27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 4 MAYIS 1997 PAZAR DEĞİŞEN DÜNYADANHÜSEYİN BAŞ Fransa 'da 'baskın seçim'Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın. anayasanın kendısıne tanıdığı yetkiyı kullanarak, ıktıdan oluşturan sağ bırliğın parlamentodakı sandalyelerin >-üzde 80"inı elinde tutan ağırliğa sahıp olmasma karşin. ülkeyi "erken seçime" götürme karan alması çoklan için şaşırtıcı olmuştur Ne \ar ki sürpriz olarak da tanımlanabilen karann yarattığı şaşkınlığın geçmesiyle her şey daha açık bir biçımde anlaşilmaktadır. Cumhurbaşkanı Chırac. ülkenın ekonomiden sosyal genlemeye. ışsizlikten yoksulluğa. yaşamın hemen her alanında görülen ve hıçbırçözüm getinlemeyen sorunlanyla "zamamnda" yapılacak bir seçımın hiçbir başan şansının olmayacağı gerekçesıyle "erken seçim" karan almış görünüyor. -Baskın seçimin" ardındaki gerçeğin bu olduğunda hemen herkes müttefık. Baskın seçimin ikinci bir gerekçesı ıse adı üstünde. sol muhalefetı hazırlıksız yakalamak. Bunda. kamuoyu yoklamalannın. Le Pen'ın gerileme eğilimınde olduğunun ve ıktıdardakı sağ birliğın. erken seçımden başanlı çıkacağına ılişkin tahmınlennin de payı bulunduğu söylenebilir. Kısaca, Cumhurbaşkanı Chirac. tek paraya geçiş knterlennin halka yükleyecegi yenı sıkıntılan da düşünerek. ışler daha da kötüye gitmeden \e muhalefetın toparlanmasına da zaman bırakmadan iktidar çoğunluğunu 2002 yılına kadar götürmek, böylece de 5 yıllık rahat bir süre sağlamayı amaçlamaktadır. Bütün bunlara karşılık başkan Chirac'ın "erken seçim" karanyla bazı ciddi risklerle karşılaşabıleceğı olasılığı da gözardı edılemez. Örneğm "evdeki hesap her zaman çarşıya" uymayabılir. Sol muhalefet: hızla toparlanarak, yenı bir programla güçlü bir biçımde ortaya çıkabilir. dahası Manş ötesinde Tony Blair'in "değişiırT rüzgânyla sağladığı ezicı zaferin de etkısıyle meclis çoğunluğunu elde edebılır. Bu ıse Chirac'ı. tıpkı Mitterrand gıbı. "cohabitation"la yaşamak zorunda bırakabilir. Daha da önemlısı ıkincı bir dönem daha. başkan seçılme şansını büyük oranda tehlikeye düşürebılir. Jacques Chirac ve iktidar çoğunluğunun lıderi Başbakan Alain Juppe'nin baskın bir erken seçimle, ıki yıldan bu yana hiçbırini gerçekleşıirmeyi başaramadıklan vaatlerinı gerçekleştirmek için bir ek zaman kazanma savlan inandıncı olmaktan uzaktır. Iki yılda yapamadıklarını. bundan sonra yapabileceklerinin hiçbir güvencesi bulunmamaktadır. Ingıltere'de lşçi Partisi'ni iktidara taşıyan "değjşim" rüzgârının Chırac-Juppe ikilisinin arkasında olduğunu söylemek ıse bütünüyle olanaksızdır. Bu ıkilinin ikı yılda yerine getiremedikleri vaatler sayılmakla bıtmez. Örneğin 1995 Marti'nda Cumhurbaşkanı Chnac. 'toplumdaki sosyal kopuşu, büyük bir yöneüm yasasıyla çözüme ulaştırmay u toplum dışına iriİmiş \oksul kitleler sorununu temekien çözüme ulaştırmayı. giderek artan işsizliği önlenıe vaatkrini' seçilir seçılmez unutmuştur. Başbakan Juppe'nin tutumu ise bundan faklı olmamıştır. Mılletvekıllerı 15 nisanda önlerine gelen yasayı incelemeye bıle vakıt bulamadan, parlamentonun Chirac tarafından feshedilmesıyle. başkanın büyük projesı olarak bılinen bu ünlü yasa. daha doğmadan 'kadük' olmuştur. Bütün bunlar göz önüne almdığında. Chirac-Juppe ikilisinin Fransız seçmenlerinin indinde Tony Blair türü bir 'değişimin' temsilcılen olmadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle de baskın erken seçimden umulan. bu ikili için "cepte keklik" değildir. Biraz da bu yüzden, "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak" pek uzak bir ihtimal olarak görünmüyor. Hele sol birlık, hızla toparlanarak, halkın sıkıntılanna çözüm getirecek somut bir programla ortaya çıkıp 'değişim" rüzgânnı arkasına alırsa... Hüseyin Baş DüşPhrmMeıinmSaint-Simon'un. John Lavv'ın kralıv, et fabrıkasının ıflasının ertesı açıkladığı "nüfusununtümününtala- nından zenginleşen bir küçükazmtık" formülü. fınan- sal piramıtlerin ekonomılennın canına okuduğu Do- ğu Avrupa ülkelerinde günün konusu olma özelliğı- nı sürdürüyor. İlke, dünya kadar eski. Aşın ölçüde yüksek faız oran- ları yemine tamah eden yeni yatınmcılann paralan, yatınma aktanlmamakta. ama eski "rantiyecilerinfa- izlerinin ödenmesinde" kullanılmaktadır. Bu ise. ye- nı yatınmcılann. kaçınılmaz biçımde azalarak bıtme- sine kadar sürüyor. Piramıtlerin hızlı yükselışı ve ar- dmdan. pazar ekonomısıne geçışın umut ve düşkınk- lığı eğrısıyle tanımlamak mümkün. Sahtekarların bir ölçüde cezasız kalmalan ise rüşvet \e çetecilığe bulaşan fınans \ e siyaset dünyası ile ilişkilerin kanı- tı olarak görülmektedir. Arna\ utluk traıedisınden önce. piramıtlerin en ün- lüsü Serge Mavrodi'nın MV1M yatınm ortaklığıydı. 1.1 milyon ruble bazı serma>e ile kurulan şirket, 1000 mılvar ruble değerinde hısse senedı ihraç etmeyı ba- şarmıştı. Üstelık buhisselermaliyebakanlığında ka- yıtlı olmamasına karşın -ki bu. senetlenn \ asa dışı ol- duğu anlamına gelmektedır- de\ letın postaneleri baş- ta olmak üzere. bmlerce satış noktasında pazarlanmış- tı. Bu konuda bırbaşka yenıliği ise, şirketin kendi hıs- selennı kote etmesi \e önceden hayali "getirilerini'" açıklaması oluşturuyordu. 1994 Şubatı ile Temmuzu arasında şirketin hısse- leri 1.600 rubleden. 115.000 rubleye yükselmiştı. Ama Ma\Todi, sahtekârlık ve yalan reklam yapmak yerine. vergı kaçakçılığı ile suçlanıp rutuklandığın- da, sistem çökecekti. Devlet Sergey Mavrodi'den. ge- riye dönük olarak 50 mılyar ruble v ergi istıvordu. Ne \ar kı, Mav rodi karşı saldınya geçmekte gecıkmeye- cektı Iktıdan, kendisinden öç almakla suçluyor. *on milyona varan şirket hissedarlannı" sokağa dökerek hükümete karşı referandum yapma tehdıdı savuruyor- du. Sonunda kapatıldığı cezaevinden çıkmak için po- litikay a atılmaya karar verecekti. Şans esen, Duma'da bir Mosko\a banlıyösünü temsil eden bir ışadamı bır- kaç a> - önce öldürülmüştü. Ara seçimlerde Mavrodı'nın adaylığının açıklanmasının ardından. mahkemenın isteği üzerine ve parlamentoya aday olan bir kişinın hapiste tutulamayacağı kuralının Boris Yeltsin tara- fından da onayianmasıyia. pıramit sahtekân serbest bırakılacaktı. Adav ın seçim kampany asınm ana tema- sı, beklendiği üzere "seçUmesidurumundaMMM'nin hissesenetlerinmkotasyonununsağlanacağıvaadi" oluş- turuyordu. Aynca Mavrodi bununla da yetinmıyor, se- çim bölgesine kendi cebinden 10 milyar dolarlık ya- tınm yapacağını. paralannı kurtaımayı umut eden MMM şirketınm hissedarlannın zorunlu olarak ka- tılacaklan bir siyası parti kuracağını da ilen sürüy or- du. Onu "Iktidann zorbahğma karşı halkçı kapita- lizmin kahramanı" olarak ilan eden aşın millıyetçi Vladimır Jırinov ski'nın desteğıni de sağlamıştı. Mav - rodı, seçimlerde on adayı gende bırakarak Duma'ya gırmeyı başardi. Finans \e bütçe komısyonu başkan v ardımcılarından biri >eni parlamenterin "zengin de- neyimleriyle, değerli kâğıtiarla ilgili yasanın vazımın- da yardımcı olacağından" söz ediyordu. Banka sistemı. gerçekte yasalann dışında. dahası yasalann üstünde işlıyordu. Kısa bir süre önce dev- lete. sanayı hisseleri karşhğında verılen borçlar sa- yesınde, bir avuç finans oligarşısi ülkenin önde ge- Arna\ utiuk"taki banker skandalı halkın ayaklanmasına yol açtı. Ayaklanma iç savaşa dönüştü. Rusya'nın köşedönücüsü Serge Mavrodi hapisten seçimlerde aday olarak kurtuldu. (Solda) len en değerli sanayilerine el koydular. Bazı farklı- lıklarla da olsa. Avrupa'nın eski komünist ülklerinın hemen hepsi bu tür kirli işlerle karşı karşıya gelmiş- lerdir. Kolay para kazanmanın sarhoşluğu ortamın- da, yasalann boşluğundan yararlanan hayali geniş fı- nansçılar için çabuk zengin olmanın cazibesine ka- pılan halk iyi birav durumundaydı. Ginşımciler, po- lıtikacılan satın alarak. kirli işlerine göz yummalan- nı sağlamışlardı. Bunlar, aynı zamanda. hayır işleri- ne cömertçe yardımda bulunarak, halkın sempatisi- ni satın almayı da iyi biliyorlardı. Piramitlenn biçi- mı. yenı simyanın mucizevi yanını ortaya koymakta- dır. Romanya'da Caritas adını taşıyan yatınm şirke- tini kuran muhasebeci İon Stoka -aynı adı taşıyan say- gın katolik yardım kuruluşuyla isim benzerfiğınden de yararlanarak, tasarmf sahıplerine yüz günde ya- tırdıklan paranm sekız katını kazandırmanm sıhirli formülüne sahip bulunduğunu söylüyordu. Kendisi- nı "mesih" olarak ılan eden İon Stoıca. kısa sürede dön milyon ynrttaşını dolandırmayı başarmıştı. Başka ülkelere oranla daha > oksul bırülke olan Ar- nav utluk, çok daha ağır bir kriz ıçın daha uygundu. Komünizmden en son vazgeçen bu A\ rupa ülkesının yeni rejımı. Stalinci uvgulamalara. \ ahşı kapıtalizmın olumsuzlukJannıekleyecektı. Keyfiuygulamalar\e sıyasal davalar ortamında başkan Sali Berişa. coşku- lu bir liberalızasyonu desteklıvordu. Kendisini eski komünistlere karşı tek engel olarak takdim ederek, kuşkulu sivasal eylemlerine karşın. batınm tam des- teğine sahıp olmayıda başarmıştı. 1996'da, ülke her türlü kaçakçılık, kirli para aklama. özellikle de çö- küşleri ülkeyi ıç savaşın eşiğine getiren piramitlerin gelişmesiyle, Avrupa'nın en yüksek büyüme hızma sahıp ülkesi unvanını kazanmıştı. Çabuk zengin ol- ma ateşine tutulan Arnavutalın üçte biri (ailelerin o 'o80'i)küçük binkimlerinı,sürülerinin satışından ge- len paralan. apartmanlannı, Yunanistan \e Italya'da çalışan çocuklannın gönderdikleri paralan yitirdiler. Pusulasını şaşırmış vie ortalama gelin 70 doların al- tmda olan bir halk için %35 ila o -ol00 aylık faiz. se- faletten kurtuluşun tek yolu olarak göriinüyordu. Ba- zılan bu yatınmlann nsklı olduğunun bıliyordu. Ama kendılennı paralannı her şey dıbe v urmadan kurta- racak kadar kurnaz sanıyorlardı. Anıden zengin olan komşuların \arlığı. piramitlerin on yılı aşan ömürle- ri. konuyla ılgılı kuşkulan gıdermeye yetip artıyor- du. Başka y erlerde olduğu gıbı. burada da finans. po- litika \e iyi \urtta$lıkbırarada\aşıyordu. Sude vak- fının patronu "Çingene" dı\e anılan ve işini çok iyi bilen bir falcıydı. Yardım vakfının patronu. kentin ha- mısı sa>ılıyor, doğum yen olan Luşna'yı zırhlı ara- basıy la ziyaret edı\ordu. Arjantınlı futbol yıldızı Ma- riokempes'ı kentin yerel takımına 35O.ÖOO ödeye- rek antrenör olarak ışe alınan oj du. Piramıtlere. top- lam olarak ülkenın gayn safı mıllı hasılasının üçtebi- nne tekabül eden 1 mıly ar dolardan fazla para gömül- dü. 1996 Aralıkayında en za> ıf durumda olan şirket- ler ödeme guçlüğüne gınnce. ıskambıl kağıdından şatolar birbırı ardından çökecek \e uyurken para kazanmayı düşünenler. kaçınılmaz bir biçımde düş- kınklığına uğrayacaklardı. İbrahim Warde (Le Monde Dıplomatıque) Büyük Amerikan ImparatorluğuDünya tanhinde öyle dönemler vardır ki. önde gelen rakiplerinin parçalanması ya da yenilgisi sonucu bir devletın hege- monyası bırdenbıre, yerkürenin tümünde paylaşmasız bir biçımde egemen hale ge- lir. 15. y-üzyıldan bu yana sırası ile üç devlet -İspanya. Fransa ve Ingiltere- as- keri, ekonomik \e bir ölçüde kültürel alanlarda dünya üzerinde egemenlik sağ- lamışlardır. Britanya tmparatorluğu, Naporj'on'un Waterloo (18151 yenilgisınden sonra ger- çek anlamda i\Tne kazanmış ve bu ege- menlik bınncı \ e İkmci Dünya sa\ aşlan- nın nedeni olan Alman ıhtıraslannın yük- selişiy le sona ermiştir. îki dünya sa\ aşı es- ki kıta\ı güçsüz bırakmış. 20. yüzyılın hâkimı siyasal oyuncu Bırleşik De\ letler'in uluslararası ilişkiler sahnesınde boy gös- termesınetanıkolunmuştur. 1945 ten son- ra. Birleşik Devietler dönemin ikinci sü- per gücü Sovyetler Birliğı ile 'soğuksa- vaş' denilen çılgın rekabet ortamında bir tür ortaklaşa dünya egemenlıği (condo- mınium) kurmuştur. Bu karşıtlık, bilındiği üzere Sovyetler Birlıği'nın 1991 'de parçalanmasıyla son bulmuştur. Uluslararası ölçekte Bırleşık De\ letler. böylece bir y üzyıldan daha faz-' la sürede, hiçbir gücün ulaşamadığı bir üs- • Birleşik Devletler, gezegenin satranç tahtasında (özellikle Afrika'da) Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlere pek aldırmadan, salt kendi çıkarlanna hizmet için kendine özgü değerlendirmelere göre hareket etmektedir. Bu yüzden. başına buyruk bır biçimde Küba'ya. Libya ya da İran'a ekonomik yaptınmlar dayatmakta, keyfi olarak, BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin görevinde kalmasına karşı çıkmaktadır. tünlük konumuna gelmıştır. Bu andan ıtı- baren 'Amerikan İmparatorluğıT artık dünyada tek başınadır. Bu ayncalıklı bir egemenliktir ve böylesı şaşırtıcı bir olgu insanhk tarihınde ılk kez görülmektedir Gerçi. çağdaş dünyada. bır imparator- luğun üstünlüğü salt coğraf i etkiyle ölçül- memektedır. Bu üstünlük muazzam aske- ri özelhkJenn yanı sıra ekonomik ağ. fı- nansal akış, teknolojık venilıkler. tican alış- venş ve maddı-manevı her tür projeksı- yon ve vayılmadakı performanstan da kaynaklanmaktadır. Bu konuda hiç kim- se, yeryüzüne. okvanuslara ve onu çe\- releyen alana. Birleşik Devletler kadar egemen olamamıştır. Sosyal eksıklıklenne karşın. parlak bir ekonomiy le canlanan kozlannın bıhncin- de olarak, Amerıka, düny ay ı yönetme sa- vını yenıden gündeme getırmiştır. Ha- ıti'de demokratık yasallığı sağlamıştır. Kuzey Kore'nın y ıldırma polıtıkasına tep- kı göstermıştir. Çın'in Tavvan'ı tehdıt gı- nşımlerine karşı Formoza boğazında as- keri kararlılık göstermiştır. Dayton an- laşmalanyla Bosna'daki çatışmaya çö- züm getırmış, bölgeye yerleşen askerı varlığıv la da banşı güv ence altına almış- tır. Nıhayet şöy le ya da böy le olsa da. İs- rail-Filistin anlaşmazlığının barışçı çö- zümü ıçm yapılan görüşmelenn sürme- sinı sağlamıştır. O günden bu yana, çıkmaza giren si- yasal durumdan kurtulunması için şura- da burada. Amerikan arabuluculuğu ta- lep edilmektedır. İşte son bazı örnekler Sırbıstan'da Miloseviç'ı protesto eden mu- halefet NVashington'u yardıma çağırmış- tır. Cezayır'de de ay nı şey olmuş. Ayt Ah- met \\ashıngton'dan 'şiddet sarmalının durdurulmasını' ıstemıştır. Öyle ki. Bırleşık Devletler gezegenin satranç tahtasında (özellikle Afhka'dal Birleşmiş Milletler gıbi uluslararası örgüt- lere pek aldırmadan. salt kendi çıkarlan- na hizmet için kendine özgü değerlendır- melere göre hareket etmektedir. Bu yüz- den, başına buyruk bir biçimde Küba'ya, Lıbya y a da İran'a ekonomik yaptınmlar day atmakta. keyfi olarak. BM Genel Sek- reteri Butros Gali'nin görev ınde kalma- sına karşı çıkmaktadır. Yenı Savunma Ba- kanı William Cohen. Fransa'nın NA- TO'nun güney kumandanlığının bır Av- rupalı subava verılmesıyle ilgili haklı is- teğinı. "Konu kesinlikle müzakere edile- mez' diyerek, reddetmektedır Bırleşık Dev letler. egemenlik eğiliminde. Küba'v a karşı ambargoyu güçlendiren Helms-Bur- ton yasası olayında olduğu gibı. Amen- kan yasalannın ülke sınırlan dışında da uygulanmasını bıle ıstemektedir. Dış tıcarette süreklı açık veren süper güç için. pazann fethı, ulusal öncelıkler- de ılk sırada yer almaktadır. Mal ve hiz- met ıhracatı. 1987'den bu yana ekono- mik gelışmenın üçte biri düzeyindedir. Bu -pazariamacı diplomasinin" ihracatı gelıştirmek ıçın elinın altındakı en iyi ıde- olojık silahlarıse *audkjvisuel''(sınemave telev izyon) programlarıdır. Onbeşler Av - rupası'nda Amerikan fılmlerının pazar pav ı yüzde 56"dan yüzde 76"y a yükselmiş- tır. 50 Avrupalı "ulusal televizyon zinciri- nin" -kı buna kablolu ve şıfrelı şebekeler dahıl değildir- Amerikan filmleri. 1993'te programasyonlannın j-üzde 53'ünü kap- sıyordu. On yılda Avrupa audıovısuel ti- can bilançosu. Bırleşık Dev letler karşı- sındafeci bır biçımde genlemıştır. 1985'te 0.5 mılyar dolar olan bu konudaki kay ıp- lar. 1995'te 4 mılyar dolara ulaşmıştır. Bu ise 250.000 "işin''onadan kalkması- na yol açmıştır. Aynı üstünlük, havacıhk endüstrisi, ile- tişim. telematık (ınternet). petrol vb. alan- larda da söz konusudur Bugün. hiçbir başka güç. Amerika ile rekabet edecek ya da onun ekonomik saldırılanna karşı du- racak durumda değildir. Ama bütün bunlar. dünyaya kendi ya- sasını dayatmak ıçın neden mıdir? Jeopo- litık ufukta Çın. Hındistan. Avrupa Bir- lıği gibı geleceğın devlennm ortaya çık- tığı bır sırada. Birleşik Devletler. orta erımde büyük anlaşmazlıklar nskıni gö- ze almadan küstah ımparatorluk iddıala- nnı sürdürebılecek mıdır? Bırleşık Dev- letler "tümirnparatorhıklann.eryadageç, >ok olacağından" haberlı deSıl mıdır? IGSAC1O RAMO.\ET (Le Monde Dıplomatıquei ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Yıllık iznini kullanan yazanmız yazılarına bir süre ara verecektir. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLTMNSAĞA: 1/Adalet... Emi- le Zola'nın bır romanı. 2/ Sü- sen de denilen. büyük çıçeklı 3 bırsüsbitkisı... "Dost elınden — ıçmış delı- 5 yim ' Üstü kan köpüklü meşe seliyım"' (Pir Sult'an Abdal). 3/ Götürü, top- tan ış... Küçük magara. 4/ Tes- pihlerin baş tarafına ta- kılan uzunca parça.. Ağız mukozasmda olu- şan yüzeysel yara. 5/Ka- ra batmamak için ayaga 3 takılan bir çeşit örgülü 4 ayaklık. 6/ Bir türde ya da bıreyde bulunan. ay- fi nı cınsten başka hiçbir _ türde ya da bireyde rast- lanılmayan...Yennekoy- 8 ma, yerinde kullanma. g II Bir nota... Tektonık çukur. 8/" — Kustunca": Ünlü Bosnalı sınema yönet- meni... Yavaş, ağır. 9/ tskambılde bır kâğıt... Yapıtlar. YLTCARIDAN AŞAĞIYA: 1/Okyanusya halklannm bere- ket ve erkeklık tannsı... Vazıfe 2/Faız.. Dogu ve Güney- dogu Anadolu'dakonar-göçerlenn kıl çadırlanndan oluşan yayla yerleşmesı. 3/ Küçük kıtap... Vılayet. 4/ Mantık... Kumtaşı. 5/ lslam inancına göre ölülen mezannda sorguya çekecekolan ikı melektenbın 6/Büyükerkekkardeş... Tro- pıkal Afrika'da yetişen ve odunu dogramacılıkta kullanılan bir ağaç. 7/ Molıbden elementınm sımgesı... Akarsu byı- lanndakı çalı ve ağaçlann üzerinde de yaşayabılen bır ba- lık. 8/ Arap abecesınde bır harf. Tıcaret malı. 9/ Ağır. ka- lın, dayanıklı ve sağlam... Bır tür yabanmersını. KADIKOY 2. SLT.H HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997 79vesayet lskele Caddesi, Demirağ Çıkmazı Çam Apt. No: 7'5 Caddebostan-Kadıköy adresinde ıkamet etmekte olan Mehmet Danyal Baykal mevcut rahatsızlığı ne- deniyle M.K.'nin 355. maddesi gereğince vesayet al- tına alınarak kendisine kızlan Demet Bayraktar ile Denız Çobanoğlu müştereken vasi tayin edilmıştir. İlan olunur. 10.4.1997 Basın: 18083 ZEYTİNBURNU SLXH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 197 131 Karar No: 1997/350 Hâkim: Kemal Güzel 20998 Kâtip: Zarif Nalbantoğlu Mahkememize ait 2.4.1997 tarih 1997/131 esas 1997/350 karar sayılı ılamı ile Ay$e Candartba'jfe Necla Candarma vasi tayin edilmiştir. 2.4.1997 Basın: 18192 ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1996 632 Davacı lslim Doğar vekıli Av. Ferdi Güllüoğlu ta- rafından davalı İbrahim Doğar aleyhıne açılan boşan- ma davasınm yapılan açık yargılamasında; Davalı İbrahim Doğar'ın adresinde bulunamadıği. yapılan zabıta araştırmasında ise davalının adresi bu- îunamadığından dava dilekçesının ılanen tebliğine karar verilmış olmakla: tşbu ilanın teblığinden itibaren duruşma günü olan 23.6.1997 günü saat 09.00'da Şanlıurfa 2. Asliye Hu- kuk Mahkemesi'nde davalı İbrahim Doğar'ın bizzat bulunması veya kendisini bır \ekille temsil ettirme- si, aksi takdirde gıyapta karar venleceği dava dılek- çesi yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 14.4.1997 Basın: 17529 FATİH 1. ASLİYE HUKUK HÂKEVILİĞİ'NDEN DosyaNo: 1995'550 Davacı Meryem Salgın tarafından açılan gaiplik. e\ - liliğin feshi davasında: Hâkimliğimizin 1995-550 esas. 1997 161 karar sa- yılı ve 26.2.1997 günlü karan ile Elazığ ili, Sivrice il- çesı. Kayapınar Köyü, Cilt 037/01, sayfa 28. kütük 28'de nüfusta kayıtlı bulunan Ahmet ve Zeynep'ten olma 1.3.1969 doğumlu Mehmet Salgın'ın gaıpliğine. key- fiyetin gazete ile ilanına, Elazığ, Sivnce ilçesi, Kaya- pınar Köyü. cilt 037/01, sayfa 28. kütük 28'de nüfus- ta kayıtlı bulunan Yaşar ve Hatice'den olma 10.1.1973 doğumlu davacı Meryem Salgın ile Ahmet ve Zey- nep'ten olma 1.3.1969 doğumlu gaip Mehmet Salgın'ın evlilik aktinin feshi davasının kabulüne (feshine). alın- ması lazım gelen 429.000.- TL karar harcından peşin alınan 125.000.- TL harcın mahsubu ile bakiye 304.000.- TL harcın davacıdan ahnarak Hazine'ye verilmesine, yapılmış yargılama giderlerinın dav acı üzerinde bıra- kılmasına dair temyizi kabil olmak üzere karar veril- miş olup, gaip Mehmet Salgın'a tebligat yerine geç- mek üzere ilan yolu ile tebliğ olunur. 11.4.1997 Basın: 18017 BAKIRKOY 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1995*847 Müteveffa Saadet Erkıvanç'ın vasiyetnamesı ile il- gili dava sebebiyle; Müteveffanın mirasçılan olan ve kendilerine teb- ligat yapılamayan Necla Erkıvanç. Şerife Ender Er- kıvanç, Selahattın Erkıvanç. Yusuf Kenan Erkıvanç. Dursun Turan Erkıvanç, Remziye Ümran Erkıvanç. Kadriye Nuran Erkıvanç. Ümit Erkıvanç, Demet Er- kıvanç v e Hasibe Buket Erkıvanç'a müteveffanın va- siyetnamesinin belirtilen şahıslara ilanen tebliğine karar verilmiş olup, belirtilen şahıslann ışbu davanın duruşmasının yapılacağı 17.6.1997 günü saat 10.30'da hazır bulunmalan, belge ve delillerini ibraz etmele- ri, aksi takdirde müteveffa Saadet Erkıvanç'ın Bakır- köy 1. Noterliği'nin 1995/615 E. sayılı ve 2.8.1995 tarihli 73025 yevmiye sayılı vasiyetnamesı ile tere- kesinin tamamını Bakırköy Ruh ve Sınir Hastalıkla- n Hastanesi Vakfı'nabıraktığı, kendilerine yukanda numarası ve tarihi yazılı vasıyemamenın tebliğine ge- çerli olmak üzere ilan olunur. 11.4.1997 Basın: 17988
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle