07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MAYIS 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 TURKIYE Istanbul Edırne Çanakkaie Kocaeli Izmır Manisa Aydın Denizlı PB PB PB PB PB PB PB PB 20 26 21 22 24 24 26 24 Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas PB PB PB PB PB PB PB PB 16 18 14 17 20 •18 22 17 Zonguldak PB 18 Antalya PB 23 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB PB PB 26 24 23 24 18 20 14 13 PB 11 Yurdun kuzeyj kesimleri parça- j lı bulutlu, Öteki Londra yerler az bulutlu Y 20 Atına PB ve açık geçecek. ROma Y 19 Milano Y 21 Oslo Y Hava Sicakllğl Berlin Y 21 Helsınki Y artacak. Rüzgâr Amsterdam Y 19 Stockholm Y kuzey ve batı Madnd Y 27 Belgrad PB 28 yönlerden hafif Şpfya PB 25 Viyana PB 27 ara sıra orta kuv- Brüksel Y 19 Bonn vette esecek. Budapeşte PB 27 Münıh ASYA 20 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiftis Kahire Y Y PB Y Y PB Y PB 8 23 20 28 17 26 18 30 • 2 2 Şam PB 22 OA ç ı k Parçalı buiutlu Ss , BJJÎÜ ^ Çok büutu ı Yağnurkj Kariı Sulukar > Gok gurüttûKj G U N C E L CLTVEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Günümüzdeki kimi olaylar, 40 yıl öncesine ne ka- dar benziyor... Ömeğin, habercilikte ön sırada koşan Muharrem Sankaya, DYP'li Devlet Bakanı Nevzat Ercan'ın "yaşadığımızsıkıntının çözüm yolunu" gösterdiği- ni yazıyor. Devlet Bakanımız Ercan; "Ya hükümet çıkıp he- men güvenoyu istemeli ya da muhalefet gensoru vermeli" demiş ve eklemiş: "Meclis güven veriyorsa kim neyi tartışacak? Ver- miyorsa da çözümü orada bulacak." Şaibe, büyü yapmış galiba, Nevzat Ercan'ın göz- leri kapalı. Aylardır uğraşılıyor. REFAHYOL'un dokuz ay ön- ce başlattığı bunalımatek çarenin ışbaşından uzak- laşması olduğu yazılıyor, söyleniyor. Sivil, asker he- men her çevrede, kapalı açık her toplantıda bu çö- züm yineîeniyor. Bana mısın demiyor Takkeli ile Şaibe. Bu "ikih"ye karşın "bunalıma çözüm"ü Meclis'in bulacağı, bulması gerektiği gerçeğini boşa çıkar- mak için baş sorumlu DYP grubu elinden geleni ar- dına koymuyor. Kişısel ve siyasal yararlannı ön planda tutanlar, kısacası ulusal bilinçten nasibini almamış olanlar, REFAHYOL'dan ayrılmayı akıllarının ucundan ge- çirmiyoriar. Tersine, hükümetin gitmemesi için aca- yip direniş içindeler. Ulusal iradeyi temsil ettiğini iddia edenler, ulusal iradenin gerçek sahibi milletin demokratik, laik ya- şam hakkına olanca hızla çullanan "ikilinin" işba- şında kalmasına destek oluyorlar. Sıra sıra Partamentoyu yıllardır ızleyenler; güvenoylannın nasıl verilip alındığını pekala bilirier. Sık sık söylenen "vicdanises" başta gelen kural mıdır? Hayır! Başta gelen kurallar. Içinde bulundukları hükümeti "dü- şürme sorumluluğunu üzerlerine almaktan" kaçın- maktır, bir. Tekrar seçilememe kaygısıdır, iki. Genel başkana karşı çıkarak listede yer alamamak korkusudur, üç. Ötesi fasa fiso. Bu ve sayılabılecek birçok başka etkenler bir ara- ya gelince; hele Nevzat Ercan'ın birçok siyasetçi gi- bi yineleyip durduğu Meclis'ten güvenoyu almak ya da alamamak sorunu, öyle fazla bel bağlanacak bir çözüm yolu gıbi görünmüyor. Oysa, "Yakışıklı" Baykal, çoğu zaman yaptığı gi- bi pişmiş aşa soğuk su katmazsa, oyda bırleşmiş muhalefete katılacak en çok 15 DYP'li ile esenliğe kavuşma olasılığı ortaya çıkabilir. Bu, işlerlik kaza- namayan şimdilik tek çare. Umutsuzluk baş köşede. Günümüzde yalancılık bulaşıcı hastalık gibi ınsandan insana geçiyor. Siya- sette, yalan söylemek erdemli olmakla eşdeğer. Tak- keli ile Şaibe, hadi anladık, karakter yapılan yalan üzerine kurulmuş. Gül Abdullah gibi Müslüman evladımıza ne de- meli? Sormuşlar; Takkeli'nin Libya'daki "Islami Ko- mutanlığa üyeliği doğru mu?" "Hepsi yalan, hepsi uydurma" diye yanıtlamış. Pes! Kaddafi gözlerini devire devire kardeşi Nec- mettin'in yüzüne yüzüne "Islami komutanlığa üye- dir, şimdi komutanlıkta çalışacağız" dediği sırada. Gül'ümüz Abdullah orada, hemen ustalannın yanı başında duruyordu. Yalanın bir sanat olduğunu, yalansız politika ola- mayacağına o denli inanmışlar ki; Şaibe, TSK'nin sa- ğı birteştirmek görevini kendisine verdiğini söyleye- bilecek kadar başka dünyalarda. Bizde "ikili" çoook. Bir başkası Şaibe - Özer çif- ti. Bir iki yıl önce Özer, Konut'taki özel odasında ka- bul ettiği kimilerine "Tansu'ya ordunun tam destek verdiğini" söylüyor, "Darbe de olsa bize bir şey ol- maz" deyip böbürleniyordu. O zaman (Doğan Güreş) Takşak Paşa görevdey- di. "Kızkardeşine" böyle güvencelerverdi rni verme- di mi bilinmiyor. Ama "ogünlerin muhabbeti DYP milletvekili olarak suspus olmasına kadar" uzandı. Milletin yüzde 80'ninin beklediği nedir? Bir an ön- ce yeni bir hükümet! Ya istifa edecekler ya da gü- vensizlik oyu ile düşürülecekler. İstifa, bir düş. Şaibe daha çok cami, daha çok Ku- ran kursu, daha çok Atatürkçülüğü birteştiren yeni sloganıyla göreve devam, diyor. Öteki? Başbakan- lık'tan çıkarmak olanaksız. Geriye Meclis'in işlevi, güvensizlik oyu kalıyor. . Ne kısırdöngü, değil mi? 'Akşener siyasi tetikçfI Baştarafı 1. Sayfada mesi vapacağını kayderti. TelsizGenel Müdürlüğü'nden (TGM)yayının kesilmesine neden olan gerekçeli dosyayı iste- diklerini vurgulayan Karaca. RTÜK'le TGM arasında olumsuz ilışkılere ve yetkı karmaşası- na dikkat çekti. TGM'nin işlem yapmadan ön- ce RTÜK'ü de haberdar edebileceğını, ancak bunayanaşılmadığmı vurgulayan Karaca. "Şim- di, genel müdüriük divor ki. up-link sistemi izin- sizdi. Özel TV'lerin biiyiik bir bölümü aynı > ön- temle bu cihazları yurda getirtti. Yayınlara baş- ladılar. Madem izinsizler, 6 senediryapamadığuı işi bugün mü yapıyorsun? Türkiye, bir hukuk devleti ise herkes içindir. Uygulamada çifte stan- dart olmaz. Diğer TV'ler için de av nı işleme geç- meBler" görüşünü dile getırdi. Ecevit. dün düzenlediği basın toplantısında. kapatma olayının Çiller ailesıne yönelık bazı suçlamalann yapıldığı yayından sonra meyda- na geldiğine dikkat çekerek canlı yayında suç ol- ması durumunda. öncelikle adaletın veya RTÜK'ün devreye girmesi gerektiğini belirtti. Ecev it. "Fakat onlar devrede değil, yargısız in- fazcılar devrede. Saldınlar, Türkiye'de hukuk devletinin iflasuu, hukukun yerini şehir eşkıya- lığının ve yargısız infazlann aldıgını gözler önii- ne sermektedir*' diye konuştu. Ecevit. DYP'li UlaştırmaBakanı Barutçu'nun ve Telsiz Genel Müdürü'nün görevden alınma- sını ıstedı. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. iktida- nn basın özgürlügünden rahatsızlık duyduğunu vurgulavarak. "Kirli ilişkilerin, yolsuzluklann açığa çıkmasından rahatsız olan siyasal iktidar. Türkiye'yi açık bir hapishaneye çevirme gayret- lerini ortava koyuyor" diye konuştu. Saldınvı gerçekleştirenlerin yakalanmamasını eleştiren Keskin. saldınyla şehir eşkıyalan v e çetelerin si- yasi ılışkılerinın. çetelerin devlet içindeki ko- numlannın ortaya çıktığını söyledi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da Flash Beşiktaşhlar kapatmayı protesto etti V nın özgürlüğünün kısıtlan- masına yönelik bir girişim^kırak değetiendirerek protesto etti. Çetelere ve 'karaniıklara' karşı 13 haftadır Be- şiktaş Iskele Meydanı'nda toplanan Beşiktaşu vatandaşlar. "İnsanlann bilgi alma hakkını gasp eden. çeteleri üre- ten ve kahraman ilan edenler üç fidanı katlettiler" diye konuştular. Deniz Gezmis'in arkadâşı Hasan Ataol da "Bir yanda Çiller ve Çathlar.. bir yanda Deniz'ler... Biz Deniz'lerin yanmdayız" dedi. Deniz Gezmiş, Hüsey in İnan ve Yusuf Aslan anısına mevdandaki çınann altına karanfil bırakan vatandaşlar, çetelerin sonu gelene kadar top- lanmaya devam edeceklerini sövlediler. (Fotoğraf: SAADET USLU) TV'ye yönelik silahlı saldın ile televizyonun kapatılmasını "büyük bir skandal" olarak nite- lendirerek. "Bu olay, devlet yetkilerinin özel çı- karlar doğrultusunda kullanılmakta olduğuna dair vavgınlaşan tereddüdiin yeni bir örneğkür" dedi. Baykal, Flash TVnın İstanbul'daki mer- kezini de zıyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. ANAP lideri Mesut Yılmaz^Flash TV'ye ya- pılan saldınnın, Türkiye'nin birayibı olduğunu savundu. Atatürk Havalımanı'nda gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Yılmaz, "Bir yayın kunı- luşunun basılması da. kanunsuz olarak kaparıl- ması da hepsi aslında eşkıvalıktır. Türkije. eğer temiz topluma ulaşmak isriyorsa. bu tür eşkıya- lıkları da aşma\a mecburdur*" dedi. DTP Ge- nel Başkanı Hüsamettin Cindonık, devletin ta- nınamaz hale getmldiğini belirterek "Çiller ai- lesi basını susturmak için sokak kabadav ılarını değil Chicago gangsterlerini getinnelidir'* dedi. tstanbul Valisi Rıdvan ^enişen de Flash TV'ye yapılan saldınvı onaylama- dığını belirterek, kendilen- nin adliyeye aktanlan olayın aydınlatılması için bütün güçlenyle çalışacaklannı söyledi. Toplam 175 sivil toplum kuruluşunu temsil e- den Türkıye Sivil Toplum Kuruluşlan Bırliğfnden ya- pılan yazılı açıklamada, Flash TV'ye yapılan silahlı saldın ve kapatma şiddetle kınandı. ÇYDD Genel Mer- kezi ve tüm şubeleri adına yapılan yazılı açıklamada da Flash TV'ye yönelik saldın- lann devlete olan güveni sarsıcı nitelikte olduğu gö- rüşü dıle getirildı. Televizyon Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal As- lan da Flash TVye yapılan silahlı saldınyı kınayarak, "Bu saldınvı yapanlar. hal- kuı gerçekleri öğrenmesin- den rahatsız olanlardır" de- di. Türkiye Gazeteciler Sen- dikası (TGS) Genel Başka- nı Ziva Sonay, DSP Zongul- dak Milletvekili Miimtaz Soysal ve MHP Genel Baş- kan adaylanndan Muhar- rem Şemsek. Flash TV'yi zı- yaret ederek "geçmiş olsun" dileğinde bulundu. 6 îsterse Özer Çiüer'e satarız' LEVENTGENCELLİ BURSA- Izınsiz uydu çıkışı yapılması ve hu- kuka aykın up-link cihazlan ithal edilmesi ge- rekçe gösterilerek Telsiz Genel Müdürlüğü'nce mühürlenen Flash TV. normal yavınına dönmeye hazırlanıjor. Bursavencisinın devreyegirmesiy- le uyduya yayın basacak duruma gelen Flash TV. halen yayınını kara linkleri aracılığıyla sürdürü- yor. TV yöneticilerinin uydu yavınına yeniden başlamak için RTÜK'ün karannı bekledikleri be- lirtildi. Flash TV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gök- tuğ, Telsiz Genel Müdürlüğü'nün isteğı doğrul- tusunda televızyonlannın yayınının durdurulma- sı konusunda savcılığa suç duyurusunda buluna- caklannı söyledi. ÖmerGöktuğ, önceki gece yaptığı açıklamada Flash TV'yi para kazanmak amacıyla kurdukla- nnı. gelinen noktada böyle bir karar verdikleri için pişman olduklannı sövledi. Göktuğ sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Biz para kazanmak için tele- vizyon işine girdik Verin dibine batsın bövle iş. Şimdi yaşananlara bakın. Ben ilk kez eşimle he- lalleşerek sabah evimden çıknm, öğleden sonra te- levizyonum mühürlendi. Bu işin merakjısı değiliz. Televizyonu kim almak isthorsa alsın. Özer Bev 'e de satanz meraklısıvsa. Meraklısı olduğunu bili- yoruz, parası da var. İsterse taksit de vapanz." Flash TV merkez binasında gerilimli saatler yaşanırken binaya 250 metre uzakhktaki Olay Medya Center'da da mini zirve yapıldı. Bursa Milletvekili CavitÇağlar ile DTP Genel Başkan Yardımcısı Necdet Menzir, bir grup işadamı ile birhkte durum değerlendırmesi vaptı. Bursa Va- lisi Orhan Taşanlar da. tstanbul'dakı valılertop- lanti!.ının ardından mını zirveye katıldı. Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu'nun Cavit Çağlar'ın DYP'den avnlmasından hemen sonra Olay TV'nin yavınının durdurulmasına yönelik girişımlerde bulunduğu iddıa edildi. Göktuğ ailesi Flash TV'yi Mehmetve ÖmerGöktuğ kardeş- ler vönetiyor. tTÜ mezunu olan ağabev Mehmet Göktuğ. beş vakit namaz kılması v e Nur tarikatı- na yakınlığı ile biliniyor. Ağabey Göktuğ. şirket içindeki parasal konular ve yatınm kararlannda tek hâkım olmanın yanı sıra Amenka'da gördü- ğü eğitım nedeniyle iletışım altyapısını da tek ba- şına planlıyor. Mehmet Göktuğ'un. sohbetlerin- de sık sık Erbakan'ın uygulamalannı beğenme- dığinı dile getirdıği biliniyor. Flash TV'yı mühür- lemeye gelenlere karşı çıkışı ekranlara yansıyan Ömer Göktuğ ise ticarete perde işiyle atıldı. Brode konusunda dış satımı da kapsayan önem- li yatınmlan bulunan Ömer Göktuğ, her cemıv e- te ginp çıkmasıyla tanınıyor. Politikada üst nok- talara gelen önemli isimlerle yakın dostluğu bu- lunan Ömer Göktuğ. RP Ankara Anakent Bele- diye Başkanı Melih Gökçek'e ısmiyle hıtap edı- yor. Artvin Yusufeli kökenli aıle. çalışanlanna karşı bonkör olmamakla birhkte çokseslilik ko- nusunda birçok ünlü televizyon kanalı yönetici- sinin aksine cesaretli kararlar vermeleriyle bili- niyor. Flash TV'de üst noktalarda görev yapanlar da Göktuğ ailesine yakın isimler. Bölgesel Haberler Koordinatörü Yılmaz Tunca. Göktuğ kardeşlerin teyzelerinin oğlu. RTÜK'ün etkin isimlerinden Fatih Karaca da uzun süre Flash TV'nin Ankara sorumluluğunu yürüttü. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada mokrasinin ne olduğunu öğretmek de boynumuzun borcu... Ingiltere'de bir mayıs günü seçimler yapıldı. Işçi Bayramı'nda, Işçi Partisi beklenenin de üzerindeoy aldı. Önce seçim sonuçlarını kısaca aktaralım: Işçi Partisi yüzde 45 oyla 419 sandalye. Muha- fazakâr Parti yüzde 31 oyla 163 sandalye, Liberal Demokratlar yüzde 17 oyla 45 sandalye elde etti. Bu sonuçların ardından Başbakan Muhafazakâr Parti lideri John Major genel başkanlıktan istifa etti. Shakespearevari birtutumla son sözlerini söyle- di: "Perde kapandığında sahneden inmek gerekir." Olmadı. Böyle demokrasi olmaz. Ne demek, "perde kapandı", "sahneden inmekgerek"... Bilmiyorsan bu işi, Türkiye'ye gönder üç-beş ki- şi. Seçimlerden sonra nasıl pişkinlik-şişkinlik gös- teriliyor öğrensinler. Sana aktarsınlar. "Boyunuzun ölçüsünü aldınız mı" deyince, "ever" diyeceksin, "şu kadar inç...". Linç edecek halleri yok ya. Sayın Major, yol yakınken gerı dönün. "Seçimin hemen sonrasmda söylediğim her şeyi unutun" deyın. "Onlar, o şaşkınlıkanında söylenmiş şeyler- di" deyin. Çağırın gazetecileri, yeniden durum değerlendir- mesi yapın. Sıze sorulacak sorular bellı. Gelın, tem- sili bir röportaj yapalım. Vermeniz gereken yanıtlar konusunda yardımcı olalım: - Sayın Major, ağır bıryenilgi aldınız. Ne düşünü- yorsunuz? "öncelikle ağır yenilgı sözünü kesinlikle kabul etmiyorum. Seçmen partime bir süre kenarda dur- ma görevi vermiştir. Bu görevi başanyla yerine ge- tireceğimize inanıyonım." - Ancak seçimlerden önce kazanamazsam çeki- leceğim demiştiniz... "Ne zaman demişim?" - Propaganda çalışmaları sırasında... "O benim şahsi meselem. Hem ben onu gaze- tecilere değil, parti tabanıma söylemiştim. Bu sizi neden ilgilendiriyor?" -18 yıl sonra iktidara veda ediyorsunuz. Partiniz 1906'dan bu yana en ağır yenilgisini aldı. Bu duru- mu nasıl değerlendiriyorsunuz? "llahlardayenilir..." - Bu yenilginin sizin döneminizde olmasını nasıl karşılıyorsunuz? "Hoş karşılıyorum. Partim en ağır yenilgiyi aldı. Zor bir döneme girdi. Ben de zor günlerin adamı- yım." - Yani çekilmemekte kararlısınız, öyle mi? "Ben kendime kaçtı dedirtmem. Sonuçlan iyi in- celeyin. Partim ikincisırada. Ne olmuş?Birincilik- ten ikinciliğe düşmüş. Bunun anlamı şudur; seç- men bu avantajı iyi değerlendirmemiz halinde, bi- ze yeniden iktidar olanağı sağlayacağı mesajını ver- miştir..." Devam aynı türküye... işte böyle acemi Major. Her rakamın binlerce pen- ceresi vardır. Işıne gelen yerden bakarsın, keyfine bakarsın. Ingiltere'den Türkiye'ye gelelım. Bir seçimde ye- nilgi alan genel başkanın istifadeyi değil, istifayı seçtiğjni düşünün. Ne olur? Tabii pek çok şey olur. Ama olanlardan bıri de şu olur. Genel başkanın dalkavukları, partinın kimi sami- miyöneticileri, "Neyaparsayapsın genelbaşkanım haklıdır" diye düşünen kimi seçmenleri, parti mer- kezini kuşatır. "Bizi terk etmeyin" nıdaları gözyaşlarına karışır. Baktılar genel başkan kararlı. Istifadan vazgeç- meyecek. Ellerinde pankartlar partiyi işgal ederler: Genel başkan garantimiz, feda olsun partimiz." "Sandığa kadar değil, sonsuza kadar seninle- yiz..." "Sen değil, senin büyüklüğünü kavrayamayan seçmen utansın. Seçimlik değil, ömür boyu genel başkansın." Sonunda genel başkan istifasını geri alır. Yeniden işe koyulur: Devam aynı türküye... Haydi büyük Türkiye... Polis yanlış konferansı bastı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Ankara Emniyet Müdürlüğü, tnsan Haklan Derneği'nin (İHD) düzenlediği "Barış Konferansı" için hazırlanan vasağı, yanlışlık- la medya konferansına tebliğ etti. "Bağımsız Üetişim Ağı Ulusal Konferansı, Yerel Medyanm So- runlan ve Çözüm İçin Bir Araya GelmeOlanaklan" adlı konferan- s, emniyet görevlilerinin ısran üzerine Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu'nun özel izniyle sürdü. İletişim Vakfi'nın düzenlediği konferansın dünkü bölümü polis baskmıyla karşılaştı. Emniyet Müdürlüğü Dernekler Masa- sı'nda görevli polisler. PUİS Ote- lı'tıe giderek, yabancı konuklar için Içişleri Bakanlığı'ndan izin alınmadığı gerekçesıyle basın konferansının gerçekleştirileme- vecegini savundular. İHD'nin 8-9 nayısta yapacagı Banş Konferan- sı adına düzenlenen bırtebliği yet- kililere tebliğ etmeye çalışan po- lis görevlılerini avukatlar da ikna edemedi. Vakıf yetkılilerinin, telefonla görüştükleri Ankara Valisi'nden özel izin almalan üzerine konfe- rans devam ederken, emniyet yet- kilileri. etkinlıği düzenleyenler- den Türk Mimar ve Mühendis Odalan Bırlıği (TMMOB) Baş- kanı YavuzÖnen'e, "Konu: Banş Konferansı" başlığıyla şu metni tebhğ ettiler: "2908 sayılı Dernekler Kanu- nu'nun 43. maddesine göre yurt- dışından davet edilen şahıslar için Dışişleri Bakanlığı'nın \e ilgili ba- kanlıklarm görüşü aünarak İçişle- ri Bakanlığı'nca izin verilmesi ge- rekmektedir. Vakfimz genel mü- düıiüğünce ilgili bakanhklara mü- racaat yapılarak söz konusu top- lantı ve yabancı konuşmacılar için izin alınmadığı. bakanlığımızdan alınan 2 Nisan 1997 gün ve B.05.1. EGM. 06.01.03. (5288-97) sayıhya- zılanndan anlaşümıştır. Bu itibarla 3-4 Mayıs 1997 gü- nü ilimiz Konya yolu üzeri Fen Li- sesi kavşağında bulunan PUİS Oteli'nde "Bağımsız İletişim Ağı Ulusal Konferans. Yerel Medva- nın Sorunlan ve Çözüm İçin Bir Araya Gelme Olanaklan' konulu konferansın yapılması, şartlar v- erine getirilmediğinden uygun görüjmemiştir. Bilgi edinilmesi için İçişleri Bakanlığı'ndan izin alındıktan sonra ileri tarihte söz konusu konferansın vapılmasının mümkün olacağı, bu halivle kon- feransın yapılamayacağı, yapıl- ması halinde ilgililer hakkında yasal işlem v apılacağının bilinmesi hususu tarannıza tebliğ olunur." 'Basına yönelik saldınlar sistemli' HaberMerkezi-Flash TV'ye yapılan saldın ve hukuk dışı bir yöntemle kapa- tılması, dün akşam Kanal D'de Güneri Cıv^aoğlu'nun hazırlayıp sunduğu 'Du- rum' adlı programda tartışıldı. Basın Konsey i Başkanı Oktay Ekşi, basına yö- nelik saldınlann sistemli olduğuna işa- ret ederek 1994"te "istenmeyen basın organlanna karşı etldn önlem alınması" yönündeki kararın üzerinden iki gün geçmeden Özgür Ülke gazetesinin bombalandığını söyledi. "Medya ve Demokrasi" konulu prog- rama Hürriyet gazetesinden Oktay Ek- şi. Ertuğrul Özkök, Kanal D'den Uğur Dündar. Milliyet'ten Derva Sazak, Al- tan Öymen. Metin Toker, Sabah"tan Göngör Mengi, Radikal'den Mehmet Yılmaz. Yeni Yüzyıl'dan Okay Gönen- sin, NTV'den Nuri Çolakoğlu. saldınya uğrayan Flash TV spıkeri Türkan Varol. TGC Başkanı Nail Güreli. gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütu ge- nel sekreteri, IPI direktörü eski başka- nı GaUnier konuk olarak katıldı. Programa telefonla katılan Flash TV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gök- tuğ, Alaattin Çakıcı'nın konuşmasının ardından taraflara cevap hakkı verecek- lerini açıkladıklannı kaydertı. Bu açık- lamadan sonra saldınya uğramalannı talihsizlik olarak yorumlayan Göktuğ, kapatma olavı ile ilgili olarak da "Alü yıllıkbütün belgelerimizi inceledik. Her- hangi bir eksiklik bulamadık. Btrim ka- nalımızın kapatılmasına gerekçe olarak gösterilenler, tüm televizyon kanallan açısından da kapatma nedeni olarak or- ta} a anlabilir. Bu gerekçeler tüm televiz- yon kanallan üzerinde Demoklesin kıb- cı gibi durmaktadır" dedi. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç de Cıvaoğlu'nun sorulan- nı >anıtlarken REFAHYOL hükümeti- nin "demokratik hukuk devleti kuralla- nna" uygun davranmadığını söyledi. Erinç. "Benim gazetecüiğe başladığim vıllarda ortaya atılan 'bir kısım basın' sözcüğü bugün de gündemdedir. Çetele- rin, yolsuzluklann tarnşıldığı dönemde iktidar. basını kendisine düşman görü- yor" dedi. Flash TY'nin kapatılmasına gerekçe olarak göstenlen ve lisans ve- nlmedıği için kontrolün Telsiz Genel Müdürlüğü'ne bağlı olduğu iddialarına karşı çıkan Ennç. Telsiz Genel Müdür- lüğü'nün yetkilerinin 1994'te RTÜK'e devredildiğini hatırlattı. Erinç. hükü- metin yasalan hiçe saydığını vurguladı. Radıkal Gazetesi Genel Yav ın Yönet- meni Mehmet Yılmaz da Türkiye'nin hukuksuzluğa ve çetecılığe teslım ol- duğunu söyledi. Yeni Yüzyıl Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Okay Gönen- sın ise halkm tepkisinı göstermesı. bu tepkilerin de Meclis'e yansıması gerek- tiğini kayderti. Gönensin, tüm bunlara ek olarak cesur savcılara ihtıyaç bulun- duğunu söyledi. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de istenmeyen basına karşı etkin önlem alınması yönünde alınan karann belge- li olduğunu belirterek "Flash TV'ye ya- pılan saldın. 50 kişilik sıradan bir gru- bun saldınsı değildir. Elimizde belgesi var. İstenmeven basına karşı etkin önlem alınması yönünde alınan kararlann üze- rinden iki gün geçmeden Özgür Ülke bombalanmış, bir kişi ölmüştü. Daha sonra da basına yönelik birçok saldın gerçekleşti" diye konuştu. PKK baskını: Yunonistan 'a kaçmak isterken tekneleribattı KUŞADASI (AA) - Kuşadasf ndan Yunanistan'm Samos Adası'na kaç- mayaçalışan. içinde Iraklılann bulun- duğu iki tekne battı. İlk belirlemelere göre 17 kişi öldü, 4 kişi kayboldu. Yetkililerden alınan bilgiye göre, önceki gece geç saatlerde Kuşadası Limanı'ndan aynlan ve birinde 7, di- ğerinde 15 yolcu bulunan iki tekne. Dilek Yanmadası açıklannda battı. O- lay, saatlerce dalgalarla "iüüm-kahm mücadelesi'' veren 18 yasuıdaki Irak- h Türkmen Nasrettin Ahmedin dün öğle saatlerinde karaya ulaşmasıyla ortaya çıktı. Nasrettin Ahmed, Türk yetkililere verdiği ilk ifadesinde, "tki tekneyie Yunanistan'ın Samos Adası'na doğru açıldık. Küçük teknede 7 kişi vardı. Biz büyük teknedev dik. Küçük tekne su almaya basladı. İçindekiler korka- rak bizim bulunduğumuztekneye geç- tiler. Tam bu sırada alabora oiduk. Çok korkunçtu, kimse kimseye yar- dım edemiyordu'' dedi. Sahil Güven- lik yetkilileri, 4'ü kadın, 5'i çocuk toplam 17 kişinin cesetlerini deniz- den çıkardıklanm. kayıp 4 kişiyi de aradıklanru söylediler. Yetkililerden alınan bilgiye göre kimlikleri belirienen 11 kişinin isim- len şöyle: Leyla Ahmed, Günay Ah- med, Tunay Ahmed, Söğüt Ahmed, Ahmet Ahmed, Sezer Ahmed, İmad Ahmed, Eyet Ahmed, Rait Ahmed, Sona Ahmed, Hedibe Ahmed. DtVARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde PKK'Iiler tarafmdan pusuya düşürülen 8 asker şehıt oldu. 1 korucu- nun yaşamını >itırdiğı, 25 as- ker ve iki korucunun yaralan- dığı olay sonrası çıkan çatış- madal5 PKK'li öldürüldü. Önceki gece saat 02.00 sı- ralannda Çukurca ilçesi 52 No'lu sınır hattında konuş- landırılan askeri bir birlik, operasyon dönüşü PKK'Iiler tarafindan pusuya düşürüldü. Olağanüstü Hal Bölge Valili- ği konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmazken pusuda 8 askerin şehıt olduğu, 1 ko- rucunun yaşamını yitirdiği bildırildı. 25 asker ve iki ko- rucunun yaralandığı pusu sonrası güvenlik güçlenyle PKK'lıler arasında çıkan ça- tışmada da 15 PKJClinin öl- düğü belırtıldi. Yaralanan as- ker ve korucular Hakkâri ve Van devlet hastanelerinde te- davı altına alındı. Çatışma- dan kaçan PKK'lilerin yaka- lanabilmesi için operasyon- lar aralıksız sürdürülüvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle