Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 1997 CUMA
HABERLER
PKK'ye Yımanistaıı desteği
Genelkurmay, Kuzey Irak'taki Beyazdağ operasyonunda bir Yunanlı albaym öldüğünü
ve helikopterimizi düşüren roket tetikçisinin Atina-Şam işbirliği ile eğitildiğini açıkladı
ALPER BALLI/ENVER SEVİŞ
DİYARBAKIR - Genelkurmay Plan
Harekât Daire Başkanı Kurmay Albay
Oğuz Kaieli. son sınır ötesi harekâtta,
Kuzey Irak'taki Beyazdağ bölgesinde
yapılan hava operasyonlannda bir
Yunan subayının öldüğünü söyledi. 3
Yunan subayının Kuzey Irak'ta
PKK'yi eğittiğini, 7 teröristin de
Yunan istihbaratçılan aracılığıyla
Adriyatik kıyısında ftize eğitimine
tabi tutulduklannın belirlendiğine
dikkat çeken Genelkurmay,
Yunanistan'ın "teröre destek veren
ülkeler statüsündc
değeriendirilmesini'" istedi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın
Diyarbakır'a düzenlediği basın
turunda. gazetecılere Kuzey Irak'taki
Çekiç Harekâtı konusunda bilgi
verildı. Bnfıgde konuşan
Genelkurmay Sözcüsü, Basın ve
Halkla llişkiler Daire Başkanı
Kurmay Albay Hüsnii Dağ, terörün
dış desteği üzerinde durarak şunlan
söyledi: "Başta Suriye olmak üzere
İran, Yunanistan. Sırbistan, Güney
Kıbns Rum Yönetimi ve
Ermenistan'ın; bölücü örgüte kendi
iilke topraklarında bannma, üslenme,
mali destek. siyasi ve askeri eğitim.
geçiş kola> lığı. tcda\i imkânian,
diplomatik ve politik destek ile
silahlanma kolaylıklan sağladıklan
tarafunızdan bilinmektedir. Ele geçen
dokümanlann incelenmesinden ve sağ
olarak vakalanan teröristlerin kendi el
yazüanyla kaleme aJdıklan samimi
ifadelerinden. bu desteğin varlığı ve
boyutlan riim açıkhğı ile teyit edilmiş
bulunmaktadır.*' Albay Dağ.
Yunanistan'ın teröre desteğine ilişkin
faaliyetlerini sıralarken
"Yunanistan'm, bu tür faaliyetleriyle
teröre destek veren ülkeler statüsünde
mütalaa e^dilmesi gerektiğine
inanılmaktadır" diye konuştu.
Genelkurmay Plan Harekât Daire
Başkanı Kurmay Albay Oğuz Kaieli,
görüştürme sırasında yaptığı
açıklamada, PKK örgütüne ciddi
darbeler vurulmasına rağmen örgütün
bir müddet sonra yeniden toparlanma
faaliyetlerinde bulunabilmesinin ana
nedenini "güçlü dış desteğe" bağladı.
Kurmay Albay Kaieli, emekli bir
Yunan generalin başkanlığtnda
kalabalık bir subay grubunun Bekaa
Vadisi'nde baslayan eğitimlerinin Zap
kampına kadar uzandığını da
belirterek şöyle devam etti:
"Son harekâtta, Beyazdağ bölgesinde
yapılan hava operasyonlannda bir
Yunan subayımn öldüğü haber
alınmışür. Aynca, ahnan istüıbarattan,
3 Yunan subayının Kuzey Irak'ta
PKK'yi eğittiği öğrenilmiştir. Halen
ara/ide bulunan teröristlerin \erdigi
ifadelerden. PKK terör örgütünden 7
kişilik bir gnıbun Yunan
istihbaratında göre\li emekli üst diizey
bir subayuı aracılığıyla Adriyatik
kryısinda İS gün süreyle fuze eğitimine
tabi tutuklukları anlasümıştır.
Teröristler, yine ifadelerinde.
etı
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - RP, DYP ve
BBP'nın topladığı
imzalan Çankaya
Köşkü'ne götüren DYP
Grup Başkanvekili Saffet
Ankan Bedük. "Yılmaz
hükümetine güvenoyu
vermeyecegiz'' diye
imzaya açılan metnin
sonradan "TBMM Genel
Kurulu'na katüıp ret oyu
vereceğiz'" yönünde
değiştirildiğini doğruladı.
Bedük, bu düzenlemenin
mılletvekıllerinın tek tek
onayı alarak yapıldığını
savunurken, DYP'liler
metnin değıştirilmesinden
haberdar olmadıklannı
\urguladilar. Bazı DYP
milletvekillerinin
Çankaya Köşkü'ne faks
göndererek imzaladıklan
metnin değiştirildiğini
bildirdiklen öğrenildi.
DYP'nin bağlayıcı grup
karan aldığı toplantıya
katılmayan Kilis
Milletvekıli Doğan Güreş,
Yılmaz'ın kuracağı
hükümete ret oyu
vereceğini bildırdi.
DYP Başkanlık Divam'na
katıldıktan sonra basın
toplantısı düzenleyen
grup başkanvekili Bedük.
grupta topladıklan
imzalann "yoklama fişi"
anlamına gelmediğini
bildirdi. DYP grubunda
ilk imzaya açılan metnin
Çankaya Köşkü'ne
götürülmeden önce
değiştınldiğini
doğnılayan Bedük, "Biz,
arkadaşlanmızın ısran
uzerine metne TBMM'ye
gelerek ret oyu
vereceğimizi teyit ederiz"
bölümünii ekledik. Bunu
da, ya arkadaşlanmızdan
onay alarak ya da bizzat
imza atmalan yoluyla
yapnk" dedı.
Bedük doğruladı
Deklarasyonu önceki
akşam Köşk Özel
Kalemi'ne teslim
ettiklerini anlatan Bedük.
"Siz, Cumhurbaşkanı'nın
teamüllere uygun
davranmadığını
söylemenize karşın ortada
hükümet yokken bağlayicı
grup karan
çıkanyorsunuz. Bu çetişki
değü mi?" sorusuna.
"Güvenoyu alması
olanaksız kişhe hükümet
kurma yetkisi veriliyor.
Bizim arkamızda 282 oy
varken yapüıyor"
karşılığını verdi. Bedük,
içtüzüklerinin
mılletvekilinin grup
karanna aykın hareket
edemeyeceğini hükme
bağladığını belirterek,
u
Bu yönetmeükle
gelmeme hakkı ortadan
kalkıyor. Hiç künse
gelmemek ya da oy
kullanmamak hakkına
sahip değildir" görüşünü
dile getirdi. Bedük,
listede imzası
bulunmayan Bahattin
YüceU Yaman Törüner,
Sedat Edip Bucak, Zeki
Ertugay ve Esat
Kırathoğlu'nun
faksla. Devlet
Bakanı Bekir Aksoy ile
Kilis Milletvekili
Doğan Güreş'inde
telefonla ret oyu
vereceklerini
bildirdiklerini söyledi.
Genç
doktorlar
laiklik
sözü verdi
ANKARA - Hacettepe
Üniversitesi Tıp Fakülte-
si'nden bu yıl mezun olan
genç doktorlar, Anrtkabir'i
ziyaret etti. Tıp Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Yavuz
Renda, öğretim üyeleri ve
Tıp Fakültesi'nden bu yıl
mezun olan toplam 363
genç doktor, cüppeleriyle
geldikleri Anıtkabir'de,
Atatürk'ün mozolesine çe-
lenk koyarak manevi huzu-
runda say gı duruşunda bu-
lundular. Daha sonra Anıt-
kabir Özel Defteri'ni imza-
layan Dekan Prof. Dr. Ren-
da, şunlan yazdı: "Büyük
Nutuk'unun sonunda,
Gençliğe Hitabe'ndeki bü-
tün olumsuzluklan içeren
bu ortamda dahi, Hacette-
pe Ünhersitesi Tıp Fakül-
tesi 1997 tnezunlan ve yö-
netimi olarak,sana verdiği-
miz sözü ve aldığunız ema-
neti muhafaza etmek az-
mindeyiz. Türk hekimleri
olarak, insan sağlığına ver-
diğimiz önem kadar, laik
Cumhuriyetimizin temeUe-
rini de konımaya kararlı-
yız." (Fotoğraf: AA)
Arinadaki örgüt evlerinde
banndıklannı; buradan havayoluyla
Şam'a giderek Şam'da parti merkez
okulunda 4 ay siyasi eğitime tabi
turulduklannı ve fuze eğitimi gören
gnıbun Şam'dan 8 adet fıize ile
birlikte Zap kampma getirildiğini,
örgütün Kuzey Irak sorumlusu Cuma
kod adlı Cemil Bayık tarafından
kanıpın içinde ve channda
göre> lendirildiklerini ifade etmişlerdir.
Helikopterimizi düşüren füzelerle ilgili
egitimkrin Atina \e Şam tarafından
koordineli yürütüldüğü böylece ortaya
çıkmaktadır."
'Gerekirse yeni operasyon'
Jandarma Asayiş Komutanlığı
Kurmay Başkanı Kurmay Albay
Süley man Canpolat da.
Kuzey Irak'taki Çekiç
Harekâtf nın büyük ölçüde
tamamlandığını ve küçük
bir miktar dışındaki
birliklenn yurda
döndüğünü söyledi.
Canpolat, Kuzey Irak'ta
PKK'den temizlenen
bölgelerin Kürdistan
Demokrat Partisi (KDP)
güçlerine teslim edildiğini
belirterek Mesud
Barzani'den talep gelmesı
durumunda yeni
operasyonlar
düzenlenebileceğini
açıkladı.
Canpolat, Çekiç
Harekâtı'nda bugüne kadar
KDP güçlerinın katkılanyla
birlikte 2 bın 81 l'iölü
olmak üzere 3 bin 350
teröristin etkisiz hale
getirildiğini belirtti.
Brifıngin son bölümünde,
Suriye uyruklu PKK
mılitanlan gazetecilerle
görüştürüldüler.
BIRBAKIMA
Yıbnaz'ınfezlekesiKazan'dan döndü
SrVAS(AA)-Sıvas Cumhuri-
yet Savcısı AdilÖzertarafından,
RP'den aynlan Rize Bağımsız
Millenekıli Şevld Yılmaz'ın. Sı-
vas'ta yaptığı konuşmalardan
dolayı dokunulmazlığının kaldı-
nlması istemiy le hazırlanan fez-
leke, Adalet Bakanlığı tarafın-
dan evrakta eksiklik olduğu ge-
rekçesiyle iade edildi.
1992 hac olayı
Şevkı Yılmaz hakkında, Rize
Belediye Başkanlığı görevinde
iken. Milli Görüş Teşkilatı"nın
25. kuruluş yıldönümü dolayı-
sıyla Snas ve Ulaş ılçesinde.
"güncel meseleler
r>
konulu kon-
feransta yaptığı konuşmada.
1992 yılında hac sırasında Ara-
fat'ta yaptığı konuşmalan övdü-
• Sıvas Cumhuriyet Savcısrnın, Şevki Yılmaz'ın
Sıvas konuşmalan nedeniyle dokunulmazlığının
kaldınlmasını isteyen fezlekesi. Adalet Bakanlığı
tarafından eksik olduğu gerekçesiyle iade edildi.
ğü gerekçesiyle dokunulmazlı-
ğının kaldınlması istemi ile fez-
leke hazırlandı.
Sıvas Cumhuriyet Savcısı
Adil Özer tarafından hazırlanan
ve dokunulmazlığının kaldınl-
ması içinTBMM Başkanlığı'na
sunulmak üzere Adalet Bakan-
lığı Ceza îşleri Genel Müdürlü-
ğü'ne gönderilen fezlekede şu
görüşler yer alıyor:
"1992 yılında hac sırasında
yapmış olduğu konuşma nedeni
ile hakkında İstanbul DCM
1994/1776,1995/6 esas ve 1995/5
savüı iddianame ile 5 Ocak 1995
tarihinde, eyleminin din farkkh-
ğı gözeterek, halkı kin ve düş-
manlığa açıkça kışkırtmak suçu-
nu oluşturduğu saM ile kamu da-
vası açılmış bulunduğu. İstanbul
1 No'lu DGM'nin 1995/20 esas,
1996/129 karar sayılı 14 Mayıs
1996 tarihli yargısı ile sanığın
TBMM Genel Sekreterliği'nin
29 Mart 1996tarih ve3812 sayı-
h yaalannda. 24 Aralık 1995 ta-
rihinde yapılan secimlerde 20.
dönem millervekili seçildiğinin ve
görevine halen devam cttiğinin
bildirilmesi nedeniyle 1982 Ana-
vasası'nm M. 83 ve CMUK
253/4 uyannca dokunulmazlığı-
nın kaldınlmasına kadar muha-
kemenin durdurulmasına karar
verikliği anlaşılmaktadır. Sanık
hakkındaki dokunulmazlığın,
anayasanın 83 ve CMUK 253/a
uyannca kaldınlması için evra-
kın TBMM Başkanlığı'na gön-
derilmesi arz olunur."
Sıvas Cumhuriyet Savcısı
Adil Özer tarafından 21 Mayıs
1997 tarihinde, Adalet Bakanlı-
ğı Ceza tşleri Genel Müdürlü-
ğü'ne gönderilen ve Rize Ba-
ğımsız Millervekili Şevkı Yıl-
maz'ın dokunulmazlığının kal-
dınlması istemiyle hazırlanan
fezleke. Şevki Yılmaz'ın Ara-
fat'ta yaptığı konuşmalann met-
ninin dosyada bulunmadığı ge-
rekçesiyle iade edildi.
TBMM
KeşifGüç'ün
görev süresi
6 ay uzatıldı
ANK\R\ (Cumhuriyet
Bürosu) - Irak yönetımınin
Kuzey Irak'taki Kürt
yoırttaşlanna saldırması
üzerine 1991 yılında Çekiç
Güç adıyla kurulan. 1997
başında kara unsurlannın
kaldınlması ve uçuş
sayısının azaltılması ile
yapısı değiştırilen Keşif
Güç'ün görev süresi
TBMM'deöay daha
uzatıldı. Millı Savoınma
Bakanı Turhan Tayan.
Meclis'te yaptığı
konuşmada. ANAP Grubu
adına konuşan Mehmet
Keçecfler'ın, "Türkiye-tsrail
iliskileri Ue REFAHYOL
hükümeti Arap ülkeleriy le
iliskileri bozdu"
eleştırilenne şu yanıtı verdi:
"İsrail ile yapılan ild
anlaşma vardır. Bunlardan
biri, askeri eğitim ve işbirliği
anlaşmasıdır. Ürdünle de,
Mısırla da bu tür anlaşmalar
yapdmışbr. Bu anlaşmalar
pakt değil, ittifak değildir.
Askeri tatbikat anlaşması da
23 Şubat 1996 tarihinde
imzalandı. Keçeciler de
Bay ındırlık Bakanı olarak o
tarihteki anlaşmaya imza
kovdu."
ÜZYAZI/ ORHAN BİRGİT
Doğru Yol Partisi'nden dün
de Işılay Saygın aynldı.
Bu ayrılışın asıl önemli olan
yanı, Erbakan-Çiller-Yazıcı-
oğlu üçlüsünün önceki gün
Cumhurbaşkanı'na karşı yap-
tıkları ortak açıklamada ileri sür-
dükleri 278 imzalı bloku bir iğ-
ne ile delmek olmuştur.
Ortak deklarasyonun Cum-
hurbaşkanı'na karşı çıkarmak
istediği 278'lik blokun bir blöf
olduğunu iddia edenlerin so-
ğukkanlı davranmakta "bir bil-
dikleri olduğunu" söyieyenlerin
ellerine sağlam bir kanıt geç-
miştir.
Ankara'daki bu uzun siyaset
maratonunun °b;7/nen"yönleri-
ni sıralayalım:
Mesut Yılmaz, kuracağı hü-
kümetin isimlendirilmiş listesini
bu pazartesi günü Cumhurbaş-
kanı'na sunacak ve aynı gün
onay alacağı için başbakanlık
görevini Erbakan'dan devrala-
cak. Tabii Çiller de, o çok sev-
diği makama otunmak bir yana,
başbakan yardımcılığına da ve-
da etmek zorunda kalacak.
Ecevit, REFAHYOL hükümeti-
ni, YOLREFAH yaptırtmamak
amacı ile Çiller'in halefi olmayı
üstlenecek.
Böylece, "Anavatan-DSP-
Bir Uzun Maraton...
DTP ve bağımsızlar"dar\ oluşan
yeni hükümet göreve başlamış
olacak.
Sadece Mesut Yılmaz değil,
bağımsız Cavit Çağlar da, bu
hükümetin güvenoyu alacağına
kesin gözüyle baktıklan için Işı-
lay Saygın'ın istifasını başka ba-
zı DYP milletvekillerinin, hatta
RP'lilerin de izleyeceği yaygın
bir biçimde söyleniyor.
Uzun maratonun en soluk ke-
sen yanı; güvenoylamasına
278'lik deklarasyonda imzalan
olduğu ilen sürülen DYP ve Re-
fahlılardan, kaçının bugünkü
politik giysilerinden arınmış ola-
rak geleceği, kaçının oylamada
bulunmayacağı yolundaki tah-
minlerin üzerinde oluşturuluyor.
Bir iki bağımsız ile bazı
DYP'lilerden oluşan küçük bir
grup, parlamentoda MHP ar-
masını göstererek kurulacak
hükümette görev almaya hazır-
lanıyor.
Ve Deniz Baykal'ın bu hükü-
mete katılmamak için CHP Gru-
bu'nun üzerinde estirdiği yasak
çemberinin kırılması amacıyla
Bayram Meral-Derviş Gün-
day-Rıdvan Budak üçlüsünün
yann CHP Genel Başkanı ile ya-
pacağı görüşmenin sendikacı-
lann istediği biçimde oluşması
bekleniyor.
ANAYOL hükümeti kurulur-
ken, Ecevit bu hükümete katıl-
mamış; çekinser kalarak des-
tekleme yolunu seçmişti.
DSP'nin bu tutumu, CHP Ge-
nel Başkanı'nın ağzından uzun
uzun eleştirildi. "Mahcup des-
tek" sözleri, elin taşın altına so-
kulması istekleri, Baykal'ın eleş-
tiri yüklü konuşmalanna malze-
me yapıldı.
O tarihte, ülkede bugünkü
bunalımlı ortam da yoktu ve
DSP, rahat rahat bir araya gel-
miş iki merkez sağ partinin, bu
davranışlan ile Refah'sız bir hü-
kümet kurmalarına katkı yap-
makla sınırlı bir misyonu yerine
getirmekten bahsediyordu.
Oysa bugünün olayı bam-
başkadır.
Önceki gün, Milli Güvenlik
Kurulu toplantısına sunulan şi-
kâyetler, 28 Şubat'taki gündem-
den farklı değildi. O şikâyetleri
karşılayabilmek için DYP'nin bir
güven mendireği olduğunu söy-
leyen Çiller'in, 1997 yılı Haziran
ayının son günlerinde Erbakan-
Yazıcıoğlu ikilisinin aguşlarına
nasıl sığındığını hâlâgörmek is-
temeyen Doğru Yol'cular, tama-
men bir Erbakan stratejisi olan
"imzalı deklarasyon" yöntemle-
rini benimsemekte en küçük bir
çekingenlik bile göstermediler.
Refah lideri, ikide bir partisi-
nin üye sayısını noterden bel-
geleyerek, seçmen sayısının
çoğunluğuna ulaşınca, "Bakı-
nız, işte iktidarbiziz" diyecekle-
rini anımsatırdı.
Önceki gün, Cumhurbaşka-
nı'nın Mesut Yılmaz'a görev
vermemesi gerektiğini ileri sü-
ren üçlü basın toplantısında
benzer bir yönteme başvurula-
rak anayasanın, içtüzüğün, par-
lamenter geleneklerin de ters-
yüz edilmesinden çekinilme-
miştir. Daha ortada ne hüküme-
ti oluşturan Bakanlar Kurulu lis-
tesi, hele ne de bir hükümet
programı oluşmadığı halde, ko-
ca koca milletvekilleri, gözleri
kapalı imza atmaktan ve
DYP'yi, daha şimdiden Erbakan
stratejinin bir piyonu yapmak-
tan çekinmemişlerdir. Ve o mil-
letvekillerinin arasında Nahrt
Menteşe'ler. Necmettin Cev-
heri'ler de vardır. Karşılaştığınız
zaman sohbetlerinde neler an-
lattıklannı bildiğiniz.
Ve aralarında cumhuriyetin
valilıği stfatlannı taşırken, rejimin
bütün belgeleri ellerinden geç-
miş, Hayri Kozakçıoğlu'lar,
Saffet Ankan Bedük'ler. Ünal
Erkan'lar; hatta Mehmet
Ağar'lar, Bekir Aksoy'lar...
Deniz Baykal ve CHP millet-
vekillerinin 49 adet güvenoyu
elbette. bu aymazlıklar karşısın-
da doğal, ama önemli bir ey-
lemdir.
Ama sadece o kadar mı?
YOLREFAH-B koalisyonu-
nun önceki günkü deklarasyon-
lan, Çiller'in göstermelik başba-
kanlığının ardında iplerin hoca-
nın elinde olduğunu kanıtlama-
dımı?
Bu yüzden Baykal ve arka-
daşlan "mahcup destek" stra-
tejisini terk ederek, ellerini geniş
tabanlı çözüm hükümeti taşının
altına sokmayı kabul ettiklerini
bugün açıklamalıdırlar.
Evet, bugün olmazsa ne za-
man eller bu ağır taşın altında
güç birliği yapacak?..
işçilerin, esnafın, işadamlan-
nın Baykal'dan bekledikleri
yanıt bu.
SERVER TANİLLt
Yarınları Kuracak Olanlar...
Cahit Külebi, gözlerini yaşama yumdu.
Her 20 Haziran sabahı bu acıyı hatırlatacak.
Arkasından yazılanlara bakıyorum: Şiirleri kadar
duru, yalın, abartmasız.
Hepsinde ona yakışır bir ağırbaşlılık...
Emin Özdemir'in, 21 Haziran günlü Cumhuri-
yef'tekişudeğerlendirmesı pek yerindedir: "Türk-
çeninyüzakı olan ozanlanndan binydi. Külebi'nin
şiiri iki ana kaynaktan beslenırdi: Yaratıcılığın ve
üretkenliğin simgesi olan halk ve doğa. Bu bağ-
lamda Cahit Külebi, Türkçenin yaratma ve anlat-
ma gücünü şiirleriyle ortaya koyan büyük bir sa-
natçıydı. O'nun şiirleri, halkımızın, özellikJe de kır-
sal kesim insanımızın yaşantısına tutulmuş biray-
na gibidir. Halk duyahığını, çağdaş duyarlıkla bir-
leştirmiş, halk şiirimizin toprağından devşirdiği
unsuıian, kendi şiirsel tezgâhında yeni motiflerte
dokuyaraksımsıcakbirşıiryaratmıştı. Külebi, çağ-
daş bir simyacıydı."
Bu "s(ms/ca>c£>/rş//r"ınyaratıcısının bir başka ya-
nı da, Muzaffer ilhan Erdost'un -yıne aynı gaze-
tede- şu söylediklerinde: "Ama kimi anlar var ki
belleğimin yakıcı örsünde, her gün yeniden biçim-
leniyor: llhan'/n tabutunun ardından Hacı Bay-
ram Camisi'ne geldiğım an, gözlenmin veyüreği-
min ilk karesinde, Cahit Külebi'nin kederi devinim-
sizduruyordu. Bu, yurdunu, özgürlüğü, bağımsız-
lığı tutkuyla kucaklamış güçlü bir şairin, faşizme
karşı yürekli duruşuydu."
Ve ekliyor: "Külebi'nin şiiri, bozkınmızda akan bir
ırmaktır."
İşte Cahit Külebi'nin şairliği, insan yanı, ideolo-
jik kişiliği!
Hepsi de bir bütünlük içındeydi O'nda.
"Içisevda doluyolculuk"un öyküsü, kitaplarda,
dillerde ve anılardadır artık.
Hiç bitmeyecek bir yolculuk bu...
•
Cahit Külebi'nin ölümünü duyduğumda, bir baş-
ka acıyla sarsılmış durumdaydım.
Atila Ergür'ü yitirmenin acısıydı bu.
70'li yıllarda başlayan bir dostluk, 8 Haziran'da
noktalanmıştı.
Bir sanat emekçisi olarak tanıdım onu.
Bildiğini bilen, hünerinin farkında, ama alabildi-
ğine alçakgönüüü bir insandı.
Bitmedi: Yurtsever bir sanatçıydı.
Demokrasi, insan hakları, Cumhuriyet Devri-
mi'nin değerleri, en başta arkasından koştuklany-
dı.
"Her ölüm erken ölümdür" gerçi; ama onunki
şaşırtıcıdır ve öyle olduğu için de sarsıcı.
Unutulmayacak bir aydın örneğı verip gitti.
Ne denir?
Evvel giden ahbaba selâm olsun erenler.
•
Cahit Külebi olsun. Atila Ergür olsun, daha iyi,
dahagüzel, daha ınsanca birdünyanın özlemi için-
deydiler.
Ve daha iyi, daha güzel, daha insanca bir Tür-
kiye'nin. :
Ne var ki, giderken bize bıraktıklan dünya veülr.
ke, kaygı ve kasvet vericidir.
Örnek mi istıyorsunuz?
Dünyamızın en temel sorunlarından biri, gitgide
kirlenmekte ve çevre koşullannın ağırlaşmakta olu-
şu.
Dünyamız kurtarılmayı bekliyor.
Birkaç gün önce, Birleşik Amerika'da Denver'de
bir toplantı yapıldı. Ancak, gitgide ısınan dünyay-
la ilgili ciddi hiçbır anlaşmaya varamadan dagıldı.
Şu içinde bulunduğumuz hafta da, New York'ta,
yetmiş kadar devlet ve hükümet başkanı, çevre
sorunlarıyla ilgili olarak, Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu'nun birolağanüstü toplantısına katılıyorlar.
Sonucun hayal kırıcı olacağı söyleniyor şimdi-
den.
Çünkü, kapitalizmın çıkarları ağır basıyor...
Ve Türkiye'mizde hükümet kurma çabalan: Ül-
kenin REFAHYOL iktıdarından kurtulmuş olması,
elbette sevindiricidir. Ama politika dünyamızı dol-
duran "siyasf mevta" bolluğu, başta bu, atılacak
her olumlu adımın köstekleyicisi değil mi?
Bir ufuksuzluk, bir ilkellık, bir ilkesizlik.
Türkiye'nin yannlarını kuracak olanlar, Türkiye'yi
bugünlerin çıkmazına getirip sokmuş olanlar olma-
sa gerek...
DYP milletvekillerine çağrı
^Yılmaz hükümetine
güvenoyu verin'
ANKARVİSTAN-
BUL (Cumhuriyet) - Hü-
kümeti kurmakla görev-
lendirilen ANAP lideri
Mesut Yılmaz'a 'destek'
açıklaması \apan Türk-
Iş, DİŞK, TEŞK. TİŞK
ve TOBB'un genel baş-
kanlan, DYP milleu ekil-
lerinin, yeni kurulacak
hükümete güvenoyu ver-
melerini istediler.
Şivil girişim temsilci-
len, önceki gün yapılan
görüşmede. destek ver-
dikleri Yılmaz'a istemle-
rini ilettiler. DİSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak
ve TİŞK Genel Başkanı
Refik Baydur, 1998 yılı
bahannda yerel seçimler-
le birlikte genel seçimle-
rin yapılabileceğini söy-
ledi. Rıdvan Budak. gö-
rüşmede Yılmaz'a
DlŞK'in taleplerinı ıçe-
ren bir mekrup verdi. Bu-
dak, Yılmaz hükümeti-
nin Susurluk gerçeğinin
arkasındakı sırperdesini
kaldırmasını. millerveki-
li dokunulmazlığının sı-
nırlannın yeniden tespit
edilmesinı. partızan kad-
rolaşmaya son verilmesi-
ni. temel eğitim süresinin
arttinlmasını ve vergi
adaletinin sağlanmasını
ıstedı. Türk-İş Genel
Başkanı Bayram Meral,
Yılmaz'ın bu yılki kamu
kesımi toplusözleşmele-
nne konulan "eşelmobil"
sistemini kaldıracağını
söyledi. Meral hükümet-
te CHP'nın de yer alma-
sı gerektiğini belirtti.
TtŞK Genel Başkanı
Refik Baydur, seçimın
1997 kasım-aralık ayla-
nnda yapılmasının zor
olduğunu belirtti.
TEŞK Genel Başkanı
Derviş Günday ise
DYP'den aklıselim in-
sanlann Yılmaz'ın kura-
cağı hükümete güvenoyu
vermesi gerektiğini kay-
detti.
Kadın Kuruluşlan Bir-
liği Koordinatörü Prof.
Dr. Necla Arat imzasıyla
DYP mılleuekillenne
gönderilen mektup ile
ÇYDD Genel Merkezi
ve tüm şubeleri adına ya-
pılan yazılı açıklamada,
DYP'li mıllenekilleri so-
rumlu davranmaya çağ-
nldı.
İşçi Partisi (tP) Genel
Başkanı Doğu Perinçek
ise milletvekillerine bir
mektup göndererek DYP
Genel Başkanı Tansu
Çillerin CIA ajanlığını
Meclıs gündemine getir-
melennı istedi.