28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 1997 PAZAR HABERLER Yüksekova çetesi ana iddianamesi hazırlanıyor. Özel Timcilerin ifadeleri çarpıcı açıklamalarla dolu 4 Korucu-PKK işbirliği içinde'Yurt Haberleri Servisi- Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcılığı. Yüksekova çetesi ile ilgili ana iddianameyı hazırlarken. tutuklu Özel Tım polisleri çetenin faaliyetleriyle ilgili ilginç açıklamalarda bulundular. Polisler. öldürülen PKK'lılerin üzennde çıkan paralann bazı askerlerce yağmalandığını. bölgedekı bazı korucu aşiretlerinin de PICK ile işbirliği içınde. uyuşturacu kaçakçılığı yaptığını öne sürdüler. Hakkân"nin Yüksekova ilçesinde adlan Necip Baskın'ın kaçınlması olayı, uyuşturucu ve silah kaçakçılığına kanşan Yüksekova çetesinin tutuklu 18 üyesi önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkacak. Aralannda beledive başkanlan, asker ve polislerle kamu çalışanlannın da bulunduğu çete üyeleri "Ciirüm işlemek için teşekkül oluşturmak, teşekkül halinde para almak için adanı kaldırmak, teşekkül halinde birden fazla kişiyi öldürmeye eksik teşebbüs etmek" suçlanndan • Yüksekova çetesi davasından tutuklu Özel Timciler ifadelerinde öldürülen PKK'lilerin üzerinden çıkan paralann bazı askerlerce yağmalandığını. bazı korucu aşiretlerinin PKK ile işbirliği ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını ileri sürdüler. Çetenin 18 tutuklu üyesi önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkanlacak. toplam 535 yıl hapis cezası istemiyle yargılanacaklar. Halen DGM savcıhğı tarafından haklannda ana iddianame hazırlanan sanıklann ifadelerinde ilginç suçlamalar göze çarpıyor. Tutuklu sanıklardan Özel Harekât Timi komiseri Fatih Özhan. DGM savcılığına verdiği ifadede. 1995 yılında Yüksekova ilçesinın Karlı Köyü vakınlannda. silahlı çatışma sonucu öldürülen PKK'lilerin üzerinden çıkan paralann tutuklu sanıklardan Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul tarafından alındığını söyledi. Özhan, ifadesinde Karlı Köyü'nde vaşanan olayı şöyle anlattı: "Karlı Köyü yakınlanndaki bir sığınakta 4 terörist ölii olarak ele geçti. Teröristlerin üzerinden örgiite ait çok miktarda dolar. mark ve dinar ile Türk Lirası çıktı. Paralar hariç. ele geçirilen tiim mal/emeler için tutanak vapıldı. Paralar, Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul'un beyanı üzerine çatışmaya giren askerlere mükafat olarak dağıtılacağı gerekçesiyle tutanaklara geçmedi. Paralan binbaşı yanına alarak gitti. Paranın askerlere dağıtılıp dağınlmadığını bilmiyorum."' Yağma iddiası Olaydan hemen sonra Hakkâri Dağ Komando Tugay Komutanı Albay Hamdi Poyraz ile Hakkâri Özel Harekât Şube Müdürü"nün çatışma bölgesine geldiğini ifadesinde belirten Özel Tim komiseri Özhan. şöyle de\am etti: "Özel Harekât Şube Müdürii'ne şifahi olarak çatışma sonucunda ölii ele geçirdigimiz teröristlerin ü/erinden çıkan paranın Binbaşı Vurdakul tarafından askerlere dağıtılacağı gerekçesiyle alındığını sövledim. Müdürünı de bana, "Keşke paralan sız alsaydınız, daha sonra isim aracılığıyla askerlere dağıtırdınız' dedi. Ben de amirime bunun binbaşının talebi olduğunu anlattım." Ozel Tım mensuplanndan Viısuf Azmi Aydın da Özhan'ın ıfadesini doğrulayarak şu bilgileri verdı: "Teröristlerin üzerinden çıkan paranın Yurdakul tarafından alındığını ben bizzat gördüm. Arkadaşlar; Binbaşı Yurdakul'un isteği üzerine paralann askerlere dağıtılacağını sövlediler. Ancak paranın askerlere dağıtılıp dağıtılmadığmı bilmivorunı. Bir hilgi sahibi de değilim. Hatta anlatıldığına göre Hakkâri Özel Harekât'ta görevli arkadaşımız Ayhan Kırcalan'ui da binbaşının vakasına yapışarak, " Paralan ne yaptın" dediği bile anlatıklı.'* Özel Tim komisen Fatih Özhan. DGM Başsavcılığı'na bölgedeki korucularla ilgili de ilginç bilgiler \erdi. PKK"li itirafçı Kahraman Bilgiç'in "Albay Hamdi Poyraz'ın adamlan olarak albay adına Kuzev Irak'a gidip geunekle" suçladıgı Kaşuran aşireti reisleri İsmet Ounez ve Kemal Ölmez'e suçlamalarda bulunan Özhan. " Bunlar PKK'yle ilişki içerisindeler'' dedi. Özhan şöyle devam etti: "Hakkâri kent merkezinde müteahhitlik vaptıklan söylenen İsmet ve Kemal Ölmez adlı korucubaşlannı iyitanıran. Bu kişiler Hakkâri'de üst makamlardald bürokratlarla iyi ilişki içerisûıdedirler. Bu insanlann aynı zamanda uyuşturucu ve silah kaçakçılığı vaptıklan konusunda duyunıa da\alı bilgüerim vardır. .Ancak bunlan sotnut olarak belgelendirebilmem mümkün degil. Hatta bu kişilerin gözaltına ahnan \e tutuklanan kişilerin ilgili makamlarla irtibata geçerek belirii paralar karşıhğında serbest bırakılmalannı sağladıklannı duymuştum." Asker diplomasi kulisinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ordu ile sürtüşme ıçine giren REFAHYOL koalısyon hükümetinin dış dünya nezdinde de güvenilirliğı sorgulanırken. diplomatik alanda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve üst düzev generallerin artan biçimde ön plana çıktıklan gözleniyor. Bu duruma. son aylarda Demirel ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın yabancı ülkelerin mıllı günlen nedenıyle verdikleri resep- siyonlara katılmalan somut örnek olarak gösteriliyor. Asli görevi olan Dışişleri Bakanlığı binasına uğramak yenne hastane ve karakollan ziyaret etmeyı tercih eden Çiller. protokol gereği Cumhurbaşkanı 'na yurtdışı ziyaretlerinde de eşlik etmesi gerekırken, yerine Müsteşan Büyükelçi OnurÖymen'ı gönderiyor. Çiller, Dışişlen Bakanı olarak hiçbır mıllı gün resepsiyonuna katılmıyor. KaradayTya ilgi Cumhurbaşkanı Demırel ve Karadayı'nın. özellikle Türkiye ile ilışkileri önem kazanan ülkelerin mıllı gün resepsiyonlanna katıldıklanna dikkat çekiliyor. Demirel'in yakında ziyaret edeceği ve NATO'ya üye olacak öncelikli ülkeler arasında yer alan Polonya'nın önceki akşam düzenlenen millı gününe de sırasıyla önce Genelkurmay Başkanı Karadayı, daha sonra da Demirel geldı. Karadayı. her zamanki gibi yabancı büyükelçilenn ilgi odağı oldu. Polonya resepsiyonunda diğer yabancı ülke resepsiyon- lannda oldugu gibi çok sayıda general düzeyinde katılım oldu. Bu da Türkiye'nin o ülkeye verdiği önemin göstergesi oluyor. MHP Çiftçi'ye ihraç yolu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP genel baş- kan aday lanndan İbrahim Çiftçi, "tedbirsiz" olarak Merkez Disiplin Kurulu'na (MDK) sevk edildi. Çiftçfnin. -MHP.eroin parasıyla ve örtülü ödenek- ten finanse edffiyor" şeklin- deki açıkJaması nedeniyle bu karann verildiği bildi- nldi. Karann usulsüz ol- duğunu ileri süren İbrahim Çiftçi, "adaybğa devam" dedi. MHP'liler. Alparslan Türkeş'in Turancılık da- vasından tutuklandığı 3 Mayıs 1944 gûnünün 53. yıldönümünü "Türkçüler bayramı" olarak kutladı- lar CumartesiAnnelen dün 103. kez toplandı Kayıp yakınlanmn eylemine bu hafta İngiltere'deki insan haklan örgütlerinin temsilcileri de destek verdi. > - Eylemde uluslararası dayanışmaİstanbul Haber Servisi - Cumartesi Annelen. 103. kez Galatasaray Lisesi önünde toplanarak çocuklannın bulunmasını istediler. Kayıp yakınlanmn evlemine bu hafta lngıltere'dekı ınsan haklan örgütlerinin temsılcılen de destek verdı. Yeni Günaydın gazetesinde 29 nisan tanhinde "•Cumartesi SahtekârlarT başlığıvla yayımlanan haberi ve anlavışı protesto eden Cumartesi Annelen, "Kim sahtekâr? Haftalarca oğullan Hasan Ocak'ı arayan sonra da işkence edilmiş cesedini bulan babasıvla annesi Emine Ocak mı sahtekâr? 16 yıldır kendisinden haber ahnamayan Hüsevın Morsümbül'ün annesi mi. gözaltma alındıktan sonra kaybolan Düzgün Tekın'in annesi Elıf Tekın misahtekâr?"dediler. Emnıyet Genel Müdürlüğü Kayıp Bürosu minıbüsune de sırtlannı dönerek oturan annelerın. babaların, çocuklann ellennde kayıplann fotoğraflan, gözlerinde yaş vardı. Kavıp yakınlarının eylemine bu hafta Ingıltere'deki insan haklan örgütlerinin temsilcileri de destek verdi. Temsılcıler. oturma evlemı süresınce lıse duvarına "Long live international solidarity - Yaşasın uluslararası dayanışma" yazılı pankartı astılar. Merzifon'daki soğuk karşılama Necmettin Erbakan'ı sinirlendirdi 6 Ordu saygıda kusur işlemez'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Merzıfon'da 5. Ana Jet Üssü'nde Cumhurbaşkanı Sü- leyman DemireTi ayakta alkış- larla karşılayan askerlerin ken- disıne soğuk davranması Baş- bakan Necmettin Erbakan'ı kızdırdı. "Soğukkarşılama di- yenlerhaltetmiş" dıyen Başba- kan Erbakan. "Ordunun dev- let büyüklerine savgıda kusur işlemeyeceğini'' söyledi. Erbakan, RP il başkanları toplantısmda Merzifon'daki tö- rene değindi. Törende soğuk karşılandığı yolundaki haber- lerin gerçekleri yansıtmadığı- nı savunan Erbakan, "Ordu so- ğuk karşılamış. Kim bunu söv- lüyorsa halt etmiş. Tam tersi. îş- te Merzifon, işte ordu. Başta Genelkurmay Başkanı olmak Uzere en büyük. en sıcak karşı- lamayı yapan ordumuzun bü- tün komutanlarına teşekkür ediyorum. Ordumuz hiçbirşart alünda bir devlet büyüğüne say- gıda kusur işlemez. Bunlar pa- lavradır. boş uğraşmalardır" dıye konuştu. Muammer Kad- dafinin kendisinin başkanlı- ğmdaki Islami Halk Komutan- lığı'na üye olduğu yolundakı açıklamalanna ve bu nedenle çıkan tartışmalara rağmen uzun süre sessız kalan Erbakan, dün bu konuda ılk kez konuştu. Id- dialan yalanlarken Kaddafi'den söz etmeyen Erbakan. "Birül- kede bilmem ne komutanlığı varnuşda. filanca falanca bu ko- nıutanlığın başkanıymış. Bir çocuk dahi böy le bir şeye inan- maz. Türidye'nin kendisi yeni dünyanın öncüsüdür. Eğer bir ordu olacaksa komutanı da Tür- kiye olur. Çocukça. uydurma şeyier" dedi Erbakan. ırtıcavı bir numa- ralı tehdıt olarak gösteren Ge- nelkurmay brıfingıne ılişkin bir soru üzenne de "Bu brifin- gin asıl amacı. PKK ve Türk- Yunan ilişkileridir. Brifinge gi- dip sorularsoracaksınız. bu so- rulardan yola çıkıp gündem oluşturmaya çalışacaksınız. Bu da suni gündemdir. Brifingi asıl amacın dışına saptırmaktır" dedi. Erken secim Çifler nabız yokluyor • Bakanhktan istifa eden Erez'in ANAP Genel Başkanı Yılmaz ve CHP Genel Başkanı Baykal'a. "Çiller başbakanlığında RP'siz hükümet" formülü önermeye hazırlanması da DYP'dekı parti içi muhalefeti hareketlendiremedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'de ıki bakanın ıstifasıyla hareketlenen muhalefet. Genel Başkan Tansu ÇiHer'in. "bakanhk kozu ve erken seçim tehdidi" nedeniyle hız kestı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'ın lıderjer turu ile gündeme oturan alternatif hükümet aravışlan^' yerini erken seçim tartışmasına bırakmaya başladı. ANAP ve CHP liderlerine, "ÇUler'in başbakanlığında RP'siz hükümet" önerisini ileten Muğla Milletvekıli Yalım Erez'in bu girişimi de parti içı muhalefeti hareketlendiremezken DYP'lı Devlet Bakanı Namık Kemal Ze> bek. "Çiller haziranda başbakan otnıalı, 28 arahkta da erken seçime gkühneli'" dıyerek sandık için ilk kez tarih gündeme getıren isim oldu. Ecevıt'in başlattığı altematif hükümet arayışlanndan olumlu bır hava çıkmaması. Çiller'ın erken seçim mesajı ve boş bulunan iki bakanlığa henüz atama yapılamaması. DYP'deki parti içi muhalefetin hız kesmesine neden oldu. Kayseri Milletvekilı AyvazGökdemir'in. doğrudan destek vermekten kaçındığı Erez'le Sağlık Bakanlığfndan istifa eden Yıldınm Aktuna'nın yol aynmına geldıği ögrenildi. Aktuna, boşalan 2 bakanlığa atama yapılana kadar "sessiz kalmayı" tercih edeceğıni bildirirken mayıs ayı sonuna kadar da hükümetin bıteceğinı söyledi. Erez'in, ANAP ve CHP liderlenne alternatif hükümet modeli götürmesi konusunda yorum yapmaktan kaçınan Aktuna, "Parti içi muhalefetin hareketini görmek için biraz daha beklemek yararlı olacak. Ben kâhin değilim, ama bu hükümet mayıs ayı sonuna kadar bitecek" görüşünü dile getirdı. DYP'deki parti içi muhalefetin biraz daha zamana gereksinimi olduğunu savunan Aktuna, u Biz istifa ettiğûniz günkü sözlerimize sahibiz. Ben o günkü görüşlerimden bir tek admı geri atmış değilim'' diye konuştu. SJFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] GAZİANTEP - Sevgıii Onat Kutlar ın kenti Gaziantep'te- yiz. Bu yıl Gaziantep Büyükşe- hir Belediyesı ile metropol itçe Şahinbey Belediyesi ortakla- şa "Onat Kutlar Günleri" dü- zenliyorlar. iki belediye başka- nı Celal Doğan ve Yaşar Ağ- yüz, önceki gün "Onat Kutlar Sahnesi"n\ Gazianteplilerin hiz- metine açtılar. Gaziantep'in benim yaşa- mımda da önemli bir rolü var. Bu şehre 26 yıl sonra yeniden geliyorum. Bundan 26 yıl ön- ce, 12 Mart askeri diktatörlü- ğü günleriydi. ibrahim Kay- pakkaya ile birlikte bu şehir- deydik. Sıkıyönetim beni anyor- du. Emirgan Çay Bahçesi'nde oturmuş bir arkadaşımızı bek- liyorduk. Arkadaşın gelmesi gecikin- ce, çay bahçesinin bitişiğinde- ki binada bir kalabalık toplan- dığını gördüm. Vakit geçirmek amacıylatopluluğun bulundu- Gaziantep'te Onat Kutlar Günleri ğu binaya yürüdürn. Bu bir par- ti toplantısıydı. 0 yıllarda Sü- leyman Dernirel'in Adalet Par- tisi'nden bir grup kopmuş ve Demokratik Parti (DP) isimli bir parti kurmuştu. Toplantı DP'nindi. Kürsüde ise eski içişleri bakanlanndan Faruk Sükan konuşuyordu. İçeriye girdiğime pişman ol- muştum ama artık yapacak bir şey yoktu. Biraz sonra salon- dan çıktım, arkama döndü- ğümde içeriden çıkan bir gru- bun peşıme düştüğünü gör- düm. Beni tanımışlardı. Çay bahçesinde oturan Ibrahim'in yanına geldim, peşimdeki ka- labalık çoğalmıştı. Ibrahim'lefarklı yönlerdegit- meye karar verdik. Kalabalık benim peşime düştü. Bir süre kovalamacadan sonra yaka- landım. Tarih 11 Temmuz 1971 'di. Birkaç gün Gazıan- tep'te tutulduktan sonra Ma- mak Askeri Cezaevi'ne gön- derildim. Gaziantep'ten en son böyle ayrılmıştım. Bu yazıyı Onat Kutlar'ın anı- sına düzenlenen bir konserde kalemealıyorum. "Linosöuar- tef'in solisti Gülderen Ayva- zoğlu'nun güzel sesi bütün sa- londa yankılanıyor. Yeniden es- ki günleredönüyorum. 1971 "in Antepi'ne. O zaman teğmen olan arkadaşım Erekol'un evın- de kalıyordum. Eşi hamileydi, benim onlarda kaldığım birge- ce doğum yaptı. 0 gün doğan erkek çocuğa hep birlikte "Dev- rim" adını koyduk. Sevgilı ar- kadaşım Erekol'u birkaç yıl ön- ce bir kalp vurgununda yitir- dim. Ölmeden önce yanında genç birdelikanlı ile İstanbul'a gelmişti, uzun uzun geçmiş günlerden konuşmuştuk. "İş- te bu o Devrim" diye yanında- ki oğlunu göstermişti. Devrim o zaman 18 yaşlanndaydı, şim- di 26'sında. Nerede5 ne yapıyor, bılmiyorum. Bizim kuşak, ço- cuklarına ne çok "Devrim "adı- nı koymuştu. Devrime ne çok inanmıştık. Gaziantep şimdi çok büyük bir şehır olmuş. Modern bina- lan. genışyollan.. benim bırak- tığım Antep'ten neredeyse hıç- bir şey kalmamış. İstanbul - Gaziantep uçağına bindiğimiz saatlerde Flash TV'nin istan- bul'daki bürosu basılmış. An- tep'tekı arkadaşlar ıner ınmez bu olayı anlattılar. Flash TVyi kim basar? Birge- ce önce bu kanalda Alaattin Çakıcı konuşmuştu. Çakıcı, Ozer Çiller'le, Türk Ticaret Bankası üzerine pazarlık yap- tıklannı anlattı. Bu pazarlıkta sorunçıkıncadaAdilÖngen'i kendisinin vurdurduğunu söy- ledi. Ancak Özer Çiller'le ilgili söyledikleri inanılmaz şeyler- di. Açıklamaları Susurluk'un yeni bır boyuta sıçradığını ha- ber verir gıbiydi. Ben Alaattin Çakıcı'yı tanınm. Kendisiyle bir dönem ceza- evinde birlikte kaldık. Uzun uzun konuşma yapmak olana- ğını bulduk. Çakıcı, sırtını güç- lü bir yere dayamadan hareket etmeyi sevmez. Çok ihtiyatlı- dır. Tansu ve Özer Çiller'e sa- vaş açtığına göre işin çapının büyüdüğünü kabul etmek ge- rekir. Çakıcı ve Çiller ailesi arasın- daki savaş Susurluk'un bittiği- ni sananlara yeni bir mesaj gi- biydi. Şimdi Susurluk'ta ikinci aşamaya geçtık. Bakalım da- ha neler olacak? Onat yaşayıp bugünleri gör- se ne söylerdi acaba? MÎKRO DINÇ TAYANÇ Efelik de Ayağa Düştü Türk'ün namı Avrupa'nın gâvur illerinde önce- leyin Barbaros Kardeşler ile duyulup yayılıyor ki, yüzyıllar boyu çıkmamacasına. Ceneviz kâfirin- den Venedik'in Andrea Dorya'sına, Frenk kralla- nndan Magnp'e Barbaroslar'ın gemilerini gören gâ- vurlar basıyorlar çığlığı, "Anacığım, Türkler"\ Önceleri "korsan" ya Barbaros Kardeşler, ba- kıyorlar ki gün henüz, devlet adına adam öldüre- nin "kahraman" sayılacağı gün değil, tutup Muh- teşem Süleyman'ın Devlet-i Aliyye-i Osmani'ye "biat eyleyip" hem devletin denizine deniz, top- rağına toprak hem de kendilerinin namlarına nam, şanlarına şan katmaya koyuluyorlar. Can, mal ve ille de "ırz" koruma "güdüsü" nice Osmanlı Robin Hood'u yaratıyor yüzyıllar boyu... Kimi "çetesini" kurup ömür boyu kendine çalışı- yor, kiminin çetesi devlete "hizmet" veriyor, kimi- ninki de "devlet benim" deme gafletıne düştüğün- den kelleden oluyor! Celaliler'den Köroğlu'na, Çakırcalı Memet Efe'den Gâvur Ali'ye, Kız Efe'den Karayılan'a tümü des- tansı efsanelerin kahramanları olup tarihe geçiyor- lar... iyi ya da kötü, kıyıcı ya da Kuvvacı, yıkıcı ya da yapıcı nice çeteler gelip geçiyor Osmanlı'nın tari- hinden ama hiçbiri dirliğinde efsane olma onuru- na enşemiyor. Hatta efsane olacağını aklının ucu- na bile getirmeden ya "ıcadıyla mertlik bozan" delikli demırin kurşununa ya kıyıcı paşaların "ku- yuları"na ya da yaglı kemende bırakıyor cancağı- zını... Eeee, ne de olsa "iletişim çağı"n\ görememiş- lerin çeteleri. Ne ünleri yurtdışlarına yayılabiliyor ne de "ya devlet başa ya kuzgun /eşe'nin ötesi- ne geçebiliyorlar. Ne var ki "çetecilik" de Osmanlı'dan günümü- ze, kanımıza işlemekten gerı kalmıyor! Doğaldır kı bazı "farklılaşmalar" ile... Geçmişin çeteleri tek "lider"\n çevresinde top- lanmakla birlikte. kendilerinin ve liderlerinin çıkar- larından çok; içınde ve birlikte yaşadıkları toplu- luk, toplum ve giderek de ülkeninkinı koruyup kol- lamayı amaçlıyor. Günümüz çetelerinde ise böy- lesi bir "toplumcu" anlayış kalmıyor! İlle de "lidertn ve de "yakın çevres/"nin çıkarlan! Geçmişin çetelerinin liderlen pusularda olsun, çeteler arası çatışmalarda olsun, devlet güçleriy- le girişilen savaşlarda olsun hep en başta yürü- yüp gtrişiyor düşmana. Günümüz çetelerinde ise "taktik" öne çıktığından, çetebaşları ya ülke dtşın- dan ya da köşklerden, konutlardan. meclislerden, yalılardan "korunmalıkomuta"y\ yegliyorlar! Kime? Efelere kızan olamayacak kahraman itlereü! Ne demişler. "Yüksel ki yerin bu yer değildir"\ Geçmişin çeteleri yükselip yükselip de düşecek olduklannda, kurtuluşu, devlete sığınıp "nedamet getirmekte" buluyorlar. Oysa günümüz çeteleri ve ille de çetebaşlan, başlanna geleceğe uyanın- ca umarı daha da yükselmenin, hiç yoksa "yaptş- tıklan" konumu korumanın yollarını aramakta bu- luyorlar. Hem de sürünmeyi bile yüreklerine sığ- dırmacasına. Geçmişin çeteleri ve ille de çetebaşları arasın- da ülkeden sıvışanına hiç rastlanmıyor. Nâsıl rast- lansın; adamların ne dolardan haberi var ne yurt- dışında mal mülk edinmekten. Ne Osmanlılıktan kaçmayı onurlanna yedirebiliyorlar ne de gâvur el- lerinde pasaportlu ve de gönüllü sürgünü... Gü- nümüz çeteleri mi? Efendım onlar ve ille de çe- tebaşları, globalleşmiş ve de küreselleşmiş bir dünyanın çocuklan; kendilerini tek ülkeye "hap- settirecek" halleri yok ya! Haaa, bir de geçmişin çeteleri ve ille de çe- tebaşları "dürüst" Ademoğulları ve de Havvakız- ları olduklanndan mı ne, birbirleriyle girişecekle- rinde öyle uzaktan gazel okuyup bırbirlerini kalay- lamak gibi "küçültücü" eylemlere "fenezzü/" et- miyorlar. Hele hele, kendilerini kurtarabilmek için eski düşmanlarına sığınmak, ellerini ayaklannı öp- mek gibi alçaklıkları hiç yok! Günümüz çeteleri ve ille de çetebaşlarına gelince: geçiyoruz çetecilik- lerini, tümü "devlet" sankı! Ana fikir: Namusluluk erdem değıl, "insanlık"\\r\ Ana fikrin ana fikri: İnsanlığını kendi ayaklarıy- la çiğneyecek denli batmışlara namussuzluk bile erdemdir! Çiller suçluyu buldu 'îşler iyij basın kötü' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Dışişleri Bakanı Tansu Çiller. koalısyon ortağı Başbakan Necmettin Erbakan'ın taktiğini izleyerek "işler iyi, basın kötür temasını işledi. Çiller. "TürkKe'nin dış polirikası dışanda tarbşıldığı bir sırada. basın dahil birtakım çevreler Türk dev letini çete ilan etti" diyerek basına yüklendi. Çiller. Avrupa Birliği'ne (AB) aday 11 ülke ile karşılaştınldığında Türkiye'nin öncelikli bır yere sahip olması gerektiğini belirtti. Çiller, bu açıklamasıyla Türkiyenin, AB'ye üyelikte "öneeBkli ülke'' olarak değerlendirilmesı yolunda bir pohtıka izleyeceğinin işaretini verdi. Tansu Çiller. dün sabah 10.30 olarak açıklanan Dışişleri Bakanlığı'ndaki basın toplantısını yıne gecikmeli olarak gerçekleştirdi. .\B'nin geçen salı günü Lüksemburg'da yaptığı toplantıda, Türkiye'nin eski Doğu Bloku üyesi 11 ülke ile birlikte birliğe üyelik için objektif ve eşit ölçütlerle değerlendirileceğini açıklamasını kendi zafen gibi sunma arayışlanna giren Çiller, "Türkiye açısından uzun zamandır böyle olumlu bir gelişme gündeme gehnedi" dedi. Çilleır AB'nin Türkiye'yi •> birliğe aday diğer ülkelerle birlikte eşit ve objektif kıstaslarla değerlendirme karanna ilişkin olarak da "Avrupalı dostlanmızuı nihayet bunu idrak etnıesinden memnunluk duyuyoruz. Yunanistan ve Almanya dahi bu tezi kabul etti''dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle