Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11TEMMUZ1997CUMA
HABERLER
Müdür emretti
personel dövdü
• ŞANLRJRFA
(Cumhuriyet) - Milli Eğitim
Şube Müdürü Mehmet
Gürbûzer, ayn yaşadığı
eşıni. ilkokul müstahdemine
dövdiirttüğü gerekçesiyle
yargılanıyor. Eşinin
kendisini sürekli tehdit
ettiğini ileri sürerek
şikâyetçi olan öğretmen
Nermin Gürbûzer, "Eşim
daha önce de milli eğitim
müdür] üğünün iki personeli
ile evime baskın yaptırdı.
Devlet lojmanlannda metres
hayatı yaşayan eşim. beni
öldürterek mirasıma
konmak istiyor" dedi.
Akay'a hakaret
cezası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Kamu-
Sen Genel Başkanı Resul
Akay. eski Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakaru
Necati Çelik'e hakaret ettiği
gerekçesiyle 3 ay 15 gün
hapis cezasına çarptınldı.
Ankara 2. Asliye Ceza
Mahkemesi, hapis cezasını
2 milyon 333 bin lira para
cezasına çevirdi. Duruşmayı
izleyen sendika üyeleri.
'" Sendika hakkımız
engellenemez" sloganlanyla
karan protesto ettiler.
Erbakan-Dilligil
davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bir süre önce
yaşamını yitiren yazar
Turhan Dilligil hakkında
RP'nin tüzelkişiliğine ve
Genel Başkan Necmettin
Erbakan'ın kişilik haklanna
hakaret ettiği gerekçesiyle
açılan dava düşrü. Ankara 2.
Asliye Ceza
Mahkemesi'nde yapılan
davanın dünkü oturumunda
cumhuriyet savcısı. sanığın
26Mart I997tarihinde
ölmesi nedeniyle hakkında
açılan davarun ilgili yasa
uyannca ortadan
kaldınlmasını talep etti.
Reyon kapatma
cezası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP'li Melih
Gökçek yönetimindeki
Ankara Anakent Belediyesi.
aralannda. irtica>n
destekJemekle suçlanması
üzerine gazetelere verdiği
ilanlarda laikliğe bağlılığını
vurgulayan Beğendik ve
Endi ile Migros. Gima,
Soykan ve Canerler'e
"bozuk gıda satışı
yaptıklan" gerekçesiyle 4
gün reyon kapatma cezası
verdi.
Yargıtay
Başkanlığı seçimi
• ANKARA (AA)-
Yargıtay Başkanlığı için
seçim bugün yapılacak.
Başkanlık için Yargıtay
Birinci Başkanvekili ve
Ceza Genel Kurulu Başkanı
Mehmet Uygun, 6. Hukuk
Dairesi Başkanı Ömer
Nurettin Doğan, 6. Ceza
Dairesi Başkanı Necdet
Mutış'in başvurduğu
öğrenildi. Yargıtay
Başkanlığı'ndaki görev
süresini dolduran Müfıt
Utku. geçen günlerde
emekliye aynlmıştı.
Kazan'ın
davasına ret
• ANKARA (AA) - Ankara
14. Asliye Hukuk
Mahkemesi, eski Adalet
Bakanı Şevket Kazan'ın. bir
köşe yazısında kişilik
hakJanna saldında
bulunduğu gerekçesiyle
Milliyet gazetesi
köşe yazan Ali Sirmen ile
gazetenin sorumlu müdürü
Eren Güvener hakkında
açtığı 500 milyon liralık
manevi tazminat davasını
reddetti.
Ordu faaliyeüeri
tstanbul Haber Servisi -
Emeğin Partisi Genel
Başkanı Levent Tüzel
yazılı bir açıklama yaparak
ordu faaliyetlerinin
şeffaflaştınlması
gerektiğini bildirdi.
Tüzel. ordu bünyesinde
kurulan ve sendikalardan
siyasi partilere, meslek
odalanndan kooperatiflere.
\alilerdendiğerüst
düzey yöneticilere kadar
birçok kurum, kuruluş ve
kişi hakkında rapor
düzenleyen Batı Çalışma
Grubu'nun bütün
faaliyetlerinin açıklanarak
dağıtılması gerektiğini
bildirdi.
Devlet Bakanı Salih Yıldınm'ın af yasası önerisiyle ilgili tartışmalar sürüyor
Yargıtay karan affa zemin
DÜRDANE KOCAOĞLU
ANKARA - ANAP'lı Devlet Bakanı
Prof. Dr. Salih Yüdınm'ın. PKK'ye ıstem
dışı yardım ve yataklıketmekten yargılanan
80 bin dolayındaki kişiye yönelik af yasa-
sı önerisiyle ilgili tartışmalar sürerken öne-
riye Yargıtay'dan destek geldi. Yargıtay Ce-
za Genel Kurulu kararında. PKK örgütüne
kendi özgür iradeleriyle katıldıklanna iliş-
kın kesin, yeterli kanıt bulunmayanlann,
inkâra yönelik savunmalanna itibar edile-
rek beraat karan verilmesi yerinde bulun-
du. Y'ıldınm, MHP kökenli millervekilleri
ile bazı şehit aılelennin tepkilerine yol açan
yasa önerisinin hiçbir biçimde örgüt men-
suplannm affinı öngörmediğini belırterek,
"Amacımız, terör amacı gütmeyen masum
vatandaşlanmızın tekrartopluma kazandı-
nlması ve toplumsal banşın güçlendirilme-
si" dedi.
ANAP'ın. Güneydoğu kökenli GAP'tan
sorumlu Devlet Bakanı Yıldınm, Terörle
Mücadele Yasası'na (TMY) bir madde ek-
• Devlet Bakanı Yıldınm, MHP kökenli milletvekilleri ile bazı şehit
ailelerinin tepkilerine yol açan yasa önerisinin hiçbir biçimde örgüt
mensuplannın affinı öngörmediğini belirterek "'Amacımız, masum
vatandaşlanmızı topluma kazandırmaktır" dedi.
lenmesine ilişkın yasa önerisinin yasalaş-
ması konusundaki mücadelesini sürdüre-
ceğini bildirdi. Salih Yıldınm'ın, halen yar-
gılanmakta olan 80 bin dolayındaki kışıyi
ilgilendıren TMY"ye eklenmesini istediği
madde şöyle: "Silahu çete mensubu olma-
yip iradesi dışında. çeşitli baskı ve zorlama-
laria bu kanunun yayımı tarihinden önce ve
bu kanunda beürienen suçlaıia ilgili yatak-
lık yapmış veya yardımda bulunmuş otan-
lar başkaca bir suç işlememiş iseler. durum-
lannın hâldm karanyla belirlenmesi kay-
dıvla haklannda bu fiillerden dolayı takibat
vapılmaz, başlamıs. olan takibatlar son bu-
lur. Bu madde kapsamında olup halen tu-
tuklu bulunanlar salıverilirler."
Salih Yıldınm. yasa önensinin gerekçe-
sinde. terörist eylemlerin Doğu ve Güney-
doğu"daki halk üzerinde yoğun bir baskı ve
şiddet yarattığına dikkat çekti. Devlet güç-
lerinin terorizme karşı giriştikleri operas-
yonlann dayöre halkını çaresizlik içerisin-
de bunaltarak, yurt ve yuvalannı terk et-
mek zorunda bıraktığını kaydeden Yıldı-
nm. "Bu teklifimizle. terör amacı gütmeyen
masum vatandaşlanmızın tekrar topluma
kazandınlması ve toplumsal banşın güçlen-
dirilınesi sağlanmış olacaktır" dedi.
Yıldınm, MHP kökenli milletvekillen
ile şehit ailelerinin protestolanna neden
olan yasa önerisinin sanıldığı gibi kesinlik-
le hiçbir biçimde örgüt mensuplannın affi-
nı öngörmediğini belirterek şu görüşleri di-
le getirdi: "Ben şehit ailelerinin duygulan-
na saygı duyuyorum ve onları anhvorum. A-
ma, bu öneri de devlet otoritesi boşluğu, bas-
kı, zor ve tehditle mağdur duruma düşürü-
len insanlann topluma kazandınlmasını
amaçüyor. Ben. yardım ve yataklık suçun-
dan yargılanan insanlann biiyük kısmının
masum olduğuna inanıyorum. Bu insanla-
n mahkûm etmcnin devlet mantığu hukuk
manüğı ile bağdaşmadığını hep birlikte gö-
receğiz. Bu tasarnıf, çok insanL hukukun
gereği ve dev let olmanın gereğjdir."
Yıldınm, önceki gün koalisyonu oluştu-
ran ANAP-DSP ve DTP'nin milletvekille-
rine birer mektup göndererek destek istedi.
Salih Yıldınm, mekfubunda yasa önerisinin
metni ile birlikte bu önenyi destekleyen
Yargıtay Ceza Genel Kurulu karannın bi-
rer örneğini gönderdi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun,
1991/26 sayılı karannda şöyle denildi:
"PKK örgütüne kendi özgür iradeleriy-
le kaüldıklanna ilişkin kesin. yeterli ve inan-
dıncı delil bulunmayan samkJann: yaşadık-
lan yörenin özellikleri ve PKK örgütünün
niteliği de nazara alındıgında. aksi kanıtlan-
mayan inkâra yöneliksavunmalanna itibar
ediİerekberaatlerine kararveribnesinde bir
isabetsizlik voktur."
tstanbul 1 No'lu DGM'de görülen davaya Murat Demir Ue Murat tpek katılmazken Şanar Yurdatapan hazır bulundu.
Mahkeme heyetinin karannda delillerin zayıf olduğu belirtildi
Yurdatapan tahliye edildiİstanbul Haber Servisi -PKK itirafçılan
Murat İpek ile Murat Demir'e sahte pasa-
port sağlayarak örgüte yardım ve yataklık
ettiği gerekçesiyle hakkında dava açılan sa-
natçı Şanar Yurdatapan. davanın dün yapı-
lan ilk oturumunda. delıller zayıf olduğu
için tahliye edildi.
İstanbul 1 No'lu DGM'de görülen dava-
nın dün yapılan ilk oturumuna PKK örgü-
tü üyesi olmakla suçlanan ve hâlâ Metris
Cezaevi'nde bulunan Murat Demir ile Mu-
rat İpek katılmazken Ümraniye Ceza-
evi'nde bulunan Şanar Yurdatapan hazır bu-
lundu. İpek ve Demir'in duruşmaya neden
getirilmediğı konusunda mahkeme heyeti-
ne bir yazı da gönderilmedi. Duruşmayı.
Yurdatapan"ın kardeşlerı Lale Mansur ile
OnurYurdatapan'ınyanı sıraCelalBaşlan-
gıç. İ nsal Özrürk. Haluk Gerger. Ali Ba> -
ramoğlu. Tomris Özden. Cezmi Ersöz'ün
de aralannda bulunduğu sanatçı. gazetecı,
yazar ve yaymcılar da ızledi. Kimlik tespi-
tinden sonra söz alan Şanar Yurdatapan ile
avukatlan Şenal Sanhan \ e Ali Faik Aydın,
'aleniyet ilkesine aykın olduğu
1
gerekçesiy-
le televizyon kameralannın içeri alınması-
nı istedi. Bu ıstemle ilgili olarak ara karar
veren mahkeme heyeti ise kameralann içe-
ri ahnmamasının başsa\ cılığm idari bir ka-
ran olduğunu belirterek. duruşma salonu
ile ilgili bu duruma müdahale edemeyece-
ğini vurguladı.
• istanbul 1 No'lu DGM'de
görülen davanın dün yapılan
duruşmasında mahkeme heyeti.
Murat Demir ve Murat Ipek'in
tutukluluk halınin devamını, bu
kişilerin PKK itirafçısı olduklannı
belirten yazılann ilgili yerel
mahkemelerden istenmesini
kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
Sorgusu yapılan Yurdatapan, İpek ile De-
mir'i gazetelerde yayımlanan röportajlar-
dan tanıdığını belirtti. Kendisinin de gaze-
teciler aracılığı ile bu kişilere ulaşarak rö-
portaj yaptığını ifade eden Yurdatapan.
"Herkes gibi onlan PKK itirafçısı olarak bi-
liyordum. Onlarla yaptığını röportaj kaset-
lerini başta Susurluk Araştırnıa Komisyo-
nu olmak üzere çok sayıda komisyon ve ga-
zeteciye gönderdim" dedi.
tpek ve Demir'in, bürosuna gelerek pa-
ralan olmadığmı ve kalacak yer aradıklan-
nı söylemeleri üzerine bu kişilerin büro-
sunda kalmasma izin verdiğini belirten Yur-
datapan şöyle konuşru:
"Büromda kalmalan benim de hoşuma
gitmedi. Ancak sokağa da atamadım. Bazı
özel işlerinı nedeniyle Almanya'ya giderken
kendilerinin orada bulunan pasaportlannı
da getirmemi istediler. Köln'dc tanımadı-
ğım bir kişL bu kişilerin pasaportlannı ba-
na verdL Fotoğraflar onlara aitti. ama isim-
ler pasaportta farklıvdı. Bu kişiler devlete
çalıştiğı için pasaportlann da dev let tarafın-
dan verildiğini düşünerek pasaporüan Tür-
kiye'ye getirdim. Cazete ve televizvonlara
işledikleri cinavctkri,operasvonlan anlatan
İpek ve Demir'in gözaltına alındıktan son-
ra emniyette iddialannı geri almalan çok il-
ginç. Ancak ben bunlann nankör oldukla-
nnı düşünmüyomm. Çünkü bu kişilerin
emniyette işkence gördüklerini bilhorum.
Bunu bana kcndileri söyledL Özel Harekât
Dairesi Başkanvekili Ibrahım Şahin Ue çok
sayıda sağcı tutuklu ve hükümlünün de bu-
lunduğu Metris Cezaevi'nde can güvenlik-
leri yoL Bu kişiler PKK örgütü üyesi ise ne-
den can güvenliklerinin olmadığı Metris ce-
zaevi'nde kalıyorlar?"
Görüşü sorulan savcı da Yurdatapan'ın
tahliyesini istedi. Duruşmaya kısa bir süre
ara veren mahkeme heyeti karannı okudu.
Yurdatapan'ın, Demir ve Ipek'i örgüt üye-
si olarak tanıdığına ilişkin delillerin zayıf
olduğunu belirten mahkeme başkanı Ali
Başaran. ikametgâhı da sabit olan Yurda-
tapan'ıntahliyesine karar verildiğini belirt-
ti. Mahkeme heyeti. Demir ve İpek'in tutuk-
luluk halinin devamına. bu kişilerin PKK
itirafçısı olduklannı belirten yazılann da il-
gili yerel mahkemelerden istenmesini
kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
Ferzan Citici
'Cezaevlerinin
sopınUm
çözJilmelV
HULYATOPCL
Metris Cezaevi'nde 5 turuklunun ölü-
mü, 10'unun ise yaralanmasıyla sonuç-
lanan isyan, cezaevlerinde yaşanan so-
runlan bir kez daha gündeme getirdi. İs-
tanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan
Çhki, fiziki koşullan kötü olan cezaev-
lerinde sorunların giderilemediğini,
ödenek ve personel sorununun acil ola-
rak çözümlenmesi gerektiğini belirtti.
lsyanı, tutuklu ve hükümlülerin cep
telefonuyla haber vermesi sonucu öğre-
nen Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Ne-
cati Özdemir ise cezaevlerinde huku-
kun uygulanması gerektiğini vurguladı.
Önceki gün AB Demirkıran isimli tu-
tuklunun şişlenerek öldürülmesi sonra-
sında başka cezaevlerine sevk edilecek
tutuklu ve hükümlülerin listesinin mah-
kûmlann eline geçmesiyle başlayan is-
yan, 50 milyarlık zarara neden oldu.
Dün sessiz bir gün yaşayan Metris
Cezaevi'nde Adalet Bakam'nm görcv-
lendirdiği üç mûfettiş incelemeferde
bulundu. 41 kifcinin sevkinden sonra 20
kişinin daha önümüzdekı günlerde baş-
ka cezaevlerine sevk edileceğı bildiril-
di. Cezaevinde isyan çıkmadan önce tu-
tuklu ve hükümlülerin cep telefonlany-
la uyardıklan Bayrampaşa Cezaevi
Savcısı Özdemir'in konuyu cezaev i yö-
netimine ilettiği bildirildi.
Savcı Özdemir'in isyanın çıktığı sa-
atlerde Metris'egeldiği. ancak kurulan
barikatlar nedeniyle içeriye giremediği
belirtildi. Özdemir'in de tutuklu ve hü-
kümlülerdeki cep telefonu aracılığıyla
arabuluculuk yaptığı öğrenildi. "Cep
teiefonu olmasav dı tutuklulaıia göriişe-
mezdim. isyanın sonucu daha kötü olur-
du" diyen Özdemir tutuklu ve hüküm-
lülerin yararlanabilmesi için idarenin
denetleyeceği telefonlar konulması ge-
rektiğini belirtti.
Ferzan Çitici. ise cezaevlerinin fizi-
ki koşullannın kötü olması nedeniyle
sık sık sorunlar yaşadıklannı ve bunla-
n çözümlemekte zorlandıklannı belirt-
ti. Kapasitenin çok üzerinde tutuklu ve
hükümlü bulunduğunu vurgulayan Çi-
tici, bu durumun hem kendilerini hem
de mahkûmlan zor duruma soktuğunu
ifade etti. Ödenek sorununun en lcısa
sürede çözümlenmesi gerektiğini söy-
leyen Çitici, Meclis'in gündeminde
bekleyen Ceza \e Tutukevleri Kanu-
nu'nun acil olarak çıkması gerektiğini
belirtti.
UZ YAZI/ ORHAN BİRGİT
Çiller'lerin gürültülü telaşının
görünmeyen yüzünde. dizboyu
"şaibe" söylentisinin bulundu-
ğunu "Mısır'daki sağır sultan"
bile biliyor.
Bu söylentilere inanmak iste-
meyerek Akşenerı birfedai gi-
bi cephenin tam önüne süren-
lere, en somut kanıtı Ankara 9.
Asliye Ceza Mahkemesi verdi.
Sokaktaki vatandaş, bu tür
mahkeme kararlannı "kapı gi-
bi" diye isimlendirirken, o kapı-
nın "Suçlu mu, suçsuz mu?"
tartışmalanna geçit veımeye-
cek kadar sağlam olduğunu
söylemeyi amaçlar.
Dün gazetelerimizin çok bü-
yük bir bölümünün yeterince
değerlendiremediği Ankara
Mahkemesi'nin kararı o tür-
dendir.
Önce olayın çok renkli hikâ-
yesini hatırlayalım:
Selçuk Parsadan isimli
dosyası kabarık dolandırıcı, iki
arkadaşı ile birlikte. hemen hiç-
bir zorluk çekmeden sıraya
koyduğu "av"larının arasına
dönemin başbakanını da kat-
m'ştır.
Zaman, 1995 seçimlerinin az
öncesidir. Aynı zamanda Doğ-
ru Yol Partisi'nin Genel Başka-
nı da olan hedefe, Emekli Ge-
neral Necdet Öztorun kimliği
Şimdi Ne Olacak?
kullanılarak telefonla ulaşılır:
"Önemli sayıdaki emekli subay,
seçimlerde Anavatan'a değil
iktidarda kalmasını çok arzu et-
tikleri hanımefendiye oy ver-
meye hazırianmaktadır. Ancak,
düzenleyecekleh çalışmalar
için parasal destek gerekmek-
tedir. Acaba hanımefendi bir
şeyler yapabilecek midir?"
Hikâyenin bütün renkli yan-
lan o günlerde medyamızda et-
raflıca verildi. Herkes öğrendi
ki, Doğru Yol Partisi'nin Genel
Başkanı, partisine sağlanacak
bu oy hazinesine balıklama
dalmış ve "saygıdeğer pa-
şa "nın arzusuna yeşil ışık yakıl-
mıştır.
Ve Selçuk Parsadan, telefo-
nun öbür ucunda oynadığı Öz-
torun rolünden çıkarak, emek-
li Kuvvet Komutanı'nın emane-
ti almak için gönderdiği kurye
görevine soyunmuştur.
Aynı anda, Tansu Çiller de,
parti genel başkanı şapkasını
çıkararak o sıfatı dolayısıyla
oturduğu başbakanhk masa-
sındaki zili kullanır ve özel ka-
lem müdürü Akın Istanbul-
lu'dan 5.5 milyar lirayı içeride-
ki kasadan alıp, birazdan Özto-
run adına gelecek kimseye tes-
lim etmesıni ister.
Başbakanhk Özel Kalem
Müdürü'nün odasındaki kasa-
da, elbette devletin "örtülü
ödenek" adı ile hükümet baş-
kanlannın namusuna emanet
ettiği para durmaktadır. Bu pa-
ranın kaynağının, Bütçe Kanu-
nu'nun "Başbakanhk bütçesi
800 numaralı kodunda göste-
rilen" ödenek olduğunu bilme-
yen yoktur.
•••
Biliyorsunuz ki, olayın kamu-
oyu tarafından ilk duyuluşu,
Mesut Yılmaz'ın seçimlerden
sonra ANAYOLhükümetini ku-
rup, başbakanlığı devralması-
nın hemen ertesinde olmuştur.
Haber, o günlerde Çiller'in pe-
şini bir dedektif gibi bırakma-
yan Refah Partililere ulaşmış.
Şevket Kazan da duyumlannı,
hem siyasi şantaj aracı yapmış,
hem de daha sonra DYP Genel
Başkanı hakkında eski başba-
kan olarak Meclis soruşturma-
sı istemiştir.
Parsadan yakalanıp mahke-
me önüne çıkarıldığı zaman
Çiller bu olayı peşinen reddet-
mişti...
Ankara 9. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nin önceki günkü kararı,
başbakanhk bütçesinin 800
numaralı kodu altında örtülü
ödenek olarak başbakanlann
namusuna emanet edilen tril-
yonu aşkın paradan 5.5 milya-
rının Çiller'in emri üzerine bir
dolandıncıya teslim edilmiş ol-
duğunu göstermektedir.
Herhalde gerekçeli karan ya-
zarken, Ağır Ceza Mahkeme-
si'nin saygıdeğer yargıçlan, do-
landıncının Başbakanhk maka-
mına Doğru Yol Partisi Genel
Başkanhğı'nı dolandırmak
amacı ile gittiğinin, ancak ken-
disine verilen çantanın içinde-
ki paranın devlet kasasından
çıkmış olduğunun altını kalın
çizgileıie çizeceklerdir.
Çünkü dolandırıcı için para-
nın kaynağı önemli değildir.
Tam aksine, o emekli Silahlı
Kuvvetler mensuplannın Doğ-
ru Yol'u daha güçlü olarak ikti-
darda bırakmak için gerek du-
yulan desteği, parti kasasından
alabileceği düşüncesi ile genel
başkanın kapısını çalmıştır.
Ama neye niyet, neye kıs-
met? Hanımefendi için, partinin
parasıymış, devletin, saçı bit-
memiş yetimlerin hakkından
ayırdığı paraymış, hiç ayırdı ol-
madığı önceki günkü kapı gibi
karar ile tescil edilmiştir.
Ve olayın asıl üzerinde duru-
lacak yanı da, yönü de burada-
dır.
Hep biliyoruz ki, hanımefen-
dinin malvarhğı ile ilgili soruş-
turma önergeleri REFAHYOL
askerierinin otomatik parmak-
lan ile yüzgeri edildiği gibi, Şev-
ket Kazan'ın örtülü ödenek so-
ruşturma isteği de, aynı eküri-
nin oylan ilereddedilmişti.Ama
mahkeme, bunlardan sonun-
cusunu karara bağladı.
O kararta hüküm giyen sa-
dece Parsadan ve iki arkadaşı
mıdır?
Ya dönemin başbakanı?
Ve aynı mahkeme ilamı, o
başbakan için parlamentonun
soruşturma önergeleri ile ilgili
siyasi kararlann da geçersiz ol-
duğunu söylemiyor mu?
Unutmayahm, Ankara'da var
olan yargıçların verdiği karar,
aynı zamanda Meral Akşe-
ner'in sahibinin sesi olarak or-
taya attığı darbe iddialarının
nedenini de çözecek bir anah-
tar değerindedir.
Dahası, Asena Meral'e Re-
fahlı medyanın niçin böylesine
sahip çıkmakta olduğunu da...
BIRBAKIMA
SERVER TANILLI
Yirminci Yüzyıla Veda
20. yüzyıl bitti bitecek durumda. Fazla değil, bir
üç yıl sonra mektuplarımıza atacağımız tarih, iki bin
diye başlayacak. 1900'lerle ilgili tarihleri sadece ki-
taplarda göreceğiz; bir de anılarımızı dile getirirken
ya da sevdiklerimizden gelen yaprakları sararmış
mektuplarda.
Yaşam akıpgidiyor...
Hiç düşündünüz mü, 20. yüzyıldan kalan ne ola-
cak?
Nâzım Hikmet, Yirminci Asra Dair adlı şiirinin bir
yerinde şöyle söyier:
Asnm sefıl,
asnm yüz kızartıcı,
asnm cesur,
büyük
ve kahraman.
Şair, "Dünyaya erken gelmişim diye kahretme-
dim hiçbirzaman" der, "yirminciasıriı" olmakla övü-
nür. Alçalış ve yükselişlerle dolu bir yüzyılda, kendi-
si için yeterli tek şey vardır: - •
Banayeter
yirminci asırda olduğum safta olmak
bizim tarafta olmak
ve dövüşmek yeni bir âlem için...
Şiir, iyimser biter: "Son gülenleri güzel gülecek
olan yinrıinci asır"öa, şair, "müthiş gece"sinin arka-
sından doğan sabahın, sevgilisi Hatçe'nin gözJeri gi-
bi güneşli olacağını müjdeler.
Gerçekten öyle mi bitiyor 20. yüzyıl?
Büyüklükleri ve düşüşleri oldu yüzyıhmızın: Sos-
yalizmin kuramdan uygulamaya geçişine tanık ol-
duk; "7923 Devrimi" ile yoksul ülkelerin emperya-
lizme karşı ayaklanışınm ilk ömeği bu yüzyıldadır.
Ama iki cihan savaşı ve faşizmin dünyayı kana
boyaması da...
Bir başka özelliğinin altını çizmek şu sırada bir
güncellik de taşıyor: Incelemeciler. 20. yüzyılda, bir
"teknik ve bilimsel partama "dan söz ederler. Bugün
öylesi boyutlara ulaşmıştır ki bu, insanoğlu, yaşadı-
ğı yeryüzünün dışına taşmıştır Bir otuz yıl kadar ön-
ce Ay'daydı, şimdi de Mars'a ilk uzay aracını kon-
durmuştur ve araştırmalarına başlamıştır; çok geç-
mez "Kızıl Gezegen"e ayak basacaktır, arkasından
ötekilere.
Daha sonra?
Dahasonrası, şimdilik bilim-kurgudadır, birdesa-
natçının sonsuz ve renkli imgeleminde. Örneğin Tur-
han Selçuk ustamızın Milliyet'te çizdiği "Uzay Kıyı
1
lan"n\ bilmiyorum izliyor musunuz?
•
Yüzyıhmızın bir çarpıcı özelliği de şu: Sinema sa-
natının ilk büyük ömekleri 1900'lerde ortaya kondu.
Dev yönetmenler. sanatçılar, filmler...
Çağına tanıklık etti sinema sanatı.
Bu destani öyküyü, şu son yıllarda bir de Attilâ
Dorsay'ın kaleminden okuduk: 100 Yılın 100 Yönet-
meni'nin ardından 100 Yılın 100 Filmi, sinema kül-
türümüze yapılmış en ciddi katkılar arasındadır.
Uğur Kökden'in. Yapı Kredi Yayınlan'nda çıkan
Bin Dokuz Yüz'e Veda'sında yaptığı ise bir başka
yaklaşım yüzyılımıza: Kimi büyük yönetmenlerin ki-
mi eserlerinden yola çıkıp, bir topluma, bir tarih ke-
sitine, 20. yüzyıhn unutulmaz bir büyük olayına eği-
liyor. • • • *
Nefis bir anlatım, ilginç bir yakfaşım, güçlü bjr ço-
zümleme...
Itiraf etmeliyim: Polonyalı büyük yönetmen Waj-
da'yı, Sayın Kökden'in Wajda İçin Gaze/'inden son-
ra daha iyi tanıdım; Italya'da faşizmin, Almanya'da
Nazizmin yükselişi, onun Yoldaşlar'ı anlatırken, La-
netliler'\ anlatırken, daha da yerli yerine oturdu ka-
famda.
Sonra, ben de Sayın Kökden'le aynı kanıdayım:
Çanlar Kimin İçin Çalıyor'u bir kez daha oturup oku-
manın tam zamanıdır.
Kitapta biz de varız: Ziya Öztan'ın Ateşten Gün-
ter'ini anlatırken. Sayın Kökden'in söylediklerini göz
ardı edersek, dünle bugünü birleştirmek güçtür.
Ya anlı şanh Çankırı Hapishanesi için yazdıklan?
Indağı Arslanlan başhklı bölümde Kökden'in söy-
ledikleri, aslında ne sadece Çankın, ne onun hapis-
hanesi, ne Nâzım'la Piraye ve öteki "dam" arkadaş-
larıdır.
Orada, tarıhimizden bir parça anlatılıyor.
Ve hiçbir zaman da zafer yazılı değil o parçada;
biryenilgidirTürkiye'nin düzeni için söz konusu olan.
Uğur Kökden'in Bin Dokuz Yüz'e Veda'sını oku-
manızı ne kadar isterdim. 20. yüzyıhn bitmesine üç
kala, onu usta bir kalemin duyarlılığından dinleme»
nin başka bir tadı var.
Ve başka bir öğreticiliği...
Vahşete tepkiler sürüyor
Metris'te ölenlerden
dördü toprağa verildi
tSTANBLL / ANKA-
RA (Cumhurhet) - Met-
ris Cezae\i"nde çıkan
olaylarda yaşamını yiti-
ren Muhammed Demir
ve Şemsettin Demir Ak-
saray Çamlık Mezarlı-
ğı'nda. Kubilav Biçiciler
de Kıraç Mezarlığfnda
toprağa verildiler. İsyan-
dan bir gün önce ölen Ali
Demirkıran da Kanarya
Mezarlığfnda toprağa
verildi. Yetkililer. Sedat
Demirözve Feyzullah Öz-
nıenın cenazelerinin ise
yakınlannın başvuruda
bulunmaması nedeniyle
Adli Tıp Kurumu'nda
bekletildiğıni belirttiler.
Yaralı 10 kişinin ise sağ-
lık durumunun iyiye git-
tiği bildirildi.
İnsan Haklan Derneği
(İHD) Genel Başkanı
Akın Birdal. Metris Ce-
zaevi'nde çıkan olaylar-
da sorumluluğu bulunan
kişiler hakkında soruştur-
ma açılmasını istedi. Ce-
zaevinde tutuklu ve hü-
kümlülere yönelik ope-
rasyonun. 'kıyıcdığın' ve
'vahşetin'bo>Titlannı ser-
gilediğini ifade eden Bir-
dal, devletin tüm yurttaş-
lann yaşam hakkını ko-
rumaİcla yükümlü oldu-
ğunu vurguladı.
Emeğin Partisi İstan-
bul ll Başkanı MemetKı-
lınçaslan da koşulsuz ge-
nel afçıkanlmasını istedi.
HADEP Genel Sayman
Yardımcısı Sinan Son-
kurt, Metris Cezaevi'nde
meydana gelen olayın
tam bir vahşet olduğunu
bildirdi.
Eğitim-Sen Genel Baş-
kanı Kemal Bai, olaylar-
dan sonra cezaev inin tah-
liyesinin tüm televizyon
kanallanndan izlendiğini
anımsatarak. "İsrail as-
kerierince Filistin'de kolu
zoıia kuılan insan görün-
tülerinden farkı neydi
Metris'i boşaltma görünr
tülerinin"dedi.
TMMOB'den yapılan
yazılı açıklamada da,
Metris'teki olaylar nede:
niyle hükümet göreve
çağnldı.
Adalet Bakanı Oltan
Sungurlu; İstanbul. An-
kara ve lzmir gibi tutuk-
lu sayısı fazla olan illere
yeni cezaevlerinin açıl-
ması gerektiğini söyledi.
Sungurlu, Sayıştay Baş-
kanı Vecdi Gönül'ün ma-
kamına yaptığı ziyaret
sonrasında gazetecilere
yaptığı açıklamada, Met-
ris Cezaevi'nde ölenlerin
dumanla boğulmadan ön-
ce şişlendiklerinin, ba-
kanlığa ulaşan bilgiler-
den anlaşıldığını kaydet-
ti.