27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11KAZİRAN 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Ista-bul Eore _Y 23 Sinop Y 17 Adana B 30 PB 27 Samsun Y 20 Mersin B 27 Çarakkale PB 27 Trabzon Kccseli Y 20 Giresun linr PB 26 Ankara PB 22 Dıyarbakır PB 27 Y 23 Şanhurfa PB 28 Y 21 Mardin PB 25 Mensa Ayjn PB 25 Konya Y 22 Siirt PB 25 PB 28 Eskışehir Y 19 Hakkârı PB 26 Y 25 Sıvas Y 21 Van PB 23 Zcn:uldak Y 19 Antalya B 30 Kars PB 24 Marmara'nın doğusu, IçEge, BatıveOrtaKa- radenız, Iç Anadolu ıle Akdenız sağanak ve goK gurul:ülu sağanak yağışlı, d-ge' yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Rüzgâr. güney ve batı yonlerden hafı* ara sıra o^ta kuvvette esecek. Hava sıcaklığı 'viırdun ıç kesimienncie bıraz azalacak, dığer .erlerde değışmeye- cek Londra Parıs Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brükse! Y Y PB PB Y PB Y Y 26 28 27 27 24 31 24 24 Atina 28 i Budapeşte PB 27 Münıh Milano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Viyana 3onn B PB Y PB PB PB Y 26 21 24 24 26 26 27 PB 29 Taşkent Tahran Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahıre . Y PB Y Y PB Y Y A 28 33 26 32 27 27 29 28 Şam A 27 0** bulutlu Sıslı Bulutlu t Çok buıutlu Yağmurlu =&W> Kartı S u l u * * . Gök gürûltûKJ G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK I laştarafı 1. Sayfada ald Üstelerine, Meclis'e getirdi. Bjgünlerde bir BBP sancısı siyasetimizi sardı. Er- kerni, acûl mü, kaptıkaçtı mı, her neyse adı. se- çirorannın, BBPdesteğiolmazsaMeclis'tengeç- meeceği söylentısi yaygın. Yeniden bir gensonj verilir ve güvenoyu gerekir- seFEFAHYOLpaçayı kurtarmakiçin BBP'yegerek- sirı/or. B3P aşağı, BBP yukarı. Kıymet-i harbiyesi ise yüzje 2 oy, ama Meclis'te "8 altın adam". "y üzde 2 = 8 altın adam" koşullar dayatıyor. REFAHYOL koşulları reddedince ne hükümette olu\or, ne de destek veriyor. Iranmayın. Biraz önce söylediklerini çok geçme- der çeşitli nedenlerden yalanlayan. anlı şanlı ve narrlı yüzde 2 partisi bir süre önce REFAHYOL'a gü- venoyu vermeyecegini saatbaşı yineledi. Bir sabah ba<:ık ki, Mercedes arabalı pahalı giysili "şef" Ya- zıooğlu takkelilerle kucak kucağa. "Siyaset maskeli" ufak tefek BBP türü partilere sağanan yararlar; son 10 ayda Türkiye'yi 75 yılda aldığı mesafeden adım adım Osmanh'yageriletiyor. Ha RP, ha BBP. ikisinin de amacı aynı. Milleti, üm- metyapabilmek için yarışıyorlar. ÜTimet yolunda biri belanın büyüğü ise öteki bü- yümeye elverişlı küçüğü. Ödenek krizi kapanmadan bir başka gerginlik ya- ratılyor. TSK düşmanı olduklarını kanıtlamak. bel- gelemek için Başbakan'ı bakanlarıyla. bakanları Başoakan'la yarış halinde. Bu kez hâkim ve savcı- lan Genelkurmay'daki irtica brifingine katılmamala- rı içm sürgün cezasıyla tehdit ediyorlar. Brifingin başlayacağı saate kadar gazetecilerin üzerine düştüğü tek konu Genelkurmay'daki irtica brifingine kaç savcı, kaç hâkim geleceğini sapta- maktı. Hele rakamlar Kazan Şevket'e karşın 75 yılda kaç adet "cum- huriyet savcısı" yetiştırdiğimizi ya da RP kafasına ta- kılı "meşrutiyet savcılannın" say\s\ru öğrenmekti bü- tün çaba. Ögrendik. Laik cumhuriyetin savcıları, hâkimleri, Adalet Bakanı'nın tehditlerine aldırışetmeksizin Ge- nelkurmay'ın kısıtlı brifing salonunu doldurdular. Askerlerin laik cumhuriyetin tehlikede olduğunu kanıtlayan brifinginin bir kez daha yinelenmesini Genelkurmay Başkanlığı'ndan dilediler. Zira, brifinge gırenler kadar dışarıda kalanlar da vardı. Yargıtay, yürüyerek geldi Genelkurmay'a. iktidar tersyüz oldu. Yargı, laik demokratik cum- huriyetin sağlam bekçilerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı. REFAHYOL ya da YOLREFAH'ın bu ülkeyi yöne- temediği veya yönetemeyecegi bir kez daha orta- ya çıktı. Ne biçim bir hükümettir ki, ne biçım bir Refah'tır ki, her hareketi kendisine karşı çok sağlam bir yeni cephe daha oluşturuyor. Şeriatçılar dışarı! Aydınlık çağ, laik dünya içeri! RP'yi korumaya endeksli, dünyaca şaibeleriyle ünlü hatunun desteğiyle alelacele Meclis'ten çıka- nlmaya çalışılan Siyasi Partiler Yasası daha ilk gün anayasaya aykırı damgası yiyor. Tabıi yozlaştırma- ya yarayacak bu yasa üzerinde bugünden konuş- mayan Köşk; günü geldiğinde nasıl davranacak, göreceğiz. Sakınca makınca gözetmeden hele Se- çim Yasası'nı "TBMM karar aldı mı seçim yapılır" diyerek onaylayacak mı, bunu da göreceğiz. Düzgün seçimi sağlayacak ana oğeleri, örneğin nüfus sayımı ile seçmen kütüklerinin yenilenmesini istemeyi "seçimden kaçmanın 'bahanesi 1 saymak- tan" sıyrılabilecek miyiz? Önüme gelen DİE verilerine göre, 1995 seçımle- rinde tam 3.5 milyon kişi oy verme hakkından yok- sun kalmış. Yine DİE'nin nüfus rakamları 1997'de- ki olası seçımde sayım yapılmaz, kütükler yenilen- mezse 5 milyon 640 bin kişinin oy kullanamayaca- ğını gösteriyor. Kütükler düzenlendikten sonra seçmen ya'şına ulaşacak 2 milyon 679 bin genç insan ise ülke yö- netimine katkıda bulunamayacak. Yaşadığımız onca tatsız olaylar arasında güldü- rüye elverişli küçük bir nota ne dersiniz? DYP, oy oranının yüzde 8'lere düştüğünü göste- ren anketlere fena halde bozuk çalıyor. Karşı saldırı Ekinci Hasan Bey'den. Seçimde bi- rinci parti olacaklarını ilan eylemez mi? Duyduk duymadık demeyin: Kıytırık DYP'nin oy- ları yüzde 28... Mişşş! İbrahim Gürsoy'un oğhı intihar etınek istedi İstanbul Haber Servisi - Feshedilen SHP'nin eski milletvekili İbrahim Gür- soy'un oğlu Ozgür Gürsoy. dün Ennesirun tabancasıyla intiharetmek istedi. Hayati tehliLeyi atbtamayan Gür- soy. International Hospi- tal'ataldın'dı. Yejilköy Hatboyu Cad- desi Pamul Apartmanı 3 numirada din saat 18.00 sı- ralarnda neydana gelen olayca 19 '.aşındaki Gür- soy, ıenüz jelirlenemeyen bir nedenle başına bir el ateş etti. Şakağına giren kurşu- nun başını delip geçmesi sonucu ağır yaralanan Gür- soy. International Hospı- tal'a kaldınldı. Suni solu- num cihazına bağlanan Gürsoy'un hayati tehlikeyi atlatamadığı bildınldi. İs- tanbui Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesi'nde öğrenci olan Özgür Gürsoy"un babası İb- rahim Gürsoy da olaydan hemen sonra hastaneye gel- di. 'Şeyhler ordıısu kuruldu' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel- kurmay Başkanlığı. yargıç ve savcılarla baş- ladığı " irticai faaliyetİer" konulu brifinglerdi- zisinin ılkinde. laik rejimi tehdit eden girişim- lere zemin hazırlayan ve ordu ile yargıya cep- he alan REFAHYOL hükümetine en sert uya- nlannı yaptı. Uyarıların, RP'nin yanı sıra DYP'ye de sert ifadelerle yönlendirilmesi ve "devlette hiçbir organın yeterli duyariılığı göstermediği*' vur- gulanarak Çankaya Köşkü'ne de ımada bulu- nulması dikkat çekti. Genelkurmay'ın. laıklik konusundaki duyarlılığını vurgularken. bugü- ne kadarkı asken müdahalelere dayanak ola- rak da gösterilen Türk Silahlı Kuvvetleri Iç Hızmet Yasası'nın altını çizmesine işaret edil- dı. Brifingde, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnö- nü'nün Takrir-i Sükün Kanunu'nun kaldınl- ması nedeniyle 4 Mart 1929 tarihinde TB- MM "de yaptığı konuşma broşür olarak yargı mensuplanna dağıtıldı. Cumhuriyet tarihinde irtıcanın tarihçesi, cumhuriyet dönemi ayaklanmaları. şeriatçılı- ğın geçmişte Doğu ve Güneydoğu'daki tarih- çesinin anlatıldığı brifingde RP"lilenn şeriat- çı faaliyetleri anlatılırken. Başbakan Necmet- tin Erbakan ile RP'li belediye başkanlan ve milleuekillerinin konuşmalan büyük ekrana yansıtıldı. trticanın. PKK ile bağlantısına dik- kat çekilirken, sık sık şeriatçılarla bölücü te- rör örgütünü sembolize eden iki elin tokalaş- ması ekrana getırildi. Bnfıngde sık sık Genelkurmay bünyesin- deki Batı Çalışma Grubu'nun çalışmalannı anlatan Genelkurmay tstihbarata Karşı Koy- ma Dairesi Başkanı Tümgeneral Fe\^iTürke- ri'nin, toplantı sonunda. "Tek vatan. tek mü- let. tek devlet, tek dil ve tek bayrak şuuru için- de laik cumhuri\eti Uelebet yaşatacağız" söz- leri yargı mensuplarınca dakikalarca ayakta alkışlandı. 'Riyad'dan parasaL, Tahran'dan ideolojik destek' Genelkurmay yetkilileri, yurtdışı ve yurti- çinden topladıklan kaynaklarla oluşan serma- yeyi vakıflara aktararak şeriatçı örgütlenmeyi destekleyen şirket ve gruplara en büyük para- saPcfefeğin Suudî AraBtJkarı tarafinaan'Sen^-" diğinin saptandığını kaydettiler. Şeriatçı ör- gütlenmede Iran'dan ideolojik destek alındığı- nı belirten yetkililer. yurtdışından gelen para- lann akışında özel finans kurumlarının da bü- yük rolü olduğuna dikkat çektiler. Brifingde şu görüşler dile getirildi Türkeri ile Genelkurmay Istihbarat Daıre Başkanı Korgeneral Çetin Saner'in v erdiği bri- fingde özetle şu bulgu ve görüşler dile getiril- di: - iç Hızmet Kanunu. yönetmelığı ve anaya- saya göre vazife yapan Türk Silahlı Kuvvetle- ri. bu anlayış ıçinde öteden ben iç ve dış teh- dit değerlendirmesi yapmaktadır. TSK. du- rumdan vazife çıkarmaktadır. Değerlendırme- lerimizde siyasi bir amaç yoktur; yakın tehli- ke irticadır. Konu adım adım takip ediliyor. Bu çalışmalar sırasında mülkiyede. yargıda. ma- liyede ve emniyette yoğun kadrolaşma sap- tandı. Bu brifingdeki amacımız, önümüzdeki tehlikenin resmini çizmek ve irtica ile müca- delede yargınin da katkılannı sağlamaktır. tç tehdit değerlendirmesi yaparken önce bölücü terör ve irtica vardı. şimdi irtica öne çıktı. Dev- letin hiçbir organı bu konulara yeterince sahip çıkmıyor. biz hassasiyetimizi vurgulamaya mecbur kaldık. - trticayı önlemek için Batı Çalışma Grubu oluşturuldu. Bu grubun çalışmalan sonucun- da irticaya karşı deliller toplandı. Deliller eli- mizdedir. Ülke huzuru nedeniyle bunu açık- lamıyoruz. tç tehdit değerlendirmesi yapıyo- ruz. Hukuki dayanağı anayasa, TSK İç Hizmet Kanunu ve yönetmeliğidir. - Laik devlet olgusu çok farklı bir hayatla su- landınldı. Hakaret. yeşil bayrak çekerek. Dış polıtikadaki zaaflar etkilı oldu. - Diyanet lşleri teşkilatı, umursamaz. bilgi- siz. hantal. dağınık bir kurum. Bu kurum. la- ik devletin din teşkilatı gibi çalışmadı. Bunun sonucu tarikatlar ve Milli Görüş çıktı. Diya- net'in boşluğunu doldurdu. Bunlar dış destek alıyorlar. Suni gündem olarak nitelendinlen olay vahim gündemdir. 92 bin 700 din görev- lisi var. Bunlar laik bir devletin Diyanet görev - lisi gibi çalışmıyorlar. Bunların boşluğunu ta- rikatlarla. Milli Görüş Teşkilatı ve Milli Genç- lik Vakfı dolduruyor. Gaflet içindedirler. -1996 haziran ayından (REFAHYOL" un ku- ruluş dönemi) ıtibaren irticai teşkilatlanma. kadrolaşmayla işe başladı. Başbakanlıkta iftar yemeği verildi. Anayasa Mahkemesi'nce tür- ban yasağı olmasına ragmen üniversitelerde türban desteklendi. DGM tarafından tutukla- nan Sincan Belediye Başkanf nı, Adalet Ba- kanı. cezaevinde mahkeme kararını tekzip edercesine ziyaret etti. Başbakan, türbanla il- gili olarak "Rektörler rürbanlı kı/Janmız kar- şısında selam duracak" dedi. - Şeyhler ordusu türetildi. 5 bin dolayında şeyh itibar görüyor. Bunlann büyük bir bölü- mü Güneydoğu kökenli. Şeyhler PKK ve bö- lücülerle fikir birliğı içindedir. - Laik cumhuriyet yıkılma tehlikesiyle kar- şı karşıya kaldı. Bunun üzerine 28 Şubat top- lantısı düzenlendi. Bu MGK kararları zaman içinde sulandınldı: asker hedef gösterildi. 8 yıllık eğitim öne sürülerek irtica medyası or- duyu din düşmanı ilan etmeye girişti. - -^uhartahmtt Meydam'i#*ifafet bayftğr çekildi. Türk bayrakları yere serilerek üzeri örtüldü: böylece bölücülük yapıldı. - Hac organizasyonu (Başbakan Erbakan'ın torunlanna kadar uzanan bir kafileyle Başba- kanlık adına kiralanan uçakla gittiği hac gezi- sini de kapsıyor) irticanın boyutlannı göster- di. Hac konusu bunun yüzünü ortaya çıkardı. -Milli Eğitim Bakanlığı'nabağlıolan veka- patılan kurslar. vakıflarbünyesine alınarak fa- aliyetleri devam ettırıliyor. lçişleri Bakanlı- ğı'nın Kuran kurslan ve dergâhlan kapatma faaliyetleri göstermeliktir. - Kuran kurslarında 1 milyon 685 bin öğren- ci var. 2005 yılında 7 milyona çıkar. 5 yılda bir. iki misli artıyor. Imam-hatip liselerinden yıl- da 53 bin civannda mezun veriliyor. Yıllık i- mam ihtiyacı 2 bin 288"dir. Geriye kalanı. hu- kuk. siyasal bılgiler fakülteleri. polis akademi- lerine girerek devleti ele geçirmek için çalışı- yor. - 2 bin 500 dernek. 500 vakıf. 1000 şirket. 800 özel okul ve dersane. 1200 yurt kapsamın- da irtica faaliyetleri hızla sürdürüldü. - İrtica medyası. 19 gazete. 110 dergi. 51 radyo. 20 televizyon ile şubat ayından beri MGK kararları aleyhine yoğun eleştiriler ya- pıyor. - Dinci vakıflara devletten destek sağlandı. Vlillı Gençlik Vakfı yurtiçinde ve yurtdışında kurban derisinden büyük gelir elde ediyor. - TSK'den atılan mürteci subaylar bir vakıf çatısı altmda toplandı. Böylece bu tip eylem- lere cesaret veriliyor. - İrtica mensubu parlamenterler "3 bin 500 kişilik PKK ile boğuşamayan ordu 6 milyon İs- lami seçmenle nasıl başa çıkacak" propagan- dası yapıyor. "Cihada hazırlık" adı altında TSK ve komutanlara yoğun eleştiriler yönel- tilıyor. - İrtica örgütlenmeleri belediyelerdeki iha- le ve bağışlardan besleniyorlar. -Özelleştırmeıhalelen irticai şırketlerepeş- keş çekiliyor. Bu şirketler de enerji gibi stra- tejık sektörlerde çalışıyorlar. - Güneydoğu ve doğu kökenli vatandaşlan- mız. ümmetçilik propagandası yapılarak irti- canın yanına çekilmek istendi. Terörle müca- dele zaafa uğratıldı. Özellikle irtica medyası- nın PKK'nin de ortak sloganları olan ateşkes. bölgesel özerklik sözlerini sık sık PKK'ninki- ne benzer bir söylemle gündeme getirmeleri dikkat çekicidir. Böylece PKK ıle irtica ara- sında bir bağlantı olduğu ortaya çıkmaktadır. - Apo, kendi televizyonunda islamcılan sempatik bulduğunu açıklıyor. "trticanın ge- lişmesi bizinı de işimize >anyor" diyor. - irtica. yurtiçinde de HADEP'le dayanışma içinde. Diyarbakır RP tl Başkanı. Apo'nun Diyarbakır'da Refah listesinden seçime gıre- bileceğini sö>lüyor. - Lübnan'da uluslararası irtica örgütleri top- landı. Camilerin propaganda ve isyan merke- zi olarak kullanılması karan alındı: buna bazı bölücü gruplar da katıldı. Bazı bölücü imam- lar. camilerde irtica ve bölücülük propaganda- sı yapmaya başladı lar. - Bu bağlamda Irak İslami Hareketi lideri Şeyh Osman bizde iltifat gördü (Erbakan ve RP'lilerle görüşmüştü); hacca gönderıldi. Av- rupa'daMıllı.Görii§ Tei>küau ite. PtLK arasın- da işbirliği var. Yurtiçine de HADEP'le Milli Gençlik Vakfı arasında işbirliği var. Avrupa. Kürt ve irtica kartlannı birlikte kuilanmaya başladı. - tran. Lıbya. Sudan. Suudı Arabistan ve bu ülkelerin içindeki örgütler. Türkiye'deki irtı- cacı örgütlere destek verdı. Sudan. şeriatçı te- rör örgütlerine yer temin ediyor. Burada dört . Türk tespıt edildi. Suudi Arabistan. hac yoluy- la. irticaya yakın bürokratlara yaklaşıyor. - Rabıta ve Müslüman Kardeşler örgütü ban- kacılık sektörüne el attı. Sermaye hareketleriy- le yakın ilişki içinde olan 6 mürtecinin lOOtril- yon lıranın üzerinde serveti var. 5 mürtecinin serveti de 20-50 trilyon lira arasında. Esenbo- ğa Havaalanfnda 15 milyon mark ile 24kilog- ram altının ele geçirildiğı kaçakçılık olayları bu İslami sermayeyle ilgilidir. Sıyaset-ticaret- tarikat bağlantısı apaçık ortada. - Laik-demokratik cumhuriyeti korumak için yargının da katkılarını bekliyoruz. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Genelkurmay "olur" dedi. Yarın yargıya ek brifing var... Konuyagirmeden önce. 'İnsan unutur" sözünden hareketle Kazan'ın bakanlık geçmişini satırbaşla- nyla anımsatalım: - Göreve geldiği günlerde cezaevlerınde açlık grevleri vardı. Grevler iki ayı aşmış, kendinden emin, durum değerlendirmesi yaptı: "Merak etmeyin on- lara bir şey olmaz. Kantinleh boşaltmışlar, gizli giz- li yiyorlar.'' Ardından 12 kişı yaşamını yitirdi. - Yeni hükümeti yayımlayan Resmi Gazete'nın mürekkebi kurumadan, kıyım listesı hazırladı. Tep- kıleri dindirmek için önce bekletti, eylülde önemli di- limini uyguladı. - Susurluk olayının ardından hazırtanan fezleke- leri, "Olmamış" deyip gerı göndererek. üzerine dü- şeni yaptı. - Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık eylemi- ne katılanlar için, "Mum söndü oynuyorlar" dedi. Durumu, "düzeltmek" için de "Ben bırAlevıanane- sinden soz etmek istemedim" dedi. Özür kabahat- ten büyüktü. - Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın tutuk- lanmasının ardından soluğu cezaevinde aldı. Ceza- evıne kaçak Mercedes'le geldi. Açıklama olarak da "Cezası 300 bin liralık bir suç' deyıp geçtı. - Geçen nisan ayında, Yargıtay'a 13, Danıştay'a üç üye seçimi için toplanan Hâkimler Savcılar Yük- sek Kurulu'nun kimi üyelerıyle pazarlığa gırıştiğı için üye Zuhal Çokar ıstifa etti. Bunun üzerine seçim bir süre durdu... "Ma/"zeme çok. ama yerimiz yok. Konuya gün- cel yanıyla devam edelim. Kazan. Genelkurmay Başkanlığı'nın hâkim ve savcılara da "irtica" brifin- gi verme kararına, "yasak"la karşılık verdi. Genelkurmay'ın hazırladığı "irtica" konulu 45 da- kikalık brifing metnıni ilk dınleyen Başbakan Nec- mettin Erbakan oldu. 26 mayısta yapılan olağanüs- tü Yüksek Askeri Şûra'da girış taksimi, buydu. Erbakan brifing aldıktan sonra. "hassasiyetleri için" komutanlara teşekkür etti. Ardından bu brıfıngın kamuoyuna da verilmesi kararlaştırıldı. Önce asken hâkim ve savcılara veril- di. Haziran ortasında da medyaya. kıtle örgütleri ve kurum temsilcilerine verilmesi kararlaştırıldı. Sonradan Ankara'dakı sıvıl hakim-savcılar da kapsama alındı. Konunun özeti bu. Davasına inanıyorsa... Kazan önce sesini çıkarmadı. sonra duyurusunu çıkardı: "Hâkim ve Savcılar Yasası'nın 48. maddesi uya- nnca brifinge gidemezsiniz." Metnin altında Ankara Cumhuriyet Savcısı llhan Mesutoğlu'nun imzası vardı. Önceki gün yayımla- nan duyuruya dün Personel Genel Müdürü Ihsan Erbaş'ın, "Bakan adına" genelgesi eklendi. Dünkü genelgenin yayımlandığı saatlerde Erba- kan partisınin grup toplantısında, erken genel seçi- min referandum olacağını söyleyip ekliyordu: "Halk, özgühükçülerle baskıcılar arasında seçim yapacak..." Bir Adalet Bakanı'nın. hâkim ve savcıların saat 16.30'daki, yanı davaların bıtiminden sonrakı brifin- ge katılmasını yasaklaması, Erbakan'ın hangi tanı- mınagirer? Kazan'ın üst üste yayımladığı genelgeler, hâkim ve savcıların ne ölçüde bağımsız olduğunu da gös- teriyor. Eğer Kazan, davasına inanıyorsa, daha önce Er- bakan'ın da aldığı bu brifinge kendısi de katılır. Din- ler, düşüncelerıni söyler. Bunu yapmıyor, bütün RP'liler gibi kaçak güreşi- yor. Kazan kendisini dün TBMM'de savunurken, "Ben" dedi. "bostan korkuluğu değilım..." Çokdoğru... ANAYOL'daÇillerdosyalannıbirbir açıp, DRYP'de bir bir kapanmasını sağlayan Kazan, bostan korkuluğu değil... Dosya korkuluğu... Bakan Kazan'ı dinlemediler 'Savcılar emîr kulu değü' ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıçlar ve cumhuriyet savcılan. Ada- let Bakanı ŞevketKazan"ın "soruşturma tehdidi"ne karşın Genelkurma) Başkan- lığı'nın "iröcaifaalivetier'" konulu brifin- gine yoğun katılım göstererek kökten- dinci girişimleri destekleyen REFAH- YOL hükümetine açık tavır sergilediler. Başbakan Necmettin Erbakan' ın talimat ve desteğiyle hareket eden Kazan. brifin- ge katılan yargı mensuplan hakkında so- nışturma açtıracağını bildirirken. ''Ben bostan korkuluğu değilim.bakamm" de- di. Genelkurmay, Anayasa Mahkemesi. Yargıtay. Danıştay ve Sayıştay başkanla- n ile 400'den fazla yargıç ve savcının ka- tıldığı brifingi. istem üzenne Yargıtav mensuplan için yann yineleme karan al- dı. Genelkurmav Başkanlığı'nın saat 16.30'da yapılacağını duyurduğu "irti- cai faaliyetler" brifingi öncesinde dün ,\nkara'da sıcak gelışmeler yaşandı. An- kara Adlıv esi'nde görev li yargıç v e sav - cılan önceki gün, Adli Yargı Adalet Ko- misyonu Başkanvekili İbrahim Demirci aracılığı ile telefonla uyaran Kazan, dün sabah aynı Personel Genel Vlüdürü İh- san Erbaş'a bir genelge vayımlattı. licmırel e berat ve madalya Yargıya suç duyürüsü Aü K,\R\ (Cumhuriyet Bürosu) -Cumhurbaşkanı Süley- manDemird e dünya banşına bulunduğu katkılar nedeniy- le NbskovaTıbbi Bilimler Akademisi tarafından berat ve mad.lya veildi. Dımirel, iün Silah Sanayicileri ve İşadamlan (SİSİAD) Yöntim Kırulu Başkanı Cemil Erjürek ve dernek yöne- tim kırulu iyelerini, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür- lügiisanatçian ile Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Ha- laçolu'nu labul etti. SBİAD leyeti, Cumhurbaşkanı Demirel'e. sorunlannı i ç e m bir rjpor sundu. Devlet Opera ve Balesi Genel Mü- dirrlgü saratçılan adına konuşan Gürçil ÇeUktaş. kurum- l a n r n yasaar çerçevesinde yönetilmesini istediklenni kay- de-drek, geiel müdürlüğe yapılan atamalarda yakınlıklar ve plitik n:denlerin ön planda tutulduğunu savıındu. De- mİTı de. saıatçılan rahatsız eden nedenlerin ortadan kal- d ı n n a s ı içn ilgililerle konuşacağıru söyledi. Adalet Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkıli. Genelkurmay'ın dün verdiği bn- finge katılan yargıç ve savcılar hakkın- da Kazan'ın başkanı olduğu HSYK bu- gün suç duyurusunda bulunacaklannı bildirdi. Aynı yetkilı. suç duyurusunun bizzat Şevket Kazan tarafindan yapılabi- leceğinı bildirdi. Erbakan'ın. partisinin grup toplantı- sında Kazan'ı desteklediğini açıklaya- rak, "Haküsuı'' dediğı öğrenildi. Ka- zan'm yargıç ve savcılara yönelik tehdı- di dün TBMM Genel Kurulu'nda da tar- tışıldı. Genel kurulda gündem dışı söz alan DSP tstanbul Miîletvekili Ahmet Tan,"Yargıçlar ve savalar Adalet Baka- nı'nın tehditk yönlendirebileceği kapı- kullan değUlerdir. Şimdi soruvomm. Ka- zan'ın dcv lctin bir kurumunu hedefalan bilgilendirme hakkına müdahalesi hü- kümetin icraab mıdır? DYP'nin onayı var mıdır?" dedi. Yanıt hakkını kullanmak üzere kürsü- ye çıkan Kazan. yargıç ve savcılann top- lantılarakatılmasının Adalet Bakanı'nın iznine bağlı olduğunu savundu. Genel- kurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Ozkasnak'ın Ankara Cumhurivet Başsav cısı'na brifingle ilgıli olarak 5 ha- ziran günü bir yazı gönderdiğini aktaran Kazan. şunlan söyledi: "Bu >azı bana gebniyor. Savcı da beni pazartcsi günü (önceki gün) bilgilendirdi. Ben bostan korkuluğu değüim, bakanım. Hukuktan yanaolan beni tutar, hukuksuzluktan ya- na olan karşı tarafta ver ahr. Herkes bil- diği gibi izin alnıava kalkışmış. Kalka- maz arkadaş. Kimse bana davatamaz. Ben izin vermeden kimse gidemez. \azı dün (önceki gün) saat 16.55'te bana ge- livor. Av nca konu Genelkurmay'ın değiL Bakanlar Kurulu'nun konusudur. Tür- kiw hukuk dev letidir. herkes görevini bi- lecektiıf Genelkurmay Karargâhfnda saat 16.30"da başlayıp 18.15 sıralannda sona eren brifinge 400'ü aşkm yargiç ve sav- cı katıldı. İzleyicilerin 380 kişilik salona sığmaması üzerine. merdivenlere san- dalve yerleştirildi. Yargıtay başkan ve üyeleri. kalabalık bir grup halinde, Erbakan'ın çalıştığı Başbakanhk binası önünden yürüyerek Genelkurmay Başkanlığı'na gittıler. Yar- gıtay Başkanı Müfit litku. Erbakan'ın makamı önünde bekleyen gazetecilerin sorusu üzerine. "Adalet Bakam'nın ge- nelgesi beni ugUendirmez'* dedi. Genelkurmav Istihbarat Dairesi Baş- kanı Korgeneral Çetin Saner ile Istıhba- rata Karşı Koyma Dairesi Başkanı Tüm- general Fevzi Türkeri tarafından verilen brifıngi Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden. \'argıtay Başkanı Müfit L'tku. RP'ye kapatma davası açan Yargıtay Cumhunvet Başsav cısı Yural Savaş. Danıştav Başkanı Fıruzan İkinci- oğullan. Sayıştav Başkanı Vecdi Gönul ve askeri vargı başkanlan. Yargıtay'dan 100, Danıştay'dan 102 üye ve savcı ile Adalet Bakanı ve Müsteşar dışındakı HSYK üyelennin tamamı katıldı. Anayasa Mahkemesi. >Tirtdışında bu- lunan 4 üyesı dışında bnfingı tam kadro izledi. Asken yargı üyelen de bnfingı izlemek üzere hazır bulundular. Kazan"ın "soruşturma" tehdidine he- def olan Ankara Adliyesi savcı ve yar- gıçlanndan yaklaşık 100'ünün katıldığı bildirilen brifingi. Kazan'ın yasaklama karannı tebliğ ettiğı Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Mesutoğiu ile vekillerı Orhan Aksoy. Ze\â Güngör v e Erol Oz- genç'in de izlemesi dikkat çekti. Ankara DGM Başsavcısı CevdetYol- kan, brifinge katılmazken. RP hakkında- ki suç duyurusu ve-Aczmendi davalanv- la bilinen savcı Nuh Mete \'üksel. Sin- can soruşturmasını v ürüten asken sav cı Nuh Çetinkaya, .\nkara 2 No'lu DGM Başkanı TurgutOkjaj' katılanlar arasın- da yer aldı. Yann >inelenecek Genelkurmay Başkanlığı. Yargı- tay'dan gelen yoğun katılım istemi üze- nne bnfingı yann yineleme karan aldı. Alınan bılgiye göre. Kazan'ın tehdıdin- den sonra Yargıtay üyelen. tetkik yargıç- lan ve savcılar dün Yargıtay Başkanı Mü- fit Utku'ya başvurarak. bnfınge katılma yönünde isteklerini bildirdiler. Bu başv u- ru üzerine, Ltku'nun görüştüğü Genel- kurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, istemi memnuniyetle karşıladığını. ancak karargâhta fiziki yetersızlik bu- lunduğunu kaydetti. Bir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Ka- rada\ı"ya da durumu aktardıktan sonra Yargıtay için yann brifingin yıne- leneceğini bildirdi. • Baştarafı 1. Sayfada Yüksel. Cumhurhet'e y aptığı açıklama- da." Biz DG>I sa> cı ve yargıçlan olarak, za- ten bu konularda çalışmalar v apıvoru/. Bu konuda şimdiye kadar çok sav ıda iddiana- me hazıriadık. Görevimiz gereği bu brifin- ge katıhnak zorundayiz. Bu brifing bizim için bir fırsattır" diye konuştu. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. EralpÖzgen. Kazan'ın. soruştur- ma tehdidini değerlendırirken. olayın tam bir "hukuk ve rejim skandah" olduğunu kaydetti. Hâkimler ve Savcılar Yasası'nın 48. maddesine göre. hâkim ve savcılann din- leyici olarak katılacağı kongrelere dahi izin alınmasının. hem anayasaya, hem de insan haklanna aykın olduğunu belirten Özgen. "Söz konusu maddenin, 'sadece konuşma- cı olarak katılımın ızne tabi olduğu" şeklin- de anlaşılması gerekir" görüşüne yer verdi. Yasa maddesinde. izin verecek makamın Adalet Bakanı olduğu yolunda bir kayıtbu- lunmadığına dikkat çeken Özgen. şunlan belirttı: "Bu tür etkinliklere dinleyici olarak ka- tılabilme hakkı. kişinin manevi \ arlığını ge- liştirmesinin ve öğrenme hakknun en doğal sonucudur. Bu hakkm kullanılmasının her- hangi bir makamın iznine tabi tutulması in- san haklanna ve anayasaya aykın olur. Bu nedenle söz konusu maddenin, bu tür top- lantılara görev > aptığı kurumu temsilen ve konuşmacı sıfatı ile katürnanın izne tabi tu- tulduğu şeklinde anlaşılması gerekir. Yasa maddelerine. insan haklanna ve anayasaya aykın anlamlar verilemez. bu yönde vorum- lanamazlar. Adalet Bakanı'nın kendi ken- dini vetkili kabul ederek. vargıç ve savcıla- ra izin vermediğini bildirmesi hukuka av- kın olduğu gibi, yargının bağımsız unsur- lan olan yargıç ve savcılan kendi emir kul- lan olarak gören zihniyetin de bir ifadesi- dir. Saym Adalet Bakanı'nın. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun Başkanı ol- masu yargıç ve sav cılann efendisi olması an- lamını taşımaz. İzin verilmeven davetin sa- hibinin herhangi bir dernek, bir yabancı dev let ve\a illegal bir örgüt olnıav ıp. anaya- sanın 117. maddesinde yer alan anayasal bir devlet makamı olan Genelkurmay Baş- kanlığı olması da çok ilginçtir." İlginç olan diğer bir noktanın da. brifing konusunun "irticai faaliyetler" olduğuna dikkat çeken Özgen. şöyle dedi: "Sayın Bakan, yargıç ve savcılann. irticai faaliyetler hakkında bilgilenmelerinde na- sıl bir sakınca görmektedir? Bunu kamu- oyuna açıklamak zorundadır. Bu olay. bir- üğinıizin yıllardır sav unduğu Adalet Baka- nı'nın Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuru- lu'nun Başkanı olmaması ve kurulun ken- di teftiş kurulunun oluşması yolundaki dü- şüncelerinin haklılığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır." 'Vesayet altında değildir' Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı Erdem Akvüz. Türk hukukçuları- nın demokratik. laik cumhunvet ilkelerinin bekçileri olduğunu belirterek. "Türkiye Cumhuriyeti'nin sav cı ve hâkimleri vesayet altında değildir" dedi. Akyüz. Genelkurmay Başkanlığı'nın ül- ke sorunlan üzenne düzenlediği bnfinge savcı ve hâkimlerin katılmasını önlemek için yapılan açıklamanın ınanılması güç bir olay olduğunu kaydetti Akyüz. "Türkiye Cumhuriyeti'nin savcı ve hâkimleri vesayet altında değildir. Emir. tehdit veya çıkar al- tında hareket etmezler" dedi. Akyüz. "Bir ülkede görev ini y apanlann y adırganır hale geunesl o ülke için tehlike işaretidir. Göre- vini tam ve yansız olarak y apanlarj havTet ve şaşkınlıkla bakılmamah ve görevini yap- tığı için hücunı edilmemelidir" görüşünü kaydetti. Zonguldak Barosu Başkanı Zeki Çola- koğlu, laiklik ilkesinin, Türkiye Cumhuri- yeti'nin ve anayasanın en temel niteliğini taşıdığını vurgulayarak. "Heryurttaşınbu temel niteliği koruması ve kollaması. en as- li görevidir. Adalet Bakanı Kazan. yasakla- ma ile laiklik ve cumhuriyetimizin temel ni- teliği ile aynı saflarda olması gerekirken ta- raf olmuştur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle