23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30MAYIS1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Operasyon 300 köy TSK'nin kontrolü altında \NKARA/DÎYARRA- KIR (Cumhuriyet) TSK/nın Kuzey Iraic'takı P- KK kamplanna yönelik ope- ras\ onu sürerken, terör örgü- tünûn 300 köy halkını göçe zorlayıp sözde bağımsızlığı- nı ılan ettıgi bölgeler tama- men TSK'nın denetımıne geçtı. Dışışlen Bakanlığı. operasyonun tek hedefının, bölgedekı otonte boşluğun- dan v ararlanarak, burada yer- leşmeye çalışan PKK oldu- ğurnı bır kez daha anımsattı. Operasyon ! 5 gününe gı- rerken, TSK, başta Hakurk olmak üzere. Zap Vadısı, Si- dıkan, Nerva, Rekan. Benva- nı \e Snath bölgelennde de- netımı ele geçırdı. Kuzey I- rak'takı sınır ötesı operasyo- nun bınncı aşamasını ta- mamlayan TSK, denetımı al- tma aldığı bölgelerde arazı taramalanna başladı. K Irak'ın Snath bölgesive Sındı Boğazı'nda zaman za- man kuçük çaplı çatışmalar yaşamyor. Öncekı akşam sa- atlerinde bu bölgeden kaça- rak Cudı Dağı'na geçmek ıs- teyen PKK'lılerden 13'ü öl- dürülürken, 5 katıra yüklen- mış çok sayıda sılah ve mü- hunmat da ele geçınldı. Ote vandan Iran-Dam- bat'tan Âğn bölgesıne gınş yapan 14 PKK'lı öldüriildü, 1 kışı ıse yakalandı Ölenle- nn3"ünün lran, Tinın Suri- ye ve l'ının de Ermeni uy- ruklu olduklan belırlendı. Snath bölgesınde yapılan arazı aramalannda, sılah \e mûhımmatlann yanı sıra çok sayıda lran menşelı Katyuşa füzelen de bulundu. Bu füze- lerden, ele geçınlen dığer kamplarda da bulunduğu bıl- dırildı. Dışışlen Bakanlığı Sözcü- sü Büyükelçı Ömer AkbeL harekâtın Irak'ı. bölgedekı dığer güçlen ve bölgedekı sı- vılleri hedef almadığını vur- gulayarak, "Türkiye, Kuzey Irak'ta istikrara ve bölgedekı gruplararasında ateşkesin ve uzlaşı sürecinin devamma önem vermektedir" dedı EMEP Genel Başkanı Tüzel, kentteki sorunlann halkı bezdirdiğini söyledi ^Tıınceli kan ağbyor'• Sayılan lOObini geçen asker, polıs ve özel tim üyelennın arama noktalarında bile halka eziyet ettiklerini öne süren Tüzel, yiyecek-içecek ambargosunun halkı canından bezdirdiğini söyledi. tstanbul Haber Servisi - Emeğın Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent TüzeL, 24 mayısta Tunce- h'de yaptıklan inceleme- lerde halkın sorunlannın artarak sürdüğünü gözle- diklennı söyledi Tüzel, "Yiyecek- içecek ambar- gosunun halkı canından bezdirdiğini, güvenlik kuvtetlerinin halkı diiş- man gibi gördüğünü, egi- tim ve sağkk kurumlan- nın laşlaolarak kullanıldı- ğmı" belırttı. Tüzel, dün Tunceli'de, Tuncelılıler Kültıir ve Da- yanışma Derneğı'nde E- mek Heyetı olarak yap- tıklan ıncelemeler sonra- sındakı ızlenimlerinı an- lattı ve hazırladıklan ra- ponı açıkladı. Toplantıda, geziye katılan EMEP Ge- nel Yönetim Kurulu üye- si Ender Imrek, Tuncelilı- ler Demeğı 2. Başkanı AJi Rıza Ayduı. tnsan Hakla- n Derneği (İHD) Genel Yönetim Kurulu üyesi KâmU Tekin Sürek, Ha- ber-Iş Sendikası 1 No'lu Şube Malı Sekreten Şahin Kültür ve şaır-yazar Gün- gör Gençay da hazır bu- lundu. Tüzel, TSK'nin Kuzey Irak'a yaptığı operasyo- nun halkın çıkarlanyla bır ilgisı olmadığını savundu Tüzel, şenat-laıklık çatış- masının emekçilerin ger- çek gündemıni yansıtma- dığını belirterek "Tunceli ile ilgili daha önceki rapor- Heyete göre. yüz bini aşkın askerin bulunduğu Tunceli, bü> ük bir cezaev ini andıro or. Elazığ'dan Tunceli il merkezine vanncaya kadar 6 arama noktasından geçmek gerekivor. A\ rüırken de oturduğunuz kentteki adresiniz alım>or. Emeğin Partisi Genel Başkanı Le\ent Tüzel başkanhğındaki he>et, Tüncelililerin yakın ilgisi\ le karşüandı. Sokak- ta. kahtelerde. sendikalarda anlatılan somnlar, Tunceli'de yaşamın ne kadar zor olduğunu ortaya ko\n\ordu. larda yazüanlar katlanarak art- mıştır. Gıda ambargosu başta ol- mak üzere halka yaptlanlar insan- lan canından bezdirmiş, göçe zor- lamışür" dıve konuştu Sayılan 100 bını geçen asker. polıs ve özel tim üyelennın arama noktalannda bile halka eziyet et- tıklennı öne süren Tüzel. bir sıvil polisın kendılerine "Dağdakileri onlarbesliyor. \ apüklannın ceza- sını çekhorlar" dedığını, bu sö- zün de güvenlik güçlennin halka bakışını yansıttığıni ifade etti Tü- zel, yalnızca il merkezinde 200"den fazla öğretmen açığının bulunduğunu vurgulayarak şun- lan söyledi: "Ilkokullann tamamına >akım kapau. Askeıierin özellikle kızöğ- rencilere yönelikolumsuztavn sö7 konusu. Saglık kurumlanndaki uzman doktor sa>ısı bir elin par- maklannı geçmi>or. Eğitim \e saglık kurumlan kışla olarak kuk lanüıvor. Vali Atıl Uzelgün ve Be- ledive Başkanı Mazlum Arslan halkın sorunlanna çok uzaklar. Dev letşiddet politikalanna hemen son vermeli. her çeşit ambargo kalkmaİL. halkın zaran tazmin edilmeli. Köyüne dönnıek isteytn- lere kolav hk sağlanmaJu düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü- nün önündeki tüm engeller kal- dınlnıah.'" HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Türkiye Farklı mı? Dört ülke, dört sonuç. Italya'yı solcular yönetıyor. Ingilte- re'de sol, tarihsel bır fark yaparak ik- tidara döndü. Fransız seçimlerınin ilk turu, solun zaferi ile sonuçlandı. Iran'ın "kendı solu" da, cumhurbaşkanlığı seçimlerınde yüzde 70'e varan bir oy oranına ulaştı. Türkıye'de ıse sol can çekiştiği ıçin, demokrasi de can çekişiyor. Türkiye çok mu farklı? • • • Italya'da sol. "ittifak" yaptı; iktidar oldu. Ingıltere'de sol, değışen koşul- lann geregıni yerıne getırdi ve "orta- dakı seçmen "in beklentilerıni karşıla- dı; büyük oy farkı ile ıktidara döndü. Fransa'da "ikı turtu" seçim sistemı, zaten ıkinci turda "ittifak" yapmayı zo- runlu kılıyor. Bizdeki RP gıbı, kımse- nin ittifak yapmak ıstemedıği partiler, ikinci turda tum şanslannı yıtirıyorlar. Faşist Le Pen'in partisi ilk turda yüzde 15 oy aldı. Ama ikıncı turda bel- kı de hıç mılletvekıli çıkaramayacak! Lione) Jospin'ın Sosyalist Partisi. ilk turun gerçek galıbı olmasını acaba neye borçlu? Sağın "moda" değerle- rini payiaşmaktan uzaklaşıp, yenıden "sol" olmasına!.. Jospın -bizim numaracı cumhun- yetçilerimizın gözünde- dinozorlaşa- rak büyüdü ve partisini de büyüttü. Solun geleneksel değerierıne döndü. Halkın karşısına şu temelleri içeren bır programla çıktı: - Tşsızlığı azaltmak, ekonomiyi bü- yütmek ve gelır dağılımını düzeltmek. - Haftalık toplam çalışma saatini 39'dan 35'e ındırmek. - Yarısı kamu kesımınde olmak üze- re 700 bin yeni ış yaratmak. - Özelleştırmeyi durdurmak ve özel- leştırilmış bazı ışletmelerı yeniden ka- mulaştırmak. - Küçuk ve orta boy ışletmelere des- tek olmak. Fransız seçmeni -bizım yeni man- dacılarımızın tüylerini diken dıken edecek- böyle bır programa acaba nı- çın destek verdi? Sağcı iktıdarlar eliyle uygulanan "serbest piyasa ekonomısi"n\n so- nuçlannı gördüğü ıçın: Daha çok ışsız- lik, daha çok sosyal adaletsızlık, da- ha çok toplumsal huzursuzluk... • • • Iran'da yönetimin adayından ıki misli daha fazla oy almış olan Hate- mi, nelaiklıkyanlısınedehberal.. Za- ten öyle olsaydı, adaylığı ıçın mollalar rejımınden ızın alamazdı. Ama tran rejıminin sınırları içınde "so/°daki aday o idi. Diğeradaylardan daha ılımlıydı, da- ha dışavedolayısıylaçağadönüktü... Özellikle kadınlar ve gençler, biraz ol- sun nefes alabilme umudunu onda gördüler. Oy patlaması öyle gerçek- leştı. Bızım RP'nin bazı ünlü isimleri, Raf- sancani yönetıminı bile gevşek bulu- yor, açıkça Humeynı modehnı Türki- ye'ye getırmekten söz ediyorlardı. Şımdı Rafsancani yönetımıne olan tepkılerın üzerinde yükselen bir Hate- mi olayına acaba ne diyecekler? "Iran halkının Islama ihaneti" mi? • • • Dört ülke, dört model... Dördünde de gerçekçılık ve bırleşme, sola ikti- dar yolunu açmış. Italya'da solu gereksinme birleştir- mış, ingiltere'de ıkı partili sistem, Fransa'da ıkı turlu sistem birleştir- mış... iran'daıseçağaveinsandoga- sına aykırı olan baskılar. Türkıye'de sol, halkın karşısına ne gerçekçi bır "ortakprogramla çıkıyor ne de bırleşıyor... Bugünün gerçek so- rumlusu olan ılımlı sağ partiler çök- müş, iflas etmış Laık cumhunyetı on- ların koruyamayacağı bellı olmuş Si- vıl toplum örgütlen ortak bır paydada birleşmışler. Toplumsal uyanış, sol partılen çok aşmış. 10 Kasım'da Anıtkabir'i bir milyon kışı zıyaret etmiş. 19 Mayıs'ta Hıpod- rom'da 500 bin genç karanlığa hayır demış. Ve sola tarihsel bır fırsat doğmuş. ANAP ve DYP oylarının önemli bir kesimıni de kendisıne çekebilme fırsa- tı... Biroy patlaması ile "gümburgüm- bür" gelip karanhk bulutları dağıtma fırsatı. Ama ortada ne "ortakprogram " var, ne de bırieşme umudu... • • • Nâzım Hikmet, Mehmet Akif'ten söz ederken şöyle dıyor "Akif inanmış adam, Akıf büyük adam!" Ve bu sözden yola çıkan Zürfü Li- vaneli eklıyor: "Laık refımı savunan heraklı başın- da kişı, ınananlara saygı duyar ve inancı bir iç zenginliği olarak görür. Laıklik ılkesinin temeli, ınancın kişisel boyutunu öne çıkarmak ve toplum ya- şamındaki inanç baskılannı engelle- mektır." Dine ve ınanca böyle yaklaşan.. in- sancıl ve çoğulcu bır ulusallık ve ulus- çuluk anlayışını, emperyalızm karşıtı vazgeçılmez bır öğe sayan.. sosyal adalet, işsızlık ve ekonomık büyüme sorunlanna öncelık tanımış gerçekçi bır programla toplumun karşısına çı- kan. tutarlı, amademokratıkbıryapı- ya sahip bir sol parti, Türkıye'de de çok şeyi değıştırebilır. Ama bunun içın önce kendini değiş- tirmesi gerekır! Hulki Cevizoğlu'yla tartışmada farklı boyut Konuşmayanları i konuşturabilen... I Mevcut gündemi en iyi şekilde yakalamakla kalmayıp yeni gündemi oluşturan... *+c\M%'W Kalite ve derinlik farkıyla C f e Y l A benzerlerinden ayrılan — ''Ceviz Kabuğu", K A B U O U her bölümünde ses getiriyor! <*mmrr C E V İ Z K A B U G U Her Cuma gecesi 22.30 a rı cı I £j r lc i E k
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle