Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatonr Hikraet
Çetinka\a 0 Yazıışlerı Mudurlerı
IbrahiınYıldız, Dinç Ta>anç (Sorumlu)
# Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara
• Gorsel Yönetmen Fikret Eser
Dıs Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Istıhbarat
Cengiz \ ıldınm 9 Kültür Handan Şenköken
9 Spor \bdiilkadir \ ucelman 9 Makaleler
Sami Karaoren 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı
9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç
YaymKuıulu İ]hanS«içuk(Ba5kan).
Orhan Erinç, Okta> Kunböke.
HikmetÇetinka)a, Şükran Soner.
Ergun Bakı, Dinç Tay»nç, İbrahim
Y ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balbav. Hakan Kara.
Ankara Temsıkısı: Mustafa Balba) # Haber Müduıu. Doğan
Akın Ataturk Bulvan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara
Tel. 4195020 O hat). Faks- 419502^ 9 İzmır Temsıkısı
Serdar Ktnk, H. Zı\a Blv 1352 S 2 3 Te! 4411220, Faks
4419111
9 Adana Temsücısı: Çetin Yiğenoglu. lnönü Cd
119 S No 1 Kat.l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Koordinator Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent Yener 0
Idare HüseyinGürer#lşletme
ÖnderÇeük0Bılgı-Işlem. Nail
tnal 9 Bılgısayar Sıstem:
Mürüvet Çüer
MEDYA C: • Yonetım Kurulu
Başkam - Genel Müdur Gfilbin
Erduran • Koordınator Reha
Işıtman 0 Genel Mudur Yarduncısı.
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
\IYIEH1I}ID ve Basao: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın \e Yayjıcılık A Ş
TıÂocajıCaA39 41Cagaloğlu34334tst PK 246 Istanbul Tel (0 2'2| 512 05 05 ı20 hat) Faks. (0 212ı 513 85 95 5MAYIS 1997 İmsak:4.09 Güneş: 5.51 Öğle: 13.08 İkindi: 16.58 Akşam: 20.11 Yatsı: 21.46
Laiklik
dayanışması
• AVKARA (ANKA) -
Demokratik. laik ve
çağdaşlaşma yolundaki
Türkıye'yi ortaçağ
zıhniyetiyle karartmaya
)önelik saldınlara karşı
bir araya gelen ODTÜ,
Ankara Üniversitesi,
Hacettepe Ünıversitesi.
Bilkent Üniversitesi ve
Gazi Üniversitesi
öğrencıleri, bugün,
Üni\ersıtelerarası
Atatürkçü Düşünce
Topluluğu (ÜADT)
Dayanışma Etkinliği
düzenleyecek.
Üniversıteler arasındaki
dayanışmanın
sağlanabilmesi amacını
taşıyan etkinlik
kapsamında, DSP
Milletvekıli Prof. Dr.
Mümtaz Soysal, ODTÜ
Kültür ve Kongre
Merkezi'nde, saat
13.00'te bir konferans
verecek.
Otistiklere
yardım
• ANKARA (AA)-
Otistik Çocuklan İCoruma
DerneğTnce, otistik
çocuklar yaranna panayır
düzenlendi. Altınpark'ta
düzenlenen panayırda,
otıstık çocuklan olan
ailelenn el yapımlannın
yer aldığı çeşitli ürünler
satışa sunuldu. Otizmde
erken teşhısin çok önemli
olduğuna dikkat çeken
dernek başkanı Necla
Aslankurt. göz göze
gelmekten kaçınma,
dokunulmaktan
hoşlanmama,
konuşamama, gibi
otızmin belırtilerinin
daha bebeklikte ortaya
çıkmaya başladığını
belirtti.
Düzettıne
Dün v ayımlanan
gazetemızin 6. sayfasında
Kafkas Halk Danslan
Yönetmenı ve ITÜ Devlet
Konservatuvan Halk
Danslan öğretim görevlısi
Adli Ayter'ın soyadı After
olarak çıkmıştır. Düzeltir.
özür dileriz.
Bahar keyfi Birdirflişmev-
simi olarak da
adlandırabile-
ceğimiz ilkbahann insanın içini ısıtıcı giinleriyle bir-
Bkte hafta sonlan çalışmavanlar kendilerini mesire
yerierineatmajabaşladı. Dün park \e sahilleri dol-
duran İstanbullularu/unca bir aradan sonra kavuş-
tuklan güneşin keyfini bol bol çıkarma firsatı bul-
dular. Bu minik yavru da ailesiyle birlikte geldiğj
piknikte hamakta kestirirken "yak, ısıt bizi güneş"
dercesinemuduluktan kıpırkıpırdı.(Fotoğraf: KU-
BİLAY TÜNTÜL)
Elmalı Sikkeleri'ni geri almak için 1 trilyon lira harcandı
Sikkeler için trilyonlıık yaürıııı
ANKARA(AA)- Kültür Bakan-
lığı, dünyadaçşi bulunmayan El-
malı Sikkelen'nı geri alabilmek
için bir servet harcadı. Bakanlık,
sikkeleri Amerika'daki OK.S Part-
ner şirketinden geri alabilmek ama-
cıyla açtığı dava için bugüne kadar
yaklaşık 1 trilyon 360 mılyar lira
para ödedi.
MÖ 465 yıllarına ait sikkeler
arasındaki deka-drahmilenn (10
drahmi) tanesi uluslararası piya-
salarda 600 bın dolara alıcı bulu-
yor.
Kültür Bakanlığı, Elmah'dan ka-
çmlan 2 bin adet sikkenin Türki-
ye'ye iadesi için Amenkalı kolek-
sıyoncu \Villiam Koch'un da dahil
olduğu OKS Partners şirketı aley-
hıne 1990 yılında dava açtı. Ba-
kanlık, 7 yıldan bu yana süren da-
va için Amerika'daki avukatlık fir-
malanna yaklaşık lOmilyondolar
(1 trilyon 360 mılyar lira) ödedi. Ba-
kanlık yetkililerı. davada en son
şahitlenn de dinlendiğini ve bu yıl
Türkiye lehine sonuçlanmastru bek-
lediklerini bildırdiler.
Kültür Bakanı tsmail Kahra-
man, bu eserlerın iadesi için har-
canan paranın 10 mılyon dolan
geçtiğini belirterek "Bu çok bü-
yiik bir para. Şu anda bu kadar
paramızolsa,Kemal Tahır'in Dev-
let Ana adlı eserinin derhal filmini
çekebiüriz. Hatta 2 film vapabiMriz"
dedi.
10 mihon dolar olsa..
Türkiye"nin dört başı mamur bir
tanh müzesı bulunmadığını anım-
satan Kahraman. bu kadar parav-
la bu projenin de gerçekleştirilebı-
leceğıni kaydederek şöyle devam
ettı: "lOmılyondolanmızolsa.ts-
tanbul'daki Taşkışla'yı tarih miize-
si yapanz ve Anadolu'v a girişimiz-
den 1997'>e kadar geçen zaman
dilimini bu müzede anlatabiliriz.
Mesela Macaristan'daki Tarih Mü-
zesi'nde, bin 100 >ıl öncesinden bu-
güne kadar tarihi süreçlerini çeşit-
li malzemelerle anlatmışlar. Öyle bir
müzeje mutlak ihtivacımız var.*
1
Anıtlar ve Müzeler Genel Mü-
dürü Akif Işık, Elmalı Sikkeleri
için ödenen paranın, sikkelerin de-
ğennden çok Türkiye'nın imaj»
için harcandığını belirtti. Açılan
dav alarla bütün dünyaya, "Türki-
ye, kaçınlan eserlerinin peşini bı- ,
raknuyor"
1
' ımajını vermeye çalış-
tıklannı anlatan Işık, bu tavırlan-
nın yavaş. yavaş meyvelerinı ver-
meye başladığını söyledi. Akıflşık,
son yıllarda uluslararası piyasada-
ki büyük müzayede firmalan ve
koleksiyonerlerin Türkiye'den ka-
çınlan veya Türkiye kökenli eser-
lerı satın almak istemediklerini,
bunun da eski eser kaçakçılığına
ciddi bir darbe vurduğunu anlattı
Varlık nedenimiz müşterilerimiz,
çünkü işimiz bankacılık.
İşte bu nedenle. müşterilerimizin ıhtiyaç ve beklentılerıni tam olarak
anlamak, bunları karşılayacak doğru çözümlerı yaratmak ıçın varız. Size
ne kadar yakın olduğumuzu (en az gölgenız kadar). felsefemızdekı farklı
bakışın ne anlama geldiğıni görmeniz için sızı Demırbank'a bekliyoruz.
Bizi tanıyınca "banka"nın ne olduğunu daha lyi anlayacaksınız.
IİRBANK
Kurşun çocıddann
zekâsını gerîletiyor
CEM ULUTAŞ
Çocuk sağlığı ve hastalık-
lan uzmanı Dr. Şirin Gö-
ker Seçkin, büyük kentler-
deki plansız sanayileşme v e
motorlu taşıtlardaki artışa
bağlı olarak çocuklann yüz-
de 25'inde kan kurşun oran-
lannın tehlikeli düzeyde-ol-
duğunu saptadı. Seçkin, ço-
cuklann "•yüzde 8.5'inin"
kan kurşun seviyelerinin
sağlıklannı olumsuz etki-
leyecek kadar tehlikeli bo-
yutlara ulaştığını, bu duru-
mun çocuklarda "kalıcı ha-
fif zekâ geriliği, karın ağn-
sı,çabukyonıhna,unutkan-
lık, ögrenme-algılama güç-
lüğü. aşın huzursuzluk, sal-
dırganhk, inatçüık gibi dav-
ranış bozukluklaru büyii-
me duraklaması ve işitme
bozukluklan" gibi belirtı-
lerle ortaya çıktığını kay-
detti.
üzman Dr. Şırin Göker
Seçkin tarafından Türki-
ye'de ılk kez gerçekleştiri-
len araştırmada, atmosfer-
deki kurşunun yüzde
85'inin kurşunlu benzin-
den. yüzde 10'ununendüst-
riyel kurşun üretim alanla-
nndan kaynaklandıömı be-
lirledi.
Dr. Seçkin, çocuklann
kurşunla başlıca temas şek-
linin ev ve ev dışındaki toz-
lan ağız yoluyla almalan
biçiminde gerçekleştiğıni,
denetimden geçmemiş ucuz
ve kalitesiz oyuncaklann
çoğunun, kullanılan plas-
tik ve boya nedeniyle yük-
sek düzeyde kurşun ıçerdi-
ğine dikkat çekiyor. Dr. Seç-
kin, ıslak ve deterjanlı bez-
lerle sık toz alma, sık el yı-
kama, tırnaklann kısa ve
temiz tutulması, çocukla-
nn trafığin yoğun olduğu
yer ve saatlerde oyun oy-
namasının engellenmesi gi-
bi yöntemlerle kandaki kur-
şun düzeyinin yüzde 50 ora-
• Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Uzmanı Dr.
Seçkin'e göre İstanbul, Ankara ve İzmir gibi
büyük kentler, hava kirliliği, kurşunlu benzin
kullanımı, düzensiz sanayileşme, su kesintisi,
yoğun göç. yoksulluk, eğitim sorunlan gibi
nedenlerden dolayı kurşun zehirlenmesi
yönünden potansiyel tehlikeli yerleşim bölgeleri
olarak kabul ediliyor.
nında azaltılabileceğini be-
lırtiyor.
Dr. Seçkin'e göre tstan-
bul, Ankara ve İzmir gibi
büyük kentler, hava kirlili-
ği, kurşunlu benzin kullanı-
mı. düzensiz sanayileşme,
su kesintisi, yoğun göç, yok-
sulluk, eğitim sorunlan gi-
bi nedenlerden dolayı kur-
şun zehirlenmesi yönünden
potansiyel tehlikeli yerle-
şim bölgeleri olarak kabul
ediliyor. Dr. Seçkin. geçen
yıl Istanbul'daki çocuklar
üzerinde yaptığı kurşun ta-
ramasında Taksim, Kadı-
köy, Maltepe gibi trafîk yo-
ğunluğu fazla olan semtler-
de çocuklann yüzde 25'inin
kanında bulunan kurşun se-
viyesinin yüksek bulduğu-
nu bildiriyor. Organizma-
daki tüm dokulann olumsuz
etkılenmesine karşın, özel-
likle çocuklarda en fazla
zaran başta beyın olmak
uzere, gelişimi henüz ta-
mamlanmamış merkezi si-
nır sistemi. böbrek. kemik
ıliği ve alyuvarlar görüyor.
Kurşundan olumsuz et-
kılenen mesleki risk grup-
lan ıse trafik polisleri, akü-
cüler, otomobil tamırcile-
ri, çöpçüler. otoyol-inşaat
işçileri, rafineri ve benzin
istasyonlannda çalışanlar,
matbaacılar, madenciler,
boyacılar, kablo. cam, vit-
ray, metal işçileri gibi
150'ye yakın işkolu olarak
sınıflandınlıyor.
e-posta : tan (g vol. com. tr
Nükleer
karşıtlan
yürüyor
AKIN BODUR
İSKENDERUN - Silifke-
Akkuyu'da kurulması
planlanan nükleer
santrala karşı Doğu
Akdenız çevre
derneklerinin ortak
ginşimı olarak Dr. Umur
Gürsoy'un 26 nisan günü
Hatay'ın Samandağ
ilçesinde başlattığı
yürüyüş sürüyor. Gürsoy
İOOkm'hkSamandağ-
lskenderun etabmı
tamamladı ve ilçe
girişinde çe\Te
gönüllüleriyle bazı siyasi
parti yönetıcilerince
karşılandı. Gürsoy, "500
kilomerrc vürûyecek
adamın aklından zoru mu
var diye sorulacak doğal
olarak. Neden
yürûdüğümüz sorusunun
cevabına geldiğimizde ise
insanlar enerji tercihini
tarüşmaya başlavacaklar"
dedi.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Nasıl da Saçmalıyoruz?
oğu ınsan şaırlerin, yazdığı şiirteri hiç unutma-
V dığını, yeri düştükçe. sağasolaokumaktan hoş-
landığını sanır; başkasını bilmem, ben böyle biri de-
ğilim; şiirlerimi seyrek hatırtanm, sıralı sırasız oku-
mayı sevmem; hele şiir lâfı etmek, basbayağı siniri-
me dokunur: hastasından sözeden hekimleri mi ha-
tırlıyorum, ne?
öyleyse hangi tesir, yıllarca önce yazmış oldu-
ğum o rubaiyi, hafızamın ekranına yansıtıyor? Mev-
sime yakışmayan cilâlı ve saydam soğuklardan; şa-
kırtısı, geceler boyu kulağımızdan gitmeyen, du-
manlı yağmuriardan sonra; usul usul, bir ilkbahar ay-
dınlığının gökyüzünde belirmesi mi? Ne haltsa!..
Maçka'da, denize karşı durdum, kendi kendime
mınldandım:
"...kum saatlerinden sızan ne serin yazların
serinliği/ o ürkek vanilya kokusu göçmen kuş-
lann getirdiği/ zamanın geçmesinden çok belki
de bizi böyle yıkan/ mevsimlerin dönme dolabty-
la belli etmesi geçtiğini!..." (Tutuklunun Günlüğü,
s. 76 / 6. basım. Bilgi Yayınevi)
Ihtiyariıyor muyum, neyim?
Şimdi i; mi bu?..
Birtarihte, ülkücü bir dostum olmuştu: 68 kuşa-
ğından, başı yazılanndan dolayı belâya girmiş,
galiba epeyce de "yatmış" bir aydın; sessiz ve sâ-
kindi, hani uzun "mapusanecilik" yapmış aydınlann
mahzun bir dinginliği vardır ya, işte öyle! Onunla, Türk
tarihinden konuşurduk; çoğu ülkücü gibi, benim Do-
ğu Türkleriyle alâkamı ilginç buluyordu; hele ne sağ-
da nesolda, yıllarboyu adı anılmamış Mirseyit Sul-
tan Galiyef'i bulup çıkarmam, onu Moskova'dan
çok daha önce "aklamam" pek hoşuna gitmişti.
Söylerdi de bunu!
Gel gör ki, Galiyei'le Mustafa Suphi'nin "canci-
ğer/cuzusarmas/"olduğundanbahısaçıldımı,nev-
ri dönüyor onun gözünde, Sultan Galiyef ya da Mol-
la Nur Vahidof ne kadar, "Kızıllar"\n zulmüne kur-
ban gitmiş, birer "şehit" ise; Mustafa Suphi o ka-
dar, "Kızıllar'ın uşağı" alçak bir komünist! Seri iste-
diğin kadar, Mustafa Suphi'nin Rusya ya gidince-
ye kadar, sosyalizmle ilgisi olmadığını söyle; tipik bir
"Türkocağı aydını "olduğunu belirtip, onu Türk esir-
leri arasından bulup çıkaranın Sultan Galiyef oldu-
ğunu anlat, imkânsız, Nuh diyor peygamber demi-
yor; aynı dönemde, kaderin aynı safta buluşturdu-
ğu iki Türkten birisi, Ruslar tarafından öldürüldüğü
için -komünistliği müsellem de olsa- "şehit', öteki
Gâzi'ye iltihak etmeye gelirken, muhtemelen -En-
ver Paşa taraftan- Ittihatçılar tarafından öldürüldü-
ğü için. birhain!
Şimdi diyeceksiniz ki, durup dururken niye "ülkü-
cülere" bulaşıyorsun? Hayır, kimseye bulaşmıyo-
rum, amacım, "cosmique" baktığın takdirde hiçbir
anlamı ve dennliği olmayan yüzeysel siyasi angaj-
manlar sebebiyle. sırasında nasıl saçmaladığımızın
altını çızmek! Bir örnek de, öteki taraftan vereceğim.
Caliyef, bir gösterge...
Sultan Galiyef, bir gösterge! Onun adını, sanınm
ılk defa 50'li yıllarda, 'San' Mustafa'nın ağzın-
dan duymuştum. Mustafa Suphi'ye derin bir bağ-
lılık, büyük bir hayranlık besleyen bu yaşlı 'partili',
Galiyef'ten yarım ağızla bahsediyor, daha çok
KÜTVdaki hocalığının üstüne basıyordu. Galiyef'in,
Rus Devrimi'nde ne kadar önemli bir rol oynadığını
yıllar sonra Mouton Yayinevi'nin yayımladığı o ki-
tabı okuduğum zaman anlayacaktım. (Alexandre Be-
ningsen / Chantal Quelquejay / l e Sultangalievis-
meau Tatarstan' /Türkçesi: 'Sultan Galiyef ve Rus-
ya Müslümanlan', Hür Yayın, 1981)
Sonradan Maozedun ya da Hoşimnh'in savun-
duğu tezlerin birçoğunu, daha o zaman, MÜSKOM
(Galiyef'in başında bulunduğu Müslüman Komünist
Fırkası) savunuyordut.XX. yy'ın ıkincı yarısına dam-
gasını basacak olan Üçüncü Dünya Hareketi'nin
platformu, aşağı yukarı Galiyef'in platformudur, öy-
ledir de, Türkiye'de sosyalist soldan kimse onu cid-
diye almaz; o da bir şey mi, Sovyetler'de böyle bir
liderin yaşadığını bile bilmez! Üç beş bilen çıkarsa,
onlar da parti -aslında tabii Stalin- tarafından tasfi-
ye edilmiş bir karşı/inkılâpçı olduğunu söyleyerek su-
ratını buruşturur. Buna mukabil, Mustafa Suphi'den
söz açıldı mı, onu yere göğe koyamayacak; Nâ-
zjm'ın vaktiyle onun için yazdığı şiirden tutun da, en
kıytınk Parti neşriyatından aklında kalan övgüleri bi-
le sıralayacaktır. Şimdi iş mi bu?
Nasıl bu kadar sığ, bu kadar basmakalıp, bu ka-
dar düz ve katı olabiliriz?
Komik olmuyor mu biraz?
Bu iki adamı birbirinden ayırmak imkânsızdır. Ge-
çen gün Krasnaya Znamiye (Kızılbayrak) der-
gisinin adı geçmişti, Galiyefçiler'in dergisi; o dergi-
de, Mustafa Suphi ıle yapılmış bir röportaj var, rö-
portajı yapan kim: Sultan Galiyef! Mustafa Sup-
hi'nin ölümünü müteakip. Zizn Nasyonal Hostey
(Milliyetlerin Hayatı) dergisinde, 'Mustafa Suphi /
Ego Rabota (Mustafa Suphi ve Eseri) başlığıyla ya-
yımlanan 'mersiye', Sultan Galiyef tarafından ya-
zılmış. (16 Temmuz 1921). Hangi tarafsız kaynağa
göz atsanız, bu iki adamı bir arada, yanyana, aynı
mücadele içinde görüyorsunuz! Dahası, KGB bel-
gelerine dayanarak Tatar yazarı Renad Muham-
medi'nin yazdığı, belgesel romanda da bu iki Türk
devrimcisi, aynı serüvenin iki kahramanıdırlar. ÇSı-
rat Köprüsü' I Sultan Galiyef / Türk Dünyası Araş-
tırmalan Vakfı, 1993)
Hal böyleyken, Sultan Galiyef'i Stalin öldürdü di-
ye ülkücü kesiminin tutup, sosyalistlerin yermesi; ya
da Mustafa Suphi'yı TKF'nin kurucusu diye sos-
yalist solun tutup, ülkucülerin yermesi, komik olmu-
yor mu biraz?
Ister sağcı olsun, ister solcu, Türk 'aydınları' ne
zaman 'büyüyüp', gerçek birer 'aydın' olacaklar?
DÜZELTME: Yakın ve uzak geçmişi kurcalayan-
lar, güncele gelince, yanlış yaparmış; taze bir örne-
ğini ben vermiş oldum: Cuma günü çıkan "Söyle-
f/"desözünü ettiğim, Niyazi Berkes'in "hatıralan"n\n
başhğı, "Kaybolan Yıllar" değil,"Unutulan Yıllar"
olacaktı; lletişim Yayınlan'nda çıktı; yayına hazırla-
yan, Berkes'in öğrencisi Rûşen Sezer: düzeltmek
isterim.Hoş.nefarkeder, unutulan yıllaraslında kay-
bolan yıllar değil midir?
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html