Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 1997 PAZAR
HABERLER
DTP MilletvekiB Menzir.
Menzir'den
Çiller'e çagrı
• İstanbu) Haber Servisi -
Demokrat Türkiye Partisi
(DTP) tstanbul
Milletvekili Necdet
Menzir, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirerin.
hükümeti kurma görevini
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'a vermesini
"Çankaya darbesi" diye
niteleyen Tansu Çiller"i
sert birdile kınadı.
Menzir. "Çiller,
Cumhurbaşkanı makamı
ile uğraşacağına yiğitçe
ortaya çıkıp
dokulmazlığımn
kaldınlmasını istesin ve
mahkemede aklandıktan
sonra gelip siyaset yapsın.
Bir yalancıya ülke
yönetimi nasıl teslim
edilebilir" diye konuştu.
Menzir. Çiller ve
Necmettin Erbakan'ın
Cumhurbaşkanlığı
makamını tartışmaya
açmak istediklerini. ancak
diğer partilerle bırlikte
buna izin
vermeyeceklerinı anlattı.
Çelik: Yılmaz
kuramaz
• İstanbul Haber Servisi -
SSK Gazıosmanpaşa
Dispansen, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çelik'in de
katıldıgı bir törenle
hizmete girdi. Necati
Çelik, açılışta yaptığı
konuşmada, RP ve
DYP'nin bugün iktidarda
olduklannı belirterek
"Yılmaz'ın
başbakanlığındaki
hiikümet kurulamaz"
dedi Çelik.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'i de iktidar ve
BBP'yle görüşme
yapmadıği için eleştirdi.
CHPIi kadınlar
toplandı
• İSTANBUL (AA)-
CHP Kadın Kolları Genel
Başkanı Güldal Okuducu,
yeni kurulacak hükümetın
REFAHYOL'dan
farklılığını ortaya koyması
gerektiğini belirterek
"REFAHYOLve
YOLREFAH
hükümetlerine geçit
vermeyeceöiz" dedi. Aden
Otel'de
düzenlenen toplantıda
konuşan Güldal
Okuducu, Türkiye'yi
içınde bulunduğu
sorunlardan ancak ahlaklı.
erdemlı ve ilkeli
siyasetçilerin
kurtarabileceğini ifade
etti.
Rumlarm
Kıbns atağı
• LEFKOŞA(AA)-
Kıbns Rum kesimindeki
önemli karar
organlanndan biri olan
Rum Ulusal Konseyi,
yann özel bir gündemle
toplanıyor. Konseyden
çıkacak kararlann, Rum
yönetimi liden Glafkos
Klerides açısından
bağlayıcı nitelik taşıdığı ve
Rumlann uzlaşmadan
yana olup olmadığmı
göstereceği bıldirildi. Rum
Ulusal Konseyi'nin
yapacağı toplantıda, Türk
tarafından toprak
konusunda ödün
istenebileceği de
kaydedildi.
ÖDFden kınama
İstanbul Haber Servisi -
ÖDP Genel Başkan
Yardımcısı Atilla
Aytemur, partinin
Kadıköy ilçesi üyelen
Behzat Yıldınm ile
Devrim Yasemın
Hdırten'in öldürülmesi
olayının TKM(ML) örgütü
tarafından üstlenildiğini
anımsatarak örgütün bu
ta\Tinın sosyal izm ve
devrimcilikle, insanlığın
özgürlük idealleriyle
hiçbir ilgisi olmadığını
vurguladı.
Ecevit, Trabzon'da Yılmaz'ın CHP'nin katılımıyla güvenoyu alabileceğini söyledi
DSP'den BaykaFa çağrı
AHMET ŞEFİK
TRABZON -
DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ece-
vit, CHP'nin de
koalisyona katıl-
ması halinde 55. hükümetin
Meclis'ten güvenoyu almasının
kesin olduğunu söyledi.
Ecevit, CHP'ye çağnda bulu-
narak "Şu anda partüerimiz bir-
leşemezse de laik ve demokratik
düzeni korumak için gfiç birliği
kurmalıyız. Böylece daha sonra-
sı için hangi konularda ne kadar
beraber olabiliriz, birbirimize ne
kadar yaklaşabinriz bunu gör-
me şansımız olur" dedi.
Bütün çabalannın laik de-
mokratik düzeni demokrasi
içinde korumak olduğunu belir-
ten Ecevit. Çiller'e de "en ann-
dan kendini kurtarmak için" ge-
niş tabanlı uzlaşıya katılma çağ-
nsı yaptı.
Ecevit, erken seçime ancak
kurulacak çözüm hükümetinın
işlememesi halinde altyapı ta-
mamlanarak gidilmesi gerekti-
ğini savundu.
DSP lideri Ecevit. partisince
Trabzon'da duzenlenen açık ha-
va toplantısında halka hitap etti.
Yaklaşık 2 bin 500 kişinin izle-
diği mıtingde banş güvercini
uçuruldu.
Vatandaşlann "Başbakan
EcevTt" diye tempo tutmalan
üzerine Ecevit, "İnşallahseçim-
lerden sonra vereceğiniz destek-
le" yanıtını verdi.
Konuşmasının büyük bir bö-
lümünü bugünkü politik sorun-
lara ayıran Ecevit, laik demok-
ratik rejimi yıkmak isteyen teh-
ditlere karşı demokrasıden çık-
maksızın rejimi kurtarma mü-
cadelesi verdiklerini söyledi.
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'in hükümeti kur-
C u m a r t e s i A n n e l e r i 1 1 1 . h a f t a y a g i r d i
'Devlet içindeki çeteler yargılansın'
Cumartesi Anneleri'nin
111. buluşmasında bir araya
gelen kayıp yakınlan,
gözaltmdaki kayıp olaylannı
takip eden İHD
Diyarbakır, Malatya ve Izmir
şubelerinin kapatılmasını
protesto etti. Gözalünda
kaybedilen insanlann
fotoğraflanrun ve l luslararası
Af Orgütü'nün gönderdiği
çiçeğin zemine
yerieştirümesinden sonra
oturan Cumartesi
Anneleri, kayıplann, yargısız
infazlann, faili
meçhullerin ve kaüiamlann
durdurulmasını, devlet
içindeki çetelerin
yargılanmasını bir kez daha
yinelediler. Cumartesi
Anneleri adına yapılan
açıklamada, Uluslararası Af
Orgütü'nün 19% yüı İnsan
Haklan İhlalleri Raporu'nun
açıklandığı vurgulanarak,
rapora göre 11 kişinin
gözalünda kaybedildiği
belirtildi. Kayıp vakınlan
daha sonra oiaysız bir sekilde
dağıldı.
(Fotoğraf: ALPER TURGUT)
ma görevini Mesut Yılmaz'a
vermesiyle ilgili olarak "Çok
şükür. Şimdi geleceğe daha iyim-
ser bakabiliyoruz. Türkiye'yi ta-
rihinin en ağır rejim ve devlet bu-
nalımına sürükleyen bu hükü-
mct gklecek ve yerini ulusal uz-
laşmaya bağlı bir çözüm hükü-
meti alacak" dedi.
Yılmaz'a açık destek
Ecevit, Mesut Yılmaz'a her
türlü desteği vereceklerini belir-
terek bunu bir ulusal görev
saydıklannı söyledi. Ece-
vit sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Hükümet Tfirkiye'yi,
rejün bunalımını da aşarak
devlet bunalunına sürükle-
di Devletle hükümetin ara-
sı açıku. İster REFAHYOL
ister YOLREFAH olsun
çok şükür bu ülke bu hükü-
metten kurtulma noktası-
na geldi. RP, Atatürk'ün
kurduğu bu devleti içine
sindiremedi.
Devlet de RP'yi. Sayın
Çiller çok üzüldü. Başba-
kan olacağına çok inanmıs-
n. Halbuki Sa\ın Çiller'in,
ülke>i bu hükümetten kur-
taran Cumhurbaşkanı'na
teşekkür etmesi lazım.
Çünkü hem partisini hem
de kendini kurtardı..."
RP'yi "kalafata çekil-
meye" ve kendini sorgula-
maya çağıran Ecevit, bu
yapılmayıp seçime gidil-
mesi halinde ülkenin daha
ağır bir bunalıma gireceği-
ni ve gerginliğin artacağı-
nı savundu.
DSP lideri Bülent Ece-
vit, DYP içinde de RE-
FAHYOL hükümetinden
kurtulmak isteyenlerin ol-
duğunu, parlamentodan
bir seçenek çıkmaması ha-
linde seçimin söz konusu
olabileceğini, oysa RP'nin
159 milletvekiline karşı
390 milletvekili bulundu-
ğunu söyledi.
Genelkıırmay: Diyanet'in
yapısı yeniden tarbşılmalı
ALPER BALLI
ANKARA - Genelkur-
may. irticai faaliyetlerin
rejimin güvenliğinı tehdit
edici boyutlara ulaştığını
belirterek yeni oluşumla-
ra giderken, asken çevre-
lerde Diyanet tşleri Baş-
kanlığf nın siyasetçilerin
vesayetinden çıkanlması
gerektiği vurgulandı.
RP'nin siyasi Islam görü-
şünün. Bülent Ecevit'ın
1980 öncesindekı başba-
kanlığı döneminde iktida-
ra taşındığı, DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in
tutumuyla da devlet katın-
da meşrulaştınlmaya çalı-
şıldığına dikkat çekildi.
Askeri kaynaklar, şeri-
atçı görüş taşıyan siyasi
oluşumlann ilk kez 1974
yılında yapılan koalısyon-
la hükümete ortak olduk-
lannı belirterek şu görüş-
leri dile getirdiler:
"İktidar tadını aldılar
ve ilk kadrolaşmalannı bu
döncmde yaptılar. Daha
sonra diğer siyasi partile-
rin oy kaygısıyla irticaya
verdiği tavizler tabanlan-
tıı güçlendirdL Tansu Çil-
ler'in katkısıyla gerçekleş-
tirilen koalisvon sonucu
hükümete gelen Erba-
kan'ın başbakanlığıyla
birtikte görünür biçimde
desteklendiler. Siyasal İs-
laıru Bülent Ecevit iktida-
ra taşıdı, Tansu Çiller meş-
rulaşnrdı. İktidara gelme-
leri tabana karşı 'meşru'
olduklan mesajıydı. Tari-
kat liderierûıe Başbakan-
uk Konutu'nda verilen if-
tar yemeği irticaya verilen
desteğin doruk noktasıy-
dı. Adalet Bakanu şeriatçı
terör örgütü İBDA-C mi-
Gtanlannı cezaevinde zrya-
retetti. RP'nin baa millet-
vekilkri bu terör örgütü-
nün yayuı organına yao-
lar yazdılar."
Irticanın kamu kadrola-
nnda yapılanmasma dik-
kat çeken kaynaklar, laik
olduğu bilinen bazı devlet
görevlilerinin yerel siya-
setçilerin baskılan üzeri-
ne, asli görevlenni yerine
getirmekten kaçmdıklan-
nı anlattılar. Kaynaklar,
Diyanet Işleri Başkanlığı
görevlilerine atfen şu ör-
neği verdiler:
"İstanbul'un baa semt-
leri İran görüntülerini an-
dınyor. Buralardaki Ku-
ran kurslan tarikatJann
kontrolünde. Divanet bir
Kuran kursunu teftiş
ederken, küçük çocukla-
nn derslere sank, cüppe ve
türbanla geldiğini belirle-
yerek kurs sorumluiannı
görevden alıyor. Bu görev-
den alma işlemi üzerine
RP'den önce, merkezde bi-
linen bazı partilerin tem-
silcileri dönemin Valisi
Hayn Kozakçıoğlu'na
başvurarak görevden al-
ma isteminin iptal edilme-
sini sağtayorlar."
Kaynaklar, Genelkur-
may'm 'irticai faaüyeder"
konulu brifinginde "pasif
ve hantal" olmakla suçla-
nan Diyanet üzerindeki
baskılann ortadan kaldı-
nlması, Diyanet'ın yapı-
sının tartışmaya açılması
gerektiğini vurguladılar.
Askeri kaynaklar, "Ara-
lanndan sadece Beğendik,
devletin anayasada tanım-
lanan laik demokratik va-
pısına bağlı olduğunu
açıkladL Diğeıieri suskun-
luğu yeğliyorlar. Ashnda
onlann çıkıp "Evet. bilme-
den de olsa biz irticayı
destekledik. Ama artık la-
ik cumhuriyeti savunuyo-
ruz" demeleri bile yeterli
olacakbr sanıyoruz"
görüşünü dile getirdiler.
mmâ
IHD'den 'siyah' eylem
İnsan Haklan Demeği (İHD) Ankara
Şube Başkanı Yıldız Temirtürkan'ın
tutuklanmasmı; Diyarbakır, Malatya
ve İzmir şubesinin kapatılmasını
protesto eden İHD İstanbul Şubesi
yöncticileri, orurma eylemi düzenledi.
İHD Genel Başkanı Akm BirdaL
devletin ekonomik. sosyal ve siyasal
bunalıma girdiği dönemlerde, sivil
toplum örgütlerine ve demokrat
kesinıc saldınlann arttığını söyledi.
İHD İstanbul Şubesi'nin bulunduğu
binanın önünde siyah givsileriyle
protesto eylemi yapan İHD
yöneticileri. insan haklan
savunuculanna yönelik baskı.
kapatma ve uygulama karariaruu
protesto etti. İHD şubesinin valflikçe
kapaülması nedeniyle Di\arbakır'a
gelen İHD Genel Başkanı Akm
BirdaL Güneydoğu Gazeteciler
Cemiyeti'nde basın toplanbsı
düzenledi. Akın Birdal, devletin
ekonomik. siyasal ve sosyal
bunalımlara düştüğü dönemlerde,
haklara ve özgürlüklere yönelik
saldırılann artbrdığına dikkat çektL
(Fotoğraf: ALPER TURGUT)
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Bağ-Kur karnemi
kaybettim.
Hükümsüzdür.
BURCU ÜNAL
Gülücükler üzerine çok çe-
şitli araştırmalar yapılabilir.
Hafif tebessüm, alaylı gülüm-
seme, bıyık altından gülme,
kahkaha, acı acı gülmek, do-
ya doya gülmek gibi yüzlerce
tür gülümsemeden söz edile-
bilir.
Ihlas Holding'in TGRT'sin-
de, Mehmet Barlas'ın karşı-
sında "Ha.. ha.. ha" diyerek
zoraki kahkaha atmaya çalı-
şan Tansu Çiller'in acıklı gü-
lüşü, acaba hangi türe soku-
labilir? Barlas'a beş yıldır ikti-
darda olduğunu söylerken bu
iktidan yitirmenin acısı mıydı
yüzüne oturan? Türkiye'nin
en büyük holdingi sayılan
Özelleştirme İdaresi Başkan-
lığı üzerindeki otoritesini kay-
bettiği için mi gülmeye zorla-
nıyordu?
"Cumbaba "sına attığı ka-
zıklann, bir gün gelir acısı çı-
kar diye hiç düşünmediğine
mi yanıyordu? Yoksa, TürkTi-
Çiller'in Sahte Gülücükleri
caret Bankası olayında koca-
sının yaptıklan ortaya çıkacak
korkusu mu yüzüne yansıyor-
du? Tansu Çiller'in acı acı gül-
mesi için çok neden olduğu
bir gerçek.
Çiller'in yüzüne oturan sah-
te gülücükler, bir kaderi mi
simgeliyordu? iktidar ve para
için her şeyi yok etmekten çe-
kinmeyen hırsıyla, sınır tanı-
maz açgözlülüğüyle, oyun,
hile ve şantajla yürüdüğü yo-
lun sonuna geldiğinin endişe-
si miydi onu acı acı güldüren?
Gülücükler bazen de arsız-
lığın yüze yansıması şeklinde
çıkar ortaya. Her türlü kötülü-
ğü yapan ve yakayı elen veren
suçlu yüzlerde benzer ifade-
lere rastlayabilirsiniz. Tansu
Çiller'e ve karşısındaki Meh-
met Barlas'ın yüzüne tekrar
tekrar baktım.
Mehmet Barlas ve sahte
gülücükleriyle Tansu Çiller.
Her ikisi de birbirlerine bakı-
yorlar ve acı acı gülüyoriardı.
Belki de ülkemizin kaderiyle
alay ediyorlardı. Çünkü onla-
nn yükselen yıldızlarıyla, Tür-
kiye'nin çöküşü arasında bir
paralellik olduğu kesindi. Tan-
su Çiller güldükçe, Güneydo-
ğu'daki savaşta çocuklarını
yitiren analar ağlıyorlardı. O
güldükçe Türkiye'nin başı be-
ladan kurtulmuyordu. Tarihi-
mizin en kanlı dönemlerinden
birisi, Çiller döneminde ya-
şandı. Türkiye, açgözlülüğün
sorumsuzluğunda, ciddi bir
çatışmanın içine sürüklendi.
Çiller'in yüzüne oturmuş acı
gülücükler, belki de bir döne-
min sonuna geldiğine işaret
ediyordu. Tansu Çiller, son
dönemde yerli yersiz gülme-
ye başladı. Bütün bunlan iyi-
ye işaret olarak kabul edebili-
riz.
Mesut Yılmaz'ın hüküme-
ti kurma görevini almasını, ba-
zı liberal kesimler, tehlikeli bir
oyun olarak yorumluyoriar.
Mesut Yılmaz'ın ordu destek-
li 12 Marttürü bir ara rejim hü-
kümeti hazırladığını söyleyen-
ler bile var..
Erbakan-Çiller irtifakının
yenilgiye uğraması yalnızca
ordunun talebi miydi? Siyasi
İslamın hepimizi derin endişe-
lere sevk eden uygulamalan-
na karşı çıkmak bir demokra-
si görevi değil miydi? Refah-
çılar, hâlâ içki yasağını uygu-
luyor ve savunuyorlar. Kültür
üzerinde hegemonya kurabil-
mek amacıyla her yolu deni-
yorlar. Devletin olanaklarını
daha geri birtoplumsal düze-
ne yatırım amacıyla kullanı-
yorlar. Festivaller, opera ve
baleler perdelerini kapatma
tehlikesiyle yüz yüzeler. Ka-
dınlann dövülmesine karşı çı-
kanlacak yasaları engelleyen
geri insanlar, bakanlık koltuk-
lannda oturuyoriar. Buna tep-
ki gösterilmesinin neresi de-
mokrasiye aykın? Demokra-
si, 12 Eylül Anayasası'yla
oluşturulmuş parlamentodan
ve bu düzen içinde varlıklan-
nı sürdüren partilerden ibaret
mi?
Tansu Çiller'in acı acı gül-
mesi bile işlerin iyiye gittiğine
işaret ediyor. O acı acı gülün-
ce, biz de sevinçli kahkahalar
atabiliriz. Dileriz, Çiller, daha
yapay gülücük zoriamalanyla
uğraşmak zorunda kalsın. Çil-
ler, sahte gülümsemeyetene-
ğini yitirdiği gün, belki de
önemli bir eşiği atlamış ola-
cağız. O günlere ulaşmak
dileğiyle...
MÎKRO
DINÇ TAYANÇ
Yok Sayılmak
TV'de kin kokan ağlamaklılıklanyla "şer7'Wer"in bi-
n bırakıyor, ötekı alıyor... "Çankaya darbesi"ym\ş
de "demokrasi için utanç"mış da "çoğunluk yok-
sanıp, azınlık çoğunluk sayılmtş"rr\\ş da...
"Ikiniz ve de şürekânız demokrasinin utancısınız"
diye geçiriyorum içimden.
Kazak Abdal söylüyor Ruhi Su... "Münkir mü-
nafığm soyu I Yıktı, harap etti köyü I Ölüsüne bir
tas suyu I dökenin de avradını..."
Anadolu geleneğidir; yok sayılmış bir herif köy
kahvesine gelirse, önce çıkarttığı çanklannı kapıya
doğru döndürürler. Anlamazsa, çöktüğü minderin
arkasını süpürmeye girişirler. Gene anlamaz ya da
anlamazlanırsa, birtemiz dövüp atarlar dışan...
TV'de yüzsüzler geçidi sürüyor... "Siyasi partile-
rin kapatılması demokrasiye aykın"ym\ş da "arala-
nndaki protokole göre hükümetin nasıl kurulacağı-
nı Çankaya'ya bildirmişler"m\ş de "başbakanlıksı-
rası kendilerinde"ym\ş de...
"Meclis'e baskın verircesine ve de PKK'yle iliş-
kileri vardır diye MV'leri kapı dışan edip partilerini
kapatan kimdi? O zaman demokratikti de PKK ile
işbiriiğinden gölgeli ve Türkiye'nin terör örgütün-
den de öncelikli tehlikesi olduğunuzda mı demok-
rasiden şaştı" diye geçiriyorum içimden...
Kazak Abdal'ı Rahmi Sattuk alıyor... "Gammaz
ile madrabazın I Malı vardırya yemezin I Ikisin mey-
yit namazın I Kılanın da avradını..."
TV'dekiler zırlayadurup "icraatlanndan", "başa-
nlanndan", "alternatifsizliklerinden" dem vuradur-
sunlar; bendeniz "kifayetsiz muhteris"lafını arama-
ya gınşıyorum sözlüklerde...
Sahı, ya-
kın tarihimiz-
de kaç kifa-
yetsiz muh-
terise "hü-
küm giydik"
acaba? Ölü-
süyle dirisiy-
le. 1950'ler-
den bu yana
bizleri "yö-
netmiş" (!)
ve de "yazgımızı" yazmış "böyükler" geçiyor göz-
leriminönünden. Kimımezannda, kimi 'inzivasında',
kimi de hâlâ "makamlarda"!
Kazak Abdal' ı söylemeye girişiyorum farkında ol-
madan. "Dennce kazın kuyusun I Inim inim inilesin
I Kefen dikmeye lynesin I Verenin de avradını..."
TV'yi kapatıp yüzsüzlüklerine, sıraladıklan "ba-
•şanlar" karşısındatoplumdan yükselen seslere, tep-
kilere, eylemlere dalıyorum, toplumun kaygı ve kor-
kulannı yüreğimde duyumsayarak.
Öylesıne başanlı (!) bir tablo çıkıyor ki ortaya değ-
meyin gitsin. Küçümsemeyelim. Kolaymı bir yıla bi-
le varamayan devr-i iktidarda yargıdan küttüre, eği-
timden insan haklanna, sağlıktan sosyal güvenliğe
tüm toplumsal kurum, kavram ve değerierin üzeri-
ne tüy dikmek?
Kolay mı buncasına tüy dikip de memurundan
çrftçisine, emeklısinden öğrencisine, işçısinden iş-
verenine, kayıp anasından askenne toplumun tücn
kesimlerini "biheştirebilmek"?
Kolay mı içte irticayı bölücü terörden "önceliklt"
sıraya yerleştirmek ve de dışta mürteci dostlar(!)a
dayanıp Türkiye Cumhuriyeti'nin söke söke kazan-
dığı saygınlığı, Bedevi çadınna kilim diye sermek?
Hâlâ Kazak Abdal çığınyorum: "Dağdan tahta in-
direnin I Iskatına oturanın I Talkınını bitirenin I Ima-
mın da avradını..."
Sesimi bastırsın diye gene TV'ye sanlıyor ve do-
nup kalıyorum! "MVpazarları açılacak"m\ş da "izin
vermeyecekler"n\\ş de...
"Pazar açılacaksa; enişte, pamuk ellerini cebine
atar, olur biter" diye geçiriyorum içimden; kesmi-
yor! "Pazarpazatiıklannı sizden iyi bilen m'ola, can
pazanna düşünce tetikçı MV'lerinizi kapıdan baca-
ya salmak da sizin işiniz, uyan alınca koltuk taşıyı-
cılannızı kapı önüne koymak da" diyorum; yetmi-
yor!
"Ya olmaz olurlanır da bunlar yeniden başa çö-
reklenirlerse"ye düşüyorum ansızın.
Sağın oluşturduğu bir bataktan kurtulma yolu-
nun, bir başka sağa kalmasından utanıyorum!
Sol geçinenlerden birinin sağa "meylettiği", diğe-
rinin ise hanidir ve de düpedüz sağcılığa "döndü-
ğü" gerçeği utancımı karabasana dönüştürüyor!
Soldaki güdüklüğe, bölünmüşlüğe, topariayıcı-
lıktan uzaklığa bakınca durum vaziyetleri iyiden iyi-
ye toz dumana bürünüyor...
"Demokrasinin bir kez daha ve gene zorunlu ola-
rak kesintiye uğramaması için silahsızından silahlı-
sına tüm güçler, bugüne dek dillerinden gelen tüm
uyanlarda bulundular, tüm yollan denediler, tüm
gereçleri devinime geçirmeye çabaladılar; gerisi
egemeliğin kayıtsız koşulsuz sahiplerine kalıyor"
demekten başka "umut" kalmadığını görüyorum!
Düşünme yorgunu beynimi, ıriama yorgunu dilim
susturuyor; "Kazak Abdal söz söyledi I Cümle hal-
kı dahleyledi I Soraharsa kim söyledi I Soranın da
avradını..."
Ana fikir: "Egemenlik benimdir" deyip de eşek-
leri çayıra salmak, demokrasi değildir.
Ana fikrin ana fikri: Hiçbir demokrat, kendi
demokrasisinin katili olma egemenliğine sahip
değildir!
Son dakika ayrıcalığı
Keskin: Zaman'a kamu
arsalan ucuza verildi
AiNKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Genel
Sekreteri Adnan Keskin,
RP'deki Maliye Bakanlığı
aracılığıyla kamu arazile-
rinin Zaman gazetesine
çok ucuza kiralandığını
söyledi. Keskin. "Gidera-
yak tam bir yağma yapdı-
yor. kamu kavnaklan hoy-
ratça peşkeş çekiliyor" de-
di. CHP Genel Sekreteri
Keskin, dün parti ıçi eği-
tim semineri öncesinde
yaptığı açıklamada, Mali-
ye Bakanlığı'nın "son da-
kika'' operasyonlarını de-
ğerlendirdi. Kamu arsala-
nnın ucuz fiyatlarla RP
yandaşlannapeşkeş çekil-
diğini savunan Keskin.
şunlan söyledi:
"İstanbul Yenibosna'da
19 dönümlük arazi 49 vü-
lığuıa. S vıh ödemesiz, 390
mihonliraya Zaman gaze-
tesine Idralandı. Eğitim ve
kültür tesisi yapuacakmış.
Yine Maliye Bakanı'nın İs-
tanbui \aliliği'ne gönder-
diği bir yazı ile 13 dönüm-
lük yeni bir yer daha Za-
man'a kiralandı. RP, Za-
man gazetesine haksız bi-
çimde kaynak aktanyor.
Hazine arazilerini ucuza
kiralıyor. İstanbul Valbsi'nc
sesleniyorum: Hiç olmazsa
13 dönümlük son arazinûı
tahsisi engeilensin."
Keskin, araştırma öner-
gesi vereceklerini söyledi.
"Yağmaya dur" denmesi
için görevlileri duyarlı ol-
maya çağıran Keskin. "Ye-
ni bir hükümetin kurul-
ması gecikirse bu tür olay-
lar artacakür" dedi.