04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 HA2İRAN 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genel Kurmay 2. Başkanı OrgeneraJ Çevik Bir. Genelkurmay eleştirdi 'DYP lideri Türkiye'yi temsil edemedV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genellcunnay; başbakan olması dıırumunda Türkiye'de gerilimin azalacağını savunan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu ÇiDer'i yalanladı. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, Dışişleri Bakanı Çiller'i "Türkiye''vi temsil edememek ve görevini yerine getirmemekle" suçladı. Genelkurmay Başkanlığı, bir süre önce gazeteciler, yargı mensuplan ve bürokratlara verdiği "irticai faaliyetter" brifingini Dışişleri Bakanlığı mensuplanna yineledi. Genelkurmay Karargâhı'ndaki Orbay Salonu'nda dûzenlenen brifingin açılış konuşmasını Istihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi Başkanı Fevzi Tûrkeri yaptı. trticai faaliyetlere ilişkin sunuşu Genelkurmay Istihbarat Daire Başkanı Tuğamiral RuhsarSümer'in yaptığı bnfinge 300'ü aşkın Dışişleri Bakanlığı mensubunun yanı sıra. Rekabet Kurulu Başkanı Aydın Ayayduı ile üyeleri de katildı. Sümer, brifıngde Türkiye'de irticai faaliyetlerin REFAHYOL hükümetinin işbaşına gelmesinin ardından yoğunlaştığına dikkat çekerek tarikatlar ve imam- haripler yoluyla tabanda kadrolaşmayı amaçladıklannı söyledi. Sümer, irticanın otorite boşluğundan yararlanmaya çalıştığını vurguladı. Brifingin ardından Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Bir, salona girerek yaptığı kısa konuşmada, özellikle Dışişleri Bakanlığı'nın İran konusundaki tutumunu eleştirdi. Bir'in konuşmasının ardından Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Temel tsldt söz istedi. Iskit, Dışişleri Bakanlığı'nın lran'ı yaklaşık 50 kere uyardığını, gerekli bütün diplomatik girişimleri yerine getirdiğini söyledi. Bir, Iskit'e şu yanıtı verdi: "Benim eieştirilerim, Dışişleri Bakanlığı bürokratlanna değiL Dışişleri Bakanı"nadır. Dışişleri Bakanı daha çok iç polhikayla ilgüenmektedir ve bakanlığına uğramamaktadır. Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'yi yeterince temsil etmediğini düşünüyoruz. Başka ûlkelerin dışişleri bakanlan dış gezüer yaparak ûlkderinin tezlerini, görüşlerini anlatıyoriar. Türk Dışişleri Bakanı ise görevini yerine getirmiyoıf Başka bir soru üzerine Genelkurmay 2. Başkanı, "İrticanın yayılmasına yöneiik önkmlerin 1983'ten beri üzerinde çalışılan konular olduğunu" belirterek "Özellikle, son zamanlarda, Almanya'daki faaliyetler üzerinde yoğunlaşıkİL Bütün tedbirler alınryor, çoğalmalannı önlüyoruz" dedi. Bir, aynca irtica ile PKK arasındaki işbirliğine de dikkat çekerek Güneydoğu sorununun çözülmesi durumunda irtica ile PKK'nin de önüne geçileceğini kaydetti. DYP lideri Köşk'e sordu: Ödenecek diyet mi var? Karanlık bölgeler mi var? Çîller tehdit yağdırıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, 3 parti ve ba- ğımsızlann desteğiyle kuracağı hükümeti onaylayacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTe tehdit yağdırmaya başladı. Demirel'in yeni kabineyi onayla- masının "hükümetgaspr anlamına geldi- ğini savunan Çiller. " Ödenecek diyet mi var? Karanlık bölgeler mi var? Ödenecek diyet kimedir, nasüdır" diye konuştu. Ge- çen hafta muhalefeti "darbe çığırtkanlığı yapmakla" suçlayan Çiller. dün, son gün- lerde yaşanan gelişmelere benzer süreçle- rin ardından geçmişte hep "darbelerin gel- djğun", Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye- liğinin önündekı tek engelin demokrasi ol- duğunu söyleyerek görevin kendisine ve- rilmesini istedi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, dün topladığı Genişletilmiş Başkanlık Diva- nı'nın ardından basın toplantısı düzenledi. ANAP lideri Mesut Yılmaz'm kuracağı hü- • Demirerin hükümeti kurma görevini Yılmaz'a vermesiyle bütün planlan suya düşen DYP lideri Tansu Çiller, Köşk'e tehdit üstüne tehdit savuruyor. Görevlendirmenin er ya da geç kendilerine verileceğini savunan Çiller, "Her şartta bize gelecektir. RP olur ya da olmaz, bunlar o günün meselesidir" değerlendirmesini yaptı. kümetin onaylanmasının "hükümetgaspr na rağmen hâlâ 'Hükümeti kuracağım'di- olduğunu savunan Çiller, "Onurlu sKaset- çiysegöreviiadeetsin" dedi. 278 sayısal ço- ğunluğun belgelenerek Çankaya Köşkü'ne gönderildiğini belirten Çiller. "Demokra- silerde sayısal çoğunluğu olan iktklar olur. Bu başka türlü olursa o zaman 'Demokra- sinin karanlık bölgeleri mı \ar" sorusugün- deme gelir ki biz onun takipçisi olunız" di- ye konuştu. Görevlendirmenin erya da geç kendilerine verileceğini savunan Çıller. ''Her şartta bize gelecektir. RP olur ya da otanaz bunlar o günün meselesidir" değer- lendirmesini yaptı. Başkentın hertarafın- da milletvekili pazarlan kurulduğunu, Gü- neş Motel modelinin işletildiğini öne süren Çiller, şunlan söyledi: "278oyçoğunluğu- yorsanız bunun anlamı Ankara'nın herya- nını. Meclis dahil Güneş Motel modeline dönüşturün demektir. 1980 öncesi bu mo- dellerdenendi. 11 yurtsever adam anyoruz diye yola çıkıldı. Hasan vakalan ortaya çık- mış, demokrasiyi zedelemiş, askeri müda- hale dahji o dönemlerde gelmiştir. Her 10 yılda bir bu konuda Ankara'da milletten özür dilemek konumunda kaldık. Artık bundan bövle bu yapılmadan, demokrasi içinde işleyen bir Türkiye'de derhal bir se- çinı hükümeti kurulur. Bunu yapabilecek tek parti DYP'dir." Çiller, daha sonra Başbakan Necmettin Erbakan'la eski Başbakanlık bınasında 1 saatlik bir görüşme yaptı. RP Grup Baş- kanvekili Salih Kapusuz da parlamentoda düzenlediğı basın toplantısında, Cumhur- başkanı Demirel'i hedef aldı. Demirel'in anayasayı, teamülleri yok saydığını savu- nan Kapusuz, Cumhurbaşkanı'nm Başba- kan'ı seçme ve atama yetkisinin sınırsız ol- madığını belirtti. 278 milletvekilinin imza- sıyla Yılmaz'ın kuracağı hükümetin güve- noyu almayacağı açıkça ortadayken Cum- hurbaşkanı'nın "tmzalar beni bağlamaz " diyemeyeceğini kaydeden Kapusuz, şun- lan söyledi: "Cumhurbaşkanı Başbakan'ı atama yetkisini kuüanırken sorumsuz ha- reket edemez. 'tmzalar beni bağlamaz' di- yor,aksine bağlar. 1mza topiayan partiler fle diğer partilerin oy oranlannı kıyaslayarak dayanak aramaya kaikıvorsa yanlış yapı- yor. O zaman kendi oturduğu koltuğiın meşruiyeti de tarnşüır. \âpılan hataya ma- zeret, kılıfaranıyor. Biryanhş var ve bu yan- lış üzerinde patinaj yapılryor. Mesut Yıl- maz'ın da pişkinliğe vurarak görevi elinde tutmak yerine derhal iade etmesi gerekir." ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Refah, ANAP'a ortaklık önerdi. Işılay Saygın partiden aynldı. İstifalar, MHP'ye katılımlar için sürecek DYP'de istifa paniği başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYPde. REFAHYOL'a tepki istifalan sürüyor. Yıkünm Aktuna ve Yalım Erez'le başlayan istifalar zın- cirine. Izmir Milletvekili Işıla> Savguı da katıl- dı. DYP'den. tsmail Köse. Kubilay Uygun'un MHP'ye geçerek Yılmaz'm kuracağı 55. hükü- mete dışandan destek vereceği kulislerde dile getirildi. Köse'nin istifa edeceği söylentıleri DYP'de soğuk duş etkısı yaparken parti yöneti- cileri, "Hiç aklınuza gelmeyen sürpriz isimler cıkryor. Fire listesi yapmanuz mümkün değü"" diyerek şaşkınlıklannı dile getirdiler. REFAHYOL hükümetinde görev aldığı Dev - let Bakanlığı'ndan, RP'lilerin "kadına şiddetin önlenmeane" ilişkin bir tasanyı komisyonda en- gellemesini protesto ederek aynlan Saygın, dün Meclis Başkanlığı'na istifasını verdi. Saygın. yaptığı yazılı açıklamada, Çiller'in, PKK'den daha tehlikeli gördüğü RP ile "çokağırsıfauar- la nitelendirdiği BBP1 " ile ışbirliği yapmasını içine sindıremedığini vurguladı. Saygın'ın istifasıyla DYP'nin sandalye sayı- sı 113'e düşerken yeni istifalann gündeme ge- lebileceğine işaret edildi. Köse ile Uygun'un MHP'ye geçerek Yılmaz'ın kuracağı 55. hükü- mete dışandan destek vereceği bildirildi. Köse ile bir süre önce ANAP"tan istifa edan Aksarav Milletvekili SadiSomuncuğlu, dün MHP Genel Başkanvekılı Tuğrul Türkeş ile görüştü. Kulis- lerde. Köse ve Uygun'un MHP'ye gıriş belgesi imzaladıklan haberleri yayıldı. Somuncuoğlu. 6 temmuzda yapılacak MHP kongresinden sonra karannı netleştireceğini bıldırdi. DYP'den isti- fa edecekleri söylenen milletvekillennin MHP'ye geçmesine gerekçe olarak kulislerde, "Mesut Yılmaz'a vakınlığnla bilinen Tuğrul Türkeş'e genel başkanlığı kazandınp hüküme- te dolaylı desteksaglanmasT şeklinde yorum lan- dı.Türkeş. dün düzenlediği basın toplantısında. MHP'nın transfer çalışmalanna hız verdiğıni açıkladı. Türkeş. "Temas ettigimiz milktvekille- ri var. Birçok miflervekili arkadaşımız ile görü- şüyonız" diye konuştu. MHP"den yapılan açıklamada da Türkeş'in bugün saat 12.00'de "partisine katüımlarla ilgi- li'' basın toplantısı yapacağı duyuruldu. DYP'den REFAHYOL'a tepkıler nedeniyle ge- çen yıl istifa eden Ayseli Göksoy ile Mehmet Köstepen dün dûzenlenen bir basın toplantısı ile DTP'ye katıldilar. DYP Genişletilmiş Başkanlık Divanı'nda Çil- ler. partı içinde güvenoyu öncesi olası çözülme- leri gündeme getirdi.Turan Annç ile Necmettin Dede'nin ANAP'a geçebileceği kaygısını dile getiren Çiller. bazı medya patronlan ile holding sahıplerınin mılletvekillerinin üzerinde baskı oluşturduklannı söyledi. Çiller, görev lendirme- nin kendilerine gelmesi durumunda RP ile hü- kümette ısrarlı davranmayacağını kaydetti. Kulislerde aynca Milli Sa\ unma Bakanı Ttır- han Tayan. Demir Berberoğlu ve Hasan Kara- kaya'nm da DYP'den istifa edecekleri ılen sü- rüldü. Tayan, istifa söylentilerinı yalanlayarak "Hayalimden bfle geçmez. Kakta ki Sayuı Çfl- ler'evekâletediyonım'' dedi. Karakaya, parti sin- den aynlacağı söylentilerini yalanlarken Berbe- roğlu ıstifası ile ilgili sessiz kaldı. Berberoğlu, Yılmaz hükümetine güvenoyu venp venneme konusunda da "Önümüzde 15gün var.Ogün gd- sin bakanz" değerlendirmesini yaptı. Köse'nin istifa edeceği söylentileri DYP'de soğuk duş et- kısi yaratırken parti yöneticıleri. "Firelistesi yap- manuz mümkün değil. Hiç aklınuza gelmeyen sürpriz isimler çıkıyor. Nasıl liste \ apabiliriz Id" dıverek şaşkınlıklannı dile getirdiler. ' Kopmalarla sarsılan DYP'liler. TBMM ku- lislerinde, durumu "yaprak dökümü" diye de- ğerlendirdıler. Bazı milletvekillennin. "Olmüş eşek fiyanna bile gjdemedik"'derken RP'lilere "Bizi ne hale getirdinizT> dıye sataşmalan dikkat çekti 'Arahk ayında seçim olmaz' .\NKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal hükü- met konusunda dün parti meclisinden (PM) yetki alırken: grubundan "Seçim tarihidayatmasıyanhş. Alt- yapısı tamamlanmış bir se- çim 1998 ilkbaharından önce olmaz" ıtirazlan yiik- seldi. Gaziantep Milletve- kili Hikmet Çetin, "Eğer bu hükümetin güvenoyu al- ması kaçmılmaz ve zorun- lu olarak bizim de içinde y- er almamızı gerekirse, ona bile olumlu yaklaşmauyız. Seçim tarihi dayatması yanhş" dedi. PM üyelerinden Şahap İnee, toplantı bitmeden ön- ce aynlırken. gazetecılere "Ahnan kararlan bize teb- lîğ ediyorlar. Böyle PM ol- maz" dedi. PM'de yapılan konuşmalarda partinin ka- rarlannın kamuoyuna çok iyi anlatılması ve yetkili kurullann çalıştınlması ge- reğine dikkat çekildi. Bay- kal "ın da "Rejim bunalımı yaşanıyor. Bu süreçte isa- betli davranıyoruz. Cum- hurbaşkanı da seçim isti- yor. Kurulacak hükümet çözüm hükümeti olmaz, se- çim zorunlu" göriişünü di- le getirdiği öğrenildi. CHP'de seçim tarihi, baraj- lann düşürülmesi, adayla- nn belirlenmesi konulan da tartışılmaya başlandı. Ercan Karakaş, sağlıklı bir altyapıyla seçime gidilme- si gereğini vurguldı. Algan Hacaloğlu'nun, " Yazın nüfus sayumna baş- lanamaz. En erken eylüMe yapıhr. Bu dunımda nisan- dan önce seçim yapılamaz" göriişünü dile getirdiği top- lantıda, Istanbul milletve- killeri Ahmet Güryüz Ke- tenci, Altan Öymen ve Mehmet Moğultay'ın da seçim tarihi konusunda dayatmacı davranmama gereğini vurguladıklan öğ- renildi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin @ planet.com.tr Biliyorum, yaz baskınına uğ- radığımız şu boğucu günlerde böyle bir Tırmık'a gereksinimi- niz var. Aslında iki üç gün ön- ceden de yazabilirdim. Ama bekledim. Bekledim ki Anka- ra'nın siyaset labirentlerinde yolunu yitirmeden dolaşmayı beceren meslektaşlar yazsın. Nedense sizden böyle müjde- li bir yazıyı esirgediler. Gayret de dayıya düştü. Bu gazetenin okurlarının bo- ğuntusunun yaz sıcağından çok Tansu Çiller ve Necmet- tin Erbakan ın yeniden ıktidar koltuğuna oturmaları olasılı- ğından kaynaklandığını sanı- yorum. Yanılma payım pek dü- şük. Aslında Ankara'da olup bi- tenleri istanbul'dan da pırıl pı- nl görmek mümkün. Örneğin Tansu Çiller'in niye çılgına döndüğünü, eşekten düşmü- şe benzediği günleri hızla ar- kasında bırakıp gözü dönmüş- çesine neden Çankaya tepele- rine vurduğunu anlamak zor değil. Başmolla Erbakan'ı mil- letvekillerinden noter tasdikli imza koleksiyonu toplamak paniğine neyin ittiğini görme- îç Serinletici Bir Yazı mek mümkün değil. Öyleyse buyrun, içinizi se- rinletin: Tansu Çiller'e de, he- saplar tutar da eğrisi doğrvsu- na gelirse başmolla Erbakan ve takımına da hükümet koltu- ğu görünmüyor. • • • Mesut Yılmaz güvenoyu alacak ya da alamayacak. Alırsa sorun yok. Taa seçim- lere kadar hükümet gemisinin dümeninde Mesut Yılmaz otu- racak; seçim sistemindeki de- ğişikliklerden, seçim arifesin- deki devlet olanaklannın kulla- nımına kadar- hemen her alan- da Tansu Çiller'le başmolla Er- bakan'a yutkunmak düşecek. Ama Çiller'le Erbakan'ı pa- nikleten güvenoyu sorunu de- ğil. Panik, güvenoyundan çok önce, Mesut Yılmaz'ın Çanka- ya'ya sunacağı hükümet liste- sini Demirel'in onaylayacağı- nı fark etmelerinden doğuyor. Biliyorsunuz, Demirel, Yıl- maz hükümetini onayladığı andan itibaren bakanlık kol- tukları el değiştirecek. Devle- tin dizginlerini, henüz güveno- yu alamamış da olsa Mesut Yılmaz'ın şeçtiği bakanlar ele alacaklar. Örneğin Içişleri Ba- kanlığı'nı (ne dosyalar var o bakanlıkta, birbilseniz). Örne- ğin Hazine'den. Merkez Ban- kası'ndan sorumlu bakanlıkla- rı (ne kaynaklar var oralarda, bir bilseniz). Örneğin Adalet Bakanlığı'nı (ne biçim davalar var sürmekte olan, bir düşün- seniz). Örneğin iller Bankası'nı (seçim arifesinde büyük bele- diyelere akan musluklar kesi- lince neler olur neler, bir bilse- niz)... Ardından güvenoylaması var. Olsun!.. Mesut Yılmaz hükümeti gü- venoyu alsa da almasa da ye- nisi kuruluncaya kadar işba- şında kalacak. Yasa böyle. Ye- ni hükümet arayışları, tartış- maları sürüp giderken Mesut Yılmaz ve bakanlan Tansu Çil- ler'in de Erbakan'ın da dıbini oymaya devam edecekler. (Kuşkusu olan var mı?) Ardın- dan Demirel bir başkasını (besbelli ki Çiller ve Erba- kan'dan bir başkasını) yeni hü- kümeti kurmakla görevlendi- recek. Yılmaz'ın bıraktığı yer- den yeni başbakan (?) kollan sıvayacak. Temaslar, görüş- meler, demeçler, dememeçler, aramalar, taramalar... Derken 45 gün dolacak. Meclis Erbakan'ın istifasından sonra geçen 45 gün içinde ye- ni bir hükümet kuramamış ola- cak ve Demirel, anayasal yet- kilerini kullanarak bir seçim hükümeti oluşturacak. Başına bağımsız bir başbakan ataya- cak. Adalet, Içişleri, Ulaştırma gibi kilit (hem de ne kilit) ba- kanlıklara, dilerse Meclis dışın- dan, dilerse içinden bağımsız (Çiller ve Erbakan'dan bağım- sız) bakanlar getirecek. Bu hü- kümetin güvenoyu filan gibi dertleri de olmayacak ve 90 gün içinde ülkeyi seçime gö- türecek. 90 gün içinde seçime gidilir- ken seçmen kütükleri nasıl ya- zılacaktan başlayıp, seçime giden günlerde devlet aygıtının nasıl kullanılacağına kadar he- men her konuda artık Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan değil (onlardan) bağımsız ba- kanlar karar verecek. Geri ka- lan bakanlıklar ise partilerin Meclis'teki ağırlıklarına göre paylaştırılacak. Örneğin Tansu Çiller meteorolojiden sorumlu devlet bakanlığı koltuğuyla, Erbakan kadın ve aileden so- rumlu devlet bakanlığı ile yeti- necekler. Seçime gidilirken mollalann göz ve kulaklan para dağıtan bakanlıklara, Tansu Çiller'inki- ler ise yolsuzluk, çete ilişkileri filan gibi konularla ilgili bakan- lıklara dikili kalacak. Geceleri uykular kaçacak, terler içinde uyanılacak... O sırada Demirel ise bunalı- mı, darbeyi önleyerek aşmış bir bilge devlet adamı olarak dört bir yandan kendisine ula- şan tebrikleri kabul edecek... Çiller-Erbakan ikilisinin pa- niklemeleri, kırmızı görmüş boğa örneği Çankaya tepele- rine tos vunmalan haksız mı? Son bir soru: Içiniz serinledi mi? POLÎIİKA GUNLUGU HtKMET ÇETİNKAYA Vakıflar... Fethullahçılar'ın abone olduğu Zaman gazete- sinin dünkü manşeti şöyleydi: "Hangisi kazanacak?" Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in iki renkli fo- toğrafı Zaman'ın sağ ve sol köşelerinde yer alıyor- du... Zaman gazetesi son günlerde hizaya geldi mi? Önce Radikal gazetesinde Tebernüş Kireç- çi'nin haberini okuyalım: "Sadece Istanbul'da 1800 ev ve 10'un üzerin- de yurda sahip olan Fethullahçılarcemaati, MGK kararlan arasında bulunan 'Islamcı vakıflara sıkı denetim getirilmesi, gerekirse kapatılması' mad- desinin yer alması üzerine yeni biryapılanmaya gi- diyor. Evlerdeki telefonlar 'dinleniyor' gerekçesiy- le görüşmeye kapatıldı." Haberde, eskiden sadece Samanyolu ve Kanal 7 televizyonunun izlenmesine izin veren Fethullah- çılar'ın, şimdilerde tüm kanallann izlenmesine s- es çıkarmadıkları belirtiliyor... Oh be! Fethullahçı müritlere gün doğdu!.. Haber şöyle noktalanıyor: "Heryıl cemaat üyelerinin 'Fethullahçılık' bilin- cini arttırmak için dûzenlenen kamplar, bu yaz ip- tal edildi. Evlerde kalan öğrencilerailelerinin yanına gön- derildi. Evlerden başlayarak semt imamları, böl- ge imamlan ve üst düzey yöneticiler arasında her hafta yapılan istişare toplantılannın, herhangi bir baskına karşı süresiz olarak iptal edildiği belirtil- di. Cemaat yöneticileri, cemaatin yan kuruluşlan olan vakıflann bulunduğu yerieri, çevrelerinde Is- lamcı kimliğiyle bilindiği gerekçesiyle değiştiriyor. Çeşitli illerde değişik etkinlikler düzenleme ka- ran alındı. Buna en çarpıcı ömeğinin, Konya'da- ki Fethullahçılar'a ait Koyunoğlu Vakfı'nda bir sü- re önce dûzenlenen Fatih Kısaparmak konseri olduğu belirtildi." • • • Fethullah Gülen ABD'de... Fethullahçılar ise bize haber salıp kendilerine yöneiik yazı yazmamamızı istiyorlar. Hatta kimi işadamlarını ve politikacılan araya sokup 'banş çubuğu' uzatıyorlar... Geçenlerde bir DYP milletvekiliyle konuşuyor- dum, şöyle dedi: "Fethullahçılar çok korkuyoriar, faturanın ken- dilerine çıkmasından çekiniyoriar..." Gazeteye gelen bir işadamı ise şunlan söylüyor- du: "Vallahi ben yurtiçinde ve dışındaki okullannı gezdim, çok etkilendim, mutlaka sız de gezin, et- kileneceksiniz..." Şu yanrtı verdim: "Milli Eğitim, bir tarikata ya da Nur cemaatine nasıl teslim edilir? Bu okullar kimlerin parasıyla açılıyor, değirmenin suyu nereden geliyor..." İşadamı "Haklısmız" deyip ekledi: "Ancak yurtdışındaki okullarda bale gösterileri yapılıyor, klasik müzik dinleniyor..." Gülüp şöyle dedim: "Herhalde Nur ayinı yapacak değiller. Yapartar- sa okulu kapatıriar oralarda..." Sesini çıkarmadı... Ben devam ettim: "Tüm olup bitenleri belgelere dayanarak yazı- yorum. Fethullahçılar'ın Akyazılı Vakfı bu yıl kur- ban derilerinden kaç trilyon topladı, açıklasın. Ül- ker Gıda Sanayii hâlâ 800 milyar iirayı Mehmet- çik Vakfı dışında hangi vakıflara verdiğini, açtığı okullann adlannı niçin açıklamıyor?" Fethullahçılar'ın aracı olarak gönderdiği işada- mına şunlan da söyledim: "Bu okullar kimlerin parasıyla açılıyor? Nurcu- lar niçin okul, hastane, finans kuruluşu ve diğer şirketler kuruyor? Bu örgütlenmenin amacı nedir, niye düşünmüyorsunuz?" ••• Şeriatçı vakıflann, Türkiye'yi ortaçağın karanlı- ğına götürmek isteyenlerin 'para musluğu' oldu- ğunu yıllardır yazıyoruz... Eyüp Kayaradlı eski bir 'Nuröğrencisi'nm kerv di el yazısıyla bize nisan ayında ulaştırdığı aşağı- daki mektubun bir bölümünü aktarmakta yarar var... Okuyalım: "Her yıl sömestr tatillerinde kamplar yapıyor, burada Fethullah Hoca'nın kasetlerini dinliyor- duk. Artık biz rehber öğrenciydik. Risale-i Nur, Nil, TÖV, Işık ve Tımaş yayınlannı okuyorduk. Is- tanbul"u 6 bölgeye ayırmışlardı. 6 bölgede de semtlere bölünmüştü. Her semtin başında bir i- mam bulunuyordu. Biz cemaate ve dershanele- re adam kazandırmak için çalışırdık. Siyasete ve politikaya pek girmezlerdi, ama aklımızda bazı şeylerin şekıllenmesi için Atatürk'ün annesinin fahişe, Süleyman Demirel Vn ahmak mason', Al- parslan Türkeş'/n 'kim olduğu belli olmayan' ki- şi olduğundan söz edilirdi. LJse 3. sınıfta Fethul- lahçılar cemaatine iyice girdim. FEM Dershane- leri'nin tüm tatil kamplanna katıldım. Biz hep ce- maatin gücünden söz eder, beyin yıkardık. Gaze- te, dergi, televizyon; poliste, istihbaratta, askeri- yede ve halk tabanındaki gücümüzü anlatırdık. Bize 'Kendinizi hafifealmayın' deniliyordu. Hoca- mız bize, 'Bugün bir cunta kurun ve ihtilal yapın dense hazır 3-4 general var' derdi..." Zaman gazetesi ikili oynuyor. Hem Yılmaz'a hem de Çiller'e yakın duruyor. Fethullahçılar işin için- den sıynlmaya çabalıyor. Necmettin Erbakan'ın özel danışmanı llnur Çevik bu arada yüz seksen derece dönüş yapıp, Mesut Yılmaz'ın ipine sarı- larak Fethullahçılar'ı kurtarmaya çalışıyor... Şimdi anladınız mı Fethullahçılar'ın niçin panik içinde olduklannı?.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (5 Planet.com. TR VEFAT Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktoru. Robert Kolej ve Boğaziçi Oniversitesi'nin değerli öğretim üyesi filolog ve ressam TRAUGOTT FUCHS 21.6.1997 tarihinde vefat etmiştir. Cenaze töreni 27.6.1997 Cuma günü 14.30'da Feriköy Protestan Mezarlığf nda yapılacaktır. Yakınlanna ve meslektaşlanna başsağlığı dileriz. Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle