04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAY1S 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER iÇiller; Dinç Bilgin ve Aydın Doğan gruplanna teşviklerin nakit olarak verildiğini ileri sürdü fld holdinge 23 mflyon dolarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, 1994-1997 döneminde Sabah-Yeni Yüzyıl gazetelerinın bağlı olduğu 1 Medya Holding ıle Milliyet ve Hürriyet'i bünyesinde bulunduran Doğan Holding'e 23.6 milyon dolarlık nakit teşvik verildiğini bildirdi. Çiller, ayrıı gruplara 1983-1994 yıllan arasında 601 milyon dolarlık teşvik kullandınldığını söyledi. Çiller, gûmrük bırliğine geçiş öncesinde zorunlu olarak kaldınlan nakit teşvikler için "1994'te nakit teşvik vermeyi durdurdum" diyerek • DYP lideri Tansu Çiller, dün partisinin îl Başkanlan Toplantısı'nda yine medyaya çattı. 1983'ten bugüne kadar toplam 1.7 katrilyon liralık nakit teşvik dağıtıldığını belirten Çiller, bu çerçevede, Medya Holding ve Doğan Holding'e 625 milyon dolarlık kaynak aktanldığını söyledi. kamuoyunu yanıltmaya çahşırken, bu tarihten sonra kendisinin Başbakan ve Başbakan Yardımcılığı yaptığı hûkümetler döneminde bu iki medya kuruluşuna dağıtılan teşvik belgeleri konu etmedi. Doğan Grubu ise geçen hafta, kullandıklan nakit teşvik miktannın yalnızca 7 bin 500 dolar olduğunu belirtmişti. Çiller'in verdiği listeye göre Çiller, dün partisinin II Başkanlan Toplantısı'nda yine medyaya çattı. 1983 'ten bugüne kadar toplam 1.7 katrilyon liralık nakit teşvik dağıtıldığını belirten Çiller, bu çerçevede, Medya Holding ve Doğan Holding'e 625 milyon dolarlık kaynak aktanldığını söyledi. 1983-1993 yıllan arasında Medya Holding'e 194.9 milyon dolarlık. Doğan Holding'e de 406.7 milyon dolarlık nakit teşvik kullandınldı. Çiller'in Başbakan ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığı 1994-1997 yıllan arasında da Medya Holding'e 5.5 milyon dolarlık, Doğan Holding'e 18.1 milyon dolarlık teşvik verildi. Çiller, toplantıda dağıttığı açıklamada, 1994 temmuz ayında gümrük birliğine geçiş kapsamında zorunlu olarak kaldınlan nakit teşvik sistemi için, "Çiller'in talimaüyla nakit teşvikler kaldınldr diyerek kamuoyunu yanıltmaya çahşırken, bu medya gruplanna kendisinin başbakanlığı döneminde verilen teşvik belgelerinden söz etmedi. Çiller, başbakan olarak görev yaptığı ve 24 Aralık 1995 genel seçiminin öncesinde, aralık ayı içinde 1 katrilyon 423 trilyon liralık teşvik belgesi dağıttı. Çiller, başbakan olduğu 1995 yılında. 2 katrilyon 100 trilyon lira düzeyinde teşvik belgesi verdi. Cüreş'e izin rahatsızlığı Çiller'den ortağı Erbakan'a eylem planı hazırlığı • Kilıs Milletvekili Doğan Güreş'in, Çiller'in özel izniyle kabul oyu kullandığının anlaşılması DYP'yi kanştırdı. Güreş için disıplin sürecinin başlatılması istemlerinin yaygınlaştığı DYP'de Çiller. Erez'in tutumunu 'ihanetlik' olarak nitelendirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Yardım- cısı Tansu Çiller'den özel izin alarak gensoru göriiş- melerinde kabul oyu kulla- nan Kilıs Milletvekili Do- ğan Güreş'ın durumu tartış- ma yarattı. DYP İl Başkan- lan Toplantısı'nda ayncalık- lı bir yeri olmadığı \ urgula- nan Güreş'ın dısiplıne sevk edilmesi ıstenirken Çiller, Yahm Erez'in tutumunu "ihanetlik'" olarak nitelen- dirdi. Çiller'in, Başbakan Necmettin Erbakan'a. ken- di başbakanlığının öne çe- kilmesinın dışında hükümet ortağını da kabıne dışı bıra- kan bir plan götürmeye ha- zırlandığı kaydedildı. - -Hükümetin durumunun -Sfgîh temSilcileriyle değer- Teîndırîlrrîesmi amaçlayan DY? tl Başkanlan toplantı- sında, gensoru görüşmele- rinde muhalefetle ortak ha- reket eden Yalım Erez, Tu- ran Annç, İlhan Akfizüm, Haluk Müftüler, Hasan De- nizkurdu \e Doğan Gü- reş'in durumu tartışıldı. tkiayngrup Güreş'e, Çiller tarafından sağlanan özel izin tepkılere neden olurken, DYP Grup Başkanvekıli Mehmet Göz- lükaya, "İki grup var. Gen- soru oylamasına gelip ret oyu verenler. Bir de gelme- yenler. Biz bunlan grup yö- netimindeoturup konuşaca- 1 ğız. Onlan çağınp dinleye- ceğiz" diye konuştu. DYP Grup Yönetim Ku- rulu'nun. Çiller'in tek tek görüşerek iknaettiği millet- vekilleri Haluk Müftüler, Mustafa Zevdan, Cefi Kam- hi, Mahmut Duyan, Hasan Karakaya için ışlem yapma- yacağıbıldirıldi. Çiller'in, Erbakan'a gö- türmeye hazırlandığı plan- da, başbakanlığının öne çe- kilmesi ve ortağının kabine dışı bırakılmasını öngören maddeler bulunuyor. DYP kurmaylan, başba- kanlığın verilmesi duru- munda yeni bir hükümet protokolü hazırlanacağına dikkat çekerken. "Sayuı Er- bakan'uı kabinede görev al- masını doğnı bulmuyoruz. Öneri geri çevrilirse hükü- metten çekiliriz" görüşünü dile getirdı. DYP'nin dün yapılan il başkanlan toplantısınakatı- lan Müftüler, gensoru gö- rüşmelerine katılmaması ıle ilgili olarak. "Sayın genel başkanla yapüğun görüşme- de. bana,"başbakanlığı hazi- randa alacağım' dedi. Ben de kendisine bir aylık süre taıudun" diye konuştu. Çil- ler'in. muhaliflerden Cefi Kamhi Hasan Karakaya, C - nal Erkan. Mahmut Duyan ve Mustafa Zeydan'la yap- tığı ikna turunda da mıllet- vekillerine, "Başbakanlığı- mı öne alacağım. Benimbaş- bakanhğımda seçime gide- ceğiz. Tezgâhagetaneyür de- dığı öğrenıldi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART ANAP Özal'ın ihracı istendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz, öncekı gün gensoru oylamasındaki yenilginin ardından toplanan Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında eleştiri yağmuruna tutuldu. Gümüşhane Milletvekili CHtan Sungurlu, sürekli başkalanna göre politika yapıldığını, rejim karşıtlanyla birlikteymiş gibi bir ızlenim dogurduklannı söylerken Yılmaz, darbe yanlısı görüntü verdikleri yolundaki eleştirilere, "SizdenfarkhbilgUere sahibün" yanıtını verdi. Toplantıda, gensoru oylamasına katılmayan Korkut Özal'ın ihracı istendi. ANAP'ın önceki gece yapılan aylık olağan MKYK toplantısı yaklaşık 5 saat sürdü. Toplantıda Yılmaz, Genelkurmay'a göre politika yapmakla suçlandı. MKYK üyelerinin , önemli bir bölümünce desteklenen bir konuşma - yapan SunğaHu, başkalanna göre politika yaptıklannı söyledi. Medyayı yalancılıkla suçlayan Başbakan'm açıklamalarmın çoğu doğru değil - 2 Bütçe açığını 1MF açıldadıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erbakan'ın şubat ayında yaptığı, Merkez Bankası'nın 1996 yılında 138 trilyon lira kâr ettiği. bu kaynakla birlikte ocak ayı bütçesınin 9 trilyon lira fazla verdiği yönündeki açıklamalan, banka tarafından resmi açıklamayla yalanlandı. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, bankanın 1996 yılı kânnın ancak nisan ayında yapılacak genel kurulda kesinleşeceği, ortaya çıkacak rakamın da Hazine'nin borçlanndan düşüleceği bildirildi. Merkez Bankası'nın nisan ayında yapılan genel kurulunda, 1996 yılı kânnın 59 trilyon lira olduğu, gelirin Hazine'nin borçlanndan düşüldüğü açıklandı. Erbakan, bu açıklamaya karşın nisan ayı başında, ocak-şubat aylannda bütçenin fazla verdiğini iddia etti. Erbakan'ın bu yöndeki iddialannı yalanlamak istemeyen Maliye Bakanlığı bütçe rakamlannı gizlerken geçen ay Türkiye'de inceleme yapan Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti, "denk" olduğu iddiasıyla hazırlanan bütçenin, yılın ilk 3 ayında bile 415 trilyon lira açık verdiğini basına bildirdi. Maliye Bakanlığı 1997 yılının ilk 3 ayının bütçe rakamlannı halen açıklamazken Erbakan, mart ayında bütçenin. siyasi ortamda ~muhalefet ve basının yarattığı suni gündemler" nedeniyle açık verdiğini söyleyerek denk bütçenin hayal olduğunu itiraf etti. Kaddaff nin yardımcısı: Başbakan Erbakan, kuşku uyandıran ve bazılan yalanlanan açıklamalannı dış politika alanında da sürdürdü. Erbakan'm geçen yıl Libya'ya yaptığı skandallarla geçen gezi sırasında Libya lideri Muammer Kaddafı, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, benim komutanlığmı yapüğun Uluslararası İslami Halk Komutanhğı'nın üyesidir" dedi. Erbakan ise 205 gün boyunca konu ile ilgili hıçbir görüş bildirmeyerek Kaddafi'yi yalanlayamadı. Ancak TBMM'deki muhalefet partilerinin konu ile ilgili soru önergeleri üzerine, "Böyle bir şey yok" açıklamasını yaptı. Kaddafi, önceki gün Trablus kentinde bir stadyumda 25 bin kişiye yaptığı konuşmada. "Türkiye dostumuz, kardeşüniz ve komşumuzdur. ÖzeDikle orada iktidarda olanlar arkadaşunızdır. DemireL, Cumhurbaşkanı olmadan önce Libya Türk Dostluk Cemiyeti'nin başkanıydı. Başbakan, Uluslararası İslami Halk Komutanlığı'na üyedir. Dışişleri Bakanı bacınuz, arkadaşımızdır. Onlara söyleyecek hiçbir şeyimiz yok. Osmanlı tarihini okusunlar" diyerek Erbakan'ı yalanladı. TC'ye karşı İran'la dost: Erbakan, iktidara geldikten sonra KKTC'nin ardından ilk yurtdışı gezisini Iran'a yaptı. tranla doğalgaz anlaşmasını imzalayan Erbakan, iki ülkenin 1995 yılında aynı anlaşmayı Tansu Çfller'in başbakanlığı döneminde imzaladıklan aynntısını gözden uzak tutarak "ABD'ye rağmen. bu anlaşmayı ben imzahyorum" görüntüsünü elde etmeye çalıştı. Erbakan, aynı gezide, PKK terörünü desteklediği Türk istihbarat birimlerince belgelenen Iran'a hoş gözükmek için "Tahran yönetimi bizim dostumuzdur ve kardesimizdir. İranblar bize terörü desteklemediklerini söylediler. Bizim istihbarat birimlerimiz yanılmış olabilirter" diyerek Türk dış politikasında görülmemiş bir skandala neden oldu. Milli istihbarat Teşkilatı ve Genelkurmay Başkanlığı istihbarat birimlerinin, basına da yansıyan raporlannda lran'ın PKK'yi koruduğu ve lojistik destek sağladığı belgelendi. Son olarak Kuzey Irak'ta sürdürülen operasyonlarda çok sayıda PKK'finin, Erbakan'ın terörü kollamadığmı iddia ettiği Iran'a kaçtığı belirlendi. RP, Türkiye'de diplomatik gelenekleri de ayaklar altına alarak laik rejimi hedef alan şeriatçı çıkışlar yapan Iranlı diplomatlan sav r unmaktan kaçınmadı. Erbakan da diplomat skandallannı yazan basın adına Türkiye'yi mart ayında ziyaret eden tran Dışişleri Bakanı AH Ekber Velayeti'den özür diledi. SÜRECEK Ecevit: Hükümet azmlık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit "Türkiye ergeç, BBPnin desteğrylefi- ili olarak REF\HYÖL-B azınhk hükümttinı dönüşen bu hükümetten kurtulacak- ür" dedi. Hükümete alter- natifyaratılması ve gensoru sürecinde CHP'nin ta\nnı eleştiren Ecevit. "Baykal gensonıya gönülsüz destek verdi, erken seçim taktigi ile fıilen Erbakan ve Çüler"in taktiklerine destek verdi, REFAHYOL'a bir anlamda raoral destek sağladT diye konuştu. Ecevit. partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, hükümetin şımdilik düşürülemediğini. ancak ağır bir darbe yedıği- nı söyledi. Ecevit. gensoru- nun gündeme alınıp alınma- yacağına ilişkingörüşmeler sırasında. hükümetin 15 oy yıtirdiğine dikkat çekti. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin @ planet.com.tr Tamam ağabey tamam, söylenip durma. Çalışıyoruz işte. Bak dtş haberler sayfa- sı çizildi bile. Bundan sonra- sı ince işçilik. Çok sürmez. Ayrıca dert etme, birinci say- fa da aşağı yukan belirlendi. Yani üç, dört, beş ve devam sayfaları da tamam demektir. Evet, çocuklar kederli. Ağla- yanlar var. Ama merak etme, rotatif dönecek ağabey. Tam zamanında dönecek. Hiçbir hat kaçmayacak. Ne Trakya hattı, ne Zonguldak. Ne Ban- dırma hattı... Yarın, ulaşılabi- len bütün satış noktalannda Cumhuriyet olacak ağabey. Dert etme sen... Aşağıda Pazar Derg/cilerin işi bitti sayılır. Yarın öğlene ka- dar dergiyi baskı için teslim edeceklerya, son ayrıntılarla uğraşıyorlar. Bizim fpek Ça- lışlar'ın gözleri dolu ama, merak etme belli etmiyor. Hi- iiç dert etme sen e mi? Gene güzel bir Pazar Dergi oldu. Dinozorcular dün çıkan dergilerini şöyle bir kanştırdı- Rotatif Dönecek Ağabey... lar, sonra yenisine başladılar bile. Senin "haber" gazeteye ulaştığında onlar yeni Dino- zor'un çatısını çattılardı. Ben- den duymuş olma ama gali- ba yeni Dinozor'da sen de olacaksın ağabey. Belki bir hünerli karikatürist "senin kahkaha"r\\ çizer. Yani... Yani aksayan hiçbir şey yok ağabey... Günlük Cum- huriyef\e, Kitap Eki'y\e, Bilim Teknik'\e, Pazar Dergi'y\e, Ekonomi'y\e her şey yolun- da... Rotatif gene tam zama- nında dönecek ağabey... Habirde... Şey... Perşembe akşamı buradan otobüse doluşup Ankara'ya geliyoruz. Cuma öğleyin şey var ya hanL.Tören var ya tö- ren... Yok, yok, merak etme. Hiçbir şey aksamayacak. Nöbetçi kalacaklar ayarlan- dı. Kimi sayfalardaha bugün- den yedekleniyor. Rotatif ge- ne tam zamanında dönecek ve rotatif hep dönecek ağa- bey... Bu bizim Ankara Bürosu var ya ağabey, bu bizim An- kara Bürosu adam olmaya- cak. Örneğin şu bizim Işık... lşık canım, Işık Kansu. Kaç yılın habercısi. Güya gence- cik habercilere örnek ola? cak... Tutmuş iki satır yazıyor, duruyor, gözlüklerini siliyor. Gözlük işin numarası ağabey. Gözlerini siliyor o. Uğur Mumcu'nun haberi geldiğin- de de böyle yapmıştı. Büroya uğradığında konuş onunla, çek kulağını. Ona an- lat. Bana öğütlerini, 12 Mart 1971 karanlığında birliktey- ken ağabey-kardeş, usta-çı- rak, Yeni Ortam gazetesin- deyken verdiğin öğütleri, De- niz'lerin asıldığı günün birin- ci yıldönümündeki öğütlerini ona da anlat: - Ne olursa olsun, içinden bir şeyler de kopsa, eksilsek de, için kan da ağlasa, göz- yaşların elinde oimadan in damlalara dönüşüp yanakla- rından da süzülse rotatif dö- necek oğlum. Aynen böyle de ona. Seni dinler. Gözlük silmeyi bırakır elindeki haberi yetiştirir. Bili- yorum ağabey, biliyorum. Ta- bii ben de telefon edip söyle- yebilirim. Ama şey... Ben... Ben gözlüklerimi siliyorum da ağabey. Hem bu yazıyı yetiş- tirmem gerek. Yani kuyruğum sıkışık. Şu gözlüğüm de ha bire... iyisi mi... lyisi mi Mus- tafa Balbay'a, Işık Kansu'ya, Doğan Akın'a, sen söyle. Gençlere örnek olacaklanna tutmuşlar... Şey ağabey... Sen de bırak sallanmayı, şu yazını yetiştir. Sayfa bitmiş, bir "Ankara Notları "nı bekliyorlar. Tamam biliyoruz, ağabeyimizsin, ay- ncalıklann var. Biliyoruz, ay- ncalığın biryana nazın geçer. Nazın geçmese kahkahan yeter. Ama gene de geciktirme yazını ağabey. Az sonra rota- tif dönecek. Rotatif vaktinde dönecek... Birinci sayfaya bir fotoğrafını koyacağız biraz- dan. Fotoğrafı seçtik. Yazıiş- lerinde ben de "ağabeylik" ayrıcalığımı kutlandım. Senin fotoğrafını ben seçtim. Han- gisini diye sorma. Hani du- daklarından o senin bildik kahkahanın fışkırmak üzere olduğu bir fotoğrafın vardı. Onu seçtim. Birinci sayfada iyi duracak... Birazdan rotatif dönecek ağabey. Gene tam zamanın- da, gene gecikmeden... Yann sabah Cumhuriyet okurları gene gazeteleriyle buluşa- caklar. Bu kez birinci sayfada sen de olacaksın. Yann güzel bir gazete ola- cak ağabey, güzel bir Cum- huriyet olacak.. .Sana yaraşır bir Cumhuriyet... POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA EkmekçL. Benim için çok zor bir yazı... Günlerdir yoğun bakımdaydı. Ölüm haberini bek- liyorduk... Dostluğumuz yıllar önceye dayanıyordu... Cumhuriyet'in Kızılay'daki o eski bürosunda baş- layan dostluğumuz bugünlere kadar gelmişti. Birytl önce Ege'nin mavi sulannda birbirimizleşa- kalaşıyorduk... "r996 yazıydı, sabahın körunde bır sesle uyandım... Balkona çtktım, baktım Cahit Angın'la birlikte gü- lümsüyor: "HâJâ uyuyor musun?" Saat sabahın yedisinde Mustafa Ekmekçi, beyaz kasketi, mavi şortuyla denizden dönerken benimle dalgageçiyor... Ege'nin bir kıyı kasabasında ikimizin de 20 yılda bi- ten kooperatif evi vardı... Mustafa Ekmekçi artık yûreklerimizde yaşıyor... O bir sevgi adamıydı, o bir ınsandı... Benim Ekmekçı'yle ilgili anılanm bir hayli fazla... Ekmekçi, dınamikti ve dolaşmak, okurlanyla buluş- mak onun için vazgeçilmez bir tutkuydu... Yıllar önce Iskenderun'a gitmiş... Sabah otobüsten inınce gazete bayiine uğrayıp kendisini tanıtmış ve şöyle demiş: "Benim Iskenderun'a geldiğimi Cumhuriyet okur- lanna haber verin!.." Ekmekçi, 2-3 saat sonra 200-300 kişilik bir grup- la Iskenderun caddelerinde dolaşmaya başlamış... Geçen yaz Ege kıyılannda sohbet ederken Musta- fa Ekmekçi'ye takılırdım: "Ağabey, eski formunda değilsin, hayranlann da peşinde değıl artık..." Gülumserdi... • • • Benim için çok zor bir yazı... Sevecenliğini bir bozkır güneşinden devşiren ya- nık buğday tenli o güzel insan artık yok... Coşkuyu içinde yaşatan, özlemlerini, sevinçlerini ve hüzünlerini yüreğinde çogattan Ekmekçi, bir mayıs sabahında ölüme yenik düştü... Yaşamın derinliğinde bunca güzellikleri yeşerten, onurlu o yiğit kalem savaşçısının yüreği artık çarpmı- yor... O, sevginin buram buram koktuğu, arkadan vur- manın ne olduğunu bilmediği Anadolu toprağının kc- kusunuyaşadı hep... O, Kemalist bir devrimci, insan haklannın savu- nucusuydu... O, laik, demokratik hukuk devletinin daha çağdaş, daha aydınlık olması için mücadele etti yaşamı bo- yunca... O, yılmadı, kimseye boyun eğmedi, kalemini üç- beş kuruş için hıç satmadı... O yalnızhğın o ince çizgisi içinde dostluğun, sevgi- nin çiçeklerini büyüttü... Hep dimdik ayakta kaldı, özgürlüğün masmavi rüzgânnda soludu... 12 Mart, 12 Eylül döneminde işkencecilerden hesap sordu. Baş düşmanı işkence- ciler, hırsızlar, çeteler ve şeriatçılardı. Bu yaz, Ege kıyılannda 10 gün de olsa birlikte ola- mayacağız... Sabahın bir saatinde o bana şöyle seslenmeyecek •artık; . ,. "Uyan oğlum, akşam oldu!.." ••• Benim için çok zor bir yazı... Bir eski albümden seçtiğim soluk fotoğraflara ba- kıyorum... Dikili şenliklerinde çekilmiş fotoğraflar bunlar... İlhan Selçuk, Mustafa Ekmekçi, Uğur Mumcu, Oktay Akbal, Ali Sirmen ve ben... Deniz kıyısında bir masa, bir büyük yeni rakı ve mezeler... Koyu bir sohbet, bölük pörçük anılar, takılmalar, sı- cak bir yaz akşamında dalga dalga yayılacak... 10 yıl, 20 yıl öncesinin anılan geçiyor gözümün önünden... Içimde tarifsız bir sıkıntı gıderek büyüyor... Telefon çalıyor, Mustafa Balbay "Biz hastaneden geldik, şimdi Akloğan Abla'ya gıdiyoruz" deyip ek- liyor "Mustafa Ekmekçi'yi cuma günü toprağa verece- ğiz, Almanya'dan ve Türkıye'nin dört bir yanından dostlan cenaze törenine katılmak istiyortar..." ilhan Selçuk'u anyorum telefonla... İlhan Ağabey'in sesi titriyor... Müşerref Hekimoğlu, Ankara'dan sesleniyor "Başımızsağ olsun..." Gözlerimi yumuyorum... Ahşap binaya, bahçedeki ağaçlara bakıyorum... O güzel insanın, sevgi dolu yaşamı, onuru karşısın- da saygıyla eğiliyorum!.. Güle güle Ekmekçi, güle güte özgürlük savaşçısı!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (5 Planet.com. TR TÜRKEŞ, ÇİLLER'Î SUÇLADI Ülkücülerin kongre kavgası sokağa taştı ANKARA /tSTAN- BUL (Cumhuriyet) - NfHP'nin ertelenen olaylı kongresınin ardından ül- kücülenn kavgası sokağa taştı. Alparslan Türkeş'in uzun yıllar özel kalem müdürlüğünü v apmış olan Sami Ceseroğlu'nun oğlu Kürşat Ceseroğlu'na ait bir oto galerisi kurşunlan- dı. Kongrenin ardından ilk kez basın toplantısı dü- zenleyen Tuğrul Türkeş de gelişmelerden Tansu Çüler'i suçladı. MHP'li ülkücülenn kongredeki kavgası so- kakta sürüyor. MHP Ge- nel Sekreteri Koray Ay- dın'ın bürosunun basılıp dağıtılmasından sonra dün de Ankara/Bahçeliev- ler'de. Alparslan Tür- keş'in özel kalem müdü- rünün oğlu Kürşat Cese- roğlu'na ait oto galerisi kurşunlandı.Olayla ilgili olarak eski ülkücü Kasım Gençyılmaz'ın 4 adamı gö/altına alındı. İstanbul'da. otomobılı- nın bagajında sadece kır- sal kesimde taşıma izni bulunan Kalaşnikof mar- ka otomatik tüfek bulun- duğu için gözaltına alınan Erzincan'ın Üzümlü ilce- si Bayırbağ beldesi beledi- ye başkanı Yahya Akko- yun hakkındaki soruştur- manın da sürdüğü öğrenil- di. Basın kuruluşlanna dün gönderilen imzasız bir faksta da. MHP kongre- sinde "Illegaliteyi başlan- >t>rum " diyerek kavga çı- kartan eski Ülkü Ocaklan Genel Başkanı Azmi Ka- ramahmutoğlu hakkında ciddi suçlamalara yer ve- nldi. Faks metninde, Ka- ramahmutoğlu'nun 1994 yılında çek-senet tahsilatı yaptığı için iki kez gözal- tına alındığı ve kesınleş- miş 5 aylık mahkûmiyeti nedeniyle gıyabi tutuklu olduğu ileri sürüldü. MHP genel başkan adaylanndan Tuğrul Tür- keş de yaşanan kavgadan Çiller ve DYP İstanbul il Başkanı Celal Adan'ı so- rurnlututtu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle