Katalog

11 HAZİRAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yalvaç kaymakamımn şüpheli öliimü • İstanbul Haber Servisi - Konya'nın Akşehır ilçesi Canİcurtaran Köyü Gavur Uçurum Mevkiı'nde öncekı gece meydana gelen trafik kazasında, Isparta'nın Yalvaç İlçesi Kaymakamı Özay Kara ve arkadaşı Refık Benzet öldü. Kaza yerinde bir inceleme yapan jandarma, cesetlerin yanında kalın ip parçalan buldu. Yetkililer, olayın kaza olmayabileceği olasılığı üzcrinde durduklannı belirttiler. Erbakan Karadayı ile görüşemedi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın, önceki gün Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Alia tzzetbegoviç'ın karşılanma töreninde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı'ya ilettiği görüşme istemi sonuçsuz kaldı. Erbakan"ın aynı gün için yaptığı görûşme istemini "Bugün sayın Cumhurbaşkanı ile görüşeceğim. Belki yann olabilir" diyerek reddeden Karadayı, dün de Erbakan ile görûşmedi. Erbakan, dün MGK Genel Sekreteri Kılıç ile bir araya gelerek milli güvenlık konulan hakkında bilgi aldı. Süleyman Örs'ün cenazesi Zara'ya gönderildi • İstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa'da üzerini aramak isteyen 2 polis memurundan Gökhan Şimşekoğlu'nu yaraladıktan sonra girdiği gecekonduda özel harekât tımleri tarafından kurşunlanarak öldürülen Süleyman Örs"ün (23), DHKP-C üyesi olduğu bildirildi. Örs'ün cenazesi Sıvas'ın Zara ilçesinde toprağa verilmek üzere ailesine teslim edildi. Şevki Yrimaz'a suç duyurusu • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ANAP Gaziantep Milletvekili Mustafa Taşar'ın eşi Gülderen Taşar, yaptığı bir konuşmada kendisine hakaret eden RP Milletvekili Şevki Yılmaz hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılıgı'na suç duyurusunda bulundu. Gülderen Taşar, Yılmaz hakkında 10 milyar liralık manevi tazminat davası da açtı. Çelik'ten gerginlik itirafı • CENEVRE (AA) -Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik, Cenevre'de yaptığı açıklamada, Türkiye'de tansiyonun fevkalade yüksek olduğunu ve havanın. kendilerı dışındaki nedenlerden dolayı gerginleştiğini söyledi. Çelik. bazı RP milletvekillerinin kamuoyunda tartışmalara yol açan konuşmalanyla ilgili olarak "Herkesin rahatsızlık duyduğu açık. Sakin bir ortamda dinleseler, kendileri de rahatsız olurlar" dedi. Kadın bakanlığına ataıtıa yok • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Işılay Saygın'ın istifasıyla boşalan kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığı'na yeni atama yapmayan REFAHYOL hükümeti, bu bakanlıga bağlı kurumlar ile görev ve yetkilenni iki devlet bakanlığına verdi. Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü. Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu'na, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı da Devlet Bakanı Namık Kemal Zeybek'e bağlandı. TÜPk-İş'teki kavga yargıda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-lş Yönetim Kurulu tarafından "yüz kızartıcı suçu" bulunduğu için Genel Mali Sekreterlik görevinden alınan Demiryol- Fş Genel Başkanı Enver Toçoğlu. Ankara 10. Iş Mahkemesi'nin "tedbir" karanyla dava sonuçlanana kadar görevine iade edildi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, temyize gideceklerini açıkladı. Rötuşlu SPY değişikliği bugün görüşülüyor. Hükümet TBMM'yi de karşısına aldı Anayasa ilılali serbestANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RE- FAHYOL ortaldannın önceki gece alela- cele Anayasa Komisyonu'ndan geçirdik- leri siyasi partilerin kapatılmasını zorlaş- tıran yasa önerisi, bugün TBMM Genel Kuruİu'nda ele alınacak. Partilerle ilgili kapatma davası açılma- sını zorlaştırarak "suçodağı" kavramının kapsamını daraltan önerinin. anayasada yer alan "ülkenin bölünmez bürünlüğü. demokratikvelaik cumhuriyet" ilkeleri- nin yılda bir kez ıhlali durumunda dava açılmasını önlediğine dikkat çekildi. ANAP, DSP ve CHP, düzenlemenin ana- yasaya açıkça aykın olduğunu belirterek önerinin TBMM'den geçmesi durumun- da Anayasa Mahkemesi'ne gidecekleri- ni bildirdiler. RP"nin istemi üzerine önceki gece ale- lacele TBMM Anayasa Komisyonu'nda ele alınan SPY değişikliği önerisi, DYP Izmir Milletvekili Hasan Denizkur- du'nun muhalefetle birlikte hareket et- mesine karşın 12"ye karşı 13 oyla kabul edildi. Yasa önerisi üzerinde yapılan göriiş- melerde. SPY'nin 100. maddesindedeği- şiklik yapan ve Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nın resen dava açma yetkisini seçim sonuna erteleyen hüküm. muhalefet ve DYP'nin önergesiyle metinden çıkarıldı. Tek oy farkla kabul edildi tktidar ortaklannın uzun pazarlıklan sonucu hazırlanan ve TBMM Anayasa Komisyonu'nda tek oy farkla kabul edi- len SPY değişiklik önerisinin öngördüğü düzenlemeler şöyle: - Anayasaya uyum çerçevesinde. siya- si partıler kadın ve gençlik kollan ve yurt- dışı temsilciliği kurabilecek. - Siyasi partiler. seçimlere katılabilmek için TBMM'de grup sahibı olacak ya da seçim gününden 4 ay önce mevcut illerin en az yansında örgütlenmesini tamamla- mış olacak. - SPY'nin 90. maddesindeki siyasi par- tilerin seçimlerde başka bir partiyi des- tekleme karan alamayacagına ilişkin ya- sak kaldınldı. - SPY"nin 98. maddesine eklenen iki fıkra ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- lığı'nın kapatma davası açabilmesi için deliller elde ettiği takdirde. dava açmadan önce bunu yazılı olarak ilgili partiye bil- dirmesi zorunluluğu getirilıyor. Öneri, savcılığın. siyasi partiye tanıvacağı 15 günlük sa\ unma süresinin ardından dava açabileceğini hükme bağlıyor. - Siyasi partilerin merkez karar organ- lannın aldıklan kararla yasaklan ihlal et- meleri. bu yasaklara ilişkin olarak Ana- yasa Mahkemesi'nin ihtanna rağmen 30 gün içinde bu ihtann gereğinin yerine ge- tirilmemesi, genel merkez dışındaki or- ganlann 1 yıl içinde birden fazla: üyeler tarafından ise kesif olarak siyasi parti ya- saklannın ihlal edilmesi halinde söz ko- nusu siyasi partide "yasadışıodaklaşma" olduğunun kabul edilmesi hükme bağ- landı. Ancak üzerinden iki yıl geçen fiil- ler hakkında işlem yapılamayacak. Kapatma davası dûşebilecek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenmiş iddianamenin tebliğinden itibaren 30 gün içinde ilgili siyasi parti ta- rafından yasaklan çiğneyen parti organı. merci veya kurulun işten el çektirilmesi ve o parti üyesi veya üyelerinin partiden kesin olarak çıkanlmalan 'Kesintisiz 8 yıl unutturuluyor' CHP lideri Baykal, Milli Eğitim Bakanı Sağlam'ın istifa etmesi gerektiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. REFAHYOL hükümetinin ortav a koyduğu manzarayı "sirke" benzeterek, "Biz bu yalancılığa ahşamadık, bunlar söyleyecek yalan bulamayınca doğnıyu söylerler'' dedi. 8 yıllık kesintisız temel eğitim konusunun unutturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Baykal. Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam'a. "Bu konudaki sorulara sinirlenmiş. Ben daha ne yapayım, diyeceğine. 8 yıllık eğitimle ilgili verdiği sözlcri rutamayan hükümetin parçası olamam deyip, istifa et de görelim" dedi. Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ülkedeki manzarayı sirke benzeterek. "Bu benzetmeyi yaparken sirklere de haksızlık ediyoruz. Allah Türkiye'>i çok seviyor kl o trapezden düşmesi kaçınıimaz olanlar kurtulabiiiyor" diye konuştu. Hükümetin çeşitli uygulamalanndan ömekler veren Baykal. sözlerini şöyle sûrdürdü: "Bir hükümet olacak. ülkenin en büyük harekâtuun başlangıç ve bitiş tarihini bilmeyecek. Atacak. Yalanlarunca utanmadan orada durmaya devam edecek. Devletin bir kurumu. devletin kamu göre\1ilerine bir sumış yapma ihtiyacı hissedecek. Devletin bir bakanı çıkacak. oraya gidcrscniz bacağınızı kıranm. dhecek. Bu böyle devam edemez. Oyunlar, entrikalar. külüstür bahanelerle sorunlar çözülmez. 8 >ülık kesintisiz temel eğitim konusu CHP lideri Baykal partisinin grup toplantısında >aptığı konuşmada ülkedeki manzarayı sirke benzetti Türkiye'vi ayağa kaldırmışn, şimdi bu konu nerede? Ne oldu, ya çıkacak, ya çıkacak. sözleri? SlilH Eğitim Bakanı. bu sorulara sinirlenmiş. Sözlerini rutamayan bir hükümetin parçası olmam. deyip istifa et de görelim. Başbakan Yardımcısı nerede? Onlar yalancılığa alıştılar. biz bu yalancılığa ahşamadık. Bunlar söylevecek yalan bulamayınca doğru söylerler." Dokunulmazlık konusunda TBMM'de temsil edilen 4 partinin ortak karar noktasına geldiğini anımsatan Baykal, "Bu anavasa maddesinin değiştirilmesivle ilgili milli mutabakata ne oldu? TBMM Başkanı. partiieri göreve çağınyordu. Şimdi de ben kendisini göreve çağınvorum. Devletin zirvesinde. Susurluk'la ilgili dokunulmazlık fezlekeleri geldiğinde gereğinin yapılması benimsendL Ne oldu?" dedi Baykal. sosyal demokrasınin yükseliş dönemini yaşadığını; dünyada da. Türkne'de de çıkışın sosyal demokraside olduğunun anlaşıldığını vurguladı. CHP lideri. Yeni Sanayi • çarşısındaki 39 firmadan kendisine gönderilen ve "Sağa verdiğimiz oylan geri tstiyoruz. CHP'yidesteklivoruz" denen bir faks mctninı okudu. Emekli vali Kemal Esensov, emekli hava pilot tuğgeneral Mahir Kürük. eski Ulaştırma Bakanlıgı müsteşan Mete Orer ile eski Bayındırlık Bakanlıgı genel müdürlerinden Vedat Meral ve Gültekin Görgün'ün de aralannda bulunduğu bir grup yurttaş törenle CHP've katıİdı. ANAP, Ankara milletvekilini kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk etti Cemü Çiçek'e ihraç yolu açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Güvenoylamasmda 3 ANAP milletvekili ile birlikte REFAHYOL'a destek mesajı veren ve parti yönetimini eleştiren ANAP Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'e ihraç yolu açıldı. ANAP lideri Mesut Yümaz başkanlığında dün toplanan gnıp yönetim kurulunda, Cemil Çiçek'in bir gazetede yayımlanan "Kıbç Arnklarnla Ordu Kundmaz" başlıklı yazısı değerlendirildi. Toplantıda, Çiçek'in her gün gazete ve televizyonlar aracılığıyla sürekli parti yönetimini eleştirdiği ve partiyi yıpratıcı bir tutum sergilediği belirtilerek ihracı istendi. ANAP grup başkanvekillen. toplantıdan sonra gazetecilerin sorulan üzerine Çiçek'in tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edilmesine karar verildiğini bildirdiler. Cemil Çiçek de "Karann yanlış olduğu kanaatindeyim. Bu partinin kurucusu\ um. kiracısı değil. Bu partiye I2"\e 5 kala geünedim. Daha dün Özal'a ve partive söylenmedik söz bırakmayanlar kadar söz hakkım var" dedi. Çiçek. üstü kapah olarak Yılmaz'ı eleştirerek "Çektiği \icdan azabuu üzerimden hafifletmev* çahşıyor" dedi. ANAP'ın anlamsız bir kavganın içinde olduğunu savunan Çiçek. "ANAP. solun peşine takılmıs. kendi kudretiyle ayakta duramayan bir parti haline gelmiştir. ANAP'ın fikir rotasını \aşar Kemal. siyasi rotasını Bülent Ecev it'in belirlcdiğine ilişkin bir imaj oluşmuştur. Adeta solun destek kıtası haline geldik" diye konuştu. Çiçek. "Kıhç Artıklanyla Ordu Kurulmaz" başlıklı yazısında da DYP'den ihraç edilen ve istifa edenlerin ANAP'a alınmasına tepki gösterdi. Cemil Çiçek. Devlet Bakanlıgı dönemindeki "Flört fahişeliktir" açıklamasıyla tartışma yaratmıştı. durumunda kapatma dava- sı düşecek. Buna göre ana- yasanın 68. maddesinin 4. fıkrasındaki "Siyasi partile- rin tüzük. program ve ev- lemleri devletin bağımsızb- ğına,ülkesivemilletiylebö- j lünmezbürünlüğüne.insan j haklanna, eşitlik ve hukuk devleri ilkelerine. millet ege- menliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine ay kın olamaz; sınıf \e züm- re diktatöıiüğünü \e>a her- hangi bir tür diktatörlüğü sa\ unmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz, suç işlenme- sini tesvikedemez" hükmü- nün partinin yetkili kurul- lan ve kongresi dışında ka- lan organlar tarafından yıl- da 1 kez ihlali kapatma ge- rekçesi sayılmayacak. Merkez organlannın ih- lallen de ancak Anayasa Mahkemesi'nin ihtanna 30 gün içinde uyulmaması du- rumunda kapatma davası- na dayanak olabilecek. Öneri yasalaşırsa, RP hak- kındaki kapatma davasının iddianamesinde laik cum- huriyeti yıkmayı hedef alan ve cihat çağnlanna kadar uzanan tehditler içeren bul- gulara benzer olaylar ka- patma davasına dayanak sayılmayacak. RP. mevcut dava nedeniyle kapatılsa bile, yeni parti, öngörülen düzenlemeyle bir daha av- nı gerekçelerle kapatılama- yacak. - Cmeriye göre 3 dönem arka arkaya seçimlere katıl- mayan siyasi partinin faali- yetine son verilecek. - Anayasa Mahkeme- si'nin bir siyasi partiyi te- melli olarak kapatması du- rumunda. söz konusu par- tinin yöneticileri ile kapat- maya sebebiyet veren üye- ler 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu ve yöne- ticisi olamayacak. Yasal ittifaktan vazgeçildi SPY'de değişiklik yapıl- ması durumunda Anayasa Mahkemesi'nin yasayı ip- tal olasılığının gündeme geleceği kaygısını taşıyan koalisyonun. partilerin itti- faklannı yasal hale getire- cek düzenlemeden vazgeç- tiği bildirildi. SPY'nin TB- MM'den gecmesinden son- ra seçim tarihinin kesinleş- tirileceği belirtilirken: iki parti kurmaylanmn yasada en fazla seçmen kütükleri- nin güncelleştirilmesine yönelik birdüzenleme yap- ma konusunda uzlaştıklan belirtildi. IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (n planet.com.tr Siz farkında değilsiniz ama üç gündür gene kirişi kırdım. Antalya'da baharın yaza dö- nüştüğü şu günlerde göz ka- maştıncı birdoğanın göbeğin- de Türk ve Alman meslektaş- larla "Yurtdışında Yaşayan Türkiyelilerin Sorvnlan"r\\ tar- tışıyoaız. Tabii bir yandan da camlardan dışarı, denize, dağlara ve yeşile bakıp yutku- nuyoruz. Bu yabancı gazete- ciler de bir tuhaf olmuş. Eski günlerde yolları düşüp bize de uğradıklannda ne soracaklan- nı önceden bilirdik. "Arabın kırk tane lafı varmış, kırkı da deve üstüneymiş" örneği artık alıştığımız, vereceğimiz yanıt- 1an ezberlediğimiz sorulardı: - Sizce Türkiye bir Iran ola- cak mı Herr Engin? - Kıbrıs konusunda sizinki- lerin verebilecekleri ödünün sınırian nedir Mr. Engin? - PKK'nin bağımsız bir Kürt devleti kurma şansı sizce ne- dir Mösyö Engin? - PKK, bölgedeki Kürtler ta- 217 mi 218 mi Yoksa 219 mu? rafından ne ölçüde destekle- niyor Sinyor Engin? Benzer sorularla karşılaşan arkadaşlarla sohbetlerde "A- caba yanıtlan önceden hazır- layıp kâğıda döksek. Fotoko- piyle çoğaltıp geldiklerinde el- lerine tutuştursak en azından zaman tasarrufu sağlayamaz mıyız" diye şakalaştığımız günleroldu. Antalya'da da öyle olacak sandık. Nitekim birkahve mo- lasında "Biraz sohbet edelim mi" diye yanımıza çöken Al- man meslektaşla şakalaştık. Yukarıda sıralanan sorulan bir solukta saydık ve ekledik: - Bunlardan hangisini sora- caksın? Adam Alman. Böyle sulu- luklara yatkın değil. Şaşırdı: - Yok, dedi. Ben şeyi sora- caktım... Bugün 219. gün mü 220. mi yoksa 221 mi? - Nasıl yani? - Yani, Susurluk'tan bu ya- na219 gün mü geçti, 220 mi 221 mi? Bu konuda yazı yaza- cağım da maddi hata olmasın istiyorum. ••• Sahi kaç gün geçti? Bir soru daha: Susurtuk'u iz- leyen o sıcak günlerle, bu günler nasıl geçiyor? Susuriuk adlı kanlı, karanlık örtünün kalkması için 1996 Aralık'ında, 1997 Ocak'ında dört dönen. en küçük haber kırıntısını bile bulup çıkarmak için ter döken genç - yaşlı ha- berciler bugünlerde neden bir suskunluk duvarına çarpıyor- lar. Neden bulup çıkardıkları yeni haberler ya da konuyu canlı tutmak amaçlı yazılar ga- zetelerin yazıişlerinde, TV'le- rin haber merkezlerinde çak- tınlmasa da surat ekşiterek burun kıvrılarak karşılanıyor ve çoğu kez kesilip biçilip kuşa döndürüldükten sonra iç say- falann derinliklerinde gözden ırak bir yerlere yerleştiriliyor? "Susuriuk Türkiye'nin gele- ceğidir. Bu ülkenin bir gele- ceği olup olmayacağı sorusu- nun yanıt bulacağı düğüm- dür" diye döktüren Aydın En- gin efendi, niye Alman mes- lektaşını yanıtlamak için par- mak hesabına oturdu? Doğal olan. kaç gün geçtiğini değil, kaç saat geçtiğini bile bir so- lukta söyleyecek bir meslek diriliği ve sorumluluğu değil miydi? Akdeniz'in olanca baştan çıkarıcılığı ile sereserpe uzan- dığı, yeşille mavinin inanılmaz bir uyum içinde kucaklaştığı bu yeryüzü cennetinde, bir o- tel odasında, bir gazetecinin doğayı da yaşamın lezzetleri- ni de sürüp giden seminerde- ki tartışmaları da bir yana bı- rakıp kendiyle hesaplaşmaya oturması boşuna değil. Orduyu, temel görevlerinin dışına çeken, Kürt yarasını kangrenleştiren, Kürt yarasını askeri olmayan yöntemlerle de çözmek için bula bula DEP'İ kapatıp, şeriat düzeni- nin siyasal taşıyıcısı Refah'ın önünü Güneydoğu'da ve bü- yük kentlerde ardına kadar açan, ülke yönetiminin ciddi bir bölümünü hırsızlara, soy- gunculara, vurgunculara, u- yuşturucu tacirlerine kaptıran, ülkeyi derin bir onursuzluğa yuvarlayan süreçler, gelip Su- suriuk'a dayanıyor. Susuriuk artık bir kasaba adı değil, bir kavram. Devletin, hukukun, anayasal düzenin hoyratça tahribi ile Susuriuk düğümü arasında dolaysız ve kopmaz bağlar var. Kendinizi bir sınayın hele: Susurluk'tan bu yana kaç gün geçti? 219 mu 220 mi yoksa 221 mi? Ve sizce daha kaç gün ge- çecek? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sol Türkiye'de sosyal demokrat hareket yeniden iv- me kazanıyor mu? Önceki gün Cumhuriyet'te Ergin Yıldızoğlu'nun 'Yûkselen Sol Dalga ve Sosyal Demokrasi' başlık- lı yazısını okurken hem yukarıdaki soru aklıma gel- di hem de Refah'ın 'adil düzen' masalıyla halkı na- sıl aldatıp oyaladığı... Ergin Yıldızoğlu yazısının başında ilginç bir nok- taya değinirken şöyle diyor: "Bu hafta uluslararası gazetelerin köşe yazarlan ve yorumcuları, Fransız sosyalistlerine akıl vermek için birbirleriyle yarıştılar. Hepsinin ortak bir mesa- jı vardı: Bill Clinton ve Tony Blair'ı'ömek alınız. Tür- kiye 'deki muhafazakâr (ve neo-liberal) medya da kendi çapında so/a akıl vermeye çalıştr. Türkiye 'de- ki sol da artık 'çağdaşlaşmalıydı.' Düne kadar, sağ - sol kavramlarının işlevini, işçi sınıfı, 'emek - ser- maye çelişkisi' gibi kavramlann da açıklayıcılığmı yi- tirdiğini savunanlann, bugün bir sol dalgadan söz açmalan ve 'sol' partilere başanlı olmak için neler yapması gerektiğini anlatmaları göz yaşartıcı, ama inandıncı değil." Ergin, International Herald Tribune. VVashing- ton Post, The Economist, Wall Street Journal. The European, Financial Times gibi etkin yayın organ- lannda çıkan yazılardan bölümler almış. Hemen hemen tüm yazarlar, Fransa'da seçimle- ri kazanan Sosyalist Parti lideri Jospin'e öğüt ve- rip "Aklını başına topla" havasındalar... Jospin niçin aklını başına toplamalı? Şunun için: Sol, tarihsel demokratikleşme mü- cadelesiyle değil, sermayenin kâryapmasına yöne- lik mücadelesine destek vermelidir. Artık, 'emek- sermaye çelişkisi' gibi kavramlar tarihin tozlu rafla- nna kaldınlmıştır... Aynı kafatar Türkiye'de de çok sayıdadır ve ga- zetelerin, özel televizyonların köşebaşlarındadır. Bunlar 1983 sonrası Bush'un 'yeni dünya düzeni' sloganıyla 'yûkselen değeıiere' teslim olmuşlardır. Medyada egemen olan bu güçler 'demokrasi' kav- ramını 'özelleştirme' olarak göımüşlerdir. • • • Refah Partisi'nin yükselişi, beyzadelerin kimi sosyal demokrat partilere 'akıl hocalığı' yapmasıy- la başlamıştır. Yeni sol' gibi ne idüğü belirsiz söy- lemlerle 'sosyal demokratlann' çöküşünü sağla- mışlardır. Kimi şeriatçılan da yanlanna alarak 'de- mokrasi' gibi kavramlan yozlaştırarakTürkiye'yi bu- günkü noktaya getiımişlerdir... 1995yıhnda Fransa'daki işçi hareketinden kor- kanlar. bugün Avrupa'da solun yükselişi karşısında şaşkındırlar. Işsizliğin bir kolu yoksulluk, öteki kolu açlıktır. Ancak Türkiye'de yoksul kitlelerin tercihi sol değil, ırkçı ve şeriatçı partiler olmuştur. Merkez sağ ve merkez sol önemli bir çöküşü ya- şamıştır. Bugün merkez solun toplam oyu (DSP - CHP) yüzde 30'larda. merkez sağ ise (ANAP - DYP) yüzde 29'lardadır. RP - MHP - HADEP ve BBP'nin oyu ise en kötü olasılıkla yüzde 37'dir. Acaba yoksullar, yani emekçilerin büyük bölümü Türkiye'de neden merkez sağ partiieri. sosyal de- mokratlan. sosyalistleri değil de genci ve faşist par- tiieri tercih ediyor? Nedeni açık: Önce medyanın sola düşmanlığı, sosyal demokrat ve sosyalist partilerin ulusal de- ğerleri göz ardı edip emek-sermaye çelişkisini bir kenara iterek politika yapmalan ve sendikalaria olan bağlannı doğrudan koparmalarıdır... Merkez sağ partiler ise kendi kimliklerini belirleyemedikleri için inandıncı değillerdir. Bu arada zaman zaman Türk solunun Kürtçüle- rin peşine takılması. merkez sağın da şeriatçı ve fa- şistleri kendi yapılarına taşımalan da önemli bir et- kendir...Bu arada zaman zaman Türk solunun Kürt- çülerin peşine takılması da önemli bir etkendir... • * • Akıl hocalan, emekçi yığınlann ve geniş kitlele- rin daha iyi yaşam koşullan içinde yaşamalanna karşıdırlar. Bunun için de Jospin'e şöyle seslen- mektedirler: "Fransız solunun işsizliği azaltmak için çalışma süresini, ücretleri düşürmeden 39 saatten 35 sa- ate indirmeye kalkması çokgariptir..." Türkiye'deki akıl hocalan da sol partilere "Bıra- kın sermaye - emek çelişkisini" demiyoriar mı? Türk solu bu gerçeği görmelidir. Eğer görmezse şeriatçı ve faşist partiler emekçi yığınlann ve yok- sullann sığınacağı bir yer olacaktır... ingiliz işçi Partisi'nin merkeze kayıp sermayenin, kâr yapmaya dayalı özgürlüğünü savunması ne- den? Küresel ekonomi içinde serbest, özgür bir reka- bet yok. 200 civarında şirket piyasalara egemen. Bunlar ABD, Japon ve İngiliz şirketleridır... Işte Fransa'daki sosyalistlerin zaferi bu nedenle önemlidir. Türk solu Fransız gerçeğinden ders al- malıdır... • • • Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın gözdağına kar- şın. Genelkurmay brifingine 400 savcı ve yargıç katıldı. Şevket Bey, şimdi 'bostan korkuluğu olup olmadığını' iyi düşünsün... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya <u Planet.com. TR Ankara ve Kırıkkale Sel suları iki can aldı Haber Merkezi-Ankara ve Kınkkale'de meydana gelen yoğun yağış. gece- kondu semtlerini sular al- tında bıraktı. iki kişi sel sulannda boğulurken çok sayıda ev ve işyeri sular al- tında kaldı. Akşam saatle- nnde başlayan yoğun ya- ğış. Ankara Keçiörende gecekonduda oturan Yaz- gülü Kaya'nın. Kınkka- le'de de Vehbi Dinç'in ölü- müne neden oldu. Akşam saat 17.30"da başlayan yağmur sonucu. Keçiören tncirli Karael- mas Sokak 49 numarada oturan Kaya ailesinin evi- ni sel bastı. Özürlü olduğu öğrenilen Yazgülü Kaya evinde boğuldu. Kaya'nın cesedine ancak 4 saat son- ra ulaşılabildi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin yetersiz kaldığı gözlenir- ken çevre binalarda da ha- sar mevdana geldi. Kara- elmas Sokak'ta biriken yüzlerce vatandaş itfaiye- yi sorumlu tutarken bina sakinleri ile güvenlik kuv- vetleri arasuıda tartışma- laryaşandı. Ankara'da Yenimahalle, Keçiören. Altındağ ve Mamak ilçelerinde 79 ev ile 16 işyerinisu bastı. Ya- ğışlar nedeniyle 300'ü aş- km trafik kazası meydana geldiği bildirildi. Gazete- mizin Ankara Yeni Sana- yi 'de bulunan matbaasında meydana gelen su baskı- nında da maddi hasar oluş- tu. Kınkkale'de de Celebi ilçesi Hacı Yusuf köyünde Vehbi Dinç adlı 35 yaşın- da bir yurttaş sel sulanna kapılarak öldü. ll merke- zindeki 3 ahşap bina ile Sulakyurt ilçesinde 3 ev yıkıldı.