Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 HAZİRAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ambargoya
Çelikten tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP'li Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çelik, Genelkurmay
BaşkanhğVmn, "irticai
faaliyetlere destek veren"
tslami sermayeli
firmalardan alışveriş
yapılmaması ve bu
kuruluşlann ihalelere
alınmaması yönünde
birliklere "gizli"' emir
gönderdıği yolundaki
haberlen, "Türkiye'de iç
bunalım yaratacak, bizi
kuşatanlann ekmeğine
adeta yağ sürecek nitelikte
bir husus" olarak
değerlendirdi. Ülker
tarafından yapılan yazılı
açıklamada da firmanın
adının ırticaya yardım eden
kuruluşlar arasında yer
almasına tepki gösterildi.
MHPil
başkanları
toplantısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -MHP'liil
başkanlan, 6 temmuzda
yapılacak kongre
öncesinde dün bir araya
gelerek değerlendirme
toplantısı yaptı. Toplantıda
okunan ortak bildiride.
çıkan olaylar nedenıyle
ertelenen 18 Mayıs
1997"deki parti
kurultayında "nefıslerin
öne çıktığı" belirtilerek
"Hukukun üstünlüğü
prensiplerine saygılı
olunması. birinci derecede
arzumuzdur.
Delegelerimizin hür
ıradesine saygı
duyulraalıdır" denildi.
Eczane sayısı
Aypupa
düzeyinüe'
• SAPANCA (AA) - Türk
Eczacılan Birlıği (TEB)
Genel Sekreten Betül
Bilgetekin, Türkiye'de 3
bin 800 kişiye l eczane
düştüğünü ve bu sayının da
Avrupa ülkelerindeki oran
olarak kabul edildiğinı
söyledi. Eczanelerin yüzde
4l'inin 3 büyükilde
toplandığını kaydeden
Bilgetekin, SSK, Emekli
Sandığı ve Bağ-K.ur
reçetelennde katılım
paylannın mutlaka
alınması gerektiğini
kaydetti.
KOBherin uımıdu
yok
• ESKİŞEHİR
(Cumhuriyet) - Türkiye'nin
41 sanayici ve işadamı
demeğinin bir araya
gelerek oluşturduğu
Türkiye Sanayici ve
İşadamlan Dernekleri
Başkanlar Konseyi'nin
(TÜSİBAK) Eskişehir
zirvesinde, hükümetin
uygulamalanna tepki
gösterildi. Ege Giyim
Sanayicilieri tcra
Komisyonu Başkanı Hasan
Turan. "Herkes KOBl
edebivatı yapıyor, ama
KOBf'ler içın somut bir
çalışma yok. Devam eden
çalışmalara da destek yok"
dedi.
Dzürlülere
kolaylık
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Özürlülerin
toplum içindeki yaşam
koşullannı kolaylaştırmak
amacıyla bazı yasalarda
değişiklik yapan Kanun
Hükmündeki Kararname
(K.HK.), Resmi Gazete'nin
dünkü mükerrer sayısında
yayımlanarak yürürlüğe
girdi.
Düzettme
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemızin 1.
sayfasında dün "Uçuşlar
durduruldu" başlığıyla
yayımlanan haberin
lstanbul ve Ankara
baskılannda. helikopter
uçuşlannın büyük ölçüde
durdurulduğu "Zap"
bölgesinin adı yanlışlıkla
'"GAP" bölgesi olarak
yazılmıştır. Düzeltir, özür
dikriz.
Hukukçular, Siyasi Partiler Yasası önerisinin sistem için tehlike içerdiğini açıkladı
Rejime tehHkeH çahm
ALPER BALLI
ANKARA-DYP Genel
Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Tansu Çiller'in,
başbakanlığa geçmek için
kabul ettiği Siyasi Parti-
ler Yasası (SPY) değışık-
liği önerisinin, rejimi he-
def alan siyasi faalivetle-
re yargı bağışıklığı sağla-
yacak ölçüde tehlike içer-
diği bıldirildı.
Hukukçular, Anayasa
Mahkemesi'nin SPY'ye
bağlı kalarak değil "ana-
yasa"yı esas alarak
RP'nin kapatılması ıste-
mini içeren davayı sonuç-
landırabileceğine dikkat
çektiler.
Hükümet ortaklan RP
ve DYP'nin ortak imza-
sıyla TBMM Başkanh-
ğı'na sunulan ve SPY'de
değişiklik öngören yasa
önerisinin kamu güvenli-
ğinı tehlikeye atabileceği-
ne dikkat çekildi. Yasa de-
ğişikliği kabul edilirse,
örneğin RP. "1 takvim yı-
lı içinde 3 kez yetkih' kurul-
lanna cumhurivetin temel
niteliklerine aykın karar
akünr" ve "bu karar uy-
gulamrsa'", ancak "uyarıl-
dıktan sonra" kapatma
davasına muhatap olabi-
lecek.
Örneğin, bir parti, 1 yıl
içinde, şeriatçı eylem ka-
rannı 2 kez almışsa bu gi-
rişim, "3 kez yineleme"
koşulu tamamlanmadığı
için kapatma davası için
yeterli kanıt olarak görü-
lemeyecek.
Eski Çağdaş Hukukçu-
lar Demeğı (ÇHD) Genel
Sekreteri ve kapatma da-
valannda savunmanlık
yapan avukat Mehmet
Cengiz. yasa değişikliği
önerisini "RP'yi kurtar-
ma operasyonu" olarak
DYP liderinin başbakanlığa karşılık rejim' diyetleri TBMM'de sürecek
Çiller, RP'yi 'kurtarmaya' kararlı
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA-RPyi kapatılmak-
tan kurtarmaya dönük önerilere
başbakan olmak ıçın boyun eğen
DYP Genel Başkanı. Başbakan
Yardımcısı Tansu Çüier"in arka
arkaya verdiği "rejim diyetleri"
partisinde rahatsızhk yarattı
TBMM Başkanlığı'na verilen
ve "seçim karannuı Resmi Gaze-
te'de yayunlanmasından seçim
sonuna dek kapatma davalannın
askıya aiınmasını" öngören öne-
rinin Anayasa Komisyonu'nda
görüşülmesi sırasında genişletil-
mesi benimsendi.
Açılan kapatma davalannın se-
çim karan alındıktan sonra "düş-
mesi" esasını getıren bir önerge
verilmesi konusunda da ortakla-
nn anlaştıklan bildirildi. DYP
Genel Başkan Yardımcısı Hasan
Ekinci,"RP'nin Anayasa Komis-
yonu'na vereceği önergeyi destek-
leme sözümüz vok" derken, DYP
Genel Başkan Yardımcısı Hayri
Kozakçıoğiu, "Bu önerge bizim
grupta kabul görmez. Ciddi so-
nınlar çıkar" dedi.
Başbakanlık pazarlığında ver-
diği ödünler grubunda da tartış-
maya açılan Çiller'in, RP'yi ka-
patılmaktan kurtaracak yeni bir
hazırlığa da destek verdiği öğre-
nıldi.
Başbakanlık Konutu'nda ön-
ceki gün yapılan görüşmede,
Başbakan Necmettin Erbakan ile
Çiller'in Anayasa Komisyo-
nu'ndaki görüşmeler sırasında
yeni bir önerge verilmesi konu-
sunda anlaştıklan, ancak bu an-
laşmanın DYP yönetimine bildi-
rilmediği öğrenildi.
Erbakan'ın bu görüşmede,
Anayasa Mahkemesi'nde parti-
sinin kapatılması da\ası açılma-
sıyla ilgili olarak yargıya eleşti-
riler yönelterek. "Seçim karan
alındıktan sonra kapatma istem-
li davalann düşmesini öngören
bir düzenlemedüşünüyoruz" de-
diği öğrenildi.
Çiller'in de, siyasi partilerin
kapatılmasına karşı olduklannı
vurgulayan bir konuşma yaptığı
kaydedildi. 18 haziranda başba-
kanlıktan istifası karsılıgında Çil-
let'e yeni ödünler verdirten Erba-
kan'ın, "Biz, Anayasa Komisyo-
nu' na bu yönde bir önerge versek
destekler misiniz~ diye sorduğu
ve olumsuz bir karşılık almadığı
öğrenildi.
Parti yönetiminden "gKB" ola-
rak Erbakan'la anlaşan Çiller'in,
Anayasa K.omısyonu"ndaki
DYP'li üyelerle yüz yüze görüşe-
rek önergenin desteklenmesini
isteyeceği kaydedildi.
DYP Genel Başkan Yardımcı-
sı Hasan Ekinci, RP'nin, Anaya-
sa Komisyonu'na öneri görüşü-
lürken bir önerge vereceğini, an-
cak destekleme sözü vermedikle-
rini bıldırdi. Kozakçıoğiu da,
önergenin grupta cıddi sorunlar
doğuracağını belirterek, "Bu bi-
zim grupta kabul görmez" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Su akar 'O' bakar
Erbakan, Çüler'i doğrıılaınadı
ANKARA (CumhuriyetBürosu)
-DYP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller ile yaptığı
pazarlıkta istediği ödünlen kopa-
ran RP Genel Başkanı ve Başba-
kan Necmettin Erbakan. yapay
gündem maddelerinden kurtulmak
ve siyasi istikran sağlamak için en
kısa zamanda seçime gitme karan
aldıklannı açıklarken, başbakanlı-
ğın devri konusunun "teferruafol-
duğunu söyledi. Erbakan, bu konu-
daki sorulan yanıtsız bırakarak Çil-
ler'in önceki gün yaptığı "başba-
kanhğın haziramn ikinci yansuıda
kendisinc geçecegT açıklamasını
teyit etmekten kaçındı.
Başbakan Erbakan, dün RP il
başkanlan ve ıl müfettişleri toplan-
tısında, partisinin seçımler önce-
smde kapatılmasını engelleyebile-
cek hükümler içeren Siyasi Partiler
Yasası'ndakı değişiklik önensi ko-
nusunda ortağıyîa vardığı uzlaşma-
nın rahatlığıyla hareket etti. "Bu
toplantıyı seçim karan aldıktan
sonra yapügımız için çok sevinçli-
yim" dıyen Erbakan, son 1 ayda 70
bin kişinin partisine katıldığını öne
sürdü.
lstanbul il örgütünün 1 milyo-
nuncu üyesı ile üye kaydında başa-
nlı olan illerin yöneticilerine plaket
veren Erbakan, "Eğer biz isbaşına
geuneseydikbugün Türkiye 58 mil-
>ar dolarhk iç borç batağında bat-
nuş, yıkünuş bir ülke olacakrj" di-
ye konuştu. Erbakan. ülkedeki tüm
iyi gidişe karşın yapay gündem
maddelen yaratıldığını ve ıstikrann
bozulmaya çahşıldığını ileri süter-
ken "Bu suni gündem maddelerin-
den kurtulmak ve istikran sagla-
mak için seçim karan aldık" dedi.
Seçim tarihi konusunda herhan-
gi bir bilgi vermeyen Erbakan, en
kısa zamanda seçime gidebilmek
için hazırlıklann yapılması konu-
sunda gerekli işlemlerin yapılaca-
ğını ve karann gruplann onayına
sunulacağını bildirdı. Erbakan, bu-
nun için ilk adımın anayasa uyum
yasalan, Siyasi Partiler Yasası'nda
değişiklik ile Seçim Yasası'nı çı-
karmak olduğunu söyledi. Başba-
kan Erbakan. "Bunlann hepsi de-
mokrasiyi güçlendirmek için anlan
adımlardır" dedi.
Erken seçımin referandum nite-
lığinde olacağını sa\oınan Erbakan,
"RP-DYP işbirligini tasvip edenler,
demokrasiyi ve insan haklannı ar-
zu etmiş, banş, kardeştik ve hoşgö-
riiden yana olmuş, kalkınmayı des-
teklemişolacak. Demokratiksol (D-
SP), sosyal demokrat(CHP) ile mil-
liyetçi soldan (AFNAP), yani 3 sol
partiden yana tavir koyanlar ise çe-
kişmeden, baskıdan, kaostan. ka>-
gaidan yana tavır kovmuş olacak.
Bunlanntoplamıda yüzde25'i bul-
maz" dedi.
değerlendirdi. Cengiz.
"suç odağı" kavrammın
detaylandınlması, genel
seçimin ilan edilmesinin
ardından kapatma davası
açılamayacağına ilişkin
düzenlemelerin anayasa-
ya aykın olacağı göriişü-
nü bildirdı.
Cengiz. "Bir siyasi par-
tinin anayasanın temel il-
kelerine aykın faaliyetleri
tespit edilince bunu gör-
mezden gelerek faaliyetini
sürdürme olanağı taıu-
mak kamu güvenliğiyie
bagdaşmaz. Suçun icrası-
nı kolaylaşbncı bir hafc ge-
lir" diye konuştu.
Ozden:
Konuşma>acağım
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Ozden konuya ilişkin so-
rulanmız üzerine "Biz bu
konuda konuşmaytz. An-
cak kararlarönümüze ge-
ttnce kurul olarak değer-
lendirerek son sözümüzü
söyleriz''yanıtını verdi.
Anayasa hukuku öğre-
tim üyeleri de Anayasa
Mahkemesi'nin Demok-
ratik Banş Hareketi"nin
(DBH) kapatılması dava-
sında verdiği ve henüz ge-
rekçeleri açıklanmayan
karara dikkat çektiler.
Hukukçular. Yüksek
Mahkeme'nin DBH dava-
sına kadar SPY'yi esas
ahp anayasaya da gönder-
me yaparak kapatma ka-
rarlan verdiğine dikkat
çekerek, şu görüşleri dile
getirdiler:
"Anayasa Mahkemesi.
bundan önceki Halkuı E-
mek Partisi, Demokrasi
Partisi, Sosyalist Parti,
Sosyalist Işçi Partisi \e Ye-
şiller Partisi davalannda
olduğu gibi SPY'yi esas
alıp anayasaya da gönder-
mc \aparak kapatma ka-
rarlan>erdi. Ancakgerek-
çesi acıklanmamakla bir-
likteson OBH'nin kapatıl-
ması isteminin göriişüldü-
ğü davada, anavasanın e-
sas alındığı ve SP Y'nin yü-
rürlükteki maddesinin gö-
zardı edildiği anlaşılıvor.
Dava, SPY'nüı 89. madde-
sine aykınlığa karşı açü-
masma karşın kapatma is-
temi reddedildi. Bu dava-
da da Anayasa Mahkeme-
si son karan doğrultusun-
da karar verebilir. Çünkü
anayasanın 69. maddesi-
nin 6. fikrası, doğnıdan
kapatmayı 68. maddenin
4. fikrasındaki eylemlere
baglamaktadır. Yasa degi-
şikliğiyle bu eylemler ne
genişletilebilir, nede daral-
tılabilirr
Hukukçular, anayasa-
nın 68. maddesinin 5. fık-
rasında "odak haline gel-
me" durumunun Anayasa
Mahkemesi'nde "tespit
edilmesi"ni öngördüğüne
ışaret ederek "68. madde-
nin 4. fikrasındaki eylem-
lerin parti tarafından işle-
nip işlenmediğini anayasa-
>a göre Ana>asa Mahke-
mesi tespit edeceginden
yasada yapılacak herhan-
gi bir değişikliklc koşul ve
süreç gerjrilmesu sanıyo-
ruz Anayasa Mahkeme-
si'ni hiç bağlamayacaktır"
görüşünü dıle getirdiler.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - tnail: engin (a planet.com.tr
zmir'i görmüşlüğünüz var
mı?
Peki görüp de vurulmayanı-
nız?
Bu satıriann yazan doğup da
vurulanlardan. O kadar ki, siya-
sal göçmenlik yıllarında Sela-
nik'in "Kordon"unda Izmir'i
aramıştı. Ara sokaklarda bul-
duğu simitçi fınnından "Izmir
işi gevrek, ızmir işi tulum pey-
niri" alıp simidini kemire kemi-
re Selanik Kordonu'nu arşın-
larken bir kentin tadını çıkara-
cağına, durmaksızın Izmir'le
karşılaştırmıştı:
- Bu Kordun'un palmiyesi
eksik... Ama şu kahve de Pa-
saport Iskelesi'nin karşısında-
ki Suat Amca'n/n kahvesinin
bir eşi... Ama gene de bir şey
eksik... Ne? Koku? Sesler?
Renkler? Imbat? Limanda ya-
tan şilepler? Fayton tıkırtısı?..
Seyyar midyeci? Mutuk şara-
bı?..
"Izmir'in denizi kız, kızı deniz
kokar I Izmir'in sokaklan hem
kız, hem deniz kokar" dizeleri-
ni duyduğunda sevinmiş, şiiri
bir Sıvaslının, Cahit Külebi'nin
İzmir'in îçinde Vurdular Beni
yazdığını fark edince de şaşır-
mıştı.
• • •
Izmir tutkunu iseniz, Izmir
üstüne okuduklannıza da du-
yarlı olursunuz. Nitekim Hürri-
yet'te Ertuğrul Özkök Kor-
don'daki yeni düzenlemeyi
yazdığında bir solukta oku-
dum; anlattıklanna sevindim.
Özkök'ün pek çok yanını ve
yönünü tartışabilirsiniz, ama Iz-
mir tutkunluğunu tartışamaz-
sınız.
Sonra yolum Izmir'e düştü.
(Aslında düşmedi de, ben dü-
şürdüm.) Yolunuz Izmir'e dü-
şerse oradan da Kordon'a
düşmemek olmaz. Günbatı-
mında Körfez'de renkler öpü-
şürken buzlu rakı, buz badem,
tulum peyniri, zeytinyağı kokan
zeytinyağlı çoban salata...
Boğazımda kaldı.
Koca koca kamyonlar koca
koca taşlan, tonlarca toprağı
getirip getirip Kordon'dan de-
nize boşaltıyorlar. Dolgu Çan-
kaya Anıtı'nın yakınlanna ka-
dar ulaşmış bile. Kordon de-
nizden, Kordon Körfez'den ko-
panlıyor. Yüzünü denize dön.
Sağ yanın, Bayraklı sırtlan çok-
tan betona kesmiş. Sol yanın,
taa Üçkuyular'a kadar azgın ve
görgüsüz beton silolaıia sıvan-
mış. Anlaşılan sıra Kordon'da.
Yok edilme sırası, Körfez'i sar-
malayan gerdanlığın en güzel
incilerine (Konak, Pasaport Is-
kelesi, Balık Hali) gelmiş bes-
belli.
Kent, seçimlerde Özfatu-
ra'ya giden oyların faturasını
ödüyor. Çok ağır ödüyor. Bir
daha geri dönülememecesine
ağır ödüyor.
Bir avuç Izmir tutkununun
çabaları nafile. Hukuk hoyrat-
ça yok sayılıyor. Izmir 3. Idare
Mahkemesi'nin 96/540 sayılı
karan Izmiriinin gözünün içine
baka baka çiğneniyor. Hukuk
yok olunca kim kime, kim ne-
reye başvurup hak arayacak?
Kent caddelerine, ille de
Kordonboyu'na afiş azmanı
billboardlar yerieştirilmiş. Üs-
tünde palavratablolar. Yemye-
şil bir Kordonboyu'nda, yaya-
lara aynlmış kıyıda salına salı-
na yürüyen Izmiriiler. Otolara
aynlmış yolda bir, bilemedin i-
ki otomobil var. Tablo göz alı-
cı. Ama sahte.
izmir'in böğrüne otoyol sap-
lıyoriar. Kentle Körfez üç gidiş,
üç geliş attı şeritli bir otoyolla
birbirinden kopanlıyor.
Rakı çoktan ılıdı, ninemin ap-
tes suyuna döndü. Burnuma
şimdiden egzoz kokulan dol-
du. Genzim yanıyor. Karabu-
run Yanmadası'nı Çeşme'den
Inciraltı'na beton tatil köyleriy-
le kaplayanlar şimdi arabaları-
naatlayacaklar, kentin bağrına
saplanmış otoyoldan konvoy-
lar ve konvoylar ve konvoylar
halinde yazlıklanna gidecekler.
Evlerin önünde park ettikleri
araçlanndan, yazlık evlerinin
önünde inecekler. Bu arada...
Bu arada izmirli Körfez bo-
yunca iki adım atmak, Kordon-
boyu'nda dolanmak, sevgili-
siyle el ele tutuşmak, kırk yıllık
eşiyle birbirine yaslanıp gele-
nekli bir Ege kentinin tadını çı-
karmak isteyenler bir otoyol
aşmak zorundalar artık. Üst-
geç'ıtlere tırmanarak, yanıp sö-
nen ışıklara aldırmadan, egzoz
dumanı ve gürültü saçan araç-
lann attında ezilerek kıyıya,
Kordon'a ulaşmaya çalışacak-
lar. Bir gelenek hunharca yok
edilirken hukuk çaresiz, İzmir-
li umarsız kalacak. (Yoksa bun-
lan yazmak için bile çok mu
geç?)
Izmir'in içinde vurdular beni.
Ertuğrul Ozkök, belediyenin
propaganda broşürlerinin sah-
te dünyasından sıynlıp yolunu
Izmir'e düşürse, Kordonbo-
yu'nda otursa bir duble rakı
söylese, bir doldurulan Kor-
don'a, bir billboardlarda izmir-
liye sırıtan sahte afişlere bak-
sa gene aypı yazıyı yazar mıy-
dı acaba?
• • w • •
POIİTtKA GIMLUGÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Önce Kadınları Vurun...
Gramofonlar dört nala ve sen başkalarıyla şar-
kı soylüyorsun...
Şair, dizelerinde bir terk edilişi mi anlatıyordu,
yoksa kaçışı mı?..
M. Maeterlinck'ın kelepçelenmiş bir uykunun
ortasında kalan aşkın yeşil yas giysilerini düşünü-
yordu erkek, kahvesini yudumlarken.
Bir haziran yağmuru dinmiş, gökyüzü soluk sa-
rı ışık karmaşası içinde yıldızlan yakalamıştı...
Kadınsa, Eileen MacDonald'ın "Önce Kadın-
lan Vurun" kitabını okuyordu. O siyah ve uzun saç-
lı kadın, kahverengi gözleriyle kitabın kapağında
korkuyla ölüm arasında gidip gelen Leyia HalkJ'in
bakışlarıyta belki de kendini görüyordu...
Erkek balkona çıktı ve her akşam olduğu gibi yıl-
dızlaria konuşmaya başladığında, dışandan top-
rak ve yasemin kokusu geliyordu...
içinde mavi pencereler açılıyordu kadının. Er-
kek bununfarkındadeğildi. Leon Paul Fargue'nin
kulpu 'lık lık' eden lambası, dans eden inatçı bir
korkuyla birleşiyordu.
Korku, titreyen bir sevda çeşidiydi. Uyuyan ır-
maklan büyük bir gürüttüyte uyandıran aşktı. Issız
çalan bir giz, yorgun tavıriı yontularla hep bu sa-
atlerde birieşirdi...
İnatçı aşk ve titreyen sevda, bir masalı anımsa-
tıyordu hem kadına hem de erkeğe...
Erkek kadının siyah uzun saçlanna dokundu,
sonra burnundan öptü...
Hiç oralı olmadı kadın...
Susanna Ronconi ne diyordu:
"Yalnız bir kadın olarak silahlaria özel bir ilişkim
vardı..."
Ardından ekliyordu:
"Bütün anılanmda, en güzel olanlarda bile şu ya
da bu şekilde ölüm izi vardı..."
Kadın kara gözlerini yumdu... Kadın ağlıyordu...
Susanna'nın 1970'lerde Italya'nın yaşamındaiz
bırakan 'kurşuni yılları' düşündü ...
Susanna Kızıl Tugaylar'm üyesiydi...
• * •
Erkek içkisini yudumluyor, kadınsa kitabını oku-
yordu...
Erkek tıpkı Paul Vertaine gibi düşündü:
"Buyurmak için dünyaya gelmiş kimse, tahta çı-
kana dek buyuracaktır...
Görevlerimizin bizi tükettiğini sanınz. Diyoruz ki
insan yüreğini her şey doldurabilir..."
Bir kelebek lambamn çevresinde dönüyordu o
anda. Kadın, başını kaldınp erkeğe sordu:
"Yıldızlaria konuşmanı bitirdin mi?"
Başını salladı erkek:
"Bugün onlann da canı sıkkın, fazla konuşmak
istemiyortar..."
Kadın bu kez gülümsedi...
Kitabın en ilginç bölümünü yüksek sesle okuma-
ya başladı:
"1969'da birdenbire uzak bir olasılık haline ge-
len böyle bir manzaradan korkan devlet, yalnızca
yirmi yıl kadar önce terk ettiği eski faşist yöntem-
lere geri döndü. Faşistmüfrezeler ortaya çıktı. Ba-
zılan, polis ve güvenlik güçleri de dahil olmak üze-
re düzenin belli isimlerinin gizlice faşistleri destek-
lediğine inanıyordu. Amaçları düzeni yeniden te-
sis etmek değildi yalnızca, aynı zamanda çoğu za-
:
man sokak çatışmalannda ve göğüs göğüse sa~
vaşta sola karşı da savaşmaktı. Bu neo-faşistler
bir kaos durumu yaratmak ıstiyorlardı, 'gerilim
strajileri' orduyu el koymaya ve sıkıyönetim ilan et-
meye zoriayacaktı. Faşistler Aralık 1969'da, Mila-
no'da, yetmiş kişinin öldüğü ve seksen sekiz kişi-
nin yaralandığı Piazza Fontana'ya bomba atarak
ilk 'strage'/ann/ (katliam) yaptılar."
Kadın yerinden kalktı. Erkeğin beyaz gömleği-
nın düğmelerini çözerken şöyle dedi:
"Terorizmin, düzenin hoşnutsuzluktan yararta-
nan bazı kesimleri tarafından uyguiandığı ve des-
teklendiği iddıası doğru mu?"
Erkek "Boş ver" dedi , "gel biz titrek aşkımızın
içine gömülelim". Kadın gözlerini yumdu. Kadın,
ıslak dudaklannda sevdanın derinliğine daldı...
Dışarıda toprak ve yasemin kokusu vardı. Sade
onlan yıldızlar seyrediyordu...
• • •
Salonun orta yerinde yatıyorlardı...
Erkeğin kirpikleri ok gibi, kadınınki ise bir yalnız-
lık yağmurunu anımsatıyordu...
Bir yıldız çizgisiydi çekilen sevdanın derinlikle-
rinde...
Işte erkek, o anda yüreginde duyduklannı hay-
kırdı kadına:
"Ister miyim çıkasın aklımdan
Sen topraktan püsküren papatya
Güvercinim benim beyaz liman
Antil'in uzaklardaki ada
Gül ağacım buruk tarçın "
Kadın yine gülümsedi erkeğe...
Kadın aynanın karşısına geçti ve kendisini sey-
rederken sordu erkeğe:
"Önce Kadınlan Vurun, terörist eylemlerie ilgi-
lenen polis ekiplerine verilen öğütlerden biridir.
Neden? Kadınlar erkeklerden daha acımasız ol-
duklan için mi?"
Erkek yanıt vermedi. Erkek, kadının ince bilek-
li bacakları. dar kalçası ve omuzlarryla ilgileni-
yordu...
Dışarıda toprak ve yasemin kokusu vardı. Yıl-
dızlar konuşmuyordu...
Erkek ise kendi kendine mınldanıyordu:
"Gramofonlar dört nala ve sen başkalanyla şar-
kı soylüyorsun..."
Önce Kadınlan Vurun; e Yayınları. Faks:
0212/638 1112, Klodfarer Cad. İletişim Han No:7
Kat: 2 Cağaloğlu/İST.
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (g Planet.com. TR
IŞevki Yıbnaz'daıi
• KOCAELİ (AA)- Refah Panısi Rize MilTetvekili
Şevki Yılmaz. tepkilere neden olan konuşmalannın
çarpıtıldığı iddiasını sÜTdürürken hakkında açılan
davalarla ilgili olarak "Seçim için paraya ihtiyacım var.
Inşallah, mahkemelik olduğum bu bir kısım medyanın
sayesinde, bu ihtiyacımı gidermiş olacağım" diye
konuştu. Medyaya banş çağnsında da bulunan Yılmaz,
kendisini Adnan Menderes'e benzeterek "O da bir kısım
medyanın kurbanı olmuştu" dedi.
KDP'ye Türk gelin
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kürdistan Demokrat
Partisi'nin (KDP) Ankara'daki temsilcisi Sefin Dizayi
dün gece Ankara'da düzenlenen bir törenle Nurgün
Güney adlı Türk kızıyla evlendi. Dizayi'nin şahitliğini
Demokratik Kitle Partisi Genel Başkanı Şerafettin Elçi
yaptı. KDP lideri Mesud Barzani'nin katılmadığı düğüne
Sefın Dizayi'nin babası ve Barzani'nin akrabası Muhsin
Dizayi ile KDP'nin dığer üst düzey yetkilileri katıldı.