Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4MAYIS1997PAZAR
8 PAZAR KONUGU
Kafkas Halk Danslan Yönetmeni İTÜ Devlet Konservatuvan Halk Danslan öğretim görevlisi Adli Alter
'Grup Ayna Şeyh Şamil'e sahip çıkamaz'*3 LJJ\ LJıŞ Bir süredir radyolarda, televizyon kliplerinde çalman bır parça var.
. Adı 'Ceylan'. Müziği kulağımıza hiç de yabancı gelmiyor. Bir anda en çok din-
lenen şarkılar listesinin baş köşesine yerleşiyor. Derken, gerçek, ANAP ve DYP'nin
bu popüler parçayı kendi partilerinin propaganda şarkılan olarak telif hakkı için
Ayna grubuyla pazarhk yapmaya başladıklarında ortaya çıkıyor ve bizim de
kafamıza dank ediyor. Parça, yüzlerce yıllık Kafkas halk müziği dansı olan Şeyh
Şamil ya da Lezginka'dır. Ayna grubu, ne yazık ki Türkiye'de pek çok kesimin
yaptığı bir açıkgözlülükle parçayı kendine mal etmiş, özgün bestesi gibi tanıtmaya
çalışarak üstelik bundan telif hakkı almaya kalkışmıştır. Bütün bunlann üstüne, bir
de Ayna grubunun prodüktörü Erol Köse, ANAP müziğe yeni söz yazdırmak için
Ermeni asıllı vatandaşlanmızdan besteci Garo Mafyan'a başvurunca '"Garo Mafyan
Ermeni'dir. Şeyh Şamil'e söz yazamaz" diye karşı çıkarak tuz biber ekmiştir.
Bütün bugelişmelerüzerine, Şeyh Şamil'leuluslararası halk danslan yanşmalann-
da defalarca ödül alan. Kafkas Halk Danslan Yönetmeni ve İTÜ Devlet Konser-
vatuvan Halk Danslan öğretim görevlisi Adli Alter'le konuştuk; onun bu konuda-
ki tepkilerini aktarmaya çalıştık.
SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
Ayna grubunun, Şeyh Şamil, ya da
Lezginka müziğine sözyazarak şarkılaştırdığı
'Ceylan'parçası sizce neden böylesinepopü-
ler oldu? Sözleri mi, yoksa özgün müziği nede-
niyle mi?
ALTER - Tamamıyla özgün müziği nedeniy-
le... Bız 45 yıldan beri bunun altyapısı ve tanı-
tımını yapıyoruz. Demek faalıyetlen. kültür fa-
aliyetleri yaptık. Öyle bir noktaya geldık kı İTÜ
Devlet Konservatuvan'nda Kars-Kafkas Halk
Danslan Bölümü'nü kurduk. Ben orada öğre-
tim görevliliği yapıyorum.
Bu danslar nasıl yapılır. kökeni nedir? Rast-
gele hareketlerle bu dans yapılmaz. Ruslann
kendilerine özgü Kazak danslan vardır. Onla-
nn figürlenyle Lezginka'mn figürleri birbirine
kanştınlmamalıdır. Bu tamamıyla yöresel bir
kültürün otantık değerlerinin korunmasıdır. Bu
bır kültür varlığı olduğuna göre de bizler bunu
korumakla, yaşatmakla, geliştirmekle görevli-
yız. Ben bu görevi de yaptığımı sanıyorum.
Ayna grubu. bu popülariteye bu sayede ulaş-
mıştır. Sanmasınlar ki orada dört kere "Ceylan"
dedıler diye iş oluyor. Ben onun yerine dört ta-
ne mısra koyar, bir kaset yapanm. Ayna'yı al-
tüst ederim.
• • • • Yüzytllardır böylesine sevilen, tanı-
nan bir halk dansı müziğine her önüne gelen
şarkı sözü yazabilir mi?
ALTER - Tabiı ki yazamaz. Onun sahipleri
dururken kim bunu yapabilir? Türkiye'de 10
milyonu askın Kafkas kökenli vatandaşımız var.
Azerilerden başlayın, Lazlardan. Çeçenlerden
Abazal ara. Çerkezlerden Adigelere kadar 32 dıl
grubu var. Bu 32 dıli yaşatan uluslann Türki-
ye'de akrabalan var. Bunlann toplamı da 10 mil-
yon kişinin üzerindedir.
Bu insanlar kendi ulusal kültürlerinin böyle-
sine rastgele olaylara alet edilmesine kesınlik-
le izin v ermezler. Hele ki Şeyh ŞamiFin adını ta-
şıyan bir müzik parçasının böylesine kullanıl-
maya çalışılmasını hiç affetmezler.
Ben bugün kalkıp da İstiklal Marşı'na yeni di-
zeler yazsam ve onu aşk türküsüne çevirsem
nasıl antipati toplarsam bu da aynı şey. O bakım-
dan bu tür durumlarda çok dikkat edılmesi ge-
rekir. Belli yetkili kurumlardan izin alınmaksı-
zın böyle şey yapılır mı?
Şamil Eğitim Kültür Vakfı var. Bu, dünyada
bir tanedır ve bu konuda tek mercıdir. Şeyh Şa-
mıl'ın adına dayanarak kurulmuştur. Bütün Kaf-
kas ınsanlannın orada toplanmasını_amaçlayan
devletin şemsiyesi altındaki bir kuruluştur.
O vakfın yönetim kurulu, mütevelli heyetı
var. Yeri de Kadıköy Bahariye'de... lstanbul'da
yine Kuzey Kafkasyalılar Kültür ve Yardımlaş-
ma Derneği var. Istanbul Ticaret Odası'na ka-
yıtlı Kars-Kafkas Halk Danslan Topluluklan
var. Bunlar vergilerini ödeyen müesseselerdir.
Bu arada ben, 1954"ten bu yana bu özgün kül-
türün ve sanatın tahrif olmaması için ne müm-
künse yapıyorum. Yanı ben aptal mıyım?
k
Cev
lan'la Ayna grubu böylesine tilki kurnazhğı ya-
pacak da bizler bunun âlâsını yapamaz mıydık?
Biz istesek yapanz. Ama bu tür bir davranış o
toprağın çocuklanna yakışmaz. Kahramanhk
destanlannı anlatan kültür değerleri korunur.
Bızden sonraki kuşaklara bunun böyle sürdü-
rülmesi gerektığinı öğretmeye çalıştık. O ço-
cuklann da bunu doğru algılayarak götürdükle-
nnı bılıyorum. Birtakım insanlar buna saldın-
da bulunabilırler, yanlış yorumlayabilirler. tah-
nf edebilirler: onun notası, ezgisi, nüanslan on-
lan duygulandırmayabilir. Onlar için önemlı
olan başka amaçlardır. Ama ben de buna izin
vermem.
^^^^B Siyasipartilerin, bu tür toplumun her
türlü siyasi kesimine mal olmuş bir müzikpar-
çasını kendilerine propaganda aracı olarak
kullanmak istemeleri kültürel ahlak bakımın-
dan nasıl değerlendirilebilir?
ALTER-Bunu fevkalade yanlışbuluyorum.
Zaten Türkiye'de kültür yozlaşması vardır, kül-
tür dejenerasyonu vardır. Kültür Bakanlığı da
buna son derece kayıtsız kalmaktadır. Allahlık
bir sistemle kültürümüz başıboş gıdiyor.
Bakın. 1989'da o zamanki Dışişlen Bakanı
Mesut Yılmaz'ın emnyle Dijon Halk Danslan
Olimpiyatı'nda Türkıye'yi temsıl etmekle gö-
revlendirildim. Gittik. görevi tamamladık, ma-
dalyayı aldık.
Türkiye'ye dönüşümüzde 42 kişilik ekiple
birlıkte gittik. Vladalyalanmızı, diplomalanmı-
zı. belgelerimizı masanın üzerine koyduk. Ama
ne yazık ki 42 kışilık sanat ekibının harcırahla-
n ödenmedı. Dev letin bugün Adli Alter v e Kars
Kafkas Halk Danslan Topluluğu'na iki kılo al-
tınborcuvar. 1989'dan beri hiçbırödemeyapıl-
madı. Bu da bizım kültüre verdiğimiz değerin
bır göstergesidir.
Öteyandan da Ayna grubuna milyar-
lar ödemeye hazırlar...
ALTER - Evet. aynen öyle... Bunu da bir ta-
ne oy alabilmek için yapıyorlar. Bugün bırisı
muhalefette. birisi hükümette olan bu panıler.
her şeyden önce Adli Alter ve Kars Kafkas Halk
Danslan Topluluğu"na devletin borcunu öde-
sinler. O kültüre saygı göstersinler.
Eğer 'Cejlan' parçasının bir siyası partinin
propaganda parçası olarak kullanılması telif
hakkını sjerektırivorsa önce o kültürün sahibi
ADLİ ALTER
1938 Sankamış doğumlu. lstanbul'da
Vefa Lisesi ni bitirdi. Yüksek
öğrenimini Gazetecilik Yüksek
Okulu 'nda tamamladı. Bir süre
Milliyet gazetesinde çalıştı. Daha
sonra Necdet Günkut ekibiyle
Türkiye Liselerarası Halk Danslan
Topluluğu 'na girdi. 1955 'ten bugüne
kadar aralıksız olarak Kars - Kafkas
- Azerbavcan halk danslan, halk
musikisi. kültürü, folkloru üzerine
çalıştı. Çeşitli uluslararası halk
danslan festivallerinde altın
madalya aldı. 1989 Dijon Dans
Olimpiyatları 'nda, Lezginka (Şeyh
Şamil) müziğivle Türkiye 'yi temsil
etti; altın madalvavla döndü.
sun bıraktılar. Kuran kurslanyla beyinlerine
örümcek ağlan ördürdüler. Bunu 1950"den bu
yana gözlemliyorum. Bu halk-kültür değerleri-
ni kaybetti.
Gençliğimizde tramvaya bindiğimizde elı-
mizde bir kitap. bir gazete olmazsa çevremiz-
den utanırdık. O devirde herkes bir şeyler okur-
du. Istanbul beyefendileri, gözlüklerinin üstün-
den hiçbir şey okumayan bizlere şöyle bir bak-
tılar mı, yerlerin dibine girerdik.
Bugün kigase bir şey okumuyor. Herkes bir-
birine kinle bakıyor. Halkımızı bugün böylesi-
ne kinlendiren nedir? lşte, bu kültür eksikliği...
Bu kültür eksikliğinin birinci pianında da siya-
silerin yaptıklan şovlar var. tkiyüzlü siyasetler
Türkiye'yi bu noktaya getirdi.
^ ^ • B 'Ceylan' parçası konusuna döner-
sek... Ayna grubu 'Ceylan' parçası üzerinden
telifhakkı alabilir mi?
ALTER - Kesinlikle alamaz. Eğer öyle bir
şey olursa hemen dava konusu olur. Bütün Tür-
kiye'deki Kafkas dernekleri hemen karşısma çı-
karlar.
Burada öyle bir şey olursa ilk davayı ben aça-
rım. Olmaz böyle şey. Kutsal değerlere doku-
nulmaz. Dokunulmazlığı olan şeylere toplumun
eğılimlen doğrultusunda yaklaşılır. Al 'Şeyh
Şamil'ı. babanın malı gibi tasarruf et. Kim ver-
miş bu hakkı onlara? Buna Çeçenler. Dağıstan-
lılar öncelikle izin vermez.
Çeçenler. Dağıstanlılar öyle kutsal bır değe-
ri Ayna'ya, maynaya yedirmezler. Ama bunu
öncelikle siyasi partilerin idrak edip böyle bir
işe girişmemeleri gerekir.
Herhangı bir siyasi parti 'Şeyh Şamil'i kendi-
ne propaganda şarkısı yaparsa 10 mılyonun üze-
rindeki Kafkas kökenli vatandaştan oy filan ala-
maz.
^ ^ ^ H Şimdiye kadar dünyada başka hiçbir
sanatçı Şeyh Şamilya da Lezginka 'nın müzi-
ğini kendine mal etmeye kalkıştı mı?
ALTER - Ünlü Ermenı asıllı Rus bestecisi
Aram Haçaturyan Lezginka'nın özgün motif-
lerinı kullanarak *Danse de Couteau' yani 'Bı-
çak Dansı'. 'Danse du Sabre'. yani "Kılıç Dansı
1
gibi çok güzel kompozısyonlar yapmıştır.
Bunlar
1
da 80-100 kişilik orkestrasyonlarla
gerçekle^urmıştir. Bunlar çok güzel kompozis-
yonlardır. Altına da 'Dağretan Miili Musikisi''
diye y azmış. ona sahip çıkma tenezzülünde bu-
lunmamıştır.
olan mercilere başvursunlar. Istanbul'da 30 ta-
ne Kafkas derneği. bunlann hepsınin bağlı ol-
duğu v akıflar var. .\ma, sıradan. popüler olmuş
bir caz topluluğuna yanaşmasınlar.
^^^^H Sizce devlet neden kültür değerlerine,
kültür mirasına sahip çıkmıyor? Öte yandan
neden siyasi partilerimiz böylesinefrapanlaş-
tırılan yüzlerce yıllık bir parça radyolar ve te-
levizyonlarda çalmmaya başlanmca hemen il-
gi duyuyorlar?
ALTER - Ben uzun zamandır durumu göz-
lemliyorum. Kitleleri meydanlara toplayabil-
mek için bugün onun bunun popüler eserlenn-
den yararlanmaya çalışıyorlar. Çünkü kişilikle-
ri de. inandıncılık nitelikleri de kalmamış.
^ ^ ^ S'eden?
ALTER - Çünkü çevre, gürültü kırliliği, ya-
lan. tezvirat. megafonlarla. mikrofonlarla ara-
baların üzerinde şov yapan birtakım insanlar
var. Tam bir 'comedie sentimentale' (duygu ko-
medisi) oynanıyor. O tür sözleri dinleyerek ikı
dakikamı kaybetmek istemiyorum.
Ama ne yazık kı halkımız böyle düşünmüyor.
Halkımızı uyuttular. halkımızı kültürden yok-
Peki, ASAPErmeni asıllı vatandaşla-
nmızdan besteci Garo Mafyan 'a, buparça için
yeni sözleryazdırmak istediğinde de Ayna gru-
bunun prodüktörü ErolKöse'den "Garo Maf-
yan Ermenidir Buna sözyazamaz''gibi birtep-
kigeldi. Siz bu tepkiyi nasıl karşıladınız?
ALTER - Ermeni vatandaşlanmızı rencide
eden bu tür sözler çok ayıp. Garo Mafyan böy-
le bır çalışmayı neden yapamasın?
Bu ülkede yaşayan. bızim vatandaşlanmız
olan Ermenileri, Rumlan, Lazlan, Çerkezleri,
Yahudileri nasıl böylesine sözlerle rencide et-
me hakkını kendimızde buluyoruz
0
Bız. ül-
kemızde yaşayan bu topluluklan her zaman
korumakla görevliyiz. Onlara böyle çirkin
karalamalarda bulunduğumuz zaman milletlik
niteliğimizi kaybedenz.
Garo Mafyan önce bizim vatandaşımızdır.
baş tacımızdır; sonra o etnik grubun men-
subudur. Bir Lefter Küçükandonyadisrmlli fut-
bol takımımızın göz bebeği olmuştun bizim
canımız. ciğerimizdir. Bir Ara Güler, fotoğraf-
lanyla Türkiye'yi bütün dünyaya tanıtan seçkin
bir sanatçımızdır. Bu kişiler, bizim övünç kay-
naklanmız.
Dolmabahçe Sarayf nın miman olan BaKan
Aılesi de Ermeni toplumundandır.
•^^•i Şeyh Şamil dansını yaparken sizde
yer eden bir anınız var mı?
ALTER - 1950'lerin başı benim dansa baş-
ladığım ilkyıllardı. Eski Taksim Belediye Gazi-
nosu'nda dans edeceğim. Salonda Şeyh
Şamil'in oğlu. torunlan. ailece oturuyorlar. Ben
öyle seçkin bır gazinoda ılk kez solo dans
edeceğim için çok heyecanlıyım.
Sonunda piste çıktım. Dans ederken kalpağım
başımdan Şeyh Şamil aılesinın oturduğu
masalardan binne uçtu. Bıze baş açık dans edil-
mez diye öğrettiklen için kıpkırmızı olduğumu
hissettim.
Utançtan yerlerin dibine geçiyorum. Neyse,
bu duygular içinde dansı bitirdim.
Danstan sonra Şeyh Şamil'in oğlu Sait Şamil
Bey benı masasına çağırdı. Meğer kalpağı
masadan o almış.
Bana. "Bu kalpağı bu güzide dansın bir
hatırası olarak saklayacakrım. Ama bir Kafkas
delikanlısı kalpaksı/ dolaşamaz. O nedenle bu
kalpağı size iade edivorum. Bu güzel dansınız
nedeniylesizi kutlanmr
dıyerek benı çok yürek-
lendırdı. Bu anımı hiç unutamam.
Şeyh Şamil
Dağıstan 'ın Gimri kentinde 1797'de
doğduğu sanılıyor. Ruslann
Kafkasya 'yıfethini 25 yıl geciktiren
din adamı ve önder kişi.
Bir toprak sahibinin oğlu olarak
doğdu. Dilbilgisi. mantık, hitabet ve
Arapça eğitimi aldı. Ruslara karşı
baş kaldıran Dağıstan 'a üçüncii
imam olarak seçildi; bağımsız bir
devletin temelini attı.
Çeçenlerden ve Dağıstanlılardan
bir kuvvet düzenleyerek
Kafkasya daki Rus mevzilerine
karşı büyük saldınlar
gerçekleştirdi. Kahramanlıklanyla
Dağıstan halkı arasında
efsaneleşirken ünü Batı Avrupa 'ya
kadaryayıldı. Ancak 1859'da Rus
ordulannın çok ağır bir saldırısı
karşısında çarpışmayı sürdürmenin
gereksiz olduğuna karar vererek
teslim oldu. Böylece Kafkas
halklarının Ruslara karşı direnişi
sona erdi. St. Petersburg 'a
götürüldükten sonra sürgün olarak
Moskova nın güneyindeki Kaluga 'ya
gönderildi. Rus çarının izniyle
1870 'te Mekke 've hacca gitti.
Ama geri dönmeyerek Medine 'ye
yerleşti ve büyük olasılıkla orada
öldü.
ONUK YAZAR /RABAH HADID Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi
Bugün otantik anlamda bir demokratik-
leşme sürecini hayata geçirmek için ka-
rarlılıkla çabalannı surdürmekte olan Ce-
zayir Devleti'ninciddiyetvesağlamlığının
bütün dünya ayrımına vardı.
Bu süreç 16 Kasım 1995 tarihinde ulus-
lararası ve bağımsız ulusal gözlemcilerin
huzurunda demokratik bir şekilde seçil-
miş olan bütün Cezayirlilerin Cumhurbaş-
kanı Liamine Zeroual'in programının so-
mutlanmasını ifade ediyor.
Gelecek 5 haziranda Cezayir halkı, ar-
zu ettiği gibi tek dereceli genel oy hakkı-
nı kullanmak yoluyla (bütün yurttaşlann
doğrudan oy kullanmasıyla) çoğulcu bir
parlamentoya sahip olacak. bu şekilde
demokrasinin yerleşmesini sağlamlaştı-
racaktır.
Daha şımdıden 19 ulke, Bırleşmiş Mil-
letler, Afnka Ulusal Örütü ve Arap Ligi nez-
dinde gözlemciler gönderme noktasında
yapılan davetı kabul etmiş bulunuyor.
Seçimlere katılan bütün siyasi partile-
rin bünyesinde temsil edildiği Genel Se-
çimlerı Gözetleme Bağımsız Ulusal Ko-
misyonu vasıtasıyla demokratik ve say-
dam koşullarda devam edecek bu se-
çimlerin gözetlenmesı temınat altına alı-
nacaktır.
5 Haziran 1997 seçimleriyle oluşacak
olan parlamento gerçek ve geriye döndü-
rülemez bir demokrasinin kurulmasının
omurgasını oluşturacak, bu şekilde elin-
deki bütun üstünlük ve kozlarıyla Ceza-
yir'i 21. yy'ın meydan okumalarına hazır-
layacaktır.
Bugün aynı şekilde bütün dünya. olum-
lu sonuçları bütün uluslararası kurumlar
tarafından doğrulanmış ve bundan boy-
le sağlam ve kalıcı, iş imkânlan yaratan,
istikrar ve sosyal adaletin temınatı bir
ekonomık büyümenın yolunu açmış olan,
Cezayir'de 4 yıldan beri yürütülmekte
olan ülke ekonomisınin duzeltilmesi ve
istıkrara kavuşturulması ışleminın başa-
rısının da bılincıne vardı. 1996 yılında enf-
lasyon yüzde 15'e indi. bütün uzmanla-
rın tahminleri 1997 yılı ıçın tek rakamlı bır
Cezayir'in Gerçek İmajı
enflasyon öngörme noktasında uyuşu-
yor.
Artık sonuna yaklaşmakta olan bütün
bır istikrar programı uygulama dönemın-
de, Cezayir ekonomisi yıllık olarak yüzde
4 oranında bir ekonomik büyume kay-
detti, üstelik bu, böyle programlar uygu-
lanan ülkelerın büyük çoğunluğunun bu
dönemler boyunca negatıf bır büyüme
oranı kaydettiklen istikrar programlarının
durgunlaştırıcı niteliğine karşın mümkün
olabildi.
1996 yılında Cezayir 2.9 milyar dolarlık
bir ticaret fazlası kaydettı ve bugün ülke-
nin doviz rezervleri 5.3 milyar dolara ulaş-
mış durumda. Bütçe açığı gıderildi ve ka-
bul edilmış yanlış görüşlerin, cehalet ve
söylentiler üzerine bina edilmış önyargı-
ların tersine, Cezayir'de yapılan yerli ve
yabancı yatırımlar tam bır genişleme ha-
lindedir. Uluslararası paria derekesine in-
dirgenmiş terorist devletlerin dışında, bu-
gün bütün dunya Cezayir'dekı silahlı Is-
lami grupların barbar ve terörıst karakte-
rinın bilincine vardı. Cezayir'in evlatlarını
ülkelerinden mahrum etme teşebbüsle-
rinde hezimete uğramış ve artık kadınla-
n ve bebeklerı boğazlamaktan başka çı-
kar yollan kalmamış bu barbar terorist
grupları, Amerika Birleşık Devletleri ve
Rusya. tam anlamıyla ve hiçbir belirsizli-
ğe yer vermeyecek şekilde mahkûm ede-
rek, uluslararası camıaya izlenecek doğ-
ru yolu göstermiş bulunuyorlar. Cezayir
topraklarının yüzde 98'inde terorizmin
bütünüyle safdışı edildiğini ve geriye ka-
lan yüzde 2'lik alanda da bunun böyle
olacağını, zıra Cezayir halkının ıstencinin
bu yönde olduğunu bılmek gerekiyor. Bü-
tün bir Akdeniz bölgesi için çok yakın bır
zamanda bır refah merkezi haline gelecek
bir büyüme-gelişme alanı ve artık pekiş-
me yolunda modern bir demokrasiye sa-
hip olan Cezayir'in, çok özet bir tanıtım-
la, şu andaki gelişmesini ilgilendiren olgu-
lar bunlardır.
Ben burada Türk halkına Cezayir'in
gerçek imajını tanıtmak istedim. Gerçek-
ten de Cezayir ve Türkiye, halklarının,
kökleri uzun bir ortak tarihe uzanan kar-
deşlik bağlarıyla kenetlendiği iki dost ül-
kedir.
Bugün, onların demokrası ve moderni-
teye olan ortak bağlılıkları ve sosyal ada-
let çizgisinde bir kalkınma anlayışı için
göstermiş oldukları ortak çabaları, ikili bir
işbirliği ve ortak bir tutum almaları için
dikkate değer perspektifler açmaktadır.
Atatürk'ün unutulmaz ıfadesıyle
"Yurtta banş, cihanda barış"ı geliştir-
mek-yükseltmek için her iki ülkenın pay-
laştığı taahhüt, bu iki ülkeyı barış ve ada-
let davasının hizmetinde, uluslararası
sahnede hep artan bir saygıyla karşılanan
bir doğrultuya yöneltiyor.
lşte bütün bu nedenlerden dolayı Tür-
kıye'deki islamcı basının dönem dönem
ışi açık provokasyonlara ve ınanılmaz bir
hayasızlığa vardırmasından büyük bir
üzüntü duyuyorum. 27 Nisan 1997tarih-
li "Milli Gazete", bu şekilde sayfalarını ih-
san Süreyya Sırma adli, yazdığı şeyler-
le gazetecilik mesleğinin onuruna ve yü-
rürlükteki meslek ahlâkına tecavüzde bu-
lunan bir şahısa açarak ağır bır gazeteci-
lik terorızmı suçu işlemiş oldu.
Cezayir hükümetini en son yapılan kı-
yımlann failı olarak suçlamak suretiyle as-
lında Sayın Sureyya Sırma masum Ceza-
yiriiler'in kanı için marazi bir iştah duy-
muş olduğunu açığa vuruyor. Sayın Ihsan
Şüreyya Sırma'nın uyguladığını iddia et-
tiği "Müslüman külturü" Islamın bütün
gerçek değerlerinden oldukça uzak bir
kın ve düşmanlık kültürüdür. Fakat, bu-
nun yanında. bana derin bir şekilde güç
veren ınancım şudur: Bu Sayın Bay'ın yü-
reği kınle dolu olsa da, bütünlüğü içerisin-
de Türk halkı saygı, hoşgörü, kardeşlikve
ilerlemeye bağlı bir halktır.