kemal'ın Yeni Turan romanını tam kavrayamadığı-
nı düşündürmüştür, o tuhaf cümle.
Cahit Sıtkı Tarancı nın yazıları kadar mektuplan da
olağanüstüdür. Ziya'ya Mektuplar şiir sanatı üzerine
yazjlmış deneme kitabı gibi okunabılir. Yaşam ve şıır
iç içedır; şiır, dostluk coşkusu içinde belırır. Şıır sanki
gençlikçağlarına özgü o dınmez heyecanla yazılmak-
ta, mektuplar bu heyecanı bir roman gibi dile getır-
mektedir.
Ziya Osman Saba'nın anı-anlatı tarzı dışındaki
düzyazılan yazık kı hâla bir kıtapta derlenmedı. Çoğu
Variık dergısınde yayınlanmış oyazılarTürkçe'ye, ede-
bıyat verımlerımıze katkıdır.
Ahmet Muhip Dıranas n yazıları neyse kı derlen-
dı. Dıranas, şaırlığının sezgısınde, yönlendırişınde bir
'duzyazı' yeğlememıştır dıyebılırız. Günu açısından
etkıleyıcı yazılar, daha çok, guncel bırtanıklığı belge-
liyor.
Orhan Veli'ninkıler öyle değil. Hıkâyesı de, röpor-
tajı da 'edebî' değer taşımakta. Sait Faik'le ıkısının
söyleştıkleri unutulmaz bir yazı var; ımza Saıt Faik'in
imzası mı olmalı, Orhan Velı'nın mi, kestıremıyorsu-
nuz. Nasıl kaynaşmış, bırbırınde erımış bir soyleşı bu!
Oktay Rifat'ın ölumtjnden sonra yayınlanan Şiir
Konuşması (1992) bence başyapıttır. Beş yıldır okur
dururum.
Oktay Rifat 'dil' üzerınde durmuş. Yeni sözcükleri-
mız üzerınde durmuş. Turkçe'mızın 'yarın'ına bak-
mış. Bu yazıların henuz alaca aydınlattıkları bir ışıklı
bölge var kı, Oktay Rıfat'ı özumsedığımızde ışık yo-
ğunluğu gözlenmızı kamaştıracak.
Gelelim Behçet Necatigil'e; onun düzyazıları şiirı-
nın kesenkesyansımasıdır. Necatıgil söyleyış ustasıy-
dı. Söylediğı herşey kendisinin mührünü taşırdı. Düz-
yazılan sankı tek tek mühürlenmış. Çok yıllar önce-
sinden başlıyor Necatıgil özel sentaksı. Alangu'ya
yazdığı mektuplarda başlıyor, bir ömür boyu süruyor.
Hemen anlarsınız: Bu satırlar ışte Necatıgıl'ındir...
Cemal Süreya Türkçe'nın en alçakgönüllü anlatı-
mını özlemıştır düzyazılannda. En karmaşık sorunu en
yalın bıçımde dile dökebılmek... Hem günceli ızle-
mek, hem kalıcı olabılmek... Cemal Süreya'nın duz-
yazılannı özlüyorum.
Edip Cansever seyrek yazdı; düzyazılan hemen
hep şiir üzerine. Romandan. öyküden söz açtıysa bı-
le, şiire yakın eserleri andı. Bir Cansever ozel sentak-
sı da söz konusudur. Edıp Cansever mühürlü yazılar,
Gül Dönüyor Avucumda'n\n sayfaları arasında.
Şairlerin düzyazıları Türkçe'ye tektaş yüzükler...
Takvimde İz Bırakan:
"Düşunüyorum da, neden onca yıl çiçek satıcısı
geçmedi Kapalıçarşı'dan?" Edip Cansever, Gül Dö-
nüyor Avucumda. Adam Yayınları (1987).
BUGUN
• BOĞAZİÇİ ÜMVERSİTESt MURAT DİKMEN
SALOM'nda saat 19.00'da İntihann El Kitabı. saat
21.00'de Sokaktaki Adam ısımlı filmler izlenebilir.
• BEYOĞLU EMEK SİNEM\SInda
12.00' 15.00' 18.3021.15 saatlennde Oyuncu adlı film
gösterısı yer alıyor.
• ENK.A \AKFl SADİ GÜLÇELİK SPOR
SİTESİ'nde saat 21.15'te İngiliz Hasta isimli film
izlenebilir.
K Ü L T Ü I f Ç İ Z İ K
KÂMİL MASARACI