23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
e.l MAY1S 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbul A 23 Sınop A 24 Adana 28 Edıme A 27 Samsun A 26 Çanakkale A 24 Trabzon A 24 '" Kocaeli 26 Gıresun A 24 Izmir 24 Ankara A 25 Manisa _A 27 Konya A 22 Aydın A 27 Eskişehır A 27 Denizli A 24 Sıvas A 22 Zonguldak A 24 Antalya A 26 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van A A A A A A A 24 24 26 24 20 16 16 11 Bütün bölgeler az bulutlu ve açık geçecek. Haya Londra sıcaklığı bütün paris Y 14 Atina 14 Milano Y 21 yurtta artmaya Roma Y 24 Oslo Y 1 o devam edecek. Berlin Y 18 Helsinki Y 8 Rüzgârgüneyve Amsterdam Y 14 Stockholm Y 13 batl yönlerden Madrıd ÇB 25 Belgrad ÇB 26 hafif, ara sıra or- sO fya ta kuvvette ese- Bmksei cek. ÇB 25 Viyana Y 15 Bonn 22 14 Budapeşte Y 23 Münih 18 Moskova Y Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Y Y Y PB Y PB PB 14 25 18 18 24 17 28 Şam 25 Parçalı buiutlu : Sıslı Bulutkj k Çok buluüu Yağmurfu Kartı ^-v^» Sulukaf i Gok gürültufü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada den çıkanyor: Geçen aylara kadar ekonominin tıkınnda olduğu- nu her fırsatta söyleyen Takkeli Başbakan vites değiştirdi, arabayı geriye sürüyor. Takkeli'nin -tabii kapalı kapılar ardındaki- son iti- raflanna bakınız: Hazıne borçlanması yüzde 75'e düşecekken ., 90'a, borç vadeleri 155 günden 400'e, kredi faizle- ri yüzde 80'den 90-100'e çıkmış. Enflasyon? Ohoo, almış başını gidiyor. Ekonominin kötüye sarmasındaki sorumluyu boş yere aramayınız: ' Takkeli'ye göre geçmiş iktidarlar! Suçlamanın içinde ANAP da var, küçük ortak Şaibe Hanım ve kadrosu da hatta CHP de. Ama ne var ki bir acaip memleket burası. Elini değdirdiği her sorunda, her olayda çarşaflayan bir Başbakan'a, ANAP ve CHP'den ses çıkmıyor. Bizim muhalefet partilen adeta sağırlar derneği ı-. gibi. Hele "Yakışıklı" Baykal'ın TV'lerde alnınadü- şen bukleyi geriye atarak yaptığı konuşmalarda "bu hükümetın gıtmesi gerektiğini" vurgulayan, ancak laftan öteye geçmeyen cümleleri yok mu? Bu muhalefete, bu yakışıksız palavra edebiyatı- J na; demokrası bir kavram. bir yaşam biçimi değil insan olsa, hırsından çatlardı. r. Şaibe Hanım ıse TÜSlAD'ı bile rehavetten uyan- dıran ekonomik gidişe hâlâ olumlu gözle bakıyor. Takkelı'sinın karamsarlığına karşı destek demeçle- ri veriyor. Örneğin "IMF'nin hazırlayacağımız orta «" vadelı politikalara 3 milyar dolar" kredi verecegin- _den söz edebiliyor. J Bu "hayalci bir kafayı" aşan bir senaryo. Zira, Şaibe' nin palavralarla ortalığı şenlendirmesinden hemen sonra gazetecinin konuştuğu IMF Türkiye Masası Şefı Martin Hardy, "miktarüzehndekonuş- • manın henüz erken" oldugunu söyleyerek Şaibe'yi -değmez ama- nezaketle yalanlıyor. Takkeli'nin yalanına Şaibe. Şaibe'nin yalanına Takkeli kol kanat geriyor. Yüzsüzlükle başlayarak devlet fikrini palavralarla dolandıranlar "gıt artık" çağnlannı "kal biraz" diye algılayıp koltuklarına sa- nlıyorlar, ' Yapışıklar Son ayların siyasal ve rejimsel bunalımını yara- tan kesintisiz 8 yıl sorununu, yozlaştırmak için kol- . ları sıvadılar. RP'nın takkeli politikacıları sorunu açıktan ve erkekçe tartışarak bir noktaya getirme- yi asla istemiyorlar. Onların Müslümanlıkları gizli saklı yollarda dolaş- mak ya; 8 yıl için ne düşündüklerini, ola ki Allah'tan bile saklıyorlar. Görünen köy, kilavuz istemeyecek kadar ortada. Sorunu zamana yaymak ve sonra... Meclıs'te Is- lamcı bir cephe kurarak 5+3'ü askere inat, laikliğe inat, diledıklerı gibi kabul ettirmek! Kanıt mı? Ortada: Sonradan DYP'Iİ Hayri Kozak- çıoğlu, Meclis'te 8 yıl önerilerinin "aynen kabul edilmesi" diye bir kural olmadığını söylüyor. "Geç- mezse geçmez, ne yapalım "a gelen bir bakış açı- sı. Ammavelakin, eteği arkasından gittiği bayan ge- nel başkanının, askerlere de kamuoyuna da 8 yıl için "ya olacak, ya olacak" diye bilinen tekerlemesiyle ; verdiği güvenceyi nereye koyacağız? ' Hoş, hangi söylediği doğru çıktı, verdiği hangi gü- vence sağlam ki?.. Iktidara geldiğinden beri siyasette önde gidenle- rin insancıl duygularıyla oynayarak koltuğunu mu- • hafaza eden Şaibe Hanım, Doğan Güreş'ten Ge- nelkurmay Başkanlığı zamanında aldığı güçle ya- •' kın bildiklerine şöyle diyordu: "Bir darbe olursa, askerjer bana dokunmazlar. . Ben, 12 Eylül'deki Turgut Özal gibiyim bugün. Ha- rika ekonomi planımı yürüteyim diye ordu beni yi- ne korur, arkamda olur." Kafasından atamadığı bu saplantının Doğan Gü- reş'ten sonra da süreceği ya da sürdüğü sanısıyla, yakın günJere kadar sağda solda "Askerier benim . arkamda"ya da "askerterbenidestekliyor"diye ko- * nuşuyordu. Askerler, ne kendi adlarına konuşanları ne de -hem de yalancı- bir siyasetçiyi desteklediklerini içeren böylesi savlan kabul ederier. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı, or- du üzerinden tafralar atan Şaibe Hanım'a, "bir iki kez böyle konuşmamasını, bu söylemlerin TSK'yi rahatsız ettiğini" söylüyor. "£n/şfe"sıfatlı kocasının hazırlayıp Şaibe'nin eli- ne verdiği "ordu desteği" senaryolan şimdilik işle- miyor. Sonuç mu? İki insan, ne yapsan ne söylesen, ya- rabbi şükür diyen cinsten. Pişkin mi pişkin! eski ve yeni tüm Cumhuriyet ç a 11ş an 1ar ı 7 Mayıs günü akşamı Armada'da buluşuyoruz. Darağacındaki üç fidan anıldı • Baştarafı 1. Sayfada şında anıldı. CHP Ankara II Örgütû ile 68'liler Vakfi, Eme- ğin Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi ile çe- şitli demokratik kitle örgütleri ayn ayn Karşıya- ka Mezarlığı'nı ziyaret ederek Deniz Gezmiş ve arkadaşlannı andılar. flk olarak mezarlığa CHP Ankara İFBaşkanı Haydar Doğanbaşkanlığında- ki partililerden oluşan grup geldi. CHP Gençlik Kollan Genel Başkanı Erhan Baydar yaptığı ko- nuşmada, gelişen sürecin Gezmiş ve arkadaşlan- nın haklılığmı ortaya koyduğunu belirterek şun- lan söyledi: "Bugün ülkemizde çetefer boy vermekte, dev- let içi çıkarflişkileribirer birer ortaya çıkmakta- dır. Deniz, Hüseyin ve YusuTu idam eden güçler bugün ûlkemizde devlet güçlerini kendi çıkarlan için kullananlar. çetelerle ve mafya ile adı birtikte anılanlar. başka ülkdere bağhhkandı olanlar. mfl- Hyetçilik adı alünda ülkemizi pazariamaya luü- kanlarduu. Banş içinde bir Türkiye özlemiyle do- hı ağabeylerimizle, Çadı'lan Ağca'lın gördükçe gurur duyuyoruz." Karşıyaka Mezarlığı'na gelen 68'liler Birliği Vakfi üyeleri ve çeşitli demokratik kıtle örgütle- rinin temsilcileri de 1 dakikalık saygı duruşunda bulundular, mezarlara karanfil bıraktılar. Tören- de konuşan avukat HaBt Çelenk, yıllar geçtikçe Deniz Gezmiş ve arkadaşlarinın savunduklan de- ğerlerin anlam kazandıklannı vurgulayarak "Top- hımsal ve insancıl değerlerin her gün çiğnendiğL, yurtseverliğin ve namusun yerini y alanın. hırsızb- ğm, vatan saücıhğının, yağmacılığın \e devlet kad- roian içinde yırvalannuş çetelerin aldığı bu koşul- larda onlann pak ve lekesiz ahnlan 25 yıldan be- ri ışıklannı ûzerimize serpegelmektedir*' dedi. Anma törenine katılan Deniz Gezmiş'in baba- sı Cemil Gezmiş ile Hüseyin Inan'ın babası Hıdır İnan. dönemin sıkıyönetim savcısı eski DYP Mil- letvekih Baki Tuğ'un bir televizyon kanalında yaptığı "Mahkeme heyetine karşı saygısızca dav- ranmasalardı idam edilmeyebUirlenfi'' sözlerine tepki göstererek Tuğ'u kınadılar. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarinın mezariannı ziyaret eden grup- lar aynca MabirÇayan, Ulaş Bardakçı ve Sıvas'ta yakılanlann mezarlan başında saygı duruşunda bulunarak karanfil bıraktılar. CHP il örgütleri ta- rafindan ülkenin çeşitli yörelerinden getirilen top- raklar. Gezmiş ve arkadaşlannın mezarlanna ser- pildi. Istanbul'da da 68'liler Birliği Vakfi üyeleri ve sanatçılar, 1971 ydında Adıyaman'ın Nurhak Dağlan'nda katledilen Türkiye Halk Kurtuluş Or- dusu (THKO) liderlerinden Sinan Cemgil'in Ka- racaahmet'teki mezannı ziyaret ettiler. Sinan Cemgil'in mezannı karanfillerle süsleyen avukat Eşber Yağmurdereli, Ferhat Tunç, Suavi, Orhan Aydın, Metin Eşrefoğlu, Hasan ÂtaoL, Ertuğrul Kürkçü ile eski DEP mılletvekıllerinın de arala- nnda bulunduğu grup, Cemgil'in şahsında Deniz Gezmiş. Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ı andı. Al- kışlar arasında "L nutmadık, unutmayacağız'" ya- zılı pankartı açan 68'liler Birliği Vakfi üyeleri, Ferhat Tunç'la birlikte 'Şarkışla Türküsü'nü söy- lediler. Vakıf üyeleri daha sonra gençlik liderle- rinden Harun Karadeniz ve Edip Sakarya'nın mezannı da ziyaret ettiler. Istanbul Cniversitesi Beyazıt Kampusu'nda toplanan yaklaşık 200 öğrenci de düzenledikleri forumla Gezmiş ve arkadaşlannı andılar. TİYAD'lı aileler adına yapılan ^azılı açıklama ile Grup Yorum, Özgürlük Türküs'ü, Ayşe Gülen Halk Sahnesi, Fotoğraf ve Sinema Emekçileri, Kültür ve Sanatta Halktan Yana Tavır dergısı, Ok- meydanı Halk Kültür Merkezi ve ldil Kültür Mer- kezi'nden yapılan ortak açıklamada da Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın vatan ve halk için can- lanru verdikleri belirtildı. lşçi Partisi (IP) Istan- bul İl Örgütü de Taranta Babu Kültür Merke- zi'nde, IP Merkez Komite üyesı Kamil Dede ile 68 kuşağı gençlik liderlerinden Bozkurt Nuhoğ- hı ve Namık Kemal Boya'nm katıldığı bir panel düzenledi. tP Avcılar llçe Orgütü de anma etkin- likleri kapsamında bir panel gerçekleştirdi. Baykal: Saldırganlar siyaset eşkıyası • Baştarafı 1. Sayfada CHP liderı Baykal, partisinin grup toplantısında Flash TV'ye dö- nük saldınlan değerlendirirken dev- let içindeki zaaflann tehlikeli biçim- de arttığını söyledi. Sorunun bir devlet sorunu halıne geldiğine dik- kat çeken Baykal, "Devlet kavranu- nı sakınmak hepimizin görevi, ama sonın artık hükümct sorunu olmak- tançıkO"dedı Baykal. saldırganlar için "şehir eşkrj'ası" tanımına katıl- madığını belirterek sözlerinı şöyle sürdürdü: "Bu, siyaset eşkıyaüğıdır. Siyasetten güç alrnadan bu eşkıyab- ğı yapma olanağı var mıdır? Siyaset eşkıyalan bordrolu, kadrolu mu, yoksa belli bir şahsa bağh kişiler mi? Eşkıyaların bordrolu. kadrolu olnıa tl I ihtimali yüksektir. Bu da devlet kri- zinin varüğuu gösterir. RTÛK diye bir kuruluş var. Bakan 'Kapatma için talimat vermedim' diyor. Inanı- >t)rum, ama bir talimat var. O tali- mat nereden geliyor? O konuttan mı geliyor, o konutun neresinden geü- yor? Genel müdür "Hafta sonu ça- lışıldı, gereği yapıldı' diyor. Senâle- mi kör, milleti sersem mi sanıyor- sun? Birilerinin çıkıp 'Kral çıplak. bu iktidar çeteleşmeye kol kanat ge- riyor' demesi lazun." DSP Grup Başkanvekili Hikmet Ulugbay, Flash TV'ye yapılan sal- dınya ilişkin Meclis araştırması açılmasını istedi. Uluğbay, devletın saygınlığı açısından gerçeklerin or- taya çıkanlması gerektiğini belirte- rek "Canlı yayında dile getirilen bir bankaya yönelik iddialar ne derece- de doğrudur? Bir dakika uzaklıkta- ki emniyet güçlerine haber verilme- sine karşın, 15 dakika süren olaya neden müdahale edilmemiştir? Bu saidınyı gerçekleştirenlerin herhan- gj bir siyasal kurum ya da kuruluş- la ilgisi var mKÜr" sorulannın ya- nıtlanmasını istedi. 53 gazeteciler cemiyetinin oluş- turduğu Gazeteciler Cemiyetı Baş- kanlar Konseyi'nce yapılan yazılı açıklamada, Flash TV'ye yapılan si- lahlı saldınnın basın özgürlüğüne yöneltilmiş. özgür ve bağımsız ba- sını yıldırmayı amaçlayan çağdışı bir şiddet uygulaması olduğu belir- tildi. Aralannda Istanbul Serbest Mu- hasebeci Mali Müşavırler Odası, ts- tanbul Barosu, Tabip Odası, Ecza- cılar Odası, Elektrik Mühendisleri ve MimarlarOdası'nın dabulundu- ğu Istanbul MeslekOdalan Koordi- nasyonunca (İMOKı yapılan açık- lamada ıse Flash TV'ye yapılan sal- dın "çete baskını" olarak nıtelendi- rildı. DYP Grup Başkanvekilleri Ali Rıza GönüL Mehmet Gözlükaya ve Saffet Ankan Bedûk, düzenledikle- ri basın toplantısında, Flash TVde Çiller çifti hakkında yayımlanan programa ilişkin. "DYT ve değerü Genel Başkanı Çiller, bu ahlaksız saldınlardan korkmamıştır \c kork- mayacaknr" dediler. BUGUNU ANLAMAK İÇİN DÜNÜ BİLMEK GEREKİR... B E L G E S E L T i T ' D E İ Z L E N İ R . TüTkişh • Russian Relations through theCenturies X ERCAN 1957-5 *^.£! GÜNDOĞDU MAYIS 1980 Seni yitirişimiz 17 yaşında bir delikanlı... GÜLŞAD-AYDIN - OSMAJV YÖNEIMEN (DiRECtfd by): TÜİİN ERARSIAN Kwqu f EdiTFd by): MusiAfA ÜNAI YApiivıcı (PnoducEd by): Tüli.N ERARSUN, YILMAZ YIICİIRIM KAMFRA (OVMERA): EqtMEN BAylul, SAbRİ SAVCI Müzik (Music): CAN AniİA M E I İ N YA/ARI (ScRİpı): MEIIMET Eqt • I ı f a t K ı t l U R A <{ İ o l i ı k M ı n i i i ı y o I c» B U G U N T R T - 1 S A A T : 2 2 . 2 5 G U N D E M >IUSTAFABALBAY • Baştarafı 1. Sayfada gönderildi. Gecikmenin büyük suçlusu RP, azmettiricisi DYP'dir. Fezlekenin seyir defteri hukuk adına çıkanlması olanaksız bir lekedir. Bu aşamadan sonra iş komisyonlara düşüyor... Komisyon sözcüğünün Türkçemizdeki anlamla- nnı daha önce de zaman zaman vurgulamıştık. Toplumsal olarak hafıza özüriü olduğumuz için hükümetin kuruluşu sürecindeki komisyon olgusu- nu anımsatmakta yarar var. Çiller'in Malvarlığı Komisyonu, koalisyonun önemli bir misyonuydu. Bunların araştınlması iste- minde başrolü RP oynamıştı. Onlar adil düzen isti- yorlardı. Çiller'in malvarlığında kuşkulu tüm unsur- lann açığa çıkanlması gerekiyordu. Bir başka misyon TOFAŞ Komısyonu'ydu. Tan- su Hanım, TOFAŞ ihalesi için verilen zarflann tümü- nü konutuna aldırıyor. "Kimse bana zarf atamaz" deyip zarflan açıyor. Durumu istediği biçımde düzenliyor. Bir de TEDAŞ vardı. TEDAŞ ihalelerinde de öne- riler yerine silahlar konuşmuş, işlemlerden Tansu Hanım da sorumlu tutulmuştu. Altını çizelim. Yukandaki suçlamaların tümü, "id- dia" düzeyindedir. Bunun doğruluğunu yanlışlığını araştırmak bizim işimiz değildir. Ancak yüce Meclisimiz, "Bunlann hepsi benim işim" dedi. Yukarıda sözünü ettiğimiz dosyalann tü- mü RP-DYP ortak yapımıyla kılıflandınldı, arşivde- ki yerini aldı. Bu dosyalann gündeme getirilmesinde en önem- li rolü kim oynadı? RP... Bu dosyalann kılıflandınlmasında en önemli rolü kim oynadı? RP... Durumu özetledikten sonra malum fezlekeye ge- lelim. Ağar ve Bucak'la ilgili fezlekeler, istense 10 gün içinde Meclis Genel Kurulu'na getirilir. Gelinen nokta, siyasi iradenın hızına bağlı... Meclis Içtüzüğü'ne göre fezleke, Anayasa ve Adalet Karma Komısyonu'nda görüşülecek. Bura- da hazırlık komisyonu oluşturulacak. Diyelim ki ko- misyon, dokunulmazhğın kaldınlması yönünde ka- rar aldı. Dosya, TBMM Genel Kurulu'na gelecek... Yanılmayı dileyelim. Bu fezlekeler yeni bir bekle- mesalonunaalındı. Yine, "hafıza kaybı"n\ dikkate alarak fezlekenin içeriğini anımsatalım. Aslında onlarca maddeyi sı- ralamaya gerek yok. Fezlekedeki tek tümce yeter- li: "Cürüm işlemek üzere çete oluşturmak..." Tümceyi şöyle de çevirebifiriz: " ' "Modaya uymak..." Temiz kâğıdı... Dosya kamyonu... Erbakan, fezlekeyi 74 gün sonra niçin TBMM'ye sevk etti? Yakın geçmişi anımsayalım. Çiller, "Sekizyılşart" mı dedi? Hemen Adaleti Dağıtma Bakanı açıklama yapıyor: "Fezlekeleri bir-ıki güne kadar TBMM'ye gönde- receğiz..." Bir-iki gün geçiyor. ses yok... Yine DYP kanad;nda RP'ye yönelik bir durum mu var? RP'nin, "Tepemizı aüırmayın" demeçleri so- rumlusu Oğuzhan Siltürk ortaya çıkıyor. Kendile- ri 25 nisan cuma günü şöyle buyurdular: "Pazartesi fezlekeleri Meclis'e göndereceğiz..." Sonunda Erbakan da fezleke gitti-gidecek der- ken çark etti. Her zamanki çiğlik-pişkinlik politikası... Sözün kısası fezlekenin yeri yalamaolunca, Mec- lis'in komisyonlarına taşıdılar. Bir başka deyimle Çiller'in kemendinin yeri de- ğişti. Başbakanlık'tan savrulmayacak da Meclis ko- misyonlarından savrulacak. Ağar ve Bucak da zan altında kalmaya devam edecek... Ama bu durum, eğer yenıden seçılmek istiyorlar- sa her iki milletvekili için de olumsuz bir şey değil. Zira yükselmek için artık savcılıktan "temiz kâğı- dı" istenmiyor. Mahkemeden "dosya kamyonu" gerekiyor... Savcı Cöktürk hakkında görevsizlik kararı ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Istanbul DGM Savcısı Mete Göktürkün "yargının bağımsız olmadı- ğı" yönündeki açıklamala- nndan dolayı yargılanması istemiyle hazırlanan dava dosyasında görevsizlik ka- ran verdi. Daire, Gök- türk'ün işlediği savlanan suçun kişısel olduğu görü- şüne vararak dosyayı Be- yoğlu Ağır Ceza Mahkeme- si'ne gönderdi. Alınan bilgiye göre Yar- gıtay 9. Ceza Dairesi, Istan- bul DGM Cumhuriyet Sav- cısı Mete Göktürk"ün yar- gılanması istemiyle hazır- lanan dava dosyasına iliş- kin incelemesini tamamla- dı. Daire, Hâkimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu Yasa- sfna göre bir yargıç veya savcırun görev sırasında ve- ya görevi nedeniyle yaptığı işlemlerden sorumlu oldu- ğuna dikkat çekerek, ekran- daki açıklamalann Gök- türk'ün göreviyle ilgisi bu- lunmadığı kanısına vardı. 9. Ceza Dairesi. işlendiği sav- lanan suçu kişisel kapsam- da değerlendirerek dosyayı Beyoğlu Ağır Ceza Mahke- me si"ne gönderdi. Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi, da- irenin bu görüşüne katılırsa Göktürk Istanbul'da yargı- lanacak. Kabul etmezse, görevlı mahkemeyi Yargı- tay 10. Ceza Dairesi tespit edecek. AlmanyaMan uyıışturucu suçlaması Dış Haberler Servisi - AJmanya, Batı Avrupa'da ele geçi- rilen eroinin yüzde 60-90'ının Türkiye "den geldiğini bil- dirdi. Yeşiller Partısi'nin bir sorusunu yanıtlayan Alman hü- kümeti, Türkıye'nin eroin trafiğinde yalnızca transit ülke konumunda olmadığını. aynı zamanda bir başlangıç nok- tası da oldugunu önc sürdü. Hükümet açıklamasında. Al- manya'nın Türkiye'ye eroin kaçakçılığıyla mücadelesinde 1988'den beri 800 bin dolarlık teknikyardım yaptığı dabe- lirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle