25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 M/tfS 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bursa merkez stüdyolan Ulaştırma Bakanı Omer Barutçu'nun sözlü emriyle kapatıldı Plash TV'ye hukıık dışı kapamaİST*NBUL/ANKARA/BURSA (Cmriıurijet) - Flash TV'nin Bursa'da- ki nckez stüdyolan ile yurt genelinde- ki ü n bürolan. DYP'li Ulaştırma Baka- nı Oner Barutçu'nun sözlü emriyle Tel- siz Geıel Müdürlüğü uzmanlannca po- lis gö:etıminde kapatıldı. Flash TV sa- hib. Öner Göktuğ ve genel koordinatör Yıtauz Tuncer'in tüm ısrarlanna karşuı kapatlma gerekçesi açıklanmadı. Hu- kukdiii kapatmanın ardından devreye gi- ren Bırsa Diyalog Grubu mılletvekille- ri yıynın kara linklerinden yapılmasın- da sorımluluğu üzerlerine alarak yayını saaı 22.00'de yeniden başlattılar. Aııcak Buısaünkleri jandarmayla kuşatılmış ol- duğu i;inyayın ancak Bursa dışındaki il- lerde aaşlatıldı. Flash TV'den yapılan yazılı açıklamada Başbakan Necmettin Erbaku'ın uygulamanın yasadışı oldu- ğunu ^e Telsiz Genel Müdürlügü görev- lileriım böyle bir şey yapamayacağını söylethği bildirildi. Flash TV yöneticile- ri kapatma olayıyla ilgili olarak Tansu ÇiDer ve eşi Özer Uçuran ÇOler'i suçla- dılar. Bursa'dan canlı yayın yapan Flash TV'nin binasına dün saat 16.45 sıralann- da polis gözetiminde gelen Telsiz Genel Müdürlüğü görevlıleri, televizyonun sa- hibi Ömer Göktuğ ile genel koordinatör, Yılmaz Tuncer'in direnmesine karşın sa- at 18.30'da yayını durdurdular. Televiz- yondan yaklaşık 1 saat boyunca canlı olarak verilen tartışmalara, ekrandan ya- pılan çağnyla Bursa'da bulunan Milli Sa- vunma Bakanı Turhan Tayan'ın müda- hale etmesi istendi. Tayan'ın gelişi ek- randan canlı olarak verilirken televizyo- nun genel koordinatörü Yılmaz Tuncer şunlan söyledi: "Dün akşam (önceki akşam) televiz- yonu basanlar kimJerse kapatmak iste- yenler de onlar. Bu hukuka aykındır. Bu iilkede demokrasi olmadığının gösterge- sidir. Nerede hukuk? Nerede devlet? Sav- cüar nerede? Polrtikacılar nerede?" Saat 18.30'da Bursa'daki merkez stüd- yolannın kapatılmasmm ardrndan Istan- bul stüdyosundan canlı yayına devam edildi. Televizyonun Istanbul stüdyolannda- ki yayın da saat 18.50'de kesildi. Televiz- yonun Tepebaşfndaki binası önünde toplanan yurttaşlar Flash TV'ye destek verdiler. Alaattin Çakıcı'nın kardeşi SavaşÇa- kKmın. dün akşam saatlerinde televizyo- nun haber müdürii Yalçın Çakır'ı araya- rak. "Devlet sizi koruyamıyorsa biz sizi koruma altma alabiliriz. Bizim kimseden korkumuz yok. Bazı çevreler bu saldın- yı bizim üzerimize atmaya çalışıyorlar. Biz size yönelik saidınyı kimlerin yapü- ğmı bfliyoruz,Ancakyinede özürdfleriz" dediği bildirildi. Telsiz Genel Müdürü Kamil Ergene- kon, Flash TV'nin kinsiz olarak 'apfing' (uyduya çıkış cihazı) ve radyoling siste- mi kurduğunun tespit edildiğini ifade ederek "İzinsiz kurulan ve işletüen rad- yoling ve apling sistemi engeUenmiştir" dedi. Flash TV kapatıldıktan dört saat son- ra Bursa Diyalog Grubu'nu oluşturan RP'li Ertuğrul Yalçınbayır, DSP'li Ha- yati Korkmaz, CHP'li Yahya Şimşek ve ANAP'lı İbrahim Yazrcı'nın hazır bu- lunduğu bir törenle saat 22.00'de kara linklerinden Bursa dışındaki illere yayın yapmaya başladı. Çok sayıda Bursalının da Flash TV önünde gösteri yaptığı aç- ma eylemi sırasında konuşan RP'li Yal- çmbayır, Başbakan'a iletilen bilgi notun- da yayının durdurulmadığını. Flash TV'nin ılk yayın yaptığı sırada kullan- dığı kara lınkleriyle yayın yapmasında sakınca görülmediğini belirterek yayını başlattıklannı bildirdi. Yalçınbayır, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada "Yayı- nı durdurmak yasadışıydı, hukuksuzlu- ğun takipcisi olacağız. Biz bu yayını baş- laüyoruz. Yasadışı davrananlarla ilgili de davacıolacağH"dedı. Yayın devreye so- kulurken Telsiz Genel Müdürlüğü uz- manlan FJash TV'ye gelerek müdahale etmek istediler. Bursa Milletvekilleri so- rumluluğun kendilerine ait olduğunu. bu nedenle şikâyet edilmesı gerekenler var- sa milletvekilleri hakkında yasal yollara başvurulabileceğini aktardılar. Flash TVnin kapatılmasıyla birlikte REFAHYOL'un ortaklan arasında da gizlıden gizliye sürtüşme yaşandı. RP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı MetihGökçek arkadaşı olan Ömer Gök- tuğ telefonla arayarak üstü kapalı destek verdi. Kapatma olayı öncesi ve sonra- sında Istanbul'dakı Valılertoplantısında bulunan Bursa Valisi Orhan Taşanlar ile Emniyet Müdürü Ahmet Demir'in DYP'nin yalıya yakın kadrosuyla RP'de kapatmaya direnen milletvekilleri ara- sında kaldığı öğrenildi. Özer Çiller'in U- laştırma Bakanı Ömer Barutçu'dan sık sık bilgi aldığı, Barutçu'nun Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan'akapat- manın izinsiz lınkler nedeniyle olduğunu ve bunda ısrar edeceklerini söylediği de bildirildi. Çetin'in suçlamalan doğru çıkıyor 'Çakıcı, Özer Cifler'i öldürecek' İstanbul Haber Servisi - Susurluk kazasıyla açığa çıkan devlet bağlan- tih çeteyle ilişkisi olduğunu belirten. ancak açıklamalan Susurluk Komis- yonu'nca ciddı bulunmayan Abdul- lahÇetin'in ÖzerÇüer'e yönelik suç- lamalan doğru çıkmaya başladı. Çe- tin. Alaattin ÇatacTnın 6-7 kişinin ya- nında Özer Çiller'i öldürmeye yemin ettigini söyledi. Çetin'in ıddiası, Ça- kıcı'nın önceki gece Flash TV'de can- lı yayımlanan "Ya yab çetesini yok edeceğim, ya öleceğmTtehdıdiyle doğrulandı. Manukyan suikastında asıl hede- fin korumalar olduğunu. bu eylemden sonra "özd çıkariar için kullanıldık- lannı" anladıklannı belirten Çetin. gazetemize yaptığı açıklamada. bu- güne dek aydınlatılamayan pek çok olaya ilişkin bilgi verdı. Genelev pat- roniçesi Matild Manukyan suıkastı- nm kendisinin de ıçinde bulunduğu bir ekip tarafından gerçekleştinldiği- ni. eylem emrinı Çıllerler'in koruma polisı FerdaTemelaracılığıylaHaluk Kun'dan aldığını belirten Çetin. so- rulanmızı yanıtladı: - Manukyan suikastında göreviniz neydi? ÇETİN - C-4 işte. O fîinye uzman- hk isteyen bir işti. -Sizmipauattınız? ÇETİN - Hayır, kendi kendine pat- ladı! Ama o fünyeyi yıne yapan be- nim. Takan onlar, yerleştiren onlar. Takmak o kadar problem değıl. - Yaptiğınız fünyenin nerede kulla- mlacağını biliyor muvdunuz? ÇETtN - Biliyordum tabii, yerini gördüm. Ama demin de dedigım gi- bi davaya hıyanet ettiği gibı laflarla bu işi organize ettiler. Ben komisyonda söylediğım şeyi söyledim. Ben emri Ferda'dan (Ferda Temel) aldım. Fer- da. Ağansoy cinayetinde yaralanan koruma polisi. Yerini de söyledim, Ankara'da Karadeniz kahvesinde, emir aldrm. - Siz poiis Ferda Temel De nereden taıuşıyorsunuz? ÇETİN - Ben tanışmıyorum. bana verilen emir. Ferda denilen bir şahıs- la Karadeniz kahvesinde buluşaca- ğım. - Size emri kim verdi? ÇETTN - Ben direktıfi Haluk Kır- cı'dan aldım. Bizım o tarıhlerde çağ- n cihazımız yoktu. Ulus'ta kontürlü telefonlar vardır. Karadeniz kahvesi de buluşma yerimizdi bizim. Polis ge- leceğini, Ferda isminde. gerekli ev- raklan vereceğinı, oku>Tip geri ver- memi söyledi. Biz de gittik adama. kımliğini istedim. verdi. Şımdi bakın sahte kımlik yapmak problem değil, hiçbir sahteci görev yerine 'Başba- kanlık koruması diye yazmaz. 'İstan- bul Başbakanuk Koruma 1 yazmaz. Bu cesaret meselesi. Yani hiçbir sah- teci yapamaz onu. O kımlıkte gör- düm. dosya verdi bize. baktım dosya- ya, bu tür şeylerde istıhbarat çalışma- lannı kendimiz yapanz. Orada hazır- dı, ne zaman kaçta geldiği. kaçta çık- tığı, nasıl olduğu, emn okuduk... Bu- rada en önemli söylenen şey, "Kadı- nın kesinlikle ölmemesi gerek" Bu olaydan sonra paşalar. ağalar gerekli şeyi alamadılar ki kadmın işe yaradı- ğı konusunda açıklama yaptılar. Keş- ke kadını da öldürsek dedim ben... Hıdroliğin bağlı olduğu fünye, kapı- ya bağlı funyedir. Yanı kapı kapandı- ğı şeklıyle devre tamamlanacak ve borular arasına yapılan 2 gram C-4 patlamak üzere. Bütün plan da bu. Kadın önden ginyor. şoför arkasuı- dan ginyor. Patlama apartmana girer- ken oluyor. Kadın 10 metre uzaklaş- tıktan sonra, adamlar arkada, patlama arkada oluyor. Kadın o hızla duvara gidıyor. Bacağı ve dığer şeyler ondan oluyor. Burada şey çok önemli, biz oradan uzakta değilız ki, apartmanın yakınmdayız biz. - Pekt Manukvan'dan önce bir baş- kası gelşe>di ne olacaktı? ÇETİN - Buisi girdıkten sonra ka- pıyı tutarsanız patlamaz o. Eğer baş- ka birisi girip kapı kapanırsa, her şey boşa gider. Ama zaten elinizdeki dos- yada var onlar, kadmın giriş saatleri. Patlamadaki iki gram net C-4'tü. A- ma orada onlann bulduğu şey. bili- yorsunuz iki kablo parçası falan bul- dular. Bizim en büyük aptallığımız, kapının üstündeki şey, hidrolik tama- men ımha oknamış, demek ki. o iki parça odur. Manukyan'a düzenlenen borqbalı suikast su-asında öldürülen özel koru- ma Mehmet Urhan'ın İstanbul Ban- kası Genel Müdürlüğü yaptığı dö- nemde Özer Çiller'in yanında çalış- tığı ortaya çıkmıştı. Çiller adına dü- zenlenmiş çeklen tahsil ettiği bildiri- len Mehmet Urhan'ın şaibeli şekilde batan İstanbul Bankası ile ilgili önem- li bilgilere sahip olduğu sanılıyor. İstanbul'da vurttaşlar kapatılma haberi üzerine 16J0 sırala- n n d a n a s h TVnirİTepebaŞ ,'ndakibina s.önündetoplanamk "Özgûr basın susrurulmaz". "Flash TV kapaülamaz*", "Çiller çeteyi eroinle besliyor'", "Sınırlar tutulsun, Tansu kaçmasın", "Çetelere karşı omuz omuza" "Zindanlar boşajsın. çetelere yer kakın", "Kurşunlar basını susturamaz" sloganlan atülar. Hsi- ber >a\ıldıkça aralannda Işçi Partili, CHP'li, ÖDP'li ve Emek Partili il yöneticileri ve partililer ellerinde Türk bavTaklanyla binanın önünde hızla artan bir kalabalık oluştururkcn Demokrasi ve Emek gazetesi okurlan da ellerinde gazeteleriyle basın üzerindeki baskılan protesto ettiler. Göstericiler daha sonra Çiller'in maketini yakûlar. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER) Yılmaz ve Aşık iddiaları daha önce gündeme getirmişti ^YüksePîn atanması rüşvetle i tstanbul Haber Servisi - ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz. tçişleri Baka- nı Meral Akşener'in Emniyet Genel Mü- dürü Alaattin Yüksel'i görevden alması- nın arkasında Türk Ticaret Bankasf nm sermayesinin "20 trilyon lira arttırdıp ar- dından birilerine peşkeş çekilmek isten- mesi" olduğunu ıma etmiştı. Yılmaz, Iskenderun'da katıldığı bir mi- tıngde "Türk Ticaret Bankası'nadevletin hazinesinden 20 trilyon lirayı kim pompa- lamak istiyor? Kimlerle gizli anlaşmalar yapüdı? Bunlan sizyazamazsıruzama ben canlı bir yaymdaanlannm" demişti. Yıl- maz. Yüksel'in görevde kalmasının DYP'yi fevkalade rahatsız ettigini savu- narak, geceyansı operasyonun Susur- luk'la ya da Türk Ticaret Bankası'yla il- gili olup olmadığının araştınlması gerek- tiğini vurgulamıştı. ANAP Trabzon Mil- leuekili Eyüp Aşık ise bazı bankalann satışıyla ilgili büyük rüşvet ıddialannın gündemde olduğunu ifade etmişti Bu iddialara göre Tansu Çiller ve eşi Özer Uçuran Çiller ile Alaattin ÇakKi' nm da devrede olduğunu kaydeden Aşık, mıl- yarlık rüşvetlerin döndüğü bu olaylar ne- deniyie daha çok silah patlayacağı yolun- da duyumlar aldıklarını söylemişti. Aşık'ın dile getirdiğıne göre sermayesi 20 trilyon lira arttınlmak istenen Türk- bank, ErolEvcil adında Bursalı bir işada- mına satılacak. Kanal 6"nın el değıştirme- si karşılığında da bu televizyonun sahibi Mehmet Kurt'a bir banka verilecektı. Aşık. ıddıalan şöyle anlatmıştı: "Adil Öngen, Türkbank aracılığı için 20 miryon dolar rüşvet istedi. Ancak bu rüşvet verilmeyince, Türkbank'ın Bursa- lı işadamı Erol Evcil adlı kişiye verilmesin- den vazgeçilerek Ali Balkaner adlı işada- mına verihnesi kararlaştınldı. Bu arada ülkücü mafŞa lideri Alaattin Çakıcı dev- reye girdi \e 11 mart günü tstanbul Esen- tepe'de Adil Öngen'e silahlı bir saldın ger- çekleşti. Saldında. Öngen yara almadan kurtulurken korumalanndan biri olduğu belirtilen Hüseyin Yolcuadlı kişi yaralan- dı. Olaydan sonra yapılan araşürmada. devlette hiçbir resmi görevi olmayan Ön- gen'in üzerinden Başbakanhk müşaviri olduğuna ilişkin bir kimliklc yeşil pasa- port çıktı. Öngen'in MtT tarafından ko- runduğu > e 6 koruma verikliği ortaya çık- 0. Saldınnın ardından Alaattin Çakıcı'nın çok sayıda adamı gözalüna aündı, bun- lardan 6'sı tutuklandı." HAFTAYA B AKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Dönüşü Olmayan Nehir! Toplumda orta sınrfın ya da sınıflann öneminin ilk kez vurgulanışı, iki bin yıldan çok öncelere kadar gi- diyor... Ta Aristo'ya kadar. Bir yanda varlıklı küçük bir azınlık, öte yanda yok- sul büyük bir çoğunluk... Böyle bir ortamda demok- rasi de banş içinde bir toplumsal-sıyasal düzen de olası değil. Insanlann gelir düzeyleri, eğltim düzeyle- ri birbirine yaklaştıkça sağlıklı bir topluma da yakla- şılıyor. Ozal "orta direk" diye yola çıktı, orta direği çökert- ti. Gelir dağılımı daha da bozuldu. "Sosyal devtefan- layışı yok edildi. "Parası olan yapsın" mantığı, Türki- ye'yi sosyal adaletsizliğin şampiyonu ülkeler sırala- masında on dördüncü sıraya kadar yüksettti. Ve "Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasal bunalı- mı" ile birlikte, iki gelişme çıktı ortaya: Köktendincili- ğin tırmanışı ve Silahlı Kuvvetler'in styaset sahnesi- ne yerleşmesi. Acaba rastlantı mı? ••• Iran'dada, Cezayir'de detoplumsal dengelerin al- tüstolmasryla köktendinciliğin tırmanışı arasında bü- yük bağlantı vardı. Bizde de var. Bir yanda; haksızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık ve buna tepki duyan krtleler... Öte yanda; "sosyal cfev/ef"in aradan çekilmesiyle, kendini sahipsiz, desteksiz, yal- nız hisseden insanlara elini uzatan dinci vakıflar, der- nekler ve onlann uzantısı bir parti... Ve o partiye militan yetiştiren bir eğitim sistemi... Hete bir de tüm bunlara, devletteki "dinci" kadro- laşmayı ve bu kadrolar aracılığı ile verilen desteği ek- lerseniz... Refah Partisi'nin bu koşullarda elde ede- bildiği yüzde 20 dolayındaki oy, başan mıdır yoksa "başansızlık" mı? • • • Refah olayı, orta sınrfı çökerten bir çizginin doğal sonucudur... Tıpkı ordunun siyaset sahnesine yerleş- miş oluşunda olduğu gibi! Orta sınrf, askeıierin siyaset dışında kalmalannda en büyük etkenlerden birisıni oluşturur. 19. yüzyılda Ispanyol ordusu Fransız ordusundan daha liberaldi. Ama güçlü bir orta sınrfın bulunmadı- ğı Ispanya'da, ordu yüzyıl boyunca birçok darbe yap- tı. Bir anlamda ordu, orta sınrfın boşluğunu dolduru- yor, kendisini onun yerine koymak gereğini duyuyor- du. Buna karşılık, bütün 19. yüzyıl boyunca, Fransız or- dusu siyaset sahnesinde görülmedi. Hem de birçok kez fırsat çıktığı halde... Hatta aynı ordu, solcu ikti- darlardöneminde de gönevini aynı saygı ölçüleri için- de yürüttü. Hem de kendi içinde sağcı eğilimler çok daha ağır bastığı halde... Çünkü Fransa'da -Fransız Devrimi'nin ürünü olan- güçlü bir orta sınrf vardı. Prof. Pierre Dabazies bu konuda şöyle diyor: "Demokrasilerin başlangıç dönemlerinde, toplum- dakibölünmelerdarbeleryaratabilir. Ama daha son- ra güçlü bir orta sınıf oluşunca, ordu kışlasına döner ve kendisi de bu orta sınrfın bir parçası olmaya baş- lar." Kemalist Devrim Türkiye'de bir orta sınrf yaratmış- tı... Orta sınrf çöktükçe, orta sınıfla emekçilerin ortak paydasını oluşturan partiler etkisizleştikçe, boşluk doğdu. Ordu bu boşluğu doldurmak zorunda kaldığı için, siyaset sahnesine yerleşti ve çekilemiyor. • • • ^ Gerçekleri alt alta sıralayalım. Devlet bir eliyle demokrasiye, öteki eliyle de şeriat düzenine göre eğitim veriyor. Yani kendi eliyle, birbi- rine düşman kuşaklar yetiştiriyor... Bu durumun de- vamı "iç savaş" demektir. Devlet, cumhuriyetin temelini oluşturan yasalap uygulamıyor. Devlet, toplumsal yaşamın din temeli- ne dayandınlması gerektiğine inananlar tarafından, ağır ağır içten fethediliyor... Bu durumun devamı, la- ikliğin ve demokrasinin sona ermesi demektir. Ve ordu, bu gidişe artık "dur" denmesi gerektiği- ne, yoksa çok geç kalınmış olunacağına inanıyor. Kendi içinde tam bir görüşbirtiğine sahip... Kitle iletişim araçlannın, demokratik kttle örgütleri- nin tümüne yakını bu girişime destek veriyor. Refah dışındaki partiler, ordunun istemlerini haklı buluyor- lar... En önemlisi de; kamuoyu yoklamalan, toplum- da en saygı ve güven duyulan kurumun ordu oldu- ğunu gösteriyor. Her şey o kadar açık ki! Bekir Coşkun'un da vurguladığı gibi, bu bir "si- lahsızdarbe"d\r... Silahlı darbe yapmamak için, silah- sız kuvvetleri harekete geçirmeye çalışan biraşama- dır... Bu bir dönüşü olmayan nehirdir. Barajın kapağı bir kere açılmış. Suyu tersine akrta- mazsınız. Sıkılmış macun, tüpüne geri dönebilir mi ki, asker- ler adımlannı geri alsınlaıi Ve niçin geri alsınlar? Toplumun ancak yüzde 20'sinin desteğini alabilmiş bir parti, rejimi değiştirsin ve ülkeyi bir iç savaşa sü- rüklesin diye mi?.. Herkes -ve özeüikle de iktidardaki partiler- hesabı- nı doğru yapmalı! 'Kapatmanın ardında ÇiUerier var9 LEVENTGENCELLİ BURSA - Alaattin Çalacı'nın Çiller ailesıyle ilgili iddıalannm yayımlandığı Flash TV'nin "hu- kuka aykın" olarak kapanlması- nın ardında Özer Çiller'in olduğu öne sürüldü. Flash TV yetkilileıi dahaönce kendflerini arayan Ulaş- ürma Bakanı Ömer Barutçu ve Özer Çiller' in "Biz Kanal D. Show TV ve interstar'la baş ettik. Sizi mi dizegetiremeyeceğiz" diyeteh- dit ettiklerini savundular. Dünya Basın Özgürlüğü Gü- İstanbul Telsiz Genel Müdürlüğü'nün Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği yazı. nü'nde Ulaştırma Bakanı'nın emriyle, çevik kuvvet gözeteminde kapatılan Flash TV'nin Bursa'daki merkez bina- sında gerginlik sabah saatlerinde baş- ladı. Flash TV Yönetim Kunılu Başka- nı Ömer Göktuğ tartaklanırken "Bem tutuklamadan televizyonu kapattır- mam" dedL Göktuğ, saat 14.00'te telefonla gö- rüştüğü Başbakan Necmettin Erba- kan'ın da kendisine u Böyle hukuksuz- hık olmaz. Kapatamazlar Ömer Bey. Kapatmamalılar" dedığini söyledi. Huîcukdışı kapatma sırasında Flash TV'nin merkezi destek zıyaretleri için gelen vatandaşlarla ve politikacılarla doldu. Milletvekillerinin kapatma em- rini veren Ulaştuma Bakanı Ömer Ba- rutçu'ya ulaşma çabalan sonuçsuz kal- dı. Bursa Diyalog Grubu üyelerinden RP'li Ertuğrul Yalçınbayır. Flash TV'de kaleme aldığı dilekçeyi Başba- kan Necmettin Erbakan'a faksladı. Yal- çınbayır dilekçesinde "Apaçık hukuka aykın işlem geri alınmadığı takdirde te- lafisi imkânsız hukuki ve siyasi kayıp- lann olacağı hususunu takdirierinize saygımlanmla arz ederim" dedı. Alaattin Çakıcı'nın telefonla katıl- dığı programla ilgili Flash TV'nin si- lahlı saldınya uğraması ve kapatılma- sının ardından gözler Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller ve ailesine çevril- di. Ulaştırma Bakanı Ömer Barut- çu'nun Çakıcı ile ilgili yayının taruhm spotlannın televizvonda yer alması üzerine birçok kez Ömer Göktuğ'u ara- dığı ve Özer-Tansu Çiller çifh ile ilgili yayını yapmamasım istediği, bu arada kapatma ile tehditte bulunduğu da Bur- sa milletvekillerine Ömer Göktuğ tara- fından aktanldı. Barutçu'nun, altyazı- lann yayuıa veriknesinden son- ra Flash TV üst yönetimine, "Ben Kanal D'>i, Shw TV'yi, Star'ı susturdum. Sizi mi sustu- ramayacağım'' diye konuştuğu da Bursa'dakı siyasiler tarafın- dan güvenilir kaynaklara dayanı- larak aktanldı. Bu arada, Flash TV'nın kapa- tılmasıyla başlayan sürtüşme REFAHYOL'un iki kanadmda farklı yaklaşunlan beraberinde getırdi. Başbakan Erbakan'a bil- gi notu olarak sunulan ve Adalet Bakanı Şe\ ket Kazan'ın RP Bur- sa Milletvekilı Yalçınbayır'a imzasız gönderdiği bu bilgilerde Flash TV'nin yayınının durdurulmadığı öne sürüldü. u Flash T\ ile ilgili sayin Başbakan'a bilgi notu" başlığıyla verilen bu notta yayın durdurma olayının olmadığı, te- levizyonun Ankara-İstanbul-lzmir Bursa vericilerinin yayına açık olduğu savunuldu. Notta, yapılan işlemın uy- duya çıkan Up-link'in kapatılması ol- duğu ve RTÜK'ün olayla ilgili olarak pazartesi günü saat 14.00'te olağanüs- tü toplantıya çağnldığı belirtildi. RP Bursa Milletvekilı Yalçınbayır da im- zasız kendisine gönderilen bu bilgi no- tunun hukuken birdeğennin olmadığı- nı kaydederek "Bu Ömer Barutçu'nun halt etmesi" dedi. Yalçınbayır TB- MM'deki kritik dengeyi de ima ederek "Açacaklaröyle bir açacaklar ki bir oya bfle ihtiyaçlan var" diye konuştu. AKŞAM 22.00 Nilüfer Kuyaş haftanın kültür v< sanaf gündemini izliyor değerfendiriyor. Her Pazar ekranlarmızda,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle