07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
î 5 MAYIS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 ! Bizim Tiyatro, Şilili şarkıcı Victor Jara'nm yaşamöyküsünü sahneliyor 'Şarkım özgür bir şarkıdır 9 DUYGU DURGUN Bizim Tivatro, mayıs ayı boyunca her cumartesi ve pazar günü saat 15 .OO'te Beyoglu Karaca Tiyatrosu'nda Şilili devrimci folk şarkıcısı VTctor Jara'nın yaşamöyküsünden yola çıkarak Zafer Diper'in oyunlaştınp yönettiği 'Ölüm- süz Şarkı' adlı oyunu sahneliyor. Di- per'in yanı sıra Ceyda Aşar, Esin Nur Görgülü ve Nazan Diper'in de rol al- dıklan oyun, Victor Jara'nın şarkılan- nı yeniden dinlemek; yaşam ve sanat serüvenine tanık olmak için kaçınlma- ması gereken bir yapıt. 1938'de Şili'de doğan Victor Jara, yoksul bir aileden gelen bir sanatçıydı. Müzik yeteneğini törenlerde şarkı söy- leyen annesinden almıştı Annesi, bir cantadordu. yani doğa ve insan teme- linden kopmadan kendisini toplumsal savaşıma adayan bir şarkıcıydı. Victor Jara işte böyle bir gelenekten geliyor- du. Güç koşullar altında ûniversitenin ti- yatro bölümünü kazandığmda Şili'de okuma şansı bulan birkaç köylü çocu- ğundan biriydi. Zamanla geleneksel halk müziğine daha çok agırlık verme- ye başladı. Latin Amerika. Avrupa, As- ya turnelerinde de\Tİme adanmış şar- kılannı söy ledi. Cuncumen. Inti Illima- ni gibi topluluklann oluşumuna katkı- da bulundu. Toplumsal-siyasi yaşamın bir parçası, devrimci savaşımın bir si- lahı olarak gördüğü şarkılarını faşist baskılar altında yaşama göğüs geren halklar için söyledi. Şili halkı sosyalizm yanlısı Allen- de'yi cumhurbaşkanlığına seçtiğinde. Allende'nin en önemli destekçilerin- den biri haline gelen Victor Jara, 11 Eylül 1973'teki darbe sonrasında ikti- dâra gecen general Pinochet'nin bir nu- lümsüz Şarkı', Şili halkının sesi Victor Jara'nın yaşamöyküsünü yansıtırken Şili'nin yakın tarihinde yaşananlan da aktarmayı amaçlıyor Zafer Diper'in deyişiyle. maralı düşmanı olacaktı. Eşi görülme- miş ışkencelenn ve katliamlann yaşan- dığı Şili'de askeri idare tarafından ilk rutuklananlardan biriydi Victor Jara. Ve daha once sayısız kere konser ver- diği, darbeyle birlikte toplama kampı- na dönüştürülen Estadio Chile stadyu- munda işkenceyle yaşamına son veri- lecekti. 'Ölümsüz Şarkı'. Şili halkının sesi Victor Jara'nın yaşamöyküsünü yansı- tırken Şili'nin yakın tarihinde yaşanan- lan da aktarmayı amaçlıyor Zafer Di- per'in deyişiyle. "Victor Jara beni ağ- latan tek insandır" diyen Diper, oyunu Joan Jara'nın 'Victor: Lnfinished Song' adlı kitabından yola çıkarak oyunlaştırmış. 'Ölümsüz Şarkı' için yüzlerce Victor Jara şarkısını bir araya getiren, dünyanın çeşıtli ülkelerinden ünlü ozana ilişkin belgeleri, kitaplan toplayan _Diper, Güneş Karabuda ve Indiana Üniversitesi'nden Prof. tlhan Başgöz'ün katkılannın oyunun gerçek- leşmesinde önemli olduğunu belirtiyor. Neden Victor Jara ve neden şimdi? Zafer Diper'in yanıtı günümüz gerçek- lerine göndermeler içeriyor: *1970'te iktidara geien Allende başkanhğındaki Haik Birliği Hükümeti'nin amacı, top- rak reformu, ücretlerin arttınlması, gençliğe öğrenim olanaklan, çocuklara parasız eğitim gibi hedefleri olan sosya- list bir düzen kurmaktı. Ancak emper- yalist güçler. Pinochet'nin yönettiği as- keri darbeyle yasal hükümeri devirdiler. Faşizmin ilk uy gulamalannı başlattılar. Victor Jara, sanatçı duyarlılığıyla bütün bu ola>lann içinde>di. Yaptıgı müziği bir siy asi propaganda amacı olarak kul- lanmasına kârşın çok ince bir duyaru- lığa sahip bir sanatçu Köylere gjdiyor, geleneksel halk müziğini devrimci sava- şımın bir parçası yapıyor. Bir kiiltür tre- ni oluşturuyor. ülkenin en ücra köşesin- deki insanlara sanatı taşryor. Bütün bunlar, eşi benzeri görülmemiş çaba- lar" Ve bu hüzünlü destanm kahramanı Victor Jara'ya kulak veriyoruz: "şarkım özgür bir şarkıdır / elini uzatan herkese / vermek ister kendini /içini döken herkese /bir zincirdir şar- hm I'ne başı ne sonu olan/ve buluşur her halkasında / dostlarımın şarkıla- nyla " Hakan Önur'la telesekreterli günler EMREZEYTtNOĞLU Hakan Onur, 5 Mayıs -11 Temmuz 1997 tarihleri arasında, izleyicilerle "teksekre- ter" bağlantısı kuruyor. Sanatçmın bildirdiği telefon numarasını arayanlar, onun ilettiği mesaj ile karşılaşa- caklar ve kendi mesajlanru bırakabilecekler. Yapılan iş, (ilk bakışta günümüz sanatının çokça ilgilendiği) "yüksek iletişim teknok)- jisine rağmen insanlar arasında süregelen iletişim sonınlan" konusuna bir gönderme- de bulunuyor gibi görünmekte. Oysa söz ko- nusu numarayı çevirenler anlayacaktır ki, durum. Hakan Onur'un "sanat yapıtı ohış- turma adma" gerçekleştirdiğı bir kurgu iş- leminden farklıdır. Sesin sahibi evde (hatta kentte) değildir ve (isteğin dışında) uzun sü- re de olmayacaknr. Kentle son derece sıkı bir ilişki içindeyken tamamlanacak projeler, sü- rekli görmek istedıği kişiler, rastlantısal iliş- kiler, aynlmak istemediği mekânlar vb. ar- tık uzaklaşmış ve bağ bir anda kopmuştur. Yitirilen yalnızca bir ev, bir kent ve onun içindekiler değil, içselliğin (özenle) yıllar- ca oluşturduğu insani bağlardır. Sanatçı, bu yitirişin "bir yaşam boyu" sürmeyeceğini bilmekte ve daha ilk günden itibaren geri dö- nüşü tasarlamaktadır. Diğeryandan, geri dö- nüşün her şeyi "esldsi gibi kümayacagT da açtktır: Unutulmak... Sanatçının (birinci planda) böyle bir tehlikenin korkusuna kapılması olağandır ve terk ettiği çevTeye bir "iz" bı- rakmaktan başka çaresi yoktur O "iz" ise te- lesekreterdeki sestir. (Burada, teknolojik ge- lişmeyi insani iletişimde olumlu yönde kul- lanan ender yapıtlardan biriyle karşı karşı- yayız. Çünkü sanatçı yapıünı güncel bir so- runsala bakış açısıyla değil, yaşamsal ge- reksinimiyle oluşrurmuştur; biraz telaş sezi- lir; yangında hemen telefona sanlmak ya da yağmurda taksiye atlamak gibi.) Sözü edi- len "iz", "gjden"in "kalan"a bıraktığı bir fotoğrafına benzemez. Çünkü fotoğraf du- rağandır, kendi mesaj mı yayar, ama yanıt beklemez. Yani fotoğraftaki kışinin "kalan" ile diyaloğu kesiliş, "ileri bir tarihteyeniden diyalogumudır öne çıkmıştır. Umudun ger- çekleşip gerçekleşmeyeceği belli değildir. Aynca "gkten"in (gittiği kentten) belirb ki- şileri telefonla araması mümkündür, fakat bu durumda da (aynı yaşamda olduğu üze- re) rastlantısal karşılaşmalan olasıdışı kala- caktır. Daha açık bir söyleyişle; bırakılan iz öz- gürce yayılmayacak ve şaşırtıcı sonuçlara ulaşamayacaktır. Hakan Onur'un isteği, hem unutulrnamak, hem de (dahası) kentle kur- duğu diyaloğun tüm olanaklannı beklenme- dik kişilerden yanıtlar alarak, kendi bıraktı- ğı "iz"de (telesekreter aracılığıyla) yakala- yabibnesidir. Sanatçı, geri dönüşte (uzun bir boşluk sonrası) diyaloğa nereden başlaya- caktır? Işte tüm çaba, bu sorunun yanıtını di- ğer kentte de verebilmektir. Yanıtı oluştura- cak veriler ise telesekretere kaydediliyor. Tel: 0.212 663 45 32 CUMHUR CANBAZOĞLU Türkiye, ilk kez 1975'te kahldığı Eurovi- sion Şarkı Yanşması'nda özlediği sonuca. tam 22 yıl sonra LeventÇoker'in bestesi Dinle'yle kavuş- tu. Irlanda'nın başkenti Dublin'de düzenlenen ya- nşmada topladığı 121 pu- anla üçüncü sırayı alan Türkiye'nin bu başansı, Batı televizyonlannda "büyük sürpriz"şeklınde yonımlandı. Her konuda bahis düzenlemekle ünlü Ingilizler yanşmadan ön- ce Ingiltere'yi birinci, ltarya'yı ikinci, lrlanda'yı üçüncü göstermişlerdi. Tahminleri bir eksikle tuttu. Ingiltere, Katri- na'nın The Waves toplu- luğuyla birlikte yorumla- dığı Love Shine A Light'la 227 puan alarak tüm zamanlann en fazla ouynu toplayan ülke oldu ve birinciliğı kazandı. lr- landa. Marc Robers'in parçası Mj-sterious Ro- berts'la ikinciliği alarak bahisçileri yanıltmadı. ltalya adma yanşan JaBs- sede Fıumi Di Parole ad- lı parçasıyla dördüncü sı- raya yerleşerek üst sıra- larda kalmayı becerdi. Ancak Türkiye'nin başa- nsı, bahisçilere tam bir şok yaşattu çünkü Euro- \ isıon'da son sıralann ge- diklilennden olan Türki- ye'yi bu yıl da en son sı- raya yerleştiren Ingilizler. şansını Dinle adlı parça- dan yana koyacaklara 1 'e 100 verileceğini açıkla- mışlardı. Dinle'nin başansı. Türkiye'de de büyük sürpriz yarattı. Bu yılki yanşmayı TV sayfalan- nın kenannda köşesinde duyuran basın ve kamu- oyu Dinle'den böyle bir atağı hiç beklemiyordu. Her>ıl olduğu gibi ilk beş sıranm hayal bile edile- mediği beş ile on arasın- da alınacak bir yerin ade- ta zafer sayılacağı yanş- manın izlenirlik oranı da pek parlak değıldi. Cumartesi gecesi sah- neye ikinci sırada çıkan Şebnem Paker ve Grup Etnik son derece akılda kalıcı besteyı Ahmet Koç'un bağlaması, Ercan Irniak'ın neyi \ e Şebnem Paker'in elindeki zillerle renklendırince salondan büyük bir alkış destegi geldi Türkiye'ye. Ancak 25 parçanın bitiminden sonra başlayan oylama- nın ilk anlannda gecenin böyle bir sonuçla bitece- ğini tahmın edenlerin sa- yısı herhalde çok azdı. İlk ülke Kıbns Rum Kesimi yine klasik oylamasını yaparak Türkiye'yi es Vla tabular yıkddı geçmiş. en yüksek puan olan 12 yi ağabeyi Yuna- nistan'a göndermişti. Türkiye'nin Malta'yı bi- rinci seçtiği listesinden sonra Avustu-ya'ya sıra geldi. Avusturya jürisi Türkiye'yi dördüncü sı- rada göstererek 7 puan gönderdi Dinle'ye. Ar- dından lrlanda 2 puan verdi. Puanalamadıeırmz Slovenya'dan sonra îsv ıç- re'den 6, Hollanda'dan 2, ttalya'dan 7 puan topla- dık. Ancak asıl sürpriz bundan sonra başladı. ls- panya, yanşmayı nakle- den spikerin de belırttiğı gibi gözünü Akdeniz'in doğusuna çevirip Türki- ye'nin sıcak melodisine 12 puan. yani birincilik %erdi. Levent Çoker ve Grup Etnik bu puanm sevinci- ni yaşarken bir 12 puan da Almanya'dan geldi ve televızyon spikerleri Türk ekibinin tanıtım broşürünü açıp özellikle- rini bir bir dökmeye baş- ladılar. Almanya'dan son- ra sırası gelen Polonya, Türkiye'ye sıfır çekerken Estonya 6 ve Bosna Her- sek 12 tam puanla ödül- lendirdi Dinle'yi. Porte- kiz 5, Isveç 6 diye oylan- mız yükselırken asıl sürprizi Yunanistan yap- tı. Şebnem Paker gibi yo- rumcusu Marianna Zor- ba'nın eline zılleri vere- rek sahneye çıkartan Yu- nanistan, 7 puan gönder- di Türkiye'ye. Bu nok'tadan sonra ttalya'yla üçüncülük için çekişmeye başlayan Dın- le"ye Malta 10, Macaris- tan 6, Rusya 4, Fransa 6, tngiltere 4, tzlanda 7 pu- an verdi, Danimarka ve Hırvatistan'ın listelerin- den puan çıkmadı. Yanşma sonunda bes- tesini Levent Çoker'in yaptıgı, sözlerini Mehtap Amıtemiz'in yazdığı. ko- reografisini Erdal Uğur- lu'nun yaptıgı Dinle, Şebnem Paker (vokal), Ercan Irmak (ney), Ah- met Koç (bağlama). AH Koç (darbuka), Eyiem Ple- tit (Davııl) ve Süleymaıı Alnıtemiz'in (klavye) ba- şanlı performansıyla üçüncü sırayı alarak bir- çok tabuyu yıktı. tngilte- re, Almanya gibi bazı ül- kelerde uygulanan evler- den gelen telefonlarla ül- ke birincisinin belırlen- mesinin Grup Etnik'in ne kadar işine yaradığını bi- lemiyoruz ama, Türkiye, Yunanistan'dan puan ge- tirdi. İlk kez 100 puanın üzerine çıktı, 18 ülkeden puan aldı, üç ülkenin bi- rincisi oldu ve akılda ka- lan hoş bir bestenin her yıl ardına sığınılan politik oyunlann da yenıleceğini gösterdi. Yanşmadan sonra tele- fonla ulaşabildiğimiz Le- vent Çoker de aynı ftkir- deydi: "Bundan sonra hesap- lar farldı yapılacak ve Türkhe yerine bestenin vanşbğı fıkri kabul göre- cek. Bu sonuç benim için birincilikle eşdegerde, çünkü pnnalarda \e ya- nşma sırasında herkes nakarat bölümünü kısa süre sonra bizûnk söyle- meye başladı. İnsanlara bizim ezgUeri sevdirdik ve kendi müzigimi/Je Avru- pa'da yol alınabileceğini kanıtlâdık.'1 Yanşma gecesi ve dün TRT, Dinle'yi birçok kez >r ayımla>r arak dinlemeye- ne dinletti. Parçayı biral- bümde dinlemek isteyen- ler ise ağustosa kadar bekleyecek ve Dinle ya- zın çıkacak Şebnem Pa- ker'in ilk albümünde yer alacak. Disneyland'a benzer bir Woodstock parkr için girişimler sürüyor Hîppîlerîn EMsneyland'ıKühür Servisi - 28 yıl önce Ameri- ka'da 40 bin kişinin katılımıyla ger- çekleştirilen efsanevi Woodstock Fes- tivali, Disneyland benzeri bir parkta yeniden yaratılacak... Amerikalı işadamı Alan Gerry, bu hayalini gerçekleştiımek için kollan sıvadı. Woodstock Festivali'ndeki ru- hu yakalamayı ve yarattığı parkta bu- günün gençliğine yaşatmayı amaçla- dığını belirten Gerry. parkın Disney- land kadar büyük olmayacağını belir- tiyor. Woodstock Festivali, Amerikalıla- nn geçmişinde önemli bir yer teşkil ediyor. 196O'lı yıllann hemen hemen tüm ünlü rock gruplannı bir araya ge- tiren ve Vietnam karşıtı protestola- nyla, çiçek çocuklanyla bir dönemin, bir kuşağın simgesi haline gelen Wo- odstock Festivali'nin ruhu, bellekler- de bıraktığı izle bugüne dek yaşıyor. 28 yıl önce Woodstock'un yolunu tu- tan hippiler. günümüzde bile her yıl o günlerin anısına. her ağustos ayın- da aynı mekânda buluşuyorlar. Festivalin gerçekleştirildiği me- kânla birlikte çevresindeki bin dö- nümlük arsayı satm alan Alan Gerry, tasarladığı parkta ne gibi etkinlikler olacağma henüz karar vermiş değil. Ancak büyük olasılıkla bölgeyi kap- sayan bir tren yolculuğu, konserlerin gerçekleştirildiği sahnelerin yeniden kurgulanması, etkinliklerin aslına uy- gun biçimde fıgüranlarla yeniden dü- Amerikaldarın geçmişinde önemli yer futan VV'oodstock Festrvali bir kuşağın simgesi olmuştu. zenlenmesı. sınemalar ve ünlü rock müzisyenlerinın bir zamanlar kaldık- lan otellerin yeniden kurgusu gibi dü- şünceler kararlaştınlıyor. Üç yıl önce aynı mekânda Woodstock'un 25. yı- h nedeniyle biretkinlik gerçekleştiril- miş, ancak kimi katılanlar yetersiz sağlık koşullanndan şikâyet ederek dönmüştü. Gerry, "İnsanların geldiklerinde rahat da edebilecekleri bir yer tasar- üyonım" diyor. "Günümüz gençüği- nin gelip, orada yıllar önce yaşanan- lan görmesini, o ruhu yakalayabilme- sini istiyoruın."1 Yıllar önce gerçek Woodstock'a katılanlar ise söz konusu girişime farklı biçimlerde tepki veriyorlar. Es- ki bir Woodstock'çu. "Biziın gençli- ğimizden yola çıkıp Disney benzeri bir park yapmalan oldukça gülünç" di- yor. Woodstock civan yetkilileri ise çok mutlu. Böyle bir park. bol merak- lı, bol da dolar anlamına geliyor... BU AŞAMADA ŞÜKRAJN KURDAKUL "Ödemeli Kötiilük..." Montaigne'in unutulmaz sözlerinden biri dilim- den düşmüyor son iki gündür: "Ödemeli kötülük..." Bu iki sözcükten daha yerinde olanı bulunabilir mi saldırganın yaptıgı işi açığa vuran. • • • Neyin göstergesidir saldın? Korkaklığın. Saldırganı kim salar ortalığa? Hileli, karanlık işler korkağı. • • • Sen misin? Saldırganın arkasında sipere yatanı da gör öyleyse. • * • Mevlânâ diyordu ki: "Cahil, kötü hükümleryürüten biri padişah oldu mu bütün ova yılanla, akreple dolar." Biz diyoruz ki: Yılanla, akreple uğraşacaksın da padişah kafta- nı giymiş hileli işler zorbalannı görmeyecek misin? • • • Gözler önünde artık. Yasal güç yetmeyince, şar- latanlık; yalan yetmeyince, kiralık kalem, kiralık ga- zete, kiralık TV kanalı yetmeyince nasıl ödemeli kö- tülüge başvuımasın ki zorba. • • • Ama bir silahı var saldırganın. Bilincin bin silahı. • • • Para parayı çeker. Saldırgan kara parayı. Dün, Gerede'de, Sıvas'ta, Geyve Boğazı'nda Ku- vayı Milliye'ye saldınyordu. Bugün özgür insani vur- maya çalışıyor. • • • • Bir de korkutacağını sanmıyor mu bizi... • • • Bilmiyor muyuz susturmak için saldırdığını. Dü- şüncesi susar mıymış insanın. • • • Sen misin? Hangi saldın erişebilir ki katına... Ödemeli kötü- lüğün hangi silahı durdurabilir ki seni... . • • • Bu kez de kurtardı diyelim yakasını. Aynaya na- sıl baktı evine dönünce, nasıl sevebildi çocuğu- nu... Içecegi su nasıl geçti boğazından... Birsaniye olsun, sorabildi mi kendine kendini... • • • Saldırmaya gücü var da kendini aramaya var mı • • • Aralık 1945'te Tan gazetesi yıkımcılannın arkasın- da gizlenen güçle, "Flaş 7V"ye saldıranların arka- sındaki gücün aynmı ne? Çete farkı. • • • Sözüm var... Çileler tezgâhında güçlenir. En gencimizin dudaklarında seslenen. Yaralı analann yediveren gülü. Türkiyem nereye götürüyorlar seni. Ankara Öykii Günleri • Kültür Servisi - Düşler Öyküler dergisi tarafından 5- l_0 mayıs tarihlen arasında gerçekleştirilen 1. Ankara Öykü Günleri kapsamında günümüz Türk öykücülüğü, başta sinemamız olmak üzere, öykünün etki alanlan, kent kültürü ve kentlileşme bilınci bakımından öykümüz incelenecek ve tartışılacak. Ankara"da geniş bir edebiyatçı ve edebiyatsever kitlesini buluşturacak olan bu etkinliğin açılış konuşması. Kızılay'da bulunan Çağdaş Sanat Merkezi'nde Semih Gümüş tarafından gerçekleştirilecek. Ankara Öykü Günleri Onur Ödülü, 'Dost'. 'Yaşamasız", 'Buzul Çağı Virüsü', 'Bay Muannit Sahtegi'nin Notlan' kitaplanndan tanıdığımız yazar Vüs'at O. Bener'e verilecek. Öykü Günleri'nde bugün açılış kokteyli ve Onur Ödülü töreni, saat 14.00'te Erhan Bener. Özcan Karabulut, Lütfıye Aydın'ın katıldığı öykü saati yer alıyor. 6 mayıs sah günü, Özcan Karabulut'un yönettiği, Işık Kansu, Erhan Bener. Ahmet Yıldız. Halil tbrahim Özcan'ın konuşmacı olarak katıldığı "Serüvenleriyle Öyküler. Öykücüler' konulu konuşma saat 12.00'de gerçekleşiyor. Manizade Amerika turnesinde • Kültür Servisi - Attila Manizade, 2 konser vermek üzere Amerika'ya gidiyor. Sanatçı 8 mayısta Washington, 10 mayısta New York'ta Mozart ve Verdi operalanndan aryalar ve Saygun'dan halk türküleri söyleyecek. Manizade daha önce de New York Carnegie Hall'de bir resital vermışti. Sanatçı aynca, 1997 ekim ayında Japonya. kasım ayında da Almanya turnelerine çıkacak. Tiyatro adını lekelemeym' •Kültür Servisi - Tiyatro Eleştırmenlen Birliği, Sincan'da ve Amasya ile Erzurumcia 'tiyatro' adı altında irticai faaliyetleri destekleyen gösterileri_ kınayan bir açıklama yayımladı. Açıklamada, ''Önce Sincan'da derme çatma bir sahnedeki 'oyunlar', ardından Izmir Fetih Grubu adlı bir camianın Amasya ve Erzurum'daki 'Bir Hak Düşmanı' gösterileriyle ilgili gelişmeleri dikkatle ve üzüntüyle izlemekteyiz. Günlük siyasal çıkarlar adına yapılan gösterilenn, sırf sahnede yer aldığı için 'tiyatro oyunu' tanımı içine sokulamayacağını kesinlikle vurgulamak istıyoruz. Söz konusu gösteriler. herhangi bir ideolojiyi düşünsel planda yansıtan gerçek bir tiyatro yapıtı olsalardı. onlara karşı girişilen işlemleri kınamak birincil görevimiz arasında yer alırdı. Sanatın bütün dallannda olduğu gibi tiyatroya da karşı olan zihniyetin, evrensel banşın ve güzelliklerin sahnesi olan 'tiyatro'nun adını kendi gündelik oyunlannda kullanmalannı şiddetle kınıyoruz" denildi. Yunan tiyatro yazarları İstanbulda I Kültür Servisi- Atina'da bulunan Yunanistan Tiyatro Yazarlan Derneği'ni temsılen Başkan Kosta Assimakopoulos ve Genel Sekreter Yorgo Hnstofilakis, Tiyatro ve TV Yazarlan Deraeği'nin davetlisi olarak Istanbul'a geldi. Daha önce kararlaştmlan, bu arada iki ülke arasında patlak veren Kardak ve Kıbns Rum kesimine yerleştirilmek istenen füze krizleri nedeniyle ertelenen davete Yunanistan Tiyatro Yazarlan Derneği bu kez olumlu yanıt verdi. Tiyatro ve TV Yazarlan Derneği Başkanı Recep Bilginer. "Hükümetlerimiz arasındaki siyasi gerginlik. tiyatro yazarlan olarak bızı etkilememeli. Çünkü tiyatro; insanlar arasında banşı, sevgiyi, hoşgörü anlayışını amaçlar" dedi. Sadık Gürbüz İnadına Bar'da •Kültür Servisi - Sadık Gürbüz, Asmalımescit'te geçen günlerde açılan İnadına Bar'da her cuma saat 21.30-00.30 arasında sahne alacak. Sadık Gürbüz. grubuyla birlikte geleneksel türküleri ve kendi türkülerini yorumlayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle