Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 1997 PAZAR
12 KULTUR
Goran Bregovic, Açıkhava Tiyatrosu'na hüznün ve coşkunun ezgilerini taşıdı
'Savaşmak yerine müzik yaptım'Kültür Servisi - tstanbullu caz
izleyicileri klasik caza uzak. ama
kendilerine çok yakın ezgilerle
buluştular cuma akşamı. Goran
Bregovic "in kaynağmı Balkan kül-
türlerinden aldığı Çingene mü-
zikleriyle bezeyıp evrensele ulaş-
tırdığı 'çoşkulu-hüzünlü' melo-
dilerinin yanı sıra izleyiciyle kur-
duğu iletişim de 5000 izleyiciyi
çoşturdu. Bregovic'in sahnede tek
rakibi vardı: Müziklerle coşup
tempo tutan, bu arada yer yer vur-
mahlann, yer yer Bulgar korosu-
nun ritme uygun olarak dingınle-
şen sesini bastıran Istanbullu mü-
zikseverler.
Sanatçı festivale 'Goran Brego-
vic Düğün ve Cenaze Müziği Or-
kestrasT ile konuk oldu. İstanbul-
lu izleyıcilerin çoğunluğu orkest-
ranın yetkinliği ve Brego\ic"ın
espirili yaklaşımlan nedeniyle or-
kestranın sanatçıyla çalışmalan
dışında düğünlerde v e cenazeler-
de çaldığını şaka olarak değer-
lendirerek aynldı Açıkhava
Tiyatrosu'ndan. Ancak müziğin
kökenlerine inme konusundakı
merakıyla tanınan Bregovic'in or-
kestrası gerçek bir düğün ve ce-
naze orkestrasıydı ve sanatçının
söylediğine göre Balkanlar'daki
500 yıllık Türk hâkimıyetınden
alıyordu kaynağıru. Bregovic'in gı-
tanyla katıldığı konserde sanatçı-
ya Bulgar Kadın Korosu, Nefes-
liler Toplulugu, Vurmalılar Top-
luluğu ve ENBE Yaylılar Grubu
eşlik etti. Bregovic pek çok ses,
kültür ve müziğin bir araya gel-
diği konserde ünlü yönetmen Emir
Kusturica'nın "ÇingenelerZama-
m', 'Arizona Rüvası' ve 'YeraltT
adlı filmleri içın bestelediği par-
çalan yorumladı. Türk izleyicisi
gerek Bregov ic hayranı olarak ge-
rek de Türkçe yorumlanyla yakın-
dan tanıdıklan parçalara yer yer
Türkçe. Ingilizce. Yugoslavca mı-
nltılarla eşlik ederek zengınleştır-
di konseri..
Film mûzikçisi değüim
Sırp bir anne ve Hırvat bir ba-
banın çocuğu olan Bregov ıc, rock
müziği çalışmalan sonrasında Yu-
goslav müziğıyle folk-rock miizı-
ğini birleştırmeyi denediği bırdö-
nemdetanışıyorKustunca ile. Şu
anda ayn çalışsalar da hep birlik-
te anılıyor sanatçılar. Kendisıne yö-
neltilen populistlik suçlamalannın
| 4.ULÜSIARARASİ
İİSÎANİUL
f tta miimû
avaş sırasında Emir Kusturica ile birlikte hain ilan edildik.
Politikadan nefret ediyorduk. Annem Sırp, babam Hırvat ve eşim
Müslüman olduğu için savaşta kalsaydım aile üyelerimden bazılannı
öldürmem gerekecekti. Savaşmak yerine müzik yapmayı tercih ettim. Beni
hain ilan eden Saraybosnalılar yıllar sonra beni gururla anacaklar sanınm."
hıç üzerinde durmayan sanatçı
"Her kesime ulaşmayı bütün sa-
natçılar ister. Bunda bir sakınca
yok~ dıyor. Türk müziği ve ken-
di müziği arasındakı benzerlığı
500 yıllık ortak tanhle açıklayan
Bregovic "Türkşarkıcılarbelkide
bu nedenle sık sık çalryorlar par-
çalanmı" dıyor gülerek. Türk mü-
zikseverler. Bregovic bestelenni
vakında Sezen Aksu ile gerçekleş-
tirecekleri bir proje ile daha ya-
kından takıp edebilecek. Sanatçı
ile Açıkhava Tiyatrosu'nda verdi-
ğı konser öncesinde görüştük:
- Ağırlıklı olarakfilmmüzikle-
ri üretivorsunuz. Bu müziklerle
de öy kiiler aktanyorsunuz izleyi-
cilere. Film mü/jği yapmanın bir
albütn için parça besteletnekten
farkivarmı?
BREGOVİC - Kendımi tam
olarak bir film müzikçisı olarak
görmüyorum. Çünkü filmde an-
latılan duyguya uygun heyecan-
landıncı ya da sakınleştırici mü-
zikler yazmıyorum. Genlim sah-
neleri içın ekranda hıçbir korku un-
suru olmamasına karşın ızleyıcı-
ye bu duyguyu aktaran müzikler
yapmıyorum. Yada iki sevgılinın
öpüşme sahnelerine en iyi anla-
tacak müzikler değıl benım yap-
tıklanm. Pek çok müziğımin film-
lerde kullanılmasına karşın hâlâ
bildiğimiz bestecılerden biri ola-
rak görüyorum kendimı. Aslında
benimle çalışmaya karar veren
yönetmenlerrisk almj$oluyorlar.
Öykü anlatmaya gelınce. eliniz-
de hazır biröykü varsa bunun üze-
nne bir müzik yapmak çok daha
kolay.
- Emir Kusturica'nın filmleri
için >aptığınız mü/iklerden sonra
birbirini/Je özdeşleştiniz. Kusturi-
ca ile çalışmak nasıldı?
BREGOVİC - Emir'le çalış-
mak çok zevklı ve verimliydi. Ön-
celikJe çok öğretici ve ne yapmak
istediğini çok iyi bilen bir yönet-
men. Onunla hiçbir zaman vakit
kaybetmezsıniz. Ekipteki herbi-
reye enerjisıni aktanr. Sonuçta sa-
dece onunla değil bütün ekıple
büyük bir uyum içinde çalışma-
ya başlarsınız. Bu nedenle onun-
la çalışmış olmaktan oldukça hoş-
nutum.
- Yugoslavya'nındağıhnası ve ar-
dından yaşanan savaş, sanatınızı
nasıl etkiledi?
BREGOVİC- Yugoslavya'nın
dağılmasından sonra her birimız
biraz daha melankolik olduk.
Olaylann bugüne kadar görmedi-
ğimız yanlannı fark ettık. Savaş
başladıktan sonra kendırru ve kök-
lerimı yeniden sorgulamaya baş-
ladım. Pekçoğumuzyaptıkbunu.
Bu nedenle Eski Yugoslavya böl-
gesinde her şey savaştan önce ve
savaştan sonra diye ikiye aynlır.
Ben savaştan sorgulamalanm so-
nucunda Balkanlar'daki kültür
üzerine yoğunlaşarak buranın mü-
ziğine yöneldim.
- Savaş sırasında Kusturica da
sizdeSaravevo"nundışınacıktınız
ve pek çok kişi taranndan vatan
4. Uluslararası Caz Festivali 'nde Cesaria Evora, Esma Sultan Yalısı 'nda; Groove Collective, Roxy'de
'Çq>lakayaldıdim'bugeceOrtaköy'de
CEM YEGUL
Batı Afrika kıyılannın hemen yanı başın-
daki Cape Verde adalanndan evrensel. ok-
yanusun ve Afrika'nın tılsımını taşıyan. de-
niz ve kaybolan aşklann üstünde yükselen
içli bir ses yayılıyor. Bu küçük adanın şar-
kılan bunlar; hem Afhka hem Portekız ko-
kuyorlar. Tınılannda sömürgecilik. köle tı-
careti, hoşgörü, teslimiyet. huzur v e kay bo-
lan aşklara duyulan özlem gızli. Bu sıcak me-
lodileri bu küçük adadan dünyaya taşıyan ısim
Cesaria Evora, Cape Verde adalannın çıp-
lak ayaklı divası.
Cesaria Evora -ya da arkadaşlan içın Ci-
ze-1941 "de Mindelo, Cape Verde'de doğdu.
47 yaşına kadar şarkıcılık kariyerine ıvme
kazandıracak bir gelişme olmadı. Şarkıcı ar-
kadaşı Bana ve Cape Verdelı kadınlardan
oluşan bir grup Cesaria'yı defalarca Lız-
bon'a taşıdılar sesini kaydedebilmek içın.
Ancak bir türlü prodüktörlerin ilgısinı çek-
meyi başaramadı Cesaria Evora. 1988'de ya-
vaş yavaş talihi dönmev e başladı. Cape Ver-
de asıllı. Pans'te yaşayan bir FransızJose Da
Sirva, Cesaria Evora'yı bir plak çıkarmak
üzere Paris'e davet etti. 47 yaşındaydı Ce-
saria Evora ve kaybedecek hiçbir şeyi yok-
tu: teklifi kabul etti.
1988'de ilk albümü. "La Diva Aux Pieds
Nus" (Çıplak Ay aklı Dıva) çıktı pı> asaya. Bu
albümde yer alan Bia Lulucha -kı bu parça
*2öuk"la tatlandınlmış bir "cobdera''ydı- Ca-
pe Verde'de büyük bir coşkuyla karşılandı
(Coladera. Brezilya'nın
"samba"5inı andınr. samba
da Angola kökenli "sem-
barl
dan türemıştir. Kısacası
müzıkal formlar Afrika'dan
Brezılya'ya uzanmış. tekrar
Afrika'ya geri dönmüştür).
Aynı yıl, Nevv Mornıng'de
küçük bir topluluk önünde
Paris'teki ilk canlı perfor-
mansını gerçekleştirdi.
1990'daki ikinci albümü
"Distino di Belita"da hem
elektrik "cohderaiarhem de
akustik "morna"lar yer aldı
(Cesaria Evora'nın repertu-
varının büyük bölümünü
oluşturan "moma'<
laT v e "co-
Iadera"lar Yeni Dünya'nın
etkilerinı taşırlar. Aynı za-
manda Atlas Okyanusu'nun
güney küresınde yer alan
Portekizce konuşan ülkeler
-Angola, Guinea-Bissau, Sao
Tome, Brezılya gibı- arasın-
daki karşılıklı etkıleşimi de
yansıtırlar). Bu albümü pıya-
saya sürmekten vazgeçen
plak şirketı, akustik bir ça-
C^-esaria Evora, bu gece
Esma Sultan Yalısı'ndaki
konserinde. yumuşak sesi
ve melodileriyle hayatın
acılannı, özlemi, aynlığı,
yokluğu, yabıızlığı
anlatacak. Onun sesinde
"blues"u, Brezilya
popunu, Portekiz
"fado"lannı, Fransız
"chanson"larını ve
Küba'nın "habanera"sım
duyacağız. Büyük
ihtimalle bir masa başında
oturup sigarasını
tüttürerek, uzaklara dalıp
giderek söyleyecek
şarkılannı, Mindelo'nun
barlannı anımsayarak.
lışmaya yönelmeyi gündeme getirdi. Böy-
lece. 1991 'deki akustik albümü Mar Azul 'ün
temelleri atılmış oldu. Mar Azul, Cesana
Evora'nın etrafinda yavaş yavaş oluşmakta
olan sıhirli havayı Fransa üzerindeki radyo
dalgalanna taşıdı. Nevv Momıng'dekı kon-
serinden sonra Le Monde'da çıkan bir ma-
kalede,
u
Bar şarkıcılan aristokrasisinden
gelen 50yaşındald Cesaria Evora, "moma'la-
n 'fırlamaca ilahi birbağlılıklasöylüyor" di-
ye yazılınca Cesaria Evora efsanesi doğma-
ya başladı.
Gii 1 DİL
YAZ '97 / SAYI 13
enMİZAH KÜLTÜRÜ DERGİSİ
Bülent Erkmen Yunus Koray Necati Abacı Mehmet Ali
Kılıçbay John Morreall Roland Topor Ferit Edgü Yüksel
Arslan Manuel Gasser Ferruh Doğan Semih Gümüş
Phüippejones Vasquez de Sola Carlos Castilla Del Pino
Hüseyin Çakmak Turgut Çeviker
Güldiken, Dört Aylık Mızah Kültürû Dergısi, Yaz 1997, Cilt 5, Sayı 13 Yazışma Adresi: Güldiken Dergısı
S P K »2 Bahanye 81311 lstanbul • Telefon: 0 216 414 30 64-65, Telesekreter-Faks: 0 216 414 30 66
Bu albümü 1992 'deki "Miss Perfiımador
izledi. Bu albüme efsaneyi pekıştıren albüm
olarak bakabilinz. Miss Perfumado sadece
Fransa'da 200.000 kopya satınca, bir mito-
manidir aldı yürüdü: yumuşak sesi. efsane-
\ı caz divası Biüie Hoüdav'le kıyasianması-
na neden oldu. Yaşam tarzı, konyak ve rütü-
ne olan aşın düşkünlüğü. geçmişini saıma-
layan ağır yaşam koşullan Cesaria Evora
mitini şekillendiren unsurlardı. 1993'teki
L'Olympia konserlerini küçük bir dünya tur-
nesi izledi. 1994'te Sao Paolo'dakı konsenn-
de, Brezilya'nın en önemli müzisyenlerden
Caetano Veloso, Cesaria Evora'ya eşlik etti.
1995'tekı albümü Cesana, Grammy"ye aday
gösterildi. Aym yıl Nevv York'un *lüp''ku-
lübü "Bottom line" da "hip" Nevv York sos-
yetesi -ki aralannda Madonna, David Byrne
ve Branford Marsalis de vardı- önünde
ABD'deki ilk konserinı verdi.
Goran Bregovic. "Ausencia" adlı parçayı
kaydetmek üzere Cesaria Evora'yı stüdyo-
>a davet etti. Ardından turneler. L'Olympia
ve Queen Elızabeth Hall konserleri ve son
plağı Cabo Verde geldı. Gece Groove Col-
lective konsen ile devam edecek. Groove
Collective'yi birkaç yıl önce Nevv York'un
gece kulüplerinden birinde ızlemiştım;
tt
show"lannı dialar ve 1960'lann swinging-
bop kayıtlanndan aldıklan "sample''larla
süslemış, hır>hop'u bop'a boca etmiş. pikap-
lar. nefesliler ve perküsv onlan RahsaanRo-
land Kirk. Thelonious Monk Donald Byrd
ve Fela Kuti görüntüleriyle destekleverek
hip-bop bir ambıans yarat-
maya çalışmışlardı. Olduk-
ça amatörbir yaklaşımdı on-
lannki ve de oldukça keyif-
lıvdi. Müziknammapek kay-
dâ değer bir şeyler çıkmı-
\ordu orta>a. ama yıne de
tansıyonu yükseltmeyi be-
cerebılıyorlardı.
"Modern toplum" dediğı-
mız şeye ses \e görüntüyle
bir tepki Groove Collective.
Zamanın devrimci plak şir-
keti "Impulse''ın kayıtlann-
dan etkılenerek bu işe so-
yunduklannı anlatıyor ve et-
kilendiklen isımlerarasında
Coltrane, Mingus ve San-
dersgibı isimleri sayıvorlar.
Cazı bir dans müziği ola-
rak algılayan ve svvinging-
bop "sound"unu modern
dans kulüplerinin "so-
und"una dönüştüren Gro-
ov e Col lective, Nevv York "u
Roxv 've taşımayı becerebi-
lirse Cesaria Evora ile baş-
layan gecemıze oldukça ke-
yifli bir nokta koyabilıriz.
haini ilan edildinb, Bu dönemi de-
ğerlendirir nıisiniz?
BREGO\'İC - Kusturica'yla
aynı pakete konduk hep. Önce
Kusturica hain ilan edildi. Daha
sonra da onun arkadaşı olmamın
da etkisiyle ben. Politikadan ve po-
litikacılardan nefret ediv orduk ve
savaşta kalsaydık insanlar için hiç-
bir şey yapamayacaktık. Benim
durumum oldukça gülünçtü. An-
nem Sırp, babam Hırvat ve eşim
Müslüman olduğu için savaşta
kalsaydım aıle üyelenmden ba-
zılannı öldürmem gerekecekti.
Cok büyük saçmalıklar yaşandı bu
topraklarda. Ben savaşmak yeri-
ne müzik yapmayı tercih ettim.
Savaş sırasında beni hain ilan eden
Saraybosnalılar yıllar sonra mü-
ziklerimi dinlerken beni gururla
anacaklar sanınm.
Müziğim renk katıyor
- Melodilerinizin kavnağı ne-
dir?
BREGOVİC - Geleneksel ve
etnik müziğe odaklanmış durum-
dayım. Müziğe sınır koyamıyor-
sunuz. Özellikle Akdeniz bölge-
sinde ve Balkanlar'da çok hızlı
bir akım var. Ben de bu akıma ka-
pılmış durumdayım. Müziğin do-
ğal gelişme yöntemi kendi kendi-
ne kültürden kültüre dolaşmasıdır.
Bir noktada müziğin nereden gel-
dıği, nelerden oluştuğu unutulur.
Ancak bugün etnik müziğe olan
ılginin artmasına karşın bırtakım
tutucukişiler geleneksel müziğin
bozulacağı korkulanyla bu müzi-
ği korumaya aldı. Bu nedenle de
son on yıldır müzikte bir dura-
ğanlık görülüyor. Cingenelerle
çalışmak bu nedenle oldukça ve-
rimli ve zevkli, çünkü müziğin
nereden geldığıni. kültürler arasın-
dakı smırlan umursamıyorlar. Mü-
ziğin doğal dolaşımına sadık ol-
duklan için de onlann müziğin-
de Bethooven'dan Türk ov'un ha-
valanna kadar uzanan renkli bir
yolculuğa çıkabıliyorsunuz.
- Etnik müziğe yönelikilghi na-
sıl degeriendiriyorsunuz?
BREGOVİC - Bugüne kadar
hep bız Amerika'nın ve endüst-
rileşmiş Avrupa kültürünün etkı-
sinde kaldık. Bir gün bana Çinge-
nelerleyaptığım müziklerle altın
plak kazandığımı söyledikerinde
şaşırdım. Amerika'dakı insanlann
cenaze ve düğün müziklen dinle-
mesı oldukça şaşırtmıştı be-
™" ni. Bu konuyla daha yakın-
dan ilgilenmeye başladım.
Farklı şeyler dinlemeye me-
raklı miryonlarca insan oldu-
ğunu gördüm. Biz hep Ba-
tı'dan etkilenirdık ancak Ba-
tı bugüne kadar bizim mü-
zığimizden hiç bu kadar et-
kilenmemişti. Pop ya da baş-
ka türlerde müzik yaparken
bile bızden melodiler çal-
mava başladılar.
- Lstanbul Caz Kestivali'nc
kaübyorsunuz. Peki siz mii-
ağinizi nereye yerleştiriyor-
sunuz?
BREGOVİC-tki gün ön-
ce de Montreux Caz Festi-
vali'ndeydik. Ancak yaptı-
ğım müzik kesınlikle caz
değil. Beni de zaten bu fes-
tivallere caz sanatçısı ola-
rak çağırdıklannı sanmıyo-
rum. Oyle olsaydı düğün ve
cenaze müziği orkestrasının
bu festivale katılması ancak
bir hata sonucu gerçekleşir-
di. Öte yandan artık hiçbir
caz festıvalinde geleneksel
caz izleyicısine yönehk prog-
ramlaroluşturulmuyor. Ge-
leneksel cazın artık izleyici
bulamaması da bunda etkı-
li. Ancak bana sorarsanız
caz özgürlük demektir ve
bu nedenle Balkan ezgıleriy-
le bezediğım müziğim de
bu festivallere renk katabi-
lir.
Sezen Aksu albümü
- Orkestranız düğün ve
cenaze müzikleriçatavor. Mü-
ziğinizde de trajik. komik.
hüzünlü ve çoşkulu unsurlar
bir araya geliyor. Bu çelişki-
li unsurlan nasıl bir potada
topluyorsunuz?
BREGONİC-Rockmü-
ziğine bir kez bulaştıysanız
yaşarru ve müziği tek bir açı-
dan algılamanız imkânsızdır
artık. Artık rock'n roll çal-
masam bıle bu geleneğin
içinden geldim ve çevrem-
deki olaylar ve sanatçılar be-
ni bu konuda çok iyi besli-
yor. Bılgisayarileyüzyıllar
öncesinin müzik aletlerini
birleştirdikten sonra işlenen
konulardaki çeşitlilik ve çe-
lişki pek de şaşırtıcı gelmi-
yor bana.
- Gelecekle ilgili planlan-
nız neler?
BREGOVİC-Yıl sonun-
da Ro'manya'da çekılecek
bir Fransız filmı içın müzik
yapacağım. Sezen Aksu'yla
gerçekleştıreceğimız albü-
mün çalışmalan na başladım
bile. Bunlar dışında araştır-
malanm sürecek elbette.
Banşnikov ve grubu Çeşme'de bir gösteri sundu.
Izmir Festivali
sona erdiİZMİR (Cumhurivet
Ege Bürosu)- İzmir Kültür
Sanat ve Eğitım Vakfı ta-
ranndan düzenlenen ve Vı-
yana Filarmonia Orkestra-
si'yla görkemli bir açılış
yapan 11. Uluslararası tz-
mir Festivali. öncekı ak-
şam MikhaiJ Banşnikov 'un
v e kurucusu olduğu "\V hi-
te Oak Dans Projesi"nın
sunduğu dans göstensıne
ev sahipliği yaptı. Festival.
dün akşam Azerbey t an' ın
ünlü sesi Aziza Mustafa
Zadeh'ın verdiği konserle
sanatseverlere veda etti.
Öncekı akşam Ceşme
Açıkhava Tiyatrosu'nda
yerlı ve yabancı sanatse-
verlere gösten sunan gru-
bun repertuvannda. ilk ola-
rak koreografisı KraigPat-
terson'a aıt olan "Bir Ağaç
Gibi Yap" (Make Lıke A
Tree) adlı eser yer alıyor-
du. Eser. altt kişiden olu-
şan dans grubu tarafından
AlbertoGinastera'nın Op.
20 bırincı dördülünün mü-
zıöi ile ıcra cdıldi.
Seyircinin ilgisi azdı
İkıncı olarak koreogra-
fisı Jose Limon'a ait
Baryshnıkovıçınyapılmış
bir solo olan "Chaconne"
adlı eser yeraldı. Eser. Mık-
haıl Banşnikov tarafından
Johann Sebastian Bach'ın
müziği eşlığinde sahneye
koyuldu. Daha sonra bir
topluluk çalışması olan
Mark Morris'ın. "Kano-
nik 3/4'liik Çalışmalan"
adlı esen sahne aldı. Bu
escrde gruba piyanosuy la
Nicolas Reveles eşlik etti.
Gecede son olarak kore-
ografisi TvvvlaTharp'a aıt
olan "Pergolesi" adlı eser.
Giovanni Battista Pergole-
si'nin müziği eşliğinde
Mıkhaıl Banşnikov ıcra et-
ti Göstenye karşı olan ıl-
gınin az olması dıkkat çe-
kıcıydi
1979 yılmdanl980'e ka-
dar Nevv York Şehir Bale-
si'nın baş dansçılığını ya-
pan dünyaca ünlü dansçı
MıkhailBaryshnikov. 1989
yılında sonbahar mevsı-
minde sanat dırektörü ola-
rak dokuz yıl hizmet ver-
diği .Ajnerikan Bale Tiyat-
rosu'ndan aynldı. Sanatçı.
daha sonra seçkın bir tur-
ne grubu üzerine araştır-
malaryapmayabaşiadı. Bu
düşüncesıni ilk olarak ko-
reograf Mark Morris'e
açıklayan Baryshnikov. ışe
önce grubu oluşturacak
dansçıları seçmekle başla-
dı. Yapılan çalışmalar so-
nucunda geleneksel dans
topluluklarının normlan-
nın karşısında yer alan
"VVTıite Oak Dans Proje-
si" ortaya çıktı.
Proje. kendi çalışma ye-
teklerını ortaklaşa değer-
lendiren. modern korcog-
raflann cagdaş eserlenni
yorumlamakonusunda ıs-
tekli bir grup mevsimlik
dansçıdan oluşuyordu. İlk
yılında tamamen Mark
Morns'in ürünlenni sah-
neye koyan grup. daha son-
ra repertuvanna PaulTylor,
Tvvvla Tharp. Lar Lubo-
vitch,Jerome Robbins. Da-
na Reitz. Kraig Patterson,
Tere O'Connor, Charies
Moulton, Joachim Schlö-
mer, Kevin O'Day v e Gra-
eme Murphy gıbi dünyaca
unlü birçok koreografın
urününü kattı. Whıte Oak
DansProjesi'nm 1997 Yaz
Turnesı repertuvan kapsa-
mında. Erick Havvkins ve
Kraıg Patterson'ın en ye-
nı dansları. Merce Cun-
nıngham. Jose Limon ve
Mark Morris'ın eserleri-
nın yeniden sahneye ko-
nulması yer alıyor.
EtldnlikZadeh'le
noktalandı
Festıvalin son gününde
sahne alan "Doğu'nunCaz
Prensesi" olarak anılan
Azerbeycanlı sanatçı Azi-
za Mustafa Zadeh, verdi-
ği konserle izleyenleri bü-
yüledi. Şarkılarında arzu-
yu. kederi, aşkı ve ihtirası
dıle getiren sanatçının,
"Aziza Mustafa Zadeh".
*Ahvays"(Daıma), "Dance
of Fıre" ve son olarak oluş-
turduğu "Yedinci Gerçek*1
adlı dört albümü bulunuyor.
• On İkinci Gece (Şişli Kent 241 62 03, Beyoğlu
Lale 249 25 24. Galeria Prestige 560 72 66)
• ikili Tatam (Beyoğlu Füaş 249 01 68, Osmanbey
Gazi 24" 98 65, Akmerkez Sinema Braun 282 05
05, Ortaköv Princess 236 20 72, Bakırköy Sinema
74 572 04 44, Bakırköy Avıar 583 14 97, Galleria
Prestige 560 72 66, ç'emberlitaşŞafak 516 26 60,
Kadıköv Siireyya 336 06 82, Suadiye Movieplex 302
44 17, Altuni'zade Capitol 391 19 35)
• Tath Yalanlar (Etiler
Akmerkez 282 05 05,
Beyoğlu Fita$ 249 01 66,
Teşvikive AFM 224 05 05,
Etiler Hillside 263 18 38,
Altunizade Capitol 391 19
35,Kadtköy \foda33~'01
28, Suadiye Cinemax 46 "
44 67, Bakırköy Carousel
57183 80, HarbiyeAs
247 6315)
• Bambola (Beyoğlu
Alkazar 293 24 66.
Bakırköy Avşar 583 14
97, Kadıköy Bahariye 414 35 05, Altunizade Capitol
39119 36, Şişli Kent 241 62 03, Çemberlitaş Şafak
516 26 60)
• Güzel Dadı ile Çirkin Kral (Etiler Akmerkez
Braun 282 05 05, Beyoğlu Fitaş 249 01 66,
Teşvikiye AFM 224 05 05. Maslak Princess 28506
95, Osmanbey Gazi 247 96 65, Altunizade Capitol
391 19 35, Suadiye Cinemax 46744 67, Bakırköy
Carousel 571 83 80)
• Zenginin Karısı (Beyoğlu Fitaş 249 01 66, İst
Maslak Princess 236 20 72, Teşvikiye AFM 224 05
05 Kadıköy Atlantis 418 26 56 Altunizade Capitol
391 19 35, Ortaköy Princess 236 20 72, Bakırköy
Carousel 571 83 80)
• Bıçak Sırtı (Beyoğlu Alkazar 293 24 65,
Harbiye As 247 63 15, Akmerkez FordMondeo 282
05 05, lstanbul Princess 285 06 95, Bakırköy
Carousel 571 83 80, Şaşkınbakkal Cinemax 467 44
67, Altunizade Capitol 39119 35, Kadıköv Reks 336
0112)
• Gridlock'd (Beyoğlu Atlas 252 85 76, Kadıköy
As 336 00 50. Altunizade Capitol 391 19 35)
• Hamlet (Beyoğlu Lale 249 25 24, Suadiye
Movieplex 385 24 49)
• Crash (Beyoğlu Alkazar 293 24 66, Broadway
246 14 81, Çemberlit.^ Safak 516 26 60)