Katalog

2HAZİRAN 1997 PAZAIT ^UMHURİYET SAYFA HABERLER Siteye Atatürk büstü • İstanbul Haber Servisi - tkinci Matbaacılar Sitesi'nde; Site Yönetim Kurulu'nca yaptınlan Atatürk büstü dün düzenlenen birtörenle açıldı. Büstün açılışını Fatih Kaymakamı Yaşar Yaycı ile 66.Tümen Komutanı vekili Binbaşı Emin Bestebaşı birlikte yaptı. Kazan'dan Genelkunmay'a eleştiri • İstanbul Haber Servisi - Pendık Belediyesı ıle Hukukı Araştırmalar Demeği'nin Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Demokrasilerde Yarginın Yeri" konulu paneline katılan Adalet Bakanı Şevket Kazan, Genelkurmay'ın hâkim ve savcılara verdiği brifıngi eleştırerek "Hâkim ve savcılann bir salonda toplanarak o salonda hâkim ve savcılara >ön verilmesi, Genelkurmay'ın meselesi değildir" dedi. Kuptuluş gazetesi bombalandı •I Haber Merkezi-Halk için Kurtuluş gazetesinin Ankara bürosu, dün akşam kimüği belirsiz kişiler tarafından bombalandı. Bombalama sonrasında büroda hasar meydana gelirken olay sonrası çevreyi abluka altına alan polis, gazete çalışanlanndan Volkan Aydın ıle Övünç Bilge'yi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlann kimlik tespitinden sonra serbest bırâkıldıklan belirtilirken Halk Için Kurtuluş gazetesi, yaptığı yazılı açıklamada bombalı saldınnın sorumlusunun kontrgerilla olduğunu öne sürdü. Baca yeniden gözaltında • İstanbul Haber Servisi - "Uyuşturucu ticareti yaptığı" gerekçesiyle çıkanldığı İstanbul DGM tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Flash televizyonu Basın ve Halkla tlişkiler Koordinatörü Muzaffer Baca. "karşılıksız çek vermek" suçundan hakkında gıyabı tutuklama karan bulunduğu gerekçesiyle Asayış Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce gözaltına alındı. Flash TV, Baca'yı görevinden uzaklaştırdığını açıklarken Medya Mensuplan Derneği de genel sekreterlik görevini yürüten Muzaffer Baca'nın dernekten ihraç edildiğini bildirdi. AABF festivali • KÖLN (Cumhuriyet) - Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu'nun (AABF) geleneksel kültür festivalinin üçüncüsü, Almanya'nın Köln kentindeki Müngersdorf Stadı'ndayapıldı. "Irkçılığa karşı omuz omuza" sloganı adı altında düzenlenen ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden 10 binin üzerinde Alevi vatandaşm katılımıyla yapılan festival, Sıvas olaylannda ölenler için saygı duruşu ile başladı. Semah gösterileri ile devam eden festivalde konuşan Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Ali KJIIÇ, "Alevi toplumu, Anadolu topraklan üzerinde hiçbir zaman ta\ iz vermeyerek halkımızm refahı, demokrasi, laiklik ve insan haklannın savunucusu olmuştur" dedi. DYP yönetimi, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin imajmı zedeleme karan aldı Çjfler Köşk'e savaş açıyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakanlık planlan bozu- lan DYP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Tansu ÇiDer, anayasa ve teamüllere aykın dav- ranmakla suçladığı Cumhurbaş- kanı Süleyman DemireTe savaş açtı. Çiller, Demirerin tutumu- nun siyasi ahlakla bağdaşmadı- ğını, DYP'nın bölünmesi üzerin- den hesaplaryapıldıgını ileri sür- dü. DYP Başkanhk Divaru'nda da, Demirel'in imajını zedelemeye yönelik propaganda yapılması karan alındı. ANAP lıderi Mesut Yılmaz'a ANAYOL döneminden kalan "başbakanlık borcu"nun hatırlatılması karan alınan top- lantıda; tzmirMilletvekili Hasan Denizkurdu tedbirli olarak Disip- lın Kurulu'na sevkedıldi. DYP Genel Başkanı Çiller, yaklaşık 2 saat süren Başkanhk Divanı'ndan sonra düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaş- kanı Demirel'e yüklendi. Çiller, seçim koşuluyla yeni bir hükümet kurulmasının Köşk ta- rafından engellendiğini savunur- ken, ANAP lıderi Mesut Yü- maz'a, CHP-DSP ve DTP'nın ne ölçüde destek verdiklerinin bilın- mediğini söyledi. Çiller,u Bu)TungeUn,miDetve- kili pazaıian kurun,güvenoyu sa- ün ahiL,denmektedir. Bununsiya- si ahlakla bağdaşır tarafi yokrur. DYP, bunu kendisi için hakaret addeder. Açıkça, partiyi bölün, bu sayıyı bulun, denmektedir" diye konuştu. RP'yi dışlamak RP'nin dışlanmasının gerilimı arttırmak anlamı taşıdığını savu- nan Çiller, "6 miryon insanı nere- ye koyacağız? Cebimize mi koya- cağız? Gerginliği gidermek için yeni bir gerginlik mi \ araulacak? Bunun vebalini kim üstlenecek?" dedi. Anayasanın Cumhurbaşka- nı'na tanıdığı yetkileri sıralayan Çiller. şunlan söyledi: "Kurumlar arasındaki uyumu gözetin. diyor, ama bunu yapar- ken 'demokrasiyi, teamülleri, meşru zeminleri hiçe sayın'mıdi- yor? Birileri bu kurumlar adına baa şeyler mi veriyor? Bazı emir- ler mi veriyor? Kimmiş bu ku- rumlar? 'Dur canım, bugün ana- yasayı, yann demokrasiyi askıya al da bu uyumu sağlamak için 10 günlüğüne anayasayı delelim. 20 günlüğune Türkiye'de şu ya da bu yapıyı yok sayalım mı' diye- Yazıcıoğlu 'Hükümet mıymıntı' tLHAN UYGUN SAKARYA - BBP lideri Mubsin Yazıcıoğlu, RE- FAHYOL hükümetine sun- duklan destek konusunda "Biz bu mıymınn hüküme- tin değil. millet iradesinin yanında olduk" dedi. Yazıcıoğlu, partisınin Sa- karya il kongresine katıldı. Yazıcıoğlu, yaptığı konuş- mada; desteklediği RE- FAHYOL hükümetini, mu- halefeti, orduyu, medyayı ve Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'i eleştirdi. Genelkurmay'ın "Irtica PKK'den daha tehlikeli" şeklindeki açıklamalannın ve düzenlenen brifinglerin yanlış olduğunu ileri süren Yazıcıoğlu, "Irtica olarak tarif edilen şey, milktin yüz- de 80"idir. Yani millet karşı- lanna ahnıyor" diye konuş- tu. Yazıcıoğlu, Cumhurbaş- kanı 'nı da 'kulağuu demok- rasiye kapatmakla' suçladı. BBP lideri, Yılmaz'ın kura- cağı hükümetin, CHP'nin programını izleyeceğini id- dia eden Yazıcıoğlu, "Böy- le bir hükümete destek ver- memiz söz konusu olmaz" diye konuştu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ÜCACÎYEA ÖI-ÜMÜ f ceğiz. Bir kez anayasayı meşru ze- minlerden uzaklaşünr, teammül- leri yok sayarsamz buna, 'iyı de ondan sonrasını kimse kestire- mez' derler." Demireri yıpratma planı DYP Başkanhk Divanı'nı er- ken saatlerde toplayan Çiller, ANAP Hderinin hükümet kurma sürecinin zamana yayılmasını önlemek için Genel Idare Kuru- lu'nun (GlK) yann toplanmasını ve öneriye ret karan çıkanlması- nı istedi. Çiller'in. görüşmede Yılmaz'a, "Sizin bize bir basba- kanhk borcunuz var. Ödemenin tam zamanı, bizim arka- mızda 282 var. Gelin destek verin" diyeceği öğrenildi. Toplantıda, Yılmaz'ın hü- kümeti kuramayacağı, kur- sa bile güvenoyu alamaya- cağı belirtilerek, "Demirel sayıya göre gidiyorsa, bize verecektir. Madem sayıya göregidiyordu neden Erba- kan'a vermedi? Y ılmaz'ın hükümet kuramayacağı or- tada. BaykaTın 8 yülık ke- sintisiz eğitimden başlayan ve bitmeyecek talepleri var. Sayın DemireL, güvenoyunu beklemeden biri görevien- dirmeli" değerlendırmesi yapıldı. Çiller'in, Demirel'in gönlünde 3. kişinin başkan- lığmdaki bir hükümet mo- delinin yattığını savunur- ken, "Eninde sonuda bu iş bize gelir. Güvenoyu alma- yacak bir hükümete Demi- rel'in destek vermesi müm- kün değildir. Ne kazandıra- cak Id Türkiye'ye'' diye ko- nuştuğuöğrenildi. DYP'den 4'ün üstünde fire olmaya- cağı vurgulanırken. muhalif isimlerden tzmir Milletve- kili Hasan Denizkurdu' nun ihraç istemiyle Disiplin Ku- rulu'na sevkedilmesı kabul edildi. Çiller ve kurmaylan, De- mirerin DYP tabanı ve ör- gütündeki imajının yıpratıl- masmı isterken. ilk adımın çarşamba günü başlayacak İl Başkanjpn toplantısında afilmaSl k'^raTİâştıril*. '" * Demirel, eleştirileri 'Hukukun cevaz verdiğine niçin karşı çıkıyorlar' sözleriyle yanıtladı DYP'deÇankayahükümetiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in 55. hü- kümeti kurma gö- revini ANAP Genel Başkanı Me- sutYdmaz'a vermesınin ardından DYP'de "Çankaya hükümeti kay- gısı" da yaygınlaştı. Çiller'in "Çankaya darbesi yapmak, 3. ki- şinin başbakanhğuıda hükümet kurdurtmaya çalışmakla" suçla- dığı Demirel, "Hukukun ve ka- nunlann cevaz verdiğine niçin karşı çıkıyorlar? Çankaya kendi- Kğinden hükümetyapar nu, onun da kurallan var" dedi. ANAP lideri Yılmaz'ın lOgün içınde hükümeti kurmaya çalışa- cağı, ancak gerekirse "eksüreis- teyeceğini'' bildirmesi, sürecin uzayabileceği yorumlanna neden oldu. Yılmaz'ın temaslannın uzama- sı ya da DYP'den 3. bir kişinin başbakanlığı üzerinde anlaşılma- sı üzerine görevi iade etmesiyle gerçekleşecek yeni bir görevlen- dirmeden sonra kurulacak hükü- metin de güvenoyu alamaması durumunda. Çankaya hükümeti senaryosunun devreye girebilece- ği bildirildı. Demirel'in, Yılmaz'ı görevlendirmesine ilişkin yazılı açıklamasında. REFAHYOL ko- alisyonunun ülkeyi gerginliğe gö- türdüğünü belirtmesinin, ANAP liderinin ardından ikincı bir gö- revlendirme yapmama eğilimini sergilediği savlan da dile getiril- di. Demirel'in, gerilim yaratmak- la suçladığı koalisyonu yenileme- si için, Yılmaz hükümelinin gü- venoyu alamaması durumunda Tansu Çiller'i görevlendireceği öngörüsünün gerçekleşmeyebile- ceğine işaret edildi. Anayasada öngörülen 45 gün- lük sürenin Yılmaz'ın arayışlan veya üçüncü kişi formülüyle dol- durulması durumunda. Cumhur- başkanı Demirel, TBMM'deki partilerin ağırlıklan oranında Hesapları bozulan RP. Demirel'e saldırıyor 'Sorumsuzca hata yaptı' ANKARA/BURSA (Cumhuriyet) - Hükümeti kurma görevinin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verilmesiyle, YOLREFAH pazarlığıyla "anayasa ihla- üni bfle kapatma da\ası gerekçesi sayma- yan" Siyasi Partiler Yasası değişikliğini gerçek- leştirme planı şimdilik bozulan RP. Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'e yüklendi. RP Genel Sekreteri ve Grup Başkanveküi Oğuzhan AsOtürlc, tarafsızlığına gölge düşür- düğü ve sorumsuzca büyükbir hata yapuğıru ile- ri sürdügü Demirerin, hükümetin kurulmasını oyalayarak kendi seçim hükümetini kurmayı planladıgını ileri sürdü. RP Grup Başkan Vekili SaHh Kapusuz da ku- marhanelerle ilgili yasanın Cumhurbaşkanı ta- rafindan reddedilmesiyle hükümeti kurma göre- vinin Yılmaz'a verilmesi arasında bir iliş- ki bulunduğunu iddia etti. Asiltürk, dün düzenlediği basın toplan- tısında, Cumhurbaşkanı Demirerin, baş- bakanlığı döneminde "Başbakanıhalkbe- lirier" dediğini. ancak hükümeti kurma görevi- ni Yılmaz'a vererek "halkın iradesini hiçe say- dtğuu" ileri sürdü. Milletvekili sayısının 250'yi ancak bulduğu- nu savunduğu bu oluşumun nasıl güvenoyu ala- cagının merak konusu olduğunu anlatan Oğuz- han Asiltürk, "Bu durum Güneş Motd olayuıı ve benim ağznna bile alamayacağnn bazı mah- surlan da ortaya çıkanr. Bu da insanlan rahat- SK edecek, Cumhurbaşkanı'nı sıkıntıya sokacak- ttr. Cumhurbaşkanhğı makamı Mpratılacaktır'r dedi temsil edileceği ve güvenoyu ge- rektirmeyen bir hükümet kurara- rak ülkeyi seçime götürebilecek. DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler, "ordu-medya ve muhalefetin kendisini hedef aldığı T ' \e "Demi- rel'in gönlünde de 3.kişinin başba- kanlığında hükümet" yattığına ilişkin sözleriyle dışlanacağı. li- derliğinin tartışmaya açılacağı bir Çankaya hükümetinden duyduğu kaygıyı ifadeetti. Cumhurbaşkanı Demirel ise Cumhuriyet'in bu yöndeki soru- lanna "Çankaya kendiliğinden hükümet yapar mı? Onun kanu- nu var. Hukukun ve kanunlann cevaz verdiğine niçin karşı çıkı- yorlar? tstediklerine uymaymca, kuş avuçlanndan kaçınca bunu ynpıyorlar. Her şey siyaset binmi- nin icaplan içinde gerçekleşmek- tedir" yanıtını verdi. Demirel'in bu sözleri, anaya- sanın 114. ve 116. maddesinde y- er alan, 45 gün içinde yeni hükü- met kurulamaması durumunda. "TBMM Başkanı'na danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verme ve geçici Bakanlar Kuru- hı'nukurmaküzere bir Başbakan atama" yetkisini kullanabileceğı yorumlanna yol açtı. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Epeydir durum pek vahim- di. Taa Necmettin Erba- kan'la Tansu Çiller siyasi ni- kâh kıydıklan günden beri. Üs- telık durumun vahameti gün- begün artıyordu. Son haftalar- da sınırlanna geldi dayandı. Ekranda Erbakan görününce tansiyonu fırlıyordu. Tansu Çil- ler konuştuğunda bazı "ayıp sözler" kullanıp torununa kö- tü örnek olmamak için dişini sıkıyordu. Evcek, bu tedavisi siyase- ten mümkün olmayan bunalı- mı çaresizce izliyorduk. Gece uykulan iyiden iyiye kısalmış- tı. Gazete haberlerini televiz- yon haberlerine ekliyor, ara- daki boşluğu radyo haberleri ile gidermeye çabalıyordu. Ye- mek yapmak gibi zorunlu mo- lalarda kaçınlıp "kazaya kalan" haberler için gece yanlan ya- yımlanan haber kuşaklannda "nafile haberleri" izîer olmuş- tu. Bir tuhaf döngüye yuvar- lanmıştı. Haber izledikçe tan- Kaynanam Mışıl Mışıl... siyon fırlıyor, sinirler geriliyor, uykular kaçtıkça kaçıp, bölün- dükçe bölünüyor; tansiyon fır- ladıkça, sinirler gerilip uykular kısaldıkça dinlenen-izlenen- okunanûaber trafıği yoğunla- şıyordu. E, kolay değil. Kaynanam seksenini geçeli epey oldu. Çocuklukanılannda Bursa'nın işgali var. Çocukluktan çıkar- ken Kurtuluş Savaşı. Genç kızlıkta Cumhuriyetin ilanı. Sonra Çapa Muallim Mektebi. Cumhuriyetin ilköğretmen ku- şağmın bir genç kadının Erzu- rum'da kısa da sürse ilkokul öğretmenliği. Kurtuluş Savaşı gazisi bir subayla evlilik. 27 Mayıs'ta devlete bağışlanan alyanslar. 12 Mart döneminde generallerin, bir albayın kızını hapse atmalarına adeta ina- namayış. 12 Eylül'de umutla umutsuzluk arasında umarsız gitgeller. 12 Eylül sonrası "Ne de olsa inönü'nün oğlu" adlı yeni bir umut. Kırk yılhk siyasi hasım Demirel'e bile fit oluş dönemi. Tansu Çiller'de mo- dern bir cumhuriyet kadını kimliği arayışlan. Itiraz eden kızla damada verip veriştirme- ler. Modern cumhuriyet kadı- nı umudunun tez günde kara- basana dönüşmesi... Gel de tansiyonun çıkma- sın; gel de sinirler gerilip uyku- lar kısalmasın. Haber saatlerinde ekranla kıyasıya polemikler... Bir Ali Kırca, bir kaynana. Biri haber yetiştiriyor, biri laf. Ali Kırca yo- ruluyor, kaynanam daha iki üç haber kuşağı çıkanr; gerekir- se araya Siyaset Meydanı'nı katar; sonuna kadar izleyip, ekran başında "A7ac/ ya da ba- cı takımrnm sözcüleriyle kı- yasıya laf yanştınr... Gene de tansiyon inmez, sinirler yatış- maz, gözüne uyku girmez. Idi... önceki akşam müjdeyi TV haberlerinden aldı: Hükümeti kurma görevi Mesut Yılmaz'a verilmişti. Kaynanamın yüzünde gül- ler açtı. Içki sevmez. Ama bu kez bir bardak şarap doldurt- tu kendine. Damat o gün lise- yi bitiren torunun şerefine ka- deh kaldırmayı önerdi ama na- file. Kaynana artık başbakanı Erbakan olmayan bir hüküme- tin ve Çiller'in eşekten düşmü- şe dönmesinin şerefine kadeh kaldımnakta ısrar etti. Mesut Yılmaz'ın güvenoyu alabileceği üstüne derin ve in- ce siyasal analizler yaptı. Da- madın güvenoyuna ilişkin ka- ramsariığını duymamayı yeğ- ledi. Kızını hem kocasından yana çıkmakla suçlayıp Erba- kan 'sız ve Çiller'siz bir gecenin tadını çıkardı. Bizim kapıcı Mustafa tanık. Her sabah tam beş buçukta avluyu yıkar. Avluyu yıkarken bir yandan da pencereden kaynana ile sohbet eder. Bu sabah beş buçukta kaynana pencerede belirmemiş. Mus- tafa avluyu tek başına yıka- mış. Kaynanaya sorduk: - Aaa, aylardır ilk defa saat yediye kadar mışıl mışıl, delik- siz uyudum. Ohh, dünya var- mış... Ben de hiç olmazsa bir ge- ce, midem ağrımadan, diş gı- cırdatmadan, sabahlan iç sı- kıntısıyla kalkmadan mışıl mı- şıl uyumak istiyorum... Tanrı'dan dileğimdir. Şu kaynanamın aklını bir geceliği- ne bana versin. POLflİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Haziran... Bir güney rüzgân esmeli önce; bir kadın el sal- lamalı uzaktan; aşka ve taşa yazılmış belirsiz bir yüz görünmeli ardından... Içi korku dolu bir kış gecesi gitmeli... Bilir misiniz ben haziran bulutlannda bile üşü- rüm! Bir kadının saçlanna dokunur ellerim, bir yasak sevdanın özgür penceresindedir avareliğim... Niksar'da evini düşleyen Cahrt Külebi'ye; sim- siyah gözleriyle karşımda duran sevgiliye; saçla- nnı kesip rüzgâra attığım kadına; dağları dolduran kır çiçeklerine; dostlukların boy attığı yeryüzüne çocuksu bir masal anlatınm ara sıra... Haziran beni kahreder, haziran acılar getirir hep... Olümcül silahlann uğultusunda bölünür düş- lerim siz bilir misiniz? Jean Jouve'nin şiiıieriyle avunurum, Behçet Necatigil'in kalıntı çağ mazgallannda ölümlere tuzak kuranm... Evrenin daha karanlık, nemli ve derin zamanla- nnda umutların bittiği, anılann yikıldığı yerlerde dolaşınm... Yüreğim daha fazla çarpar bir çöl günüyle; yü- reğim eski vardiya yalnızlığının içine gömülür... Dağların ardında ölüm doludizgin gelir... Ölümün işi aceledir... Sevgililer kaçar bir bir... Sevgililer gizli bahçenizde açan çiçekler gibidır... Zamanın akvaryumu içindedir ağaçlar... O eski tanıdık yüzler kaybolup gitmiştir artık... Dünyanın en kötü öfkesiyle dolar yüreğim; el- lerim eski sevda bulutlanna uzanır; gözlerim za- mansız çalan eski bir saatin zilindedir... Ölülerin fildişi gülüşleri görünür ayışığı vurdu- ğunda... Ben haziran bulutlarını hiç sevmem... Haydi sen de konuş Cahit Külebi! Paris denince ne gelirdi aklına anlat! O boğuk sesli kadından söz et! Istersen şöyle haykır: "insan yüreğiydik. Usturalaria, sınm çekiyohar- dı. Delikanlıydık, asıyorlardı, tutuşan sarkaçlardık. Havaydık, boğuluyorduk. Bir yere sızamıyor- duk. Kursaktık, düğüm atıyoriardı. Tıkanıyorduk. Milyon gemiydik, teker teker batınlıyorduk." • • • Haziran benim başıma belaydı, haziran alay- cıydı... Sığ sulardaydık... Aydınlıksızdık...Kan ısısınday- dık... Belki mevsimleri çoğaltıp sevgimizi bölüşüyor- duk... Kara balçıkta ahşap bir güney rüzgân esiyordu... Biz seninle birlikte rüzgâra durmuştuk... Gökyüzünde tumalar mı uçuyordu yoksa aç martılar mı bilmiyorduk. Saatlerce öpüşmüştük o limon kokulu bahçe- lerde... Yağmurduk, kesilmiştik, dolam dolamdık. İn* sandık. mutsuzluk emiyorduk; birbirimizi kemiM 1 yorduk... Rüzgârdık, sevdaydık; el kadar maviler dökü- yorduk... Sen ağlıyordun haziran güneşinin altında... Bense burnundan öpüyordum, kirpiklerini sayı- yordum... Sen bir şeyler söylüyordun tam o sırada, ağla- maktan öte... Anladım bu şehir başkadır, herkes beni aldatıp gitti... Anladım senin gözlerin başkadır, bir rüzgâr gi- bi beni aldatıp geçti... Kamyonlar yine kavun taşır ama içimde şarkı bitti... Şimdi Istanbul'da sabahın sekizi... Gözyaşlarım gözüme döküldü, anlamadı; aynı yastıkta yitirdik birbirimizi... Bir haziran akşamındayım... Cahit Külebi ölmüş diyorlar, inanmıyorum... • • • Haziran korku benim için... Çünkü ben haziranda üşüyor, haziranda âşık oluyorum... Kıyılardan kaçıp gitmeli, kapanmalı biryerlere... Antonin Artaud okumalı, Aragon'la seslenme- liyiz: "Siz döndüğünüzde, çünkü döneceksiniz mut- laka; çiçekler olacak istediğiniz kadar yolunuz- da..." Çoğalan fener çarkları üzerinde büyür düşle- rim. Denizlerde peri kızlarıyla oynaşınm... Rüzgâr yalnız senin saçlann ıçindir, rüzgâr mil- yonlarca öpüşmedir... Ne umutsuzluk var içimde, ne korku, ne kin... Gözlerinin derinliğinde sevdamı buluyorum, yakıcı bedenindeki alevlerle yıkanıyorum... Şimdi izmirde mi sabahın sekizi yoksa Istan- bul'da mı? Karşıyaka'da, AJsancak'ta, Güzelyah'da mı; Sa- rıyer'de, Çamlıca'da yoksa Kuzguncuk'ta mı? Söyle sen neredesin, haber ver bana... Bütün kızlar salınarak bizim için yürür... Bizim için yaratılmış tüm aşklar... Onun için hazirandan korkanm... Haziran başıma beladır, bilirim... Cahit Külebi ölmüş diyorlar, inanmıyorum... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR CHP hükümete girmeme eğflinıinde ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP'de; ANAP Genel Başkanı MesutYümaz'ın kurmaya çalıştığı hükümete "ara- tıkta seçim'' koşuluyla dı- şandan destek verme, hü- kümete girmeye "direni- lebildiği kadar dircnmc" eğilımı öne çıktı. CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL pazarlıklar öncesinde kesin bir açıkla- ma yapmaktan kaçmırken, "Etidn ve güçlü sosyal de- mokrasiye ihtiyaç var. Sos- yal demokrasi kendini ye- niden tarif etmek, kendi- si\1e hesaplaşmak zonın- dadır" dedi. Genel Baş- kan Yardımcısı AB Topuz, " Yamalı bohça gibi çözüm hükümetiolmaz, bizseçim koşuluyla dışandan destek vereüm'" görüşünü dile ge- tirdı. Grup Başkanveküi Önder Sav da, "Eğer hü- kümete gireceksek, proto- koL program yetmez, tak- vim ortaya konmah. yeni koşullanmız ohır" diye konuştu.