03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 1997 PAZAR PAZAR KONUGU CHP Genel Başkanı DenizBaykalseçimin yıl sonuna kadaryapılması gerektiğini söyledi 'Hükümetiçindüşünürüz' eniz Baykal, hükümeti dışandan destekleme sözüne karşm hükümette görev alma konusunda dogmatik bir reddetme anlayışlannın bulunmadığmı belirterek "Eğer hükümete girmemiz şiddetle istenirse ve bunun yararlı olacağmda hemfikir olursak oturur konuşuruz" dedi SÖYLEŞİ MİYASE İLKNUR ^mmm Pariamentoda kurulacak bükümet bir seçim hükümeti mi yoksa çözüm hükümeti mi oiacak? BAYKAL - Erken seçimden başka çözüm yolu ne yazık ki kal- mamıştır. Bundan üzüntü duyuyorum ama olay lar bu noktay a ge- tirilmiştir. Ülkeyı bu noktaya getiren yanlışlar vapılırken biz CHP olarak uyanlanmızı zamanında hep dile getırdik ama ne yazık ki uyanlanmız dikkate alınmamış ve yapılan yanlışlıklar REFAH- YOL'u getirmiştir. REFAHYOL denemesi de seçimi Türkiye'ye dayatmıştır. Bu manzara içinde bu parlamentodan kalıcı çözüm üretecek bir hükümet çıkarmak mümkûn değildır. Parlarnento dağılmaya başlamiştır. Bugün küçük küçük grupçuklar var. Üçer, beşer, sekızer, onar; bir kısmı bağımsız. bir kısmı şu parti. bu par- ti; partileşmemiş gruplar halinde dağılmalar var. Ve bu dağılma- lara umut bağlayarak bir çoğunluk yakalanmak istenıyor. Böyle bir dağımklıkla çözüm hükümeti olmaz. Bu manzara karşısında seçim kaçınılmaz hale gelmiştir. Eğer seçim olacaksa; bu seçi- min ülkeye en az zarar veren bir seçim halıne dönüşmesi gerekir. En az zarar veren bir seçim. işbaşındaki hükümetin uzun süre eko- nomideki dengeleri sarsma olanağını bulamadığı bir seçımdır. Se- çimin adı çıktıktan sonra bunu uzatmak çok yanlış olur. Bazılan '1998'de seçim yapalım' dıyor. Bu, 11 ay sonra seçim yapmak de- mektır. REFAHYOL bir seçim hükümeti olarak değıl, bir çözüm hükümeti olarak kuruldu, 10-11 ayda bitti. ANAYOL hükümeti üç ayda bittı. Şimdi önerilen seçim hükümeti, ANAYOL hükü- metinin bir bölü üçü kadar fazlası demektir. Bu kadar süre ıçın- de seçim yapacağmı bılen bir kadro işbaşında oiacak: o ekono- mıden hayır gelir mı? O kadar uzun süre içinde ülkeyı, ekonomı- yi, toplumsal ilişkıleri, diş ilişkileri beklemede tutmak, askıya al- mak Türkiye'ye ağırbir yük yüklemek demektir. Artık 2000 yı- lına kadar gidecek bir çözüm hükümetinın gereği kalmamıştır. m^mm Hükümete destek ohna konusunda üç koşulunuz var herhalde? BAYKAL - Evet. Birincisi, en kısa sürede seçime gidılmelıdir. En kısa sürede seçime gıdilirken de seçmen kütüklerinın yenıden yazılması, uyum yasalanmn çıkanlma ve nüfus tespit çalışmala- nna göre milletvekili dağılımlanmn hesaplanması zo- runludur. Bu birinci koşul ki. bunu 5-6 aylık bir süre içinde başarmak mümkündür. O nedenle içinde bulun- duğumuz 1997 yılının bitıminden önce seçim yapılma- Udır. Bu, toplumun da talebidir. Bu demektirki yeni hü- kümet, yıl sonuna kadar seçim yapma göreviyle karşı karşıyadır. Ama sadece seçim yapmak için hükümet ku- rulması doğru değildir. Çünkü beş altı aylık bir süre de bayağı uzun bir süredir. Bu süreyi değerlendirmek la- zımdır. REFAHYOL hükümetine karşı toplumun gös- terdiği tepkinin temel dayanak noktalannı hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunlardan binsi, Türkiye'de laik düzeni tehdit eden gelışmeler karşısında 8 yıllık kesintisiz te- mel eğitimin önemli bir çözüm olarak ele alınması ih- tiyacıdır. Bu. mutlaka yerine getirilmelidir. Çok aynn- tılı bır gündem yüklemek istemiyorum ama bir iki te- mel noktada çok açık. net bir tavn olmalıdır. Bu da ön- celikle kesintisiz 8 yıllık temel eğitimi uygulamak ol- malıdır. Böyle bir programı uygulama gereğini. bu hü- kümeti kurmayı düşünen partilenn tümü düşünüyorlar. Bu noktada bir ihtilaf yok. O nedenle bu uygulanabilir bir taleptır ve uygulanması çok önemli bır taleptir. Ikı; Türkıye'de yargı organı. çeşitli nedenlerle yolsuzluklar. Susurluk olayı gibi, yüz kızartıcı suçlar gibı çeşitli ne- denlerle mılletvekillerinin dokunulmazlıklannı kaldır- maya yönelik, mılletvekillerini yargı organından sak- layan bir konumdan çıkanlmalıdır. Bu dosyalar mutla- ka yargıya yansıtılabilmeli ve soruşturma kapılan açıl- malıdır. Bu da ikinci önemli noktadır. Eğer değışim ve yenileşme sağlayacaksak bunun asgari koşulu dabudur. Bu konuda da yine bu hükümeti kurması söz konusu olan partilenn bir ihtılafı olacağını ummuyorum. Baykal iki partinin secimde işbirliği yaptnasımn önemini vurguladı 'DSP'yle 'ışbMiğiyıınuiı' Olası bir seçimde DSP sizinle işbirliği yapmayacagını ısrarla söylüyor ancak aynı ısran siz de güç birliği çağnlan ya- parak sürdürüyorsunuz. DSP kanadı ise bunu siyasi bir manev- ra olarak yorumluyor. BAYKAL - Ee yanlış ama...Yanlış kullanılan bir argüman var. Efendim işte bilim adamı Denız Baykal'la si\asetçi Deniz Baykal farklı düşünüyor denilivor. Hajır farklı düşünmüyorum. Bir ga- zeteci arkadaşım seçim işbirtiği nasıl sonuç verir diye sormuştu. Ben de cevabını vermiştim. Ondan hemen soara da DSP ile CHP arasında bir seçim işbirliği gerektiğini ifade etmiştim. Bunu çeliş- ki olarak sö> lüyor DSP Genel Başkanı. Bir kere ben şöyle bir de- ğerlendirme \apmıştım: birbirinden farkk birbirine karşıt ide- olojik anlayışlan olan si>asi partiier eğer seçim işbüiiği yapariar- sa, bu seçim işbirliğinin sağlayacağı jarar çok az olur. Yok olur, yoktur da demedim. çok az olur. Hangi partiier için? Birbirine karşıt partiier için. Ogünlerde DYPile RP'nin seçim işbirliği yap- maprojesi söz konusuydu. Bövle bir işbirliği nlursa sonucu neolur diye sorulmuştu. Ben de bunlar birbirine karşıt partikr. onlar se- çim işbirliği yaparsa DYP'ye o> vermesi söz konusu olan bazı seç- menler RP'den dolayı oy vermezler. RP'liler de DYP'den dolayı oy vermeyebilirler. O nedenle bunun yaran azolur. Ama aynı doğ- rultuda siyasetyapan iki partiseçimdeişbirliği yaparsa bunun ge- tireceği yarar çok olur. Az >a da çok bu yarara bizim ihtiyacınuz var. O nedenle biz DSP ile aynı doğrultuda siyaset anlayışına sa- hip partiier olarak işbirliği \aparsak seçimde -yasa buna olanak verir de \aparsak- hiç kuşkusuz \ararlı olur. Bunu Sayın Ecevit bir çelişki olarak görihor. Bu bir çelişki değil. Benim kastertiğim birbirine karşıt olan partiier. Hani 'Sarhoşken namaza yaklaş- ma' diyebirsözvarya.sarhoşkeliınesinikaldırarak 'Namaza yak- laşma' anlanu çıkaranlar gibi benim sözlerim de eksik değerlen- diriliyor. • • ^ H Merkez sağ kendisinden daha sağda radıkal sağla iki dönemden beri seçim işbirliği yaparak onlan parlamentoya taşı- yor. Kendisi de yararlanıyor, seçim barajı nedeniyle parlamen- toya girmeyecek partiier de Meclis'te temsıl ediliyor. Ancak sol- da bunu göremiyoruz. Oysa sosyalist soldakı partiier belirli il- keler çerçevesmde ışbırlığıne sıcak bakıyor. Ve onlann baraj ne- deniyle parlamentoya girmesı de mümkün değıl. Oy oranlan yüzde 2-3 de olsa böyle bir ışbırliğine neden sıcak bakmıyorsu- nuz ve sadece olumsuz yanıt verdiğı halde DSP ile yetiniyorsu- nuz? BAYKAL - Bizim gündemimizdeki konu DSP Ue işbirliğidir. Bunun önemli ve \ ararlı olduğu kanısındayız. Bunun dışında her- hangi bir işbirliği konusu gündemimizde yok. Kurultay takviminiz işlemıyor. Erteleme söz konusu her- halde. BAYKAL - Gelişmelere bakıp görclim bir. Belki hemen kurul- tay takvûni gündeme gelebilir. Bu siyasi gündem durulsun, belli bir hükümet işbaşına geldiğinde iç sorunlanmıza yönetebiliriz o zaman. Belli bir süre yeni hükümete fırsat veretim, çahşsın. Yenı politikalar oluşturulması konusunda çalışmalar var mı.' BAYKAL - Var. Olmaz olur mu? 36 tane komisyonumuz var. Türkiyt"nin her alanda en önemli isimleri orada bir araya getiril- meye çalışılıyor. Bunun alb tanesi kuruldu. Bu altı komisyon cid- diçalışma içinde\e şimdiden raporiar geuneyebaşladL Türkiye'de sosyal demokrasinin eline geçmekte olan bu yeni şansı ülkemizin bütün uzmanlanmn, bilim adamlannın. sanatçüannın, üretici kesimlerinin uygun şekilde değeriendirmesi gerektiğinc inanıyo- rum. Bu defa bu şansı başarüı kılmalıvız. Bu mümkündür. Bu- nun siyasi ortamı şekilleniyor, bunun gereklerini elbirliği ile yeri- ne getirmeyi deneyeceğjz. • • ^ B CHP'yle küskün olan emekçiler, Kürtler. Ale\ ilerle il- gili banşma yönünde somut projelerinız var mı° Sonmlar konu- sunda saptamalar yapılıyor ama projeler henüz bılinmiyor? BAYKAL - O küskünlükler bitti artık. Her gnıpta el ele ver- dik. daha sıcak ve dayanışma içinde olacağız. Pcki Sayın Yümaz'la yapüğınız görüşmede bu koşullann yerine getirilmesi için bir mutabakat sağ- landımı? BAYKAL - Evet bunlar konuşuldu. Ancak seçim ko- nusunda daha çok MesutYılmaz'dan kaynaklanmayan ve seçimi marta, nisana sarkıtma eğlimi olduğu gözle- niyor. Sağlıklı bir seçim yıl sonunda yapılabilir. Tür- kiye'de artık seçim yapacağım diye işe başlayan bir hükümet söz konusuysa, seçimi uzatmadan yapmalı- dır. Yoksa 1998 yılı da kayıp bır yıl olur ve Türkıye'nın bu geçiş dönemindeki kaybı çok yukan doğnı çıkar. ^ammm Siz CHP'nin hükümete girmeyeceğini geçen hafta içindeki konuşmalanmzda sık sık \urguladiniz. Oy- sa seçimden hemen sonra hükümet kurma çalışmalan sürerken siz ısrarla ANAP, CHP ve DSP'nin de içinde bulunacağı geniştabanlı ve partigenel başkanlannın da görev alacağı bir hükümetten yanaydınız. Böy le bir hü- kümetiengeüediği için Sayın Ece\it'ide miting meydan- lannda ağır bir dille ekştirmiştiniz. O zaman Ecevit dı- şanda kalmav ı yeğliyordu. şimdide siz. Bu değişiklik ne- den? BAYKAL - Olabilir belki ama bizim içinde bulun- mamızı ya da bulunmamamızı çok hayati bir mesele olarak görmüyoruz. Biz hükümetten kaçmma çabası için- de değiliz. Olaya Türkiye'nin yararları açısından bakı- yoruz. Önemli olan bu aşamada bizim destek verme- mizdir. Biz o desteği vereceğiz. Gerisi aynntıdır. Çok önemli değildir. Buna ihtiyaç olduğunu da zannetmi- yoruz. O nedenle böyle yapıyoruz. Ama bu çok önem- li birkonudur: oturulur, konuşulur, bakılır. Hükümete girme konusundaaçıkbir kapıbı- ralavor musunuz? BAYK.\L- öyle dogmatik bir reddetme eğlimi içinde değiliz. Onu soylemek istiyorum. Buna gerek yok diye bakıyoruz. Ama buna şiddetle ihtiyaç olduğu ortaya konulursa bakanz. Bizim ni- yetimız Türkiye'de seçim yapacak bir hükümetin oluşmasıdır. Bi- zirr^dışıraızda böyle bır oluşum varsa bunu memnuniyetle karşı- laoz Eğer bizim dışımızda bir hükümet olur da 'Biz seçime gk- meyeceğiz, Türkiye'yi yöneteceğiz' derlerse onu da saygıyla kar- şılanz. Biz o hükümeti seçime zorlamayız. Ama bunu başarabi- leceklenni zannetmiyoruz, bunu başarma şansının kaybolduğu- nu görüyoruz. Bızden herhangi bir hükümet oluşumuna destek vermemiz ısteniyorsa Türkiye'yi yeni bir sıkınöya sokmayacak bir zamanlama ve ciddı hazırlıkla birlikte bu üstünde durduğum. toplumda bu yükselen bekleyişi kavrayacak iki temel noktada açılım da gerçekleştirecek bir hükümetin kurulabileceğıni düşü- nüyoruz. Bunun olması halinde destek veririz. M M M Erken seçim artik kaçınılmaz mı oklu? ,I,'-IT1 t.rifr,p TI..-, BAYKAL-Öyle gözüküyor. Kaçınılmaz olup olma'dığı. erken seçim yapmadan Türkiye'yi yöneteceğım diyen bır çoğunluğun ortaya çıkıp çıkmaması ile belli olur. Mesut Yılmaz da erken se- çimin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanı söylüyor. Bir siyasi partimiz dışında herkes bunu ifade ediyor. Sendikala- n. iş çevereleri kı; iş çevTeleri seçimden çok hazzetmezler. TÜ- StAD iki gün önce yayımladığı bildiride erken seçim yapılması gerektiğini belirtti. ^ • ^ • H Erbakan çekDeceğini açıkladığı ve çekilme koşulumı da erken seçime bağladığı gün, siz Istanbui'da DİSK'e bağlı Tekstil- İşSendikası'mn genel kuruiunda sorduğumuz soru üzerineerken seçime gerek ounadığını >e yeni bir hükümet modelinin parlamen- to içinde bulunabikceğinû bulunmadığı takdirde son çare olarak seçime gidilmesi gerektiğini sö\lemiştiniz. Üzerinden bir ay geç- meden erken seçimin kaçınılma/ olduğunu söylüyorsunuz. Neol- du da erken seçimin zorunlu olduğuna karar verdiniz? 'Refahhngirişünitedirginliğeyol açtı' B enim bakış açım şudur: CHP'deki yükseliş öyle İngiltere'de, Fransa'da esen rüzgârla hiç iüşkili falan değildir. Fransa'da rüzgâr esmeden, İngiltere'de seçim yapılmadan CHP'de yükseliş başlamıştı. O rüzgârla doğrudan ilgili değil GetbmCHPninardınaaldığısövienen rüzgâr meseksine.Sol bitti dhedüşünercksolasal- dırmakiçin hiç bir fırsat kaçırmayan büyük med- ya kuruluşiannın birden bire sosyal demokrasinin fazileüerini fark etmesine ve akabinde diğer rau- hakfet partilerinin iktidan ekştirmekten \azgeçip CHP ile karşılıkh sakunya geçmelerine-. Bu ko- nulan ve özellikk de CHP'nin yükseliş nedenleri- ni nasıl değerfcndiriyorsunuz? BA\TCAL -Bu konudasöylenmesi gerekenbir- kaç şey var. Önce CHP'de bir yükseliş olduğu gözleniyor. Bunu parti çalışmalanndan görüyoruz ve yapıknış kamuoyu araşnrmalan bunu gösteri- yor. Toplumdaki hareketlenme ve her özel çevre- deki degerledirrneler sonucunda artık bu kabul edil- meyebaşlandı. Bunun nedenlerini yalnız bazı çev- relerbence dogru göremiyorlar. Benim bakış açım şudur: CHP'deki yükseliş öyle tngiltere'de, Fran- sa'daesen rüzgârla hiç ilişkili falan değildir. Bun- larla hiç bir alakası yoktur. Fransa'da rüzgâr es- meden, tngiltere'de seçim yapılmadan CHP'de yükseliş başlamıştı. O rüzgârla doğrudan ilgili değil. Hiç kuşkusuz ingiltere'de, Fransa'da ve Av- rupa'nın diğer ülkelerinde sosyal demokratlann seçim kazanmaya başlamalan, dünyada böyle bir anlayışın ortaya çıktığmı göstermesi açısından önem taşır ve Türkiye'yi de bir ölçüde etkiler. Ancak bundan sonrası için söz konusu oiacak bir etkidir. Bununnedenlerini degerlendirenlerin ben- ce şunlan göz önünde bulundurmalan gerekiyor. Hiç kuşkuyok ki; buyükselişin temelindeCHP'nin şu anda yaşamnakta olan kriz konusunda takın- dığı tavır yatryor. REFAHYOL'un rejimi temelle- rinden sarsacak laik cumhuriyeti tahrip etme gi- rişimi toplumda büyük bir tedirginlik nedeni ol- du vebirarayışı başlatü. Buortamda CHP, bu olay- lan eo doğru, ea eıken teşhis eden ve bu olaylar karşısında ödünsuz. kararlı, tutarlı bir mücadele veren siyasi parri olarak görüldü. Birtakım parti- ier belki siyasi hesaplarla bu konularm netameli olacağını düşünerek kenardadurmayı, çeşitli ge- rekçelerle mesafeli durmayı tercih ederken biz CHP olarak hiç bir siyasi hesap yapmadan, sade- ce bunu sorumluluk konusu olarak inançlanmı- zm gereği, ülke yararlannın gereği olarak gördü- gumüzden bu alanda çok etkin bir konumda ken- dımizi sergiledik. Benim o kadın yüriiyüşüne ka- tildıgım anlardanberibenbunuyakalryorum. Pek çok güngörmüş siyasetçi bu toplantıdan uzak dur- mayı siyasi hesabının gereği sayarken biz içten- lflde büyük bir görev duygusuyla, siyasi bir ağır- lık dakoymadan kişisel bir katılımlao yürüyüşün içinde yer aldık. Aynca biz RP'den kaynaklanan laik cumhuriyetimize yönelik tehdit karşısında kolaycı bir çizginin içine girmedik. Yani '.^sker bu işi haltetsin' gibi bir tavır sergilemedik. Birile- ri çıkıp 'REFAHYOL iktidan kafasını tanka çar- pacak' derken biz. 'Hayırtankaçarpmayacak, biz bcişitankpatetteriikdeğilsarjdıklahalledecegiz ve miBi iradeye çarpacak" diyorduk ve bunun ge- reğini yapıyordıık. Ama bizim yükselişimizi sa- dece bununla izah edenler gerçeği tümüyle gör- müyorlar. Bunun arkasında başka birtakım olay- lar var. Türkiye'de kriz sadece laiklik krizi değil. Bir yandan bir temiz toplum krizi yaşıyoruz. Bir başka temel kriz, hukuk devletmin henüz gerçek- leşemerniş olmasından kaynaklanıyor. Yasa ege- menliğinin, hukuk egemenliğinin sağlanamamış olması, ayn bir kriz nedenidir. Bu talboyu simge- leyen Susurluk olayıdır. Bu alanda gene en tutar- lı mücadeleyi CHP'nin verdiğı ortaya çıkmıştır. Bazı partiierbu konuyu unutmayı tercih ettiler çe- şitli nedenlerle. Üzerineyürümeme noktasına gel- diler. Biz şu anda da bu konuyu ısrarla takip edi- yoruz. Tabiibu halkın dikkatmi çekiyor. Samimi- yet açısından. tutarlıhk ve takipçilik açısından. CHP de günün koşullanna göre çizgi değiştirme- yen, inandığı davaya sonuna kadar sahip çıkan bir siyasi ahlak görevi görüyor ve bu şu anda ül- kenin de çok ihtiyaç duyduğu bir olay. BAYKAL- Bugün artık erken seçim noktasına gelindi. Öyle gözüküyor. Olmazsa eğer biz götürürüz, yönetiriz di- yenler varsa; yönetsinler tabiı. Ona saygı duyuyoruz. • • • ^ Yaygınkanı; REFAHYOL iktidannıngerilimiart- tıncı hatalar yapması ve merkez sağın geçmişinin bu ko- nuda sabıkalı olmasuun CHP'ye >aradığı ve laiklik konu- sunda CHP'nin bir teminat olarak görüldüğü» BAYK,\L - Efendim bu bır yönüyle doğru tabii. Niye bızi görüyorlar da başkalannı görmüyorlar. Çünkü biz gerçekten temınatız da ondan. Merkez sağın Refaha kar- şı bir güvence olmadığı görülmüştür. CHP'nin duyarlılı- ğı ve tutarlılığı ortaya çıkmıştır. Ee bu önemlidir. Türki- ye'de bu tehdit. bu noktaya geldikten sonra bır sihirli değ- nekle, bir dokunuşla ortadan mı kalkacak? ••••• Siz merkez sağa bugüne kadar yükienirken on- lardan hemen hemen karşüık gdmiyordu. Şimdi Mesut Yü- maz da size karşı taamıza geçti. Ne oldu. blucinleri çekip pikniğe gitmekten karşılıkh olarak vaz mı geçtiniz? BAYKAL - Evet öyle anlaşılıyor. Bayağı rahatsız, te- dirgın. kızgın CHP'ye karşı. Sadece orası olsa neyse ba- zı dostlanmız da bizı hedef seçtı. Bunu doğal karşılıyo- rum. Onlan bu noktaya getıren yanlışın devamı aslında. Çok bılinçlı bır değerlendirme yapmadan 'CHP yükseli- yor, haydi ona saldırahm' deyip saldınyorlar. Bu bir duy- gu patlaması. CHP niye yükseliyor? Sen niye yükselmi- yorsun? Sen ana muhalefettesin ve TÜTkiye'nin durumu ortada. Öyleyse görevını yap. Sen CHP'ye saldırarak gö- rev ini yapamazsın. Tam tersı ortaya çıkar. Aynı şekilde bi- zim kardeş partimiz de RP'ye yûklenmediğı kadar CHP'ye yükleniyor. Bu da tabii birtakım şe>len ifşa ediyor, izhar ediyor. Işte onun izhar ettiği şey yanlış. Asıl değiştirilme- si gereken o. Ben hiçbir zaman DSP'ye karşı, çok daha önce bir olumsuz, suçlayıcı. karalayıcı tavır içinde olma- dım. M M M i Birgrup DSPmillenekili,CHPik'işbiriiğinin gün- deme alınması konusunda Ecevit'e rağmen gnıpta bir ka- rar aldırdılar. Bu konudaCHP'den bir >anıtgelmedi. CHP bnieşme ve seçimde güç birliği dışında bir işbirliği düşün- müyor mu? Şimdilik bu adını bile bir iyimserlik. bir iyi ni- yet gösterisi olarak değerlendirilemez mi? BAYKAL - Biz ortaya çıkan her olumlu adımı değer- lendirinz. Bakın şimdi yenı bir hükümet arayışı var. Bu yeni hükümet arayışuıda DSP'nin eski tutumundan yeni bir tutuma doğru geçmekte olduğunu. bugün Sayın Ece- vıt'ın yaptığı açıklamalardan bunu gördük. Sayın Mesut Yılmaz böyle bir değişimin habenni dün akşam bana ver- mişti. Bu önemli. ben bunu değerlendırmeye çalışınm. Ba- kın bu doğrultuda ben de gerçek bir seçim hükümeti an- layışı etrafında bir işbirliği yapılabileceğini, bazı koşul- lan olsa da bir destek vermeyı kabul ettiğimi ifade ede- rek sergiliyonım. Bizim bu tavnmız, Sayın Cumhurbaş- kanı'nın yaptığı görevlendirmeyi mutlaka etkilemiştir. Işin özünde beraberlik için bir şans ortaya çıkmıştır Böy- le bir ihtimali görünce memnuniyetle gereğini yerine ge- tiriyoruz. Bunlar olur ama yeteTİi değil. Sorunu bunlar çöz- mez. Biraz ciddi olahm. Nişanlılık, evlilık gibi şaka yol- lu eleştiriler yapmışlar bugün. Biz iki siyasi parti, en ile- ri düzeyde dayanışma sergilemek zonındayız. Bugün Tür- kiye'nin koşullan bunu gerektıriyor. Işbirliğini. dayanış- mayı başkalanyla değil önce bizim kendi aramızda yap- mamıza ihtiyaç var. Bu konuda bır ışık göremiyoruz he- nüz ama umut ederim olur. Umudumu kaybetmiyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle