Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 1997 CUMA
HABERLER
'8 yıllık eğitim'
paneli
• Haber Merkezi - Aydın
Atatûrkçü Düşünce
Derneği'nin düzenlediği
"Sekiz Yıllık Kesintisiz.
Seçrneli Derssiz Zorunlu
Eğitim" konulu panel yann
Aydın Belediyesi eski
Düğün Salonu'nda
gerçekleştirilecek.
Gazetemiz yazarlanndan
Samı Karaören, Ankara
Üniversıtesi'nden Prof. Dr.
Mustafa Altıntaş, Bilkent
Üniversitesi'nden Prof. Dr.
Özer Ozankaya ve Eğit-Der
Genel Başkanı Mustafa
Gazalcı'nın konuşmacı
olarak katılacağı panel. saat
14.00'tebaşlavacak.
Muhalefete
YÖK morali
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yüksek Ögretim
Kurulu'nda (YÖK) iktidar
ağırlığını arttıran yasa
önerisinın TBMM Genel
Kurulu'ndan komisyona
geri çekilmesini sağlayan
muhalefet partileri moral
buldu. CHPGrup
Başkanvekili Oya Araslı,
"Reddedileceğini anlayınca
öneriyı geri çektiler, bu
sevindırici. Ancak umanz
teklifi geri çeken Milli
Eğitim Komısyonu,
gerekçelerini uygun bir
şekilde degıştirerek getinr
ve siyasal kadrolaşmaya
imkan vermeyecek bır
yapıya kavuşturur" dedi.
ADD'ye saldırı
zanlısı
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Atatûrkçü
Düşünce Derneği'nin
(ADD) Keçiören Şubesi'ne
19 mayısgecesi
gerçekleştirilen saldın
konusunda bir zanlı
yakalandı. Halen Emniyet
Müdürlüğü Siyasi Şube
trticai Terör bıriminde
sorgulaması süren
Abdulkadır Özdemir'in.
ziraat fakültesini terk ettiği
ve daha önce de benzer
olaylara kanştığı bıldinldi.
Akgüner'in
göreve iadesi
• ANKARA (AA) -
Danıştay 10. Dairesi, Radyo
ve Televızyon Üst
Kurulu'nun(RTÜK).
Tayfun Akgüner'in TRT
Genel Müdürlüğü \e
Yönetim Kurulu Başkanlığı
görev lerinin düştüğüne
ilişkin karannı iptal eden
Ankara 2. tdare
Mahkemesi'nin karannın
yürütmesini ikinci kez
durdurdu. 10. Daire'nin
karannda. DYP'nin TBMM
dışında yaptığı grup
toplantısının "naklen ve
canlı" olarak
yayımlanmasının ilgili yasa
hükümlerinde belirtilen
yayın ilkelenne aykın
bulunduğu belirtildi.
Siyanüple altın
att komisyonda
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Izmir'in Bergama
ilçesinde siyanürlü yöntemle
altın elde edilmesi
konusunun halkoyuna
sunulması hakkındaki yasa
teklifi, alt komisyona havale
edildi. Komisyonun dünkü
toplantısında konuşan CHP
Izmir Millervekılı Aydın
Güven Gürkan, sıyanür
dışında da altın arama
yöntemleri bulunduğunu
ifade etti.
t>
Baskm seçimkararı
Erbakan ve Çiller, 8 yıllık eğitim uygulaması ile MGK'den kaçmak ve
DYP içindeki erimeyi önlemek amacıyla sandığa gitme karan aldılar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - R£-
FAHYOL ortaklan. MGK, Yüksek Aske-
n Şûra kararlan. 8 yıllık kesintisiz zorun-
lu eğitim tartışması ve DYP'deki çözülme-
ler nedeniyle gırdıklen bunalımdan çıkış
yolunu. BBP'yi de koalısyona alıp "he-
men seçime" gitmekte buldular. Hükümet
ortaklarının, Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller" m başbakanlığında "'hemen seçime"
gıdılmesı üzerinde ilke anlaşmasına var-
dıklan bıldirilirken seçım tarihi konusun-
da anlaşmazlığın sürdüğü öğrenildi.
Erbakan"ın. pazar günü bir basm top-
lantısıyla başbakanlığın 1 temmuzda Çil-
ler'e devri için gerekenlerin yapılacağını
veerken seçim karannı açıklayacağı öğre-
nıldi. Erbakan'ın.başbakanlıktan istifa et-
mesi durumunda, Çiller liderliğinde ku-
rulması planlanan 55. hükümette görev al-
mayı düşünmedığı belirtildi. RP'nin baş-
bakanlık ödününün karşılığında 2 icracı
bakanlığı isteyeceğıne işaret edilirken,
BBP'ninde içinde yer alacağı birhüküme-
tin, seçim takvimı, seçim yasası ve bakan-
lık paylaşımı konulannda yenı bır bunalı-
ma gebe olduğuna dikkat çekıldi. Başba-
kanlık ve erken seçım pazarlığının. 8 yıl-
lık kesintisiz zorunlu eğitim hazırlığının
rafakaldınlmasıylayapıldıgına işaret edil-
di. RP'nin, 8 yıllık kesintisiz eğitim konu-
sunun Bakanlar Kurulu yenne önce Mec-
lis'te ele alınması ıstemınin başbakanlık
pazarlığına gıren Çiller'e de kabul ettiril-
diğine dikkat çekıldi.
Başbakanlık \e erken seçım pazarlığın-
da BBP Iıderi Muhsin Yazrcıoğtu'nun da
katıldığı öncekı günkü üçlü toplantıda uz-
laşmaya varamayan Erbakan ve Çiller. dün
topladıklan yetkilı kurullannda bır kez da-
ha degerlendırmeyaptılar. Ikı lıder. toplan-
tılardan sonra. Çiller'ın başbakanlığında
hemen erken seçime gidilmesi üzerinde il-
ke düzeyınde uzlaştılar. Erbakan'ın ekım.
Çiller'ın de grubunun istemıni de dikkate
alarak. 1998 Martı'nda erken seçim ön-
gördükleri. ıki lıder arasında tarih konu-
sunda henüz uzlaşmaya vanlmadığı. Erba-
kan'ın RP hakkında açılan kapatılma da-
vası nedeniyle seçim tanhinin erkene alın-
masını istediğt öğrenildi. Kulıslerde, mil-
Iervekıllerininemeklilikhaklannın24ara-
lıkta dolacağına dikkat çekilerek. Mec-
lis'ten en erken aralık sonu ıçin seçim ka-
ran çıkacağı dilegetırildi. Erbakan'ın, baş-
bakanlık devrinden önce TBMM'den se-
çim karannın çıkanlmasını istediği de be-
lırtıldı.
DYP'de deklarasyon haartığı
DYP'li muhalıf milletvekillerinin Çil-
ler'in başbakanhğı ve ekım ayında seçim
konusunda tepkili olduklan ve bu konuda
bır deklarasyon hazırlıgına başladıkları
bıldırildı. Hükümetin REFAHYOL-B şek-
linde sürmesine karşı çıkan DYP'li muha-
Çiller, DYP grubundan seçim koşuluyla hiikümetten çekilme yetkisi aldı.
liflerin, yenı kurulacak hükümete güveno-
yu vermemek için hazırlık yaptıklan da
öğrenildi. RP'nin ekim ayında seçim öne-
risinı tartışan DYP GİK üyelerinin büyük
bölümü. nüfus sayımı, seçmen kütükleri ve
seçim yasası yenilenmeden seçime gidil-
mesıne şıddetle karşı olduklannı bildirdi-
ler. GİK üyesi ÜnalErkan. DYP'nin ANA-
YOL-SOL formülü konusunda kapılan ka-
patmamasını isterken, Yabm Erez'in yakın
ekibınden Izmir Milletvekili Hasan Deniz-
kurdu. Erbakan'ın Çiller'e başbakanhğı
vereceğını sanmadığını belırtti.
Çiller ve Erbakan, dün yetkili kurullan-
nı aynı saatlerde topladılar. Çiller Genel
Idare Kurulu'ndan (GİK), "seçim koşuluv-
la"hükümetten çekilme, yenı hükümet
kurma konusunda yetki aldı. Aynı saatler-
de toplanan RP Başkanlık Divanf nda da.
Çiller'in erken seçim önerisi tartışıldı.
DYP GlK toplantısı sürerken, Genel Baş-
kan Yardımcısı Rıza Akçalı. Erbakan'ın
çağnsı üzerine RP Genel Merkezi'ne gıt-
ti. RP kurmaylan ile görüşen ve genel mer-
keze dönüşünde gazetecilere "Olumlu ge-
lişmcler var" diyen Akçalı, Erbakan'ın.
ekimde seçım koşuluyla başbakanhğı dev-
redeceği mesajını Çiller'e ilettı. Erba-
kan'la telefonda görüşen Çiller'in ise gru-
bunun da isteklenni dikkate alarak Mart
1998'i seçim tanhı olarak gösterdıği bil-
dinldi. GlK toplantısından sonra bir açık-
lama yapan Çiller, "ahde vefa" ilkesi çer-
çevesinde koalisyon protokolüne bağlı ka-
lacaklannı söyledi. Çiller. kendisine oy-
birlığiyle yetkı veren GÎK'te alınan karar-
lan önce RP ile paylaşacaklannı bildirdi.
Çiller. "GİK, ülkenin kaçımlmaz bir bi-
çimde seçim atmosferine «irdiğinı tespit et-
miş durumdadır. Düşündükleri, nihai çö-
züm halka gjtmektir" dedı.
Başbakan Erbakan. Çiller'le yaptığı gö-
rüşmenın ardından önceki gece geç saat-
lerde. Devlet Bakanlan Fehim Adak, Lüt-
fü Esengün. Adalet Bakanı Şevket Kazan
ve bazı parti yöneticilenyle Başbakanlık
Konutu'nda bir araya geldi. RP kurmayla-
nnın Erbakan "a. "Çfller'e güvenmiyonız.
Sağlam koşuilarla, birkaç ay içinde erken
seçim karan alınırsa başbakanlık devre-
dilmeir uyansında bulunduklan öğrenil-
di. Erbakan'ın bu uyanyı da dikkate ala-
rak Çiller'e. "erken seçim kararı için Mec-
lis Başkanhğı'na önergeyi nrin, ondan son-
ra isrifamı vereyim" mesajı ılettıği bildiril-
dı.
RP bakanhk isteyecek
Erbakan, dün de Başkanlık Divanı üye-
leriyle uzun süren bır toplantı yaptı. Bu
toplantı sırasında BBP'yi de koalısyona
alarak ekim ayında seçime gidilmesi koşu-
luyla Çıller'in temmuz başında başbakan
olabileceğı karan alındı. Seçim tarihinde
uzlaşma sağlanması ve 55. hükümetin Çil-
ler'in başbakanlığında kurulması duru-
munda Erbakan'ın kabineye girmeme eği-
liminde olduğu öğrenildi.
RP'nin başbakanlık ödünü karşılığında
2 icracı bakanlığı daha isteyeceği kulisler-
de dile getırildi. RP'lilerin, Milli Eğitim ve
İçişlen Bakanlığı üzennde pazarlık yapa-
caklan kaydedildı. Erbakan'ın yer alma-
ması durumunda Muhsin Yazıcıoğlu'nun
Başbakan Yardımcılığı'nı isteyeceği, Dev-
let Bakanı AbduflahGüJ'ün Başbakan Yar-
dımcılığı ve Dışişlen Bakanlıgı'na getiri-
leceği kulislerde dıle getırildi.
Çankaya hükümeti kaygısı
REFAHYOL ortaklannın "hemen se-
çim" karan ve Erbakan'ın 54. hükümetin
istifasını verme mesajı üzerine gözler
Köşk'e çevrildi. RP ve DYP'nin BBP ile
birlikte koalisyon taahhüdünde bulunarak
hükümeti kurma görevinin Çiller'e veril-
mesini sağlamayı planladıklan öğrenildi.
RP'liler. Erbakan'ın istifasını sunması
durumunda Cumhurbaşkanı SüleymanDe-
mirerin. yeni hükümeti kurma görevini
Çiller'den önce ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz'a verebileceğine dikkat çekti-
ler. Çevre Bakanı Ziyattin Tokar, konuyla
ilgili sonıya. "Cumhurbaşkanı görevi ki-
me verir, bilnıivorum. Onun için bir prob-
lemvartaMT'yanıtını verdi.
RP Erzurum Milletvekili Ömer Ozyıl-
maz. Demirel ve Yılmaz arasında seçim
hükümeti kurulması yönünde işbirliği ya-
pıldığı duyumları aldıklarını kaydederek.
"Başbakan istifasını sunduğu takdirde De-
mirel, prosedühi uygular ve Çiller'den ön-
ce görevi Yılmaz'a verir. Mesut Yılmaz da
oyalama politikası izter. 45günlük süreyi so-
nuna kadar kullanır, daha sonra görevi ia-
de ettiğinde de Demirel anayasa hükmü ge-
regi seçim hükümeti kurdurur" dedı.
ANAP'a gececeği iddiasını yalanladı
Aktuna istifa ediyor
Istanbul Haber Servisi - DYP Istanbul
Milletvekili Yüdıran Aktuna, bugün
partisinden istifa edeceğini belirterek
"Bir süre bağımsız kalacağım. Ondan
sonra seçtiğim yolu gördüğünüzde, siz o
yolu bana yakıştıracaksınız" dedi.
ANAP'a geçeceğı yolundaki iddialan
yalanlayan Aktuna, "Bir mücadele ver-
diğini, bunu DYP adına değiL Türkiye
adına başlattığını'* kaydetti.
"2. tnsan Kaynaklan Kişisel Getişim ve
Meslek Edinim Fuan". eski Sağlık Ba-
kanı ve Istanbul Milletvekili Yıldınm
Aktuna tarafından açıldı. Açılıştan son-
ra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Ak-
tuna. ANAP'a gececeği yolundaki soru-
lan, "Yok öyle bir şey. Hayali bir proje"
diye yanıtladı.
Bir mücadele verdiğini, bunu DYP
adına değil, Türkiye adına başlattığını
kaydeden Aktuna. sözlerini şöyle sür-
dürdü: "DYP va bu koalisyondan çekil-
mek zorunda kalacak veyahut da genso-
ruya verilecek o\larla bu hükümet düşü-
riilecek. Bunun için mücadeleeden bir in-
sanım. Bunu vaparken benim için makul
olan DV P'den istifadır. Ben de bunu >a-
pıyonım. Şu anda benim D\ P'den istifa
etmem demek, hemen siyasi geleceğimi
garanti altına almak için bir partive gir-
mem anlamına gelmez."
BBP'yi de içine alan yeni bir RP-DYP
koalisyon hükümeti kurulması gınşım-
lerini yanlış bulduğunu kaydeden Aktu-
na, "Hükümetin devamında ısran yan-
lış buluyonım. DYP ve RP'nin BBP ile
koaüsvonu sürdürmek istemesini de çok
daha yanlış buluyonım. Halkın iradesi-
ne, isteğine karşı bir direnme olarak
görüyorum" dedi.
BBP, başbakanlık sorununun çözümünü bekliyor
'Ortaldığa hazırız'
ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Baş-
bakan Necmettin Erbakan ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'in. resmen koalis-
yon ortaklığı önerdiğı BBP. hükümet or-
taklığına en iyı koşulda gırmek için hazır-
lık yaparken. ıki lidere de •*Başbakanlık so-
rununu çözün, biz hükümette vanz" me-
sajı gönderdi.
BBP Genel Sekreter Yardımcısı Hanefi
Çelik, başbakanlık konusunda Çillerya da
Erbakan arasında tercih vapmalannın söz
konusu olmadığmı belirterek "Biz her iki
formüle de eşit uzaklıktayı/" dedi.
REFAHYOCdan resmen koalisyon or-
taklığı önerisi alan BBP, sadece 7 millet-
vekili olmasına karşın kilit parti haline gel-
di. Çiller \e Erbakan'ın öncekı gün BBP
Iıderi Muhsin Yaacıoğlu'na resmen ortak-
lık önermesmin ardından dün basın toplan-
tısı düzenleyen Çelik, "Çiller, başbakanh-
ğı alıp seçime bahar ayında gidelim diyor.
RP. BBPvi de koalısyona alarak seçim ol-
madan hükümetin devanunı istiyor. Biz her
iki formüle de eşit uzaklıktayız, O nedenie
teklife net bir cevap vermedik" dedi.
BBP'nın olası bır hükümet pazarlığm-
da. ittifaklara olanak verecek bir seçim ya-
sası çıkanlması koşulunu getirmesi bekle-
nirken. Çelik de hemen erken seçime gi-
dilmesine karşı çıktı. Çelik. >oizde 10'luk
ülke barajının daha aşağılara çekilmesini
ıstedi. Hükümete girmek için ıki bakanhk
ve başbakan yardımcıhğı ısteyip isteme-
diklerine ilışkın bir soruva da Çelik. şu
karşılığı verdi: "Bu konular önemli değil.
Oluşturulacak hükümet, bizim dünya gö-
rüşümüze uvgun, gerginliği giderici olma-
u. Biz Sayin Çiller ve Sayın Erbakan'a, ba-
kanhk konusunda herhangi bir taJep ilet-
mişdeğiüz."
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Refah Partisi Davası
Üstüne...
Şimdi herkes düşüncesini söylüyor, ben de be-
lirtmeliyim: Hukuk sistemımizde, siyasal partiler-
le ilgili yasaklamalararasında "parti hapatmak" da
var. Böylesi önlemlere başvuran tek demokrasi
bizimki de değil. Demokrasilerin kendilerini koru-
ma hakkı vardır; bunun gözardı edilmesi yüzün-
den işlenmiş feci cinayetler görülmüştür çağdaş
tarihte. Refah Partisi'nin, başka partiler için suç
olan bır şeyi işleme özgürlüğü yoktur. Onun ikti-
dara geçmeden ve geçtikten sonra söyleyip et-
tiklerine bakıldığında, "zimmet"inde çok şey bu-
lunabileceği kanısındayım. Yeter ki, bu araştırma
yapılırken, hukukun ölçüt ve kuralları olanca has-
saslıkla uygulansın; hele hele başka öğeler ışin ıçi-
ne asla karıştırılmasın.
Bu, işin hukukla ilgili yanı!
Konunun bir de siyasal yanı var kı şu: Siyasal
yaşamın en önemli dinamiklerinden biri olan par-
tilerin saf dışı edilmelerinı, o yaşamın akışına bı-
rakmalıdırderim. Siyaset, öğretirken eğitirde. Bu-
na karşın, tıynetinde eğitilme yeteneği olmayan-
ları, politika er geç kusar. Öte yandan, RP'yi bu-
gün kapatırsanız, bir başka ad altında bir gün ye-
niden çıkar karşınıza; dahası, içinde banndırdığı
bağnazlann "radikalleşme "lerinin kapısını da aç-
mış olursunuz.
Böylece, "teenni" ile yürümekte yarar var.
Politikaya "günübirlik" değil, bir "süreç olarak"
bakmalı.
Işin bir yanı da bu!
Bitmedi.
•
RP'nin kapatıldığını düşünelim. lyi ama Türki-
ye'de, siyaset arenasında. bu işin parsasını top-
layacak tıynette ve yapıda başka partiler var. Bir
DYR birÂNAP, baştan aşağıya merkez sağ parti-
ler böyledir.
Soranlar oldu, biz de soralım:
Eğitimden başlayarak, bugün RP'nin inatla sa-
hip çıkıp ödün vermek istemediği olanaklan kim-
ler hazırlayıp sundu ona?
Bizzat RP de içinde olmak üzere, kimler yarat-
tı bu batakhğı?
RP'yi kapatacaksınız ama bataklık kalacak, öy-
le mi?
Olmaz öyle şey!
En başta yapılması gereken, RP'nin arkasından
devletin desteğinı mutlak olarak çekmektir: Öme-
ğe eğitimden başlamak gerekirse, imam-hatip
okullan, başlardaki amacına uygun olarak imam
yetiştiren -bu bile laik devletin görevleri arasında
değildır!- tek bir okula indirgenip eğitim yeniden
"tek başlı" hale getirilmeli; bu okullardan çıkanla-
rın, yetiştirildikleri alanda kullanılmaları kuralına
tekrar dönülmeli; anayasadan zorunlu din dersle-
ri çıkarılıp atılmalıdır.
Bir tek değil de 27 ilahiyat fakültesi, yığınla Is-
lam enstitüsü hangi ihtiyaca yanıt veriyor?
Hangi çağdaş pedagojik gereğe hizmet ediyor
Kuran kursları?
Niçin devlet, öğrenci yurtlannda yetersiz kalır da
tarikatlan işe kanştınr?
Soruları arttırabilirsiniz, arttırmalısınız da. "
;
Böylece, "8 yıllık kesintisiz eğitim", eğitim sis-
temimizin tek sorunu değildir.
Ne olursa olsun, devletin, şu ya da bu dinin, şu
ya da bu mezhebin destekçısi olma görevine ke-
sinlikle son verilmelidır. Anayasaya konmak gere-
kiyorsa, asıl bu yönde yasaklar konmalıdır.
Bataklık böyle böyle kurutulabilır.
Ama bir şeyi daha yapmalısınız: Sınıflar arasın-
da uçurumların açıldığı bir ülkede, sosyal adalet
reformuna gidilmeli, devlet umarsız yığınlann, iş-
çi ve emekçı sınıfın yanında yer almalıdır. O umar-
sız yığınlardır ki, gericiliğin allı pullu "adil düzen"
safsatalarına kanıp arkasından gidiyor.
Nasıl suçlayabilirsiniz onlan?
Bugün parlamentoda bulunan partilerden hiç-
biri, bu sorunlar üzerinde açık seçik ve cesur bir
programa sahip değildir. Hele merkez sağ parti-
leri tamamıyla batmış, bir cüruf, birer müstahase
durumundadırlar.
RP'yi kapattığınızda, meydanı bunlara açmış
olacaksınız veonlar, vaktiyle olduğu gibi, alabildi-
ğine iki yüzlülük içinde, kollan sıvayıp bir leşin üze-
rine üşüşecek ve sonra da aynalı çalıp torbalı oy-
nayacaktır.
Türkiye'de var olan siyaset kadrolannın temel
sorunlar karşısındaki aczi, ufuksuzluğu görülme-
den, sıradan bir yasaklama ile hiçbir şey çözülmüş
olmaz.
Bu kadroların bugün oynadıkları "hükümetçilik"
oyunlan da, onlann nerelerde kaldıklarını, nasıl bir
aymazlık veayvazlık içinde bulunduklannı göster-
meye yeter.
Yeni bir seçimden de köklü hiçbir şey beklen-
memelidir.
Tekrarlamalıyım: Türkiye'de gerçekten cumhu-
riyetçi, demokrat ve devrimci güçler bir yol ağzın-
dadıriar.
UZYAZI /ORHAN BİRGİT
REFAHYOL'u yapay olarak
bir süre için daha yaşatma ça-
balarının sonuç vermeyeceği-
ni, Tansu Çiller'in bile anladı-
ğı ve önceki akşam Başba-
kanlık Konutu'nda Erbakan
ve Yazıcıoğlu ile yapılan üçlü
toplantıda, bu görüşünü açık
açık söylediği. dünkü "Sabah"
gazetesinin birinci sayfasını
kaplayan haberlerden anlaşılı-
yor.
.Çiller, yeni bir gensoru oyla-
ması için kendisiyle birlikte ha-
reket edecek olan DYP'li mil-
letvekillerinin sayılarını 105
olarak hesaplıyor. Yani şu an-
da DYP ile üyelik bağını muha-
faza eder görünen 12 millet-
vekilinin yeni bir gensoruda
karşı safta yeralacağını biliyor.
Bu 12 milletvekilinin bir bö-
lümü, Çiller'in genel başkan-
lıktan uzaklaşacağı gün için
henüz partileri ile bağlannı ko-
parmayı düşünmüyor. Ama
Yıldınm Aktuna gibi bugün is-
tifa edeceğini açıklayanlann da
olması, Çiller'in hesabının
doğruluğunun bir kanıtı.
DYP Genel Başkanı'nın, RE-
FAHYOL'un bittiğini anlamış
olmasındaki gerçekçiliğini, tek
çözümün bir erken seçimde
olduğu yolundaki görüşü ile
karıştırmamak gerekiyor. Çil-
ler, kendı hesabına ama sade-
ce kendi hesabına bir erken
seçimden başka çıkar yol gör-
memekte haklı sayılabilir.
Böylece, işleri büsbütün kö-
tüye giden insanlann en sıkışık
zamanlarında en çok aradık-
ları şeyi, yani "zaman faktörü-
nü" devreye sokmayı deneye-
cektir. Bir erken seçim, DYP'yi
adam akıllı silkeleyecektir. An-
cak, genel başkan için önem-
li olan beklentiler başkadır.
Genel başkan olarak Çiller,
bir erken seçim için başbakan-
lık zırhını gıymeyi yararlı gör-
mekte ve belkı bu koşul ile par-
tisindeki hızlı çözülmeyi önle-
yebileceğinin hesaplarını yap-
maktadır.
Dün bu amaçla toplanan
DYP Genel Idare Kurulu'nun
çalışmaları sürerken Erba-
kan'ın DYP genel başkan yar-
dımcılanndan Rıza Akçalı'yı
Refah Partisi Genel Merke-
zi'ne çağırarak yanm saat gö-
rüşmesi ve kendisiyle Çiller'e
bir mesaj göndermesi, iki orta-
ğın arasındaki sinir savaşının
Erken Seçim Blöfü
sürdüğünü gösteriyor. Söylen-
tilere göre, DYP'nin bir "erken
seçim" isteğine karşılığı, bu
mesajda, "derhalseçim" ola-
rak yanıtlandı. Erbakan, bu ko-
şulu kabul ederse Çiller'e 1
temmuzda başbakanhğı dev-
redecek kapıyı açacak. Yani
Cumhurbaşkanı'na istifasını
verecek. Ama iki parti milletve-
killeri ortak bir önerge ile ekim
ayında seçim yapılmasını iste-
yecekler.
Yani, büyük çoğunluğu
kampanya için gezilerde ge-
çecek topu topu üç aylık bir
başbakanlık sonucunda, Çil-
ler'den nüfus sayımı yapılma-
mış, seçmen kütükleri düzen-
lenmemiş altyapı ile halkın ha-
kemliğinegitmeyi kabul etme-
si gibi bir kumara razı olması
istenecek.
Çiller, bu isteğe "Eı^efdese
bile, ya milletvekiller ne diye-
cek? Hele siyasi lügatta adla-
n "değiştirme biıiiği" olarak ta-
nımlanan, gelecek seçimin a-
day adayı olmayı düşleyenler?
Erbakan'ı bir erken seçim
yerine "derhal seçim" karan
için harekete geçiren neden,
başsavcının RP hakkında ka-
patma davası açmasmın altın-
da yatıyor. Refah Partisi kur-
maylan, bu davanın bir genel
seçim kampanyasının ortamı
içinde görüşülse bile sonuçla-
namayacağının hesaplarını ya-
parak hem partileri hem de
kendileri için bir tür "dokunul-
mazlık" beklentisine giriyorlar.
Oysa gelecek yıla sarkacak
bir erken seçim, Refah Parti-
si'nin korktuğunu gerçekleşti-
rebilir ve Anayasa Mahkeme-
si'nin vereceği kapatma kara-
n ile politikadan yasaklanacak
olanların adaylıkları düşebilir.
Erbakan ve kurmaylan için
bu varsayım, RP'nin bir erken
seçim yerine, genel seçimlerin
öne alınmasının koşullarını
aramayı gerektiriyor.
Görülüyor ki, "erken" ya da
"derhal" seçim istekleri, salt
bu iki parti yöneticilerınin ayn
ayn çıkarlar gereği yaptıklan,
başka başka hesaplara da-
yanmaktadır.
Bir de her dönemde bu tür
önerileri, bir politik fantezi gibi
gündeme getirmek isteyen, a-
ma ülkenin koşullarından da,
gerçeklerinden de habersiz
kimselerin bu türtartışmalarda
merkez olma istemlerinden.
Böyle biristem, unutulmasın
ki 1995 genel seçilerinde De-
niz Baykal'ın ağzından "hod-
ri meydan" çağrısına dönüş-
müştü. O dönemin parlamen-
tosunda, bir genel seçim için
öncelikle nüfus sayımı yasası,
seçimlerin temsilde adaleti
sağlamasına yol açacak bir
düzenleme ile yapılmasını
sağlayacak yasa gibi istekleri
önermek isteyen CHP'Iİ millet-
vekillerine, yeni genel başkan,
tek güvence olarak CHP'nin
kendisi ile birlikte yeni bir par-
ti kimliğini kazandığını söyle-
yerek yanıt vermişti. CHP'ye
yeni bir parti kimliğini, Baykal
ve arkadaşlan partinin yeniden
açılışından sonra da giydirmek
amacı ile bir dizi girişimde bu-
lunmuşlar, bu girişimlerin sonu
hüsranla bitmişti. Partinin ikin-
ci cumhuriyetçilerin eline geç-
mek üzere olduğu hayli geç
anlaşılmıştı.
Şimdi yeni bir rüzgâr estiril-
mek isteniliyor: GHP'nin, bu-
lunduğu yerden merkeze kay-
ması ve Ingiliz Işçi Partisi'nin
bir kopyası halinde seçmene
sunulması hazııiıklan yapılıyor.
Kısaca Baykal'a Tony Blair
giysisi prova ediliyor.
Yakın geçmişte, sevgili De-
niz Baykal, birdönem de Filip-
pe Gonzales rolünü benimse-
mek istemişti.
Yeni Cumhuriyet Halk Parti-
si'nin, yepyeni hangi stratejide
karar kılacağı bu partinin yö-
neticilerinin ve bugünkü üyele-
rinin bileceği bir şey.
Ama, CHP adına ülkenin bu-
günkü burgaçtan kurtulabil-
mesi için düne kadar, bir der-
hal seçim isteğinde ısrar et-
mek ve gerekçe olarak da bu
parlamentodan birçözüm hü-
kümeti çıkacağını söyleyenler-
de düş kınklığı yaratmaya kal-
kışmak ağır bedeller ödetir in-
sana.
Cumhuriyet Halk Partisi, es-
ki geleneklerinden sıynlacak
kadar sahipsiz mi oldu diye
düşünüyorum.
Ve haksız olmadığımı sanı-
yorum.
YSK, yasa değişikliği bekliyor
Gurbetçilere yine
gümrüklerde oy
ALPER BALLI
ANK4RA-Yüksek Se-
çim Kurulu Başkanı Tu-
fan Algan. yasal düzenle-
me yapılmaması duru-
munda yurtdışında yaşa-
yan Türklerin seçime ka-
tılımlannın yine düşük
düzeyde gerçekleştirilebi-
leceğini belirtti. Algan,
"Eğeryasal düzenlemeya-
pılmazsa yurtdışındaki
vatandaşlanmız ' yine
gümriiklerde oy kullan-
mak zorunda kalacaklar"
dedi.
Batı'da en fazla Türk
yurttaşı banndıran Al-
manya başta olmak üzere,
Türklerin yerleşik bulun-
duğu Avrupa ülkeleriyle
anlaşma sağlanamaması
da, anayasa hükmünün
yaşama geçirilmesi konu-
sunda engel oluşturuyor.
Anayasa Mahkeme-
si'nin, "yurtdışında bulu-
nan Türk vatandaşlannın
oy kullanabilmelerine"
ilişkin yasav ı iptal etmesi-
nin ardından ortaya çıkan
boşluk dolduruhnadı.
Algan, 1995 yılında ya-
pılan anayasa değişiklik-
leriyle yurtdışında bulu-
nan yurttaşlara secimlerde
oy kullanma olanağı sağ-
landığını anımsatarak
şunlan söyledi:
-Bu değişiklikle hazır-
lanan yasa,Anayasa Mah-
kemesi tarafından iptal
edildi. TBMM, anayasa-
nın 67. maddesinde vur-
gulananyurtdışında bulu-
nan yurttaşlann oy kul-
lanmasıvla ilgili olarak ya-
saçıkarmazsaönümüzde-
ki bir erken genel seçimde
ancak 298 savılı seçimlerin
temel hükümierini düzen-
leyen yasanın 94. madde-
sinde beliıiendiği şekilde
sadece gümrük kapılann-
daov kullandırabilecegiz.''