29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 HHZİRAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 13 iimyasal atıklan attılar Mirsin'den Antalya'ya giiiyorlardı; Silifke'deki taihi ve turistik Ctnnet-Cehennem Mığaraları'nı gezmek isediler. Yeraltındaki Cennet mağarasını çj«zdiler ve sıra yerüstündeki Otıennem mağarasına g^diğinde 33 ET 971 plakalı beyaz bir pikap O€hennem'in ağzına yaıaştı. Pikaptan üç kisi indi ve getirdikleri ü^ büyük kutu ile iki totıayı aşağıya, O«hennem'e attı. A^ağıdan bir toz bulutu yikseldi ve çevreye pis bir koku yayıldı. Dsyanamayıp sordular; kutu ve torbalan atanlar Mersin Sağlık Müdürlüğü'nde görevli olduklannı söyleyip "gerekli" açklamayı yaptılar "Aşağıya kimyevi atiKlan attık. Zaten her zaman buraya atanz; birisi arasa da bulamaz!" ilgmç bir rastlantı, atıklan atanlar grttikten hemen sonra Mersin Turizm Müdür Yardımcısı ile karşılaştılar; ona durumu anlattlar. Müdür Yardımcısı not aldı, gerekenin yapılacağmı söyledi. Sonuç: Bilinmryor! D E N İ Z S O M tnteraşt http: // www^>tanetcom.tr / Xn Bektronik pgşta: [email protected] Tet: 0-212.512 05 05 Faks; 0JZ12.512 44 97 - Hükümet, Yassıada'yı satışa çıkanyormuş... "Düzeltip satsalar daha çok para ederdi!" G enelkurmay Baş- kanlığı'nın sınır ötesi harekât ne- deniyle istediği Bir santranç oyunu gibi; mat belli ek ödeneğe Maliye Bakanı Abdüllatif Şener'in bir anlamda ambargo koyduğu anlaşıldıktan sonra bu kez de Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın yine Genel- kurmay Başkanhğı'na yönelik bir ambargosu orta- ya çıktı. Şevket Kazan, Genelkurmay'ın vereceği "irticai faaliyetler" konulu brifinge hâkim ve savcıların ka- tılmasını yasakladı. Mali ambargonun su yüzüne çıkmasından sonra nasıl ki "teminat mektubu" ile ek ödenek sağlandıy- sa, irtica ambargosunun anlaşılmasıyla da hâkim ve savcıların bir kısmı bakanın yasağına karşı brifinge katılacaklarını açıkladı. Bir kısım medyadan sonra bir kısım hâkim ve sav- cı! Türkiye kısım kısım bölünüyor mu ne? Yoksa bütün bunların sorumlusu ihtiraslarının kur- banı olmuş bir kısım politikacı mı? Cumhuriyetin hâkim ve savcılarına, cumhuriyeti yıkmaya yönelik irticai faaliyetlerinin siyasi ve tica- ri boyutlarının anlatılacağı birtoplantıyı yasaklama- nın gerekçesini kavramak gerçekten çok zor. Sanki Türkiye'nin hâkim ve savcılarına bir şeriat devletinin büyükelçiliğinden çağrı gelmiş; demok- rasınin deccal düzeni, laikliğin dinsizlik, hukukun şeriat olduğu anlatılacak! Yaşadığımız şu günleri tanımlamak için "çivisi çık- tı" lafı bile az kalıyor. Genelkurmay'dan bir yetkili- nin, brifinge konan ambargo için verdiği yanıt dü- şünülmeye değer: "Yarası olan gocunur!" Refah'ın bir "yara"sı var ki bir an önce seçime git- mek ve seçime giderken partinin kapatılmamasını garantilemek amacıyla bir suçun üç kez işlenme- sine yasal zemin hazıriamak istiyor. Refah'ın adalet anlayışına bakar mısınız? Biri kalkıp miiletvekillerine "pezevenk" diyecek, suç sayılmayacak; bir süre sonra yine "pezevenk" diyecek, suç sayılmayacak; üçüncü kez "pezevenk" derse soruşturma başlayacak... Oldu olacak ceza yasası da değiştirilsin, üç cinayete kadar adam öl- dürmek suç sayılmasın! Işin çivisi değil, suyu çıktı suyu... Genelkurmay'a yönelik ambargolara gelince. Bir santranç ustası dostumun dediği gibi ortada bir oyun oynanıyor; santranç oyunu... Bir tarafta acemi bir oyuncu, iki hamle sonrasını bile göremiyor, taşlan rastgele sürüyor: öte tarafta bir usta. mat yapacak hamleyi bile hesaplamış. SESSÎZSEDASIZ NURİKURTCEBE İlkokul öğrencilerinin Mustafa Kemal'i Onlar, Kadıköy'deki Özel Onat ilkoku- lu'nun üçüncü sınıf öğrencileri. Onlar, Halide Karaarslan ın yazdığı, Ümit Ka- raarslan'ın yönettıği iki perdelik "Mus- tafa Kemal" oyununu sahnelediler. On- ların adı; Yalın Titiz (Mustafa Kemal), Merve Sürücü (Zübeyde Hanım), Meli- ke Ersoy (Makbule), Umut Can Coşkun (Ali Rıza Bey), Melih Özeskinazi (Hüse- yin Dayı), Cem Demirer (Kalfa), Ogan Çilli (Kaymak Hafız), Simay Babacan (Büyükanne), Ecem Ersöz (Yenge), Sa- fa Bilik (Zabit), Neslihan Yalçın (Teyze), Mert Gülhan (Pazarcı). Onlar, sahnede öylesine büyüktüler ki, büyüklenni gurur- landırdılar ve perde kapandığında ko- pan alkış tufanına dayanamayıp ağladı- lar; ağlattılar. Mustafa Kemal'in yaşam öyküsünün doğumundan askeri okula gidişine dek kesitini öylesine yaşayarak sahnelediler ki sanki hepsi birer Musta- fa Kemal gibiydiler. Gibisi fazla, onlar ge- Ieceğın Mustafa Kemalleriydiler. Musta- fa Kemal oyununu sahnelemek isteyen ilkokullar, Halide Karaarslan'dan oyunun metnini isteyebilir 0.216. 359 14 85. PALAS PANDIRAS Tansu Çiller, Genelkurmayödeneğindenhabersizmiş... Normaldır; genelde bacımızın ilgi alanına "örtülü ödenek" haberieri giriyor! ' iMûfHBozaa h BİnSSD SPS9V8 dflVa Refah Partili Çayırova Belediyesi. köy tüzel kişiliği sı- ınııaoK. m o n j a I M I O r a s ı n c | a Güzeltepe'de dağıtılan arsalara beş yıl ıçin- de binâ yapılmadığı gerekçesiyle, tapuların iptali için dava açtı. Belediyenin dava dilekçesinde, kendilerine tahsıs edilen arsalara beş yıl içinde bina yapmayan va- tandaşlar, arsaları haksız ve yolsuz olarak adlarına tescıl ettirmekle suçlandı. AYDINLANMA ATEŞt lletiçiın: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Kamnlıkyüzleri ortalıkta görmek istemiyoruz' Istanbul Cumok, Sivil Toplum Bir- liği'nin çalışmalanna katkıda bulun- tnak için, Atatürk ilkelerini savunan dernek ve kuruluşlarla her konuda güç birliği sağlamaya yönelik bir eş- güdüm kurulu oluşturma kararı aldı. tstanbul Cumok Mustafa Dabis bildiriyor: r~ "Cumhuriyet okurlan 22 mayısta- ! ki toplantıda öncelikle yapması gere- [ keni gözden geçirdi. Sonuçta; ' Ülkemizi karanhğa götürmek iste- ! yen şeriatçı ve ırkçı tehdite dur diye- ;bilmek için kurulmuş olan Sivil Top- |lum Birliği'nin çalışmalanna aktif ! katkıda bulunabilmek amacıyla, ilçe Ibazında, öncelikle Atatürk devrim [ ve ilkelerini eksiksiz sa\iınan dernek ıve kuruluşlarla, yemekten-pikniğe, leğitimden-özelleştirmeye karşı dire- 'nişe. mitingden yürüyüşe kadar her i konuda güç birliği sağlamaya yönelik 1 bu" eşgüdüm kurulu oluşturulmasına ıkarar vermiştir. Kısa sûrede yapılan ! çalışmalarla ilçe bazında yeni katıla- jcaldara açık olmak üzere İ1 kuruluş- jla bir eşgüdüm kurulu oluşturulmuş ve ilk etkinligini, yobaz Şevki Yıl- maz'ın cumhuriyet aleyhtan yapmış olduğu konuşmalara tepki olarak 1 haziranda Göztepe Parkı'ndan Cad- debostan'a kadar yapmış olduğu yü- Irüyüşle ortaya koymuştur. 12 haziran saat 19.30'da Caddebostan Kültür Merkezi' nde yapacağımız toplantırun igündemi; l)Bu güç bırliğini daha faz- ;ia nasıl geliştirebiliriz? 2)Bu hükü- met gitmeden seçim yapılabilir mi? .Ne gibi önlemler almak gerekir?3)2 temmuzda yapacağımız, Sıvas katli- amında kaybettiklerimizi anma etkin- : likleri. görüşülecektir." tzmir / Karşıyaka Cumok | " tzmir. nazlanan yaza inat her gün başka tatlar sunan sanatçılarla kucak- laşıyor. Parliament Jazz Festivali'nin böylesine ilgi görmesi sevindiriciy- di. Tam bir müzik şöleni oldu. Son toplantımızda tatilden vazgeçip de- vam karan aldık. 15 haziran saat M8.30'da Ege Sanat Merkezı'nde bu- luşuyoruz. Sohbet konumuz, Sayın "Yekta Güngör Özden'in sözünü et- .tiği 'Lyanmamış Aydınlar' olacak. Çağdaşlığı içine sindiremeyen karan- lık yüzleri ortalıkta görmek istemi- yoruz. Seçim gündetndeyken banşı gerçekleştirecek. gericileri gerilete- .cek dürüst lıderleri bulup destekle- menin zamamdır diyoruz. Şehitlerimızin acısıyla kahroluyo- •ruz. Umudumuz banşın sağlanarak acılann sona ermesidir." Sakarya Cumok Şadi Aşıroğlu bildiriyor: "Sakarya Cumok olarak. 8 hazi- randa Bakırköy Cumok'u ağırladık. Ortak sevgimizi. düşüncelerimizi. "planlanmızı konuşnik, paylaştık. Cumhuriyet okuru olmanın ne denli anlamlı, büyük bir şey olduğunu bir -kez daha anladık. Kütüphanemize Cdostlanmız tarafından bağışlanan ve f AntaKa Cumok'un da katkısı bulu- nan kitaplar ise, birliktelığimizin da- yanışma açısından da ne denli önem- li olduğunu gösterirnitelikteydi. Bir- likteliğimiz boyunca. Sakana Cu- >mok"un geçırmiş olduğu aşamalar. 'deneyimler, örgütlerune çalışmalan, kooperatifleşme sürecı, Marmara Cu- mok toplantılan ile çalışmalan akta- nldı. Sonuçta Bakırköy Cumok"un da .bölgesel çalışmalara katılması, ko- operatifleşme konusunda araştırma yapması, birlikteliklerini daha sık ve diğer oluşumlarla de genişletılerek devam ettırilmesı, lstanbul'da il koor- dinasyonunun sağlanmasmda Bakır- köy'ün katkıda bulunması konulann- da görüş birligine vanldı. Bakırköy Cumok'a ilgileri ve kat- kılan için sonsuz teşekkürler ediyor. diğer oluşumlara da kapunızın her za- man açık olduğunu duyuruyoruz. Sevgili Ali ve Fatoş Karataş, Ner- min Keskin, Abdullah Özkaraca, Derya ve Ilhami Şevik, Yüksel Ka- badayı, Ertan Özcan. Nihat \ e Hiil- ya Salgın, Emire Atay, Nurten \e Gökcan Erus, sizleri özledık. 12 haziran saat 18.00'de evimizde biraraya geliyoruz. Yapılacak çok şey var. paylaşılacak sevgimiz... Unutma. sen geİmezsen biz çok eksiğiz." Bornova Cumok "Bir önceki toplantımızda Bod- rum'da yapılması planlanan ÇYDD ve Cumok'un ortak çalışması olan tlasan Ali Yücel anıtına Bomova Cumok olarak 5 mihon 500 bin TL katkıda bulunduk. 14 haziranda 60 örgütü bir araya getirecek siv il oluşu- mun Cumhuriyet Alanı'ndaki 'Ke- sintisiz Eğitim' konulu mitinge katı- lıyoruz 1997 kış dönemini içeriği ile tüm Cumok'lan eksiksiz bir araya getire- cek anlamlı bir etkinlikle noktalamak istedık. Bu yıl UNESCO tarafından doğumunun 100. yılında anılacaklar listesine alınan, kültür ve eğitim üze- rine düşünce ve uygulamalany la dün- ya eğitim literatürüne geçen siyaset adamımız Hasan Âli Yücel'i, onun yakın arkadaşı ve dönemin ilköğretim Genel Müdürü Köy Enstitüleri say- fasuıı dünya eğitim tarihine ekleyen İsmail Hakkı Tonguç'u, bu aynlmaz ikiliyi inançla savunup yazılannda yaşatan 21 mayısta yitirdiğimiz, öz- gürlük savaşçısı Mustafa Ekmek- çi'yi birlikte anıyoruz. Erol Arıbaş, Yıİmaz Sunucu, Mehmet Cimi ve Alaattin Nacak'ın ortak çalışmala- nyla sunulacak 'Çağdaş Eğitim ve Hasan Ali YüceP konulu söyleşiye. Köy Enstitüleri farkı ve destanını ya- şamış olan değerli eğitimcilerimiz amlanyla katılacak. 17 haziran saat 18.00"de Borno% a Özkanlar'daki Eğit- Der'e tüm demokratik. çağdaş. Ata- türkçü dostlanmızı bekliyoruz." İzmir / Buca Cumok "Laik. demokratik. çağdaş ve hu- kukun üstünlüğünü tartışmayan bir Türkiye özlemlerimiz ve de 8 yıllık kesintisiz tek diplomalı eğitimin bir an önce yaşama geçirilmesi için 14 haziranda Cumhuriyet Alanf ndayız. Bir hukuk devleti olan Türkiye'de özellikle yöneticilerin 'hukuk tanı- mazlık" özelliklerine her gün bir ye- nibi daha eklenmektedir: denızi, Iz- mirlilerden koparmayı amaçlayan Kordonyoluprojesınde Sayın Burhan Özfatura'yı yasalan uvgulamaya \e hukuka saygılı olmaya çağınyoruz. Aynı dileğimiz Buca ldare Mahkeme- si'nin karanna saygılı olmayıp Euro- gold Şirketi"nin. Bergama-Ovacık topraklannı hâlâ işgal etmelerine göz yuman devlet büyüklenmiz için de ge- çerlidır. ünutmamalıdırlar ki hukuk bir gün onlara da gerekecektır. 15 ha- ziranda Cumok'lar olarak Samıç Kö- yü'ne piknik yapmaya gidiyoruz. Bizlerle birlikte olmak isteyenler 13 haziran saat 17.00'ye kadar Ko- nak'ta Kabile Kitabevi'ne (Sümer- bank karşısı); Karşıyaka'da Ege Sa- nat Merkezi'ne başvurunuz. Buca ile- tışimiçintel:420 01 35. (Piknik için saat 10.30'de Cumhu- riyet Alanı 'ndan otobüs kalkacaktır) ' KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI H A R B İ SEMİH POROY MIRMIRLAR LĞIR DLHAK SlCAKLAR^A «rOK İŞE YAR1YOR.../ ~T TARİHTE BUGUN MIMTAZARIKAN 11 Haziran CANU f E BUGUN, DfŞT G4H,/= M/UJC/Af SİS BU rv/c OHUC, uLice yöueriMiui euMDe rzmt/u MSO CHNH Dt£Ast'(U DitCmTÖSCE UYGU- CfYCA 8U £YLSMe KABAR. 1/€RA4,ÇTİ SAYGON 'UM B/f* YOİ. *Z4t/ŞA<StAJOA ICf- USTİJNE BENZİAJ DÖKEfiJ Ğ>U/VVG OHUC K/e&T ÇAKA&4K AL£rVL€f> İÇİHDE G41.- MEDBN ess POLİTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Dört Yanımız... Dört bir yanımız sarılmıştır, bir savaşı göze ala- bilir miyiz? Bir Güneydoğu sarmasına ne gözüy- le bakılır? Terörle askerin çatışması ne oluyor? Şimdi Iran'dan başlamıyor, Kuzey Irak'tan geçi- yor, Suriye'yi merkez üssü olarak alıyor, Güney Kıbrıs'a dokunuyor, Yunanistan üzerinden Sır- bistan'a varıyor. Daha ne türlü sarılır bir ülke? Yunanistan Dışişleri Bakanına göre "Türkiye bir savaşı göze alamaz." lyi ki genelkurmayda öde- nek yok demiyor. Ödeneksiz savaş mı olur? Ay- mazlığı görenler var, göz yumanlar var, bakar kör- ler diyarında mı yaşıyoruz? Saptama doğrudur: Cumhuriyet tarıhinin ilk aymazlığıdır. Ülke var- lığını tehdit eden bir bunalımın eşiğine dayan- mıştır. Aymazlığın çukuruna saplanmışız. Sorum- lular yer değiştirmiş. Artık yaşadığımız bunalım- da solculuğun da sağcılığın da belirli bir yeri kal- mamıştır. Askerliğin dilinde buna, "kıymetiharbi- yesi yok" derler. Sınırlarımız üstünde düşen iki helikopterdir, bayram uçurtması değil. Birinin sorumluluğu üst- lenmesi gerekmiyor mu? Bu Türkiye Büyük Mil- let Meclisi olmaz mı? Daha ne savaşı? Türkü "kapıyı çalan kimdir" diye çağırıp duru- yor. Helikopterlerin ikisini de düşüren PKK'dir. Bu korkunç gerçek bellidir. Orduya gereken paralar verilmemiştir. Kuzey Irak operasyonu için ordu- ya para verilmemiştir. Bu gerçeği kimse yadsıya- maz. Şeyh Sait isyanını anımsarım; askerler gelir, askerler geçerdi, Karaoğlan'dan Cebeci hasta- nesine doğru giderlerdi. Daha önce de cepheden gelen yaralılar geçerdi. Bizim gazeteden başlıkları okuyorum, içim ka- rarıyor. Bunalıyorum, Belli, bu gidişin ne zaman biteceği soruluyor? Biteceği soruluyor ki "Yaz sonunda bitecek.." deniyor. "Yaz sonunda bitecek!" Bitmeyecek. Askerler bitecek derken hükümet 'harekâtın sonu geldi' diyor. Geldi mi? Hükümetten başka sesler, askerlerden başka sesler. Koca bir sayfa ayırmışlar, "sürebunalımı" diyedonatmışlar. "Sürebunalımı"adını koymuş- lar. Iran'dan koca bir uyan: "Kurtarılmış bölgeye girme!" Ya, şaşırtır da girerse? Sen seyreyle gümbürtüyü!.. Tahran, "kurtarılmış bölgeme girme" uyarısın- da... Iran şahının "devr-i saltanasında", iran bayra- ğında eli kılıçlı bir aslan resmi vardı. Eli kılıçlı bir aslan şimdi yok, şimdi mollaların alacalı renkleri dalgalanıyor. Irak yenilgisi sayılmazsa ufukta molla zaferi de görülmüyor. Vaat edilmiş kurtarılmış bölge şöyle sıralanıyor: Şırnak... Haftanın... Sinat... Pirbela... Atruş... Zap... Metina...Soran... Ve birkaç kımıldayan işa- ret..\ Bir de irice Hakurk yazısı... Yanında bir so- ru: Hükümet var mı? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS SOLDAN SAĞA: 1/ tslam dü- şûncesinde Aristotelesçi geleneği izle- 3 yen felsefecile- A re venlen ad. 11 Tanmda kulla- nılan azotlu gübre... Çabuk yazmaya elve- rışli bir yazı sistemi. 3/ Ba- ° lık akını... g Bahçelerin ye- şillendirilmesinde kul- lanılan bitki. 4/ Kakım da denilen kürk hayva- nı... Buzultaş. 5/ Ban- kacılıkta,faizinbaşlan- 3 gıç tarihine venlen ad. 4 6/ Yoksullara yiyecek c dağıtan hayırkurumu... Helyum elementinin simgesi. II Doğu Slav halkı... Sığır sürüsü. 8/ 8 Halk müzığine özgü g telli bir çalgı... Bir tür deniz taşımacılığı. 9/ Yanlış sözcük ya da söz... Şöhret. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Komşu. yakında bulunan. 2/ Yunan mitolojisinde aşk tannsı... Ven. 3/ Kötülük. fenalık... Birderebeyın hima- yesıne girip kendini onun hızmetıne adayan kimse. 4/ Çıkar yol, çare... Eski Vfısır'da güneş tanrısı. 5/ Yapılar- da dolgu malzemesi olarak kullanılan delıkli tuğla. 6/ Köpek... Gecikme. 7/ Kıl elek... 'Yunus ne —• de- mişşsin bal u şeker yemişsın Ballar balını buldum ko- vanım yağma olsun." 8/ Inleme. inilti... Çok yıyen. obur. 9/ Şekerkamışından elde edilen sen bir içki... Tren is- tasyonlannda tren yolu boyunca uzanan, inilip binilen yüksekçe döşeme. İZMİR 9. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1996,1133 Davacı Seyfi Demirvekilı tarafından 13.12.1996tarihınde açılan davada. mü\ekkılimn babası 1310 doğumlu Ali De- mir'in gaiplığine karar venlmesi ıstenmış olmakla yapılan duruşma sırasında: Davacımn babası 1310 doğumlu Mehmet oglu Fat- ma'dan olma Ali Demir'in İzmir Basmane 961 Sok. No: 8 adresinde oturmakta iken 196O'lı yillarda evinden çıkıp bir daha dönmediği. 1974 yılında Ödemış'te vefat ettigi haben gelmiş ve bütün kabristanlann kayıtları ıncelendığı halde izine rastlanmadığı iddia edildığınden Ali Demir'in hayat ve mematından bilgıleri olanlann ilandan itibaren bir yıl içinde hâkimliğimize müracaat ederek malumatlannı bildır- meleri ılan olunur Basın: 22034 BALIKESİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacj Salim Daras tarafından davalılar Mehmet Duran \ e Bednye Öntan aleyhine açılan ipoteğin fekki davasının yapı- lan yargılaması neticesınde tüm aramalara ragmen bulunama- yan davalı Mehmet Duran'ın adına da\a dilekçesi ve duruşma gününün ilanen teblığ edildigi 04.12.1996 tarih 1994 '902 esa» 996/1158 karar sayılı ilamı gereğince davacının davalılar aleyhlenne açmış olduğu da\asının kabulü ile Balıkesir Su- bay Mah. Cilt 81, sayfa 8034 parsel 9'da kayıtlı taşınmazda lehine ipotek tesis edilen Dursun oğlu Mehmet Duran ıçın 420.000- TL ipotek bedelının bankaya yatınlmii oldugundan davalı aleyhine tesis edilen ipoteğin fekkıne dair hiiküm tesis edilmiş olup davalı Mehmet Duran yönünden ilanen teblıS olunur. 12.05.1997 Basın: 21913
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle