Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MAY1S 1997 SALI • • • •
10 HABERLERIN DEVAMI
MÜÜ
Istanbul
Edırne
Çanakkale
Kocaelı
Izmir
Manisa
Aydın
Denızlı
•Y
Y
PB
Y
PB
PB
PB
Y
m
I
20
20
21
17
26
25
28
28
Zonguldak Y 16 Antalya
üinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskışehır
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
Y
1b
19
22
22
21
26
19
22
PB 26 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
3ü
27
28
33
29
29
25
24
Y 21
Yurdun kuzey ve ıç ke-
sımlen çok bulutlu,
Mamnara'nın kuzey ve
doğusu, Iç Ege, Kara-
denız, Iç Anadolu, Ak-
denız'ın ıç kesımlen ile
Doğu Anadolu'nun ku-
zeyı sağanak yağışlı,
dığer yerter az bulutlu
ve açık geçecek Hava
sıcaklığı yurdun kuzey-
batı kesımlennde aza-
lacak diğer yerterde
artacak.
AVRUPA
Londra
Paris
Roma
Beriin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
PB
PB
PB
Y
PB
PB
Y
PB
16
20
26
14
15
14
23
15
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
PB
PB
Y
PB
PB
Y
PB
PB
28
26
14
12
15
28
15
18
Budapeşte PB 18 Münih PB 17
ASYA
Moskova PB 14
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
Y
Y
Y
Y
Y
PB
26
27
26
22
32
26
28
Şam 33
Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k
Çok bulutlu , Yağmuriu kartı k Gok gurultülu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
sıtan mesajlar veriyortar.
Sonuncu mesaj Takkeli'nin yardımcısı Rıza Ulu-
cak'tan: "Bütün yollar denendikten scnra seçim
son çare olmalıdır" diyor.
RP'lilerin kafasındaki "bütün yollann denenme-
sı olayı" nedir acaba?
Bir kez Takkeli de usturuplu biçimde açıkladı. Se-
çım yutturmacasını kullanan Şaibe'ye başbakanlı-
ğı altın bir tabakta sunmayı düşünmüyorlar. Şaibe,
"Alis'in harikalar diyan"ndal
Şaibe Hanım, bir başka açıdan da yanlış yolda.
Takkeli'yi razı edebılmek için başbakanlıöa gelirse
askerleri "yumuşatacağını" önesürüyor.Tyi, güzel.
ama böyle bir gerekçe kabul edılirse "askerlerin
RP'yi ve başını kabullenmedikleri" sonucu çıkma-
yacak mı?
Ikinci gerekçe daha anlamlı; yaşamsal değerde-
ki bir seçime giderken devlet olanaklannı elde tut-
mak açısından çok önemli bir "mevki" olan başba-
kanlığı Takkeli, neden Şaibe'ye versin?
Zaten, açıklamadıkları bu gerekçelerle takkeliler
son günlerde başbakanlığı bırakmaya niyetli olma-
dıklarını açık seçik ortaya koyuyorlar.
Tabii; RP gelişmelerin nereye varacağını kestire-
mediğı için seçim faktörünü dilinden düşürmüyor.
"Dönüp dolaşılıp gidilecek yerin sandık" olduğu-
nu yineleyip duruyortar.
Yararsız işler
Hükümette kalma dürtüsü o denli güçlü ki Tak-
kelim'de; Orgeneral Karadayı ıle iki buçuk saate
yakın görüştükten sonra "asker, bize karşı ılımlı"
içerığinde söylentıler yayıyor.
Olağanüstü Yüksek Askeri Şûra (YAŞ), RP'ye tam
anlamıyla bir karabasandı. Ordunun annmak iste-
diği gerici subay sayısı 100'ün üzerine çıkmış. Tak-
keli imzayı basacak, ama "takkeliler dergâhına 'tas-
fiyeyi' nasıl anlatacağını bilemiyor". Orgeneral Ka-
radayı 'ya "kovulacaklann ifadelerinin yenıden alın-
masını" önerdiğini yayıyor.
Olacak şey mi? TSK'nin, kendi yasalarına uygun
olmayan hiçbir işleme başvurmayacağını bilmez
mi takkeliler dergâhı, takkeliler şefi? Bilrnesine bi-
lir, ama uyduracağı gerekçeye böyle söylentilerle
altyapı hazırlığında.
Imzalamazsa ne olur? Hiç! TSK, irticadan dos-
yalarını hazırladığı kişileri kapının önüne koyar. Iş-
lem tamam!
Akıllan sıra komuta heyetini birbirine düşürecek-
ler. RP'den menkul rıvayete göre Karadayı ile ga-
yet uyumlu bir görüşme yapmış. "Üst komuta ka-
demesinde 'birkaç kişi dışında' uzlaşamadığı kim-
se yok"muş.
Kim olabiliFsözünü ettiği "birkaç kişi""? Yeri ve za-
manı geldiğirtde Takkeli'yi MGK'de soru, bilgi ve
kuşkusuz, laık cumhuriyetı savunularıyla terleten
belki Deniz, Hava ve Jandarma komutanlan...
Oysa, Takkeli'nin bilmediği, geçmişten de ders
alamadığı gerçek şu: Komuta heyeti cumhuriyet
. kurulalı beri fikir, düşünce ve eylem birliği içinde ha-
reket etti.
Birliktelik içinde davranıyor. Genelkuımay Başka-
nı ile komutanların aynsı gaynsı olamaz.
Orduyu bölüp parçalamayı kimse düşlemesin!
Şaibe, seçim havası basarak başbakanlığı kap-
maya çalışıyor. RR seçimle aba altından sopa gös-
teriyor.
Şaibe -herhalde kulis faaliyetleri ile- RP'nin örne-
ğin Gül Abdullah gibi genç ekibiyle "temas halin-
de". Zira Şaibe iie Gül arasında ağız birliği sapta-
nıyor.
Her iki cins siyasetçi aynı gün erken seçim de-
miyor. "Hemen seçim" deyişini kullanıyorlar.
Ne kı; Gül, Şaibe'nin başbakanlığına karşı.
Olaylara bir de şu pencereden bakamaz mıyız?
Erken ya da moda deyimle "hemen seçim", ya-
şadığımız rejim bunalımını çözecek mi? RP, üç aşa-
ğı beş yukarı, ötekiler de düşe kalka gelebilir. Tek
başına iktidar yok. Yine koalisyonlar, yine baş ak-
tör Takkeli.
Rejim düşmanlarını demokratik düzen içinde ve
demokratik düzeni yıkmayacak biçimde önceden
hizaya getirmeden anayasada, seçim ve siyasal
partiler yasalarında gerekli değişiklikler yapılma-
dan, hemen seçim derde deva olabilecek mi?
Hayır!
Halka gitmek, bizdeki gibi laik rejimi tersine çe-
virmeyi düşlemeyen Batı ülkelerinde önemli bir si-
lah. Bizde ise kimi zaman seçimler, rejimi demok-
ratik yoldan boğazlamaya çalışanlara güç veriyor.
RP organı Milli Gazete'nin manşeti: "Yazıkbu ül-
keye!"
Allah mı söyletiyor, ne?
Şeriatçı oyuna dava
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Ankara DGM Cum-
hunyet Başsavcılığı. "Bir
Hak Düşmanı" adlı oyunu
sergileyen "tzmir Fetih Sah-
nesi" tiyatro grubunun ele-
manlan ve bu oyunun çeşitli
illerde sergilenmesinin orga-
nizasyonunda görev alan top-
lam 39 sanık hakkında. "dev-
iet kuvvetJerine karşı halkı si-
lahlı isyana teşvik" suçundan
30'ar yıldan az olmamak üze-
re ağır hapis cezası istemiyle
dava açtı.
Ankara DGM Cumhuriyet
savcılanndan NuhMeteY'ük-
sel tarafından hazırlanan ıd-
dianamede, Türkiye'nın tran
veya Cezayır haline getirile-
me\eceği. bu yolda faaliyet
gösterenlenn hak ettıklen ce-
zalara çarptınlacağı vurgu-
landı.
Sa\cı Yüksel'ın iddiana-
mesinde, oyunun. 20 Mart - 8
Kisan 1997 tanhlerı arasında
Anadolu'nun birçok yerinde
MGV yönetıcılerinın organı-
zasyonuyla sahnelendiği be-
lirtilerek oyunun yazan ve
yönetmeni Mehmet Vahi Ya-
zar ıle Fuat Başanh. Osman
Yavuz, ıNazmi Kar ve Zekeri-
ye Özen'm oyunda rol aldık-
lan bildirildi.
lddianamade, oyunda, dev-
letin kuvvetlenne karşı halkı
silahlı ısyana teşvik suçu un-
surlannı taşıyan bölümler bu-
lunduğu belirtilerek "MGV
şube ve temsflcfliklerinin yet-
kililcri tarafından halka gös-
terilmesi temin edflen mun in-
celendiğinde. herşeyden evvel
laik, demokratik rejime karşı
bir başkaldınnın açıkca orta-
ya konulduğu görülmekte-
dir" denıldı. lddıanamede şu
görüşler dıle getirildi: "Se-
narvo\a göre. ülkede laik dev-
let düzeni hâkimdir ve laik sis-
tenıi kabul etmeyerek dini
esaslara dayalı bir devlet dü-
zeni kurmak isteyenlerin sayı-
sı ghtikçe artmaktadır. Laik
devlet düzeni konusunda has-
sasiyet gösteren Silahlı Kuv-
vetler'in bu gidişe müdahale
etmesi söz konusudur. Silahlı
Kuvvetler'le halkı karşı karşı-
ya getirme ve ülkemizi Ceza-
yir'e çevirme amacı çok açık
bir şekilde beürtilmiştirr
Ordudan rekor ihraç• Baştarafı 1. Sayfada
mutanı Tuğgeneral Osman Oz-
bek'in, kendisinin, torununu da
kapsayan akraba heyetiyle birlikte
çıktığı hac yolculuğunu eleştiren
konuşmasını anımsatarak gerekli
önlemin alınmasını istemesi üzeri-
ne, komutanlar da yaklaşık yüzde
85'i şeriatçı subay ve astsubaylara
ait dosyalan Başbakan'ın önüne
koydular. Dosyalann çokluğunu
gören Erbakan. tedirgin bir ifadey-
le "Bu arkadaşlaranızı mağdur et-
meyelim" dedi.
Komutanlar. "Bu dosyalar bö-
lükten başlayarak kademe kademe
ordu düzeyine ulaşarak en ince ay-
nntısına kadar araştınlıp hazırlan-
dj. Genelkurmay 'da da günlerce en
titiz biçimde, hiçbir mağduriyete
mahal bırakmayacak şekilde ince-
lendi" yanıtmı verdiler. Bu uyan
üzerine dosyalara bakan Erbakan,
"Hassasiyetinden dolayudeğerfi ko-
mutanlanmızın hepsine teşekkür
ederim" dıyerek 161 kişinin ordu-
dan atılmasına ilişkin karan imza-
ladı. Ordudan atılanlardan lOO'ünü
astsubaylar, 61'ini de subaylar
oluşturdu. Ajalannda, "Yüksekova
Nemrufun
ıç yuzu
KÂHTA (AA) - Nemrut Dağı'nın
doruğunda bulunan Kommagene
Kralhğı dönemine ait kalıntılardan
Kral 1. Antiokhosun anıt mezan,
2000 yıldır sır olmaya devam ediyor.
Kökenı, Pers Hükümdan Büyük
Darius ve Makedonya Hükümdan
Büyük İskendere dayanan ve bölge-
de M.Ö. 69 - M.S. 72'yıllan arasında
hüküm süren Kommagenelilerin in-
şa ettiği. Nemmt Dağı tepesindeki
Kral 1. Antiokhos'un anıtmezan, ar-
keoloji dünyasının ilgi odağı duru-
munda.
ltalya'da yayımlanan Bell Europa
dergısinde, Rafaelle Piovan tarafın-
dan çizilen anıtmezann orijinal yapı-
sı, 2000 yıllık sım çözmeye yönelik
bir girişim olmakla beraber, Komma-
genelilerin sanattaki gelişmesmi de
gözler önüne seriyor.
Son yıllarda yapılan radar ve sis-
mik testler "Tannlar Dağı" olarak bi-
linen Nemrut Dağı'ndaki hieratasyon
(tapınak), milyonlarca küçük taşın
örttüğü anıtmezann Kral 1. Antiok-
hos"a ait olduğunu ortaya koyuyor.
Açıldığında Türk turizmini canlandı-
çrtesi" olarak bilinen yasadışı olu-
şuma adlan kanşan kişiler ile 20
"aşınsolcu" personelin bulunduğu
161 kişiden yaklaşık 140'ınm şeri-
atçı subay ve astsubaylar olduğu
belirtildı. Ordudan atılan 161 kişi-
den 3'ünün de albayın rütbesinde
olduklan bildirildi.
Albaylardan 2'sinin şeriatçı fa-
aliyetlere katıldığı gerekçesiyle
atıldığı belirtilirken muhalefettey-
ken ihraç kararlan nedeniyle ordu-
ya ağır suçlamalar yönelten Erba-
kan'ın, TSK'deki en büyük şeriat-
çı temizlik operasyonuna "Başba-
kan" olarak imza koyduğuna dik-
kat çekildi. Erbakan'ın, geçen yıl
da, ağustos şûrasında 13'ü şeriatçı
toplam 29, aralık şûrasında 58'i şe-
riatçı toplam 69 kişinin ordudan
atılmasına Başbakan olarak itiraz
etmediği anımsatıldı.
Nurculann oyunu
Ordudan uzaklaştınlanlardan 60
şeriatçının. Deniz Kuvvetleri Ko-
mutanlığı'na bağlı olduklan öğre-
nildi. Alınan bilgiye göre, Genel-
kurmay Istihbaratf nca hazırlanan
ve şûra gündemine gelen raporlar-
da, Nurculuğun önde gelen cema-
at liderierinden Fethuilah Gülen'e
yakınhğı saptanan ve kendilerine
"Fethullah Hoca'mn talebeleri"
adını veren bir grubun, Deniz Kuv-
vetleri'nde astsubaylar ile yedek-
subayhktan muvazzaflığa geçen
subaylar arasında örgütlendiği ve
bu yolla orduya sızdığı belirtildi.
Hazırlanan raporlar doğrultusunda
Deniz Kuvvetleri'nden atılan per-
sonelin büyük bölümünü Fethuilah
Gülen taraftarlannın oluşturduğu
kaydedildi. Harp okullanna öğren-
ci alırken eğitim programı doğrul-
tusunda ciddi bir eleme yapan T-
SK'nin, herhangi bir yüksekokulu
bitirip "yedeksubay" olduktan son-
ra orduda kalrna (muvazzaf olma)
yoluyla sızmalar için özel çalışma-
İar yaptığı vurgulandı.
Anıtkabir'e ziyaret
6 saat süren toplantının ardından,
Erbakan \ e komutanlar Anıtkabir'i
ziyaret ettiler. Genelkurmay Baş-
kanı Karadayı, Anıtkabir'e Erba-
kan'ın aracı ile geldi. Erbakan'ın
mozoleye çelenk koymasının ar-
dından saygı duruşunda bulunul-
du. Erbakan, son derece güç oku-
nan bir el yazısıyla özel deftere
"Aziz milletiınizin eşsiz Kurtuluş
Savaşı'mn başkomutanı, Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu Musta-
fa Kemal Atatürk, TSK'nin 26 Ma-
yıs 1997 Otağanüstü YAŞ Toplanö-
sı münasebetiy le, kahraman ordu-
muzun muhterem komutanlan ile
biriikte huzurundayız. Yapüğımız
şûra toplantısında. TSK'nin kendi-
sine tevdi edilen her türlü görevi en
mükemmel bir şekilde başaracağı-
nı gördük" yazdı.
Erbakan'dan sonra
2. toplanh
Erbakan, Tuğgeneral Özbek ko-
nusunu toplantı sonunda yeniden
gündeme getirdi ve "Lütfen duru-
munu görüşerek tedbir alın" dedi.
Anıtkabir ziyaretinin ardından Ge-
nelkurmay Karargâhrnda yeniden
bir araya gelen komutanlann, Öz-
bek'in durumunu da ele aldıklan,
ancak ihraç ve benzeri bır yaptın-
ma gerek olmadığını vurguladık-
lan öğrenildi.
YAŞ üyesi komutanlar ile Milli
Savunma Bakanı Turhan Tayan,
akşam Gazievı'nde Erbakan'ın ka-
tılmadıâı bir yemekte bir araya gel-
diler.
Bell Europa dergisinde, Rafaelle Piovan tarafindan çizilen anıtmezann orijinal yapısı.
racağı belirtılen anıtmezann kapısı-
nın piramıtlerdeki gibi sır olarak giz-
lendiğı dikkati çekiyor. Bölgede 2000
yıl önce hüküm süren Kommage.ne
Krallığı'nın ılk kralı Antiokhos 1 'in
mezannın bulunduğu 50 metre yük-
sekliğindeki tümülüs ve çevresınde-
ki eserler ve dev tann heykellennin
bulunduğu Nemrut Dağı, Adıya-
man'ın Kâhta ilçesine 60 kilometre
mesafede bulunuyor. Kuzeyı. doğusu
ve batısı teraslarla çevrili olan tümü-
lüs, yığma şeklınde taşlarla inşa edil-
miş olup 150 metre genişliğinde.Tü-
mülüsle birlikte 2 bin 150 metre olan
bu tepe, yörenin en yüksek noktası
olup Kâhta Ovasfna hâkim bir görü-
nüme sahiptır.
Karaman: Şiıııclild askerler kibar
• Baştarafı 1. Sayfada
baskıcı iktidar eğilimlerine karşı
özgürlükçü anayasası nedeniyle
"devrim" olarak da anılan 27 Ma-
yıs 1960 müdahalesinin 37. yıldö-
nümü. 14 Mayıs 1950"de Demok-
rat Partı'nin (DP) iktidara gelişiy-
le birlikte yükselen laiklik karşıtı
uygulamalar ile muhalif siyasi par-
tiler ve basına yönelik baskılar, 27
Mayıs 1960 müdahalesine ulaşan
sürecin eksenini oluşturdu. 27 Ma-
yıs hareketi, iktidardan indirilen
Başbakan Adnan Menderes, Mali-
ye Bakanı Hasan Polatkan ve Dı-
şişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorhı
hakkında Yassıada'da verilen idam
kararlan nedeniyle de yoğun tar-
tışmalara neden oldu. 27 Mayıs
müdahalesinin ardından Kurucu
Meclis tarafından hazırlanan ve
halkoyuna sunularak kabul edilen
1961 Anayasası, Türk anayasa hu-
kuku açısından önemli bir dönüm
noktasmı oluşturdu. Özgürlükçü
yapısı, sosyal haklan da içermesi
ve "ulus egemenliğini kullandığını
iddia eden çoğunluklann tasamıf-
lanna karşı" ilk kez "Anayasa
Mahkemesi'" denetimini gündeme
getirmesiyle dikkat çeken 1961
Anayasası, sağ iktidarlar tarafın-
dan "Bu anayasayla ülke yönetil-
mez"görüşüyleeleştirildi. 12 Mart
1971 müdahalesinin ardından bazı
hükümleri budanan 1961 Anaya-
sası, 12 Eylül 1980 darbesiyle ta-
mamen kaldmldı.
27 Mayıs'ın 37. yıldönümü çer-
çevesinde bugün ilk tören Anıtka-
bir'de yapılacak. 27 Mayıs Milli
Devrim Demeği yöneticileri, Hü-
seyin Avni Güler'in başkanlığında
saat 11.00'de Anıtkabir'i. 11.40'da
Devlet Mezarlığı'nı ziyaret ede-
cekler. MBK üyeleri saat 12.30'da
Merkez Orduevi'nde topluca ye-
mek yiyecekler. Harb-Iş Salo-
nu'nda saat 14.00'te başlayacak
açıkoturumun ardından 20.00'de
Anadolu Kulübü'nde kokteyl veri-
lecek.
Eski MBK üyelerinden, Işçi Par-
tisi Merkez Yönetim Kunılu üyesi
Suphi Karaman, Öğretmen Dünya-
sı dergisince düzenlenen "27 Ma-
yıs'ın Bugünkû Görünüşü" başlık-
lı söyleşide, 27 Mayıs'ın daha son-
raki darbelerle karşılaştınlmasının
yanlış olduğunu \-urguladi. 27 Ma-
yıs'ın 74 yıllık cumhuriyet tarihı-
nin tam ortasında yer aldığına dik-
kat çeken Karaman, şunlan söyle-
di: "12 Mart ve 12 Eylül, emir ko-
muta rinciri içindeoldu, üpkı tatbi-
kata çıkar gibL 27 Mayıs ise aşağı-
dan olmustur. 27 Mayıs sabahı, de-
mir panmaklıklar ardındaki tüm si-
yasi rutuklular serbest bırakıldı. \a-
saklar kaldmldı. Banşı, kardeşliği
inşa etmek için asker-halk, genç-po-
Bseleleyüriiyüş|eryaptL 1%1 Ana-
yasası'yla özgürlükler genişletildi.
Sosyal devlet ve hukuk devleti ilke-
si, anayasal yükümlülük haline ge-
tirildi. 27 Mayıs'uı en önemli ilkesi
tam bağımsızlık ilkesidir. 27 Mayıs,
12 Mart ve 12 E\lül'le biriikte de-
RP soruşturmasına K
TÜREYKÖSE
ANKARA - RP'nin kapatılması istemiyle da-
va açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mer-
kezi Libya'da bulunan Uluslararası lslama Çağ-
n Cemiyeti'nden RP'ye yapılan 500 bin dolarlık
yardımla ilgili bilgilerin Fransa'dan istenmesi
için Adalet Bakanı Şevket Kazan'dan kaynakla-
nan engeli aşmaya çalışıyor. Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcılığı'nm, takipsizlik karan verildiğı
gerekçesiyle daha önce Adalet Bakanlığı'nca 2
kez iade edilen başvuruyu 3. kez yineleyebilece-
ği bildirildi.
TBMM'de kurulan Mercümek Araştırma Ko-
misyonu Başkanlığı görevinden rapor yazım aşa-
masında istifa eden CHP Erzincan Milletvekilı
Mustafa Kul, "RP kapaühr. Bunu bildikkri için
yeni parti kurmava çahşıyorlar" dedi.
TBMM'de kurulan komisyonda, "Mercûroek
dosyaH"nın REFAHYOL ortaklannın oylanyla
kapatılmasından sonra. CHP Erzincan Milletve-
kili Mustafa Kul, Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cılığı ve Anayasa Mahkemesi'ne suç duyurula-
nnda bulundu. Anayasa Mahkemesi Başkanlı-
ğı'ndan 31 Ocak 1997 tarihinde Kul'a gönderi-
len yanıtta, konunun mali denetîme ilişkin boyu-
tunun RP'nin 1994 yıjı hesaplannın incelenme-
si sırasında ele alınacağı bildirildi. Kapatma da-
vası açma yetkisirün Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'na verildiği anımsatılan yanıtta şöyle
denildi: "Kişikr hakkında cezakovuştunnasıye-
rel cumhuriyet savcıuklannca yürütülmektedir.
Konuyia ilgili olarakAnkara Cumhuriyet Başsav-
cılığı tarafından \apılan soruşturma sonunda ta-
kipsLdik karan verilmiştir. Ancak. takipsizlik ka-
ran kesin hüküm niteliğinde bulunmadığından
cumhuriyet savcısu yeni deliller elde ettiğinde ya
da kamu davası açılmasjna gerek gördüğü du-
rumda, zamanaşımı süresi içinde aynı sanıklar
hakkında yeniden kamu davası açılabilmektedir.
Demek ki, koşullan varsa ldşüer hakkında yeni-
den soruşturma açılması olanaklıdır. Bu görev ve
yetki ise yerel cumhuriyet savcısınındır."
500 bûı dolarlık çekîn 1989"da, Lıbya Konso-
losluğu'nda görevli Ammar Abdusselam tara-
fından bizzat RP lideri Necmettin Erbakan a tes-
lim edildiği ve Beşir Darcın tarafindan tahsil edil-
diğini bildiren CHP Erzincan Milletvekili Mus-
tafa Kul, sorulanmız üzerine şu bilgileri verdi:
"Daha önceki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
ğeriendirilemez."
Karaman. Türkiye'de son yıllar-
da rant gelirine dayalı ekonomi mo-
delinın geliştiğine dikkat çekerek
"Susuriuk; rezilliği. çürümüşlüğü
gösteriyx)r. Maf>'a-aşiret-poüs-seri-
at iç içe geçmiş. Devlet bütçesinin
yüzde 47'si iç ve dış borçlann faiz
ödemelerine gjdiyor" dedi.
Son dönemde laikJik-şeriat tar-
tışmasının yaşandığını anımsatan
Karaman. Milli Güvenlık Kuru-
lu'nun (MGK) 28 şubat toplantısı-
nı "bir sürecin başlangKi" olarak
değerlendirdi. "Bugünkü askerler
bi/den daha kibar; "Meclis çözsün'
diyorlar" görüşünü dile getiren Ka-
raman, şöyle devam etti:
"Ama MecBs'üı umnında değiL
Bu süreç iyi bir sürec degil. Bunda
askerierin kusuru yok. Siv illerin, si-
yasetçilerin kusum \ar. Bugün,
CHP-DSP bütün sol ve Kemalistle-
rin saflaşması, seçim irtifakı oluş-
turması gerekir. Bu yapılmazsa sos-
yal demokratlar da biter."
engeli
Haluk Yardımcı'ya 2 kez başvurdum. Çekin fo-
tokopisini, Darçın'a teslim edildiğine ilişkin ruta-
naklan postayla yolladım. Hiçbir işlem yapılma-
dığı gibi, 'Gazete haberlerini dikkate alamayız'
denildi. O zaman Yardımcı'ya çekin ashndan çe-
kilmiş fotokopisini gönderdim. 'Gelmedi' dedi.
Basuıda bu tarOşma sürerken. rahmedi Turhan
Dılligil ile görüştüm. O da, iki yıl önce başsavcı-
ya çeki ulaşördığını, cevap bile verilmediğini söy-
ledi. Bunun üzerine kcndim bizzat Haluk Yar-
dımcı'ya gittim, belgeleri teslim tttim. Hiçbir iş-
lem yaptlmadı. Bunun üzerine Anayasa Mahke-
mesi'ne elimdeki 10 klasör bdgeyi götürdüm, ru-
tanakla teslim aldılar. Yardımcu çekin ash ohna-
dan dava açamayacağını söyledi Bu çekin ash Pa-
ris'teld banka şubesinde. Yardımcı'nın dönemin-
de bu dosya masada bekledi."
Yardımcı'dan sonra Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı görevine atanan Vural Savaş'ın çekin
istenmesi için Adalet Bakanlığı'na başvurduğu,
ancak iki kez bu istemınin reddedildiğine dikkat
çeken Kul, "Takipsizlik karan var, diye reddedil-
di. Bir savcı yanlış yapmış, görevsizUk karan ver-
mesi gerekirken, takipsizlik karan vermiş diye
bövle davranılamaz" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
dedik, "gelişmeler haber haklanna uygun saatte
noktalanacak."
Toplantıdaki hesap, YAŞ'a uymadı...
YAŞ'ın hesabı da Erbakan'a uymadı...
Görüntüler gösteriyordu ki süre uysa da uymasa
da yüzler çok gergindi masada... Önce şu nokta-
nın altını çizelim:
Kamuoyunayansıyan gerginlik, perde gerisinde-
kinin onda biri kadar.
Daha önceki yazılarda altını çizdiğimiz bir nokta-
yı yeniden anımsatalım:
Hükümetin, TBMM'nin, siyasetin gündemi dışın-
da ayn bir "Genelkurmay gündemi" var. Bu gün-
dem, günlükgelişmelerden bağımsız. "pianlanana"
yakın biçimde uygulanryor.
Bu hafta sonu Milli Güvenlik Kurulu (MGK) top-
lanacak. Yani haftanın iki ucunda "askerfi" toplan-
tılar var.
28 şubatta alınan 406 sayılı MGK kararlarmın uy-
gulanıp uygulanmaması biryana, bunlara "yeniek-
ler" geliyor.
YAŞ toplantısı "yeni ekler"\e özdeş değil ama,
"karartılık yelpazesi"ne eklenen bir "renk" olarak
değertendirilebilir.
YAŞ toplantısı bir bakıma, askerterin yaş tahta-
ya basmaya niyetli olmadıklannın, geri adımın da
düşünülemeyeceğinin göstergesi...
Dürbünü ters çevirip bakarsak DRYP'nin, "ne
pahasına olursa olsun" çekilmeme karan da "YAŞ
tahtaya basmak"...
Zira, ne toplumsal tabanları kaldı ne vekilsel...
ANAP'ın Meclis'e getirdiği BBP destekli, RP-DYP
hükümeti için şu tanımlama uyar:
- Mutlu azınlık hükümeti...
Dökülerekçekilmetaktiği izleyen koalisyon ortak-
larını liderleriyle baş başa bırakıp YAŞ'la devam
edelim...
Kalemine sağlık hoca...
Altı saatlik toplantının ardından yapılan yazılı açık-
lama iki tümceden oluşuyor. Birinci tümce toplan-
tının Genelkurmay Karargâhı'nda yapıldığını anla-
tıyor. Öteki tümce şöyle:
"Toplantıda Türkiye'yeyönelik iç ve dış tehditde-
ğerlendirmesi yapılmış, aynca Türk Silahlı Kuvvet-
leri'ndeki bazı personelin disiplin ve ahlaki durum-
lan değerlendirilerek gereken karahar alınmıştır."
TSK'nin iç tehdit sıralaması belli:
- PKK, irtica...
TSK'den atılanlara yönelik temel suçlama belli:
- Irticai faaliyet...
Erbakan'ın imzasıyla bu kişilerin önemli bir dilimi
ordudan atıldı. jmm i i
Nediyelim? »'*,• - .. . . 1 / B > '
Hoca'mn kalemine sağlık...
Erbakan'ı hafta sonu da MGK'nin imza defteri
bekliyor. 28 şubattan bu yana MGK toplantılarının
seyrine bakarsak şöyle diyebiliriz:
- Bir yumuşak, bir sert...
Görünen o ki bu toplantı için kokteyl hazırlanıyor.
Mayıs ayı, "alınacakyeniönlemlerin"dozunuayar-
lamakla geçti. Erbakan, önce biraz ağır buldu son-
ra olur dedi. Ardından biraz yumuşatıldı. Başbakan-
lık'ta aynca, "28 şubat karariarını izleme komitesi"
kuruldu...
31 mayıs öncesi göriinüm şu:
- Genelkurmay'da bir MGK kararlannı izleme ko-
mitesi var...
- Başbakanlık'ta ayn bir izleme komitesi...
Birincisi, "zaman ayariı"... Ikincisi, "en kısa za-
manda" tanımlasıyla dolu...
MGK Genel Sekreterliği'nin hazıriadığı kimi "ön-
lemler" için iki haziran öngörülmüştü. İki haziran,
pazartesiye geliyor. Hemen öncesinde MGK var.
İki hazirana kadar yapılması gereken yasal deği-
şikliklerden henüz haber yok. Erbakan, mayısı gen-
soruyla geçirdiğini söyleyip "ek süre" isteyebilir.
Ek süreyle "bitiş suresi" çakışır mı?
Gidişi çakanlar çakışır diyor.
BULMACA SEDAT YAŞAYA1V
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA:
1/Çokkıvrakbır
Küba dansı. 2/
Herhangi bir du-
rumu gösterebil-
me yeteneğı: 3
hassa...Uğraş.3/
Özel motıfli ve
değerlı bir yün
kumaş... Şekerli
şeylerle yapılan
yiyecek. 4/ Eski
dilde üzüm...
Rütbesiz asker. 8
5/ Eski olan. g
uzun zamandan
beri var olan şeyin duru-
mu. 6/Birnota... Pasak...
Eski dilde ayak. 7/ Kimi
mantarlarda üreme orga-
nı... Saz ya da kamıştan 3
yapılmış kulübe. 8/ Dın- 4
lenmek için çalışmaya
ara verme... "Yübik, nıta-
nk" gibi adlar da verilen 6
sınir hastalığı. 9/ Böbre-
küstü bezinin salgıladığı
hormonlardan biri. _
YUKARIDAN AŞAĞI- 9
YA: 1/ Tuzsuz taze peynirden nışasta, pırinç unu konarak
yapılan bir helva. II Uye... Tavlada bir sayı... Yahya Ke-
mâl'in hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri. 3/Saç örgüsü... Te-
lefon sözü. 4/Yüze sürülen pembe dûzgün... Tokat'm bir
ilçesı. 5/ Bir şeyın ıyi ya da kötü oluşu. 6/ "Âdet budur en
sonra gelır bezme "... Bir nota. 7/ Hoşa giden duy-
gulanım. 8/ Temel niteliği bir olan dil, hayvan ya da bitki
topluluğu... Yaprak sigara. 9/Susamyağı.
1996-1997 ÖĞRETİM YELI1. TÜRKÇE
DERS DEĞERLENDİRME SEVAVI (7011)
CEVAP ANAHTARI
1-C, 2-A, 3-B, 4-E, 5-A, 6-D, 7-C, 8-A, 9-C, 10-A,
11-C, 12-D, 13-D, 14-C, 15-C, 16-C, 17-D, 18-B,
19-A, 20-A, 21-B, 22-A, 23-B, 24-D, 25-C, 26-A,
27-C, 28-B, 29-E, 30-E, 31-C, 32-D, 33-D, 34-B,
35-E, 36-B, 37-E, 38-A, 39-B, 40-D.