Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 HAZİRAN 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
KBA.. KISA..
• Dönemin Adalet Bakanı
Mehmet Ağar'a hakaret
ettiği iddiasıyla hakkmda
darva açüan öğrehnen İlknur
BlntL 1 yıl ağır hapis
cezasuıa mahkûm edildi.
• AnkaraDGM
Başsavcılığı, TSK'nin
Kuzey Irak'ta
gerçekleştirdıği operasyonu
protesto amacıyla ABD
Büyükelçiliği önüne siyah
çelenk koyduğu iddıa edilen
53 kışi hakkında dava açtı.
• Anayasa Mahkemesi,
DSP'nin 1991 ve 1992
yıllanna ait kesin
hesaplannda bclirtilen 5
nıihar liralık gelirinin, Siyasi
Partiler Vasası'na aykm
olarak sağlandığı
gerekçesiyle Hazine'ye gelir
olarak yazılmasına karar
verdi.
• TBMM'degrubu
bulunan partiler, ıçtüzük
uyannca 1 temmuzda tatile
girmesi gereken Meclis'in
ikinci bir karara degin
çalışması konusunda
uzlaştılar.
• Marmara Üniversitesi
lluslararası İletişim
Sorunian Merkezi Miidürü
ve İnsanlık Vakfi Başkanı
Prof. Dr. Mahmut İhsan
Ozgeo, ekirn ayında siyasi
parti kuracağını açıkladı.
• Dışışleri Bakanı Tansu
Çiller. Avrupa Bırliği'nin
tam üye aday ülkelerine
vereceği bilgilendirme için
Hollanda'ya gitti
• ANAP Genel Başkanı
Mesut V ılmaz'a koltuğunu
bırakmak istemeyen
Başbakan Necmertin
Erbakan'ın. de>ir işleminin
güvenoylamasından
sonrav a bırakılması
amacıyla hazuiattığı yasa
önerisi TBMM
Başkanlıgı'na sunuldu.
• DİSK. KESK ve Türk-
İş'in Şişlı Abide-i Hürriyet
Meydanı'ndadüzenlediği l
Mayıs mitinginde gözaltına
alınan 35 sanıktan 31 "i
dünkü duruşmada tahliye
edildi.
• Geçen vd ölen ünlü
sanatçı Zeki Müren'in
vasiyetnamesiyle ilgili
davada Müren'in
Bodrum'daki evinin kapalı
olan bir odası ile İş Bankası
4. Levent Şubesi'ndeki
kasasımn açılarak.
içindekilerin tespit edilmesi
karariastırıkiı.
• Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
TÜBlTAK Marmara
Araştırma Merkezi'nin
Gebze'deki kampus
alanında yaptınlan
teknoparkın temel atma
törenine katıldı.
• İçişleri Bakanı Meral
Akşener, CHP İstanbul
Millervekili Ercan
Karakaş'ın yazüı soru
önergesine verdigi yanıtta,
polis okulu sınavlannı
kazanan aday lar arasında
Madımak Oteli \ anguu ile
ügisi olan bulunmadığını
büdirdl
• Isparta'da kent
merkezinde işçi taşıyan bir
kamyon ile sebze yüklü bir
kamyonun çarpışması
sonucu 14 kişı öldü. 14 kişi
de yaralandı. Burdur'un
Çavdır ilçesinde de iki
otomobilin çarpışması
sonucu 8 kişi yanarak
yaşamını yitirdi.
• SitiVri'nin Seymen
Köyü'nde, üzerinde Arapça
>azı bulunan bir taş
parçası. Hüseyin Edinı
tarafindan piyasay a
sürülürken elc geçirildi
Olayla ilgili olarak Orhan
Aksoy, Ertuğrul L luşahin
ve Ersin Ege de gözalüna
alındi.
• ANAP Milletvekili
Mustafa Taşar'ın eşi
Gülderen Taşar, hakkında
suç duyurusunda
bulunduğu Rize
Milletvekili Şevki
Yılmaz"a ilişkin
soruşrurma çervesinde
cumhuriyet savcılığma
ifade verdi.
• İstanbul Beyoglu'nda
polisle çabşmaya giren ve
çaüşmada polis memuru
Ismail Erkaya'yı yaralayan,
kendisi de yaralanan İsmail
İyiyisever, kaldınldığı
hastaneden sabah
saatlerinde kaçtı.
• Üniversite Öğretim
Üyeleri Derneği'nin 7.
kuruluş yıldönümü
nedeniyle önceki akşam
200 öğretim üyesinin
katılımıyla İstanbul
Üniversitesi Baltalimanı
Tesisleri'nde bir yemek
düzenlendi. Gecede bir süre
önce yaşama veda eden
Prof. Dr. Atila Ergür anıldı.
• İstanbul'da yasadışı
TtKB örgiitüne üye
olduklan, yardım ve
yataklık ettikleri iddiasıyla
yargılanan 5 sanıktan biri, 3
yıl 9 ay ağır hapis cezasına
çarptınldı. 3 sanık da delil
yetersizliğinden beraat etti.
5'i hakkmda tutuklama karan bulunan 11 polis memuru dünkü duruşmaya da gelmedi
Sarak polisler yine yokAYŞE YILDIR1M
AFYON - Gazetecı Metin Gök-
tepe'nin katili sanık polisler, ola-
yın üzerinden 18 ay geçmesıne
karşm hâkım önüne çıkarılamadı.
11 sanık polisin yargılandığı Af-
yon Ağır Ceza Mahkemesi. hakla-
nnda gıyabi tutuklama karan bu-
lunan beş polisin yakalanması için
cumhuriyet savcılığma yazı yazıl-
masına karar verdı. Davanın altın-
cı oturumu 24 Temmuz Basın Öz-
gürlüğü İçin Mücadele Günü'nde
yapılacak.
Göktepe'yi feci şekilde döverek
öldüren polislerin yargılandığı Af-
yon Ağır Ceza Mahkemesi"ndeki
davamn beşinci oturumu sakin
geçti. Önceki duruşmalarda yaşa-
nan itiş kakış ve polislerin sert tav-
n bu kez yoktu.
Mahkemenin bulunduğu Cum-
huriyet Caddesi'nin giriş ve çıkış-
lan güvenlik güçlerince dün saba-
hın erken saatlerinden itibaren ke-
sildi. Duruşma salonuna gitmek is-
teyenler. caddenin girişinde önce
güvenlik güçlerinin 'Nereye gkü-
yorsun' sorusuyla karşılaştı, ardın-
dan da tek tek aranarak ıçeri alın-
dılar. Saat 10.00'da başlayan du-
ruşma salonuna önce avukatlar.
daha sonra da gazeteciler ve Me-
tin Göktepe'nin ailesi alındi. Üze-
rine oğlunun fotoğrafının bulun-
duğu bir afış iğneleyen Metin
Göktepe'nin annesı Fadime Gök-
tepe. ellerindeki kır çiçekleriyle
Duruşma siirerken çeşitti illerden gelen vurttaslar CumhuriyetCaddesinde protesto sloganlan atülar. (Fotoğraf: OZAN YAYMAN)
salona girdi. Bazı gazeteciler \e li'nındearalannda bulunduğuçok rine Göktepe'ye öldürme suçun- temin 23 Haziran 1997 gûnü red-
Göktepe'nin yakınları ise duruş-
maya. Göktepe'nin en tanınan fo-
toğrafında üzerinde bulunan kaza-
ğın birer benzerini giyerek geldi.
Ellennde de dün piyasaya sunulan
'Metin Göktepe -Gazeteciyim' ki-
tabını taşıyorlardı. Duruşmaya Sı-
nır Tanımayan Gazeteciler Örgütü
ve Alman Cumhuriyetçı Avukatlar
Birlığı temsilcilerinın yanı sıra
CHP Milletvekili Sabri Ergül.
TGCemiyetı Başkanı Nail Güre-
sayıda izleyıcı katıldı. Sanıkları,
eski MİT mensubu ve işkenceci
olarak tanınan Nejdet Küçüktaş-
kıner. bir TV programında "Gök-
tepedavasınınagladım~dıyen Ah-
met Ülger \ e Güzin Köprülükıbç
savundu. Mahkeme Başkanı Kâ-
mil Şerif, bir önceki oturumda ol-
duğu gibi kamera v e fotoğraf çe-
kimleri için basın mensuplanna üç
dakika izin verdi. Daha sonra
Mahkeme Başkanf nın isteği üze-
dan beşi gıyabi tutuklama karany-
la yargılanan on bir polis, bahçede
megafonla anons edildi. 18 aydır
hâkim karşısına çıkmayan polisler
yine ortalıkta yoktu. Mahkeme
başkanı, sanık avukatlannın 5 po-
lis hakkında verilen gıyabi tutuk-
lama karannın kaldınlması için iti-
raz ettiğini belirtti. Sanık avukat-
lannın itirazının Sandıklı Ağır Ce-
za Mahkemesi'nce görüşüldüğü-
nü bildiren mahkeme başkanı, is-
1ZLENlMLER / ÜMİT OTAN
Yargılanmakdaha kolaypolis oluncaAFYON - tnsanın ıçinı donduran soğuk gün-
lerden kavurucu sıcaklara vanldı Afyon sürgü-
nünde bu dördüncü duruşma. Aradan tam 18 ay
geçti. "GüvenliksE" Istanbul'dan "birazdahagü-
venlikli" Aydın'a, ardından "çok daha güvenlik-
li" Afyon'a sürgünlerle geçen günler, aylar hiç
kımsenın direncini kıramadı. Işte yine herkes ora-
daydı, birtekonlar. Metin'i öldürenler. haklann-
da tutuklama karan olanlar yoktular, üstelik
14
ka-
yıp"tılar...
Afyon Adliyesi'nin önü yine "lunca hınç".
Türkiye'nin dört bir yanından gelenlerin büyük
çoğunluğu yine dışanda kaldı. Afyon "daki ilk du-
ruşma spor salonunda yapılmıştı. Onca yolu ge-
lenler hiç olmazsa davayı izleme olanağı bulmuş-
lardı. Onu da çok görüp Afyon ıçinde sürgün em-
ri çıkardılar. Afyon Adliyesi'nin önündekı kar-
maşaya bakıp, ekranlardan her gün izlediğimiz.
Cenel kurul ertelendi
REFAHYOVun
SSKoyakıması
"Türkiye seninle gurur duyuyor"lu görüntülere
dalıp gıdıyoruz. İstanbul'da. Ankara'da davalara
*kndlar"gibı çıkan.
l
Ş-ardakçüan"tarafindan al-
kışlarla karşılananlan düşündükçe ağlamakla
gülmek arasında bocalıyoruz.
Işte yine Metin'i öldürenlenn yargılandığı bir
gün. Aynı ağır ceza mahkemesi geçen ay 5 polis
için tutuklama karan vermemiş miydi? Nerede o
polisler? Yoklar. İlk mahkemede bu polıslenn tu-
tuklanma talebi, "Sanıklann sabitikametgâh sa-
hibi memurolduklanndan" reddedilmemış miy-
dı° Peki şimdi neredeler?
Afyon Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklann ad-
resini sorduğunda istanbul Emnıyet Müdürlüğü
sadece 3 polisin Çevik Kuv-vet'te görevli olduğu-
nu. diğerlerinin Eyüp Ilçe Emniyet Müdürlü-
ğü'nden sorulmasını istiyor. Ama polislerin ne
yazık ki kaydına rastlanrruyor. Çünkü İstanbul dı-
şında "bilinmeyen" yerlere atamalan yapılmış...
Her şey İstanbul'da olmamış mıydı? O polis-
ler İstanbul'da değil miydi? Peki bizim Afyon'da
ne işimiz vardı?
Birilen olayı soğutmak, unutturmak, yok say-
mak için ellerinden geleni yapıyor.
Sevgilı Metin. sensiz ayîarda Türkiye kirlilik
çamurunda boğuldu. Susurluk'ta bir kamyonun
çarparak patlattığı "cerahaftan sızan irinlertüm
ülkeye yayıldı. "Anh şanh" milletvekilleri, ba-
kanlık yapmış insanlar. polis şeflerine kadar
uzandı kirlilik. Şimdi onu da unutturmaya çalı-
şıyorlar. Şimdilerde hükümet kurmaya çabala-
yan Mesut Yılmaz, eski defterleri açmayacağına
dair laflar söylüyor. Eski defterler kapandıkça
büyük bir hızİa yenilen açılıyor, insanlar perva-
sızlaşıyor, utanma duygusu yenni "Türldye se-
ninle gurur duyuyor"a bırakıyor...
BANU SALMAN
A>fKARA - REFAH-
YOL hükümeti. Yönetim
Kurulu'ndaki iktıdar ağırlı-
ğının bozulmaması için
SSK Genel Kurulu'nun er-
telenmesıni sağladı. Genel
kurulun ertelenmesinin ar-
dında REFAHYOL hükü-
metinın. "SSK'deki kadro-
lasma hareketiniveyandaş-
lanna vereceği ihale işlem-
lerini sürdürmek isteği" ol-
duğu ilen sürüldü. Türk-Iş
Genel Başkanı Bayram
MeraL yeni hükümetin Ça-
lışma Bakanı'nın ilk işinin
SSK Genel Kurulu'nu top-
lamak olacağını söyledi.
Hükümete yakınlığıyla
bilinen ve "yüz kızardcı
suç"tan aldığı ceza nede-
niyle Türk-İş Genel Mali
Sekreterliği görevinden
alınması yargı karanyla da
onanan Demiryol-İş Genel
Başkanı Enver Toçoğ-
iu'nun itirazı üzerine bir
gün içınde erteleme karan
alındi. Toçoğlu. yüz kızar-
tıcı suçtan ceza aldığı için
Demıryol-İş'ın bildirdiği
delege lıstesinden çıkanl-
masına karşı. Ankara 3.
Aslıye Hukuk Mahkeme-
si'ne Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ile
SSK Genel Müdürlüğü
aleyhıne dava açarak,
Türk-tş'in taraf olmasıru
engelledi.
Meral, kendisini destek-
leyen sendikalann SSKde-
legeleriy le bir toplantı yap-
tı. Meral. olaylann hukuki
gelişimini anlattıktan son-
ra. ertelenmeye hukuk de-
ğil, iş mahkemelerinin yet-
kili olduğunu vurguldı.
Meral, erteleme karanndan
haberi olmadığını söyleyen
Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Necati Çelik'e
yönelik olarak da "Olay-
dan bal gibi haberi var. Bi-
lüıçli şekilde bu mahkeme-
ye götürüklü" dedi.
İki öğrenci gözaltına alındi
Universitedeyine
faşist saldırı
İstanbul Haber Servisi -
Marmara Üniversitesi
(MÜ) Hukuk Fakültesı'nde
hafta başında sol görüşlü bir
öğrencinin dövülmesiyle
başlayan gerginlik dün de
devam etti. Ülkücü grubun
saldınsı sonucu başlayan
olaylarda iki öğrenci gözal-
tına alındi, bazı öğrencıler
hafif yaralandı.
Sabahın erken saatlenn-
de okul dışından geldiği öne
sürülen ülkücü grubun fa-
külte kantininde toplanma-
smın ardından sol görüşlü
öğrencıler de koridorda bi-
rikmeye başladı. Yoğun gü-
venlik önlemlerinin alındı-
ğı okul içinde ve dışında.
basının ıçeri girmesi engel-
lendı. Bu sırada fakülteye
gelen Öğrencı Aileleri ve
Yakınlan Derneği Başkanı
Mustafa Atalav, fakülte de-
kanı Fehim Üçışık'la konu-
şarak gergınliğın önlenme-
sı amacıyla görüşlenni be-
lirtti. Daha sonra ülkücü öğ-
rencılerın sol görüşlü öğ-
rencilere saldırmasıyla çe-
vik kuvvete bağlı "robo-
cop"lar da okulun ıçine gir-
di. Olaylar sırasmda fakül-
te içinde birbirlerine sopa-
larla saldırarak şişe fırlatan
gruplar okul içinde de mad-
di hasara yol açtılar. İki öğ-
rencinin gözaltma alınma-
sından sonra güvenlik güç-
leri. gruplan ayn ayrı dışa-
n çıkardı. Tekbır getirerek
"Ülkücü hareket engellene-
mez", "Satılmış medya"
sloganlan atan ülkücü grup.
topluca ünıversiteden aynl-
dı. Sol görüşlü öğrenciler.
polisin sağ görüşlü grubun
saldınlan karşısında kayıt-
sız kaldığını söylediler.
T.C
YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER
VE
FEN BİLİMLERİ & MÜHENDİSLİK
ENSTİTÜLERİNDEN
DUYURULUR
Üniversitemiz sosyal bilimler enstitüsü bünyesinde açı-
lan işletme (MBA) master ve bu yıl açılacak radyo& TV
master ile uluslararası ilişkiler (dünya ekonomisi ve si-
yasal ilişkiler) master; fen bilimleri ve mühendislik ens-
titüsü bünyesinde açılacak bilgisayar ve enformatik mü-
hendisliği master ve sistem mühendisliği master prog-
ramlanna kaydolmak isteyen en az dört yıllık lisans eği-
timini tamamlamış olan adaylann resmi kayıtlannı yap-
tırabilmeleri için lisansüstü eğitim giriş sınavına (LES)
girmeleri gerekmektedir.
En yakın LES 27 Temmuz 1997 tarihinde Adana, An-
kara, Erzurum, İstanbul ve İzmir illeri ile Lefkoşa'da ya-
pılacak olup müracaatlar 30 haziran ile 9 temmuz tarih-
leri arasında yerine getirilecektir.
Müracaat formalan 30 Haziran 1997 tarihinden itiba-
ren aşağıdaki telefon numaralarına başvurularak temin
edilebilir.
Müracaatlar.
Tel: (0 216) 327 64 74 - (0 216) 327 64 75-
(0 216) 326 79 18 veya (0 216) 327 68 59
Adres: Istek Vakfı Yeditepe Üniversitesi Acıbadem
Kampusu 81001 Acıbadem-İstanbul
dedildiğini açıkladı.
Müdahil avukatlardan Ali Saydı
ve FikretİDdzyüzleştirme için dört
tanığın geldiğini, ancak sanıklann
yine ortada olmadıklannı belirte-
rek •'Dosyay^ sanıklarla ilgili gelen
bir bilgi olup olmadığmT sordular.
Mahkeme Başkanı'nı, yeni bir bil-
gi olmadığını söylemesi üzerine
Saydı, sanıklann bulunamamala-
nndan sorumlu olanlar hakkında
suç duyurusunda bulunacaklannı
söyledi. İlkiz de tüm sanıkla-
~ nndevletinkadrolumemurla-
n olduğunu anımsatarak "A-
ma devlet bu sanıklan bulup
getiremiyor. İçişleri tiakanlı-
ğı'ndan memurlannın nerede
görev yapbğının sorulmasın-
da büyük yarar görüyoruz.
Aksi takdirde davada bir
adım atamayız" dedi.
Müdahıl avukatlar tutuksuz
yargılanan 6 polis memurun-
dan Fedai Korkmaz, Burhan
Koç, Metin Puşat ve Murat
Polat hakkında da tutuklama
karan venlmesini istediler.
Sanık avukatlan ise müda-
hil avukatlann istemine karşı
çıkarken mahkemenin 28 ma-
yısta 5 polis hakkında verdi-
ği gıyabi tutuklama karannı
da kaldırmasını istediler. Gü-
zın Köprülükılıç. 28 mayısta-
ki tutuklama karannın müda-
hil avukatlannın baskısı so-
nucu verildiğini ileri sürdü.
Ahmet Ülger de hazırlık so-
ruşturmasında sanık polisle-
rin ifadesini alan İçişleri Ba-
kanlığı müfertişlerıni suçla-
mayı sürdürdü. Müfettişlerin
amacının 'polis üniforması
giymiş birilerini mahkemeye
çıkarmak' olduğunu söyle-
yen Ülger. polislerin "bir kı-
sım medyanın kurduğu yargı-
sız infa/la suçlu gösterildikle-
rini" sav undu.
Savcı İsmail İlhan. müda-
hil avukatlann tutuklama ta-
leplerıni geçen oturumda
kendisınin dile getırdiğini
anımsatarak. onayladığı yö-
nünde görüş bildirdi. Kısa bir
aradan sonra mahkemenin
karannı açıklayan Kâmil Şe-
nf, "dört polisin daha tutuk-
lanması' ıstemının reddedıl-
diğini bildirdi. Şenf. hakla-
nnda gıyabi tutuklama kara-
n bulunan Emnıyet Amiri
Seydi Battal Köse. Şuayip
Mİıtluer. Saffet Hızarcı. Sel-
çuk Bayraktaroğlu ve İlhan
Sanoğlu'nun yakalanmalan-
nın çabuklaştırılması için
cumhuriyet savcılığma yazı
yazılmasına karar verdi. Ay-
rıca 11 sanık polisin halen
görevde olup olmadıklannın
ve görev yerlerinin sorulma-
sına karar verildıği açıkladı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
İnciler ve Zincirler...
Çiller, Mesut Yılmaz'a şöyle demiş:
- Sizin görevi almanız meşru değil!
Şaibe Hanım dolma tüfek gibi... Kulaktan doluyor,
anlamadan söylüyor. Meşruluğun ne demek olduğu-
nu bilmediği belli.
Bir defa yasallık ile meşruluğu birbirinden ayırmak
gerekir.
Yasallık, yasalara uygunluk demektir. Meşruluk ise,
en basit deyişi ile, kamu vicdanına uygunluk anlamı-
na gelir.
Cumhurbaşkanı'nın görevi Yılmaz'a vermesi ya-
salara uygundur, yani yasaldır. Bir yıl önce Erbakan'a
vermesi de yasaldı.
Ama REFAHYOL gıderek meşruluğunu yitirdi. Yüz-
de yirminin yüzde seksene "tahakkûm"ür\e dönüş-
tü.
ANAP Genel Başkanı'nın yeni hükümeti kurmakla
görevlendirilmesi sadece yasal değil. aynı zamanda
da meşrudur. Çünkü toplumun çok büyük bir kesi-
minin isteklerine uygundur.
Ama Bayan Çiller'in durumu ne yasaldır ne de meş-
ru!
Eğer yasalar işleseydi -Oktay Ekşi'nin de dediği
gibi- bugün başbakanlık peşindeolmazdı... Yüce Di-
van'da aklanmak peşınde olurdu.
Eğer meşruluk söz konusu olsaydı.. "Refah P-
KK'den de daha tehlikelidir; BBP katıller ordusudur"
diyerek topladığı oylara, böylesine arsızca ihanet et-
mezdi...
Ve eğer kamu vicdanının gereğı yerine gelseydi..
Türkiye'nin siyasal yaşamında değil, vatandaşı oldu-
ğu ABD'nin ticari yaşamında olurdu...
• • •
Kaddafi'nin "komutanyardımcısı" Erbakan buyu-
ruyor:
- 6u, demokrasinin bir ayıbıdır!
Neymiş ayıp olan? Hükümeti kurma görevinın Me-
sut Yılmaz'a verilmesi.
O olay demokrasinin bir ayıbı değil, demokrasinin
bir gereğidir. Ama azgelişmış demokrasimızın sayı-
lamayacak kadar çok ayıpları vardır.
Halkın ancak beşte bırıne dayalı bir azınlığa.. dev-
leti talan etme, için için kemirme ve rejimi değiştirme
olanağının verilmesi gibi...
Kutsal değerleri -en "adi" bir biçimde- siyasete
alet edenlere göz yumulması gibi...
Şevki'lerin, Ceylan'lann, Çelik'lerin ve ruh denge-
leri bozuk bazı belediye başkanlarının.. Türkiye'de ya-
lancılann, sahtecilerin, ağzı bozukların, üçkâğıtçıla-
nn suç işleme özgürlüğü varmışçasına.. hâlâ. elleri-
ni kollannı sallayarak dolaşmaları gibi...
Yüzde 1.5 oyu olanlann, baş köşelerde "anahtar"
rolüne çıkması gibi...
Ve yalancılıkları, halkı aldattıkları, yabancı devlet
adamlannca aşağılandıkları.. haklarındaki yolsuzluk
suçlamalarının yargı önune çıkmaması için, toplumu
bir uçuruma sürüklemekten çekinmedikleri ortada
olan.. utanma bilmeyenlerin.. hâlâ başbakanlık peşin-
dekoşmasıgibi...
Ve de.. adı "milletvekili" olan bazılarının.. hâlâ on-
lann arkasında, eteklerine yapışmış sürüklenmesi gi-
bi...
• • •
Bir RP'li belediye başkanı. -;.-•-••
Amaçlarının Türkiye'ye Humeyni rejimini getirmek
olduğunu söylüyor. Şeriatın zorla "şırınga" edılece-
ğini açıklıyor. Daha da ıleri gidince tutuklanıyor... A-
ma partisi ona arka çıkıyor. Aylığına zam yapılıyor...
Adalet Bakanı onu cezaevinde ziyaret edıp destek ve-
riyor.
Bir RP'li belediye başkanı.
10 Kasım gününde kin kusuyor. Atatürk e ve laik
cumhuriyete.. "intikam" gününe kadar sabır göste-
rilmesini istiyor... Tepkiler yoğun, ama partisi mem-
nun.
Üç RP'li milletvekili.
Orduya saldırmak... Parlamentoya ve milletvekil-
lerine küfretmek... Şeriatın çok kan dökulerek gele-
ceğini ve bunun da iyi olacağını savunmak... Hemen
her konuşmada dini siyasete açıktan alet etmek...
Üstelik yaptıkları konuşmalann görsel kanıtları or-
tada... Ama partilerinden ses yok.
Ne zamana kadar? Partileri hakkında kapatılma
davası açılana kadar.
Ve şimdi Refah onları partiden atmış... Şöyle den-
mek isteniyor:
- Bakın, onlann yaptıklannı biz de onaylamıyonız...
Yaptıkları bizi bağlamaz!
Davranış inandırıcı olmasına çoook inandıncı da,
ııfak bir eksikliği var: Erbakan'ı da atmaları gerekıyor...
Çünkü kapatmadavasında konuşmalarından sayısız
örnekler verilenlerın başında, bizzat partinın genel
başkanı geliyor!..
• • •
Yasallık... Meşruluk... Demokrasi...
Yalancılık... Sahtecilik... Yolsuzluk... Üçkâğıtçılık...
Düzenbazlık...
Insanı en çok ne rahatsız ediyor, biliyor musunuz?
İkinci kesimde yer alanları. siyasetlerinın hamuru
yapmış olanların.. tutup da birinciler üzerine inciler
döktürmeleri...
Ört ki ölem!
İÜ öğretim üyeleri Sevket Kazan'ı göreve çağırdı
Adli Tıp Başkanı'nın
görevden alınması istendi
İstanbul Haber Servisi-Adalet Bakanı Şev-
ket Kazan tarafından yasal prosedür hiçe sa-
yılarak Adlı Tıp Kurumu Başkanlığı'na ata-
nan Doç. Dr.SerhatGürpuıar'ın görevinden
alınmasına ilişkin Danıştay 12. Dairesi'nin
karannın bulunmasına karşın, hâlâ başkanlı-
ğı sürdürüyorolmasının Adli Tıp Kurumu'nu
"şaibe" altına soktuğu v urgulandı. Yaklaşık
8 aydır görevde tutulan Gürpınar derhal isti-
fa etmeye çağnlarak, Adli Tıp Kurumu'na
düşen gölgenin kaosa neden olabileceği be-
lirtildi.
Adli Tıp Kurumu'nda ikinci görevle çalı-
şan İÜ öğretim üyelen dün üniversitenin rek-
törlük binasında bir toplantı düzenlediler.
Toplantıda kurum çalışanlan adına konuşan
Prof. Dr. Kemal Alcmdaroğkı. Gürpınar'ın
göreve getirilmesini "siyasi bir eylem'" şek-
linde değerlendirerek Gürpınar'ın yasal da-
yanağı olmaksızın Adli Tıp Başkanlığı yap-
tığı sürece kurumun hazırladığı raporlann şa-
ibe altına girdiğini savundu. Kurumu bu şa-
ibeden kurtarmak ve yenıden yasal konumu-
na getirmek için Şe\ket Ka. .ın'ı da göreve
çağıran Alemdaroğlu. "Müstafi Adalet Baka-
nı mev danlarda bizim hakkımızda konuşaca-
ğuıa görevini yapsın. 1920'lerden beri bağım-
sız ve tarafsızhğryla Türk adaletine hizmct e-
den bir kurumu kimsenüı şaibe altına sokma-
ya hakkı yoktur. Kurumu işgal edenler gidc-
cektir, biz değil" dedi Alemdaroğlu. bir ga-
zetecınin Gürpınar'ın Başkan oldugu süre
içersinde patlak veren Susurlukolavı ile ilgi-
li kurumun hazırladığı raporlann da şaibe al-
tına girip girmedıği yolundakı sorusunu ise
"Kurumda bizler çalıştığımız sürece biiyle
önemli konulann şaibe altına girmesine izin
vermeyiz" dıye yanıtladı.
Alemdaroğlu. Gürpınar'm neden yasalara
uygun bir başkan olmadığını ise şöy_le anlat-
tı: "Gürpınar, 2 Eldm 1996'da KTL Tıp Fa-
kültesi'nden istifa etti. Yasalara göre istifa e-
den bir öğretim üyesinin tekrar bir yere atan-
nıası için aradan en az 6 a> geçmesi gerekir.
Ancak Gürpınar 17 gün sonra Adli Tıp Ku-
runıu'nun başkanlığına atandı. Bunun üzeri-
ne biz kurum çalışanlan olarak atamayı en-
gellemck için başvurduğumuz Danıştav 12.
Dairesiyürütmeyidurdurma karan aldı. Baş-
bakanlık ve Adalet Bakanlığı karara karşı
çıkmasına karşın Dava Daireleri Genel Kuru-
lu bu itirazı da reddetti."