07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MAYIS 1997 PAZÂRTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tehran Tımes'ın iddiası • TAHRAN(AA)- Iran'da lngilizce yayımlanan Tehran Times gazetesinin, bugünkü başyazısmda, Türk Silahlı Ku\r vetleri'ne ve Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan'a yönelik, iyi komşuluk ilişkilerine yakışmayan çirkin ifadeler kullanılarak "Uzun dönemde, Cezayirde olanlar Türkiye'de tekrarlanabilir" denildı. "Türk generaller ABD- tsrail çıkarlanna hizmet ediyor" başlıklı yazıda, "Başbakan Necmettin Erbakan'ın ülkesinin bağımsızlığını koruma çabalanna rağmen bazı Türk generallerinin ülkeyi Washington ve Tel Aviv'e teslim etmek için çalışıyor gibi göründüğü" yolunda bir iddia da yer aidı. Bakan Yücel Küba yolcusu • ANKARA (ANKA)- Turizm Bakanı Bahattın Yücel, 12-17 mayıs tarihleri arasında Küba'ya resmi bir ziyaret yapacak. Küba'nın başkenti Havana'da düzenlenecek Latin Amerika Turizm Örgütleri Federasyonu (COTAL) 40'ıncı Kongresi üe Latin Amerika Turizm Bakanlan Toplanüsf na katılacak olan Yücel'e ziyareti sırasında sektör temsilcileri ile üst düzey bakanlık bürokratlan eşlik edecek TBMM'debu hafta • ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderilen "Yurtdışında bulunanlann emekli olmalarına ilişkin" yasa bugün, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal Işler Komisyonu'nda görüşülecek. TBMM Genel Kurulu'nda da SSK ve Bağ-Kur yasalannda ^ değişiklik yaparak prim ^aîacaklannm tahsilinin hlzîândırilrriasını önğoren yasa tasansı ele ahnacak. Demipel'den me$qjlar • ANKARA(AA)- Istanbul 'da yapılacak olan Türk Eğitim Vakfi'nm 30. kuruluş yıldönümü kutlama töreni dolayısıyla. Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı A. Aydın Bolak'a bir mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Eğitime yardımcı olmak hayırlann en güzelidir" dedi. Aliyev İzmir'e geliyor • lZMİR(AA)-!zmir Büyükşehir Belediyesi tarafindan Inciraltı'nda yaptınlan Bakû Bulvan ve Parkı'nm, 7 mayıs tarihinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev tarafindan açılacağı bildirildi. Özfatura, Bakû ile Izmir'in kardeş şehir olduğunu anımsatarak "Bakû'ye îzmir Parkı yaptınkh. Biz de teşekkür amacıyla tnciraltı semtinde bu bulvar ve parkı hazırladık. Yaklaşık 8 -triryon liralık yatınm olan Balçova Gençlik Parkı .kapsamında yer alan bu alan iki şehrin kardeşliğini daha da pekiştirecek" dedi. MHP'de liderlik kavgası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MHP'nin 18 ,mayısta yapılacak olağanüstü kurultayında, genel başkan adaylanndan ıTugrul Türkeş'i destekleyeceklerini açıklayan Dogu ve Güneydoğu'daki 16 il başkanı, bir televizyon konuşmasında kendilerini küçümsediğini belirttikleri 'başkan adaylanndan Ramiz Ongun'a tepki gösterdiler. Gûneydoğu ve Doğulu il başkanlan adma MHP Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyen MHP Van tl Başkanı Ayhan Çevik, Türkeş'e destek vereceklerini açıklamalannın ardından, önceki gün bir televizyon programına katılan Ongun'un, kendilerini küçümseyen ifadeler kullanmasını eleştirdi. DSP Milletvekili Mümtaz Soysal, Türkiye'nin yön duygusunu yitirdiğini söyledi 'Cumhuriyet korosu kurahm'tstanbul Haber Servisi - Demokratik Sol Parti (DSP) Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Türkiye'nin yön duygusunu yitirdiğini belirterek, "Türkiye'ye yeniden yön duygusunu, eski coşkusunu ve üretkenliğini kazandırmak solun öncelikü ödevidir. Soldaki değişik sesleri bir araya getirip, Cumhuriyet korosu oluşturmak gerekir'' dedi. Demokratik ve Çağdaş Türkiye Toplantılan çerçevesinde düzenlenen " Demokrasi, DSP'nin neresinde?'' konulu toplantı dün Istanbul The Marmara otelinde gerçekleşri. Soysal, toplumun umudunun kaybolduğunu. tuttuğu tüm dallann kınldığını ve son 15 yılda Türkiye'yi yöneten liderlerin toplumu düş kınklığına uğrattıklannı söyledi. Soysal, yapısal hale gelen enflasyon sonucu toplumda manevi değerlerin ve ahlakın giderek bozulduğunu belirtti. Ekonominin ranta yöneldiğini ve solun önce bu düzeni değiştiımesi gerektiğini vurgulayan Soysal, "Bizün Cumhuriyetimiz bir savaşla kunılmuştur ve kuruluşunda askerierin de harcı vardır. Cumhuriyetinıizin harcında devrim vardır ve bir yaşam projesi > aratmıştır. Fakat Cumhuriyet bir noktadan sonra geriy e gider oldu ve bir ortaçağ durgunluğuna girdi" dedi. Akh kullanmak,.. Soysal, Türk solunun küreselleşme olgusunu çok iyi bilmek ve Türkiye'nin dışanda üretilen formülleri aynen benımseme huyundan vazgeçmek zorunda olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Solculuk. evrensellik demek olduğu kadar, aklını kullanmak. kendi insanını sevmek demektir. Türk solcusu olduğumuzu unufmayalım. Kaliteyi önde tutalım. Stratejik planlama yapalını. Bugünkü ekonomik modeli değiştirip, KİT'leri özelleştirmeden önce özerkleştirme yolunu seçelim. Cumhuriyet biziz. Ordu en açık ve gür sesiyle şeriata karşı olduğunu söyledi ama bunun shil güçlerle desteklenmesi gerekir. Yalnızca orduya güvenmelc, onu demokrasi dışına iter ve hata yapmasma yol açar. 12 Mart ve 12 Eylül'de bu yaşandt Solda, konuşabümenin, diyaiog kurmanın. eşgüdüm oluşturmanın. işbirliği yapmanın yollannı aramalıyız. Bunu sol içinde, Cumhuriyeti kurmuş olanlann geleneğinden getenlerle yapmayacağız da kimle yapacağız? Bu partimize, atalarumza, Cumhuriyeti kuranlara karşı başhca görevimizdir.'" Toplantıya DSP Genel Başkan yardımcılan Cevdet Selvi \e Önder Bülbüloğlu. mılletvekilleri VeB Aksoy. Yüksel Aksu, Hilmi DeveİL Tahir Köse ve DSP yöneticılerinin yanı sıra. bir süre önce DSP'den ihraç edilen Kocaeli Bağımsız Milletvekili Bekir Yurdagül de katıldı. Refah Partisi lideri, ülkenin 2 ayda önemli ekonomik kayba uğradığını söyledi 'Hükümeti yıkmak istiyorlar'ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, hü- kümetin ekonomideki ba- şansızlığını itiraf ederken. buna 2 aydır yaratılan ''su- ni gündeınlerin''neden ol- duğunu savundu. Erba- kan. "Bir grup rantiyeci grup, eski şartlanna döne- bilmek için tek çareyi bu hükümeti yıkmakta bulu- yorlar. Ayşe, Fadime dedt- ler olmadı. 3,5 ve 8 mi de- diler. Suni gündemler ne- deniyie ülke mart ve nisan ayında önemli ekonomik kayba uğramıştır" dedi. RP MKYK, Başbakan Erbakan başkanlığında dün toplandı. Erbakan. toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin gerçek gündeminin, "Ül- kenin suni gündemden kurtanlmasL 2 aydan beri Türkiye'yi zedeleyen suni gündemin tahribatının sü- ratle telafi edilmesi, büyük atılımın noksansız başanl- ması, Doğu ve Gûneydoğu Anadoluda kalkınma hamlesi. yerel yönetimle- rin yetkilerinin arttınlma- sı, insan haklan ve demok- rasi, Anadolu aslanlannın şahlanmasu D-S oluşumu " olduğunu belirtti. Türki- ye'nin kalkınmasını iste- meyen dış güçlerin PKJC'- yi organize edip lojistik destek verdiğinı ve profes- yonel faaliyetlerle ülkede tedirginlik yarattığını kaj- deden Erbakan, aynı gijç- lerin bugün de iç huzur- suzluk yaratmaya çalıştı- ğını bildırdi. Daha önce yıllık 6.2 katrilyon liralık özel mu- amele yapılan rantiyele- rin, eski koşullara kavuş- mak için hükümeti yıkma- yı çare olarak gördüğünü savunan Erbakan. bu gru- bun çaJışması sjrasında da bırk'fSmfmedyaVı özel or- ganı gıbı kullandığını ile- ri sürdü. Erbakan. "Önce Susuriuk konusu günde- me getirildi. Ayşe-Fadime dediler olmadı. 3,5 ve 8 mi dediler,taraşma yaratülar. Ama bu faalivetler bir avuç insan dışında kimse- yi etkilemedi. Bunlann hiçbirisi tutmaz" dedi. Ekonomik kayıp Erbakan, Türkiye'nin yaratılan suni gündemler nedeniyle 2 aydır zarara uğratıldığını savunarak, "N'e yazık ki Türkiye, mart-nisan aylannda önemli ekonomik kavba Partisinin MKYK toplantısmdan önce bir açıklama yapan Başbakan Necmettin Erbakan, ekonomideki kaybın nedeninin suni giindem yaratmaktan kaynaklandığını söyledi. (Fotoğraf: A A) uğramıştır. Kaikınma hamlesi, bir kuruş dış kre- di almadan tatlı reçcteler- lc halkın yiizde 300 refahı arttirılarak gerçekleştin-* lirken, maaselef mart-ni- san aylannda bu gidişat ze- ddenmis.tir" dedi. Hazine'nin borç faiz oranının yüzde 70 olması gerekirken yüzde 90'a. banka kredi faizlerinin Kadm Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği, Ankara oluşumunu gerçekleştirdi 'Kacbnları Meclis'e gönderelim 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kadın Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği (KA- DER), Ankara oluşumunu tamamladı. KA-DER Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şirin Tekeli, kadınlann seçilme haklannı kullanarak ülke kaderinde kendı sesleri, sözleri ve temsilcileriyle etkin olmalan gerektiğini belirtirken, destekleyecekleri kadın adaylarla sözleşme yaparak, "seçmene verilen söze sadakat" ilkesini getirmek istediklerini bildirdi. KA-DER üyeleri, dün eski TBMM'de yaptıklan toplantıyla derneği tanıttılar. Duvarlara "PoHtik 4 acı' istemiyorsan, politikacı 01", •'Aile meclisinden Mfflet Meclisi'ne*'. "KA-DER'e kaül kaderini degiştir". "KA- DER ile gerçek demokrasiye" yazılı afişler asılan toplantıda, KA-DER Yürütme Kurulu üyesi Sündüz Haşar. "Biz buradan başlamıştık. Aynı yerden yılmadan yeniden başlayacacağız" dedi. Toplantıya katılan TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan bir soru üzerine. "Kadın özgür insandır. RP'li hanımlann da özgür insan olmanın tadını yaşamasını Lsterim. Onlar kunsenin kölesi degildir" diye konuştu. Şirin Tekeli, Türkiye'de kadınlann yüzde 2.4 gibi düşük bir oranda temsil edilmelerini demokrasinin en büyük ayıplanndan biri olarak niteledi. KA-DER'in temsil oranını artırmayı amaçladığını belirten Tekeli. kadınlann seçilme hakkını gerektiği gibi kullanarak ülke kaderine kendi sesleri, sözleri ve temsilcileriyle etkili olmalan gerektiğini kaydetti. Söze sadakat sözleşmesi Milletvekili olmak üzere destekleyecekleri kadınlarla "seçmene verilen söze sadakat" ilkesini sağlamaya yönelik bir sözleşme yapacaklanna ışaret eden Tekeli. kadınlık dunımunun bilincinde olan, projeler üreten, laik cumhuriyete, insan haklanna sahip çıkan; yobazlığa. ırkçılığa, toplumsal kirliliğe karşı çıkan: dürüst, ilkeli tüm kadınlan KA- DER'e üye olmaya çagırdı. KA-DER Yürütme Kurulu üyelerinden DYP Kadın Kollan 2 Başkanı Nükhet Ocak Balkan "kadınsu demokrasi"ye son verrneyı ve kadınlar adına değil, kadın bakış açısından siyaset görmeyi istediklerini söyledi. Balkan. "Parlamentonun sıralanna sığmay acağız. Hükümetler bizden sorulacak. Biz damlalarız, yağmuruz, sel olup akacağız. bendimizj çiğneyip aşacağız" dedi. KA-DERden ANAP Kadın Kollan Başkanı EdizTerim de. "Pasta vapar gibi siyaset yapacağız, çocuk büyütür gibi demokrasi yeşerteceğiz, dantel işler gibi özgürlük dokuy acağız" diye konuştu. Serpil Ercan da, "Sorun değil, çözümüz: bir arada ve güçlüyüz. Kaderimizi değiştirirken Türkiye'yi de degiştireceğiz" görüşünü dile getirdi. yüzde 90'a çıktığını anla- tan Erbakan, enflasyonun yüzde 72 olması gerekir- ken yüzde 77 olduğunu belirtti. Erbakan. gecelik repo, Interbank, mevduat faiz oranlannın istenen se- viyede gerçekleşmediğini, kaynak paketı ve özelleş- tirmeden de planlanın al- tında gelir sağlandığını kaydederek, bütün bu olumsuz koşullann eko- nomik kayıplar anlamına geldiğini, Türkiye'nin hız- la bu durumu gidermesı gerektiğini söyledi. Hükümetin yapacağı çalışmalarla bu olumsuz- luklan 2 ayda düzelteceği- ni savunan Erbakan, plan- lanan hedeflere ulaşılaca- ğını ve Türkiye'nin kendi gücüyle kalkınma hamle- si yapacağını iddia etti. D-8'in önemi Türkiye'nin yeni dün- yanın öncüsü olmasında önemli bir adımın D-8 oluşumu olduğunu anlatan Erbakan. bu oluşumun •flatıh •fflkelere karşı *ğin Batılı ülkelerle birlikte ye- ni bir dünya kurmaya yö- nelik olduğunu ileri sürdü. D-8 ülkeleriyle ortak uçak, sivil helikopter, bil- gisayar yazılımı. gübre ve tekstil makineleri üretile- ceğinı savunan Erbakan. Türkiye'nin D-8 ülkele- riyle daha şimdiden önem- li ticari bağlantılar kurdu- ğunu. Malezya'ya zırhlı araç, denizaltı satışı ve in- şaat ıhaleleri, Endonezya ile inşaat ve zırhlı araç sa- tışı, Nijery a ile toplu konut ihalelen konusunda bağ- lantılar v e anlaşmalar yap- tığını söyledi. Doğu ve Gûneydoğu Anadolu'da kalkınma hamlesi, insan haklan ve demokrasi konulannda ra- por hazırlayarak siyasi parti liderlerine sundukla- nnı kaydeden Erbakan, bu konular için partiler arası komisyon oluşturulacağı- nı belirtti. Erbakan, ülkenin "su- ni" gündemlerden kurtan- lıp büyük atılımın yapıl- ması gerektiğini kaydede- rek, "Kimse bindiği gemi- ye delik açmasın, bindiği dalı kesmesin. GeUn, Tür- kiye'nin gelişmesi için bir- likte yanşalnn" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Bir gazetecinin, daha önce yazdıklarından kısa bir alıntı aktanp, "Biz dediydik. Oyazı- da dediğimiz işte bugün şu olayla doğrulandı" diye yaz- ması pek tatsızdır. O giriş pa- ragrafından sonra okuyucuda yazıya devam etme isteği filan kalmaz. Soran olursa "Oku- madım. Girişine şöyle bir göz attım"der. Bunu bile bile bugünkü Tır- mık böyle başlayacak. Ama siz devamını okumaktan vazgeç- meyin e mi? Dünkü yazıyı devlet aygıtı- nın toz duman olduğunu, çü- rüdüğünü, artık işlemediğini söyledikten sonra "...bu kaos- tur, kargaşadır. Kargaşa dö- nemlerinde hukuk değil zor'un egemenliği geçerlidir" diye noktalamış ve "Bu da yarına kalsın" diye bitirmiştik. Yazıyı öğleden sonra yazıiş- lerine teslim ettik. Akşamüstü Haber Merkezi'ndeki televiz- yonun önünde halkalanmış Flash TV'nin kapatılışını Flash TV'nin canlı yayınından izliyo- ruz. Yazıişlerinden birı henüz basılmamış Tırmık'ı okumuş anlaşılan. Dalgasını geçti: - Vayabi, dedi. Hukuk yen- gen, zorbalık egemen olur, di- ye yazmışın. Bak, seniyalancı çıkarmamak için zorbalık Flash'ı kapatıyor. "Bu da yanna kalsın" diye bugüne aktanlan Tırmık'\ Flash TV ekranında biz yaşlarda, yorgun yüzlü ve alabildiğine öfkeli bir meslektaş yazıyor: - Bizi susturuyoriar. Yargı karan olmaksızın, yazılı birbel- ge olmaksızın çetenin emriyle bizi kapatıyoıiar. Bizi duyun. Bugün biz hukuk diye haykırı- yoruz. Bugün biz hukuk anyo- ruz. Adalet arıyoruz. Yarın başkaları da hukuk arayacak, adalet arayacak... Ekranda devlet aygrtının gö- revlileri var: Bursa Çevik Kuv- vet ekipleri, amirleri. Ekranda devlet aygıtının görevlileri var: Telsiz Genel Müdürlüğü'nün memurları. Ekranda zor kul- lanma tekelini yasal olarak elinde tutan devlet karşısında Şapka, Samk ve Baş çaresiz gazeteciler var. itiliyor, kakıhyorlar. Yargı karan soru- yortar. Yok. Yazılı emir istiyor- lar. Yok. Arama izni soruyortar. Yok. Ama silahlan, panzerleri ile istediklerini zorla yaptırabi- lecek güçle donanmış bir ay- gıt var. Ekranda meslektaşlar haykınyor: - Neredesıniz? Bu ülkenin milletvekilleri, savcılan, yargıç- ları, devlet adamları neredesi- niz? Haklanmız saldırı altında. Görevinizi yapın. Sizlere ses- leniyoruz. Bizleri hukukla de- ğil, zorbalıkla susturmak iste- yenlere engel olun. Haykınşlar, destek çağrıları ekrandan yayılıp yankılanıyor. Ama ne bir yanıt, ne bir ses. Flash TV, bir kitle haberleş- me aracı, saydam birtopluma ulaşmanın en vazgeçilmez araçlarından biri (şimdilik biri) göz göre göre boğuluyor. • • • Aynı saatlerde Çankaya'da Demirel konuşuyor. Aynen şunları söylüyor: - Hükümetler şapka gibidir. Eskidikçeatarsın. Önemli olan baştır. Başın eskimemesı la- zım. Çünkü baş devlettir. Yok- sa şapka sorun değil. Eskisi gider, yenisi gelir... Baş devlettir ha! Devletin başına önce fötr şapka geçirildi. Rüzgâr sert estikçe fötr şapka uçu uçuver- di. Birara Ecevrt'in kasketi ge- çirildi. Çok dayanmadı. Şim- dilerde başın üstünde molla sanğı var. Onu çıkarıp bol ko- kartlı bir şapka geçirme he- sapları var. Ama o da uymuyor. Fötrdü, kasketti, sarıktı. ko- kartlı şapkaydı derken, birini çıkarıp ötekini takarken baş üşüdü. Fena üşüdü. Bugün- lerde salya sümük. Habire hapşınyor. Ateşler içinde yanı- yor. Kulakları duymaz oldu. Gözler şaşılaştı. Saçlar dökü- lüyor. • • • Devleti hukuk devletine dö- nüştürmek için çabalayanlar; devleti saydamlaştırmak için uğraş verenler, devlet aygıtını sivil bir anayasa ve sosyal dev- let ilkeleri çerçevesinde yeni- den tanımlamanın ve yeniden örgütlemenin kavgasını veren- ler... Asıl onlar çaresiz. Ortada saydamlaştırılacak, hukukun egemenliğınde işle- yecek, sivil bir anayasa ile ta- nımlanacak bir devlet aygıtı kalmamış gibi. Çeteler, hırsızlar, soyguncu- lar, katiller, karanlık dünyaların it uğursuz takımı. hırsları akıl- lannın ve bilgilerinin fersah fer- sah ilerisinde politika esnafı devlet aygıtını bozdu, çürüttü. Nasıl olsa bugünlerde "iç düşman, dış düşman, baş düşman" saptamaları yap- mak, ona uygun stratejiler üretmek modası var. Bir "düş- man" tanımı da biz yurttaşlar mı yapsak acaba? Ortada dü- zeltilecek, çağdaşlaştırılacak birdevlet aygıtı bırakmamaca- sına ülkenin üstüne çullanan- ları yeniden (ya da bir kez da- ha) tanımlasak mı? Hem de zaman yitirmeden. Düşman bizi yok etmeden... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Orman Yasası... Kanal E'de Ahmet Tezcan'ın 'Dördünçü Kuvvet Medya' programında Ulaştırma Bakanı Ömer Ba- rutçu şoyle diyor: Flash TV'nin yayını durdurulmamıştır..." Bakan Barutçu, 35 yıllık politikacı olduğunu söy- lüyor, yapılan işin yasalara aykın olmadığını, Telsiz Genel Müdürlüğü'nün bir ihban değeriendirerek ha- rekete geçtiğini anlatıyor uzun uzun... Flash TV Genel Koordinatörü Muzaffer Baca, ba- kana soru yöneltmek istiyor bu sırada. Bakan Barut- çu onu tersliyor: "Ben seninle muhatap olmam!" Bir gün önce Flash TV'nin Tepebaşı'ndaki Istan- bul stüdyolanna 40-50 kişilik eli silahlı bir grup bas- kın yapmış, sonra ellerini kollannı sallayarak kaçmış! Cumartesi günü ise Telsiz Genel Müdürlüğü yetkili- leri Flash TV'nin Bursa'da merkez binasına gelip ya- yınını durdurmuşlar... Her iki olayın özeti şudur "Bize demokratik hukuk devletinin temel ilkeleri vız gelir, yasa masa tanıma- yız, basın özgürlüğünü çiğner geçeriz... Ayağınızı denkalın..." Bir süre önce Flash TV'de Bahadır Tokmak ile Turgay Yıldız'ın 'Sabah Kahvesi' programına tele- fonla katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hızını alamayıp açık açık gözdağı vermıştı: "Ben bunun hesabını size soranm..." Ardından hiçbir televizyon patronunun yüreklilik gösteremediği Alaattin Çakıcı'nın iddiaları Flash TV'de yayımlandı... Çakıcı, Flash TV'de Gökhan Taşkın'ın sorulanna yanıt verirken bakın ne diyordu: "Bugün ülkeyi yönetenler milletimizi kaosun içine itmiştir. Sözde demokrasi adına yola çıkmış Çiller ve çetesı ülkeyi kan, gözyaşı, yetim hakkı, çileli in- sanımızın emeğini, Türk insanının top mermisini ve parasını gasp etmiştir. Evet ben bunlan anlatmak is- tiyorum. Böylece günlerdir televizyon ve gazetele- re konmuş sansürü delmiş bulunuyorum..." Alaattin Çakıcı'nın iddialan Flash TV'de yayımlan- dı. Cumhuriyet gazetesi de bu iddialan Flash TV'yi kaynak göstererek verdi... Flash TV'nin Istanbul stüdyolan 2 mayıs günü si- lahlı saldınya uğradı, bir gün sonra da yayını durdu- ruldu... • • • Saldından bir gün önce Alaattin Çakıcı'ya Flash TV'den Gökhan Taşkın şu soruyu yöneltmişti: "Erol Evcil adlı işadamı Tıcaret Bankası'yla ilgili Çakıcı'yı kiralayıp, Adil Öngen'/ tehdit etmiş deniii- yor..." Çakıcı: "Beni ne bir siyasi irade ne de bir holding patro- nunun parası satın alamaz. Adil Öngen yeşil pasa- portludur ve Hazine Dış Tıcaret Müsteşarlığı kimliği kullanır. Çiller'in bankalar konusunda müşavıridir. Soruyorum: Öngen eski bir devlet bakanı mı, ken- disi MİT Müsteşan mıdır? Zırhlı araca biniyor, Meh- met Eymürtin 4 MlTgörevlisi tarafindan aylardır ko- runuyor. Yalı çetesinin MlT'teki gözü, kulağı, eli olan Eymür, çeteye olan vefa borcunu ödemektedir. ^îcaret Bankası 'nın alımıyla ilgili önce istenen Ka- nalü'nın alınması; Ufuk Söylemez, Ahmet Özal ve Erol Evcil bir araya gelip konuşuyoriar. Kanal 6'yı alıp, Çiller yanlısı yayın yaparsanız bankayı size ve- receğiz. Bunun üzerine ben devreye girdim. Ahmet Ûzal'la Mehmet Kurt'tv, bırağabeyim olan Mehmet Koca- baş buluşturdu. Kanal 6'yı tekrarAhmet Özal'a ve- receğini söyleyince daha sonra yalı çetesinin, bile- miyorum, Rizeli Mehmet Üstünkaya mıdır? Özer Çillermidir?.. Üstünkaya'yı aradım... 'Mehmet Bey' dedim, 'Biz Kanal 6 işini bitirdik. Adil Bey bizden O- zer Çiller'e verilmek üzere, 20 milyon dolar istedi. Biz onlaria böyle anlaşmadık ki. Komşunuzla lütfen ko- nuşun, bu iş bitmezse sonu kötü olur. Mehmet Bey'in bana ifadesi şu: 'Çiller ailesi seni sever'. Ben de dedim ki: 'Bana bir banka değil, 10 tane de verseler ben onlan sevmiyorum. Çünkü on- lar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve demokrasiyi sattılar, Ortadoğu'dan dünya düzenine çomak sok- mak isteyen Mustafa Kemal düşmanlannı sırtına alıp hükümet oluşturdular.' Bu nedenle sevmediği- mi söyledim. Burada milletimize söz veriyorum. Ya yalı çetesini yok edeceğim, ya öleceğim." • • • Flash TV'nin iki patronu var. ABD'de TV eğitimi gö- ren Mehmet Ziya Göktuğ ile Ömer Göktuğ. Ağa- bey Mehmet Ziya 'teknikyapıyla', Ömer ise 'yayın- la' ilgili. Flash TV'nin iki patronu 'sağ görüşlü' ve ay- nca tekstil işi de yapıyor. REFAHYOL bir süredir Flash TV sahiplerinin üze- rinde baskı uyguluyor. Hem Çiller hem de Erba- kan'ın 'yakın çevresi' sabahlan ilgiyle izlenen 'Sabah Kahvesi' programını sunan Bahadır Tokmak ile Tur- gay Yıldız'ın işine son verilmesini istiyor... Bir dönem DYP'ye yakın olan Flash TV patronla- nnın o tarihte ANAP'la arası açıktı, şimdilerde ise DYP ile açık, RP ile mesafeli... Flash TV'nin başına gelenler demokrasimizin ne- rede olduğunu gösteriyor. Eli silahlı çetelerin kimler tarafindan yönlendirildiğini ortaya koyuyor... Türkiye'de demokrasi değil orman yasaları işli- yor... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Intemet http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI HİKMET ÇETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle