Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 HA2İRAN 1997 PERŞEMBE 10 KULTUR Gençlerden oluşan Borusan Oda Orkestrası'nın konseri yann âkşam Aya İrini'de James Gahvay hem şef hem de solistMJRDAN CİHANŞÜMUL Borusan Holding'ın kiiltür ve sanat dün- yasma katkida bulunmak amacıyla 1993 yılında şefSaim Akçılaracılığıyla kurdu- ğu Borusan Oda Orkestras: 25. L luslararası ktanbul Müzık Festı\alı'nde şef James Galwa\ eşlığınde bir konser veriyor. Ir- landalı konuk şet James Galway. hem or- kestrayı yönetiyor hem de programa so- list olarak katılıyor: konserde ayrıca Jean- ne Gahvay ı flüt). Ayşegül Kuş Durakoğtu da(pıyano) solist olarak yeralıyor. Boru- san Oda Orkestrası'nın kurulmasmda Bo- rusan Holdıng"ın yanı sıra emeği geçen en büyük ısınılerden bın de orkestranın sü- rekli şefliğinı üstlenen Saim Akçıl. Mimar Sinan Üni\ersitesi Devlet Konservatuva- rı öğretım görev lısi olan Saim Akçıl. Tür- kiye'de çoksesli evrensel miiziği gençle- re öğretmek \e sevdırmek ıçin emek har- cayan önemli ısimlerden bıri. İstanbul Belediye Konservatuvan'nı bı- tıren Akçıl. profesyonel sanat yaşamına 1961-62 yıllannda Venedik ve Roma'da FrancoFerrara'nın yönettiğı l luslarara- sı Gençlik Orkestrası üyesi olarak başla- dı. Köln Yüksek Devlet Miizik Okulu'nu da bitıren Akçıl. 1961-1971 yıllan ara- sında Hagen (Almany a) Şehir Orkestrası. Köln Oda Orkestraları (Kölner Kamme- rorchester). (Rheinisches Kammerorches- ter) \e I Prommeriggi Musıcalı Di Mıla- no (italya) Orkestrası'nda başkemancılık. grup başkanlığı ve solistlik gibi görev ler- de bulundu. Almanya'da Südvvestdeutsc- hePhılarmonıeve 1973-76 yıllannda Hol- landa'nın Leeuvvarden kentindeki Frıes- land Senfoni Orkestrası'nda da başkeman- cı ve solist olarak çalıştı. 1981 vılında Türkiye'ye dönen Akçıl, tstanbul Devlet Konservatuvan'nda ke- man öğretmenligine başladı ve aynı yıl bırplakdoldurdu. Egıtmenliğinınyanısı- • Borusan Oda Orkestrası'nm kurucusu, genel sanat yönetmeni ve sürekli şefi Prof; Saim Akçıl, orkestrayı ilk kez yabancı bir şefin yönettiğini vurgulayarak, bunun orkestra üyeleri açısından da oldukça önemli olduğunu ve bu sayede orkestranın yurtdışında duyulacağını belirtiyor. Genç profesyoneller ve umut veren öğrencilerden kurulu olan orkestranın repertuvan barok dönemden çağdaş bestecilere dek uzanıyor. James Galway'in hem yönetip hem de solist olarak katılacağı konserin öteki solistleri flütçü Jeanne Galway ve piyanist Ayşegül Kuş Durakoğlu. Orkestranın sürekli şefiiğini üstlenen Saim Akçıl, James Gahvay'den önceorkestrayı çaJıştırarak konsere hazıriamış. ra Türkiye'de v e dünyanın bırçok yerinde konserler veren Akçıl. 1988 yılında pro- fesör oldu ve şımdilerde Mimar Sinan Ünıversitesi Devlet Konservatuvan'nda öğretim görev lısı olarak çalışıyor. Genç sanatçılara olanak Akçıl'ın. son zamanlarda solist olarak konser v erememesinin nedeni ise tembel- likdeğıl. sol parmağındaki birrahatsızlık. Geçirdiğı amelıy ata rağmen rahatsızlığı iyı- leşmeyen Akçıl. şeflık ve eğıtimcılik gö- rev leriyle bu rahatsızlığını kısmen de ol- sa unutuyor. Konservatuvara keman öğretmeni ola- rak girdıği yıllarda hep bir oda müzıği yapma arzusu içinde olan Akçıl. öğrenci- lerinden oluşturduğu oda orkestralanyla çeşitlı konserler vererek. hem öğrencile- nnı hem de kendını geliştirme. oda müzi- ğıni msanlara tanıtma olanağı bulmuş. Daha sonra Karadeniz Oda Orkestrası, Mülkiyelıler Oda Müzıği Topluluğu. 19 Mayıs Gençlik Orkestraları adı altında bu etkinlıklerine devam ettirmış. Akçıl'ın kurduğu oda orkestralannın büyük çoğunluğu gençlerden oluşuyor. amacı gençlere tecrübe kazandırmak ve yaptıklan işi sevmelerinı sağlamak. 1993 yılında Borusan Holding'inyöne- tim kurulu başkan yardımcılanndan Ah- metKocabıyıkile tanışan Akçıl, oda mü- ziği topluluğu kurma fiknni açar ve he- men oda orkestrası kurma girişimi başlar. Borusan Oda Orkestrası ile başarılı oldu- ğuna inandıklan birçok konser verırler. 'Deıya GüHi' temmuzda Fransa'da sahneleniyor Necati Cumalı Kiütiir Servisi - Şair, yazar, öykücü Necati CumalTnın DeryaGülü adlı oyunu, Fransız La Cheüdoine Tiyatrosu tarafindan Limoges'da 8 temmuz - 10 agustos tarihleri arasında otuz kez sahnelenecek. Oyun daha sonra Fransa genelinde turneye çıkacak. Mehnıet Tepc ve Philippe Demarle tarafindan Fransızcaya çevtikn oyunu,''Cömedie Française'den Pierre VTal sahneye koyuyor. Bundan önce genç izleyiciyi hedef alan sekiz oyun sahneleyen La Cheüdoine, Sylvie Peyronnet ve Claude Montagne tarafindan 1985 yılında kurulmuş. La Chelidoine Tiyatrosu salonu, topluluğun onuncu yılında perdesini Necati Cumalf nın Derya Gülü adlı oyunuyla açıyor. Yönetmen Pierre Vial oyunla ilgili olarak şunlan söylüyor: "Türk yazar Necati Cumairnın oyununda geleneksel üçlü yine karşunızda, kan-koca ve âşık(...) Çehov'a eş say ılabilecek Cumalı. laik Atatürk Türkryesi'nin insanlannı anlatıyor. Bu üç insan günlük yaşamın zorluklanyla başa çıkarken çocukluklannı içkrine gömememişter. Sonuç olarak 'Çocukluğumuzu hıç yaşamadık' diyen bizlcr, sonsuza dek 'pek fazla büyümemiş' çocuklar olarak kalmaya mahkûmuz". Bnıno Balp, Sylvie Peyronnet ve Claude Montagne'in roJ alacaklan oyunun daha sonra Türkiye'de de sahnelenmesi düşünülüyor. Necati Cumalı, 8 temmuzda gerçekleşecek gala için Fransa'ya gidecek. Yaptıklan çalışmalan başanlı sayan Ak- çll. bunun nedenini Borusan Holding'ın kendılerine sağladığı prova imkânlannın fazla olması. yetenekli genç sanatçılar- dan oluşan bu orkestranın üyelennın ıç- lerindeki amatörruhun hiçbırzaman kay- bolmaması ve yurtdışından getirdikleri yabancı sanatçılar olduğunu söylüyor. Borusan Oda Orkestrası'nın başanlı ol- masındakı en önemli etkenlerden biri de orkestranın sürekli şefliğinı üstlenen Sa- im Akçıl. "Bir orkestranın sürekli şefi ol- masLözeOikleyeni oluşan orkestralarda ol- dukça önemli: çünkü orkestra ilk kurul- duğu zamanlarda tam anlamıvla orurma- mış oluyor. üyeleri değişiyor. Bir orkestra- nın iyice oturması için zamana ihtiyaç var; bunun için de farkı gözetebilmesi, üyelerin çahşmalarının kontrol edilmesi. bir prog- ramın avnntılanvla çahşabilmesi için sü- rekli bir şefe ihtiyacı var. Borusan OdaOr- kestrası'nı ilk defa yabancı bir şef yönete- cek, dünyaca ünlü şefJames GaKnn bu kon- sere üç provayla çıkacak. Gahvay,gelene ka- dar orkestrayı ben çalıştınyorum. toplam sekiz prova yapılıyor. Aynca orkestrayı ko- nuk birşefin yönetmesi, hem orkestra hem de orkestra üyeleri açısından oldukça önem- li. Üstelik bu sayede orkestramızın ismi vurtdışında da duvulacak. Orkestranın bö> le önemli birorganizasyonda yeralma- sı ve James Gahtay gibi önemli bir şef ta- rafindan yönetilmesi orkestrayı belirli bir düzeye getirebildiğimizi gösterir." "Sabıria. sağlam temeller üzerine sağ- lam katlar çıkarak daha düzeyli yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Çünkü orkest- rayı propaganda aracı olarak kullanmı- voruz. Borusan Oda Orkestrası'nın bugü- ne kadar gelebilmesinde emeği geçen her- kes sanatı ön planda turuvor. Bu da beni işime daha çok bağhyor." Borusan Oda Orkestrası'nın. barok dö- nemden günümüz bestecilenne kadar ge- niş bir repertuv an v ar. Özel- likle Türk bestecılerin eser- lerine -her ne kadar oda mü- ziği ıçin yazılmış çok fazla yapıt olmasa da- öncelık ve- riyorlar. Borusan Oda Or- kestrasf nm en önemli özel- lıklerinden bin de hem solist olarak hem de orkestra üye- si olarak genç Türk sanatçı- lanna şans tanıması. Borusan Holding aynca önümüzdekı sanat dönemınde Beyoğ- lu'nda bir kültür merkezı açı- yor. Birçok etkınliğin yer ala- cağı kültür merkezınin kurul- masında Akçıl, Sami Caner ve Ahu Koza'nın büyük eme- ği geçmışti. T.C. YEDÎTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BÎLİMLER VE FEN BİLİMLERİ & MÜHENDİSLİK ENSTÎTÜLERİNDEN DUYURIILUR Üniversitemiz sosyal bilimler enstitüsü bünyesinde açı- lan işletme (MBA) master ve bu yıl açılacak radyo& TV master ile uluslararası ilişkiler (dünya ekonomisi ve si- yasal ilişkiler) master; fen bilimleri ve mühendislik ens- titüsü bünyesinde açılacak bilgisayar ve enformatik mü- hendisliği master ve sistem mühendisliği master prog- ramlanna kaydolmak isteyen en az dört yıllık lisans eği- timini tamamlamış olan adaylann resmi kayıtlannı yap- tırabilmeleri için lisansüstü eğitim giriş sınavına (LES) girmeleri gerekmektedir. En yakın LES 27 Temmuz 1997 tarihinde Adana, An- kara, Erzurum, İstanbul ve İzmir illeri ile Lefkoşa'da ya- pılacak olup müracaatlar 30 haziran ile 9 temmuz tarih- leri arasında yerine getirilecektir. Müracaat formalan 30 Haziran 1997 tarihinden itiba- ren aşağıdaki telefon numaralarına başvurularak temin edilebilir. Müracaatlar: Tel: (0 216) 327 64 74 - (0 216) 327 64 75 - (0 216) 326 79 18 veya (0 216) 327 68 59 Adres: istek Vakfı Yeditepe Üniversitesi Acıbadem Kampusu 81001 Acıbadem-İstanbul KÜLTÜR • SANAT 293 89 78 (3 HAT) SERA KITABEVI VE CAFE Güneşlibahçe Sok.70 Kadıköy-lst. Tel: 449 30 34 Safranbolu Evleri * Sosyal yaşamın etkıledığı mimari birözgünlük Konuşmacı: Rabia Atalay - M.S.Ü. Güzel Sanatlar Fakûltesi mezunudur. Kitaplarımız % 15 indirimlldir. 28 Haziran Cumartesi 14.00 - 16.00 Kültür \ Sanat | ilanlannız için: jj? 293 89 78 S (3 hat) "•; Van Gogh, Cezanne, Monet, Degas, Aivazovsky... Dünyanın En Ünlü Tabloları Artık Sizin Türkiye'de İlk Defa Yaphğımız Tuval Üzerine Reprodüksiyonların Çerçeveli ortalama boylan 65x80 on.'dir. Çerçeveli beher Tablo 7.5 Milyon TL. Meşhur Ressamlardan TUVAL ÜZERİNE REPRODÜKSİYONLA 0 Tablolar, şasi üzerine gerilmiştir. <t Paspartulu çerçevelidir. O İslenmeye, tozlanmaya karşı koruyucu verniklidir. O Nemli bir bezle silinebilir. <t Asıllannı aratmayacak güzelliktedir. O Meşhur ressamların 400e yakın reprodüksiyonu hazırdır. • Istediğiniz Tablolar Kargo ile, özel ambalaj içinde adresinize gönderilir. • VİSA ile satış yapılmaktadır. • Telefonla veya Fax'la ilişki kurunuz. MERKEZ Kurtuluş VciYinlcm Gazi Mustafa Kemal Bulv. No. 122 Maltepe - ANKARA Tel: (0.3 I 2) 229 48 27-229 38 08 Fax: 229 52 86 İLAN ODAK DERSHANELERİ ÖĞRENCİ ÜCRET LİSTESİ Lnıversıte Hazırlık Anadolu Lısesı. Fen Lısesı ve takviye kurslan 1 (bir) saati 400.000.-TL(KDVdahil) Merkez Bakırköy: Istanbul Cad. Kjrmızı Şebboy Sok. No: 1 Şb Büyükçekmece' Camiı Sok. No: 9 Şb Sılıvrı: Piripaşa Mah. Mıs Sok. No: 2 3 625 sayılı yasanın ilgili maddelerı gereğince ılan olunur. İLAN Bakırkoy. Biıyükçekmece. Silnn Özel Odak Akşam Lıselen Ücret Listesi 199^-98 öğretım >ılı ucretı 120.000 000 - TL (KDV hanç) ÖZEL ODAK AKŞAM LİSELERİ Merkez. Bakırköy: tstanbul Cad. Kırmızı Şebboy Sok. No: 7 Şb Buvökçekmece: Camıı Sok No' 9 Şb Sılıvrı: Piripaşa Mah Mıs Sok Nn: 2/3 625 sayılı yasanm ılgılı maddelen gereğince ilan olunur. ÇARŞAMBA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÖDEME EMRİNİTS İLANEN TEBLİĞ1 1997 29 Alacaklı: Hüseyin Çakır vekili A\r : Fahrettın Canbulat Borçlu: Mehmet Arabacı. Beledıye Suesı. Çarşamba. Muhtelıf tanhlı çekler karşılığında 1.242.000.000. lıra borcunuzdan dolayı hakkınız- da yapılan ıcra takıbınde adresinızin meçhul olması nedenıvle ödeme emnnin ilanen teblığıne karar verılmıştır. Işbu ilanen neşri tarihinden ıtıbaren 30 gün içinde borcu ödemedığinız, senet kambı- yo senedı nitehğınde haız değılse 35 gün içinde mercııe şıkâyet etmenız. senet altında- kı ımza sıze aıt değılse yıne 35 gün içinde bir dılekçe ile tetkık mercıı hakımlığıne bıl- dırmeniz. aksi takdirde sened altındakı ımzanın sızden sadır sayılacagının zaman aşımı- na uğradığı hakkında ıtırazınız \arsa bunun -.ebeplen ile bırlıkte 35 gün içinde tetkık mercııne bıldırmenız ve mercııden ıtırazın kabulune daır bir kaar getirmediğınız tak- dirde cebrı ıcraya devam edıleceeı ilanen teblığ olunur. 4.6.1997 Basın: 27202 Çocuk kardiyolojisi - Türk Kalp Vakfı kalitesi \e titizliğiyle hizmetinizde. 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0 212)212 68 35 TÜRK KALP VAKFI IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Bakıyoruz... Geçenlerde bir yerde çok hoş bir (canlı) müzik dinliyordum. Müziğin ve gecenin keyfini yaşarken bir şair arkadaşım. benim "post- modern" oldu- ğumu söyledi birdenbire. Çok şaşırdım. Hiç böy- le düşünmemiştim. Acaba modernizme elveda diyeceğimiz için mi böyle söylemişti. yoksa, bu ülkenin son zamanlar- ki "yaşanf/"sından dolayı mı? Peki, "modernizm" gerçekten ömrünü doldur- du mu? Artık, ona elveda diyebilir miyiz ve moder- nizm kendi kuyusunu mu kazdı? • • • Aydınlanmayla doruğa ulaşan modernizm pro- jesi, kör inanca karşı aklın öncülüğünde bilime dört elle sarıldığı "altın"yıllarından, her şeyin bir pazar ve bu pazarın bir "iletişim" ağıyla denetlendiği bir teneke yıllara nasıl geldi? Görülüyor ki kendi kuyusunu kendi kazdı. Üste- lik bizler, bu toplumda yaşayan ınsanlar, henüz ay- dınlanma felsefesınin "nimetlerinden" yararlan- mamışken. Aydınlanmanın kazanımlannı henüz içi- mize sındirememişken modernizm kendi kendini yedi. Değer kavramı ile bilgi kavramı; yerini, para ve üne bıraktı. Değer ve bilgı edinmek ıçin çok çalış- mak gerekirken yoğun bir emek vermek gerekir- ken yıllarca süren bir uğraş vermek gerekirken bu kavram çifti; yerini. para ve üne bıraktığından, (ge- nellikle) kurnaz ve çekınmez olmak yeterli oldu. Dünya işadamlan ile medyanın eline geçti; bu ara- da bu iki gruba çok yakın olan. hatta onlarla za- man zaman bütünleşen ve bir türlü yeni konumla- nnı kabul etmeyen politikacılar da üçüncü konu- ma düştü. Politikacıların böyle bir geleceğini önceden gör- mek çoğumuz için hiç de güç değildi. • • • Bizde ise her şey daha da çetrefil. Durumu çöz- mek güç. Modernizm projesi toplumsal bir yapı, sistem olarak yerleşmediğı için; aydınlanmanın ve- rılerinden yararlanamadığımız için tam bir "post- moden durum"\a karşı karşıya kaldık! Modernizm kendini onaracak mı? Yoksa kimile- rinin savunduğu gibi post-modemizm mi artık "sis- tem "olarak tanımlarımızda yer alacak? Yoksa, sü- reç içinde daha hakça olan bir toplum yapısına mı yöneleceğiz? Ya da aklımızdan geçirmediğimiz yeni bir top- lumsal yapı, sistem mi çıkacak karşımıza? Belki, birileri önceden görmüş olduklarını söyleyecekler! Belki de -bıtmez tükenmez- bir geçış dönemin- den sonra mutlu sona ulaşacağız. Politik yapı, dev- let yapısı değişerek daha da demokratikleşecek, insan halarını kimse çiğnemeyecek, daha çok ki- tap satılacak. daha çok kitap okunacak. Daha çok film çekılecek, ızlenecek. Daha çok oyun sahnelenecek. Daha çok sahnemiz olacak. Özel- likle İstanbul başta olmak üzere. her kentte tiyat- ro ve sahneler açılacak. Konserler, kültür etkinlıkleriyle yoğun bir ülke, yo- ğun bir dünyaya doğru emin adımlarla yürüyece- ğız insanlık olarak. Bilgi çağı diye tanımlanan dönem, gerçekten de "bilgi" çağı olacak. Olmaz mı? Belki de topluca bir felakete doğru yine "ernın" adımlarla yol alacağız. • • • Bir türlü "yazılı" bir toplum olamadık. Okur ya- zarlığımız, okuma ve yazmayı bilmeyle özdeş. Yok- sa ne okuyan bir toplumuz, ne de yazan. Konuşanbirtoplumuz. Ama bu konuşma düşün- celerinı söylemek anlamında değil. Zaten yıllardır düşünmeye izin verilmediğı gibi bizler de düşün- meyi pek sevmeyiz. Aslında konuşan değıl, sohbet eden bir toplu- muz. Çok iyi anımsanacaktır 12 Eylül'ü yapan ge- nerallerin konuşmaları. Bir kahvede sohbet eder gibi... Bu sohbet biçimi sürüp durdu. Ama şimdi işler değişiyor, gelişen teknolojinin ve (bir kısım) med- yanın sayesinde, bir topluma doğru gidiyoruz. Bakıyoruz. Televızyona bakıyoruz. Meclıs'e ba- kıyoruz. Trafik kurallannın çiğnenmesine bakıyo- ruz, haksızlığa bakıyoruz. Ranta bakıyoruz, hak- sız kazanca bakıyoruz. Siyasi cinayetlere bakıyo- ruz, Refah Partisi'ne bakıyoruz, çetelere bakıyo- ruz, rüşvete bakıyoruz, dolandırıcılığa bakıyoruz, vb vb. • • • Özcesi, bizdeki "modernizm" de Batı'dan çok farkı. Bu farklılıkla ne kadar övünsek azdır. "Post- modern" tanımı sanki bizım için ortaya atılmıştı. Biz- den daha çok post-modern olan toplum, halk var mı? Bakın, işte Batı'yı ilk kez bir alanda geçtık! Doğa ve Miizik' gecesi • Kültür Servisi - Doğayı korumak için mücadele veren Doğa ile Banş Derneği 'Doğa \e Miizik' gecesi düzenliyor. 30 haziranda Boğaziçi Üniversitesi Büyük Toplantı Salonu'nda düzenlenecek olan gecede İdil Biret. bir resital \erecek. aynı zamanda Evın llyasoğlu'nun 'Çağlar Boyu Doğa \e Müzik' konulu konferansı yer alacak. Bu geceden elde edilecek gelir: Karadeniz. Marmara \e boğazlann çevre sorunlan için oluşturulacak uluslararası iletişim ağının yapılanmasında kullanılacak. Biletler Vakkorama şubelerinden bulunabilir. Bilgi için (350 60 53) Külebi, doğduğu köyde anıldı • Kültür Senisi - Ünlü şair Cahit Külebi. doğduğu köy olan Tokat'ın Zile ilçesine bağlı Çeltek'te törenle anıldı. Ünlü şairin doğduğu evin önünde düzenlenen törende konuşan ressam Cahit Koççoban, "Cahit Külebi, Türk edebiyat tarihine imzasını atmış dev bir çınardır" dedi. Şairin. Zıleli olmasından gurur duyduğunu söyleyen Koççoban ve Zile halkı. şairi her yıl 20 haziran tarihinde anacaklannı belırttiter. Maksim Vengerov'un ppogpamında değişiklik • Kültür Senisi - îstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenlediği 25. Uluslararası istanbul Müzik Festivali kapsamında konser verecek olan kemancı Maksim Vengerov. konserınin programını ve eşlikçi piyanistıni değiştirdi. Daha önce yapılan basın toplantısında. sanatçının 4 temmuzda saat I9.00'da Aya İrini'de yer alan konserinde kendisine piyanoda Igor Uryash'ın eşlik edeceğı açıklanmıştı. Sanatçı programını değiştirdikten sonra yeni programına uygun olan başka bir piyanıstle konser vereceğini açıkladı Buna göre 25. Uluslararası Müzik Festivali kapsamındaki konserinde Maksim Vengerov'a Mikhail Mouratch eşlik edecek. Programda Elgar. Prokofiev ve Çaykovski'nin yapıtlan yer alıyor.