Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 4 MAYIS 1997 PAZAR
DEĞİŞEN DÜNYADANHÜSEYİN BAŞ
Fransa 'da 'baskın seçim'Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın. anayasanın kendısıne
tanıdığı yetkiyı kullanarak, ıktıdan oluşturan sağ bırliğın
parlamentodakı sandalyelerin >-üzde 80"inı elinde tutan ağırliğa sahıp
olmasma karşin. ülkeyi "erken seçime" götürme karan alması çoklan
için şaşırtıcı olmuştur Ne \ar ki sürpriz olarak da tanımlanabilen
karann yarattığı şaşkınlığın geçmesiyle her şey daha açık bir biçımde
anlaşilmaktadır. Cumhurbaşkanı Chırac. ülkenın ekonomiden sosyal
genlemeye. ışsizlikten yoksulluğa. yaşamın hemen her alanında
görülen ve hıçbırçözüm getinlemeyen sorunlanyla "zamamnda"
yapılacak bir seçımın hiçbir başan şansının olmayacağı gerekçesıyle
"erken seçim" karan almış görünüyor. -Baskın seçimin" ardındaki
gerçeğin bu olduğunda hemen herkes müttefık. Baskın seçimin
ikinci bir gerekçesı ıse adı üstünde. sol muhalefetı hazırlıksız
yakalamak. Bunda. kamuoyu yoklamalannın. Le Pen'ın gerileme
eğilimınde olduğunun ve ıktıdardakı sağ birliğın. erken seçımden
başanlı çıkacağına ılişkin tahmınlennin de payı bulunduğu
söylenebilir. Kısaca, Cumhurbaşkanı Chirac. tek paraya geçiş
knterlennin halka yükleyecegi yenı sıkıntılan da düşünerek. ışler
daha da kötüye gitmeden \e muhalefetın toparlanmasına da zaman
bırakmadan iktidar çoğunluğunu 2002 yılına kadar götürmek,
böylece de 5 yıllık rahat bir süre sağlamayı amaçlamaktadır.
Bütün bunlara karşılık başkan Chirac'ın "erken seçim" karanyla bazı
ciddi risklerle karşılaşabıleceğı olasılığı da gözardı edılemez.
Örneğm "evdeki hesap her zaman çarşıya" uymayabılir. Sol
muhalefet: hızla toparlanarak, yenı bir programla güçlü bir biçımde
ortaya çıkabilir. dahası Manş ötesinde Tony Blair'in "değişiırT
rüzgânyla sağladığı ezicı zaferin de etkısıyle meclis çoğunluğunu
elde edebılır. Bu ıse Chirac'ı. tıpkı Mitterrand gıbı. "cohabitation"la
yaşamak zorunda bırakabilir. Daha da önemlısı ıkincı bir dönem
daha. başkan seçılme şansını büyük oranda tehlikeye düşürebılir.
Jacques Chirac ve iktidar çoğunluğunun lıderi Başbakan Alain
Juppe'nin baskın bir erken seçimle, ıki yıldan bu yana hiçbırini
gerçekleşıirmeyi başaramadıklan vaatlerinı gerçekleştirmek için bir
ek zaman kazanma savlan inandıncı olmaktan uzaktır. Iki yılda
yapamadıklarını. bundan sonra yapabileceklerinin hiçbir güvencesi
bulunmamaktadır. Ingıltere'de lşçi Partisi'ni iktidara taşıyan
"değjşim" rüzgârının Chırac-Juppe ikilisinin arkasında olduğunu
söylemek ıse bütünüyle olanaksızdır. Bu ıkilinin ikı yılda yerine
getiremedikleri vaatler sayılmakla bıtmez. Örneğin 1995 Marti'nda
Cumhurbaşkanı Chnac. 'toplumdaki sosyal kopuşu, büyük bir
yöneüm yasasıyla çözüme ulaştırmay u toplum dışına iriİmiş \oksul
kitleler sorununu temekien çözüme ulaştırmayı. giderek artan işsizliği
önlenıe vaatkrini' seçilir seçılmez unutmuştur. Başbakan Juppe'nin
tutumu ise bundan faklı olmamıştır. Mılletvekıllerı 15 nisanda
önlerine gelen yasayı incelemeye bıle vakıt bulamadan,
parlamentonun Chirac tarafından feshedilmesıyle. başkanın büyük
projesı olarak bılinen bu ünlü yasa. daha doğmadan 'kadük'
olmuştur. Bütün bunlar göz önüne almdığında. Chirac-Juppe
ikilisinin Fransız seçmenlerinin indinde Tony Blair türü bir
'değişimin' temsilcılen olmadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle
de baskın erken seçimden umulan. bu ikili için "cepte keklik"
değildir. Biraz da bu yüzden, "Dimyata pirince giderken evdeki
bulgurdan olmak" pek uzak bir ihtimal olarak görünmüyor. Hele sol
birlık, hızla toparlanarak, halkın sıkıntılanna çözüm getirecek somut
bir programla ortaya çıkıp 'değişim" rüzgânnı arkasına alırsa...
Hüseyin Baş
DüşPhrmMeıinmSaint-Simon'un. John Lavv'ın kralıv, et fabrıkasının
ıflasının ertesı açıkladığı "nüfusununtümününtala-
nından zenginleşen bir küçükazmtık" formülü. fınan-
sal piramıtlerin ekonomılennın canına okuduğu Do-
ğu Avrupa ülkelerinde günün konusu olma özelliğı-
nı sürdürüyor.
İlke, dünya kadar eski. Aşın ölçüde yüksek faız oran-
ları yemine tamah eden yeni yatınmcılann paralan,
yatınma aktanlmamakta. ama eski "rantiyecilerinfa-
izlerinin ödenmesinde" kullanılmaktadır. Bu ise. ye-
nı yatınmcılann. kaçınılmaz biçımde azalarak bıtme-
sine kadar sürüyor. Piramıtlerin hızlı yükselışı ve ar-
dmdan. pazar ekonomısıne geçışın umut ve düşkınk-
lığı eğrısıyle tanımlamak mümkün. Sahtekarların
bir ölçüde cezasız kalmalan ise rüşvet \e çetecilığe
bulaşan fınans \ e siyaset dünyası ile ilişkilerin kanı-
tı olarak görülmektedir.
Arna\ utluk traıedisınden önce. piramıtlerin en ün-
lüsü Serge Mavrodi'nın MV1M yatınm ortaklığıydı.
1.1 milyon ruble bazı serma>e ile kurulan şirket, 1000
mılvar ruble değerinde hısse senedı ihraç etmeyı ba-
şarmıştı. Üstelık buhisselermaliyebakanlığında ka-
yıtlı olmamasına karşın -ki bu. senetlenn \ asa dışı ol-
duğu anlamına gelmektedır- de\ letın postaneleri baş-
ta olmak üzere. bmlerce satış noktasında pazarlanmış-
tı. Bu konuda bırbaşka yenıliği ise, şirketin kendi hıs-
selennı kote etmesi \e önceden hayali "getirilerini'"
açıklaması oluşturuyordu.
1994 Şubatı ile Temmuzu arasında şirketin hısse-
leri 1.600 rubleden. 115.000 rubleye yükselmiştı.
Ama Ma\Todi, sahtekârlık ve yalan reklam yapmak
yerine. vergı kaçakçılığı ile suçlanıp rutuklandığın-
da, sistem çökecekti. Devlet Sergey Mavrodi'den. ge-
riye dönük olarak 50 mılyar ruble v ergi istıvordu. Ne
\ar kı, Mav rodi karşı saldınya geçmekte gecıkmeye-
cektı Iktıdan, kendisinden öç almakla suçluyor. *on
milyona varan şirket hissedarlannı" sokağa dökerek
hükümete karşı referandum yapma tehdıdı savuruyor-
du.
Sonunda kapatıldığı cezaevinden çıkmak için po-
litikay a atılmaya karar verecekti. Şans esen, Duma'da
bir Mosko\a banlıyösünü temsil eden bir ışadamı bır-
kaç a>
-
önce öldürülmüştü. Ara seçimlerde Mavrodı'nın
adaylığının açıklanmasının ardından. mahkemenın
isteği üzerine ve parlamentoya aday olan bir kişinın
hapiste tutulamayacağı kuralının Boris Yeltsin tara-
fından da onayianmasıyia. pıramit sahtekân serbest
bırakılacaktı. Adav ın seçim kampany asınm ana tema-
sı, beklendiği üzere "seçUmesidurumundaMMM'nin
hissesenetlerinmkotasyonununsağlanacağıvaadi" oluş-
turuyordu. Aynca Mavrodi bununla da yetinmıyor, se-
çim bölgesine kendi cebinden 10 milyar dolarlık ya-
tınm yapacağını. paralannı kurtaımayı umut eden
MMM şirketınm hissedarlannın zorunlu olarak ka-
tılacaklan bir siyası parti kuracağını da ilen sürüy or-
du. Onu "Iktidann zorbahğma karşı halkçı kapita-
lizmin kahramanı" olarak ilan eden aşın millıyetçi
Vladimır Jırinov ski'nın desteğıni de sağlamıştı. Mav -
rodı, seçimlerde on adayı gende bırakarak Duma'ya
gırmeyı başardi. Finans \e bütçe komısyonu başkan
v ardımcılarından biri >eni parlamenterin "zengin de-
neyimleriyle, değerli kâğıtiarla ilgili yasanın vazımın-
da yardımcı olacağından" söz ediyordu.
Banka sistemı. gerçekte yasalann dışında. dahası
yasalann üstünde işlıyordu. Kısa bir süre önce dev-
lete. sanayı hisseleri karşhğında verılen borçlar sa-
yesınde, bir avuç finans oligarşısi ülkenin önde ge-
Arna\ utiuk"taki banker skandalı halkın ayaklanmasına yol açtı. Ayaklanma iç savaşa dönüştü.
Rusya'nın köşedönücüsü Serge Mavrodi hapisten seçimlerde aday olarak kurtuldu. (Solda)
len en değerli sanayilerine el koydular. Bazı farklı-
lıklarla da olsa. Avrupa'nın eski komünist ülklerinın
hemen hepsi bu tür kirli işlerle karşı karşıya gelmiş-
lerdir. Kolay para kazanmanın sarhoşluğu ortamın-
da, yasalann boşluğundan yararlanan hayali geniş fı-
nansçılar için çabuk zengin olmanın cazibesine ka-
pılan halk iyi birav durumundaydı. Ginşımciler, po-
lıtikacılan satın alarak. kirli işlerine göz yummalan-
nı sağlamışlardı. Bunlar, aynı zamanda. hayır işleri-
ne cömertçe yardımda bulunarak, halkın sempatisi-
ni satın almayı da iyi biliyorlardı. Piramitlenn biçi-
mı. yenı simyanın mucizevi yanını ortaya koymakta-
dır. Romanya'da Caritas adını taşıyan yatınm şirke-
tini kuran muhasebeci İon Stoka -aynı adı taşıyan say-
gın katolik yardım kuruluşuyla isim benzerfiğınden
de yararlanarak, tasarmf sahıplerine yüz günde ya-
tırdıklan paranm sekız katını kazandırmanm sıhirli
formülüne sahip bulunduğunu söylüyordu. Kendisi-
nı "mesih" olarak ılan eden İon Stoıca. kısa sürede
dön milyon ynrttaşını dolandırmayı başarmıştı.
Başka ülkelere oranla daha > oksul bırülke olan Ar-
nav utluk, çok daha ağır bir kriz ıçın daha uygundu.
Komünizmden en son vazgeçen bu A\ rupa ülkesının
yeni rejımı. Stalinci uvgulamalara. \ ahşı kapıtalizmın
olumsuzlukJannıekleyecektı. Keyfiuygulamalar\e
sıyasal davalar ortamında başkan Sali Berişa. coşku-
lu bir liberalızasyonu desteklıvordu. Kendisini eski
komünistlere karşı tek engel olarak takdim ederek,
kuşkulu sivasal eylemlerine karşın. batınm tam des-
teğine sahıp olmayıda başarmıştı. 1996'da, ülke her
türlü kaçakçılık, kirli para aklama. özellikle de çö-
küşleri ülkeyi ıç savaşın eşiğine getiren piramitlerin
gelişmesiyle, Avrupa'nın en yüksek büyüme hızma
sahıp ülkesi unvanını kazanmıştı. Çabuk zengin ol-
ma ateşine tutulan Arnavutalın üçte biri (ailelerin
o
'o80'i)küçük binkimlerinı,sürülerinin satışından ge-
len paralan. apartmanlannı, Yunanistan \e Italya'da
çalışan çocuklannın gönderdikleri paralan yitirdiler.
Pusulasını şaşırmış vie ortalama gelin 70 doların al-
tmda olan bir halk için %35 ila
o
-ol00 aylık faiz. se-
faletten kurtuluşun tek yolu olarak göriinüyordu. Ba-
zılan bu yatınmlann nsklı olduğunun bıliyordu. Ama
kendılennı paralannı her şey dıbe v urmadan kurta-
racak kadar kurnaz sanıyorlardı. Anıden zengin olan
komşuların \arlığı. piramitlerin on yılı aşan ömürle-
ri. konuyla ılgılı kuşkulan gıdermeye yetip artıyor-
du. Başka y erlerde olduğu gıbı. burada da finans. po-
litika \e iyi \urtta$lıkbırarada\aşıyordu. Sude vak-
fının patronu "Çingene" dı\e anılan ve işini çok iyi
bilen bir falcıydı. Yardım vakfının patronu. kentin ha-
mısı sa>ılıyor, doğum yen olan Luşna'yı zırhlı ara-
basıy la ziyaret edı\ordu. Arjantınlı futbol yıldızı Ma-
riokempes'ı kentin yerel takımına 35O.ÖOO ödeye-
rek antrenör olarak ışe alınan oj du. Piramıtlere. top-
lam olarak ülkenın gayn safı mıllı hasılasının üçtebi-
nne tekabül eden 1 mıly ar dolardan fazla para gömül-
dü. 1996 Aralıkayında en za> ıf durumda olan şirket-
ler ödeme guçlüğüne gınnce. ıskambıl kağıdından
şatolar birbırı ardından çökecek \e uyurken para
kazanmayı düşünenler. kaçınılmaz bir biçımde düş-
kınklığına uğrayacaklardı.
İbrahim Warde
(Le Monde Dıplomatıque)
Büyük Amerikan ImparatorluğuDünya tanhinde öyle dönemler vardır
ki. önde gelen rakiplerinin parçalanması
ya da yenilgisi sonucu bir devletın hege-
monyası bırdenbıre, yerkürenin tümünde
paylaşmasız bir biçımde egemen hale ge-
lir. 15. y-üzyıldan bu yana sırası ile üç
devlet -İspanya. Fransa ve Ingiltere- as-
keri, ekonomik \e bir ölçüde kültürel
alanlarda dünya üzerinde egemenlik sağ-
lamışlardır.
Britanya tmparatorluğu, Naporj'on'un
Waterloo (18151 yenilgisınden sonra ger-
çek anlamda i\Tne kazanmış ve bu ege-
menlik bınncı \ e İkmci Dünya sa\ aşlan-
nın nedeni olan Alman ıhtıraslannın yük-
selişiy le sona ermiştir. îki dünya sa\ aşı es-
ki kıta\ı güçsüz bırakmış. 20. yüzyılın
hâkimı siyasal oyuncu Bırleşik De\ letler'in
uluslararası ilişkiler sahnesınde boy gös-
termesınetanıkolunmuştur. 1945 ten son-
ra. Birleşik Devietler dönemin ikinci sü-
per gücü Sovyetler Birliğı ile 'soğuksa-
vaş' denilen çılgın rekabet ortamında bir
tür ortaklaşa dünya egemenlıği (condo-
mınium) kurmuştur.
Bu karşıtlık, bilındiği üzere Sovyetler
Birlıği'nın 1991 'de parçalanmasıyla son
bulmuştur. Uluslararası ölçekte Bırleşık
De\ letler. böylece bir y üzyıldan daha faz-'
la sürede, hiçbir gücün ulaşamadığı bir üs-
• Birleşik Devletler, gezegenin satranç tahtasında (özellikle Afrika'da) Birleşmiş
Milletler gibi uluslararası örgütlere pek aldırmadan, salt kendi çıkarlanna hizmet için kendine özgü
değerlendirmelere göre hareket etmektedir. Bu yüzden. başına buyruk bır biçimde Küba'ya. Libya ya da
İran'a ekonomik yaptınmlar dayatmakta, keyfi olarak, BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin görevinde
kalmasına karşı çıkmaktadır.
tünlük konumuna gelmıştır. Bu andan ıtı-
baren 'Amerikan İmparatorluğıT artık
dünyada tek başınadır. Bu ayncalıklı bir
egemenliktir ve böylesı şaşırtıcı bir olgu
insanhk tarihınde ılk kez görülmektedir
Gerçi. çağdaş dünyada. bır imparator-
luğun üstünlüğü salt coğraf i etkiyle ölçül-
memektedır. Bu üstünlük muazzam aske-
ri özelhkJenn yanı sıra ekonomik ağ. fı-
nansal akış, teknolojık venilıkler. tican alış-
venş ve maddı-manevı her tür projeksı-
yon ve vayılmadakı performanstan da
kaynaklanmaktadır. Bu konuda hiç kim-
se, yeryüzüne. okvanuslara ve onu çe\-
releyen alana. Birleşik Devletler kadar
egemen olamamıştır.
Sosyal eksıklıklenne karşın. parlak bir
ekonomiy le canlanan kozlannın bıhncin-
de olarak, Amerıka, düny ay ı yönetme sa-
vını yenıden gündeme getırmiştır. Ha-
ıti'de demokratık yasallığı sağlamıştır.
Kuzey Kore'nın y ıldırma polıtıkasına tep-
kı göstermıştir. Çın'in Tavvan'ı tehdıt gı-
nşımlerine karşı Formoza boğazında as-
keri kararlılık göstermiştır. Dayton an-
laşmalanyla Bosna'daki çatışmaya çö-
züm getırmış, bölgeye yerleşen askerı
varlığıv la da banşı güv ence altına almış-
tır. Nıhayet şöy le ya da böy le olsa da. İs-
rail-Filistin anlaşmazlığının barışçı çö-
zümü ıçm yapılan görüşmelenn sürme-
sinı sağlamıştır.
O günden bu yana, çıkmaza giren si-
yasal durumdan kurtulunması için şura-
da burada. Amerikan arabuluculuğu ta-
lep edilmektedır. İşte son bazı örnekler
Sırbıstan'da Miloseviç'ı protesto eden mu-
halefet NVashington'u yardıma çağırmış-
tır. Cezayır'de de ay nı şey olmuş. Ayt Ah-
met \\ashıngton'dan 'şiddet sarmalının
durdurulmasını' ıstemıştır.
Öyle ki. Bırleşık Devletler gezegenin
satranç tahtasında (özellikle Afhka'dal
Birleşmiş Milletler gıbi uluslararası örgüt-
lere pek aldırmadan. salt kendi çıkarlan-
na hizmet için kendine özgü değerlendır-
melere göre hareket etmektedir. Bu yüz-
den, başına buyruk bir biçimde Küba'ya,
Lıbya y a da İran'a ekonomik yaptınmlar
day atmakta. keyfi olarak. BM Genel Sek-
reteri Butros Gali'nin görev ınde kalma-
sına karşı çıkmaktadır. Yenı Savunma Ba-
kanı William Cohen. Fransa'nın NA-
TO'nun güney kumandanlığının bır Av-
rupalı subava verılmesıyle ilgili haklı is-
teğinı. "Konu kesinlikle müzakere edile-
mez' diyerek, reddetmektedır Bırleşık
Dev letler. egemenlik eğiliminde. Küba'v a
karşı ambargoyu güçlendiren Helms-Bur-
ton yasası olayında olduğu gibı. Amen-
kan yasalannın ülke sınırlan dışında da
uygulanmasını bıle ıstemektedir.
Dış tıcarette süreklı açık veren süper
güç için. pazann fethı, ulusal öncelıkler-
de ılk sırada yer almaktadır. Mal ve hiz-
met ıhracatı. 1987'den bu yana ekono-
mik gelışmenın üçte biri düzeyindedir.
Bu -pazariamacı diplomasinin" ihracatı
gelıştirmek ıçın elinın altındakı en iyi ıde-
olojık silahlarıse *audkjvisuel''(sınemave
telev izyon) programlarıdır. Onbeşler Av -
rupası'nda Amerikan fılmlerının pazar
pav ı yüzde 56"dan yüzde 76"y a yükselmiş-
tır. 50 Avrupalı "ulusal televizyon zinciri-
nin" -kı buna kablolu ve şıfrelı şebekeler
dahıl değildir- Amerikan filmleri. 1993'te
programasyonlannın j-üzde 53'ünü kap-
sıyordu. On yılda Avrupa audıovısuel ti-
can bilançosu. Bırleşık Dev letler karşı-
sındafeci bır biçımde genlemıştır. 1985'te
0.5 mılyar dolar olan bu konudaki kay ıp-
lar. 1995'te 4 mılyar dolara ulaşmıştır.
Bu ise 250.000 "işin''onadan kalkması-
na yol açmıştır.
Aynı üstünlük, havacıhk endüstrisi, ile-
tişim. telematık (ınternet). petrol vb. alan-
larda da söz konusudur Bugün. hiçbir
başka güç. Amerika ile rekabet edecek ya
da onun ekonomik saldırılanna karşı du-
racak durumda değildir.
Ama bütün bunlar. dünyaya kendi ya-
sasını dayatmak ıçın neden mıdir? Jeopo-
litık ufukta Çın. Hındistan. Avrupa Bir-
lıği gibı geleceğın devlennm ortaya çık-
tığı bır sırada. Birleşik Devletler. orta
erımde büyük anlaşmazlıklar nskıni gö-
ze almadan küstah ımparatorluk iddıala-
nnı sürdürebılecek mıdır? Bırleşık Dev-
letler "tümirnparatorhıklann.eryadageç,
>ok olacağından" haberlı deSıl mıdır?
IGSAC1O RAMO.\ET
(Le Monde Dıplomatıquei
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Yıllık iznini kullanan yazanmız yazılarına bir
süre ara verecektir.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLTMNSAĞA:
1/Adalet... Emi-
le Zola'nın bır
romanı. 2/ Sü-
sen de denilen.
büyük çıçeklı 3
bırsüsbitkisı...
"Dost elınden
— ıçmış delı- 5
yim ' Üstü kan
köpüklü meşe
seliyım"' (Pir
Sult'an Abdal).
3/ Götürü, top-
tan ış... Küçük
magara. 4/ Tes-
pihlerin baş tarafına ta-
kılan uzunca parça..
Ağız mukozasmda olu-
şan yüzeysel yara. 5/Ka-
ra batmamak için ayaga 3
takılan bir çeşit örgülü 4
ayaklık. 6/ Bir türde ya
da bıreyde bulunan. ay- fi
nı cınsten başka hiçbir _
türde ya da bireyde rast-
lanılmayan...Yennekoy- 8
ma, yerinde kullanma. g
II Bir nota... Tektonık
çukur. 8/" — Kustunca": Ünlü Bosnalı sınema yönet-
meni... Yavaş, ağır. 9/ tskambılde bır kâğıt... Yapıtlar.
YLTCARIDAN AŞAĞIYA: 1/Okyanusya halklannm bere-
ket ve erkeklık tannsı... Vazıfe 2/Faız.. Dogu ve Güney-
dogu Anadolu'dakonar-göçerlenn kıl çadırlanndan oluşan
yayla yerleşmesı. 3/ Küçük kıtap... Vılayet. 4/ Mantık...
Kumtaşı. 5/ lslam inancına göre ölülen mezannda sorguya
çekecekolan ikı melektenbın 6/Büyükerkekkardeş... Tro-
pıkal Afrika'da yetişen ve odunu dogramacılıkta kullanılan
bir ağaç. 7/ Molıbden elementınm sımgesı... Akarsu byı-
lanndakı çalı ve ağaçlann üzerinde de yaşayabılen bır ba-
lık. 8/ Arap abecesınde bır harf. Tıcaret malı. 9/ Ağır. ka-
lın, dayanıklı ve sağlam... Bır tür yabanmersını.
KADIKOY 2. SLT.H HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1997 79vesayet
lskele Caddesi, Demirağ Çıkmazı Çam Apt. No:
7'5 Caddebostan-Kadıköy adresinde ıkamet etmekte
olan Mehmet Danyal Baykal mevcut rahatsızlığı ne-
deniyle M.K.'nin 355. maddesi gereğince vesayet al-
tına alınarak kendisine kızlan Demet Bayraktar ile
Denız Çobanoğlu müştereken vasi tayin edilmıştir.
İlan olunur. 10.4.1997
Basın: 18083
ZEYTİNBURNU SLXH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 197 131
Karar No: 1997/350
Hâkim: Kemal Güzel 20998
Kâtip: Zarif Nalbantoğlu
Mahkememize ait 2.4.1997 tarih 1997/131 esas
1997/350 karar sayılı ılamı ile Ay$e Candartba'jfe
Necla Candarma vasi tayin edilmiştir. 2.4.1997
Basın: 18192
ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1996 632
Davacı lslim Doğar vekıli Av. Ferdi Güllüoğlu ta-
rafından davalı İbrahim Doğar aleyhıne açılan boşan-
ma davasınm yapılan açık yargılamasında;
Davalı İbrahim Doğar'ın adresinde bulunamadıği.
yapılan zabıta araştırmasında ise davalının adresi bu-
îunamadığından dava dilekçesının ılanen tebliğine
karar verilmış olmakla:
tşbu ilanın teblığinden itibaren duruşma günü olan
23.6.1997 günü saat 09.00'da Şanlıurfa 2. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'nde davalı İbrahim Doğar'ın bizzat
bulunması veya kendisini bır \ekille temsil ettirme-
si, aksi takdirde gıyapta karar venleceği dava dılek-
çesi yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
14.4.1997
Basın: 17529
FATİH 1. ASLİYE HUKUK
HÂKEVILİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1995'550
Davacı Meryem Salgın tarafından açılan gaiplik. e\ -
liliğin feshi davasında:
Hâkimliğimizin 1995-550 esas. 1997 161 karar sa-
yılı ve 26.2.1997 günlü karan ile Elazığ ili, Sivrice il-
çesı. Kayapınar Köyü, Cilt 037/01, sayfa 28. kütük 28'de
nüfusta kayıtlı bulunan Ahmet ve Zeynep'ten olma
1.3.1969 doğumlu Mehmet Salgın'ın gaıpliğine. key-
fiyetin gazete ile ilanına, Elazığ, Sivnce ilçesi, Kaya-
pınar Köyü. cilt 037/01, sayfa 28. kütük 28'de nüfus-
ta kayıtlı bulunan Yaşar ve Hatice'den olma 10.1.1973
doğumlu davacı Meryem Salgın ile Ahmet ve Zey-
nep'ten olma 1.3.1969 doğumlu gaip Mehmet Salgın'ın
evlilik aktinin feshi davasının kabulüne (feshine). alın-
ması lazım gelen 429.000.- TL karar harcından peşin
alınan 125.000.- TL harcın mahsubu ile bakiye 304.000.-
TL harcın davacıdan ahnarak Hazine'ye verilmesine,
yapılmış yargılama giderlerinın dav acı üzerinde bıra-
kılmasına dair temyizi kabil olmak üzere karar veril-
miş olup, gaip Mehmet Salgın'a tebligat yerine geç-
mek üzere ilan yolu ile tebliğ olunur. 11.4.1997
Basın: 18017
BAKIRKOY 3. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1995*847
Müteveffa Saadet Erkıvanç'ın vasiyetnamesı ile il-
gili dava sebebiyle;
Müteveffanın mirasçılan olan ve kendilerine teb-
ligat yapılamayan Necla Erkıvanç. Şerife Ender Er-
kıvanç, Selahattın Erkıvanç. Yusuf Kenan Erkıvanç.
Dursun Turan Erkıvanç, Remziye Ümran Erkıvanç.
Kadriye Nuran Erkıvanç. Ümit Erkıvanç, Demet Er-
kıvanç v e Hasibe Buket Erkıvanç'a müteveffanın va-
siyetnamesinin belirtilen şahıslara ilanen tebliğine
karar verilmiş olup, belirtilen şahıslann ışbu davanın
duruşmasının yapılacağı 17.6.1997 günü saat 10.30'da
hazır bulunmalan, belge ve delillerini ibraz etmele-
ri, aksi takdirde müteveffa Saadet Erkıvanç'ın Bakır-
köy 1. Noterliği'nin 1995/615 E. sayılı ve 2.8.1995
tarihli 73025 yevmiye sayılı vasiyetnamesı ile tere-
kesinin tamamını Bakırköy Ruh ve Sınir Hastalıkla-
n Hastanesi Vakfı'nabıraktığı, kendilerine yukanda
numarası ve tarihi yazılı vasıyemamenın tebliğine ge-
çerli olmak üzere ilan olunur. 11.4.1997
Basın: 17988