Katalog

17 TENMUZ 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER %ât ıraıalı çete davasında tahliye • Istanbul Haber Servisi - Eminihü Belediye Başkanı AhmetÇetınsaya'mn yeğenı Ömer Çennsava'yı zorla kaçırarak senet imzalattırdıklan ve Hakan Çetinsaya ile dedesı Halıt Pişk-inbaş'ı öldürdüklen iddia edikn Söylemez kardeşlenn de aralannda bulundtıgu 11 sanığın yargnlanmasına Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Ahmet Söylemez. Arıf Yanık \e Abdülhalım Kahraman'ın tahlijesine karar v eren • mahkeme heyeti duruşmayı erteledı. BP'li Demipci'nin savunması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkan Yardımcısı ve REFAHYOL •iktidannın Tanm Bakanı Musa Demirci. gazetecı Işın Gürel ı Sıncan'da yumrukJayan Recep Dönmez'ı'n REFAHYOL iktıdannın son günlerınde Kocaelı Tanm fi Müdürlıiğü'nde görev iendınlmesiyle ilgili karan imzalamış olabileceğını. ancak detayını anımsamadığını söyledi. Türkiye-Koop'un yönetimi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye Milli Kooperatifler Bırliği'nın (Türkiye-Koop) yönetimi el değişti'rdı. Yaklaşık 3 milyon üyeyi temsil eden tist birliklerin bağlı olduğu Türkiye-Koop'un genel başkanlığına. Kent-Koop'un Genel Başkanı Muammer Niksarlı seçildı. Uçak mecburi iniş yaptı jH KLŞADASI ^Cumhuriyet) - Hava Kuvvetlen'ne aıt keşif ve gözetleme uçağı, teknik bir anza nedeniyie Kuşadasi yakınlannda Dilektepe"ye mecburi iniş yaptı. Uçakta bulunan iki teğmen ıle bır astsubay yaralandı. Öjjretmenevi için mücadele • tstanbul Haber Servisi - Eğitım-Sen. RP'li Üsküdar Belediyesi'nın Validebağ Adile Sultan Öğretmenevi arazisinde başlattığı park inşaatının durdurulması istemiyle bölge idare mahkemesine dava açtı. Eğitim-Sen Istanbul 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer. Atatürk'ün öğretmenlere miras biraktıği arazıyi savunmaya 'inatla' devam edeceklerinı söyledi. Kurye Dilek Örnek davası • tstanbul Haber Servisi - Atatürk Havalımam'nda uyuşturucu parasmı yurda sokmak isterken yakalanan kurye Dılek Örnek, teyzesinin eşi Ercan Doğan, tranlı Yousef Gharachehdaghi ile özel timci Ayhan Akça'nın kara para aklamak süçundan yargılanmasuıa başlandı. Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada. tutuksuz sanık Dılek Örnek tutuklanırken Iranlı Gharachehdaghi tahliye edildi. Yılbaş DTP'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'den ıstifa eden Van Milletvekli Mahmut Yılbaş DTP'ye katıldı. Yılbaş'ın katıhmıyla DTP'nm milletvekıli sayısı 17'ye ulaşırken TBMM'de ihtisas komisyonu üyeliklerine dün yapılması beklenen seçimler DTP'nin grup kuramaması nedeniyie ertelendi. 1336 3170-336 6716 ı KARADENIZ- YAYLALAR I Knin lnrekel -3 Tateıt 7 Gtct 8 Gun YPI I K.KUYU-BOZCMDA-IDATURM. | 21-31 AğBtos 34 SVG 27 plakah Rover 4.16 Sl markalı arabamın ruhsatını kaybettim, hükümsiiz SERDAR TEMtZKAN Nüfus cüzdanımı kaybettim hükümsüzdür. TOMRİS ÖZDEN Başbakan Mesut Yılmaz, 'ateşten bir gömlek' giydiklerini söyleyerek 'sabır' önerdi 'Popülizm yapmayacağız'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yıhnaz. RP Gene! Başkanı Necmettin Erbakan'ın bir yılda Türkiye'ye verdıği za- rardan dolayı siyaseten he- sap vermek zorunda oldu- ğunu belirterek artık kımse- nin adaletten kaçamayaca- ğını, devletın zan altında bı- rakılmayacağını "ateşten bir gömlek giydiklerini" kaydetti. Topyekûn bır ıyı- leştirmeden sonra reform dönemine geçıleceğıni be- lırten Yılmaz. "Hiç Idmse bizden popülist poütika bek- lemesin" dedi. Yılmaz, partısınin Viec- lis grup toplantısında yaptı- ğı konuşmada. hükümetın ne kadar zor bır dönemde. ne kadar ağır koşullarda bu görevi üstlendiğinin bilin- cinde olduğunu söyledi. Başarısız olma hakkına sahıpolmadıklannı belinen Yılmaz. "Başarılı olmaya mecburuz. Hükümetin şian. ciddiyet vesommlulukanla- yışı içerisinde Türkhe'yi düzlüğe çıkaracak icraatta- n gerçekleştirmek olacak- tır* dedi. Bütün ANAP camıasın- dan hükümete destek olma- sını isteyen Yılmaz, mıllet- vekıllennden kişisel yorum- lannı bır süre ıçin askıya al- malannı rica etti. 55. hükü- metle Türkiye'de sulann du- rulacağını, taşlann yerine oturtulacağını dıle getıren Yılmaz, bunun ıçin öncelik- le temel alanlarda topyekûn bır ıslahat yapılacağını. son- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ra reform dönemine gecıle- ceğıni açıkladı. Devlete. ekonomık ve siyasi yaşama çekidüzen verdikten sonra ANAP'ın geçmişte başlat- tığı reformlara yeniden baş- lanacağını kaydeden Yıl- maz, "Hiç kûnse bu yolcu- lukta bizden popülist uygu- lanıalar bcklemcmelidir" dedi. Yapılması gereken ılk ışin devletin kurumlannı ıs- lah etmek olduğunu belir- ten Yılmaz, bunun için bü- rokraside değişiklik çalış- malanna başladıklannı söv - ledi. Yapacaİdan değişıklık- lerde lıyakat. uyumlu çalış- ma ve çalıştırabilme yetene- ğini aradıklanni vurgulayan Yılmaz, geçen dönemde or- taya çıkan ve bürokrasıye de sirayet eden oluşumlarla çok ciddi mücadele edilece- ğıni anlattı. Yılmaz, sözleri- nı şöyle sürdürdü: "Bundan sonra hiç kûnse hukuktan, adaletten kaça- mayacaktır. Hiç kûnse dev- leti zan ve şaibe alünda bıra- kamayacaktır. Neşteri vur- mak gereken yere vurarak. suçlamalan tüm devlete ve- ya ilgili kurumun tümüne şanıil halegetirmeden suçun şahsiliği prensibini zedele- meden gerekli araşürma ve soruşturmalar mutlaka ya- pılacaktır. Hukukun önün- deki engelleri kaldırmak hem hükümetimizin hem Meclis'ûı boynunun borcu- dur. Meclisi zan altında kal- mak tehlikesinden mutlaka kurtarmak zorundavız.'" DYP Cenel Başkanı Ciller 'Bütünleşme süngü gölgesinde olmaz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller. hakkın- dakı çeşitli suçlamalar ne- deniyie inceleme başlatan Genelkurmay Başkanlı- ğı'na açıkça tavır alırken komuta kademesini hedef alarak, Türk Silahlı Kuv- vetleri (TSK) içinde 'bir grubun miilete yaran olma- dtğuıT savundu. "Tarbşdan TSK olmava başlar'diyen Çiller, "Sağda bütünleşme boyle süngü gölgesinde ol- maz" dıye konuştu.. Hakkında yapılan 'sessiz kahyor" yorumlanna da ya- nıt veren Çiller, hükümetin yüzde 32'lik zammına ka- yıtsız kalamayacağını kav - detti. Pozitif siyaset yapma ılkesinde ısrarlı davrana- caklannı söyleyen Çiller. "Bazı şeylerin tarih önünde söylenmesi gerekü-"diyerek şöyle devam ettı: "Eğer, bu kadar gözbe- beğûniz haline getirdiğimiz TSK'nin içinde, tümü ol- masa dahi bir grup varsa; yasalan. demokrasiyi bir kenara bırakıyorsa: o grup şu veya bu nedenle sokakta- ki adamdan valiye. kasaba kadar herkesi fışlemeye kalkıvorsa bunun miilete ne yaranvar. Bunun, önlemek istediği da\ava ne yaran var? Böyle bir şejin miilete ne yaran olacağun bilmem, ama bir şeye zaran \ar. O bir gruptur, ama tarüşılan TSK olmava başlar. Yapü- maması gereken budur." TSK'nin onurunun ko- runurken, başka kesimlerin biryana bırakılamayacağı- nı vurgulayan Çiller, •'Çün- kü korunması gereken Tür- kiye'nin onunıdur. Türki- ye'nin onuru içinde eski ba- kanlar, 'Çumhurbaşkanını dinletiyor' derseniz, 'Ba- kanlara, başbakanlara bü- tün bu bilgileri dışanya sız- dırdılar, casus. CIA' derse- niz, kınlan Türkiye'nin onuru olmuyor mu" diye konuştu. Çiller. merkez sağdaki bütünleşmeye ilişkın gö- rüşlennı. "Süngü gölgesin- de bütünleşme olmaz. Te- peden itip kakmavla ol- maz" diye aktardı. Çiller. haklanndakı iddı- alar nedeniyie eşi ve kendı- sinin tehdıt edıldığıni. kor- kutulmaya çalışıldığinı öne sürerek. "Haber yoUuyor- lar, bakın sizinle ilgili dosya- lar hazırlanıvor. Bunlann hukuktu, ahlaktı. insaftı, bunlarla hudutçiziuneyece- ğini gayet iyi bilenlerin ba- şındayım. Ama işte karşı- nızdayım ve milletimin önünde dûndikayaktayınr dedi. Eşi Özer Çiller'in doku- nulmazlığının bulunmadı- ğını da kaydeden Çiller. "Hangi dosvast. hangi sila- hı, hangi CIA, eroin kaçak- çılığı. mafŞa işleri veya ney- se Perinçek ya da ne varsa, kov un ortaya. Bundan emi- nim Id biz güçlü çıkanz" dedi. Ecevit, külfet ve nimetin denkleştirilmeye çalışıldığını söyledi 6 Yüregimiz yanıyor' .\NK\R\ (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit yüzde 32'yi bulan son akaryakıt zammını, "Zorunlulukru. külfetle ni- meti denkleştirmeyc çauşıvoruz" di- ye savunurken, dargelirliyı mağdur etmevecek önlemlerin en kısa za- manda uygulamaya konulacağını söyledi. Ecevit, u Vatandaşın cebini yakan bizim de yüreğimizi vakar" derken. Malıye Bakanı Zekeriya Te- mizel. "alınması zor, ancak uygula- ması en kolav yöntemi sectikierini" söyledi. Ecevit. ortağı olduğu hükümetin güven oylamasından sonra yaptığı ilk grup toplantısında. Meclis tatile girene kadar çıkanlacak öncelikli ya- salar konusunda bilgi verdi. Ecevit, seçmen kütüklerınin yenilenmesine ilişkın yasanın en geç gelecek hafta genel kurulda ele alınacağını vurgu- ladı. Yeni hükümet otuşumu ile ilgili iz- lediği tutumdan dolayı Cumhurbaş- kanı Süleyman DemirePe. dışandan "koşullu''destek verdıği için de CHP lıden Deniz Baykal'a teşekkür eden Ecevit. hükümetin bu güvene layık olacağını söyledi. 8 yillık temel eği- time fW7-1998 öğretim yılında ge- çileceğını vurgulayan Ecevit, "pilot bölge" uygulamasına da açıklık ge- tırdı. Hükümetin uygulamaya koy- duğu zam kararlanmn gerekçelerini deaçıklavan Ecevit. "İşbaşına gelin- ce boşaltılmış bir Hazine aldık. Şim- di biz nimetle külfeti denkleştirmcye çahşacağız. Ekonomide nispi iyileş- tirme sağlayarak, vatandaşın mağ- dur olnıasını önlemeye çalışacağız" diye konuştu. Ecevit, konuşmasını tamamladık- tan sonra zammın gerekçelerini açık- lamasi ıçin mikrofonu Maliye Baka- nı Zekeriya Temizel'e bıraktı. Temi- zel. REFAHYOL'un "denk" diye açıkladığı bütçenin gelır ve gider he- deflerinde büyük sapmalar olduğu- nu. açılan paketlerden ise beklenenin çok altında gelir sağlanabildiğine dikkat çekerek, "Bu nedenle alınma- sı çok zor, ancak en kolav uygulana- büecek yöntemi seçtik" dedi. Temı- zel, akaryakıta yapılan zamlann anmda ulaşım ücretlerine yansıtıl- masına da karşı çıktı. Deniz Baykal, devletin sağlık hizmeti üretmesine karşı çıktı 'CHP 3. dünyasolcusu değil' Deniz Bavkal. ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Ankara Sa- nayi Odası'nda (ASO) yaptığı konuşmay- la sanayicılere güven vermeye çalıştı. hü- kümeti gerekli reformlan yapmak konu- sunda uyardı. AB ülkelennın 10'ununsosyaldemok- rat başbakanlarca yönetildiğıni vurgulayan Baykal. "Biz3. Dünya solcusu değiLçağdaş sosyal demokratız" dedi. Baykal, sosyal güvenlik kurumlarının, sağlık hizmetleri- ni ticari anlaşmayla pıvasadan satm alma- sı gerektiğini savundu. 55. hükümetin eko- nomide. vergide. eğitimde gündelik çö- zümlerle oyalanmadan yapısal çözümlen uygulaması gerektiğini kaydeden Baykal. •"Geldik, ama reform yapmavacağız diye- mezsûıiz. Bazı şeyleri yapmadan orada otu- ramazsınız. Türkiyt ekonomisinin temel so- nınu, kamu borçlanma gereğinin çok art- mış olmasıdu-" dedi. 1980'den önce ekonomınin temel sıkın- tısının döviz darboğazı olduğunu anımsa- tan Baykal. 1980'den sonra ekonomide ya- şanan değişimler sonucunda Türk Lira- sı'nın konvertibiliteye geçmesi ve dış borç olanağı nedeniyie döviz bunalımının söz konusu olmadığını, ancak kamu finans- man darboğazınm en önemli sorun duru- muna geldiğinı söyledi. Baykal, kamu finansman açığınm kapa- tılmasında özelleştırme gelırlenne güve- nılmesiyle ilgili olarak "Ozelleşrirme falan palyatif çözümdür. Yapılmasın demiyonım, ama hazıra dağ da> anmaz" uyansında bu- lundu. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Ruhunuzu tatıl ateşi sarmış ve fakat siz hâlâ çalışıyorsanız. üstüne üstlük, ancak kış ayla- rına yaraşır çislem çislem bır yağmur yağıyorsa ve siz gene de vıcık vıcıkterliyorsanız... Ya- ni hiçbir şey hiçbir şeye uymu- yorsa n'aparsınız? Neyapacağımı bilsem yapa- cağım. Bildiğim, tatil özlemi ile çalışma zorunluğu, kış yağmu- ru ile yaz boğuntusu sarmaş dolaşken ne bir konu bulmak, ne bulunan konuda enine bo- yuna düşünebilmek mümkün. Iyisi mi daldan dala dolanıp, bölük pörçük paragrafları art ardasıralayalım. • • • Bilgisayann biraz da çöplü- ğe dönüşmüş hafızasında bir not: Güven oylaması arifesin- de DYP'deki yaprak dökümü- nü değerlendirmek üzere DYP yöneticileri bir basın toplantısı düzenlemişler. Ekranda Saffet Arıkan Bedük diye bır zat ko- nuşuyor. Polis şefi, vali eskısi olarak anımsıyoruz da millet- Oradan, Buradan, Şanar'dan vekili olduğunu, hele hele DYP'de yönetici filan olduğu- nu unutmuşuz. Ayrılan DYP milletvekillerine ilişkın laf ola beri gele bir seyler söyledikten sonra sözü güven oylamasına getirdi. Çok derin bir hikmet yumurtluyormuşçasına kısık gözlerini büsbütün kısıp ko- nuştu: - Bu hükümetin güvenoyu almasına ihtimal dahi vermiyo- ruz... Breh breh breh! Lafa ba- kın hele.. diyecekken durala- dık. "Yahu polis şefliği, valilik filan yapmış, siyasetçıliğe so- yunmuş koskoca adamın bir bildiği olmasa bu kadar iddialı lafetmez" dedik. Gazetede bu ışlerden anlayanlara sorduk. Güldüler. "Güvenoyunda olsa olsa farkın ne kadar olacağı tartışılır" dediler. Eh onlann bir bildiği olsa gerek deyıp güven oylamasını bekledik. Sonucu biliyorsunuz. Sonu- cu Saffet Ankan Bedük de bi- liyor. Benim merak ettiğim, bu adamcağız güven oylamasın- dan sonra ne düşünmüştür acaba? Örneğin "Galiba ben bu işten çakmıyorum ve bu si- yasetçilik mesleğini beceremi- yorum. En ıyisi haysiyetimle çekilip emekliliğimin tadını çı- karayım. Bu uğraşlarbana bir- kaç numara büyük geliyor" di- ye düşünmüş müdür? Biliyorum, "ülkenin bunca ciddi sorunu varken adını ünü kalmamış, hüneri, yeteneği ka- nıtlanmamış bilmem kaçıncı sınıf bir siyasetçi üstüne yazı yazmak nereden çıktı" diye- ceksinız. Pariamentomuzun çoğunlu- ğunu Saffet Arıkan Bedük'lerin oluşturduğunun farkında değil mısıniz siz kuzum? Şimdi de tutup "E, n'olmuş, biliyoruz" filan demeye kalk- mayın. Zaten dışarıda yağmur yağıyor ve ben terliyorum. Za- ten çalışmak zorundayım (ör- neğin bu yazıyı teslim etmem için sadece on yedi dakikam kaldı) ve benım yüreğimi tatil ateşleri tutuşturmuş... Bu ülkenin hukuk sisteminin baştan sona değişmesi kesin- likle gerek. Bir hukuk reformu ve Infaz Yasası'nda vetutuklu- luk halinin devamına ilişkin ya- salarda değişiklik yapılması zorunlu. Bakın, bu çürümüş hukuk sistemi Şanar Yurdatapan'ı serbest bıraktı. Yanı Şanar Yur- datapan artık dışarıda. Ser- best. Yani bildiğini yapmaya ve okumaya devam edebilir. Ma- sama bir faks metni bıraktılar. Aynen aktarıyorum: "Çıktım. Hemen görüşmek istiyorum. Ne zaman, nerede? Sevgile- rimle. Şanar Yurdatapan." İyi mi? Şanar dışarıda ve gö- rüşmek istiyor. Hem de he- men. Bunun anlamı açık. Ge- ne bir yerlerde bir haklar ara- nacak; gene bir yerlerde bir hu- kuk ihlalıne karşı çıkılacak; ge- ne bir yerlerde hukuku ve de- mokrasiyi savunmak üzere toplaşmak gerekecek... Şimdi bu Şanar'a telefon edip; yağmur, tatil, sıcak, ter fi- lan desem kös dinleyecek. Ya- pılacak işleri sıralayacak. "Ya- par mısın" filan diye sormaksı- zın yapmam gerekenleri tebliğ edecek. Hayır, cevap mevap yok. Ona cevap vereceğime savcı- ya telefon edip ihbar etsem, yurtdışına kaçmak üzere oldu- ğunu, cebinde PKK için 4 lav silahı, 12 Kalaşnikof, 257 el- bombası taşıdığını söylesem, onu gene tutuklasalar, ben de tatile matile çıksam... ••• Yaşasın 17 dakika doldu. Bu yazıyı burada kesmem ve tes- lim etmem gerek. POIİTİKA GLONLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Cehalet... RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan konu- şuyor: "8 yıllık zorunlu ve kesintisiz eğıtim çıkarsa ANAP biter..." Şeriatçı basın ıse yaygarayı basıyor: "Imam-hatipler kapatılmak isteniyor..." 1973 yılında çıkan Milli Eğitim Kanunu'nun 22. maddesinde ne yazıyor bakalım: "llköğretim, 6-14 yaşlanndaki çocuklann eğitim ve öğretimini kapsar. llköğretim, kız ve erkek bü- tün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okulla- nnda parasızdır..." Bu ne demektir? Eğitim bütünlüğüdür... Sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitim 13 Ma- yıs 1996'dayapılan 15. Milli Eğitim Şûrası'nda ka- rarlaştınlmış ve 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı'na gir- miştir... Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, bu konuda şöyle dıyor: "Yasalar bu denli açıkken bırakın işin eğitim yö- nünü, çocuklanmızın biraz daha fazla çağdaş eği- tim almasını engellemek, 8 yıllık eğitıme hemen geçmemek, görevi yapmamak, yasalan uygula- mamak demektir..." Görüldüğü gibi sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitim için hiçbir yasal zorluk yoktur... O zaman RP nıçin karşı çıkıyor 8 yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitime? Onlar laik, çağdaş, akılcı bir eğitim sistemi ıste- miyoriar... Istedikleri ne? Cezayir, Afganistan ve Sudan'da olduğu gibi çağdışı bir eğitim, molla, Taleban yetiştirecek med- reseler, Kuran kursları, militan üreten imam-hatip okulları... Cezayir bunun acısını çekti. FIS önce devlet için- de, sonra okullarda örgütlendi... Şimdi seçimler yapılsa bile sonuç ortada... • • • RP "Imam-hatipler kapatılmak isteniyor" derken Istanbul'da doğalgaz facıası yaşanıyor, İGDAŞ iş- çisi llyas Gedik ve Yusuf Can yaşamını yitiriyor. Bir süre önce de Sıraselviler'de Hasan Küçük adlı İGDAŞ ışçisi doğalgaz zehirlenmesı sonucu ölmemiş miydi? Nedir bu olayın içyüzü? Kim sorumludur işçile- rin ölümünden? İGDAŞ'a Milli Gençhk Vakfı, RP militanlarıdolduruldu.onca teknik eleman kapının önüne bırakıldı... istanbul Vatan Caddesi'ndeki facia; bılgisizlığın, cehaletin ve vurdumduymazlığın belgesıdır... Burada hesap sorulması gereken kışı Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır... 25 bin öğrenciye burs veren, beledıyeden trıl- yonları bu amaçla aktaran RP'lı Erdoğan'a soru- yoruz: "İGDAŞ'tan kaç teknik eleman çıkardınız?" Doğalgaz 'vana odası'nda gaz sızdırma olayı olmaz. Çünkü su ve havayla önceden test yapılır. Sonuç ya olumlu ya da olumsuzdur. Olumsuzsa arıza bulunup giderilir. Olumlu sonuç alınmışsa önündekı vana açılıp diğer vanaya gaz aktanlır. Anlaşılıyor ki yerattındaki vana açık bırakılmış, daha büyük bır facia kıl payı atlatılmıştır... Üstelik ölen iki işçi, onarım grubundan değil, İG- DAŞ işletme şefliğinde görevlidir ve bu iki işçi göz göre göre ölüme gönderilmiştir... Içişlen Bakanı Murat Başesgioğlu'nun, Eskışe- hir Çifteler'deki Akyazılılar Vakfı'na kiraya verilen turistik otel olayında gösterdiği duyarlılığı bu ko- nuda da göstereceğıni umuyoruz... Evet. 25 bın öğrenciye verilen bursun parasal kaynağı nedir, İGDAŞ'ta neler oluyor, Kanal 7'ye ne kadar reklam verıliyor? • • • Konya Valisi Zryaettin Akbulut görevinden alın- dı... ANAYOL iktidarı döneminde ise Amasya Valisi Hayrullah Yıldız merkeze alınmıştı... Yıldız'ın suçu neydi, 9 Nisan 1996'da yayımla- nan yazımızdan bir bölüm aktaralım: "Amasya Valisi Hayrullah Yıldız niçin merkeze alındı, Şanlıurfa Valisi Ziyaettin Akbulut neden Konya Valiliği'ne atanarak ödüllendirildı? Amasya Valisi Hayrullah Yıldız niçın merkeze alınıyor? Vali Yıldız'ın suçu büyük olasılıkla şu: Laik, demokratik cumhuriyetin temeline dinamit koyanlarla mücadele etmek... Sanınz şaşırdınız... O zaman size Amasya Valisi'nin 'son bir aydır' şeriatçı basının hedef tahtası olduğunu açıklaya- lım: ValiHayrullah Yıldız, Amasya 'nın Özbayraklı bel- desine gitmişti mart ayında. Orada belediye bina- sının içinde Kuran kursu öğrencileh görmüştü. Vali Yıldız, çoğunluğunu kızlann oluşturduğu Ku- ran kursu öğrencılerine ve daha sonra vetilere şöyle seslenmışti: 'Devlet size okul yapıyor ama. siz, okul yerine çocuklannızı Kuran kursuna gönderiyorsunuz. Böylece devletin okulları öğrencisiz kalıyor...' Vay... Sen misin bunu diyen!.. Şeriatçı basın, valinin bu sözleri üzerine ayağa kalkmıştı. Şeriatçı gazeteler, Amasya Valisi'ni 'dın düşmanı' ilan edip 'Valiye bak' diye manşetatmış- lar, 'Ayıp oluyor Vali Bey' diyerek uyarmışlardı. So- nunda Vali Hayrullah Yıldız'ın başını yedıler..." Hayrullah Yıldız, şımdı merkez valisıdır... Şeriatçı güçler, onu bir kenara çekmeyi başar- mışlardır... Türkiye'de Atatürkçü, yurtsever, demokrat ol- mak, laik cumhuriyeti savunmak, yobazlarla mü- cadele etmek suçtur... Faks numaramız: 0212/513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya <" Planet.com. TR Teröristler mezra bastı: 2 ölü • YÜKSEKO\Â(AA)-Hakkân"nin Yüksekova ilçesine bağlı Gürkavak köyü Ortakçı mezrasını basan PKK'liler 2 kişiyi öldürdü, 6 kişi>ı yaraladı. Mezra yakınındaki bireve el bombası atan PK.K'lıler. Mehmet Bars (65) ve Nazdar Bars'ı (27) öldürdüler. Patlamada, 1 yaşındakı bir bebek ile Bedırhan (4). Naif (6), Aysel (9), tlyas (11) ve Ayşe Bars (17) yaralandı. Ertan Aydın için telgraf eylemi • İstanbul Haber Servisi - Kankatürcüler Derneği Başkanı Oğuz Gürel. Başbakan Mesut Yılmaz. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecev ıt ve Kültür Bakanı tstemihan Talay'j bır telgraf göıuiererek, Sı^urlvık skandalı ıle ilgili karıkatüründen dola) ı hapıs ccza.->ı verilmesıni kınadı.