02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27MAYIS1997SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÜOP'nin ıratingine sorusturma I Haber Servisi -tstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, öncekı gün ÖDP'nin davetiyle Sultanahmet Meydanı'nda yapılan "Ne REFAHYOL, ne hazır ol" mıtinginde bazı kişilerin PKKbayrağı açması iddialanyla ilgili olarak soruşturma başlath. Başsavcılık, bir süre önce de aynı meydanda yapılan " tmam-Hatiplerime Dokunmayın'" mitingiyle ilgili soruşturma açmıştı. Kara Ses' operasyonu • ANTALYA (Cuınhuriyet)- "Kara Ses" olarak bilinen Cemalettin Kaplan'm Almanya"da kurduğunu açıkladığı "Islami Cemiyet ve Cemaatler • Birligi' Anadolu Federe îslam Devleti" (lCCB/AFtD) adh yasadışı şeriatçı örgüte üye olduklan belirtilen 17 kişi, Antalya'da örgütlenme çalışması yaparken yakalandı. Antalya Emniyet . Müdürlüğü ekıplennce yapılan bir operasyonda, ICCB/AFÎD örgûrü üyesi olduklan belirlenen 17 kişı gözaltina alındı. Makiniste beraat I tstanbul Haber Servisi - Ataköy Ayamama Köprüsü üzerinde meydana gelen tren kazasında, 4 çocuğun ölümüne neden olduğu gerekçesiyle Bakırköy 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve hakkında 10 yıla kadar ağir hapis cezası istenen makinist Nazmi Meriç, bilirkişi raporlannın dikkate alınmasıyla beraat etti. ANAP'ın gensoru fireleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Grup Yönetim Kurulu. bugûn 6 oy farkıyla reddedilen gensoru önergesinin oylamasına katılmayan Korkut Özal ile yanlışlıkla boş oy kullanan Erkan Mumcu"nun durumunu değerlendirecek. Grup yönetim kurulu, bu toplantıda ihtiyaç duyarsa Korkut Özal ve Erkan Mumcu'dan ifadelerini istemeyi kararlaştıracak. ANAP Grup Yönetim Kurulu, ifadelerin değerlendirilmesinden sonra da gerekirse milletvekillerini grup disiplin kuruluna sevk edecek. BBP'den hükümet mesajı • BONM(AA)- Almanya'nın Köln kentindeki Nizam-ı Âlem Demeği'nin davetlisi olarak Köln'de bulunan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, dün Avrupa-Türk Îslam Birliği'ni (ATtB) ziyaret etti. BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, ziyaret sırasında yaptıgı açıklamada, "Heran hükûmette olabiliriz" dedi. ARıay Değer • tstanbul Haber Servisi - Geçirdiği kalp krizi sonucu önceki gûn vefat eden Bolu II Jandarma Alay Komutanı ve Beşiktaş Spor Kulübü kongre üyesi Jandarma Kıdemli Albay Selçuk j Değer, dün düzenlenen î askeri törenle toprağa verildi. Ajjansoy davası • İstanbul Haber Servisi - Bebek'te bİT çay bahçesinde, aralannda Tevfik Ağansoy'un da olduğu 4 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak haklannda dava açılan 3'ü gıyabi, 6'sı tutuklu 12 sanığın yargılanmasına tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sanıklann tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. 'Erbakan'a güvenmiyorunı' DYP lideri Çiller, kurmaylarına Erbakan'a tekrar görev verilirse ortak olarak ANAP'ı seçebileceğini ve bu durumda çıkar yolun seçim olduğunu söyledi HÜLYAKARABAĞLI ANKARA - Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller; göriişme ısteğıni "islerim çok" gerek- çesiyle reddeden Başbakan Necmettin Er- bakan'ın. aracılanyla "3 ay içinde seçime gj- dileeek.se başbakanhğı veririm" önensinde bulunduğunu söyledi. Çiller. partisınin Baş- kanlık Dıvanı'nda ''Erbakan yeniden görevi ahrsa ANAFa hükümet önerebüir" dıyerek, ortağına güvenmediğıni bildirdi. Çiller, dün partisinin Başkanlık Dıvanı toplantısından önce Bilkent'teki konutunda parti içinde kararsız milletvekilleri ve Dev- let Bakanı SaMm Ensarioğlu ile bir araya gel- di. Çiller'in milletvekillerine, "Başbakanhğı isteyeceğim. Seçime gideceğiz" dedıği öğre- nildi. Görüşmelerin ardından genel merkeze gelen Çiller, Başkanlık Dıvanı'nı topladı. Çil- ler, kurrnaylanna Necmettin Erbakan'ın ara- cılarla kendisine ilettiği başbakanlık pazar- lığını açıkladı. Çiller'in toplantıda, "Sayın Erbakan,partisiniııkapablmatehdktinedik- katçekerekbana'3 ay içinde seçime gidile- cekse başbakanlığı veririm "önerisinde bu- hındu" dediği bildirildi. Çiller, kurmaylany- la REFAHYOL'un bitmesi durumunda olası yeni hükümet seçeneklerini değerlendirdi. Çiller'in masaya yatırdığı seçenekler arasın- da. "Erbakan'mbaşbakanbğmda secim, ken- disinin başbakanhğında seçim, afternatif hü- kümetie seçim, DYP'nin muhalefette seçime gitmesryeraldı. Toplantıda, hükümetın bitmesi durumun- da Cumhurbaşkanı Sûkyman Demirel'ın tu- tumu tartışıldı. Çiller'in. "Belki de hüküme- ti kurma görevi yenideo Erbakan'a verilebi- lir. Erbakan da, ANAP'a hükümet ortakhğı teklif edebilir" dedıği kaydedıldı. Çiller, kurmaylanna, toplu olarak görüş- tüğü 15 milletvekilinin değerlendirmelerini aktanrken, "Arkadaşlanm da hükümet bit- mcli, başbakanlık istenmeü dedüer" görüşü- Refah dava şaşkını SEBAHAT KARAKOYUN ANKARA - RP'nin kapatılması davası nede- niyle savunma hazırla- mak üzere oluşturulan hukuk komisyonunda farklı sesleryükselmeye başladı. Komisyon üye- lerinden tstanbul Millet- vekili Mehmet Ali Şa- hin, iddianamedeyer ve- nlen konuşmalar hak- kında zamanaşımı nede- niyle işlem yapılamaya- cağını savunurken Kah- ramanmaraş Milletvekı- li Mustafa Kamalak, bu konuşmalarda suç unsu- ru bulunmadığını öne sürdü. RP yöneticileri Ana- yasa Mahkemesi'nce ile- tılen iddianameye karşı beş kişilik komisyon ta- rafından hazırlanacak savunmayı beklerken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ı hedef alan açıklamalar sürüyor. Hukuk komis- yonu üyeleri ve RP kur- maylan, davanın açıldı- ğı tarihten bu yana yap- tıklan karşı savunmala- n haklı bir zemine da- yanmaması nedeniyle sık sık değiştirdiler. Baş- langıçta Siyasi Partiler Yasası değil, anayasa da- yanak almdığı için usul yönünden davanın red- dini isteyeceklerini be- lırten komisyon üyeleri. daha sonra esasa ilişkin gerekçeler öne sürmeye başladılar. Daha önce Başbakan Necmettuı Er- bakan ve bazı milletve- kıllerinin konuşmalann- da suç unsuru olmadığı- nı öne süren RP*liler, bir süre sonra içerikle ilgili değerlendirmeler yerine zamanaşımı tezini gün- deme getirdiler. Komisyon üyelerin- den tstanbul Milletveki- li Mehmet Ali Şahin, başsavcının 1995 yılın- da yapılan anayasa deği- şikliğine dayanarak dava açtığını belirterek "Oy- satbrahimHalilÇelik'in konuşması dışmdaki tüm konuşmalar bu ta- rihten önce yapdnuşür. Anayasa hükümleri ge- riye dönük oiarak işleti- lemez. O nedenle Erba- kan vediğer miBetveküe- rinin 1995 yüından önce söyledikleri nedeniyle dava açılamazr dedi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART nü dıle getirdi. Çiller, RP'nin baskın seçim önerisini kabul etmeyeceklerini kaydettı. Toplantıda. Başbakan Erbakan'ın görevin- den istifa etmesinden sonra kurulması plan- lanan DYP-RP-BBP hükümet ortakhğı da gündeme geldi. BBP'nin gelecek günlerde ANAFtan 2 milletvekılini transfer edeceği kaydedıldı. Erbakan, Çiller'in "YAŞ'tan sonragörüşe- Bm" önerisini "işleriınçok" gerekçesiyle red- dederken, Başkanlık Dnanı toplantısının ar- dından RP'li Devlet Bakanı Fehim Adak. Çil- ler'le Dışişleri Konutu'nda bir araya geldi. Görüşmenin Adak'ın isteği üzerine gerçek- leştiği belirtildı. Parti içi muhalefetin başını çeken Yahm Erez ekibinden tzmır Milletvekih Hasan Deniz- kunhı,kendisiyle görüşmek ısteyen Çiller'i reddettigini söyledi. Istifasının gundem- de olmadığını kaydeden De- nizkurdu. a Ben parti içinde mücadde edeceğim" dedi. Erez'in de yakın çevresi- ne 2 haziranakadarbekleye- ceğini söylediğı öğrenıldı. Çiller'in göriiştügü mılletve- killennden Mardin Millet- vekili Mahmut Duyanda, "Kritik bir süreçteviz. Hü- kümetten çekilelim divoruz. Çillerbaşbakanlığı ahrsaso- run kalmaz" dedi. DYP'dekı pişmanlardan Mustafa Zeydan. istifa et- meyi düşünmedığmı belir- terek, u Başbakanhğı verir- lerse devam edeceğjz. Ver- mederse bozanz, artık da- yanacakyer kalmadı r dedi Zeydan, şu anda genel baş- kanlık sorununu gündeme getirmenin doğru olmadığı- nı söyledi. DYP ve RP lıderlerinın. "iki parti kurmaylannın bir araya gelerek sorunla- nn nasıl aşılacağı" konu- sunda görüş belirlemeleri için anlaştıkları belirtıldi. İstanbul Millenekıli Yıldı- nm Aktuna'nın bugün DYP'den istifa etmesi bek- lenirken gensoru öncesi Devlet Bakanhğı görevini bırakan tzmir Milletvekili Işılay Saygın' ın da partisin- den aynlacaği öne sürüldü. 'Kimse din devleti kuramaz y Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, Samsun 'daki 'Anayasa Yargısı' konulu sempozyumda devletin niteliklerinin anayasada yazılı olduğunu söyledi CEMİLCtĞERİM SAMSUN- Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Gûngör Ozden, Anayasa Mahkemesi'nın 35 yıldır verdiği kararlarla tarafsızlığını gösterdiğinı belirterek, "Biz kimsenin uydusu ve uşağı değfliz" dedi. Türkiye'nın bugünlere. günümüzde yaygara koparanlann çabalanyla gelmediğmi, bugünlerin. bu ülkeyi kurtaranlara ve laikliği yaşatanlara borçlu olunduğunu kaydeden Özden. "Hic kimse Anayasa'da yazılı nitefiklerin dışında rjaşka bir devlet kuramaz" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 35. yıldönümü etkınlikleri kapsammda düzenlenen "Anayasa YargBT konulu sempozyum, Samsun'da başladı Toplantınm açılışında konuşan Samsun Baro Başkanı avukat Alpay Sungurtekin. demokratik laik Çumhuriyet'in dinsızlik gibi gösterilmeye çahşıldığını belirterek, "Laik Cumhuriyet, Atatürk ilke ve devrimleri sonsuza kadar vaşavacakür" dedi. .Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Göngör Özden de, yaptıklan çalışmalann, kimilerinin işine gelmedıği için siyasi bir eylem gibi nıtelendirildiğini, ancak bunun doğru olmadığını belirtti. Anayasa Mahkemesi'nin çok yansız, çok bağımsız bir kuruluş olduğunu, hiç kimseyi kendisine uzak. yakın, karşıt veya yandaş olarak görmediğıni ifade eden Özden. şöyle konuştu: "Kararlanmızda genişletmeye çahstığunız Türk ufkunu Avrupa Birliği içinde yer akkğunız zamanlara hazıruk nitetiğindc sûrdürmekteviz. 35 yıldır verdiğimiz kararlarda hiç kimsenin uydusu ve uşağı degiliz, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak bütün nheüklerini bize emanet edenlerin anılannı saygı içinde güçlendirmekten başka bir düşüncemiz yoktur.'" Anayasalann ulusun onuru, adaletin ise toplumun namusu olduğunu kaydeden Özden. "Bundan bizim ödün vermemiz veya toz kondunıp gölge düşürmemiz beklenemez" dedi. Türk ulusunun, yargısıyla, ordusuyla ve diğer bütün kurumlanyla övünebileceğini anlatan Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, şunlan kaydetti: "İ nhersitek'r biümsel nhefiklerini güçtendirdikçe, ordumuz kendisine emanet edilen sınırlan korumak görevinden bir an obun avTibnadıkça, yasama, yürütme ve yargı organlan anayasal görevlerini içtenlikle yaşama gecirdikçe. yargı organı yansızhktan aynlmadıkça, hiç kimse bu topraklar üzerinde Anayasa'da yazıh niteliklerin dışında başka bir devlet kuramaz." Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda elde edilen başanlann yıtırilmeyeceğinı vurgulayan Özden, "Laildiğe v dın düşmanlığr.Atatürk'ede 'dın düşmam' dijen. dini sömürüp, din düşmanbgı yapanlara kulak asmavurak yolumuzdan aynhnadıkça, Cumhuriyet bayrağını kalplerimizde yaşatarak daha yükseklerde dalgaİandıracağız" diye konuştu. Başkan Özden, bunlan savunmanın ve söylemenin siyaset olmadığını kaydetti. Anayasalann, ulusun haklannı ve özgürlüklenni güvenceye bağlayan merınler olduğunu ifade eden Özden, konuşmasına şöyle devam etti: "Ulkemiz bugünlere, bugünlerde yaygara koparanlann çabalanyla gelmedi. Türkiye, Müslüman ülkeler arasmda Müsiümanlığı daha özgür ve daha mutlu yaşamaktadır. Bunu bu ülkeyi kurtaranlara, laikliği yaşatanlara borçluyuz. Nanköriük edip tersini düşünecek insanlardan degiliz. Bu güzel ülkemizde herkes inancını özgürce yaşamaktadır. Ezan dinlenmekte. namaz kılınmakta, camiler yapılmaktadır. Napay etnik ve dinsel sorunlarta bizi böhneye, geriktmeve, çıktığımız yoldan döndürmeye çahşanlara aklınş etmeyin." Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, din siyasallaşırsa demokrasinin de dinselleşeceğıne dikkati çekerek, laikliğin. ancak dinlerin olduğu yerde bulunduğunu kaydetti. Laikliğin, sadece sıyasal ve hukuksal birliğin değil. ulusal birliğın de dayanağı olduğunu anlatan Özden. "Kimi bilgisizkrin. kimi kötükrin, Türkiye Cumhuriyeti'ni Türkiye Cumhuriyeti yapan ilkelere karşı sakhnlar karşısmda birlikteliğimizi koruyalım. İçimizdeki kimi sapkınlarla. dışunızdaki sözde dostlann Türkiye'nin güçlenmesinden korkanlann eski günlerdeki ğbi hasta adam yapıp ökdürmelerine olanak tanımavahm" dedi. SlFltNOKTASI IORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] REFAHYOL koalisyonunun sonu göründü. Iç gerilimler içinde geçen son bir yılın en önemli sorunu, Erbakan'ın başbakanlığındaki hükümetti. Refah Partisi yöneticileri, ko- alisyon hükümetinin kurulma- sıyla birlikte atağa kalktılar. Kültür Bakanlığı en çok yük- lendikleri alan oldu. Çağdaşlı- ğa dönük birikimleri yok edebil- mek amacıyia, kültür alanlannı bombardımana giriştiler. Ardın- dan yatınmcı bakanlıklar, kad- ro tasfiyeleriyle yemlik haline getirildi. Içki yasağı, mescitin- şaatlan, cami çıkışlanyla radi- kal kesimleri memnun edecek gösterilere hız verdiler. Kendilerinden emindiler. Sı- ra kadınlara gelmişti. Ülke ça- pında bir örtünme atağı başlat- tılar. Örtünmeye ilişkin birkaç küçük engel kalmıştı. Onlann üzerine yürüdüler. Hesap sor- dular, medya önünde gösteri- ler yaptılar. Taksim'e cami tar- tışması tepkilere yol açınca, dahayüksek hedefler koydular. Taksim Meydanı'na çadır kur- Türkiye'nin Siyasi Islamla Hesaplaşması dular ve Istanbul'u ikinci kez fethedeceklerini söyleyecek kadar ipin ucunu kaçırdılar. Er- bakan, iyice kendinden geçti ve Süleyman Demiret'e mey- dan okuyarak yalnız Taksim'e değil, Çankaya'ya da cami in- şa edeceklerini gerine gerine anlattı. Psikolojik üstünlük, siyasi Is- lamcılarm elindeydi. Keyif için- de eylemlerine yenilerini ekli- yorlardı. Bir korsan baskınla is- tanbul Mimarlar Odası'nın şu- be binasını gasp edip evrakla- nnı kapı önüne yığdılar. Istan- bul'un güzelim parklannı, çay bahçelerini lahmacun dükkân- lanyla ilkel yerier haline dönüş- türdüler. Devlet kurumlarında kadın yöneticileri tasfiye edip yerierine erkekleri atayarak ide- olojilerinin asıl hedefini ortaya koydular. Müthiş bir mutluluk içinde, Türkiye'nin çağdaşlık birikimi- ni ezeceklerini ciddi ciddi dü- şünüyor, ona göre planlar ha- zıriıyorlardı. RP'nin koalisyonun birinci partisi olmasıyla Islamcılar önemli bir olanak ele geçimniş- lerdi. Bu olanağı, Türkiye'nin çağdaşlık birikimiyle hesaplaş- maya dönüştürerek büyük bir yanılgıya düştüler. Siyasi Islam, Türkiye'nin çağdaşlık birikimi- ni yenemezdi. Türkiye, Ceza- yir'den de, Iran'dan dafarklı ta- rihse! özelliklere sahipti. 200 yıl- lık demokrasi mücadelesinde önemli mesafeler alınmıştı. Siyasi Islamcılar bu gerçeği hesap edemediler. Ayakta ka- labilmelerinin birinci koşulunun Türkiye'nin bu birikimini dikka- te almak ve bununla uzlaşarak siyaset yapmak olduğunu kav- rayamadılar. Güçlerine bakma- dan, bu birikime meydan oku- dular. Her adımda, yeni mevzi- ler kazanacaklarını sandılar. Başlan dönmüştü. Bir yıllık deneyin sonunda anlaşıldı ki Refah, Türkiye'yi ye- nemez. Yaptıklanyla toplumun bütün kurumlannı ayağa kaldır- dılar. Yaşamın bütün alanlanna müdahale edecekleri mesajını vemneleriyle birlikte her alanda yoğun bir direniş başladı. llk di- reniş eğitim kurumlarında oldu. Üniversiteler ve liseler, öğrenci ve öğretmenleriyle siyasi isla- mın karşısına dikildi. Onu ka- dınlar izledi. Kadınlar, her yer- de dirençli bir şekilde şeriatçı- lığı reddettiler. Sosyalistler, sosyal demokratlar ve laiklik savunuculan bir araya gelerek tepkiler geliştirdiler. Bu direniş, merkez sağ için- deki güçleri de harekete geçir- di. ANAP ve DYP'de de tepki- ler ortaya çıktı. Askerleri, yargı- yı, bürokrasiyi cesaretlendiren ve harekete geçiren, toplum- daki bu direniş oldu. Bazılan bu direnişi yalnızca laiklikle sınıriı gördüler. Bazılan, yalnızca sta- tükonun korunması noktasın- da tepkiler gösterdi. Ancak si- yasi Islama direnişin dinamik gücü solcular, her yerde eyle- min önüne geçtiler. Demokrasi güçlerinin direnişi, bu mücade- lenin darbe zeminine çekilme- mesinin de en büyük güvence- siydi. Türkiye, siyasi Islama karşı büyük bir üstünlük sağladı. Bu önemli bir başan. Bu başannın ülkenin demokratikleştirilme- siyle birleştirilmesi gerekiyor. Ancak böyle bir yöneliş, siyasi Islama karşı kalıcı bir başannın güvencesi olabilir. NOT: Eskişehir Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Cezaevi'ndeyatan vicdaniret- çi Osman Murat Ülke'den dün bir telefon aldım. Askere gitmeyi reddettiği için yargıla- nan Ülke, kendisine Cumhuri- yet gazetesi verilmediği yö- nündeki haberin biryanlış an- lama sonucu ortaya çıktığını söyledi. Ülke, avukatının getir- diği Cumhuriyet gazetesinin yanlışlıkla kendisine verilmedi- ğini belirtti. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Değişim Rüzgârı mı?.. Şeriatçı Raşid Dostum, ülkesınden kaçıp Tür- kiye'ye sığındı; Iran'da ise cumhurbaşkanlığı se- çimlerini Muhammed Hatemi kazandı; Fransa'da pazargünü yapılan genel seçimlerin ilkturundasol partiler yüzde 47.3 oy aldı... Acaba Türkiye'deki politikacılar, bu üç olayı na- sıl değeriendiriyor? RP, özellikle Dostum'un Türki- ye'ye kaçışını, Iran'da Hatemi'nin zaferini nasıl de- ğeriendiriyor? CHP ve DSP, Fransaseçimlerinin ilk turunu solculann almasını nasıl karşıladı? Bizim politikacılar dışanyla pek ilgili değiller... Afganistan'da yaşanan dramdan, Türkiye'de si- yasal Islamın destekçileri ders alabilirier mi? Özel- likle RP içinde giderek egemen olan radikaller, Af- ganistan olayını politik olarak değerlendirebilirler mi? Türkiye'ye sığınan General Raşid Dostum, Milli Islami Hareket Başkanı'dır. Dostum, Taleban'ın de- virdiği hükümetin de eski Yüksek Askeri Şûra Baş- kanı'dır... Özetlersek, Dostum şeriatçıdır... işte Afganistan'daki kanlı çatışmalar şeriatçı grupların mücadelesidir ve özellikle Refahlıların bundan büyük ders almalan gerekir... Elbet, bu dersi salt RP'liler değil; 'ılımlı Islam' masalına kanan kimi aydınlanmızın, işadamlanmı- zın da almalannda büyük yarar olur kanısındayız... Bu arada kimileri de Iran'da Hatemi'nin zaferi karşısmda neredeyse zil takıp oynayacaklar... Nedeni şu: Hatemi'nin zaferi, Iran'da değişim rüzgârlan es- tirecekmiş... • • • Şeriat hukuku 'acısız Adana kebabı'na benze- mez. Şeriatın ılımlısı-ılımsızı, yani acılısı-acısızı ol- maz... Onun için bizim ayağı yere basmayan aydınlan- mız sevinç çığlıkları atmasın... AhmetTaşgetiren, Yeni Şafak'ta bakın ne diyor: "Birkere, 'Molla sistemi çöküyor mu' sonısunun, çok erken, hatta hayalle fazla yüklenmiş bir bek- lentiden kaynaklandığını belirtmeliyiz. Çünkü yeni Cumhurbaşkanı Hatemi, molla hıyerarşisi içinde bir kişilik. Bir Huccetülislam. Humeyni'n/n yakınlann- dan. Iran'da, tüm iç-dış tebliğ faaliyetlerini orga- nizeeden IrşadBakanlığı'nıyürütmüş. Yaptığı, sis- temin ana ilkeleri istikametinde bir sorgulama de- ğil, sistem içi yeni düzenleme arayışlan... Önerisi, Islam içinde çözüm." Taşgetiren, "Bizdeki laik medyanın, Hatemi'nin hangiboyutu sebebiyle heyecanlandığını anlamak zor" dedikten sonra ekliyor: "Türkiye'de toplumun sade insanlanna kılık kı- yafet dayatmasında bulunanlann ya da bunu zım- nen alkışlayanlann, Iranlı kadın, kıyafet sınıriama- sına isyan etti' diye sevinç çığlıklan atması da çok tutarlı görünmüyor. Islam, kişilerin mahremiyetine girerek denetimde buiunmayı kabul etmiyor. Ev içlerinin tarassutuna dair hiçbir Islami kuralyok, ak- sine bu kınanmış. Hazreti Omer, 'devlet' olarak bir sade insanın belki de 'günah'/ı hayatına bu tarz mü- dahale etmek istediğinde, yine o sade insanın, şa- margibi tepkisıyle karşılaşmış ve kuzu kuzu geri çe- kilmiş... iran'da bu anlamda evlehn içine müdaha- le eden bir 'şeriat polisi' uygulaması varsa, bu 'Is- lam'ın değil, ancak 'yönetim'/n oturmamışlığı ile il- gili bir disiplin uygulamasıdırve tabii kiyanlıştır. Pe- kiya bizdeki 'laiklik polisi' uygulamalanna ne de- meli? Kamu alanını 'çağdaş olmayan' (Herne de- mekse) kıyafetten anndınma noktasında ortaya ko- nan fanatik tavıhara? 'Subay eşi, vali, kaymakam eşi başörtülü olur mu' diye ısrarla yürütülen özel hayat düzenlemelerine?" Gördüğünüz gibi şeriatçılar, Hatemi'nin zaferini nasıl yorumluyoriar... Türkiye'de şeriatçıların özlemini duydukları rejim apaçıkortada... İran, halk söyleminin değil 'terörist ülke' görün- menin sancısından annmak için takıyye yapıyor, Hatemi modeliyle dış baskılardan kurtulmaya ça- lışıyor... Natık Nuri, Hatemi'yi neden kutladı? Şunun için: "ABD görbizi, nasıl demokratız..." Sözü fazla uzatmaya hiç gerek yok!.. Iran'da 'Molla Sistemi' çökmüyor, dışanya karşı makyaj tazeliyor... • • • Iran'da değişen bir şey yok. Afganistan'da ise şe- riatçı Dostum yenilgiye uğradı... Fransa'daki seçim- ler 'so/'un ne denli güçlü olduğunu gösterdi... Bugün Türkiye'deki solcular, Fransa seçimlerin- den ders alacaklar mı? Yoksa birbirierinı suçlayıp şeriatçılann ekmeğine yağ mı sürecekler? Ne dersiniz?.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR Rum Patrlği Bartholomeos 'Türkiye ve Yunanistan birlikte hareket etmeli' tstanbul Haber Servisi - tstanbul'da yapılan. Dış Ekonomik tlişkiler Kurulu (DEÎK) bünyesinde faali- yet gösteren Türk-Yunan İş Konseyi ve Yunanistan Girişimciler Demeği'nin işbirliği ile gerçekleştirilen 'Türk-Yunan Forumu'na dün devam edildi. Toplantınm dün yapılan bölümüne katılan Fener Rum Patnği Bartholome- os, Türkiye ile Yunanis- tan'ın gecmişte yaşananla- ra saplanıp kimin, ne za- man ve neden birbirine ne yaptığını tartışırken diğer ülkelerin ıleriye gittikleri- ni söyledi. Türkiye ile Yunanistan arasındaki nefretle hiçbk şey kazanılmadığını, aksi- ne çok fazla şey kaybedil- diğini ve bunun faturasmın ağır olduğunu belirten Bartholomeos, "tki ülke- nin ekonomik refatu, eko- nomik potansiyeli yüksek iken bunun yerine askeri rekabete girip bütçelerini zoriamalanyanlış. Dosttuk ve ticari ilişİdlerin artürıl- ması halinde, Balkanlar'da yaşanabilecek büyük bir potansiyel var" dedi. Konuşmasmda, Birleşik Avrupa'nın ruhuna deği- nen Fener Rum Patriği Bartholomeos. bu Birleşik Avrupa da Türkiye'ye yer olduğunu, Türkiye'nin en yakın komşusu olan Yuna- nistan'ın bu hedef için ça- lışabileceğini söyledi. Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç. Bartholome- os"un konuşmasımn ardm- dan, basın mensuplannın sorulannı yanıtladı. Koç, Türkiye ve Yunanistan ara- sındaki ış hacminin 2 mil- yar dolara çıkması halin- de, bunu hiçbir siyasetçi- nin eliyle bir kenara iteme- yeceğıni söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle