Katalog

17 TENMUZ 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 TURKIYE stanbu Edime Kocaeli Çanakkale tzmır Manisa Aydın Denizli Y PB Y PB A A A A 26 27 24 29 30 30 30 31 Zongulcak Y 23 /ûntalya Sinop Samsun Trabzon Giresun /nkara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y Y Y PB Y 22 24 23 23 24 25 27 22 35 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A A A A A A Y Y 33 31 35 35 32 33 30 28 24 Yurdun kuzey ke- sımlerı parçalı bulut- lu, Marmara'nın do- ğusu. Karadenız ile Iç ve Doğu Anado- lu'nun kuzeyi sağa- nakve gökgürültülü sağanak yağışlı di- ğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığında önemlı bır değışıklık olmayacak. Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB Y Y PB Y Y 2b 20 26 22 21 22 27 25 Münih Y 28 Mılano Berlın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y PB Y .PB PB PB A 26 28 26 28 26 21 29 30 PB 26 GTaşkent £2i •"ahran Kahıre» Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB A B B B A B A 18 38 32 39 29 37 27 33 Şam 31 Parçalı oulutlü Sısl Bjıutlu k Çok bulutlu . Yağmurtu \AAAAJ= <arsı Sulu kar »Gok gurültulu m * G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Iskenderun Demir-Çelik'ten başhyor, İSKİ, İETT gibi büyük kuruüşlarıntrilyonlarla ifade edilen ver- gi borçları "halka teşhır ediliyor." Ne çare bu skandal olaya kamu kuaıluşlarından ya da bu kuruluşlan yöneten kurumlardan ses çık- mıyor. Ne bir tepki, ne de bir açıklama. Sanki devlet, babalarının çiftliği. Örneğin Istan- bul Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, halkın ya- rarları, halkın kooınması gibi yüce öğelere geldi mi sıra, mangalda kül bırakmıyor. Halk deyince, san- ki RP'den başka koruyucusu, halkın yarariarını dü- şünen RP'den başka parti, başka siyaset adamı ya da belediye başkanı yok! Tek parti, tek kişi. Parti içi siyaset olsun diye "Hoca'sına övgüleryağdırmaktan" da edemiyor. Doğaısu, Erbakan'a "veliaht" olmak kolay değil. Ama sıra, devtete vergi ödemeye geldi mi halk dalkavukluğu ile oy toplayan, oy toplama sevda- sında olanları koydunsa bul! Halkı aldatmaya değil sadece, devleti de kandır- maya yönelik işjemlere ne zaman son verilecek acaba? Üstelik bu nasıl bir devlet? Fakirfukaradan, me- murdan, işçiden vergiyi çatır çatır alıyor. Devlet ku- rum ve kuruluşlarının trilyonları bulan vergi borcu- na ses çıkarmıyor. örneğin bir başka manzara: RP'nin gayrimen- kulleri yeni yeni araştınlmaya başlanıyor. Dahaön- celeri ortaya çıkanlmıştı. REFAHYOL iktidarda ol- duğundan üzerine gidilmedi. RP Genel Merkezi, Ankara'nın Balgat semtinde 4 katlı bir binada ça- lışıyor. Parti yetkililerinin söylediğine göre nedense RP bu binada "RP'nin gizli kasası" diye ünlenen Be- şir Darçın'a kiracı. Rezaletler bir bir Kira ne kadar? Lütfen şaşırmayınız; sadece ve sadece 30 milyon. Gazeteci meraketmiş. Ünlü biremlakçıya bina- yı göstermiş, kirayı söylemiş ve şu sonucu almış: Böyle bir binanın aylık kira rayici en az 5 bin dolar. Yaklaşık 770 milyon lira. RP'nin devlete karşı bu oyuna başvurmasının nedeni çok basit. Siyasi Partiler Yasası'na göre bir partinin "usulsüz bağış" almaması gerekiyor. Be- şir Darçın ne kadar hızlı bir partici olursa olsun, 30 milyonun üzerinde bağışta bulunması olanaksız. 30 milyonun üzerinde rayiç saptanırsa partinin kapatılmasındaki gerekçelere bir yenisi eklenmiş olacak. Belediyesi vergi ödemez, devlet yönetmeye he- vesli genel merkezi devleti aldatmayı öncelikli bir marifet sayar. Daha neler neler: Dünkü Sabah'ta yayımlanan "Libya ve Suudi Arabistan 'dan RP'ye gelen para- lar" listesine bir göz atmak yeterli. Bu iki ülkeden 1988'de başlayıp 1990'a kadar uzanan zaman diliminde trilyonlarla ifade edilecek dolarlar şu yoldan bu yoldan; örneğin belki bir Fransız bankası aracılığıyla ya da RP'ye elden ve- rilen maddi büyük yardımlar sağlanıyor. Irak adı geçince gözlerini sağdan sola devire de- vire "büyük dostluk" nutukları çeken Erbakan, "Körfez Savaşı sırasında Irak'a savaş açılmasını desteklemek için Suudi Arabistan'dan 10 milyon dolar istiyor.. ve bu parayı alıyor " Refah önde gidenleri, açıklanan gerçekleri sü- rekli yalanlıyoriar. O yalan bu yalan. Hepsi mi ya- lan? Kapatılmatehlikesi RP'lileri sıtmatitremesinetu- tulmuş gibi sürekli sarsıyor. Önlemler düşünüyor- lar, çıkış yolları anyorlar. Galiba önlem de buldular. Zaman zaman yazıl- dığı gibi çare, yeni bir parti kurmak. Ne ki işin ilginç bir yanı var. RP kapatılırsa kara- ra ekli listede isimleri bulunan yöneticilerin 5 yıl si- yaset yapmaları yasaklanacak. Doğal olarak siyasetten yasaklanacakların ba- şında Erbakan geliyor. Böylesi değerli bir önderi yi- tirmemek için Erbakan'ı daha bugünlerden RP'den istifa ettirmek ve kapatma gerekçelerinin dışına al- mak gibi bir düşünce, bir çözüm akıllardan geçi- yor. RP kapatılır, önde giden kadro siyasetten ya- saklanırsa Erbakan kurtulmuş olacak ve: Hop, ye- ni partinin başına geçecek! ~_ Kanıt mı arıyorsunuz? Erbakan'ın kapalı odalar- »[daki sözleri: "Bekleyelim de başımızı koparsınlar." " Koparsınlar! Güzel insan, sevgili dostum, bir tanem KEMAL HOŞGEÇİN Anımsıyor musun? 1987... Ankara Sanat Merkezi.. Karikatür sereisi.. halk sağlığı.. Kayseri.. CHES.. WEBC0M.. Dünya"Emzirme Günü.. AIDS.. yine sergi.. Veri iletişimi (kitabı tngilizce olarak yeniden yazmaya karar vermiştik).. Toplumu Tanıma ve lletişim.. Türk Tabipleri Birliği.. camlar.. t-shirtler.. renk renk boyalar.. Emel.. desen desen üstüne.. rengârenk.. fuarda stand.. Istanbul.. Amsterdam (gâvuryapıyorabi).. KAHO (Kartoğlu-Hoşgeçin) skonı.. bildiri.. Abidinpaşa.. bilgisayar.. disket.. Nelli.. Antalya.. Kaş.. Kaynak.. okul.. Mahkeme.. e-mail.. mektup.. telefon.. faks.. avukat.. taksit.. armağanlar.. ille de vosvos.. UNICEE. Islamabad.. leman.. Cene\Te.. Ekin.. Düşümde gördüm.. babalar gününü kaçırmadın ha!.. kızınla dans.. son DHL.. Sevgili Kemal.. Kaç kapı kapattık birlikte, kaç kapı açtık?.. Bu kez kendin kapattın kapıyı.. bir başına.. Oysa o kadar daha çok kapı vardı kj birlikte açacağımız.. Dün evdeydim.. kızın üçbuçuk kilo olmuş.. bir santim daha büyümüş.. Annesini emdi.. uyudu sonra mışıl mışıl.. Ne kadar da sana benziyor.. Rahat uyu güzel kardeşim.. ÜMlT KARTOĞLU Yıldız Teknik Üniversitesi Inşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü 1996-1997 öğretim yılına ait 9345018 No'lu pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. AYŞENKÜLÜNK Adaya diplomatik çıkarma• Baştarafı 1. Sayfada lannı da doğurdu. Türkiye'nin. in- san haklan alanı dahil, demokratik- leşme yolunda önemli adımlar at- mamış olması nederuyle AB'ye tam üyelik konusunda pek fazla şansı ol- madığının uzunca bir süredir bilin- diğini belirten bir hükümet yetkili- si, yaptığı değerlendirmede şöyle dedı: "Eski Dışişkri Bakanı Tansu Çil- ler, 'AB fotoğrafına girdik' diyerek Türkiye'yi uyuttu. Şimdi gerçek re- sim ile karşı karşıyayız. Ankara bun- cazaman Rumlann biıüğetam üye- liğine karşı rest çektikten sonra şim- di geri dönüş yapamaz. Entegrasyon söylemini uygulamaya koyması ge- rekiyor.'' Denktaş'ın, Ecevit'in zıyareti sı- rasında, Rum yönetimi lideri Glaf- kos Klerides ile ABD'nin arabulu- culuğunda Nevv York'ta başlatılan ikili görüşmelerin. ağustosta Cenev- re'de gerçekleşmesi öngörülen ikin- ci turunu askıya aldığinı açıklama- sı bekleniyor. Beraberinde 8 bakan ile birlikte kendi başbakanlığı döneminde ger- çekleşen Kıbns Banş Harekâtı'nın 23. yıldönümü nedeniyle Kıbns'a gidecek olan Ecev it'in. adada Denk- taş ile birlikte, AB'ye misilleme ola- rak bir dizi ekonomik karar açıkla- ması olasılığı bulunuyor. AB'nin önceki gün yayımladığı raporda, Rum kesiminin ekonomik açıdan ileri olduğu vurgulanırken Türk tarafında ekonominin daha çok devlet sektörüne ve Türkiye'den gelen mali transferlere bağlı olduğu- na dikkat çekildi. Türkiye'nin. hazırlıklan çok ön- ce başlatıldığı için hemen yürürlü- ğe girebilecek şekilde entegrasyona hazırladığı KKTC ile yapılan kıyı ti- careti anlaşması sonucu Kuzey Kıb- ns'ın geçen yılki toplam ihracatı. 31 milyon dolan Türkiye'ye olmak üzere 72 milyon dolara çıktı. Kıbns Banş Harekâtı'nın yıldö- nümü için hükümetin KKTC'ye ya- pacağı çıkarmadan 1 gün önce Ha- \a Kuv\etleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi adaya gidecek. Pazar günü de Ecevit. Dışişleri Bakanı İsmailCem. ABveKıbnsiş- lerinden sorumlu De\let Bakanı Prof. Dr. Şiikrü Sina Giirel, Maliye Bakanı ZekeriyaTemizeL Sanavi ve Ticaret Bakanı ^'a^ım Erez. gümrük- ler \e dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı İşin Çelebi. Türk cumhuri- yetlerinden sorumlu Etevlet Bakanı Ahat Andican. Diyanet işierinden sorumlu Devlet Bakanı Hüsamettin Cem: AB bir daha düşünmeti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Birliği (AB) Komisyo- nu'nun genişleme ile ilgili olarak yaptığı 'Giindem 2000" raporu dün açıklandı. Dışişleri Bakanı Ismail Cem, komisyonun. Türkiye'yi tam üye adaylanna uygulanan u pre-ac- cession strategy- kaühm öncesi stra- tejisi" dışında tutmasının hatalı ol- duğunu belirterek "AB'nin bu gö- rüşünü >enid«n gözden geçirmesi ge- rektiğmT bildirdi. Cem. REFAH- YOL döneminde Dışişleri Bakanı olarak görev yapan DYP Genel Baş- kanı Tansu Çflter'i de, Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili olarak çok faz- la umut vermekle suçladı. Dışişleri Bakanı Cem. 22 temmuz salı günü Batı Avrupa Birliği Dışiş- leri Bakanlan toplantısı için gide- ceği Brüksel'de AB Dışilişkiler Ko- misyonu Temsilcisi Hans Van Den Broekile bir araya gelerek komisyo- nun raporuyla ilgili değerlendirme toplantısı yapacak. Cem, bakanlık çıkışında gazete- cilerin. AB Komisyonu'nun dün açıkladığı raporla ilgili sorulannı yanıtladı. Cem, komisyonun. geniş- lemenin ilk dalgasında Türkiye ha- riç 5 ülke ve Kıbns Rum kesimi ile tam üyelik müzakerelerinin başlatıl- masını öngören tavsiye karannın, Ankara'nın beklentilerini karşılaya- cak nitelikte olmadığını kaydetti. Cem. AB üyeliğinin. Türkiye'nin önemli politikalan arasında yer al- dığını. ancak AB Komisyonu - 'nun kararını da "bir marazi saplantıya dönüştürmcmek gcrektiğini" kay- dederek şunlan söyledı: "AB'j'e şu tarihte. 2000"dc katılalım, 2010'da kaülalımdi\eelimi/i kolumu/u bağ- la>ıp talihimize küsüp bekle>eme)iz. Türkiye'nin şu ya da bu nedenle AB ile ilişkileri nedeniyle dünyası. ufku kararacakdeğDdir. Türkiyeçok güç- lü bir memlekettir." Cem. tavsiye kararı niteliğinde olan bu raporun AB Bakanlar Kon- seyi'nde pek itibar görmemesini umduğunu, konseyin kesin karannı aralık ayında vereceğini bildirdi. Konsey karannın Türkiye için önemli bir konu olduğunun altını çi- zen Cem, "Bizun için olduğu kadar AB için de önemli bir meseledir. Otursunlar düşünsünler, kendi men- faadan doğrultusunda hareket et- sinler" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü- yükelçi Ömer Akbel de. dün düzen- lediği basın toplantısında komisyon raporunun hatalı ve isabetsiz nitelik- te olduğunu belirterek "Komisjon raporu. daha önce verilmiş olan ve tüm aday ülketere eşit kriterlerin uy- gulanacağı garantisine de a\ kındır" dedi. i tojdumdan dönülınez9 ANKARA (Cumhurivet Bürosu) -Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- reL Rum kesiminin kendisini "Kıb- ns devleti olarak gördüğu sürece" anlaşma zemini yaratılamayacağı- nı vurgulayarak. "Rum kesimi, Kıbns devleti değildir. Türkiye, iki toplumlu siyasi çözümden ve Türk halkının güvenliğinden vazgeçe- mez" dedi. Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Bir- liği Komisyonu'nun, Kıbns adı al- tında Kıbns Rum kesimi ile tam üyelik görüşmelerinin başlatılma- sı görüşüne karşılık, Türkiye ve KKTC'nin kısmi bütünleşme ça- lışmalannın sürdürüldüğünü açık- ladı. Cumhurbaşkanı Demirel. dün KKTC'nin Ankara Büyükelçisi NazifBornıan % e beraberindeki he- yeti Çankaya Köşkü'nde kabul et- ti. Demirel. 196O'lı yıllarda adada azınlık ve çoğunluk değil iki ayn ulusun yaşaması esasının getirildi- ğini, ancak bunun ilerleyen yıllar- da Rum kesiminin Türklere yöne- lik denediği etnik temizleme poli- tikasıyla yıkıldığını belirtti. 23 yıl- dır Kıbnslı Türklerin banş ve hu- zur içinde yaşadığını kaydeden De- mirel. KKTC'nin dünyaya açılan kapısının yalnızca Türkiye olduğu- nu. soydaşlann kendi ayaklan üze- rinde durabilmeleri için hiçbıryar- dımın esirgenmeyeceğini vurgula- dı. Güney Kıbns'ın AB'ye üyelik için müzakereye çağnlmasının tar- tışıldığını anımsatan Demirel. Rum kesiminin Kıbnsdevleti olmadığı- nı. bu anlayışın sürdürülmesi duru- munda soruna çözüm bulunama- yacağını anlattı. Demirel. "Öyle bakılırsa New York'taki görüşmelerin de neticesi olmaz. Türkiye'nin Kıbnspolitika- lan, uzlaşmayı reddeden bir politi- ka değildir. Türkiye, soydaşlannın güvenliğinden ve iki toplumlu bir si- yasi çözümden hiçbirzaman vazge- çemez. Manevra alanı vardır. İki toplumlu bir çare bulunabilir. Ba- nş herkes için lazımdır \e değeri bi- linmelidir. Çözüme ulaşılırsa mut- lu olur ve gönülden destek veririz'" dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit. partisinin grup toplantısın- da yaptığı konuşmada AB'nin. Kıbns Rum Yönetimi"nin adaylı- ğıyla ilgili tutumundan Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği ile ABD'nin de rahatsız olduğunu be- Iirterek, "Ancak bu durumdan kay- gı du> ulmamalıdır. Bizim ve Kıbns Türklerinin kabul edemeyeceği adunlann karşılığı fazlasıyla atıla- caktır" diye konuştu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü- yükelçi Ömer Akbel de. dün dü- zenlediği basın toplantısında. bir soru üzerine. Türkiye'nin Kıbns ile ilgili tutumunun KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş ve Cumhur- başkanı Demirel arasında imzala- nan 20 Ocak 1997 deklarasyonun- da belirlendiğını kaydetti. RP'nin gizli kayııaklaıi • Baştarafı 1. Sayfada kaydedildi: "IGMG, gerek doğru- dan parti ihtiyacı olan fınansmanı- nı, gerekse partili belediyelerin eko- nomik sıkıntılar nedeniyle prestij kaybeOnesini önlemek için gerekli parasal >ardımlan sağlamakta olup, seçim dönemlerinde propaganda amacıvla kullanılmak üzere çok miktarda motorlu araç. ses malze- meleri ve propagandistin Türki\ e'ye gönderilmesini de organize etmekte- dir." IGMG'nin. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın talimatı ile hareket ettiğine dikkat çekilen ra- porda. bu örgüt kanalıyla bu yılki hac sezonunda her hacıdan 750 mark alınarak 4.5 milyon markın toplandığı ve hacca giden Erbakan heyetine Suudi Arabistan "da aktanl- dığı kaydedildi. Raporda. "Tarikat gruplannın ynrtdışı organizasyonlan" başlıklı bölümde. Türkiye'deki Islamcı gruplardan yurtdışında kayda değer örgütlenmenin Süleymancılar ve Fethullah Gülen'in grubu Nurcular olduğu vurgulandı. Rapora göre RP'nin Suudi Ara- bistan ile ilişkileri çerçevesinde te- mın edilen ilave hac kotalannın kul- lanımında da IGMG devreye giri- yor. IGMG, vurtdışından hac seferle- n düzenleyerek gelir elde ediyor ve böylece hacı adaylannın konut fonu kesintilerinin dolaylı olarak partiye kaydınlmasına önayak oluyor. Ra- porda, IGMG'nin yurtdışında bağış ve aidatlar yoluyla topladığı parayı, 3 yolla Türkiye'ye, RP'ye gönder- diği anlatıldı. lGMG"nin paralan. "sü\ari parası" adı altında topladı- ğına dikkat çekilen raporda, Erba- kan'ın parti propagandasını "cihaf olarak adlandırdığı, "süvari" admın da parti faaliyetlerini yürüten "ci- hat eden atlı askerler" anlamında konulduğu anlatıldı. Raporda, 1995 Aralık seçimlerin- den sonra, süvari parası taleplerinin IGMG tabanında bıkkınlık yarattı- ğı, bu nedenle IGMG yönetiminin zor durumda kaldığı ve ekonomik sorunlarla karşılaşlığı. Ortadoğu ül- kelerinden "A>Tupa'da İslama yap- nklan hizmetlere destek" gerekçe- siyle yardım sağlamaya çalıştıklan, ancak karşılık bulamadıkJan anlatıl- dı. Raporda. "Yabancı ülke ve ya- bancı ülke destekli kunıluşlardan alınan yardımlar" başlıklı bölüm- de. Suudi Arabistan. İran, Kuveyt ve Libya'dan RP'ye. her seçim dö- nemi öncesinde yüzbinlerce dolar gönderildiği anlatıldı. Sabah gazetesinde dün yayımla- nan raporun bu bölümünde, RP'ye para gönderen kuruluşlar için şu bil- gilereyer verildi: # Merkezi Libya'da bulunan Uluslararası islama Çz^n Cemiye- ti (UİÇC) veTürk-Libya Dostluk ve Kardeşlik Cemiyeti. 0 Suudi Arabistan'daki Dünya İslam Birliği Teşkilatı (Rabıta) ve Faisal Finans Kurumu. # Kuveyt'teki Dünya İslam Vak- fı, Ministry of Avkat, Finance Ho- use ve Beyt'uz Zekat. # İran İslam Cumhuriyeti. Dosyada. RP'ye Lib>a kaynakla- nndan gelen yardımlar şöyle sıra- landı: • Ekim 1986'da Lıbya destekli kuruluslarca, yurtdışından ABD'yi protesto eden gösteri düzenlediği için Avrupa Milli Görüş Teşkilatı'na (AMGT) 700 bin Alman Markı. • 29 Mart 1986'da Libya'da dok- tor Muhammed El Şerif tarafından Viyanada yapılacak olan Avrupa Müslümanlan Konferansı'nın orga- nizesi için Erbakan'a verilmek üze- re Beşir Darçın'a 300 bin dolar. • 1988'de Uluslararası İslama Cağn Cemiyeti Türkiye sorumlusu Ammar Abdülselam Haribe'den Er-' bakan'a venlmek üzere Beşir Dar- çın'a 300 bin dolar. • Haziran 1989'da Ankara'daki Libya Halk Bürosu'ndan. 3. Avrupa Müslümanlan Konferansı'nda kul- lanılmak üzere Beşir Darçın aracı- lığı ile RP'ye 200 bin dolar. • 4 Şubat 1989'da Erbakan, UÎÇC ile yaptığı görüşmede Mart 1989 mahalli seçimleri için söz ve- rilen 5 milyon dolann hemen veril- mesıni istemiştir. • 17 Şubat 1989'da Erbakan'a UtÇC Türkiye sorumlusu tarafın- dan yerel seçimler için 500 bin do- lar. ' • 25 Mayıs 1989'da UİÇC. Er- bakan'a verilmek üzere Darçın'a 500 bin dolar vermiştir. • 21 Arahk 1989'da Dr. Muham- med El Şerif. RP'ye. siyonizmle mü- cadele etmesi koşulu ile Kadda- fi'nin emirleri gereği 1990 başında 3 milvon dolar sözü vermiştir. • '22 Arahk 1990'da Erbakan, Haribe'den, Foreign Bank'a ait 1 milyon dolarlık çeki almıştır. Özkan ve Turizm Bakanı İbrahim Gürdal ile çeşitli partilerden çok sa- vıdamilletvekili KKTC'ye gidecek. Klerides me\dan okudu Kıbns Rum kesimi lideri Glafkos Klerides, "Ecevit'ten korkmadıkla- nm" söyledi. Klerides. Ecevit'in. Rum kesiminin tek yanlı olarak AB'ye alınmasıdurumunda, Türki- ye ile KKTC'nin "kısmi bütünleş- meye" gideceği yolundaki sözlerin- den endişe du>Tnadığını. ancak bu konuda diplomatik ve başka yollar- dan her türlü önlemi alacaklarını söyledi. Klerides. Rum basınından "Ecevit'in her sözünü yazmamala- nnı" da istedi. Klendes. ABD ziya- reti sırasında. Türkiye'nin tehditle- rinin gerçekleşmeyeceği konusun- da bazı çevrelerden güvence aldığı- nı da iddia etti. Karadayı'dan izin Çiller dosyası askeri savcılıkta ANK\R\ (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadavı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller liakkında 'CIA görevlisi' suçlamasıyla ilgili soruş- turma yürütülmesi için gerekli izni vererek dosyayı askeri savcılığa gönderdi. DYP kurmaylan da, Çil- ler'in suçlanmasıyla ilgili olarak ha- zırlanan dos\ a için Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcısı Vüral Savaş'ı ziya- ret ettiler. DYP'lilerin Savaş'tan. açı- lan soruşturmanın nasıl bir hukuki sonuç doğuracagı hakkında bilgi al- dıkları bildirildı. DYP'li Hasan Ekinci. Savaş'ın. "Çillerhakkında- ki dosyanın o kadar önemli olmadı- ğını vurguladığmı" öne sürdü. Ankara DGM Başsavcılığı'nın, "askeri suç" olduğu gerekçesiyle görev sizlik karan vererek Genelkur- may Başkanlığı'na gönderdiği, "Çüler'in CLA görevlisi olduğuna" ilişkin dosyanın Adli Müşavirlik'çe yürütüîen incetetfıesi (amamlandı. Müşavirlik, dosyayı Karadayı'ya sundu. Karadavı. ıncelemesini ta- mamladıktan sonra gerekli olan so- ruşturmaizninı vererek dosyayı Ge- nelkurmay Askeri Savcılığfna gön- derdi. Savcılık, incelemelenndesuç unsuru belirlerse Çiller hakkında. Türk Ceza Yasasfnın 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezası öngö- ren 133. maddesi uyarınca "milli müdafaaya hıyanet" suçlamasıyla dava açılacak. ABD'de Türk derneğine saldırı CHICAGO(AA)- Chicago ve ci- vanndaki on bini aşkın Türk'ü tem- sil eden Türk denıeğıne, kimliği be- lirsiz kişiler bir saldın düzenledi. Saldırganlar. binanın camlannı kı- rarken içeriye Yunan bayrağı bırak- tılar. Dernek yetkilıleri. şimdiye kadar Chicago'da Türk ve Yunan toplum- lan arasında hiçbir sürtüşme yaşan- madıöını hatırlattılar. • 30 Ekim 1990'da Erbakan. Kaddafi'den 1991 seçimlerine ha- zırlanmak ve matbaa kurmak için 5 milyon dolar para istemiştir. 0 Kaddafi'nin ABD ambargosu hakkmdakı görüşlerini yansıtan ki- tabının tercüme ve basımı 35 milyon TL karşılığı, 13 Nisan 1992'de RP'ye verilmiştir. 0 Mart 1989 seçimlerinde kulla- nılmak üzere RP'nin Faisal Fi- nans'tan 1 milyar lira kredi aldığı, geri ödenmesi için aynı kuruma ba- ğış hesabı açtırdığı öğrenilmiştir. 0 1990 yıh başında Faisal Fi- nans'a Suudi Arabistan tarafından verilen 2 milyon Alman Markı Re- fah'agelmiştir. 0 Nisan 1990'da Suudi Arabis- tanlı ışadamı MusüMeşru ve Yusuf El Hac, RP Külliyesi inşaatında kul- lanılmak üzere Erbakan'ın talep et- tıği 15 milyon dolara karşılık. 2 mil- yon dolar göndermişlerdir. 0 Adı geçenler RP'nin Azerbay- can'daki faaliyetlerini finanse için de 500 bin dolar göndermişlerdir 0 RP'nin genel merkez olarak kullandığı Hamidıye Külliyesi'nin inşasında Rabıta ile Kuveyt tarafın- dan mıktan tespit edilemeyen para yardımlan yapılmıştır. 0 1987'de seçimler için Rabıta ve Kuveyt'ten Samsun İl Teşkilatı'na 27 milyon lira gönderildi. 0 4 Haziran 1988'de Kuveytli Mustafa Tahham. RP'nin matbaası için 150 bin dinar gönderdi. 0 Mart 1989"da Iran'dan RP Van, Agn ve Erzurum teşkilatlanna mad- di yardım yapıldığı yolunda duyum- lar alınmıştır. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada kalın sözcüğünü farklı algılamış olabilir. Biz iktidar- da sağlam "kalın" dedik ama, zam dosyasını "ka- //n"tuttular... Hükümet üyelerinin zamlar karşısında gösterdiği tepkiler de, farklı anlaşılmalann göstergesi. Eski ANAP hükümetleri döneminde de ekonomi- den sorunlu.. affedersiniz sorumlu bakan olarak gö- rev yapan Güneş Taner enflasyon için, "O benim şahsi meselem" demişti. Dileriz, zamlar için de öy- le düşünmüyordur. Başbakan Mesut Yılmaz, partisinin grup toplan- tısında arkadaşlanndan bir süre "şahsi" yorum yap- mamalannı rica etti. Taner için bu yol da kapanmış görünüyor. Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki dönemin en mun- tazam haberi zam olacak. Yılmaz, hükümetin başa- nsız olmaya hakkı olduğunu söyledi. Zamlarda ba- şarılı olduğunu söyleyebiliriz. Dansı öteki işlerin ba- şına... Hükümet, rejimi "zan" altından kurtarmaya çalı- şırken, korkarız toplumu "zam" altında ezecek... Akaryakıttan sonra, taksiden uçağa kadar hemen tüm ulaşım araçlanna zam için gaza basıldı... Yazıya zamlı başladık, Türkiye'nin genel görünü- müyle devam edelim... Milliyet gazetesi güzel bir girişim başlattı: "Dönüşen Türkiye coşkusu..." Program, 2000'li yılların dönüşüm planlarını du- yuımayı hedefliyor. Milliyet'in önceki günkü sayısın- da sürmanşet yine bu konuya ayrılmıştı. Devlet Ba- kanı İşin Çelebi, Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Ecza- cıbaşı, TUBİTAK Başkanı Prof. Tosun Terzioğlu, Milliyet'i kutladjklarını belirttiler. Buraya kadar güzel. Şimdi gelelim bu kutlamala- rın altındaki başlıklara... Manşet, Ahmet Sever Brüksel'den bildiriyor: "AB 2000'in dışındayız..." Sağ tarafta üç sütun fotoğraflı. Mustafa Bakacak Istanbul'dan bildiriyor: "Istanbullu şansa yaşıyor..." Vatan Caddesi'ndeki doğalgaz sızmasını kontrol için gelen iki İGDAŞ elemanı, olabilecek en acemi- ceyöntemle kaçağın bulunduğu doğalgaz odasına giriyor, cesetleri çıkıyor... Sayfanın göbeğinde, devlet-çete bağlantılannı ay- yuka çıkartan Susuriuk olayıyla ilgili fezlekelerin ta- mamlandığı haberi veriliyor. Sayfanın eteğinde Peter Arnett'in Barçın Yi- yanç'a demeci: "Türkiye 'nin gazetecileri hapseden ülke olarak ta- nınması çok üzücü." Kazadan sağ çıkıp kazada öldüler... Ikibinleri hayal etmek, o günlerin dönüşümünü Şimdiden yakalamaya girişmek elbette çok güzel a- ma. Milliyet'in 15 temmuzdaki birinci sayfası bu- günkü Türkiye'nin özetiydi... Bu koşullarda, AB'ye gireceğimize ilişkin olumlu haberter beklememiz, sınava hazırlanmadan, "Aca- ba kaç alırım" diye kendi kendine soran öğrencile- re benziyor. Her gün trafik kazalarında kaybettiğimiz insan sa- yısı, dünyanın en sıcak iç çatışmalarının olduğu böl- gelerden daha fazla. Günde 30-40 kişi, trafik terö- rüne kurban gidiyor. Içinizdeki trafik canavannı durdurmanızın bir öne- mi yok, karşınızdan gelenin içindeki trafik canavan- nı da durdurmaya gücünüzün yetmesi gerekiyor. Azrail kol değil, yol geziyor. Anadolu Ajansı bültenlerinden akan ortalama her on haberden biri trafik kazasına ilişkin... Dün Trabzon'un Of ilçesinden fıkra gibi bir kaza haberi geldi... Rize'den Trabzon'a giden 61 M 0761 plakalı mi- nibüs şarampole yuvarlandı. Kazadan yara almadan kurtulan Enbiya Saraç, Muharrem Dilaver, Sami Odabaşı yola çıktı. Onlara 61 EP 067 plakalı kamyon çarptı. Üçü de öldü... Üç yurttaşımız yola tekrar Azrail'e fırça atmak için çıkmış olmalı... Güler misin, ağlar mısın?.. AB Komisyonu'nun Türkiye Temsilcisi Michael Lake 'Türkiye'de tam sivil demokrasi istiyoruz' SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - Avrupa Birliği (AB) Komisyo- nu'nun Türkiye Temsil- cisi Büyükelçi Michael Lake, Türk toplumunun yapısının AB için kaygı verici olduğunu belirte- rek. "Ordunun rolünden rahatsızız. Türkiye'de tam bir sivil demokrasiis- tiyoruz" dedi. Lake, AB'nin Türkiye'yi aday olarak kabul etmeye ha- zır olmadığını belirterek, komisyonun açıkladığı belgelerde yeni olan tek gelişmenin Türkiye'nin Daimi Avrupa Konferan- sı'na davet edilmesi ol- duğunu bildirdi. Lake, Türkiye'yi tam üyelik görüşmelerinden dışlayan, Kıbns cumhuri- yeti adı altında Kıbns Rum yönetiminin müza- kerelere başlamasını ön- gören raporu ile ilgili ola- rak gazetecilerin sorula- nnı yanıtladı. Tam üyelik kapısının Türkiye için hâlâ açık olduğunu, ob- jektif standartlann Türki- ye için de uygulandığını sav unan Lake. "6 ülkenin tam üyelik görüşmeleri- ne davet edilmesi Türki- ye'yi geriye atmıyor" de- di. Lake, AB'nin ileride Türkiye ile egemenlik paylaşacağını kaydede- rek, "Türkiye'nin öncelik verilen ve farklı tutulan kesimlerinin olduğu top- lum yapısuıdan kaygı du- yuyonız, Türkiye'de tam bir sivil demokratikleşmc olmasım istiyomz" diye konuştu. Büyükelçi. ko- nuyla ilgili bir başka so- ru üzerine, "Türkiye'de ordunun rolünden. insan haklan durumundan ve ifade serbestliğinin olma- masından rahatsızlık du- yuyoruz" yanıtını verdi. Yeni hükümetin işbaşı- na gelmesinin hemen ar- dından Yunanistan ile ilişkilerin normalleştiril- mesine yönelik girişim- de bulunduğunu. birta- kım anayasal değişiklik- lerin sağlanması için TB- MM'rançalıştığını belir- ten Lake, "Yenihükümet, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği yolunda önemli bir olumlu etkiye neden olacağınu daha işbaşına gelmesinin ilk haftasında gösterdi" değerlendirme- sini yaptı.