14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Curnhuriyet İmtivaz Sahbi: Berin Nadi Genel Yaşın Yonetmenı Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatorü. Hikmet Çetinkava 9 Yazıışleri Mudurlen IbrahimY üdız (Sommlu), Dinç Tavanç 9 Haber Metkezı Müduru Hakan Kara 9 Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat: Cengiz V. ıldınm • kultur Handan Şenköken A Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami karaören • Dûzeltme Abdullah Vazıcı • Foioğraf. ErdoğanKöseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Ya>mK.unı]u UhanSelçuk(BaşKan). Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya. Şûkran Soner. Ergun Balcı Dinç Ta>anç. İbrahim > ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balhav. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı MustafaBalbay9HaberMudûrii Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat.4. Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks 4195027 9 tzmır Temsılcısı: Serd»rKınk,H.Zı><ıBl\ 1352S 23Tel:4411220, Faks- 4419117 9 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, tnonuCd 119S Nol Katl.Tel: 363 12 \ 1. Faks: 363 12 15 Koordınator. Ahmet Konüsan 9 Muhasebe: Bülent Yener 9 Idare HüseyinGürer#lşletme ÖnderÇetik9Bılgı-lşlem Nail İnal 9 Bılgisayar Sıstem: Mürüvet ÇUer MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başfcanı - Genel Viudur Gülbin Erduran # K.oordınator Reha Ijıtman • Genel Mudur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 0 7 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 Yavrala\aD \eBasac Yen Gü: Haber Aıansı. Basm \e Yavıncılık \ Ş TûrkoralıCad 3141 ağaoğlu 433-" istPK 246 tstanbul fel (0 2121 5! 2 05 05 (20 hat) Faks (0 2121 51î 85 9* HAZİRAN 1997 Imsak: 3.24 Güneş: 5.25 Öğle: 13.11 Ikindi: 17.09 Akşam: 20.43 Yatsı: 22.34 Boğançi'nden görkemli merhaba • Kühür Servisi - 1. Boğazıçı Festvalı, Cemal Reşıt Rey Konser Salonu'nun giri;imleriyle Harbıye Açıkha-a Tiyatrosu'nda jprkemlibır açılış törenıyle başladı. Cemal Reşit Re. Senfoii Orkestrasrnın Fahrettir. Kenmo\ yönetmınde verdiğı konsere tstanbul Devlet Opera ve Balesi tenorlanndan E-ol Uras da konuk solist ola-ak katıldı. Uras, programı <capsamında opera aryalanncan Münir Nurettm Selçuk'un yapıtlanna, napjlıtenden klasik Türk sarut müzifi yapıtlanna kadar geniş bir yelpaze sundu. CRR Senfoni Orkestrası daha sonra ünlü tnüzısyen ve bestecı Fahır Atakoğlu'nun (yukanda) yapıtlanna eşlik etti. Promosyon mağdurları yargula • İstanbul Haber Servisi - Bazı gazetelenn başlattıklan promosyon kampanyalanndan zarar gördüklerini öne süren yaklaşık 300 kışi. bu gazeteler aleyhine tazminat da\aları açtı. Tüketicıyi Koruma Demeği (TÜKODER) tarafından organıze edilen şikâyetçıler. dün sabahın erken saatlerinden itibaren İstanbul Adliye Sarayı'na gelerek da\a açılabilmesi için gerekli işlemlen yapmaya başladılar. 'Son İmparatop'un karısı öldü • PEKtN(AA)--Göğün oğlu" olarak başladığı yaşamını komünıst yönetim altındaki Çin"de bahçıvan olarak tamamlayan "Son Imparator'un Pu Yi'nin dul eşi Lı Şuşian önceki gün 73 yaşında öldü. Şuşıan'ın akciğer kansen yüzünden öldüeü bildirildı. Çatalca'da çocuklara gönev • İstanbul Haber Servisi - Çatalca Belediye Başkanı Fırat Aykut, Çatalca ilçesinin sokaklannı çocuklara emanet etti. Çocuklann isteğı üzerine Çatalca sokaklannda duvarlann boyanmasına izin verdiğıni belirten Belediye Başkanı Fırat Aykut. ""Çocuklar gelip duvarlan boyamak istedikierini söyleyince hemen kabul ettim. Onlara 15 gün izin verdik. Derslerinden arta kalan zamanlannı değerlendirecekler" dedi. Çocuk romanı yarışması • Haber Merkezi - "Mevlüt KLaptan Edebiyat Ödülü"nün bu yıl çocuk romanına verileceğı bildirildı. 8-12 >aş düzeyınde yapılacak yanşmada yapıtlar kitaplaştınlacak. 9 Eylül tanhine kadar başvurulabilecek yarışmanın sonuçlan. 12 kasım "" Dünya Çocuk Kitaplan Haftasf'nda açıklanacak. Yanşmada 1 'ınciye 40 milyon lira. 2'inciye 20 milyon lira, 3'üncüye 10 milyon lira ödül verilecek. Önümüzdeki yüzyılda bütün insanlar seyahat edecek, turizm dünya ekonomisinin lokomotifi haline gelecek Dünya 'Tıırizm Çağı'na giriyor• Uzmanlara göre 15 yıl içinde dünyadaki turist sayısı 4 kat artacak ve iş gezileriyle birlikte 2010 yılında turizm gelirleri 3 trilyon dolara ulaşacak. 200 milyon kişiye iş olanağı doğacak. Çeviri Servisi - Ulaşım araçla- nnın gelişmesiyle birlikte tunzm endüstnsi dünya ekonomisinin lo- komotifi haline geliyor. Timeder- gisi son sayısında "KüreselYoku- hık"başlığı altında dünya turizmın- deki gelişmelere geniş yer ayırdı. Dergınin özel dosya olarak ele al- dığı tunzm olgusu, önümüzdeki yüzyılın en önemli sanayi kolu olarak diğer sektörleri geride bı- rakacak. Dergiye göre bu yıl 600 miryonun üzerinde insan hava. ka- ra veya deniz yoiuyla yabancı ül- kelere gidecek. Turizmden bu yıl küresel olarak 450 mılyar dolar gelir sağlanacak. Merkezi Mad- rid'te bulunan Dünya Tunzm Or- ganizasyonu'na göre gelecek 15 yıl içinde turizm sektörü 4 mısli büyüyecek ve 1.5 trilyon dolarlık bır kaynak oluşturacak. İş gezile- nnın eklenmesıyle 2010 yılında tu- rizm gelirleri 3 trilyon dolara da- yanacak ve 200 milyon kişiye iş olanağı sağlanacak. Herkes payını alacak Tunzmdeki bu patlamadan fiim ülkeler pay ını alacak. Büyük Ok- yanus'taki minicikbıradadan Hi- malayalar'daki en denn vadiye: And Dağlan'nın en yüksek tepe- sinden Büyük Sahra"nm uçsuz bu- caksız çöllerine kadar her nokta- ya turizm gırecek. Bugün E\erest Dağlan'nın üzerindekı konaklama noktalannda genel tuvaletlerin bu- lunması. bunun bır habercisi. A\ rupa, liderliğıni gıderek As- ya ülkelenne kaptırmakla birlik- te, turizm endüstrisinin motor gü- cünü oluşturuyor. Bugün toplam tunstlenn yüzde 60"ı hâlâ A\TU- pa ülkelerini tercih edıyor. Geçen yıl tunzmden 214 milyar dolar gelır sağlayan A\rupa, 64 milyar dolar kazanç elde eden ABD'den üç mıslı ilerde. Avrupa'nın en bü- yük kozu Akdenız'e kıyısı olma- sı. Herbeşturisttenbirinın Akde- nız ülkelennde tatil yapmak ıste- mesı \ e Kuzey Afrika ülkelerin- dekı terörolaylan Avrupa'nın ek- meğineyağ sürüyor, Olumluyanlannm yanı sırapek çok olumsuzluğa da davetiye çı- kartan turizm. özellikle çıftçılen. çevrecılen ve hava kontrolünden sorumlu havaalanı çalışanlannı tedirgin ediyor. Ahlakı çökiişe yol açtığı gerekçesiyle bazı hükümet- ler turizmı engellemey ı bıle göze alabılıyorlar. Ne var ki tunzmin sağladı|ı gelinn cazibesi bu olum- suzluklann geri plana atılmasına yol açıyor. 21. yüzy ılın ılk yansın- da turizmm gelışmesi karşısında ortaya çıkabılecek bu karşıt görüş- ler arasında bır uzlaşma sağlama görevı hükümetlere ve seyahat acentelerine düşüyor. Grup tunzmi ılk kez 1950'li yıl- larda Amerikahlann A\rupa'ya akın etmesıy le başladı. Genelde ha- vayollannı tercih eden Amenka- h turistler içinde zenginler \e tüc- carlar başta gelıy ordu. Ancak za- man içinde tunst olmanın koşul- langiderekdeğiştı Televızyonve sinemanın seyahat arzusunu körük- lemesı. ulaşımdaki gelışmeler ve gezi seçeneklerinin artması. se- yahate çıkmayı neredeyse zorun- lu hale getriyor. Gelecegn otelleri Geçen günlerde merkezi Was- hington'da bulunan bırmımari bü- ronun açtığı yanşmada geleceğin otel tasanmlan yanştı. Havada. karada ve denızaltında olmak üze- re üç konaklama merkezi tasan- mına 2045 yılında hizmete gir- mesi koşuluyla yeşıl ışık yakıldı. Denizalö oteli: Su üzerinde yü- zer durumda bulunacak "Yükse- len Atiantis" adlı projeye göre ote- lin. biri suyun altında, biri de üze- rinde olmak üzere iki bölümü bu- lunacak. Suyun altındaki kısımda kalacakotel müştenleri şeffafolan duvarlardan denız dibini seyrede- cekler ve mimann iddıasına göre "zaman ve mckân kavTamıru >i- tirecekkr". Topraküstü oteli: Herhangi bir terk edilmış binanın üzenne inşa edilebılecek "Citescape"in en te- mel özelliği. duvarlannın hareket edebilir nitelikte olması. Atıkla- nn güneş enerjısi ile yok edilece- ği otelde, duvarlar bir düğmeye basmakla şefFaf. yan şeffaf ya da donuk hale getirebilecek. Gökjüzfl oteli: Helyum gazı doldurulmuş balonlara bağlanan "Ikarus",kuşlarda olduğu gibi içi boş iskeletler üzerine ınşa edile- cek. Havada asılı duracak olan otelin tüm aksesuvan son derece hafif metal ve plastık malzemeler- den yapılacak. TGC'nin 51. kuruluşyüdönümüTürkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) kuruluşunun 51. yıldönümii dün cemiyetin lokalinde düzenlenen törenle kutlandı. N ıldönümü töreninde a>nca cemiyete >eni ü\e olan 20 gazeteciye de cemiyet rozetleri takıldı. Törende bir konnşma yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli. "Bunalım içinde görevİerini yapmayan ve savsaklavan. hatta bunalımlann kaynağı olan kimi çevreler en bü> ük sorumlu olarak basını hedef göstermektedir" dedi. Özgür ve bagımsız basının demokrasinin en büyük güvencelerinden biri olduğunu Mirgulayan Güreli, halkın gerçekleri öğrenmesinden rahatsız Erbakan.DışişleriBakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, DSPGenel Başkanı Bülent Ecev it törenebirer kutlama telgrafı gönderdi. Törenden sonra verilen kokte>le birçokcemiyet üyesi katıldı. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) BA1L4NLIK BELGELERİN TAMAMLAML4SINI İSTEDİ AIDS îlacına u etik' eııgeli GÜNDÜZ İMŞİR ABD'de bır Türk dokto- run "çağınvçbası'' olarak nı- telenen AIDS"e karşı gelış- tirdıği \e ABD'den federal patent alan ılacın Türkiye "de- ki ilk klinık çalışmalannın llhısal EtikKurulu tarafından durdurulduğubelirlendı. Sağ- lık Bakanlıgfna bağlı ülu- sal Etık Kurulu, 1994'ün 6. ayında gönderdiğı yazıda durdurma gerekçe- lerinı "FAZ 2 adlı ilacın az sa> ıda has- ta üzerinde denenme aşamasuıda alı- nan sonuçlannın yeteıü olmaması. do- zun güvenilirolmaması ve pıhulaşma- vı önlemesi" olarak sıraladı. AIDS teda\ ısınde yeni bir aşama olarak adlandınlan "Marker depen- tend Methodotogv" adlı tıbbi yöntem tüm dünyada bilim adamlan tarafından • İlacın ülkemizdeki uygulaması sırasında sorumlu ekipte yer alan Dr. Özcan Nazlıcan. tedavinin amacını, virüsün girdiği hücrelerde bozulan tbnksiyonlann geri kazandınlması olarak tanımlıyor. tartışılıyor. Dr ArşinurOralBurcuoğ- lu'nun koordınatörlüğünde Haseki Has- tanesi Enfeksiyon Hastalıklan Klinık Mikrobıyolojı şefı Dr. Özcan Nazlı- can. Dr.Orhan Ulutin. Dr. Selim Ba- dur. Dr. Güler Yılmaz ve Dr. Ükav Alptekinden oluşan Haseki ıle Çapa hastanelerinde göre\ lı uygulayıcı bır ekip tarafından gerçekleştırilen çalış- ma sırasında ilacın uygulandığı bır hastanın ise halen yaşadığı ve labora- tuvarbulgulannın son dere- ce sağhklı çıktığı belırtildi. İlacın ülkemizdeki uygu- laması sırasında sorumlu ekipte yer alan Dr. Özcan Nazhcan. tedavinin amacını AIDS v ırüsünün gırdıgı hüc- relerde bozulan fonksıyon- ların gen kazandınlması ola- rak tanımlıyor. Halen başta ABD olmak üzere birçok Av - rupa ülkesınde satılan "Defibrotide'* adlı ılaçtan yola çıkılarak başlatılan çalışmanın Ulusal Etık Kurulu tara- fından durdurulması nedeniyle kısıtlı olarak yalnızca 3 hastaya uygulandı- âını vurgulayan Dr. Özcan Nazlıcan. şöylede\amettr ~ Bu hastalardan ilk ikisi yaşamını vitirdi. Bir diğeri ki bu ölen hastalar- dan birinin eşi oluvor o halen son de- rece sağlıklı bir şekilde yaşıyor." WWF turizimcilerle anlastı 'Akdeniz'i korumak için bir dolar' e-posta : tan (a vol. com. tr İstanbul Haber Servisi - Dünya Doâayı Koruma Vakf'fnın (WWF). dünya- nın ekoiojik açıdan en de- ğerli 200 alanı arasında bu- lunan Akdeniz'ın korun- ması amacıyla. Fritıdressor adlı Kuzey Ülkelerı Tur Operatörleri Konsorsiyu- mu ile gerçekleştirdiği an- laşmaya göre kuzey ülkele- rinden Akdenız'e gelen her turistten 1 Amerikan Do- lan alınacak. Bu gırişimle oluşturulması planlanan yaklaşık 500 bın dolarlık finansal kaynak ile WWF tarafından Akdeniz'ın çeşıt- li ülkelennde yürütülen ça- lışmalar desteklenecek. Doğal Hayatı Koruma Dernegi 'nden (DH KD) ya- pılan açıklamaya göre WWF'nin Akdenız'de >1i- rüttüğü çalışmalan yerin- de ıncelemek üzere, yakla- şık 20 Avrupalı gazeteci, Portekiz, ltalya ve Türki- ye'de çeşitli yerleri ziyaret edecekler. 16hazirandaTür- kiye'ye gelecek olan gaze- teciler. akdenizfoklannın korunması amacıyla çalış- malar yürütülen Foça'ya zi- yaretlennin ardmdan önem- İı bir denizkaplumbağası üreme alanı olan \e DHKD tarafından koruma çalışma- lan yürütülen Belek'e gide- cekler. Desteklenecek projeler W\\'F'nm Fntıdressorile yaptığı anlaşma. tüm dün- yada başlatılan ~2000"e 1000 günden az kaldr kampan- yası çerçevesınde gerçekleş- tinldı. Buanlaşmadan sağ- lanacak kaynakla, W\VF"- nin Akdeniz'de yürüttüğü. Barcelona Konvansiyonu Kirlilık Protokolü. Deniz- kaplumbağalannı Koruma Programı. Akdenız Keres- tesiz Orman Ürünleri Prog- ramı ve çeşitli eğitim çalış- malan desteklenecek. 'Oğretmenden çokimam gönderiliyor' .VSTALYA (Cumhuriyet)- Almanya Federal Bilim Araştırma \e Teknolo- ji Bakanlığı Müsteşan Dr. FritzScha- umann, Türkıye'nin Almanya'ya Türk- çe öğretmeninden çok imam yoliadı- ğını. bunun sonucu olarak da kontrol- süz köktendinci akımlar ve Kuran kurs- larının arttığını söyiedı. Antalya Falez Otel'de önceki gün başlayan> 1961-19%Almama'vıa Türk Dış Cıöcü'nün 35. Yıh" konulu Türk- Alman basm sempozyumu sona erdi. Almanya'da sayılan hızla artan Kuran kurslan ile köktendinci akımlann tar- tışıldığı son oturumda konuşan Dr. Fntz Schaumann şunlan söyledı: ~KonrrolsÜ7 köktendinci akımlar gelişiyor Ahnanya'da. Buna bağlı ola- rak Kuran kurslannın sa> ısı hızla ar- hvor. Bu dunım T ürklerin Almanya ile entegrasŞflnunu bozuyor. Biz Türkle- rin dinlerinden kopmamalan için okul- lara din eğitimi kovduk. Ancak maale- sefbunlann içinde fslamısiyasiyöneçek- mek isteven gruplar var. Bunlar kavgı yaraüyor" Tarih boyunca yolculuk Fil sırtmdan uzay mekiğine İ.Ö. 218: Anibal İtalya'yı ele geçırmek amacıyla Alp Dağlan'nı fil sırtında aştı. 800-1000: Vıkingler yelkenli gemileriyle İngiltere ve Normandiya kıyılannı haraca kestiler. 1200(yuklaşık): Cengiz Han ve ordusu A\ rasya steplerinde önlerine çıkan her şeyi ezip geçerek Avrupa SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Gâzi'ye Dönmek, 'Geleceğe Dönmek'tir!.. "... ben de Atatürk ilke ve devrimlerinin anti/li- beral taraflannı eleştiriyordum; ama bence he- pimiz büyük bir hata yaptık; aslında, Atatürk il- ke ve devrimlerini, çok güçlü bir biçimde savun- mamız gerekiyordu." "... bir de Türkiye'de hem sol hem de gelenek- sel muhafazakâr partilerin çöküşü süreci ya- şandı. Bu da bazı aydınlann, Islâmcı düşünce- yeyaklaşmalannı kotaytaştırdı. Fakatşimdi ken- dim de dahil olmak üzere, bu aydınlann büyük bir hata yaptıklarını yinelemek istiyorum..." "... bugün gecikmiş bir şey yok. Artık Atatürk ilke ve devrimlerini, çok daha büyük bir güçle sa- vunmamız gerekiyor. Bunu söylerken belki yine gençliğimde bildiğim Türkiye'yi yeniden bulma çabası içindeyim." (Cumhuriyet. 13 Nisan 1997) Bu sözler, Prof. Paul Dumonfnun sözteri; 1945'den bu yana, yıllarca Istanbul'da yaşamış, 'Gâzi'nin Türkiye'sini -son döneminde de olsa- görmüş bir Fransız; Strasbourg Üniversitesi Türkoloji Bölümü Başkanı! Görüldüğü gibi, o da, çâreyi 'gençliğinin Türkiye'sini yeniden bulmak'ûa görüyor; bir yerde, benim yıllardır söylediğim bir sözü, o da söylemiş, demiş ki: "... bence Türkiye'nin en önemli sorunlanndan birisi bugün eğitim sorunudur. (...) Mustafa Ke- mal'in Türkiye'sinin eğitim sistemine çok olum- lu gözle bakmaya başladım. O tür bir eğitim son derece 'ilerici'. Bence o eğitim, bugüne uygula- nabtlse çok iyi olurdu..." (Cumhuriyet. 13 Nisan 1997) O da, tevhid-ı Tedrisat Kanunu'nun 'delinmesi'ne, parmak basıyor. Geçen gün ne demiştim? Tek çâ- re, Gâzi'nin Cumhurtyeti'ne dönmek! Aklın yolu bir. çok daha vâsi bir tahavvül!. 1 I" tiraz malûm: günümüzün şartları, aynı mı? Bugün, 'hotberiof' 20'lerin, 30'ların Türkiye'sine dönülür mü? Meseleyi böyle koymak, ona diyalektik değil me- tafizik koymak, yânı hiç anlamamak demektir. Dö- nülecek olan, o Türkiye'nin dınamikliğıni. atılganlı- ğını, kendine güvenini ve geleceğe ınancmı gerçek- leştirmiş olan. o tutum! O 'inkılâpçı tutumu', yeni- den tutmak! Bu da besbelli, Müdafaa-i Hukuk Dokt- rini'nin 'sürekli devrimcilik' idrakınde yatıyor. Gâzi'nin 'inkılâpçılık' târifini hiç şüphesiz çoktan unutturdular; oysa, hem son derece 'radikal'ö\r, hem de şaşılacak derece 'diyalektik!' "... medeniyetyolunda muvaffakiyetteceddü- devâbestedir(yenileşmeyebağlıdır). içtimai ha- yatta, iktisadi hayatta, ilim ve fen sahasında mu- vaffak olmak için yegâne tekâmül ve terakki yo- lu budur. Hayat ve mâişete hâkim olan ahkâ- mın, zaman ile tagayyür, tekâmül ve teceddüdü zaruridir. Medeniyetin ihtirâlan, fennin hârikala- n, cihânı tahavvülden tahavvüle düçâr ettiği bir devirde, asırlık köhne zihniyetlerle, mâziperest- likle muhafaza-i mevcudiyet edemeyiz." (Ağus- tos1924) "... henüz kurtulmuş değiliz, atılan hatveler (adımlar) bundan sonra atılması gereken hatve- lerin mebdeidir (başlangıcıdır). İnsan mebdede iken, neticeye vâsıl olduğunu iddia ederse, dün- yanın en derin gafletleri içinde kendini payân görür. Biz daha çok hatveler atmak mecburiye- tindeyiz. Bu hatveler hem çok seri, hem çok uzun olmalıdır. Binaenaleyh bu hatveleri doğru ve muayyen bir isbkamet dahilinde atabilmek için, kendi mukadderatımıza kendimiz sahip ve hâ- kim olmak mecburiyetindeyiz." (1923 Ocak) Bir de tabii. her okuyuşumda beni heyecana gar- keden, o müthiş târifi: "... Türk inkılâbı nedir? Bu inkılâp, kelimenin vehleten (ilk anda) imâ ettiği ihtilâl manasından başka, ondan çok daha vâsi bir tahavvülü ifade etmektedir." Allah aşkına. elinizi kalbinize koyup da söyleyiniz: Gâzi'nin bu 'Tür*c/nk//âb/'tanımını, 'Atatürkçülüğü' kimseye vermeyen, o 'siyaset esnafı'nm ağzından, bir kerecik olsun duydunuz mu? 20 yıl önce çıkarılmış bir sonuç... 21 Mayıs 1977'de Gâzi'nin inkılâpçılığını şöyle özetlemişim: "... bütün bunlardan hemen iki sonuca vanlmaz mı: al Mustafa Kemal devrimciliğı, en azından Fransız Devrimi türünden birdevrimı, kesin sonuç- lanna kadar geliştirmeyi gerektirır; yâni demokrasi- nin bütün genişiiği ve açıklığıyla tamı tamına kurul- ması şarttır. bl Çağlaria koşullar değiştikçe, geliş- menin tek yolu yenileşmek olduğuna göre, kurula- cak demokrasinin de geliştirilmesi, değiştirilmesi, çağ- daş uygahık düzeyine ulaştınlması gerekir. Çağımızda demokrasinin özgüriükçülüğü inanıl- maz bir genişliğe ulaşmış, ayrıca sosyalist demok- rasi kuramı, gelişmiş demokrasi toplumlannda çağ- daş uygarlığın ilkesi yerine geçmiştir. O zaman, bir bizdeki 'devrimci' sözcüğünden ürken ödlek siyasi partiiere; tutuculuğu, Atatürkçülük diye yurturma- ya uğraşan, türlü boy ve boyadan 'siyaset esnafı'na bakacağız; bir de yaptığı ışi, 'ihtilalden de geniş de- ğişiklikler içeren bir eylem' diye tanımlayan, sü- rekli yenileşme ve ilerlemeden yana Mustafa Ke- mal'e bakacağız; goreceğiz kı. karşımızda ülkeyi yönetmek için bizden oy isteyenlerin çoğunu, 'sü- reklı devrimci' Mustafa Kemal düşüncesi çoktan mahkûm etmiştir, etmektedir." (Hangi Atatürk, s. 78 / 4 Basım./ Bilgi Yayınevi) Peki, ne diyorsunuz? Gâzi'ye dönmek, aslında 'geç- miş'e değil, 'geleceğe dönmek' anlamınagelmiyor mu? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm içlerine doğru ilerledi. 15. Yüzyıl: Avrupalılar Akdenız'in doğu sahıllerindeki ülkeler ile ticaret yapmaya başladı. 1796: Napolyon, Anibal'in izinden giderek at sırtında Alpler'i aşıp italya'yı istila etti. 1946: Queen Elizabeth. Southampton Limanf ndan yola çıkarak ilk uzun yolculuğuna başladı. 1966: Boeing 747 Jumbo Jet'i hizmete soktu Hava yolculuğuna talep arttı: transatlantiklerin pabucu dama atıldı. 1969 Neil Armstrong "İnsan için küçük. ınsanlık için büyük bır adım" atarak Ay "da insanın ilk ayak ızinibıraktı. 1994: İngiltere ve Fransa arasında inşa edilen Manş Tüneli'nde tren seferlerı başladı Dover-Pans arası 3 saate indi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle