28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 1997 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Ölü Maziden Şanlı Tarihe! Prof. Dr. SALİH ÖZBARANDEUBuca Eğıtım Fakultesı % stanburunOsmanlılartarafindan I fethının yenı bır yıldonumu dola- y ısiyla İnonu Stadvumu bır turlu kurtulamadığımız ılkel anma to- renlennden bınne daha tanık ol- du Ardından Sultan II. Mehmet (Fatih)'ın ıçkı ıçıp ıçmedığı gundeme getınldı medyada. çağdaş Turkıye ve toplumu. yuzyıllar oncesınden buîunup getınlen kımı görgu kurallanna bakarak ayarlanmak ıstendı Tanh. bılgılenme aracı olmaktan çıkanlıp, guncel konu- lann bacağından asılan, ozgürluğü kı- sıtlanmak ıstenen ve başta polıtıkacılar olmak uzere çeşıtlı güçlenn kafalann- da çızılen, gormek ıstedıklen bırşablo- nun tutsağı oluverdı bır kez daha Modern bır yapının açılışında ya da başka bır torende, kutlamada ya da bır "önemli" kışının karşılanmasında, kut- sallık adına bınlenn, onbınlenn, tele- vızyon aracılığıyla da mılyonlann go- zu onunde, bır koyunun kurban edılışı- ne eşlık eden mehter takımının aynı to- rende. kutlamada vey a karşılamada olu mazı ıle toplum arasına gınp "şanlı ta- rih"ı anımsatması, populıst yaklaşım- lann değışmez ışlev ı olarak surmekte, ancak boyle bırtavrın toplumun geçmı- şını yansıttığı söylenemez Belkı boy- lece geçmış kısa, oz. görsel ve muzıkal olarak anlatılmak. davulun tokmağıyla "dü>eH isevhe" yenıden tıtretılmek ıs- tenmıştır Ancak yaşanılan zaman ıçm- de geçmışın temsılıyetıne getınlen am- bargonun, tanhın nesnesi sayılan ınsan- lan temsıl etmedığı de ortadadır Yıiz- yıllann genışlığınde bır yerlerde vurul- muş heybetlenn, yerlı yennde anıldı- ğında ve seyredıldığınde tanh bılıncı aşılayabılecek bu yaru \ardır, dersler bıle "empati" olarak oğrencıye sunula- bılır şuphesız. ancak durmadan tok- maklanan davuldan umulan ıhtışam sı- ntan bır kasaba bandosuna donuşebıl- mektedır Tanh ders kıtaplannda durmadan mehter çalmakta. zurnadan çıkan çatlak ses pahasına, sıyasal kolruğun sağlam- lığı ıçın. ozlem duyulan azametın \e kudretın ımgesı olarak Ovsa tanh çok daha farklı konulann. ınsanlığın tum aynntılannın peşıne duşme yolundadır. yerel ulusal. kuçuk bınmlı konulannı karmakanşık evrensel hanta ıçıne anla- şılır \e mute\azı bıçımde yerleştırmek kaydıyla. doğal olarak da günumuzün ona yukledığı ımeenın denetımı altın- da Tanh, gunumüz Türkıyesı'nın ders kıtaplannda. polıtıkacılann ve onlarla bırlıkte ve onlann yorungesıne gıren ulemanın dargomşluluğunde ve med- >anın günu kurtarmak amacıyla acele vayıncılığın şaşırtmacasında, "insanla- nn bilimi" olmaktan çıkanlmış gıbıdır, yonetıcılenn ışıne yaradığı ıçın şanlı damgasını yemek zorunda bırakılmış- tır. toplumun gelecegıne mahkûmıyet olacak mekanızmalann tuzağını hazır- lamakta devam etmektedır Geçmış. şanlı ımgesıyle ve tanh adı altında mıl- lıyetçılığın kıvancı ıçınde bıze yol gös- termeyeçalışıyorderskitaplannda Bın yıl. beşyuz yıl oncesı. o zamanlardan bugune yaşanılan oluşumlar ve dene- yımler ızlenmeksızın, tanh adı altında. çekırge gıbı sıçratılmakta, mayın gıbı patlatılmaktabubılgıdalı Evrensel bo- yutlannda. ona demokrasıyı sokma ça- basında olan ulkelerde dahı tehlıkelı kullanımı durdurulmuş değıldır Sivasetçik'rimizin populisL sağcL, mil- liyetçi \e dini okşavıcı yaklaşımlan: medvamn uçarı, sozde gunıi kurtaran tavırları; ve zonınlu okutuian, belleti- len merkezi japılı ders program, kitap >e oğretinıi tarîhi barut fiçısı haline so- kabibnektedir neyaak ki. Siyasetçilerin, med>a ve eğirim dağıtım şebekelerinin - tarihçilik adına konuşan/yazan kimi yan ulemanın da telkinlerivle - sızdır- ma>a.zerketnıevc.bclletmeveçalıştıkJa- n. geçtiğiyeri va'kanyutturmacalan ger- çekten tehlike çanlan çaklırtabiliyor. Sa- dece Hitler'in dramını anımsamak ve- tcrlidir bö> le bir tehlikcnin boyutlannı gösterebilmek için. Tanhçılığın en masum yanını vurgu- lamamgerekıyorbubağlamda Elealı- nan bırkonunun. profesyonelce yakla- şımında toparlanan belgelerle, halısa- nesayılabılecekbıraşamasıylabaşlıyor tanhçılık Tanhçı kaynaklannı okuma- ya çalışıyor. bır varsayım doğrultusun- da kendını zorlamıyorsa. geçmışte olup bıtenın guya "objektiPını yakalamış sayılıyor Doğal olarak belgenın yanlı- lığı yetersızlığı. sahtelığı gıbı bırçok engelle karşılaşmak mumkun bu aşa- mada. yıne de tanhçının urettıgı, o ha- lıyle ustune aşın yukler bındınlmemış araç durumundadır Bu aşamadan ya da aşamalardan sonradır kı. mıllıyetçılık baskısı, dındaşlık sempatısı. ustünlük hayallen, başkalannın suçlan, serpıştı- nlmeye başlanmaktadır Tanh. toplum zıhnıne ulaşırken kışı- selleşıyor eğıtımde ve sıyasette bıçım- lendınlıyor sıradan bır kışının kafasın- da yeretmeye başlıyor. daha sonra da butun bu oluşumlann sonucunda eylem halınde karşımıza çıkıvor ınsanların geçmışlenne sahıp çıkılıyor sankj. son durağına vanyor tanhçılık. ama hıç de arşıvde bır belge ıle karşılaşırken bır kronığı gozden geçınrken ya da gazete taraması yaparken duşunen bır tanhçı- nın duşuncelennde bulunmayan ya da onun henuz ortaya sermedığı, akade- mık nıtelığınden oturu pek cesaret edıp savunamadığı. ancak hukumetlenn medyanın ama tor bır tanh meraklısı- nın tepkısınde gormek ıstedıği bır seru- venı gınyor geçmışın değerlendınlme- sı. tanh adı altında venlmek ıstenenler "Türk millerinin.. miUetler ailesi için- deki şerefli geçmişinL.. zekâ ve kabüive- fini, yüksek kavrayış, cesaret, fedakâr- lık ve kahramanlıklannı" amaç edınen bır MEB programı ıçınde fılızlenmeye başlayan tanh anlayışının gençlere aşı- ladığı sozde tanh bılıncını yuklenenkı- şı. belgelenn, tanıklann. geleneklenn yakalayıp gunumuze surukledığı olay- lar karşısında donup kalıyor reddedı- yor. saldınyor Başbakanlık, başbakan yardımçılığı. dışışlen bakanlıöı yapmış bır partı lıdennın bırkaç av once Bod- rum Havaalanı'nın açılış konuşması si- rasında "Osmanfa'nın gıicü ayağa kal- kıvor; sizlerin sayesinde ayağa kalkı- yor"bıçımındekı çağnsi ya da bır sure once Osmanıyeciekı bır konuşmasında yandaşlanndan, rakıplenne "Osmanlı tokadı" atmalannı ogütlemesi. tanhten ust makamlarca beklenen çağny ı ne ka- dar tehlıkelı bıçıme sokabılmektedır1 Tanhçı ıle toplum zıhnının arasında oluşturulmak ıstenen bılıncın nasıl olumsuz orneğını verebılmekte, tanhı ne tur nıyetlerle eyleme donuşturebıl- mektedır0 "*Açık sövleyevim" demıştı Turgut OzaL "Osmanlı çok iyi iş vapmış. Tur- kive Cumhuriveti'nden iyi iş vapmış. Osmanlı bu işi nasıl vapmış?" (Cumhu- nyet, 12Ocak 1993) Osmanlı tanhının nasıl ınceleneceğıne ılışkın pek akade- mık yetkısı olmamakla bırlıkte, kışısel tercıhınde saklı Osmanlı öncelığını or- taya koyup onun propagandasını yapan bır cumhurbaşkanının tanh mudahale- sınebırörnektırbusozler "MaaJesefta- rih okutamıvoruz. İyi bir Türk tarihi yazmalıyız. Ve yine Ki bir Türkiye tari- hi vazmak şart" dıye seslenmıştı Cum- hurbaşkanı Sülevınan Demirel, Çanak- kale Şehıtlığı'nı zıyaret ettıkten sonra. aazetecı Yavuz Donat ın satırlannda Milliyet, 18 Mart 1994) "\h bana uni- versitede tarih kürsüsii verseler" dıye de ıç geçırmış Medya tarafından sozlen aktanlan Demırel'ın topluma ulaştırdı- ğı telkınlerle tanh ışledığı ortada ^n- cak, Turk ya da Turkıye tanhını nasıl yazardı acaba' Tanhın ıktıdan kullananlarca eğn- lıp bukulmesıne ılışkın ılk örneğı yazı- mın başmda verdım lstanbul"u yenı- den fethedenlenn davranışlan Uygar- lık pay laşımında başansız kalmış yone- tıcılenn. merkezlennde toplamak ıste- dıklen buvruldularla uçurulan mesajla- n onu tehlıkeler yukleyerek gorevlen- dırmekle. Istanbul'a bır başbakanın ve beledıye başkanının. bır sıyasal partının "ötekiter"e yukledığı suçlarla bezelı an- layış ıçınde ona hıç de yakışmayan bır tanh bıçmekte Bıçılen bu tur tanhler, başka ulkelenn sıyasal temsılcılennce bıçılen benzer tanhlere çarptıklannda onü alınamayan saldınlann tohumlan- nı atabılmekte Bunun en taze orne- ğı.Sırp saldırganlığında venlmıştır, yı- karak. oldurerek METAi. KUTU MNKU AÇMAHAUCAS I PIASTİK KAPAK TAÇ KAPAK AYRICA İLK 25.000 KİŞİYE PEPSI MUSIC SPICE GIRLS ARMAĞANLARI. NASa KAT1L*CAK5IWIT t Pepsı Dret Pep»> Pep*t Mox 7 Up Yedıgun ya da Yedıgun Lıght urun 6 ad«t rrtAtal k u t u renteh a f m a Kalkası, 6 a d « t fraç k a p a ğ ı y a d a 3 a d « t b d k pvrforap bınktır n Bmktird ğınız herhang bır grubu Pepsı Kamponyası MBE 2OO Taknm/ISTANSUL adrMira, 10 Eyiul 1 997 tanh ne kador gonder n çekılı»e kahlm p , Kam ı& 25 OOO kı>>d«n bırı otun Ozel Sptce Gıris Armağanbn ndon bırt ıxın olsun, Kem dn hartlco armağanlar kazanma jansınızı devam e f t i ' Ü k f i n, Kem dn hartlco armağanlar kazanma jan d u r m a y ı n . . . Çok zarf, ^oic f a n s ! 4 O k * * unıdan I 9 fyMji IV97 tor^mdt, Murny* 5- Oloio 17 EykÜ 1 9V7 m H ı n b T0m« A Titoıw A $ 3OO mt tılmıhtl d^BTI llOçüfc ait*l tl*dıy* ıpn OAIV & Tton*r A $. Idar» r»n B O2 Elif Be Tipi Mollalar... DURSlJİV ATILGAIV Almama Ataturkçu Duşunce Derneğı Genel Başkanı R efah Partısı'nın 13 nısanda düzenledığı "Kadınlar Kongresi'nde gorduk kı kalabalığın hepsı de başla- nnı yorgan buyukluğunde turbanla kapatanlardan oluşuyordu Bunun anlamı şu olsa gerek Refah Partısı tek başına ıktıdar olursa, her kadın, hergenç kız, her kız çocuğu lran'da olduğu gıbı bas.ını ortecek ve gıysılen de onceden Mollalar turu yonetıcıler tarafın- dan saptanmış renklerden oluşacak Boz, bej, yeşıl. kahverengı, vb Gerek caddelerde. gerek bazı okullann onlennde ve gerekse alışvenş merkezle- nnde boy le bırbınne benzeyen turbanlı ka- dın kumelennı gordukçe. bunlann Refah Partısı ünıforması ta^ıdıklannın farkına vardıkça ve çeşıtlı \esılelerle yapılan yu- rüyüsjerdeki saldırganjıklarınt saptadık- ça, akUaıa İngıUz ^azar AJdousHuxk> ge- lıyor J«(fc.> Hu\ley, 'saldırganlığın yüksclmesinin ardında özenli bir teknisyen uygariığının gelişeceğini ve psikobivolojinin bu uygarlı- »ın yetkesini otuşturacağını' yazar >apıi- lanndan bınnde ¥ Veni Diinya" da ınsan- lann ımbıkten geçınlerek nasıl tıp tıp. sı- nıf sınıfeldeedıldığını ozgurluğun vekı- şılığın ınsanlann elınden nasıl alındığını ve boylece de nasıl hukmedılebılır hale getınldıklennı anlatır Boyle kımselerar- tık kendılerı duşunemeyen kımselerdır Onlann yenne başkaları duşunecek ve hukmedeceklerdır Yok zamana kadar laık Turkıye Cum- hunyetı Devletı'nı yonetme fırsatını ele geçırenlerden buyuk ortağın Mdous Hux- ley tıpı ınsanlan -uzun yıllardan ben- na- sıl bır "teknisven uvgarlıgıyla" yetıştırdığı- ne tanık olduk Yaşamın utopık bır şekılde gelışmesını ve akıllı olanlann budala kalanlan yone- tebılmelennı dıkkate alan yazar 'yeni >e gûzel bir diinya için' ınsanlar y aratıy or ro- manında en yeteneklı olarak yetıştırdığı çocuklara verdığı tıp adı. 'Alfa' Alfa. bı- lındığı gıbı Yunan alfabesının ılk harfıdır ve aslında Femkelılerden alınmadır Fenı- ke alfabesınde, 'Aleph=Alef' olarak geçer Yanı <\rapça'eüT Daha az yeteneklı olan çocuklara v enlen tıp adları. sırasıy la beta, gama, delta, epsılon olarak sıralanıyor ro- manda Hatta bunlar. yenne gore alfa+al- fa gıbı nıtelenebılıyor da Alfa tıpı çocuklar, boz renkte gıysılen olanlar ve korkunç zekı çocuklar Beta > marka çocuklan "iyi ki biz alfa değiliz. Çünkü alfalar çok çalışmak zorundalar" dıyeavTjtuyorlarkendılennı veeklıyorlar "Âma biz, gama ve delta çocuklanndan bi- raz daha iviyiz: gama çocuklan zaten bu- daladırlar. Hepsi de yeşil giyiniıier. Del- ta'lar ise kahverengı renkli cİbisc giyerler. \ma biz delta çocuklany la oy un bile oy na- mayız. Epsilon'lar daha da beterler. Onlar doğanustü budala varatılmışlardır..." Bu tıp çocuklar baştan oyle bır eğıtıme tabı tutuluyorlar, öyle katı bır terbıye alı- vorlar kı ellenne eğıtıcı ve aydınlatıcı kı- tap alan bır kısım çocuklan buyuk bır gu- rulru karşısmda bırakjp, kıtap okumaktan alıkoyma yontemı uygulanıyor Huxley yontemıyle ımbıkten geçınle- rek elde edılen çocuklar. konfeksıyon ma- ğazalannda görulen eşyalar turunden ya- nı fabnkasyondurlar Alfa turu çocuklar en akıllı tıplerdır Yeteneklılıkoranı gıttık- çe duşen bır sınıflandırma vardır En ağır ve pıs ışlen yapanlar epsılon marka olan- lardır Ama bu epsılon'lar boyle bır du- rumda bırakılmalanna karşın mutsuz de- ğıllerdır Çunku yeteneklennın ya da ye- teneksızlıklennın farkındadırlar Hındu anlayışına gore. Sansknt Edebı- yatı"nda da sınıflandırmalar vardır Top- lum katmanlan sosyal olarak kaste adı al- tında sınıflandınlırlar Huxley'ın. 'imbik' yontemıne ornek olabılecek o kadar çok ulke varkı Bun- lardan bın de uzulerek belırtmek gerekır kı -kendı ulkemız. Turkıyemızdır Refah Partısı'nın. dını somurerek. erkeklerara- sından sakallı, kadınlar arasından da 'tür- banh-üniformalı' hızmetçıler yetıştırdığı bır gerçektır Kuran kurslanndan. sıyasal amaçlı çalışmalara kadar ızledığınız za- man, onlann ınsanlan elıf, be vb gıbı na- sıl sınıflandırdığının farkına vanrsınız Or- nekler sayısız Gerek yerel ve gerekse ge- nel yonetımde ıktıdarda bulunmalarına karşın ve hıçbırkadına yonetımde ve tem- sılde yer vermeyen bır zıhnıyetın uygula- malarına karşın, hakkına razı gorunen Huxley tıpı ınsanlaryetıştınlıyorulkemız- de Delta çocuklannın 'elimize kitap aür- sak gurultu kopar" dedıklen ve korktuk- lar ıgıbı 'elimize kitap aursak cin çarpar'; ya da 'çok şukür ki. obuıieri gibi başımız açık değil. yoksa şeytan çarpar" dercesıne bır eğıtıme tabı tutuluyorlar gençler ço- cuklar Eğer boyle olmasaydı kendı sını- fına değer vermeyen ve sadece başortusu taşımak ve Refah Partısı ıçın en zor ışlen vapmadurumundakalmayıiçlennesindı- rebılenkımseleryetıştınlebılırmıydı''Re- fah ın 'imbikçi'lennın boyle bır uygula- ması olmasaydı, duşunen ve aklını kulla- nan uygar dünyanın tam tersıne. saldır- ganlar yetışebılır mıydı0 Daha dun, Istan- bul'da. Kutahya'da \b yerlerde yapılan göstenlerbelleklerde zaten taze Ama açık bır saldırganlık orneğı olan 'ünlü 10 nisan şeriat provası'nda da boz, bej, yeşıl, kah- verengı gıysılı ve başlannda yorgan bu- yukluğunde onu taşiyanlann, saldıracak ınsan bulamay ınca. bır buyukelçılığın bah- çesındekı yeşıl ağaçlara nasıl saldırdıkla- nm v e dallannı nasıl bır hıddetle kopardık- lannı hıç unutamıyorum Iktıdarda kal- mak ıçın uygulanan yontemler, seçılen yanlış yollar ne dıne uyuyor, ne ınsanlığa, ne de durustluğe Buyuk ortak 'yedek bir din' goruşunu ışleyerek, her kurum v e ku- ruluşu, seçmenlen, daha doğrusu halkı bölmek îstıyor Bunu gerçekleştırmek ıçın de her yolu mubah sayıyor Kuçuk ortak ıse 'denize düştüğıi için yılana sanlan' lı- denn kışısel uydusu gıbı Ulkemızde yaratılmakta olan "insan manzaralan'nabırgozatıldığındave ^v- rupa ulkelennde zorunlu eğıtımın 11 12 y ıl olduğu bır çağda daha hâlâ 8 yıllık zo- runlu eğıtıme karşı olanca gucüyle muca- deleverenlerebakıldığında, 'ımbık ınsan- lan'yla karşı karşıya kaldığımızı daha ıyı anlıyoruz Ancak, akla ve bılıme oncelık verme v e cumhunyetle gelen değerler dızgesınden odun vermeme konusunda kararlı olan Ataturk'un kurduğu laık Turkıye Cumhu- nyetı'nın gerçek sahıplen, meydanı 'elif, be' tıpı, "molla" tıpı, 'Vahabi' tıpı ve *Ta- leban' tıpı kımselere bırakamaz, bırak- mayacaktır ÇINAR ASLİ\ E HLiaTC MAHKEMESİ'NDEN Savı 199> 141 Davacı DSİ Genel Mudurluğu vekılı Av Ha\va Inan Çınar ılçesı Altunakar Koyu nden davalılar Ferhan Amak ve muşte reklen aleyhıne Çınâr ılçesı Altunakar Kovu'nde kaın 90 no'lu parsel daha sonradan ıtrazen 1SO 151 ve 152 parseller oluştu- ğundan bu parseller hakkında mahkememızde aı,ılan cebn tes- cıl davasının vapılan açık duruşması sıra;>ında venlen ara kara n uvannca. C | n a r ılçesı Alrunakar Kovu'nden Celıle Işık mı- rasçılan babası Mehmet Nevtullah Tartan ıle karde^len Meh- met Celalettın Tartan Mehmet Sıddık Tartan. Mehmet Bahn Tartan ve Zekerya Tartan hakkında davacı kurum vekılı tarafın- dan vapılan tum araştırmalar netıcesinde adreslennın tespıt edı- lemedığı bu nedenle ılanen teblığını talep etmekle mahkeme- mızce adı geı,enler adına da\a dıltkçesının ılanen teblığıne ka- rar\erıldığınden duruşma gunuolan 5 9 1997gunuduruşmava gelmelerı. kendılerını \ekılle temsıl ettırmelerı duruşmava gel- medıklerı takdırde duruşmanın vokluklannda vapılacağı ve Ka rar venleceğı hususu dava dılekçesinın teblığı venne geçerlı ol- mak uzere ılanen teblıg olunur Basın 227?2 İSTANBUL1.SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1997 223 VasıT Hastalığı sebe- bıyle mahkeme- mızce vesayet altı- na alınan Kezban Kaya"ya annesı Mavıllı Coşkun'un vesayetı altına ko- nulmasına karar venldı Ilan olunur 7 7 1997 Basın 31169 PENCERE Aydın ile Devlet?.. Soru "- Aydın ıle devlet arasındakı ılışkı nasıl olma- 1,9 - Yanıt. "- Aydın devlete karşı olmalı " Doğru mu1 ? Bır doğru, her zaman ve uzamda doğru olabı- lır mi. Bılım yasaları bıle yalanlanıncaya değın doğru sayıldıklarına gore ne yapmalı? Duşunmelı!. • İnsanlık tarıhınde devlet bır zaman sonra orta- ya çıktı, bır zaman sonra yaşamdan sılınecek!. Devlet, doğası gereğı, bır baskı aracıdır Lenin ne dıyordu "Devlet bır toplumsal sınıfın, bır başka sınıfı baskı altına almasını sağlayan orguttur" Aydın, devletın ortadan kalkacağı guzel gele- ceğı duşunerek devlete karşı olabılır, ama, yaşa- mın gerçeklığı kımsenın peşını bırakmaz, Tanh Baba yuzyıllar boyu devletı kurup yıkarak yuğu- rup bıçımlendırerek aydının duşlennı parampar- ça etmış. Evet, aydın devlete karşı olmalı.. Pekı, hangı devlete? • Osmanlı aydını, 'Jon Türk'e donuşunce, Ikin- ci Abdülhamit'ın mustebıt devletıne karşı çık- mak zorunda kaldı, Cumhurıyetçı aydın ne yap- malıydı? Devrım, teokratık devletı yıkıyor, padışah def- terden sılınıyordu Halıfelık tarıhın çop teneke- sıne atılıyordu Cumhurıyetçı aydın, Cumhunye- te karşı mı çıkacaktı? Anayasadan devletın dı- nı sılınıyor, laık Cumhurıyet devletı oluşuyordu.. Aydın ne yapmalıydı'? ' Bır aydın duşunun - Ben, dıyor, devlete toptan karşıyım, oyleyse laık cumhunyete karşıyım. Aydının bu turlusu dostlar başına1 Gunumuz- de elıne fırsat geçtıkçe devlete karşı olduğu taf- rasını tekelcı medyada pazarlayan çoğu aydını- mız, devlet unıversıtelerınde çalışan aylıklılarde- ğıl mı'? Gorulduğü gıbı bu ış bıraz kanşık! Şerıatçının yanında yer alıp sozde demokrası adına laık cum- hunyete karşı çıkan kışı aydın mı?.. • Devlet var, devlet var Devlet, ulusal ve kurumsal kıtaplık rafları bom- boş duran yoksul Turkıye'de 'Aydınlanma Kutüp- hanesı'ru dılımıze kazandırmak ıçın seferberlığe gırışıp aydınları goreve çağırmış . Aydın ne yapacaktı? Ikı seçenek var Ya "Ben devlete karşıyım" deyıp bu gırışıme karşı çıkacaktı ya da "Anadolu'dakı köylü ço- cuklarına ulaşsın" dıye Batı ve Doğu klasıklerının Turkçeleştırılmesı seferberlığınegozunu kırpma- dan katılacaktı Nurullah Ataç oğretmendı, Mıllı Eğrtım Bakan- lığıTercumeBurosu'ndaçalıştı, Cumhurbaşkan-. lığı çevırmenlığınden emeklıye ayrıldı • Ataç aydın değıl mıydı''. ! • Kımı Turk aydını, kutsal kıtaplardakı buyruklar gıbı her zaman ve uzamda geçerlı sandığı onyar- gıların ardında Aristo mantığıyla koşmaktan ne zaman vazgeçecek? Vazgeçtığı zaman, ınakçılıktan kurtulacak, ay- dın olacak NASIL BIR PARTİ NASIL BİR MÜCADELE Ayhan Gedız * Partı veOrgutlenme * Avrupa Sıyası Partılen * Sovyetler Bırlığı'nın Çökuş Nedenı * Turk Toplumunun Tanhsel Yapısı \e Turkıve Sıvası Partılen * Kemalızm Nedır ne Değıldır' * Turkıve de Gunumuzun Toplumsal Mucadelesıne Yanıt \ erecek Sıvas>ı Mucadelenın Programı Ne Olmalıdır 9 Ulkemızde halkın »ıvaM orgutlenmesi açısından tıkanan partılere karşı \anıt aravanlar ıı,ın el kıtabı Tum partı üyelen partı sempatızanlan ve ^eçmenlennın okuması gereken kıtap Sergı ^avmlan 1 ^4 savfa :50 000 -TL tsteme adresı 1437 Sokak No 17 7 Alsancak-IZMİR Tel 0 2İ2 422İII4 Fax 0 212 421^26 2.250.000 TL'ye B O D R U V I KERAMOS'TA TATİL * Tam pansıyon * Lezzetlı doyurucu yemekler * Ayışığında müzık ve eğlence * Teras bar yeterlı katılım halınde Mtt 1 TLR ve çevregezılen TAKSİTLİ ÖDEME KOLAYLIĞI OLIŞIM TIRİZM Tel (0312)425 65 22 23 v Menekşe 2. Sk. 25/3 Kıztlay/A \K4RA /"* * * * Dört me\ sim boyunca en ıyı hızmeti ve- ren Myndos Otel'de huzurlu \e sıcak bır ortamda mısafır olabılırsınız Tesısımızde 2 yuzme havuzu, 4 bar, te- nıs kortu,toplantı salonu, merkezi ısıtma, dört mevsım çıçeklerle bezenmış genış ıç bahçe ve aynca klımalı ve çok özel' Villa Myndos' odalan mevcuttur. Vlındos Caddesı, No: 1 Tel- 0252 316 30 80 (81 48400 BODRLM 0252 316 25 91 Faks: 0252 316 52 52 tNTERNET ADRESt: http://www.hotelnnndos.com.tr. e-M \1L: nnndosa hotelmvndos com.tr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle