Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 HAZİRAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan kamu kurum ve kuruluşlarına geçişte 1996 yılbaşından itibaren büyük artış oldu
İmaınlarmtercihimffli eğhimANKARA (ANKA)- Diyanet İşleri
Başkanlığı'ndan aynlarak kamu kurum
ve kuruluşlanna yatay geçiş
yöntemiyle ataması yapılan personelin
en çok Milli Eğitim Bakanhğı ve
ûniversiteleri tercih ettiği belirlendi.
Diyanet'ten aynlanlann 1059'u Milli
Eğıtim, 437'si lçişleri, 38O'i Sağlık
Bakanlığı'na, 358'inin de
üniversitelere geçtiği öğrenildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan sorumlu
Devlet Bakanı Nevzat Ercan'ın verdiği
bilgiye göre, 1 Ocak 1991 tarihinden 1
• Devlet Bakanı Nevzat Ercan, Diyanet işleri Başkanlığı'ndan 3 bin 409 personelin diğer
kurumlara yatay geçiş yaptığını bildirdi. Diyanet'ten aynlanlann 1059'u Milli Eğitim, 437'si
lçişleri, 380'i Sağlık Bakanlığı'na, 358'i de üniversitelere geçti.
Nisan 1997 tarihine kadar Diyanet
İşleri Başkanlığı merkez ve taşra
teşkilatından diğer kamu kurum ve
kuruluşlarına toplam 3 bin 409
personelin ataması yapıldı. 1991
yılmdan 1996 yılbaşına kadar geçen 5
yıllık sürede Diyanet"ten 2 bin 464
personel diğer kamu kurum ve
kuruluşlanna geçerken bu sayıda 1996
yılbaşından itibaren büyük artış oldu. 1
Ocak 1996 tarihinden 1 Nisan 1997
tarihine kadar toplam 945 Diyanet
personelinin diğer kamu kurum ve
kuruluşlanna ataması yapıldı. Ercan'ın
verdiği bilgi, Diyanet'ten aynlan
personelin en çok eğitim sektörünü
tercih ettiklerini ortaya koydu. Buna
göre, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan
aynlan 1097 personel Milli Eğitim
Bakanlığı'na, 437 personel lçişleri
Bakanlığı'na, 380 personel Sağlık
Bakanlığı'na, 358 personel de
üniversitelere geçti. Diyanet'ten devlet
bakanlıklanna 303 personel,
belediyelere de 325 personel yatay
geçiş yaptı. Diyanet İşleri
Başkanlığı'ndan 14 kişi Maliye, 24 kişi
Orman, 126 kişi Tanm ve Köyişleri, 99
kişi Kültür. 100 kişi Çalışma. 28 kişi
Adalet, 18 kişi Çevre, 11 kişi Sanayi,
17 kişi Bayındırlık ve lskân, 2 kişi
Mıllı Savunma, 4 kişi Turizm
Bakanlığı'na yatay geçiş yaptı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan
Başbakanlığa personel geçişi ise
sadece REFAHYOL iktidan
döneminde oldu. Diyanet'ten 2
personelin yatay geçiş yöntemiyle
Başbakanlığa ataması yapılırken en az
geçiş ise Ulaştırma Bakanlığı'na oldu.
'Avrupa Yerel Meclislerinde Türk Politikacılar Sempozyumu' Esenyurt'ta başladı
1. yüzyıl yerel yönetimler çağı olacak'
tstanbul Haber Servisi -
Esenyurt Belediyesi tarafın-
dan düzenlenen "Avrupa Ye-
rel Medislerinde Türk Politi-
kacılar 1. Sempozyumu" baş-
ladı. Esenyurt Beledıye Baş-
kanı Gürbüz Çapan, ulusal
devletlerin çözülmeye başla-
dığını belırterek, "Önümüzde-
ki yüzyd yerel yönetimkr ça-
ğKÜr" dedi.
Esenyurt Belediyesi'nin gi-
rişimleriyle Türkiye'ye çağ-
nlan Avrupa'nın çeşitli ülke-
lerindeki Tûrk politikacılann
katıldığı "Avrupa Yerel Mec-
lislerinde Türk Potitikacılar 1.
Sempozyumu" dün Esenyurt
Belediyesi'nde başladı. Sem-
pozyuma Erdal tnönü, CHP
milletvekillerinden Onur
valan. \|™ Hacaloöu.Hasan Açıhşkonuşmasınıyapan Erdal İnönü,yerelyönetimlerindemokrasininenönemliöğesiolduğunusöyledi. (MEHMET DEMİRKAYA)
Fehmi Güneş, Ahmet Güryüz Ketenci, Belediye Meclis üyesi Ömer Güller, Bi- belirten Erdal İnönü, böylesine bir top- geçen yüzyılın ürünü olan ulus-devletın
DSP milletvekillen Selahattin Beyribey
ve Çetin Bflgir,ANAP Milletvekili Bülent
Akarcah, DYP Milletvekili Tekin Ene-
rem, RP Milletvekili Metin Işık, Özgür-
lük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı
UfiıkUras,lşçi Partisi Genel Başkanı Do-
ğu Perinçek, YDH Genel Başkanı Hüse-
yin Ergül ve diğer davetliler katıldı.
Avrupa'nın çeşitli ülkelennde bulunan
ve sempozyum için Türkiye'ye gelen
Türk politikacılar ise şunlar:
Alman Federal Parlamenter Cem Öz-
demir, Federal Parlamenter Leyla Onur,
Franldurt Belediye Meclis üyesi \ak» DaL
Rüsselsheim Belediye Meclis üyesi Ay-
sel Bostan,Tübingen Beledi-""w,
ye Meclis üyesi Hakan Yûk-
selRotterdam-Delfshaven Be-
lediye Başkan yardımcısı Ali
thsan Ünal, Kopenhag Beledi-
ye Meclis üyesi Battal Tann-
venK,Fleron Belediye Meclis
üyesi Nevfel Morçimen, So-
uthvvark Belediye Meclis üye-
si Hasan Vahib, Berlin-Kre-
uzberg Belediye Meclis üye-
si Ozcan Mutra, Arthus Bele-
diye Meclis üyesi Hüseyin
Araç, Ishoj Belediye Meclis
üyesi AhmetOzkan,Kralingen
Belediye Meclis üyesi Orhan
Bayraktar, Bos en Lommer
Belediye Meclis üyesi tbra-
himÇîtiL Amsterdam-De Pjip
efeld Belediye Meclis üyesi Mefamet Kı-
bçgedik, Neu-Isenburg Belediye Meclis
üyesi Fatma ErgünaL
Sempozyumun açış konuşmasını Erdal
İnönü yaptı. Yerel yönetimlerin demok-
rasinin en önemli öğesi olduğunu belir-
ten İnönü, katılımcılann bulunduklan
yerlerdeki parlamento ve yerel yönetim-
lerde görev almalannın sevindirici oldu-
ğunu söyledi. tnönü, "Aranızdaparti,gö-
rüş, düşünce ve kültür farkhhklan olabi-
lir. Fakat hepinizin ortak amacı oradaki
insanlannuza daha iyi hizmet vermek ol-
malı" dedi. En başanlı belediye başkan-
lanndan birinin Gürbüz Çapan olduğunu
lantının düzenlenmesinı sağlayan Esen-
yurt Belediyesi ve Avrupa'daki Türk po-
İitikacıiann katılımını gerçekleştiren Yal-
çın Dal'a teşekkür etti.
Karayalçın, Türkiye ile Avrupa arasın-
daki ilişkilerin tıkanıklık noktasına gel-
diğini anlatarak, "Tıkanıkbğı sizJerin kı-
racağuıainanıyorum*' dedi. Yenı Avrupa
kimliğinin yaratılmasında çeşitli Avrupa
ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlan-
nın önemli rol oynayacağını belirten Ka-
rayalçın, Türkiye'nin bu sayede pay sa-
hibi olacağını vurguladı. Çapan ise yap-
tığı konuşmada, önûmüzdeki yÜ2yılın ye-
rel yönetimler çağı olacağını belirterek,
Atatürk Orman Çiftliği Müdürü Tuncer Tükel
'Türkeş'in mezanyasalara uygun değil'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürk Orman
Çiftliği (AOÇ) Müdürü Tuncer Tükel iki ay önce
ölen MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in, AOÇ
smırlan içinde yapılan anıt mezannın yasalara aykı-
n olduğunu söyledi.
Ankara Yerel Habitatı Çevre Kozası'nın başlattıgı
"AOÇTyibirikte kurtarahm" kampanyası çerçevesin-
de dün düzenlenen panele, ODTÜ Şehir, Bölge Plan-
lama Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.Duran Tarakh,
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
Başkanı Ensar Kıhç ve Atatürkçü Düşünce Derne-
ği'nden GüHekin Söylemezoğnı konuşmacı olarak ka-
tıldılar.
Panele konuk olarak katılan AOÇ Müdürü Tuncer
Tükel kendisine yöneltilen soru üzerine, AOÇ smır-
lan içine gömülen Türkeş'in anıt mezannın yasalara
uygun olmadığını söyledi.
Türkeş'in anıt mezan için aynlan 1375 metrekare
alanın Bakanlar Kurulu karanyla inşa edildiğini söy-
leyenTükel, 5659 sayılı yasanın 10. maddesinin anım-
satılması üzerine yapılan işlemin yasalara aykın ol-
duğunu kaydetti.
çözülmeye başladığını söyledi. Türki-
ye'nin gurbetçilerini yeterince önemse-
mediğini iddia eden Çapan, "Bu tür bir
toplanüyı Esenyurt Belediyesi olarak bi-
zün değil, hükümetin yapması daha doğ-
nı olurdu" dedi.Yeşiller Partisi Millet-
vekili Cem Özdemir ise konuşmasında,
düzenlenecek bu tür toplantılann kendi-
lerinin yurtdışında yaşayan Türk vatan-
daşlanna daha iyi hizmet vermelerine
yardımcı olacağını savundu. Yabancı düş-
manlığı ve ırkçıhğın Almanya ve diğer Av-
rupa ülkelerinde önemli bir sorun oldu-
ğunu anlatan Özdemir, Türkiye'nin bu
konudaki girişimlerini arttırmasını iste-
di. Özdemir, yurtdışındaki
Türk vatandaşlannın bu-
lunduklan ülkelerde siyaset
yapmalan ve siyasi ortam
içine girmelerinin, içinde
bulunduklan sorunlann çö-
zümünde kolaylık sağlaya-
cağını vurguladı. Alman-
ya. Hollanda, Danimarka,
Belçika ve Ingiltere'deki
yerel yönetimlerde beledi-
ye meclisi üyesi olarak gö-
rev yapan diğer konuşma-
cılar da bulunduklan ülke-
lerde yaşadıklan sıkmtıla-
ra değinerek, Avrupa'daki
yerel yönetimlerin her
geçen gün daha fazla güç-
lendiğine dikkati çektiler.
Çevre paneli
'Ormanları
bilirkişiler
yağmalattı'
tstanbul Haber Servisi- ldare
mahkemelerinin son zamanlarda
çevre adına olumlu kararlar
vermediği, verilen kararlann
geciktirildiği, yargılamalarda esas
yerine şekle önem venlerek
yapıldığı iddia edildi. Aynca,
idari yargıda atanan bilirkişilik
kurumunun da bozulma
sürecinden payı bulunduğu
vurgulandı. TMMOB Mımarlar
Odası, Şehir Plancılan Odası ve
Orman Mühendislen Odası 'nın
Mimar Sinan Üniversitesi'nin
katkısıyla düzenledıği "Kent ve
Çevre Haklannda Hukuk ve
Yargı Süreci" konulu panel dün
gerçekleştirildi. Mimarlar Odası
tstanbul Büyükkent Şubesi
Başkanı Prof. Cengiz Eruzun,
yargıda son zamanlarda çevre
adına olumsuz kararlar
verilmesini eleştirerek, "Bunda
siyasi müdahaleler olduğu
kaygılannı taştyoruz" dedi.
Mimar Sinan Universitesi
Rektörü Prof. Tamer Başoğlu,
Galatasaray Üniversitesi'nin arazi
tahsisi dahil tüm isteklerinin hiç
aksatılmadan yerine getirildiğini
belırterek, "114 yühk bir
üniversitenin rektörü olarak,
Tekel'e ak bir antreponun
ünrversHemize devredilmesi
konusunda yapbğun çok sayıda
başvuruya karşın olumlu yanıt
alamadım. Çünkü kimse bana
destek olmuyor" dıye konuştu.
Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri
Derviş Parlak idarelerin,
özellikle de belediyelerin yargı
kararlanna uymamakta ısrar
ettiğini belirtti. Orman
Mühendisleri Odası lstanbul
Şubesi Başkanı Ertuğrul Acun da
çevTe ile ilgili davalarda bazı
fakültelerden atanan bilirkişilerin
"\agmava alet edildiklerini" öne
sürerek, ormanlann bızzat
bilirkişi raporlanyla tahrip
edildiğini söyledi.
Yatağan'da bir araya gelen çevrecilerden protesto eylemi
'Termik santrallar kapatdsın9
ÖZCANÖZGÜR
Bergamalüar vüayeteyürüdü
YATAĞAN - Çevreciler, dün Yatağaa Termik Santralı
önünde buluşarak, "Yasalar uygulansın, santraDar kapan-
sm" kampanyası başlatn. Gökova Sürekli Eylem Kurulu'nun
düzenledıği eylemde çevTeciler bir süre Yatağan- Milas ka-
rayolunu rrafığe kapatarak yoldan geçen araçlara bildiri
dağıttılar. Eylemciler santral kapısına Aydın ldare Mah-
kemesi'nin karannı astılar. Yatağan Termik Santralı önün-
deki eyleme Batı Akdeniz Çevre Platformu, Marmaris Çev-
re Derneği, Bodrum Gö-
nüllüleri Derneği ve Ka-
dınlar Dayanışma Grubu
katıldı. Eylem sırasında
yolun trafığe kapatılması
nedeniylejandarma takvi-
ye güç istedi. Ancak ey-
lemciler yolu kısa zaman-
da trafığe açtı. Daha son-
ra çevreciler, Aydın ldare
Mahkemesi'nin Yatağan.
Yeniköy ve Kemerköy'le
ilgili "faaliyerj durdur-
ma" karannı yetkililere
vermek istediler. Santral
yetkilileri böyle bir kara-
nn mahkemeden gelmesi
gerektiğini belirterek al-
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Bergama'da Ovacık
altın madeninde Danıştay ka-
ranna karşm faaliyetlerin sür-
dürülmesini protesto eden yüz-
lerce köylü, Cumhuriyet Âla-
nı'nda eylem yaptı. Alanda,
"Siyanürcü şirket Bergama'vı
terket Susma,susbıkçasırasa-
na getecek" sloganlan atan ey-
lemci köylüler, daha sonra vi-
layete kadar yürüdûler. Berga-
ma'dan dün sabah otobüsler ve
özel araçlardan oluşanbir kon-
madılar. Bunun üzerine eylemciler karan santral kapısı-
na astı. Daha sonra Gökova Sürekli Eylem Kurulu Söz-
cüsü SaynurGelendostokuduğubasın bildinsinde şu gö-
rüşlere yer verdi: "Anayasa ve kanun hükümleri Bakan-
lar Kurulu'nca açıkça ihlal edilmiş, özellikle hukukdevie-
ti ilkesi agır bicimde zedelennüştir. Burada hukuksuzluk
sürmektedir. Bizler yasalann uygulanmasını ve santralla-
nn kapaölmasını istiyonız. Cumhurbaşkanı Demirel'i de
Rio'da attığı imzaya \e DYP genei başkanhğı döneminde
verdiği sözlere sahip çıkmaya çağuiyoruz."
Öte yandan gerçek-
leştirdikleri iş yavaş-
latma eylemini bir haf-
ta boyunca sürdüren
maden işçileri, sözleş-
meden hoşnutsuzluk-
lannı topladıklan 360
imzalı dilekçeyi Ma-
den-tş Sendikası'nın
Yatağan Şubesi'ne ve-
rerek gösterdiler. Or-
talama 50 milyon lira
aylık ücreti öngören
sözleşmeyi kabul et-
mediklerini belirten
maden işçileri, "Busüz-
leşmeiptaledümdidir"
dediler.
voyla yola çıkan yüzlerce köy-
lû, öğle saatlerinde Cumhuri-
yet Alam'na vardı.
Grup, Danıştay'm, Çevre
Bakanlığı'nın Eurogold şirke-
tine verdiği maden işletme ruh-
satını iptal eden karanna kar-
şm madende faaliyetlerin sür-
dürülmesini protesto etti. Alan-
da sloganlar atan köylüler, da-
ha sonra Fransız Konsoloslu-
ğu'na yürüyerek Eurogold Ge-
nel MüdürüJackTestard'ı pro-
testo etmek istediler.
KADDVLARDAN EKMEK ZAIVEVflNA PROTESTO - Okmeydanı Mahmut Şev-
ket Paşa Mahallesi sakini bir grup kadın, ekmeğe yapılan zammı alkışlı eylemJe pro-
testo etti. Ekmeğin 25 bin liradan saübnasuıa tepki gösteren kadınlar. alınan zam ka-
ranna uymayarak 15 bin liradan ekmek satan \lithat Paşa Caddesi'ndeki Onur
Market önünde toplandılar. Ellf rindeki tencere kapaklanna vurarak alkışlı protes-
to e>lemi \apan kadınlar. zam karanna uymadığı için Kasımpaşa'daki ^ülkücü ek-
mek mafyasına bağlı silahlı kişilerce tehdit edildiğini"' öne süren market sahibi Kad-
riye Sovdan'a destek olduklannı söylediler. (Fotoğraf: K.\AN SAGANAK)
T S Ç V ' d e n s o k a k ç o c u k l a r ı s e m p o z y u m u
Sokak çocuklan için STK'ler devrede
lstanbul Haber Servisi - Tür-
kiye Sokak Çocuklan Vakfı'nın
(TSÇV) düzenlediği "1. Türki-
ye Sokak Çocuklan Sempozyu-
mu" dün ÎTÜ Maçka Sosyal Te-
sisleri'nde başladı. Sempozyu-
mun açış konuşmasını yapan
TSÇV Baskanı Cumhur Onur.
sokak çocuklanyla ilgili olarak
Türkiye'de yasal bir sıkıntı olma-
dığını ancak uygulamada büyük
eksikliklerin görüldüğünü kay-
detti. Sosyal Hizmetler Çocuk
Esirgeme Kurumu ÇEK"Vr
Y Da-
ire Başkanı İhsan Erden de bu-
güne kadar STK'lerin sokak ço-
cuklan için devletten daha çok
çalıştığının kabul edilmesı gerek-
tiğini bildirdi. Erden, Uluslara-
rası Çocuk Haklan Sözleşme-
si'nin 20 Kasım 1989'da imza-
landığını, sözleşmenin 9 Aralık
1994'te TBMM'de kabul edil-
diğini ve 27 Ocak 1995'te Res-
mi Gazete'de yayımlanarak Türk
hukukunda da içselleştirildiğini
anımsattı. Sempozyumun ilk otu-
rumunda konuşan UNICEF Tür-
kiye Temsilcısı Japon Reiko Ni-
imi, kurumlann ve kişilerin bir-
birlerini eleştirmekle, sorumlu
tutmakla zaman harcamalan ye-
rine sokaktaki çocuklar için da-
ha fazla çalışmalan gerektiğini
kaydetti.
Niimi, sokak çocuklanyla il-
gili projelerin >ine sokak çocuk-
lanyla birlikte yürütülmesi ge-
rektiğini savundu.
Laiklik karşıtı sözlük 15 yıl boyunca tavsiye edildi
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ihmali
ANKARA (UBA) - Milli Eği-
tim Bakanlığı'nın (MEB) kor-
kunç ihmali. binlerce öğrencinin
15 yıl boyunca laikliği "dinsLdik"
olarak öğrenmesine yol açtı.
RTÜK üyesi Mehmet Doğan'ın,
laikliği "dinsizlik" olarak tanım-
layan Büyük Türkçe Sözlüğü"nün.
1982 yılmdan 1997 yılına kadar
15 yıl süre ile MEB tarafindan tav-
siye edildiği ortaya çıktı.
DSP Millenekili Yüksel Aksu,
Mehmet Doğan'ın hazırladığı
Büyük Türkçe Sözlüğü'n MEB ta-
rafından "tavshe"edi!ipedilme-
diğinın açıklanmasını istedi.
Aksu'nun önergesine yanıt ve-
ren Milli Eğitim Bakanı Mehmet
Sağlam, önergeye konu olan Bü-
yük Türkçe Sözlüğü'n 1982 yı-
lında ikı öğretmene incelettirildi-
ğini, o zamankı mev-zuat çerçe-
vesinde eğitim ve öğretim açı-
sından uygun bulunarak. 12 Ni-
san 1982 tarih ve 2110 sayılı Teb-
liğler Dergisi'nde tavsiye edildi-
ğini belirtti. Eserin tavsiyesinden
sonra 9 baskısının daha yapıldı-
ğını, ancak sözlüğün 4'üncü ve
10' uncu baskılannın önsözlenn-
de de açıklandığı üzere, 10 bin ke-
lıme. 5 bin cıvannda deyim, te-
rim ve terkip eklenerek 1169 say-
fa arttınldığını vurgulayan Sağ-
lam. degişiklikler hakkında bakan-
lığabilgı verilmedigini açıkladı.
Sağlam, yapılan incelemeler so-
nucunda tavsiye karannın iptal
edildiğini ifade etti.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Seçim Çözümdür, Eger...Çıkmazdan çıkılmasında etkili olabilecek üç "si-
vil" olanak var:
Cumhuriyetin temellerini koruyan yasalann uy-
gulanması ve yargının görevini eksiksiz yerine ge-
tirmesi... Laikliğe "gerçekten" inanan iki sol parti-
nin ve demokratik krtle örgütlerinin bir araya gelme-
si ve Türkiye'nin önüne bir "ortak program"\a çık-
ması... Ülkenin gerçeklerine uygun bir seçim siste-
mi ile seçimlerin yenilenmesi.
Yargı -Adalet Bakanı'nın tüm engellemelerine kar-
şın- sonunda demokrasiyi korumada kendine dü-
şen görevi anımsamaya başladı.
Demokratik krtle örgütleri bir "ortak paycfa "da
buluştular. Ama CHP ve DSP'nin bu güç birliğinde
yerini alması şimdilik uzak bir olasılık.
Seçime gelince... Bunalımdan çıkılmasının akılcı
bir yolu olarak "erken seçim" gündeme gelmedi. Çil-
ler ve RP'yi kurtarmanın umutsuz bir çırpınışı ola-
rak "acele seçim" gündeme geldi.
• • •
Eğer yargı görevini savsaklamazsa ne olur?
Şevki bilmem neler, Hasan Hüseyin bilmem ne-
ler, hatta Necmetbn bilmem neler, suç işleme öz-
gürlüğü olmadığını öğrenirler. Onlardan cüretlenen
militanlar da kendilerine çekidüzen vermek zorun-
da kalırlar.
RP ya da -kapatılırsa- yerini alacak olan parti,
sivrileri ayıklar. Demokrasinin gereklerini içine sin-
dirmeye çalışır.
istanbul'un Fatih semti ve benzerleri "Küçük Iran "
olmaktan kurtulur...
Eğer Kemalist sol ve kitle örgütleri "ortak prog-
ram" etrafında güç birliği yaparsa ne olur?
Ülkedeki güçler dengesi tersine döner. Oy taba-
nı yüzde 50'lere varacak bir çekim odağı ortaya çı-
kar. Demokrasinin üzerindeki kara bulutlar kalkar.
Ordu da huzur bulur...
Peki... Eğer doğru dürüst bir seçim yapılırsa ne
olur?
• • *
Seçimin amaa, halktaki eğilimleri ortaya çıkarmak-
tır. Ve bu eğilimlere uygun bir yönetimin oluşması-
nı sağlamaktır.
Oysa bizdeki son seçimler, belki halkın eğilimle-
rini iyi kötü yansıttı... Ama ona uygun bir yönetimin
oluşmasına olanak vermedi.
Yüzde 8'in üzerinde oy alan bir MHP ve yüzde 4'ün
üzerinde oy alan bir HADEP temsil olanağı bulama-
dı. Ama yüzde 1 'lik bir BBP, "anahtar" konumuna
gelebildi.
Daha da vahimi, demokratik rejımin temellerine
karşı olan bir parti, sadece yüzde 21 'lik bir oyla ik-
tidan ele geçirdi... Ve bu durum, Cumhuriyet tarihi-
nin en büyük rejım bunalımını yarattı.
Öyleyse ne yapmalı?
Belediyelerde ve ülke yönetimınde, bu "azınlık
tahakkümü"ne son vermeli. Ve seçim sistemini, bu
çarpıklığı düzeltecek biçimde değiştirmeli.
•••
Refah, sağdaki ve soldaki bölünmelerden yarar-
landığı içindir ki; yerel yönetimlerde ve ülke gene-
linde bir "azınlık iktidan" söz konusu.
Yapılması gereken şey, oylardaki yapay bölünme-
leri kaldırmaktır.
Belediye başkanlığı seçimlerinde iki tur yaparsı-
nız. Ikinci tura, birincısinde en çok oy almış olan iki
aday katılır... Ve Ankara, istanbul gibi kentlerde,
yüzde 21 ya da yüzde 24 ile "şeriatçı" belediyeler
dönemi kapanır.
Genel seçimlerde ise iki turu farklı uygulamak ge-
rekir.
Ülke barajı yüzde 5'e indirilir. Ama her seçim çev-
resinde, ilk turda yüzde 15'in altında oy alan parti-
ler ikinci tura katılamazlar... Ve solda CHP-DSP oy-
lannı, sağda ANAP-DYP oylannı, birçok seçim çev-
resinde "sandık" iyi kötü birteştirmiş olur.
Hatta -tıpkı Fransa'da olduğu gibi- ikinci turda par-
tilerin aralannda anlaşma yollan da açık tutulabilir.
Bölge barajını geçen partiler de, o seçim çevresin-
de, birbirleri lehine seçimden çekilebilirler.
Yüzde 1 'lik "asalak" partiler silinir. Ama yüzde 5'i
geçenler de, hiç değilse bazı bölgelerde temsilci çı-
kanrlar.
•••
Yargı... Güç birliği... Seçim...
Elbette ki, demokrasilerde "çare" tükenmez!
Tabii eğer, o çözümleri işlemez hale getinmek için
özel bir çaba göstermezsek!
Çocuklar eğitim
sorunlarını tarüştı
tstanbul Haber Servisi -
Eğitim sistemini tartışan
farklı yaş gruplan ve eği-
tim kurumlanndan oluşan
bir grup çocuk. eğitim sis-
teminin düşünmeye. sor-
gulamaya dayandınlması
gerektiği görüşünü dile ge-
tirdiler.
Türkiye Çocuk Zirve-
si'nin dün Dedeman Ote-
li'nde düzenlediği "Çocuk-
laruı Gözüyle Eğitim Siste-
mimiz" konulu toplantıda
konuşan Robert Lisesi 1. sı-
nıf öğrencisi Emre Potat,
Türkiye'de uygulanan eği-
tim sisteminin, yaşamda
kullanılmayan bilgileri ve-
ren, ezberci ve öğretime
dayalı olduğunu savundu.
Uygulanan sistemde öğ-
rencilerin bilgiye kendi ça-
balanyla ulaşamadığını be-
lirten Polat, "Bu eğitim sis-
teminde öğrendye birçok
bflgi,biriferi tarafindan ha-
zır verüiyor. Oğrenche so-
ru sorma, düşünme,tarbş-
ma vesorgulamaoianağıta-
nınmıj'or'' dedi. Polat Tür-
kiye'de verilen tanh eğiti-
minin neden-sonuç ilişki-
sini anlamaya yönelik ol-
madığını anlattı.
lstanbul Konservatuva-
n lise 3. sınıf öğrencisi Do-
nat Bayer de okulundaki
en önemli sorunun ders ve
uygulama mekânlannın ye-
tersizliği olduğunu kayde-
derek, konservatuvar me-
zunlannm ış olanağı bula-
mamalanndan yakmdı. Va-
tan Anadolu Lisesi orta 2.
sınıf öğrencisi Emre Ba-
şaran ise öğretmenlere ve-
rilen maaşın yetersiz oldu-
ğunu belirterek şunlan söy-
ledi: "Başbakan,öğreünen-
lerin veeğitimin sorunlan-
m hiç düşünmüyor. Devle-
ti sömürenlerolmasa, dev-
letin eğitim sorunlannı çö-
zecek parası da olur. Baş-
bakanındahane kadar öm-
rü kaldı ki? Gelecekbizün,
o bizidüşünmüyorama biz
kendimizi ve eğitimimizi
düşünüyonız."
Sokak çocuklan adına
konuşan Erdal Yüdız da
kendilerini sokağa iten ne-
denin dayak olduğunu be-
lirterek ailelerin hata ya-
pan çocuklanna dayak at-
mamasını istedi. Yıldız,
sokakta yaşayan çocukla-
nn dayak, tecavüz, kötü
muamele ile yaralanma ve
öldürülme tehlikesiyle kar-
şı karşıya kaldığını vurgu-
ladı. Bakırköy tmam-Ha-
tip Lisesi 7. sınıf öğrenci-
si Esra Köse ise 8 yıllık
eğitime geçilmesi için ko-
şullann henüz oluşmadı-
ğını savunarak"Doğu'da5
ydhk eğitim güçlükle veri-
liyor. Önce eğitimdcki ek-
sfldflder tamamlanmah,on-
dan sonra8yılhkeğitimege-
çümeli'' görüşünü dile ge-
tırdi.
Prof. Dr. Özcan Köknel
de öğretmenlerin, öğren-
cilerle doğru iletişim kura-
rak onların güvenlerini
kazanması gerektiğini söy-
ledi.