27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11TEMMUZ1997CUMA HABERLER Müdür emretti personel dövdü • ŞANLRJRFA (Cumhuriyet) - Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Gürbûzer, ayn yaşadığı eşıni. ilkokul müstahdemine dövdiirttüğü gerekçesiyle yargılanıyor. Eşinin kendisini sürekli tehdit ettiğini ileri sürerek şikâyetçi olan öğretmen Nermin Gürbûzer, "Eşim daha önce de milli eğitim müdür] üğünün iki personeli ile evime baskın yaptırdı. Devlet lojmanlannda metres hayatı yaşayan eşim. beni öldürterek mirasıma konmak istiyor" dedi. Akay'a hakaret cezası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanı Resul Akay. eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakaru Necati Çelik'e hakaret ettiği gerekçesiyle 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptınldı. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, hapis cezasını 2 milyon 333 bin lira para cezasına çevirdi. Duruşmayı izleyen sendika üyeleri. '" Sendika hakkımız engellenemez" sloganlanyla karan protesto ettiler. Erbakan-Dilligil davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bir süre önce yaşamını yitiren yazar Turhan Dilligil hakkında RP'nin tüzelkişiliğine ve Genel Başkan Necmettin Erbakan'ın kişilik haklanna hakaret ettiği gerekçesiyle açılan dava düşrü. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan davanın dünkü oturumunda cumhuriyet savcısı. sanığın 26Mart I997tarihinde ölmesi nedeniyle hakkında açılan davarun ilgili yasa uyannca ortadan kaldınlmasını talep etti. Reyon kapatma cezası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'li Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi. aralannda. irtica>n destekJemekle suçlanması üzerine gazetelere verdiği ilanlarda laikliğe bağlılığını vurgulayan Beğendik ve Endi ile Migros. Gima, Soykan ve Canerler'e "bozuk gıda satışı yaptıklan" gerekçesiyle 4 gün reyon kapatma cezası verdi. Yargıtay Başkanlığı seçimi • ANKARA (AA)- Yargıtay Başkanlığı için seçim bugün yapılacak. Başkanlık için Yargıtay Birinci Başkanvekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanı Mehmet Uygun, 6. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Nurettin Doğan, 6. Ceza Dairesi Başkanı Necdet Mutış'in başvurduğu öğrenildi. Yargıtay Başkanlığı'ndaki görev süresini dolduran Müfıt Utku. geçen günlerde emekliye aynlmıştı. Kazan'ın davasına ret • ANKARA (AA) - Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, eski Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. bir köşe yazısında kişilik hakJanna saldında bulunduğu gerekçesiyle Milliyet gazetesi köşe yazan Ali Sirmen ile gazetenin sorumlu müdürü Eren Güvener hakkında açtığı 500 milyon liralık manevi tazminat davasını reddetti. Ordu faaliyeüeri tstanbul Haber Servisi - Emeğin Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel yazılı bir açıklama yaparak ordu faaliyetlerinin şeffaflaştınlması gerektiğini bildirdi. Tüzel. ordu bünyesinde kurulan ve sendikalardan siyasi partilere, meslek odalanndan kooperatiflere. \alilerdendiğerüst düzey yöneticilere kadar birçok kurum, kuruluş ve kişi hakkında rapor düzenleyen Batı Çalışma Grubu'nun bütün faaliyetlerinin açıklanarak dağıtılması gerektiğini bildirdi. Devlet Bakanı Salih Yıldınm'ın af yasası önerisiyle ilgili tartışmalar sürüyor Yargıtay karan affa zemin DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - ANAP'lı Devlet Bakanı Prof. Dr. Salih Yüdınm'ın. PKK'ye ıstem dışı yardım ve yataklıketmekten yargılanan 80 bin dolayındaki kişiye yönelik af yasa- sı önerisiyle ilgili tartışmalar sürerken öne- riye Yargıtay'dan destek geldi. Yargıtay Ce- za Genel Kurulu kararında. PKK örgütüne kendi özgür iradeleriyle katıldıklanna iliş- kın kesin, yeterli kanıt bulunmayanlann, inkâra yönelik savunmalanna itibar edile- rek beraat karan verilmesi yerinde bulun- du. Y'ıldınm, MHP kökenli millervekilleri ile bazı şehit aılelennin tepkilerine yol açan yasa önerisinin hiçbir biçimde örgüt men- suplannm affinı öngörmediğini belırterek, "Amacımız, terör amacı gütmeyen masum vatandaşlanmızın tekrartopluma kazandı- nlması ve toplumsal banşın güçlendirilme- si" dedi. ANAP'ın. Güneydoğu kökenli GAP'tan sorumlu Devlet Bakanı Yıldınm, Terörle Mücadele Yasası'na (TMY) bir madde ek- • Devlet Bakanı Yıldınm, MHP kökenli milletvekilleri ile bazı şehit ailelerinin tepkilerine yol açan yasa önerisinin hiçbir biçimde örgüt mensuplannın affinı öngörmediğini belirterek "'Amacımız, masum vatandaşlanmızı topluma kazandırmaktır" dedi. lenmesine ilişkın yasa önerisinin yasalaş- ması konusundaki mücadelesini sürdüre- ceğini bildirdi. Salih Yıldınm'ın, halen yar- gılanmakta olan 80 bin dolayındaki kışıyi ilgilendıren TMY"ye eklenmesini istediği madde şöyle: "Silahu çete mensubu olma- yip iradesi dışında. çeşitli baskı ve zorlama- laria bu kanunun yayımı tarihinden önce ve bu kanunda beürienen suçlaıia ilgili yatak- lık yapmış veya yardımda bulunmuş otan- lar başkaca bir suç işlememiş iseler. durum- lannın hâldm karanyla belirlenmesi kay- dıvla haklannda bu fiillerden dolayı takibat vapılmaz, başlamıs. olan takibatlar son bu- lur. Bu madde kapsamında olup halen tu- tuklu bulunanlar salıverilirler." Salih Yıldınm. yasa önensinin gerekçe- sinde. terörist eylemlerin Doğu ve Güney- doğu"daki halk üzerinde yoğun bir baskı ve şiddet yarattığına dikkat çekti. Devlet güç- lerinin terorizme karşı giriştikleri operas- yonlann dayöre halkını çaresizlik içerisin- de bunaltarak, yurt ve yuvalannı terk et- mek zorunda bıraktığını kaydeden Yıldı- nm. "Bu teklifimizle. terör amacı gütmeyen masum vatandaşlanmızın tekrar topluma kazandınlması ve toplumsal banşın güçlen- dirilınesi sağlanmış olacaktır" dedi. Yıldınm, MHP kökenli milletvekillen ile şehit ailelerinin protestolanna neden olan yasa önerisinin sanıldığı gibi kesinlik- le hiçbir biçimde örgüt mensuplannın affi- nı öngörmediğini belirterek şu görüşleri di- le getirdi: "Ben şehit ailelerinin duygulan- na saygı duyuyorum ve onları anhvorum. A- ma, bu öneri de devlet otoritesi boşluğu, bas- kı, zor ve tehditle mağdur duruma düşürü- len insanlann topluma kazandınlmasını amaçüyor. Ben. yardım ve yataklık suçun- dan yargılanan insanlann biiyük kısmının masum olduğuna inanıyorum. Bu insanla- n mahkûm etmcnin devlet mantığu hukuk manüğı ile bağdaşmadığını hep birlikte gö- receğiz. Bu tasarnıf, çok insanL hukukun gereği ve dev let olmanın gereğjdir." Yıldınm, önceki gün koalisyonu oluştu- ran ANAP-DSP ve DTP'nin milletvekille- rine birer mektup göndererek destek istedi. Salih Yıldınm, mekfubunda yasa önerisinin metni ile birlikte bu önenyi destekleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu karannın bi- rer örneğini gönderdi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, 1991/26 sayılı karannda şöyle denildi: "PKK örgütüne kendi özgür iradeleriy- le kaüldıklanna ilişkin kesin. yeterli ve inan- dıncı delil bulunmayan samkJann: yaşadık- lan yörenin özellikleri ve PKK örgütünün niteliği de nazara alındıgında. aksi kanıtlan- mayan inkâra yöneliksavunmalanna itibar ediİerekberaatlerine kararveribnesinde bir isabetsizlik voktur." tstanbul 1 No'lu DGM'de görülen davaya Murat Demir Ue Murat tpek katılmazken Şanar Yurdatapan hazır bulundu. Mahkeme heyetinin karannda delillerin zayıf olduğu belirtildi Yurdatapan tahliye edildiİstanbul Haber Servisi -PKK itirafçılan Murat İpek ile Murat Demir'e sahte pasa- port sağlayarak örgüte yardım ve yataklık ettiği gerekçesiyle hakkında dava açılan sa- natçı Şanar Yurdatapan. davanın dün yapı- lan ilk oturumunda. delıller zayıf olduğu için tahliye edildi. İstanbul 1 No'lu DGM'de görülen dava- nın dün yapılan ilk oturumuna PKK örgü- tü üyesi olmakla suçlanan ve hâlâ Metris Cezaevi'nde bulunan Murat Demir ile Mu- rat İpek katılmazken Ümraniye Ceza- evi'nde bulunan Şanar Yurdatapan hazır bu- lundu. İpek ve Demir'in duruşmaya neden getirilmediğı konusunda mahkeme heyeti- ne bir yazı da gönderilmedi. Duruşmayı. Yurdatapan"ın kardeşlerı Lale Mansur ile OnurYurdatapan'ınyanı sıraCelalBaşlan- gıç. İ nsal Özrürk. Haluk Gerger. Ali Ba> - ramoğlu. Tomris Özden. Cezmi Ersöz'ün de aralannda bulunduğu sanatçı. gazetecı, yazar ve yaymcılar da ızledi. Kimlik tespi- tinden sonra söz alan Şanar Yurdatapan ile avukatlan Şenal Sanhan \ e Ali Faik Aydın, 'aleniyet ilkesine aykın olduğu 1 gerekçesiy- le televizyon kameralannın içeri alınması- nı istedi. Bu ıstemle ilgili olarak ara karar veren mahkeme heyeti ise kameralann içe- ri ahnmamasının başsa\ cılığm idari bir ka- ran olduğunu belirterek. duruşma salonu ile ilgili bu duruma müdahale edemeyece- ğini vurguladı. • istanbul 1 No'lu DGM'de görülen davanın dün yapılan duruşmasında mahkeme heyeti. Murat Demir ve Murat Ipek'in tutukluluk halınin devamını, bu kişilerin PKK itirafçısı olduklannı belirten yazılann ilgili yerel mahkemelerden istenmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi. Sorgusu yapılan Yurdatapan, İpek ile De- mir'i gazetelerde yayımlanan röportajlar- dan tanıdığını belirtti. Kendisinin de gaze- teciler aracılığı ile bu kişilere ulaşarak rö- portaj yaptığını ifade eden Yurdatapan. "Herkes gibi onlan PKK itirafçısı olarak bi- liyordum. Onlarla yaptığını röportaj kaset- lerini başta Susurluk Araştırnıa Komisyo- nu olmak üzere çok sayıda komisyon ve ga- zeteciye gönderdim" dedi. tpek ve Demir'in, bürosuna gelerek pa- ralan olmadığmı ve kalacak yer aradıklan- nı söylemeleri üzerine bu kişilerin büro- sunda kalmasma izin verdiğini belirten Yur- datapan şöyle konuşru: "Büromda kalmalan benim de hoşuma gitmedi. Ancak sokağa da atamadım. Bazı özel işlerinı nedeniyle Almanya'ya giderken kendilerinin orada bulunan pasaportlannı da getirmemi istediler. Köln'dc tanımadı- ğım bir kişL bu kişilerin pasaportlannı ba- na verdL Fotoğraflar onlara aitti. ama isim- ler pasaportta farklıvdı. Bu kişiler devlete çalıştiğı için pasaportlann da dev let tarafın- dan verildiğini düşünerek pasaporüan Tür- kiye'ye getirdim. Cazete ve televizvonlara işledikleri cinavctkri,operasvonlan anlatan İpek ve Demir'in gözaltına alındıktan son- ra emniyette iddialannı geri almalan çok il- ginç. Ancak ben bunlann nankör oldukla- nnı düşünmüyomm. Çünkü bu kişilerin emniyette işkence gördüklerini bilhorum. Bunu bana kcndileri söyledL Özel Harekât Dairesi Başkanvekili Ibrahım Şahin Ue çok sayıda sağcı tutuklu ve hükümlünün de bu- lunduğu Metris Cezaevi'nde can güvenlik- leri yoL Bu kişiler PKK örgütü üyesi ise ne- den can güvenliklerinin olmadığı Metris ce- zaevi'nde kalıyorlar?" Görüşü sorulan savcı da Yurdatapan'ın tahliyesini istedi. Duruşmaya kısa bir süre ara veren mahkeme heyeti karannı okudu. Yurdatapan'ın, Demir ve Ipek'i örgüt üye- si olarak tanıdığına ilişkin delillerin zayıf olduğunu belirten mahkeme başkanı Ali Başaran. ikametgâhı da sabit olan Yurda- tapan'ıntahliyesine karar verildiğini belirt- ti. Mahkeme heyeti. Demir ve İpek'in tutuk- luluk halinin devamına. bu kişilerin PKK itirafçısı olduklannı belirten yazılann da il- gili yerel mahkemelerden istenmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi. Ferzan Citici 'Cezaevlerinin sopınUm çözJilmelV HULYATOPCL Metris Cezaevi'nde 5 turuklunun ölü- mü, 10'unun ise yaralanmasıyla sonuç- lanan isyan, cezaevlerinde yaşanan so- runlan bir kez daha gündeme getirdi. İs- tanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çhki, fiziki koşullan kötü olan cezaev- lerinde sorunların giderilemediğini, ödenek ve personel sorununun acil ola- rak çözümlenmesi gerektiğini belirtti. lsyanı, tutuklu ve hükümlülerin cep telefonuyla haber vermesi sonucu öğre- nen Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Ne- cati Özdemir ise cezaevlerinde huku- kun uygulanması gerektiğini vurguladı. Önceki gün AB Demirkıran isimli tu- tuklunun şişlenerek öldürülmesi sonra- sında başka cezaevlerine sevk edilecek tutuklu ve hükümlülerin listesinin mah- kûmlann eline geçmesiyle başlayan is- yan, 50 milyarlık zarara neden oldu. Dün sessiz bir gün yaşayan Metris Cezaevi'nde Adalet Bakam'nm görcv- lendirdiği üç mûfettiş incelemeferde bulundu. 41 kifcinin sevkinden sonra 20 kişinin daha önümüzdekı günlerde baş- ka cezaevlerine sevk edileceğı bildiril- di. Cezaevinde isyan çıkmadan önce tu- tuklu ve hükümlülerin cep telefonlany- la uyardıklan Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Özdemir'in konuyu cezaev i yö- netimine ilettiği bildirildi. Savcı Özdemir'in isyanın çıktığı sa- atlerde Metris'egeldiği. ancak kurulan barikatlar nedeniyle içeriye giremediği belirtildi. Özdemir'in de tutuklu ve hü- kümlülerdeki cep telefonu aracılığıyla arabuluculuk yaptığı öğrenildi. "Cep teiefonu olmasav dı tutuklulaıia göriişe- mezdim. isyanın sonucu daha kötü olur- du" diyen Özdemir tutuklu ve hüküm- lülerin yararlanabilmesi için idarenin denetleyeceği telefonlar konulması ge- rektiğini belirtti. Ferzan Çitici. ise cezaevlerinin fizi- ki koşullannın kötü olması nedeniyle sık sık sorunlar yaşadıklannı ve bunla- n çözümlemekte zorlandıklannı belirt- ti. Kapasitenin çok üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunduğunu vurgulayan Çi- tici, bu durumun hem kendilerini hem de mahkûmlan zor duruma soktuğunu ifade etti. Ödenek sorununun en lcısa sürede çözümlenmesi gerektiğini söy- leyen Çitici, Meclis'in gündeminde bekleyen Ceza \e Tutukevleri Kanu- nu'nun acil olarak çıkması gerektiğini belirtti. UZ YAZI/ ORHAN BİRGİT Çiller'lerin gürültülü telaşının görünmeyen yüzünde. dizboyu "şaibe" söylentisinin bulundu- ğunu "Mısır'daki sağır sultan" bile biliyor. Bu söylentilere inanmak iste- meyerek Akşenerı birfedai gi- bi cephenin tam önüne süren- lere, en somut kanıtı Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi verdi. Sokaktaki vatandaş, bu tür mahkeme kararlannı "kapı gi- bi" diye isimlendirirken, o kapı- nın "Suçlu mu, suçsuz mu?" tartışmalanna geçit veımeye- cek kadar sağlam olduğunu söylemeyi amaçlar. Dün gazetelerimizin çok bü- yük bir bölümünün yeterince değerlendiremediği Ankara Mahkemesi'nin kararı o tür- dendir. Önce olayın çok renkli hikâ- yesini hatırlayalım: Selçuk Parsadan isimli dosyası kabarık dolandırıcı, iki arkadaşı ile birlikte. hemen hiç- bir zorluk çekmeden sıraya koyduğu "av"larının arasına dönemin başbakanını da kat- m'ştır. Zaman, 1995 seçimlerinin az öncesidir. Aynı zamanda Doğ- ru Yol Partisi'nin Genel Başka- nı da olan hedefe, Emekli Ge- neral Necdet Öztorun kimliği Şimdi Ne Olacak? kullanılarak telefonla ulaşılır: "Önemli sayıdaki emekli subay, seçimlerde Anavatan'a değil iktidarda kalmasını çok arzu et- tikleri hanımefendiye oy ver- meye hazırianmaktadır. Ancak, düzenleyecekleh çalışmalar için parasal destek gerekmek- tedir. Acaba hanımefendi bir şeyler yapabilecek midir?" Hikâyenin bütün renkli yan- lan o günlerde medyamızda et- raflıca verildi. Herkes öğrendi ki, Doğru Yol Partisi'nin Genel Başkanı, partisine sağlanacak bu oy hazinesine balıklama dalmış ve "saygıdeğer pa- şa "nın arzusuna yeşil ışık yakıl- mıştır. Ve Selçuk Parsadan, telefo- nun öbür ucunda oynadığı Öz- torun rolünden çıkarak, emek- li Kuvvet Komutanı'nın emane- ti almak için gönderdiği kurye görevine soyunmuştur. Aynı anda, Tansu Çiller de, parti genel başkanı şapkasını çıkararak o sıfatı dolayısıyla oturduğu başbakanhk masa- sındaki zili kullanır ve özel ka- lem müdürü Akın Istanbul- lu'dan 5.5 milyar lirayı içeride- ki kasadan alıp, birazdan Özto- run adına gelecek kimseye tes- lim etmesıni ister. Başbakanhk Özel Kalem Müdürü'nün odasındaki kasa- da, elbette devletin "örtülü ödenek" adı ile hükümet baş- kanlannın namusuna emanet ettiği para durmaktadır. Bu pa- ranın kaynağının, Bütçe Kanu- nu'nun "Başbakanhk bütçesi 800 numaralı kodunda göste- rilen" ödenek olduğunu bilme- yen yoktur. ••• Biliyorsunuz ki, olayın kamu- oyu tarafından ilk duyuluşu, Mesut Yılmaz'ın seçimlerden sonra ANAYOLhükümetini ku- rup, başbakanlığı devralması- nın hemen ertesinde olmuştur. Haber, o günlerde Çiller'in pe- şini bir dedektif gibi bırakma- yan Refah Partililere ulaşmış. Şevket Kazan da duyumlannı, hem siyasi şantaj aracı yapmış, hem de daha sonra DYP Genel Başkanı hakkında eski başba- kan olarak Meclis soruşturma- sı istemiştir. Parsadan yakalanıp mahke- me önüne çıkarıldığı zaman Çiller bu olayı peşinen reddet- mişti... Ankara 9. Ağır Ceza Mahke- mesi'nin önceki günkü kararı, başbakanhk bütçesinin 800 numaralı kodu altında örtülü ödenek olarak başbakanlann namusuna emanet edilen tril- yonu aşkın paradan 5.5 milya- rının Çiller'in emri üzerine bir dolandıncıya teslim edilmiş ol- duğunu göstermektedir. Herhalde gerekçeli karan ya- zarken, Ağır Ceza Mahkeme- si'nin saygıdeğer yargıçlan, do- landıncının Başbakanhk maka- mına Doğru Yol Partisi Genel Başkanhğı'nı dolandırmak amacı ile gittiğinin, ancak ken- disine verilen çantanın içinde- ki paranın devlet kasasından çıkmış olduğunun altını kalın çizgileıie çizeceklerdir. Çünkü dolandırıcı için para- nın kaynağı önemli değildir. Tam aksine, o emekli Silahlı Kuvvetler mensuplannın Doğ- ru Yol'u daha güçlü olarak ikti- darda bırakmak için gerek du- yulan desteği, parti kasasından alabileceği düşüncesi ile genel başkanın kapısını çalmıştır. Ama neye niyet, neye kıs- met? Hanımefendi için, partinin parasıymış, devletin, saçı bit- memiş yetimlerin hakkından ayırdığı paraymış, hiç ayırdı ol- madığı önceki günkü kapı gibi karar ile tescil edilmiştir. Ve olayın asıl üzerinde duru- lacak yanı da, yönü de burada- dır. Hep biliyoruz ki, hanımefen- dinin malvarhğı ile ilgili soruş- turma önergeleri REFAHYOL askerierinin otomatik parmak- lan ile yüzgeri edildiği gibi, Şev- ket Kazan'ın örtülü ödenek so- ruşturma isteği de, aynı eküri- nin oylan ilereddedilmişti.Ama mahkeme, bunlardan sonun- cusunu karara bağladı. O kararta hüküm giyen sa- dece Parsadan ve iki arkadaşı mıdır? Ya dönemin başbakanı? Ve aynı mahkeme ilamı, o başbakan için parlamentonun soruşturma önergeleri ile ilgili siyasi kararlann da geçersiz ol- duğunu söylemiyor mu? Unutmayahm, Ankara'da var olan yargıçların verdiği karar, aynı zamanda Meral Akşe- ner'in sahibinin sesi olarak or- taya attığı darbe iddialarının nedenini de çözecek bir anah- tar değerindedir. Dahası, Asena Meral'e Re- fahlı medyanın niçin böylesine sahip çıkmakta olduğunu da... BIRBAKIMA SERVER TANILLI Yirminci Yüzyıla Veda 20. yüzyıl bitti bitecek durumda. Fazla değil, bir üç yıl sonra mektuplarımıza atacağımız tarih, iki bin diye başlayacak. 1900'lerle ilgili tarihleri sadece ki- taplarda göreceğiz; bir de anılarımızı dile getirirken ya da sevdiklerimizden gelen yaprakları sararmış mektuplarda. Yaşam akıpgidiyor... Hiç düşündünüz mü, 20. yüzyıldan kalan ne ola- cak? Nâzım Hikmet, Yirminci Asra Dair adlı şiirinin bir yerinde şöyle söyier: Asnm sefıl, asnm yüz kızartıcı, asnm cesur, büyük ve kahraman. Şair, "Dünyaya erken gelmişim diye kahretme- dim hiçbirzaman" der, "yirminciasıriı" olmakla övü- nür. Alçalış ve yükselişlerle dolu bir yüzyılda, kendi- si için yeterli tek şey vardır: - • Banayeter yirminci asırda olduğum safta olmak bizim tarafta olmak ve dövüşmek yeni bir âlem için... Şiir, iyimser biter: "Son gülenleri güzel gülecek olan yinrıinci asır"öa, şair, "müthiş gece"sinin arka- sından doğan sabahın, sevgilisi Hatçe'nin gözJeri gi- bi güneşli olacağını müjdeler. Gerçekten öyle mi bitiyor 20. yüzyıl? Büyüklükleri ve düşüşleri oldu yüzyıhmızın: Sos- yalizmin kuramdan uygulamaya geçişine tanık ol- duk; "7923 Devrimi" ile yoksul ülkelerin emperya- lizme karşı ayaklanışınm ilk ömeği bu yüzyıldadır. Ama iki cihan savaşı ve faşizmin dünyayı kana boyaması da... Bir başka özelliğinin altını çizmek şu sırada bir güncellik de taşıyor: Incelemeciler. 20. yüzyılda, bir "teknik ve bilimsel partama "dan söz ederler. Bugün öylesi boyutlara ulaşmıştır ki bu, insanoğlu, yaşadı- ğı yeryüzünün dışına taşmıştır Bir otuz yıl kadar ön- ce Ay'daydı, şimdi de Mars'a ilk uzay aracını kon- durmuştur ve araştırmalarına başlamıştır; çok geç- mez "Kızıl Gezegen"e ayak basacaktır, arkasından ötekilere. Daha sonra? Dahasonrası, şimdilik bilim-kurgudadır, birdesa- natçının sonsuz ve renkli imgeleminde. Örneğin Tur- han Selçuk ustamızın Milliyet'te çizdiği "Uzay Kıyı 1 lan"n\ bilmiyorum izliyor musunuz? • Yüzyıhmızın bir çarpıcı özelliği de şu: Sinema sa- natının ilk büyük ömekleri 1900'lerde ortaya kondu. Dev yönetmenler. sanatçılar, filmler... Çağına tanıklık etti sinema sanatı. Bu destani öyküyü, şu son yıllarda bir de Attilâ Dorsay'ın kaleminden okuduk: 100 Yılın 100 Yönet- meni'nin ardından 100 Yılın 100 Filmi, sinema kül- türümüze yapılmış en ciddi katkılar arasındadır. Uğur Kökden'in. Yapı Kredi Yayınlan'nda çıkan Bin Dokuz Yüz'e Veda'sında yaptığı ise bir başka yaklaşım yüzyılımıza: Kimi büyük yönetmenlerin ki- mi eserlerinden yola çıkıp, bir topluma, bir tarih ke- sitine, 20. yüzyıhn unutulmaz bir büyük olayına eği- liyor. • • • * Nefis bir anlatım, ilginç bir yakfaşım, güçlü bjr ço- zümleme... Itiraf etmeliyim: Polonyalı büyük yönetmen Waj- da'yı, Sayın Kökden'in Wajda İçin Gaze/'inden son- ra daha iyi tanıdım; Italya'da faşizmin, Almanya'da Nazizmin yükselişi, onun Yoldaşlar'ı anlatırken, La- netliler'\ anlatırken, daha da yerli yerine oturdu ka- famda. Sonra, ben de Sayın Kökden'le aynı kanıdayım: Çanlar Kimin İçin Çalıyor'u bir kez daha oturup oku- manın tam zamanıdır. Kitapta biz de varız: Ziya Öztan'ın Ateşten Gün- ter'ini anlatırken. Sayın Kökden'in söylediklerini göz ardı edersek, dünle bugünü birleştirmek güçtür. Ya anlı şanh Çankırı Hapishanesi için yazdıklan? Indağı Arslanlan başhklı bölümde Kökden'in söy- ledikleri, aslında ne sadece Çankın, ne onun hapis- hanesi, ne Nâzım'la Piraye ve öteki "dam" arkadaş- larıdır. Orada, tarıhimizden bir parça anlatılıyor. Ve hiçbir zaman da zafer yazılı değil o parçada; biryenilgidirTürkiye'nin düzeni için söz konusu olan. Uğur Kökden'in Bin Dokuz Yüz'e Veda'sını oku- manızı ne kadar isterdim. 20. yüzyıhn bitmesine üç kala, onu usta bir kalemin duyarlılığından dinleme» nin başka bir tadı var. Ve başka bir öğreticiliği... Vahşete tepkiler sürüyor Metris'te ölenlerden dördü toprağa verildi tSTANBLL / ANKA- RA (Cumhurhet) - Met- ris Cezae\i"nde çıkan olaylarda yaşamını yiti- ren Muhammed Demir ve Şemsettin Demir Ak- saray Çamlık Mezarlı- ğı'nda. Kubilav Biçiciler de Kıraç Mezarlığfnda toprağa verildiler. İsyan- dan bir gün önce ölen Ali Demirkıran da Kanarya Mezarlığfnda toprağa verildi. Yetkililer. Sedat Demirözve Feyzullah Öz- nıenın cenazelerinin ise yakınlannın başvuruda bulunmaması nedeniyle Adli Tıp Kurumu'nda bekletildiğıni belirttiler. Yaralı 10 kişinin ise sağ- lık durumunun iyiye git- tiği bildirildi. İnsan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Birdal. Metris Ce- zaevi'nde çıkan olaylar- da sorumluluğu bulunan kişiler hakkında soruştur- ma açılmasını istedi. Ce- zaevinde tutuklu ve hü- kümlülere yönelik ope- rasyonun. 'kıyıcdığın' ve 'vahşetin'bo>Titlannı ser- gilediğini ifade eden Bir- dal, devletin tüm yurttaş- lann yaşam hakkını ko- rumaİcla yükümlü oldu- ğunu vurguladı. Emeğin Partisi İstan- bul ll Başkanı MemetKı- lınçaslan da koşulsuz ge- nel afçıkanlmasını istedi. HADEP Genel Sayman Yardımcısı Sinan Son- kurt, Metris Cezaevi'nde meydana gelen olayın tam bir vahşet olduğunu bildirdi. Eğitim-Sen Genel Baş- kanı Kemal Bai, olaylar- dan sonra cezaev inin tah- liyesinin tüm televizyon kanallanndan izlendiğini anımsatarak. "İsrail as- kerierince Filistin'de kolu zoıia kuılan insan görün- tülerinden farkı neydi Metris'i boşaltma görünr tülerinin"dedi. TMMOB'den yapılan yazılı açıklamada da, Metris'teki olaylar nede: niyle hükümet göreve çağnldı. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu; İstanbul. An- kara ve lzmir gibi tutuk- lu sayısı fazla olan illere yeni cezaevlerinin açıl- ması gerektiğini söyledi. Sungurlu, Sayıştay Baş- kanı Vecdi Gönül'ün ma- kamına yaptığı ziyaret sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Met- ris Cezaevi'nde ölenlerin dumanla boğulmadan ön- ce şişlendiklerinin, ba- kanlığa ulaşan bilgiler- den anlaşıldığını kaydet- ti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle