04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 HAZİRAN 1997 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Edırne Kocaelı Çanakkale PB 30 Izmır A 3? Ankara Manısa A 34 Eskışehır Aydın A 3 4 Konya Denizli 32 Sıvas Zonguldak PB 23 Antalya _Y 24 Van A 29 Kars Yurdun kuzeydoğu kesimlerı parçalı bu- lutlu. Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Ana- dolu'nun kuzeyi ile Sı- vas çevresı sağanak ve yer yer gok gurul- tulu sağanak yağışlı, oteki yerler az bulutfu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı yağış alan yerlerde bıraz azala- cak, diğer yerlerde değışmeyecek. Osio Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB Y Y Y Y Y 20 21 19 17 17 18 17 21 Münıh Y 21 Mılano Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB Y Y PB PB A A 24 28 28 26 32 17 28 30 PB 26 • Tai-ar ^ o Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahıre Y A PB PB PB A Y A 26 37 28 36 22 28 32 32 Şam PB 34 0Aç,k P a r < ? a İ 1 b u i u t l l J k Çok bututlu Yağmuri'j <L_JKarlı > Sulu kar ı GcK güruNulu G U N C E L CÜNEYTARCAYLREK • Baştarafı 1. Sayfada venoyu. Hele Cumhurbaşkanı aceleye gerek gör- müyor. "aheste çek kürekleri Mesut" diye dolaylı dolaysız bir yaklaşımla geniş zaman tanıyorsa Yıl- maz'a, hükümeti tasarladığı günden önce niçin kursun? Çeşitli söylentiler arasında bırtanesi dikkat çe- kici: Güvenoyunun yatması olasılığına dayalı he- saplaryapılmış, dosyalanmış, açılacağı günü bek- liyor(muş). Yılmaz hükümeti olmazsa, Çankaya hükümeti olur. Altı kez gidip yedi kez geldiğini zaman zaman övünerek söyleyen Demirel 8. kez bir hükümet kurma keyfinden neden yoksun kalsın? Zira, kimihesaplaragöre, 15temmuzdaTBMM. Yılmaz'a güvenmezse Çankaya hükümetine kapı- yı aralayacak 45 günlük anayasal süre 2 ağustos- ta doluyor. Tabii bu hesap, Yılmaz'ın görevi aldığı 20 hazi- randa başlatılırsa geçerli. Başka bir yoruma göre, 45 gün. güvenoyu ala- madığı gün başlıyor. 15 temmuz ile 2 ağustos arasında siyaseti oya- lamak -belki- kolay. Ama 15 temmuzdan sonraki 45 gün... Zor. Sorunlar-kaygılar Günümüz öyle olaylar ve insan öyküleriyle dolu ki... "Dönenlerden, dönmelerden, dönüşümler- den" geçilmiyor. Dün RP ile "başanlı hükümet sür- dürmenin siyasal zevkinden" söz eden, hatta ya- zılarında Kuran'dan alıntılarla övenler, bugün ufak tefek bilgiler için peşinden koşan kıytırıklara RP'yi reddeden demeçler veriyorlar. Örneğin, Zeybek Namık Kemal. o yandan bu yana öyle bir harmandah çekiyor ki.. dün övüyor- du RP'Iİ hükümeti, bugün, DYP RP ile hükümete girerse oy vermeyeceğini ilan ediyor. Yeni hükümette Çankaya'nın bütün sevgili kul- larının görey alacağı haberleri kulislerden bürola- ra taşıyor. Örneğin Yılmaz, Emre Gönensay'ı Dı- şişleri Bakanlığı'nı "kabuletmesiiçiniknaetmiş"... Son sözcükler ne denli geniş anlamlı değil mi? Gönensay Dışişleri Bakanlığı'nı istemeyecek, ha? Adı geçen; Çankaya'da başdanışman iken Şaibe aleyhine raporiaryazmaktan parmakları ağ- rıyordu. Bir günde Çankaya'dan Şaibe'ye transfer oldu. Sonra milletvekili ve Dışişleri Bakanı. Sonra, Şaibe'yi "terk"! Onca mahareti sergileyen bir insa- nı Yılmaz'ın neredeyse zorlayarak ikna ettiğine ina- nanlara kargalar bile gülmez mi? Ya Cavit Çağlar? "Baba"nın has adamlarından. Ekonomiyi "pratiğinden çok iyibilen"lerden oldu- ğu- için, bir banka şube müdürlüğünden ekonörrHk dehaya yükseltilen Güneş Taner'e kim bilir ne denli büyük yardımlarda bulunur, hesap edebiliyor musunuz? Varsayalım ki güvenoyu aldı, asıl sorun, işte on- dan sonra başlayacak. Bize göre daha şimdiden başladı ya: Kanal D'de Yakışıklı Baykal dışında Yılmaz'la yazgı birliği yapan liderlerin açıklamalarını dinledik. Yakışıklı, "Durum"programınakatılsaydı, Mesut Yılmaz'ın açıklamalanndaki bir iki noktaya, herhal- de takılırdı. Takılır; çünkü, bir koşui gibi algılanma- masını dilediği "kimi isteklehnin" başında kesinti- siz 8 yılın "vakityitirmeksizin" uygulanması geliyor. Mesut Bey ise, "8 yılın 1998/99 yılında uygula- nacağını" söyledı. Bu, 8 yıl sorununa Yılmaz Bey'in pekgönüllü olmadığını gösteren. hatta "tereddüt- lü politikasının" bir sonucuydu. DİE Başkanı, nüfus sayımını, hatta bilgisayarla seçmen kütüklerini "altı ayda" hazırlayabileceğini açıklıyor. Bu açıklama. Yılmaz ve ortakları 1998'den söz ederken, Yakışıkh'nın aralık ayında seçim dayatmasına haklılık kazandırmayacak mı? Başbakan adayımız, Kanal D'de halkımıza "sivil otoriteyi" kuracağına söz verdi. Anlamı açık. Ne ki askerlerle diyalog yerine başbakan üslubu ile da- yatmacı bir siyaset mi izleyecek? Ya da ordunun rejimin teme 1 ilkelerindeki duyarlılığına ne kadar katılacak veya kimi önerileri nasıl uygulayacak. gö- receğiz elbet. Ama, kimi açiklamalar "meydana gelen gergin- liği kaldırsın"diye işbaşına getirilmek istenilen bir hükümetin bunalıma yeni öğeler katacağı kaygısını veriyor. Yanıiıyor rruyuz acaba? Hükiinıetin çatısı belirlenîyor • Baştarafı 1. Sayfada DTP'ye 5 bakanlık verilebileceği planı yapıldı. Koalisyon partilerin- den 2'şer milletvekilinin oluştur- duğu komisyon. hükümetin yapısı \e programıyla ilgili çalışmalara bugün başlavacak. Cumhurbaşkanı Siileyman Demi- rel tarafından 55. hükümeti kurmak- la göre\lendirilen Yılmaz. dün li- derlerle ikinci kez bir araya geldi. Yılmaz'ın yaklaşık 1 saat görüştü- ğü DSP lideri Ecevit. "Sayın Yıl- maz'ı güvenoyu konusunda çok ra- hatgördüm ve bundan memnunluk duydum" dedi. Ecevıt. Yılmaz'ın başbakan yardımcılığı önerisini de kabul ettiğini bîldirdi* Bakanlık da- ğılımını henüz konuşmadıklannı belirten Ecevit. hükümetin progra- mı ve yapısıyla ilgili çalışmalar yap- mak üzere komisyon oluşturmayı kararlaştırdıklannı bildirdi. Yılmaz da Cumhurbaşkanı ve di- ğer göriişmeleri konusunda Ecevit'e bilgi verdiğini söyledi. Hükümetin yapısıyla ilgili genel ilkeleri ele al- dıklannı belirten Yılmaz, koalisyo- na katılacak partilerden 2 "şer millet- vekilinin katılımıyla oluşturulan ko- misyonun bugünden başlayarak hü- kümet programı ve yapısıyla ilgili aynntılan görüşeceğini bildirdi. Ko- alisyona katılacak partilerin liderle- rinin pazartesi günü bir araya gele- rek hükümetin yapısı ve bakanlık dağılımına son şeklini vereceğini belirten Yılmaz, Cindoruk ile gö- rüştükten sonra kabine Iistesinin 1 temmuzda kesinleşeceğini açıkladı. Yılmaz: Köşk onaylayacak Bağımsız milletvekillerıne ba- kanlık verilmesi konusunda bir dü- şünceleri olmadığını vurgulayan Yılmaz. DTP liden Cindoruk'a da başbakan yardımcılığı önerdiğini bildirdi. Yılmaz. Demirel'in. ken- disiyle görüşmesı sırasında RP, DYP \e BBPli 278 milletvekilinin sun- duğu imzayla ilgili düşüncelerini aktanp aktarmadığına ilişkin soru- va şu karşılığı verdi "Cumhurbaş- kanı bana verdiği görevi sürdürme- mi istedi. Cumhurbaşkanı'nın bu konuda kamuoyunda kopanlan fir- tınalardan etkilennıediği izlenimi aJ- dım." Yılmaz. Cumhurbaşkanı "nın "4 parthc iiye milletvekfllerinin destek- lcdiği bir hükümeti onaylayacağını kendisine de ifade ettiğini ve gerisi- run Meclis'in işi olduğunu" söyledi- ğini aktardı. Cumhurbaşkanı'nın RP. DYP ve BBP milletvekillerinin verdıklen dilekçeyi hangi ölçütlere göre değerlendireceğini kendisinin bileceğini kaydeden Yılmaz. "An- cak3 liderin, milletvekillerinden im- za toplama girişimi millet iradesine baskidır. Parlaımnterdemokrasinin mhuna aykındır ve Meclis'e saygı- sızlıkür" görüşünü dile getirdi. Yılmaz. CHP Genel Başkanı De- niz Baykal ile deyaklaşık 1 saatsü- ren bir görüşme yaptı. Hükümete girme önerisini reddeden Baykal. "Güvenoyu vereceğiz. Bu, herhangi bir koşula bağlı değil. Sadece bazı beklentilerimiz var. Sayın \ dnıaz'la bu konulan a> nnülı olarak konuş- tuk** açıklamasını yaptı. Yılmaz da "Desteklerine layık olacak bir prog- ram orta>a kojacağız" dedı. Güvenoyu temmuz ortasında Yılmaz'ın BakanlarKurululiste- sini 30 haziran pazartesi günü Köşk'e vermesi ve onay alması du- rumunda anayasanın 110. maddesi uyannca en geç 1 hafta içinde hü- kümet programının TBMM'de okunması gerekiyor. Programı n okunmasından 2 tam gün gectikten sonra program üzennde görüşme- ler, görüşmelerin bitiminden 1 tam gün sonra da güvenoylaması yapıl- ması gerekiyor. Bu takvimin, geliş- meleregöre 13-14 temmuz günleri- ne uzayacağı hesaplanıyor. Bakanlık kulisleri 3"lü koalisyonda bakanlık payla- şımının "18 ÂNAP, 10 DSP, 5 DİP" şeklinde olabileceği belirtildi. Mıl- li eğitim, kültür, çalışma, bayındır- lık ve turzim bakanlıklarının D- SP'ye; tanm ve köyişleri. çevre ile orman bakanlıklannın DTP've ve- rileceği: içişleri, maliye, adalet. mil- li savunma, sağlık. ulaştırma. ener- ji ve sanavi bakanlıklannın ise ANAP'ta kalacağı kulislerde dile getinldi. Dışişleri Bakanlığı'nın da DSP'ye verilmesi beklenirken bu bakanlık için adı geçen bağımsız- lardan EmreGönensaj'ın katılma- sı durumunda DTP'ye verilebilece- ği kaydedildi. ANAP'ta şu milletvekillerinin adlan bakanlık için anılıyor: Cum- hur Ersümer, Oitan Sunguriu, Sü- mer Oral, Salih N'ıldınm. Yaşar Oku>an. Yaşar Dedelek. Ahat Andi- can-Burhan Kara.F.dipSaftiTGav- dalı. Lale Avtaman. Yaşar Dedelek, Yaşar EnılmaA Güneş Taner, Mus- tafa Taşar. Avni Ak>ol ve Hüsnü Do- ğan Dışişleri Bakaniığfnın DSP'ye verilmesi durumunda, bu bakanlık için parti içi muhalefeti yükselten MümtazSwsal'ın adı geçiyor. Ece- \ it'in parti içi muhalefete görev ver- memesi durumunda ise Ismail Cem' in, bu bakanlığa getirilebilece- ği kulislerde konuşuldu. DSP'den kabineye girecek ısimler arasında Zekerha Temizel, Şükrii Sina GüreL Hikmet L luğbay, Ahmet Tan, Nami Çağan, Ali llıksoy, Hakan Tartan v e Tunca> Kara>tuğ"un adlan da telaf- fuz edildi. Yılıııaz: Kesintisiz eğitim seneye ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. kurma- ya çalıştığı 55. hükümetin temel önceliklerini açıkla- dı. 8 yıllık kesintisiz zorun- lu eğitimin, "meslek eğiti- mini de engellemevecek bi- çimde. cumhuriyet tarihinin en önemli reform konusu olarak" ele alınacağını bil-' diren Yılmaz. "Bunun bu seneyapılması mümkün de- ğildir. 1998-1999 öğretim yı- una yetişir" dedi. Yılmaz, bugünkü bunalımın en önemli ikı nedeninden biri- si olduğunu vurguladığı ge- lirdağılımının bozulmasın- da. partisinin de payı oldu- ğu yolunda ö^eleştiri yaptı. Yılmaz. önceki gece D- SP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk ile birlikte GüneriCiva- oğlu'nun "Durum"' progra- mına katıldı. REFAHYOL ortaklığına karşı bir araya gelen liderlerin "her tüıiü siyasi pozis>onlannı aşarak. Türkiyc'nin içinde olduğu durumun bilinci içinde ha- reket ettiklerini" vurgula- yan Yılmaz. kurmaya çalış- tığı hükümetin temel önce- liklerini özetle şöyle sırala- dı: L /laşma ortamı: Hükü- metimizin bırinci önceliği. cumhuriyetin temel ilkele- rinden en ufak bir taviz ver- meden toplumda uzlaşma ortamı yaratılması olacak- tır. Bugünkü bunalımın te- melinde RP'nin. laiklik il- kesine karşı tutumu vardır. Herkesle uzlaşma arayışı çerçevesinde sivil toplum kuruluşlanyla diyaloğun yanı sıra Ekonomik ve Sos- yal Konsey işlev sel hale ge- tirilecektir. Bizım iktidan- mız döneminde genelgeyle kurulan bu konsey in duru- mu, yasa çıkarmak beklı ge- 'cikebiliı,amtfubir Bakanlar Kurulu karan ile güçlendi- rilecektir. Sivil otorite: Hükümeti- mizin ikinci önemli önceli- ği sivil otoritenın tesisidır. Memnuniyetle teşhis ediyo- rum ki. kamuovunun dikka- tı uzun bir aradan sonra. hü- kümetin istifasının ardından yine TBMM'ye yönelmiş- tir. MGK toplantısı günde- me girmemiştir. Hukuk devieti: Bugünkü bunalımın kaynağında va- tan iki sorundan birısı. hu- kuk dev leti ilkesinin devle- ti yönetenlerce kabul gör- memesidır. Hukuk devleti- nin bütün kurumlar ve ku- rallarla tesisi sağlanacaktır. Yönetimin. hukuka saygısı olacaktır. Herkes eşit ola- caktır. Yargının bağımsızlı- ğı da sağlanacaktır. Gelir dağılımı: Bugünkü bunalımın kaynağında ya- tan ikinci sorun da gelir da- ğılımının bozulmuşolması- dır. Gelir dağılımınm bu ka- dar bozuk olduğu bir ülke- de toplumsal uzlaşma sağla- namaz. Açıklıkla söylemek gerekir ki, Türkiye'de gelir dağılımının bozulmasında benım partimin, ANAP'ın dadahli vardır. Adil seçim: Adil. demok- ratik bir seçimin altyapısını hazırlamak hükümetimizin en önemli görevlerinden bi- n olacaktır. Bunun için kısa sürede nüfus sayımı yapıla- rak seçmen kütüklen yeni- lenecek. anayasaya uyum yasalan ile adil bir seçim sıstemi yasası çıkanlacak- tır. Kesintisizzonınlu eğitim: 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim maalesef yanlış ze- mine çekilmiştir. Adeta. sa- dece imam-hatip okulları meselesi haline getirilmiş- tir. Oysa. 8 yıllık zorunlu eğitim. cumhuriyet tarihinin en önemli reform konusu- dur. Bu konuda müfredat ve altyapı hazırlıklan yaptın- lacak ve meslek eğitimini de engellemeyecek şekilde 8 yıllık zorunlu eğitime ge- çilecektir. Bunun bu sene yapılması mümkün değil- dir. Kolej sınavları gibi bir- çok sınav yapılmış, hazırlık yapılmamıştır. 8 yıllık ke- sintisiz eğitim. 1998-1999 öğretim yılına vetışebilir. Sos>al güvcnlik: Hükü- metin diğer bir önceliği. sosyal güvenlığin rehabılı- tasyonudur. Arkadaşlanmız 800 trilyon liralık nakit açı- ğı hesapladılar. Ek bütçe: Denk olacağı iddia edilen devlet bütçesi- nin açığı, daha beşinci ayda 500 trilyon küsur liraya u- laşmıştır. Hükümetimiz, gö- reve geldikten sonra ek büt- çe çıkarmak zorunda kala- caktır. Sosyal güvenlik sis- teminin rehabilitasyonu ve ek bütçe hazırlıklan yapılır- ken gelir dağılımının daha da bozulmasını önleyecek ölçütkr üzerinde duracağız. Bu zor ekonomik koşullara rağmen beni umutlandıran bir konu. tam tersi olması gerekirken, 54. hükümetin istifası üzerine piyasalann, kuracağımız hükümete şim- diden açtığı kredidir. İdarenin reorganizasyo- nu: Türk ıdan sısteminın re- organizasyonu. hükümeti- mizin öncelıklerı arasında olacaktır. Bu konuda ANAP'ın yasal hazırlıklan tamamlanmıştır. Idare, va- tandâşlanmızın işlerini ko- laylaştıracak biçımde dü- zenlenecek. yerel yönetim- ler güçlendinlecektir. Basına Osmanb düzeni • Ba'tarafı 1. Sayfada tin siyssi veya mali itibannı sarsan veva ka- munuı telaş ve heyecanına neden olan veya halkı tıhrike<ienyalanhaber''in yazan, ya- vinlayınlan veyaymlatanlanna lOOmilyon liradaı az olrmmak üzere para cezası veril- mesi. basılı eser sahibine de "nüsha tirajı" ûzerinien hesiplanan cezanın yüzde 50"si kadar ığır para cezası uygulanması öngö- rüldü. 5680 uyılı Bgsın Yasası'na eklen- mek iftenen üslağın. "de\letitiban veka- mudahevecaE yaratma'" gibi geniş ve yo- nımsa bir ç;rçeveye oturtulması dikkat çekti. Kazan. tasağın genel gerekçeler bölü- münd: şu görişleri kaydetti: Yalın haben Çağdaş gazetecilikte. heye- canlı laber bümak ve bunlan v ayınlamaya çalışnak baş'ca görünümlerdir. Yazar. bu tûr ha>erlere ılaşmak için çırpınmaktadır. Yalamaberlein toplumu heyecana getirişi \e tojium içndeki ilişkileri bozucu niteli- gi ka^ısında. yalan haberin yayınının süç halintgetirilnesi bunlan önlemek yönün- den b>r tedbirolarak düşünülmüştür. O-snanlı de.Ieti zamanında. basınla ilgi- li olar.k çıkarlan Nizamname'nin 26. mad- desi „ hr gazeccinin taammüden ve kötü ni- vetle :asten yılan haber neşretmesini veya uyduma evrac ve senet basmasını veya bu çeşıt laber v evrakı diğer bir gazeteden nakl<e. almasnı tecziyeetmekteydi. Bilaha- ra 1*3'9 vılırua ısdar olunan Matbuat Ka- nununuıryaLn haberle ilgili 19. maddesi. 188 1 arihli v: halen yürürlükte olan Fran- sız Vitbuat kanunu'nun 27. maddesinden ayn^ı iktiba5)lunmuştur. Bu maddeye gö- re. aslı olmayan veya uydurulmuş veya tah- rif v eya aslı olmaksızın bir kimseye isnat ol- muş evrakı neşir ve nakledenler. olaylann neşir ve nakli umumi asayişi ihlale neden ol- muş ise ve bu da kötü maksatla meydana gelmiş ise fail cezalandınlmaktadır. Haber niteliği: Basın özgürlüğünün ama- cı kamuyu aydınlatmak olduğundan, halkı ilgilendırmeyen ve bundan dolayı da haber niteliğini taşımayan yayımlar gerçeği yan- sıtsalar bile kişilik haklannı zedeler ve hu- kuka aykındır. Gazeteler. mesleklen gere- ği haber niteliği olan olayları halka duyur- mak. meslek gruplanna. kamu kuruluşlan- na ve devlet yönetimine vüklediği ödevle- rin gereğı gibi yapılmaması veya yanlış ve- ya zarardoğurucu nitelikte yapılmasını. ka- mu yaranna aykırı biçimde yapılmasını kendi doğru bulduklan veya kamunun doğ- ruluğunda birleştiği açıdan ağır biçimde de olsa eleştirme ve kınama hakkına sahiptir- ler. Objektif ölçüler: Öneminin çok üzennde. abartılıp sunulan ve kişilik haklannı zede- leyen haber. gazetecinin kamuoyunu aydın- latma ödevi dışında bir amaca yöneldiğin- den hukuka avkındır. Herhangi bir haber. gerçeğe uygun bile olsa. haberin verilmesi- nın gerektirmedıği bir dilin kullanılması, kışinin onur ve saygınlığına saldınyı oluş- turacak niteleme v e değerlendirmelerin ya- pılması durumunda objektıflik ölçüsü aşıl- mış olur ve hukuka uygunluktan söz edile- mez. Bir haberin gereğinden çok büyütüle- rek, önemli bir mizanpaj içinde verilmesi kişinin daha ağır bir kişisel zararla karşılaş- masına yol açabilir. BU ıcoşeYt G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada gün lazım olmayan bugün lazım... Düşişleri Bakanı Çiller de dün çok yerinde bir saptama yaptı: - Sayın Cumhurbaşkanı, Süleyman Konıtürk de- ğildir. Tansu Hanım bunu, görev Yılmaz'a gidince an- lamışolmalı... Süleyman Bey Korütürk değil ama sanınm, RE- FAHYOUdaFahri'lervar. Dünün sıcak gelişmelerine gelelim... Mesut Yılmaz, Çankaya'nın altına imzayı baştan attığı hükümeti kurma çalışmalarına dün başladı. Ecevrt'le görüşmesi, "tam bir uyum" içinde geç- ti. İki lider, önümüzdeki şubata dek söz kestiler: "Kaderde, tasada, kıvançta beraberiz..." Aynı saatlerdeErbakan'laÇiller, "başbaşa"gö- rüşüyordu. Onlar da, "ikinci bir oluşuma" kadar söz kestiler: "Hederde, kasada, utançta beraberiz..." Konuyu dağıtmayalım... Yılmaz ve Ecevit, 1998'in Şubatı'nda duruma bakacaklar: "Seçimi ne yapalım? Yaz başı mı olsun, sonba- harmı?" Son karar o gün verilecek... Tabii o güne dek başka gelişme olmazsa. Daha doğrusu, Yılmaz'ın kuracağı hükümet yaşamage- çerse... CHP'de de dün hükümet konusu Parti Mecli- si'nde konuşuldu... Girmeme eğilimi, burada da netleştı... Önümüzdeki dönem, ne yaparsa yapsın CHP'yi eleştirme malzemesı mutlaka bulunacaktır. Buna, 2000'lerin Türkiyesi için yeni bir programla ve sa- dece "halkınyöneldiği" değil, "halkayönelen" par- ti yapısıyla rahatlıkla karşılık verilebilir... Hükümetin üçüncü ortağı Demokrat Türkiye Partisi'nde de (DTP) iki gündür farklı bir canlılık ya- şanıyor. Cefı Kamhi önceki gece DTP'nin şemsiyesi al- tına girmişti. Dün de DYP'den ayrılan bağımsız milletvekilleri Ayseli Göksoy ve Mehmet Köste- pen, kerpetensiz herhangi birzorlama olmaksızın DTP'ye katıldılar. Bugünkü koşullarda DYP saflarından ANAP'a yoğun katılım beklemek saflık olur. Bu yüzden, DTP ya "hol" olarak kullanılıyor ya da DYP'nin kök- leri bir araya toplanıyor... Ikisinin de payı olsa gerek... Dünün en önemli gelişmesi ise Işılay Saygın'ın DYP'den istifa etmesi ve hızla ANAP'a girmesiy- di. Saygın, bir partiden ayrılıp ötekine girmişse bun- da mutlaka bir "kâr"amet vardır... Kendinizi zincirleyin... Geleneği bozmayalım, yazının ikinci dilimini Nec- mettin Çiller'e ayıralım. Çiller milletvekillerinden tek tek şu metnin altına imza alıyor: "Mesut Yılmaz başkanlığındaki hükümete güve- noyu vermeyeceğim..." Imzalar Köşk'e giderken metin şöyle değişiyor: "Yılmaz başkanlığındaki hükümete ret oyu ve- receğim..." Ikisi arasında hükümetler var. Erbakan ekibi de, koltuğu bırakmamak için ye- ni bir yasa önerisini Meclis'e sundu: "Yeni hükümet güvenoyu aldıktan sonra devir- teslim yapılsın." Olur... Hatta şöyle olsun: "Hükümet ortaklannın hazırlamış olduğu proto- kol Meclis karan sayılsın. Protokol neyi öngörüyor- sa o geçerli olsun..." RP'li Salih Kapusuz dünkü basın toplantısında sesleniyor: "Bizim imzalanmız yemin niteliğindedir..." O zaman Necmettin Çiller ayvayı yedi demektir. Milletvekilleri için yemini bozmaktan kolay ne var? Bu iş yasayla, Köşk'e saldırarak olacak gibi de- ğil. DRYP'nin bakanlarına bir önerimiz var: Kendinizi zincirle koltuğa bağlama eylemi yapın... Dağıtıcılara satış zorunluluğu komisyondan geçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sürelı ve süresiz yayınlann dağıtım ve satışı ile ilgili yeni düzenleme ön- gören yasa teklifi. TBMM Adalet Komisyonu'nda ka- bul edildi. TBMM Adalet Komisyo- nu'nda aörüşlenni açıklayan CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, ha- zırlanan teklifın iyı niyetli ol- madığını iddia etti. Komis- yon gündemine getirilen dü- zenlemenın Anayasa Mah- kemesi'nden döndüğünü ifa- de eden Ketenci. "Bunun tekrar önümüze geo'rilmesi. anayasav ı ihlal kastıdır. bu da suçtur"dedı. Ketenci. tekel- leşmenin önüne geçilmesi için hazırlandığı söylenen teklifin. anayasanın 48. mad- desini ıhlal ettiğini ka>dede- rek.u Bu yasanın getirilmesi insan haklanna saygısLdıkür. Ben büfemde Risale-i N'ur'u satmak istcnıivorsam. teklife göre suç işk'mişolacağım" dı- ve konuştu. RP Ankara Mil- letvekili Ömer Faruk Ekin- ci. Ketenci'nin bu sözlerine karşı "İnsan haklannın aşın derecede ihlal edildiği viTİer vardır. Onu da dile getirme- nizi beklerdinr dedi. ANAP Sinop Milletvekili Yaşar Topçu, bir yasa ele alı- nırken siyasi mülahazalann hukukun üstüne çıkartılma- ması gerektiğini belirtti. Ya- sa teklifınin böylesine alela- cele geçirilmek ıstenmesini de anlamadığını ifade eden Topçu, üç günde bir kanun değiştırilmesinin de yanlış olacağını bildirdi. Muhalefe- tin alt komisyona havale is- teğınin reddedilmesi sonra- sında Anayasa komisyonun- da kabul edilen teklif. gaze- te bayılerinın kendilerine u- laştırılan süreli ve süresiz ya- yınları satmaktan kaçınma- lan durumunda sulh ceza hâ- kiminin tedbir almasını ön- görüyor. Teklif, hâkimin ted- birineuymayanbayilere 1 ile 6 ay arasında hapis cezası ve dağıtmaktan kaçındıklan ya- yınlann satış bedelinin 10 katı ile 30 katı arası para ce- zası verilmesi hükmünü ge- tinyor. Teklife göre aynı ce- zalar. bu yayınlann satışa ar- zedilecek yerlere ulaştınlma- sını önlemeye çalışanlar için de geçerli olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle