05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Zam yağmuru Telefon ve ulaşım ücretleri arttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hükümetın akaryakıt fiyatlanna yüzde 32, tüpgaz fiyatlanna da yüzde 17 gibi yüksek oranlarda başlattığı zam zinciri, telefon kontür fiyatlannın yüzde 50 düzeyinde arttınlmasıyla sûrdü. Şehinçi toplutaşım biletlerinin fiyatlan yüzde 50. köprü geçiş ücretlerimn yüzde 100-150 oranlannda arttınlmasının ardından, Şoforler Federasyonu, taksı ve minibüs taşıma ücretlerine yüzde 50, Fınncılar Federasyonu da ekmek fıyatlanna yüzde 20 düzeyinde zam istedi.Otoyol geçiş ücretlerinin de 50 ve 100 bin liranın katlan olarak yeniden düzenlendiği bildirildı. Ereğli Demir- Çelık Fabrikasf nın da üriin fıyatlannı yüzde 7 oranında arttıracağı öğrenıldı. Posta Işletmeleri Genel Müdürlüğü'nün ay başında posta hizmetleri ücretlerinı yüzde 50 düzeyinde yükseltmesinin ardından, Türk Telekomünikasyon AŞ önceki gün telefon kontür fıyatlannı yüzde 50 oranında arttırdı. Alınan bilgilere göre, KİT ürün fıyatlanna yapılan zamlar, şeker ve çay fiyatlannda yapılacak artışlarla sürdürülecek. Ay başında yüzde 7 düzeyinde arttınlan THY bılet fiyatlannın da yeniden düzenleneceğı bildirildi Eğilmez görevde • Ekonomi Servisi - Hazine Müsteşarlığı görevinı devralan Mahfi Eğilmez. görev süresince sıyasi baskılardan etkilenmeyeceğıni belirterek. "Baskılar nedeniyle görevı kabul ettim. Kafamdakı şeylen yapacağım" dedi. Göre\ ini Mehmet Kaytaz'dan törenle devralan Eğilmez, Hazine'nin özerk çalışması içın çaba sarf edeceğini söyledi. ANASOL-D ile birlikte Türkiye Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nin yıldızı parladı Konsey ilgi odağı oldu• REFAHYOL döneminde özellikle DYP Genel Başkanı Tansu Çiller tarafından etkisiz hale getirildiği vurgulanan Türkiye Ekonomik ve Sosyal Konseyi'ne daha önce uzak duran kuruluşlar, şimdi ise katıhm için sıradalar. FATMA KOŞAR İkı yıl önce kurulmasına karşın sıyasi is- tikrarsızlık nedeniyle ışle\ ını yenne getı- remeyen Türkiye Ekonomik ve Sosyal Konseyı. hükümet değişiklıgıyle birlikte yeniden gündeme geldi. Her hükümet de- ğişıklığinde yeni bir genelgeye ve yenı tem- sılcılere merhaba dıyen Türkiye Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nin. Başbakan Mesut Yılmaz tarafından toplanması bekleniyor. Başkanlığını Mesut Yılmaz"m yaptığı kon- seye, REFAHYOL hükümetı zamanında ve daha önceki dönemlerde uzak duran ke- simler, bu dönem içınde yenı beklentılere eirdiler. ANASOL-D hükümetıvle birlikte Çiller'in etkisiz hale getirdiği Konsey yeni dönemde etki alanuıı geüştirmeyi amaçlıvor. etkin hale gelmesı beklenen konseye birçok kuruluşun katılmak ıstediğı kaydedilıyor. Sonradan başvurulann kabul edilmediğinı. genelgede belirlenen kuruluşlar dışmda ka- lanların katılımını ancak Başbakan'ın sağ- layabıleceğını belirten DPT >etkılisı Adil TemeL henüz toplantı talimatı almadıkla- nnı, ancak yakında gerçekleşmesmı bekle- diklennı belirtti. Temel. 1995 yılında dö- nemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından çıkanlan ilk genelgenin 1996 yılında Me- sut Yılmaz tarafından değiştınldığını \ e en son REFAHYOL hükümetiyle birlikte \e- nilendiğıni belirterek "Yakuıda Mesut Yıl- maz tarafından tekrar değişririlmesi gere- ldyor~ diye konuştu. Türkıye Seyahat Acentelen Birliği de (TÜRSAB). konseye çagnlmayı bekliyor. REFAHYOL döneminde ginşimı olmayan TÜRSAB Başkanı TallufÇamaş. Başba- kan Mesut Yılmaz ile Başbakan Yardımcı- sı Bülent Ecevit'e temsılcilıkkonusunda is- teklenni bıldirdığıni belirtti. Olumlu yanıt beklediklerini kaydeden Çamaş. \enı hükü- metın konsey e çekıdüzen \ereceğine inan- dığını ıfade erti. Çamaş. "Türkiye Ekono- mik ve Sosyal Konseyi. shasi istikrarsızlık \e hükümetterin tutarsız davranmasından dola>ı bu duruma geldi. Daha önce shasi parriler kendi düşünceleri doğrulrusunda yönlendirdiler. artık konsey > önlendiriciol- malı. Bunu yeni hükümetin >apabileceğine inaıuyorum" dedı. Bu arada. konsej, e daha önce katılmayan sendikalar da. görüşlerinin dikkate alınma- sı durumunda katılacaklar. Konseyin. Av - rupa Bırlıği'ndekı modellerden alınmasına karşın. demokratık bır > apıda oluşturulma- dığını sa\ıınan DİSK Genel Başkanı Rıd- \an Budak. konsey ı ısjemez duruma düşür- düğünü ıleri sürdüğü Çıller'ı eleştirdi. Ya- pısmdan dolavı konseye katılmadıklannı ıfade eden Budak. kamu kuruluşlannın. si- vil toplum orgütlen \ e özel kuruluşlara go- re daha ağırlıklı oiarak terrisıl edilmesinm yanlış olduğunu belirtti. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün hesabı: Bir işçinin günlük gıda harcaması 379 bin lira Asgari ücrete 17 aylık düzeıdeme BANL SALMAN ANKARA - Asgari Ccret 'Tespit Komisyonu, asgari üc- retin yürürlük tarihinin 1 ocak olması konusunda uzlaşmaya yaklaşırken. geçiş döneminin 1999 yıhna kadar süreceğı öğ- renıldi. Komısyon. bu yıl ıçin 1 ağustosta yürürlüğe gırecek asgari ücreti, 17 aylık dönem için belirlerneye çalışıyor. Asgan Ücret Tespit Komis- yonu. sanayi \e hizmet kesimi için dün dördüncü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda. De\let tstatıstık Enstitüsü"nün(DlE) asgan üc- rete ılışkın gıda harcaması he- sabı görüşüldü. DIE hesapladı 80 ılden gelen Hazıran 1997 tarihine ait perakende fıyatla- n esas alınan DlE"nın hesabı- na göre. bir işçının günlük gı- da harcaması tutan 379 bin 609 lira olarak belırlendi. Komisyonun bu hesaplama- yı yetersiz bulduğu. bu neden- le gelecek toplantıda değerlen- dirme yapılacağı öğrenildı. Vakıfbankhn arabalan hâlâ kayıp ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Vakıflardan sorumlu De\let Bakanı Metin Gürdere. Vakıfbank'a ait 86 aracın kaybolmasıy la ılgili olarak. "Arabalann kinı adına, nerelerde olduğunu tespit edemiyoruz" dedı. Bakan Gürdere. Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne atanan Mustafa Keten'ın görevı Mustafa İşeri'den devralması nedeniyle düzenlenen - •Vakıfbank'a ait 86 resmi aracın kaybolmasının ardındaki sis perdesi bir türlü kaldınlamıyor. törende, gazetecilerin kayıp araçlarla ilgili sorulannı yanıtladı. Arabalan bulmak üzere banka kayıtlanna başvurduklannı, ancak kayıtlan bulmanırj(,mürnkün olrcıadıgını kaydeden Gürdere. "Zaten kayıt da yok. Trafik numaralan yok. plaka numaralan değiştiriliyor" dedı Gürdere. Vakıfbank'a ait arabalann kımler adına ve nerede bulunduğunu belırleyemedıklerini kaydederek. "Bizde "Araba Sevdası" diye bir roman vardır. Yazan bugün yaşasaydı, resmi araba sevdasının romanını da \azardi." diye konuştu. * TtSK Yönetım Kurulu üye- si Nihat Yüksel.Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. asgan üc- retın yürürlük tarihinin 1 ocak olarak belirlenebılmesı için üç alternatif üzerinde çalıştıklan- nı bıldırdi Asgari ücret yeniden Nıhat Yüksel, asgari ücretin vergı dışı bırakılması konusun- da yenı hükümetin çalışmalar yaptığını belirtırken "Birden sıfırlama miimkün değil. Özel indirim uygulaması yükseltile- bilir ya da doğrudan doğrudan doğruya vergi dilimi düşiirü- liir" dedı. Işçilere yan ödeme yapanla yapmayan fiımalann bırbırin- den ayrılmasını ıstedıklerini açıkladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu. 24 temmuzda ye- niden-toplanacak. tNİİŞÇtNİN EVRENtNDEN ŞÜKBAN SONER İkiYiizü AB'nınGüneyKıbns'ıüyelikgörüşmelerineresmençağırırken. Turkiye'ye üyelık yolunu kapatan son kararı, kimı önemîı başka karar ve uygulamalan çağrıştırdı.. . Hanı Ecevit hükümetine bütün kapıları kapatıp, günlük döviz sıkıntısı ıçinde bıraktıklan yıllar vardı. Arkasından bır yandan "cunta" diye nitelendınp, dığer yandan en büyük ekonomik des- tegi verdikleri. 12 Eylül iktidan gelmiştı. O zamanki veriler belle- ğimde kalmamış, ama oranlarını hıç unutamadım. Cumhuriyet tarihinin başından 12 Eylül'e kadar yapılmış toplam dış yardımın 7.5 katı,"cunta" yönetımıne yapılmıştı. Hem de ABD'nın etkisi ile en büyük payı doğrudan Almanya'dan olmak üzere. Batı'nın, AB'nin bıryuzü iledemokrası degerlen, ılkeleri ne ka- dar gerçek ise diğer yüzü ile çıkartanna dayalı fiili politıka ve uy- gulamaları da o ölçüde gerçek. Batılı, AB'Iİ olma aşkı hep tek yanlı kalmış Turkiye'ye demok- ratikleşme baskısının dönem dönem çok onemh yararlan ol- muştur. En azından demokrasıyı sevmeyen devlet güçlennin, sermaye cephesınin. zorja da olsa kendine çekı düzen verme- sinde hep ışe yarmıştır. Örneğın 12 Eylül sonrası DİSK'in yargı- lanmadan kapatılamamasında, sonra yeniden açılmasında, dün- ya sendikacılık hareketinin dayanışması ve katkılannı kımse yad- sıyamaz. Demokratıkleşmeye yönelık kimı anayasal ve yasal değışikliklerde, altına imza atılan uluslararası insan haklanna ıliş- kin sözleşmelerde, çalışma yaşamına iiışkin ILO ilke ve sözleş- melerının kabulünde. doğrudan bır etki söz konusudur. Bugün gündemimizde gazetecilerin affı gibi bir konu varsa, uluslarara- sı örgütlenmenin dayanışmasını hafife alamayız. Ancak uygar ve demokratik yüzü ile Turkiye'ye çok şey katan Batı dünyası, bencil, çıkarianna dönük yüzü ile. Ortaddgu he- sap ve oyunları içinde çok zararlar vermış ve vermeye de de- vam etmektedir. Demokrasıye olduğu kadar, büyük olasılıkla ondan çok daha fazla, demokrasıyı katleden gelişmelere, dar- belere, Türk-Kürt, Türk-Yunan ve komşuları ile olan sorunlarına, bugün rejimi bile tehdit altında tutan şeriatın güçlenmesıne bı- linçli, doğrudan katkılan söz konusudur, En son bir yüzleri ile "Kıbns sorununu çözün" deyıp, ikinci yüz- leri ile G. Kıbrıs'a üyelik kapısını açarak, Kıbns'ta çözümsüzlü- ğe oynamalan gibi. Geçen hafta bu ışleri yakından izleyen Müm- taz Soysal Hoca, ABD gazetesinden alıntı yaparak önemli ve tehlıkeh bır yaklaşımın daha altını çızmıştı: Yenı Dünya sömürü düzenınde. küreselleşme kJeolojisı ıçın- de, gelişmış ülkeler ve ekonomilerın, çokuluslu şırketlerin çıkar- ları acımasızca kollanırken, azgelişmiş ülkelerin sınırsız açık pa- zar olması yolunda engel görülen her oluşumun yok edılmesi he- defleniyordu. Doğal olarak da azgelişmış ülkelerin bağımsızlık ve ulusal kimlik, ekonomik var oluşunun sımgesi Kemalizm de yok edilmelıydı.Bu çerçevede de, "Laıklikkazandı" başlığı altın- da yeni hükümete sıcak bakıldığı vurgulanırken, hükümete uy- gulamalarındakatı Kemalizm ilkelennden vazgeçilmesı, örneğın Kıbrıs ve Kürt sorunlarına ılışkin Batı'dan gelecek çözüm önen- lenne açılması telkin ediliyordu. Batı, şeriatın rejımı tehdit etmesınden, ancak REFAHYOL ık- tidarının iran-lrak yakınlaşması gibi kendilenne dokunan konu- larda rahatsızlık duymuştu. Ittifak edecek kendi deyımlen ile "ılımlı" şeriata bir itirazlan yoktu. Ve besbelli ki, Kemalizmin Tür- kiye'de yeniden yükselen değer olması ve de bu kez askerlerin de bu değerlere "gardropçuluk" çizgisınden daha sağlıklı bır çız- giden bakmalan hoşa gitmemişti. Isterseniz komploculuk koşullanması deyin. Kendi adıma "Türkiye'de yüzü Batı'ya dönük yenı hükümetin oluşumu Ba- t'nın demokratik yüzü ile ne kadar alkışla karşılanıyorsa, çıkara dayalı diğer yüzünü kaygılandırmış olmalı kı, yeni hükümet olu- şumunun ardından, hükümetı Batı beklentilen'nden yana çö- zümlere zohayacak AB kararlan çıkmış bulunuyor" diye düşü- nebiliyorum. Tabii kı bunlann hepsi olasılık. Çünkü butün ülkelerın, Batı ve AB'nin izledikleri politikalarda da pek çok etken ve olasılık ıç içe girmiş bulunuyor. Belırleyicı dengelerle yönlenmeler oluyor. üstüne de biz o Bir banka gücünü kaynaklarından alır. Büyümenin ölçütlerini kaynaklardaki büyümede aramak gerekir. • Birlikte daha güvenli yarınlar için, daha büyük kaynaklar, daha çağdaş bir yaşam için, hayatınızı kolaylaştıran daha çağdaş hizmetler. • Tüm uğraşımız sizin yarınlardaki mutluluğunuz için. • Türk Ticaret Bankası 1997 yılında ödenmiş sermayesini 40 trilyona yükseltti. TURK TİCARET BANKASI "İkinci Adresiniz"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle