Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 9
Gene! Ya\ın Koordınatoru Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlen Müdürlerı
lbrahimY üdız (Sorumlu), Dinç Ta\anç
# Haber Merkezı Mudıiru. Hakan kara
# Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dı^ Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Istıhbarat
Cengiz \ ıldınm 9 Kültür Handan Şenköken
9 Spor \bdülkadir Yücelman 9 Makaleler
Sami Karaören 9 Düzeltme. Abdullah Yazıcı
9 Fotoğraf Lrdoğan Köseoğlu 9Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kunılu- flhan Seiçuk I Başkan).
Orhan Erinç, Okta\ Kurtböke.
Hikmet Çetinkava, Şükran Soner.
Ergun BakL Dînç Ta\anç, İbrahim
\ ıldu, Orhan Bursalı, Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> 9 Haber Muduru Doğan
Akın Ataturk BuKan No 125. Kal 4. Bakanlıklar-Ankara
Tel 4195020 (" hatl. Faks.. 4195027 9 tznıır Temsılcısı
SerdarKızık,MZı>aBK 1352 S. 2 3 Tel 4411220. Faks
44191179Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnönüCd.
I 1 9 S . No 1 Kat 1, Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Koordınatör Ahmet Korulsan 9
Muhasebe Bülent ^ ener 9
tdare HüseyinGürer# İşletme:
ÖnderÇeli"k#Bılgı-Işlem. Naü
tnal 9 Bılgısayar Sıstem:
Mürihet Çiler
MEDYA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gfilbin
Erduran # Koordınaıor Reha
Işıtman 0 Genel Mudur Vardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
513958O-5I3S46O-61.Faks 5138463
\ayimla>£iı \e Basan: Yem Gıin Haber Ajansı. Basm \e Ya>ıncılik A Ş
TMd-caŞ- Cad 59 41 Cağalogiu 34334 Is! Pk 246 Istanbul Tel 10 2121 512 05 05 (20 hat) Fakv <O'2I2) 513 85 95
27HAZİRAN 1997 İmsak: 3.25 Gûneş: 5.27 Ögle: 13.14 tkindı: 17.12 Akşam: 20.48 Yatsı: 22.40
'Cafe Renoip'
açıldı
• İstanbul Haber Servisi -
Fransız ressam Auguste
Renoır'ın adını taşıyan ve
dınarlan ressamın
reprodüksiyonlan ile
süslenen 'Cafe Renoir',
Bakjrköy Carousel
Alişveriş Merkezi'nde
açıldı. Açılışa çok sayida
davetli katılırken Canan
Erçetın, seslendirdiği
şansonlarla geceye ayn bir
renk kattı.
Greenpeace
İstanbul'da
• İstanbul Haber Servisi -
Greenpeace denız filosuna
aıt 'Sinus' adlı gemi
bugün İstanbul "a gelıyor.
Kampanyalannın odak
noktasına, enerji ve toksik
maddelerin yarattığı
kirliliğı alan Sinus'un
ziyaretı, 1997 yılı güney ve
güneydoğu Akdeniz
turunun bır bölümünü
oluşturuyor.
Kara Kuvvetleri
kuruluş
yıldöniımü
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Kara
Kuvvetlen'nın 2206.
kuruluş yıldönümü yann,
Kara Kuvvetleri
Komutanlığrna bağlı
bütün kıta. karargâh ve
kurumlarda çeşitli
etkinlıklerle kutlanacak.
Genel sekreterlikten
yapılan açıklamada,
etkinliklerde araç-gereç.
silah, resim sergileri.
çeşıtlı sportif gösteriler,
müzelenn ziyarete
açılması. halkla birlikte
öğle yemeği, tesislerin
gezilmesi ve bando
konserleri yer alacak.
Soranos Bilim ve
Dostluk Ödiilü
• A>KARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Türk-Yunan
Meterno-Fetal Tıp ve
Doğum Hekimliği
Kongresi'nde iki yılda bir
düzenlenen Soranos Bilim
\e Dostluk Ödülü.
sahiplerine verildi. Dostluk
ödülü Yunanlı tşadamı A.
Lavidas ve Türk Işadamı
Rahmi Koç'a, bilim ödülü
ise Fransız bilim adamı
Prof. Dr. J. Touraine'ye
verildi.
Klinikte indirim
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye'de kamu sağlık
hizmetıne alternatif olarak
sayılan hızla artan özel
sağlık kuruluşlannda fahiş
fiyatlar uygulanırken bazı
özel klinikJer indirim
yoluna gidiyor. Özel
Sahrayıcedit Kliniği,
yalnızca muavenenin 3
milyonun üzerinde olduğu
bir dönemde. haftada iki
gün indirim yaparak
insanlann sağlığı daha
ucuza almasında yardımcı
oluyor.
Haber-Sen'den
protesto
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Haber-Sen üveleri, Posta
tşletmesi Genel
Müdürlüğü önünde öğle
saatlennde toplanarak
ücret zammını protesto
ettıler. Haber-Sen üyeleri
adına vapılan açıklamada,
Posta Işletmesi ve Türk
Telekom genel
müdürlüklerinin. Yüksek
Planlama Kurulu karanyla
verilen yetkiyi çalışanlann
aleyhıne kullandığı
belirtildı.
Danıştay'ın, Eurogold firmasmın işletme izninin iptali için Çevre Bakanlığı'na verdiği süre bugün doluyor
Bergama'da gergîıı beldeyişANKARA/İZMİR (Cumhuri-
yet)-Danıştay'ın, BergamaOva-
cık'ta çalışmalannı sürdüren Eu-
rogold fırmasının işletme izni-
nin iptali istemini ÇevTe Bakan-
lığı'na tebliğetmesinın ardından.
bakanlığa karann uygulanması
için verilen süre bugün sona eri-
yor. ÇevTe Bakanlığı Hukuk Mü-
şaviri Ramazan Tüzün. Danış-
tay'ın "yürütmeyi durdurma"
karan vermediğini belirterek iş-
letmenin kapatılmayacağı mesa-
jını verdi. tzmır Barosu Başkanı
Çetin Turan. "Bu karar uygu-
lanmazsa köylülerin şirket \e ida-
re aleyhine maddi ve manevi taz-
minat davası açma yolu açılır"
dedi.
Danıştay. sıyanürleme yoluy-
la altın üretmek isteyen Euro-
gold'un işletme izninin iptali is-
temıyle açılan davada, yerel mah-
kemenin verdiği "ret" karannı.
anayasanın ilgili maddelerinde-
ki "yaşama hakkı" ve "sağhkb ve
dengeli bir çevrede yaşama hak-
kı'" hükümlerine uymadığı ge-
rekçesiyle bozmuştu. Bozma ka-
rarı, 27 Mayıs 1997 tarıhınde
ÇevTe Bakanlığı'nat'ebliğedilmış-
tı. ÇevTe Bakanlığı Hukuk Mü-
• Çetin Turan, 27 hazirandan itibaren maden
sahasında bir çivi bile çakılmaması gerektiğini
belirterek aksi davranışın mahkeme karanna
rağmen fiili durum yaratmak olacağını söyledi.
şa\ iri Ramazan Tüzün. Danış-
tay'ın karanna ilişkin Idari Da-
va Daıreleri Genel Kurulu'na iti-
raz başvurusu yaptıklannı söyle-
di. Tüzün. "Damstay, 'bozma'
karanverdi. Yasa hükümleri açık.
'Yürütmenin durdurulması' \eya
'iptal' karan verilseydi bemen
uygulanması gerekinli" diyerek
işletminin kapatılmayacağı me-
sajını verdi. Bergama Belediye
Başkanı Sefa Taşkın ise Berga-
ma'da gergın bir bekleyiş oldu-
ğunu vıırguladı. Taşkın, "Danış-
ta> karan uygulanmazsa, protes-
to eylemlerinedevam edeceğE" de-
di. İzmir Baro Başkanı Çetin Tu-
ran. Çevre Hareketi Avukatla-
n'nın da katıldığı basın toplantı-
sında. Bergama'nın, Çamköy.
Narhca. Ovacık köyleri sınırlan
içinde Eurogold firmasınca Çev -
re Bakanlığı'ndan alınan izin üze-
nne devam eden çalışmalann dur-
durulması için 650 köylünün baş-
lattığı hukuk mücadelesinde
önemli bir noktaya gelindiğinı
belirtti.
ÇevTe BakanlığYna tanınan sü-
renin bugün sona ereceğini anım-
satan Turan. anayasanın 138'nci
maddesindekı. "Yasama ve yü-
rütme organlan ile idare. mah-
keme kararianna uvmak zo-
rundadır. Bu organlar \e ida-
re, mahkeme karariannı hiçbir
surette değiştiremez ve bunla-
rın yerine getirilmesini gecik-
tiremez" hükmüne dikkat çek-
ti. Turan. İdari Yargılama Usulü
Kanunu'nun 28'ncı maddesine
göre de. Danıştay'ın esasa ilişkin
verdiği bozma karannı idarenin.
gecıkmeksizin uygulamaya zo-
runlu olduğunu vıırguladı.
Çetin Turan. anayasal ve yasal
durum çerçevesinde 27 haziran-
dan itibaren maden sahasında bir
çivi bile çakılmaması gerektiği-
ni belirterek aksi davranışın mah-
keme karanna rağmenfiilidurum
varatmak olacağını söyledi.
Danıştay'ın durdurma karannı, Büyükşehir Belediyesi yerine getirdi
Gökkafes'te olaylı yıkımİstanbul Haber Servisi - Dolmabahçe
sırtlannda yeniden yükselmeye başlayan
"Gökkafes" inşaatıyla ilgili Danıştay 6. Da-
ıresı'nin verdiği yenı durdurma karan. İs-
tanbul Büyükşehir Beledivesi tarafından
Fıilen yerine getirildi. Belediye ekipleri-
nin inşaat çalışmalannı durdurma girişi-
mine işçiler karşı koydu. Çıkan kavgada
işçi ve zabıtalardan bazılan hafif şekilde
yaralandı. Gökkafes inşaatının ginş yol-
lan kazıldı. elektriğı kesildi. beton hazır-
lama makinesi ve inşaat asansörü tahrip
edildi.
Danıştay'ın, 18 Şubat 1997 gün ve
1996/4797 sayılı karan ile bir kez daha dur-
durulan "Gökkafes" inşaatındaki çalış-
mayı fiilen durdurmak için Büyükşehir
Belediyesi'ne bağlı ekiplerdün sabah in-
şaat sahasına gittı. İnşaat sahasına giriş yol-
lannı çeşitli iş makineleriyle kapatarak
belediye ekiplennin içenye girmesini en-
gellemeye çalışan inşaat yetkılılen. fiili dur-
durma gırişimınin hukuka aykın olduğu-
nu öne sürdü. Kılitlı demir kapılan ış ma-
kinelenyle açan beledive ekipleri. ilk ön-
ce inşaatın elektriğinı kestı. Daha sonrabe-
ton hazırlama makinesi tahrip edildi. İn-
şaat asansörünü de tahnp etmeye çalışan
Beledive ekiplerinin inşaat çalışmalannı durdurma girişimini işçiler engellemek
istediler. Çıkan kavgada işçi ve zabıtalardan bazılan hafif şekilde yaralandı.
belediye ekipleri. inşaat sahasına giren
yollan da kazdı. tnşaatın ana girişinden iş
makinelerinin gırişini engellemeye çalışan
inşaat işçileri, belediye ekiplerine saldır-
dı. Ilk saldında yumruk ve sopalarla ge-
nlemek zorunda kalan belediye ekipleri,
kısa sürede toparlanarak işçılenn saldın-
sını püskürttü. Daha sonra polıs ekıplen-
nın gelmesiyle olaylar yatıştı ve belediye
ekipleri çalışmalannı tamamladı.
Belediye yetkilileri, Danıştay'ın karan
üzerine Beyoğlu Belediyesı'nin inşaatı
durdurma kararı aldığını; ancak yeterli
gücü olmadığı için, bu karann Büyükşe-
hir Belediyesi tarafından uygulanmasını
istedığinı belirttiler.
Danıştay. Büvükşehir ile Beyoğlu Be-
ledıyesininbaşvurulan üzerine aldığıka-
rarda. Gökkafes inşaatının dayanağı ola-
rak kabul edılen 23 Ekim 1987tarihlı imar
planının 1992"deki değişiklikle "yürür-
İükten kalkmış olması" nedeniyle halen
1987 planına göre uygulanan gökdelen
projesının ve buna aıt ruhsatlann da "ge-
çerliliğini vitirmiş olduğunu" hükme bağ-
ladı. Karar. yeniden imar planı ve proje tan-
zimiyle yeni ruhsat alınıncaya dek inşa-
atın mühürlenerek durdurulmasının "hu-
kuka a> kın olmadıgnu" da v urguluyor.
Eskı istanbul Belediye Başkanı Nuret-
tin Sözen döneminde yapılan 4 Kasım
1992 tarihli bir imar planı değışıkliğıyle.
daha önceki Başkan Bedrettin Dalan dö-
neminde onaylanan gökdelen şeklindeki
imar izni "8kata" indirilen Gökkafes, in-
şaat bu aşamadayken yine Başkan Sözen
döneminde mühürlenerek durdurulmuşru.
Danışta> 6. Dairesi, Dolmabahçe sırtlannda yeniden yükselmeye başlayan
'Gökkafes' inşaaünı durdurdu. (Fotoğraflar:"MEHMET DEMIRKAYA)
'Kültür
Bakanı'nın
asıl amacı
Ayasofya'
İZMİR(Cumhuri>et
Ege Bürosu)- Kültür Ba-
kanı Isnıail Kahra-
man'ın Bodrum Kale-
si'ndeki Küçük Kilise,
Trabzon Ayasofya Mü-
zesi ve Kayseri Etnog-
rafya Müzesi'ndeki uy-
gulamalarının lstan-
bul'daki Ayasofya Mü-
zesi 'nin ibadete açılma-
sı için prova niteliğı ta-
şıdığı belirtıldi. Arke-
oloji ve Arkeologlar
Derneğı Başkan Yar-
dımcısı Turgut Barur.
Kültür Bakanı Kahra-
man'ın yasalann kendi-
sini yükümlü taldığı kül-
türel ve doğal varlıkla-
n koruma görevini ye-
rine getırmediğini be-
lirterek. Anadolu'nun
kültür mirasını dışlayan
birtutum içine girildiği-
ni savundu.
Bodrum Kalesı'nin
hemen girişinde Osman-
lı dönemine ait bir cami
bulunmasına karşın mü-
ze içindeki küçük kıli-
senin camiye dönüştü-
rülmek istenmesinin. si-
yasi bir karar olduğunu
vurgulayan Batur. bu-
nun da bilimsel, teknik
ve ekonomik açıdan ola-
naksız olduğunu belirt-
ti. Bodrum Müzesi'nin
dışında da pek çok yer-
de benzeri girişimlerol-
duguna dikkat çeken Ba-
tur, söyle dedi:
"Bodrum Suam Ar-
keoloji Müzesi'ndeki
Küçük Kilise, Trabzon
Ayasofya MUzesi ve Kay-
seri Etnografya Müzesi
gibi anıtsal yapüar için-
deki değişiklikler ve teş-
hir salonlannın boşaltı-
larak başka \erieretaşın-
dığı bilinmektedir. Bu
uvgulamalar, İstan-
bul "daki Av-asofva Müze-
si'nin ibadete açılması
için prova niteliği taşıdı-
ğı izlenimi yaratmakta-
dır. Kamuoyunu miize-
lerimiz üzerinde oyna-
nan ve müzecih'k gele-
neğimize ters düşen
oyunlara ve baskılara
son verilmesi için duyar-
h olmava çağınyoruz."
Patrikhanenin düzenlediği sempozyuma son anda izin verildi
Çevre sempozyurnunda tatsızJık
LEYLA TAVŞANOGLU
Fener Rum Ortodoks Patnği Bart-
holomeos'un önayak olmasıyla Hey-
beliada'da dört yıldır düzenlenen çev -
re sempozyumlannın sonuncusuna
tatsızlık kanştı. Aya Triada Manastı-
n'nda önceki gün başlayan sempoz-
>"um Ankara'nm müdahalesi yüzün-
den iptal edilme tehlikesi geçirdi.
Edinilen bilgilere göre Patrikha-
ne'ye tstanbul Valilıği'nden gönderi-
lenbirmesajdaadı "Çevre veAdalef*
olan sempozyumun yapılmaması ge-
rektiği bildırildi. Neden olarak da Fe-
ner Patrikhanesi'nin ışinin "adalet"
olamayacağı gösterildı. Daha sonra
alınan bir bilgiye göre Ankara'da Ada-
let Bakanlığı sempozvTimun adında-
ki "adalet" sözcüğüne takılmış ve
"adalet"ın sadece kendi ilgi alanına
girdiği düşüncesiyle İstanbul V'alili-
ği aracılığıyla Parnkhane'yı uyarmış-
tı. Daha sonra yapılan girişimler so-
nucu sempozyumun planlandığı gibi
gerçekleşmesine. açılış resepsıyonu-
nun düzenleneceği 25 haziran sabahı
izin verildi. Sempozyuma katılan ba-
zı kişilere Ankara'nın "adalet" söz-
cüğüne neden takılmış olabileceğini
sorduğumuzda aldığımız cevap şu ol-
du: "Tann'nınbiradıdaHakdeğflnii?
Hak adakrtcn geçer. Adalet, özeUikle
sağhkh bir çevrede vaşaması istenen
her insanın hakkıdır. Burada adalete
shaset bulaşnrümasının anlamını çı-
karamadık."
Öte yandan, dört gün sürecek "Çev-
re ve Adalet" sempozyumunun açılı-
şı. yaşanan bu olumsuzluk nedeniyle
çarşamba öğieden sonra bır saat ge-
cikmeyle yapılabildi. Aya Triada Ma-
nastın'nda yaklaşık yanm saat süren
ayinin ardından binanın ikinci katın-
daki toplantı salonunda davetlilere bir
resepsiyon verildi.
Bu resepsiyonda. seminerin öbür
sponsoru olan Dünya Doğal Hayat
Vakfı (WWFN) Başkanı PrensPhüip,
ABD Başkanı Bill Clinton. Papa Je-
an Paul II, Avrupa Komisyonu Baş-
kanı JacquesSanter,Canterbury Baş-
piskoposu, Dünya Kıliseler Birliği
Genel Sekreten Dr. Kondrad Raiser,
TURMEPA Başkanı Rahmi Koç,
HELMEPA Başkanı Kaptan Dimitri-
osMitsatsos'la Adalar Kaymakamı'nın
mesajlan okundu.
Mesajlarda genelde işlenen tema
şuydu: "Adalet, bütün canhlann, ya-
şadıklan çevreden pav ahnalandır.
Hepimizin, v^şadığımız gezegene da-
ha saygüı davranmamız gerekir."
Patrik Bartholomeos'un konuşma-
sıyla noktalanan resepsiyonun ardın-
dan, geçen yıl yitirdiğimiz çevre uz-
manı Prof. Kriton Curi'nin anısına
manastınn bahçesine bir ağaç fidanı
dikildi.
2. Eğitim Kurultayı bitti
'Diş hekimliği
eğitimi yetersiz'
e-posta : tan (a vol. com. tr
İstanbul Haber Servisi
-Diş hekimliği eğitıminin
yetersiz olduğu vurgulana-
rak reform yapılması isten-
di. Türk Diş Hekimleri
Birliği, sürekli diş hekim-
liği eğıtimine bir an önce
geçilmesinin önemine dik-
kat çekerek bununla ilgi-
li yasal zorunluluklarolus-
turulmasını istedi.
Türk Diş Hekimleri Bir-
liği 2. Eğitim Kurultayı
sonuç bildırgesi yayım-
landı. 24-25 haziran tarih-
leri arasında Lütfu Kırdar
Kongre ve Sergi Sara-
yı'nda yapılan kurultay-
da, diş hekimlerinin eği-
timinde reforma gidilme-
si istendi. Kaliteli hizmet
almanın herkesin anayasal
hakkı olduğu vurgulanan
bildirgede. "Bu hedefe ula-
şabümek için Sürekli Diş
Hekimliği Eğitimi Yöner-
gesi, Türk Diş Hekimleri
Birliği'nee uygulamaya
konmah, eğitimin etkin-
likkrinekatılımın v-asaJ zo-
runluluk haline getirilnıe-
sine çalışılmair denildi.
Fakülte eğitimınde de tıb-
bi ve koruyucu bir yakla-
şımın getirilmesi istenen
sonuç bıldirgesinde. diş
hekimliğinde gerekli dü-
zenlemelerin bazılan şöy-
le:
- Fakülte eğitim süresi
yeniden gözdengeçirilme-
H.
- Öğretim üyelerinin
eğitici formasyonlannın
arttınlmasına yönelik ön-
lemler almmalıdır.
- Ülkemizin diş hekimi
gereksinimi bilimsel ola-
rak saptanmadan diş he-
kimi fakültesi açılmama-
lı, mevcutlaruun konten-
janlan düzenlenmeU.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
İsmet Paşa' Denildi mi?
Düşüncem yeni değil: oluşması 50'li. gelışmesi
6O'lı yıllara uzanıyor.
Dağdağalı, Paris yıllan! Fransızcayı sökmüş,
Marksizmin klâsiklerini, o dilden okumaya başla-
mıştım. Okudukça, hele bağnazlığı bırakıp Jaures'i,
Kautsky'yi, Plekhanof u. Bernstein'ı inceledikçe,
4O'lı yıllarda Türkiye'de gözlerime inen perde kal-
kıyor. Marksizm'in Bolşevik 'yorumu', kafarnda -Ber-
diayef in de katkısıyla- gerçek yerini buluyor. Ta-
bii, -'bilinç' değil 'inanç' aydını- Marksist dostla-
rımla, birbirimıze giriyoruz.
Sebebi belli: Vladimir iliç'in ölümünden sonra,
Troçkiy ve Stalin -ayn ayrı ve karşıt uçlarda- Ekim
Devrimi'ne sahip çıkıyorlar; ıkisi de teoriyi ve pra-
tiği, kendi kafasına göre yorumluyor; bildiğinız gi-
bi, kaybeden Lev Davidoviç, kazanıp rejimi kendi
kafasına göre 'örgütlemeyi' başaran ise Ovsif Vi-
saryanoviç'tir, yâni Stalin! Stalin'ın başarısı o ka-
dar acımasız, o kadar hınzırcadır kı, III. Enternas-
yonal'in uluslararası nüfuzu sayesinde, 40'lardan
itibaren Marksizm/Leninizm demek, düpedız 'Sta-
lin'ci totaliterlik demektir: adeta özdeşleşmiştirler.
Mahiyetleri. hareket noktaları, sonuçlan çok fark-
lıdır ama, olayın Anadolu Ihtilâli ve İnkılâbı ile
'çarpıcı' bir benzerliği vardır. Hıç unutmam, bunu
farketmek beni adamakıllı heyecanlandırmıştı: şa-
rap rengi akşam bulutlarının, ağaçlı bulvarların üs-
tüneağırağırindiği biryazdı; yakındaki birlunapark-
ta, Edith Piaf'ın ünlü les Foraıns' şarkısını çalıyor-
lardı; kendimi hem çok kalabahk. hem son derece
yalnız hissediyordum. O günden bu güne Mütare-
ke'den Cumhuriyet'e, Cumhuriyet'ten Demok-
rasi'yeyaşadıklarımızı, yeniden veözel bırdikkat-
le irdeler duaırum; bu bana, bir sünü düşman ka-
zandırmıştır. Malûm, Türk 'aydını', hâlâ Vnanç'aşa-
masından, 'bilinç' aşamasına geçebilmiş değil!
'O vahim yanılgı'...
r n ' l i yıllar, 'Soğuk Savaş' ortalığı kırıp geçiri-
O V J yor. İsmet Paşa 'devhlmiş'ür, bu onun Mil-
li Şef kisvesinden sıynlmasını sağlamış; artık bir de-
mokrasi 'mücahidi' sayılmaktadır: nice genç. 7/e-
riciliği' onun platformunda tanıyacak ve savunacak-
tır; öyle ki komünist sol bile bu yanlışa düşmekten
kendini alıkoyamaz, oysa gerçek ne kadar başka-
dır!
Sizeezberlettim sanınm: 1920'lerde Kemalizm,
anti/emperyalist yâni tam bağımsız, lâik Ve demok-
ratik (yâni halkçı) bir ihtilâlin adıydı; Üçüncü Dün-
ya'ya (yâni mazlum milletlere) açılıyordu; değiş-
kendi, değiştiriciydi, kendi kendini yenileyebiliyor-
du. Oysa 'Milli Şef dönemi, onu 'muhafazakâr bir
bürokratlığa'dönüştürmüş, bu da 'totaliterliği' ka-
çınılmaz hale getirmişti. Gâzi, daha 30'lu yıllarda gi-
dişâtın kötülüğünü anlamıştır, yoksa onca sevdiği,
itibâra ve ikbâle kavuşturduöu, -ölünceye kadar
hesabından tahsisat ödediği-İsmet Paşa'yı, Baş-
vekillik'ten uzaklaştırıp, görevı neden bir 'sivıl'e, bir'
'liberal'e versin?
Işte, zamanı, ölçeği ve ölçüleri şaşırmamak kay-
dıyla. Sovyet Ihtilâli ile Anadolu Ihtilâli arasında-
kı kader benzerliği, burada göze çarpıyor. İsmet Pa-
şa da Celâl Bey de 'Atatürkçü 'dürler; nasıl ki Troç-
kiy de, Stalin de Lenin'ciydi; fakat nasıl Mark-
sizm/Leninizm, Stalin tarafından örgütlenmiş, re-
jim sonunda Stalin ci bürokrasi egemenliği (Nomenk-
latura) ile özdeşleşmişse, ülkemizde de 'Atatürk-
çülük', daha ünlü ve yaygın tâbiriyle 'Atatürk llke
ve Inkılâplan' İsmet Pasa'nın, ona verdiği şekil sa-
nılmıştır.
Sanılmıştır da lâf mı? Bence bu son derece va-
him yanılgı, hâlâ sürüyor.
'Çıkmazımız' budur i$te!...
Daha 'Demokrat Izmir'de (1965/1975) dikkati
çekmeye çabalamıştım.
Müdafaa-i Hukuk'un anti/emperyalist ve de-
mokratik 'Kemalizm't ile, 1935'ten itibaren kemik-
leşmeye başlayan, İnönü'cü 'fofa//fer'oligarşi'yi
(bürokrasi + burjuvazi) kanştınmamak; hele hele, as-
la bir tutmamak lâzımdır. Oyle yapılırsa, rejim tıka-
nıyor, 'sivilleşmesi' imkânsız bir 'seçkınler diktası'
haline geliyor; sağı solu budandığı için de, demok-
rasiye dönüşebilmesi mümkün değil! Buna rağ-
men, 1950 sonrası demokrası tecrübesınde, CHP
ve yandaşlan -tabıi 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Ey-
lül de- aynı hataya düşmüşler, hürriyet ve demok-
rasi diye, gizli oligarşinin güdümünde statükoyu
sürdürmeye çalışmışlardır. Çıkmazımız budur iş-
te; yâni, 'ilerici' geçinenlerin aslında 'statüko-
cu'; devrimci geçinenlerin, 'muhafazakâr' olma-
sı; bu bir şey değil, üstelik bunu bilmemesi!
Turgut Ozal'ın 'anılannı' okurken gözüme çarp-
mıştı; 's/V/7/eşme'ile 'Amerikanlaşma'y\ birbirinden
ayıramadığı için, stksıkeleştirdiğim; sırasında 'Da-
mat' Ferid Paşa ile bir tuttuğum Ozal, benim yıl-
lardır üstüne bastığım gerçeğı, bütün açıklığıyla ka-
bul etmişti, diyordu kj meselâ:
"... şimdi herkes 'Atatürkçülük'ten bahseder,
Atatürk'ü göklere çıkarır ama, bürokrasi bütün
çizgisi ile, Inönü çizgisindedir, Atatürk çizgi-
sinde asla değildir. İsmet inönü bir nevi son Os-
manlı paşasıdır, Atatürk ise statükoyu değiştir-
meye çalışan bir reformcudur hep! Askeri, si-
vili, Hariciyesi, Dahiliyesi ile Türk bürokrasisi,
Atatürk'ün değil, İsmet Inönü'nün çizgisinde-
dir" (Sabah, 14 Temmuz 1994)
Ülkemizde, bırakın komünistliği, sosyalistliği, sos-
yaldemokratlığı, liberalliği; gerçekten 'yeni' ve -
Gramsci'nin anladığı manada- 'sivil' aydın olabil-
menin ılk şartı, bu gerçeği görebilmekten geçer. Şim-
di inanmayacaksınız ama, daha o zaman bile 'gö-
renler' mevcuttu, meselâ Fâlih Rıfkı Atay..
Onu da gelecek sefer ele alınz.
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm