Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 1997 PERŞEMBE
HABERLER
Anayasa Mahkemesi'nin Refah'ı kapatması durumunda partinin mallan Hazine'ye kalacak
Erbakan'a yasak gündemde
Oğretim
üyelerinden
cezaevi ziyareti
• ANKARA (ANKA)-
Tüm Öğretiır, Üyeleri
Derneği ıTÜMOD) Genel
Başkanı Prof. Tahir
Hatipoğlu, YÖK'ü
protesto eylemleri
nedeniyle hapis cezasına
çarptınlan öğrencileri
Çankın Cezaevi'nde
ziyaret edeceklerini
bildirdi. Hatipoğlu,
milletvekillen ve
demokratik kitle örgütü
temsilcileri ıle birlikte 24
mayıs cumartesi günü
Çankın Cezaevi'ne
•gidileceğini bildirerek
"Çetelerin kol gezdiği,
istediğini öldürdüğü,
istedıği yeri bastığı
günümüzde ünıversiteli bu
gençlere verilen cezalan
çok acımasız buluyoruz"
dedi.
Demirel, soyadı
hakkını onayladı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel.
kadınlann kocalannın
soyadlannın yanında,
evlenmeden önceki
soyadlannı almalanna
olanak sağlayan yasada ve
Yüksek Öğretim
Yasası'nda yapılan
değişikJikleri onayladı.
Medeni Kanun'unbir
fıkrasında yapılan
değişikliğe göre
kadınlann evlendirme
memuruna veya daha
sonra nüfiıs idaresine
yapacaklan yazilı
başvuru. evlenmeden
önceki soyadlannı
taşımalan için yeterli
olacak.
Evren'e suikast
davası
• İstanbul Haber
Servisi— DHKP-C örgütü
adına 7. Cumhurbaşkanı
Kenan Evren'e
Marmaris'te suikast
düzenlemek amacıyla
hazırlık yapmakla
suçlanan 7 sanığın
yargılanmasına devam
editdi. istanbul 6 No'lu
Devlet Güvenlik
Mahkemesi'ndeki
duruşmada sanıklardan
llhan Uçar, Gazi
Mahallesi'nde
oturduğunu belirterek
Metin Göktepe olayında
tanık olduğu için
kendisine polis tarafından
komplo kurulduğunu ileri
sürdü.
Sözen'in davası
• İstanbul Haber Servisi
- Eski tstanbul
Büyükşehır Beledıyesi
Başkanı Nurettin Sözen
ile halen cezaevinde
hükümlü bulunan eski
İSKI Genel Müdürü
Ergun Göknel'in de
aralannda bulunduğu 11
sanık, haklanndaki beraat
karannın Yargıtay'da
bozulması üzerine,
"personel taşıma
ihalesine fesat
kanştınnak" iddiasıyla
yenıden yargılanıyor.
Yargıtay'ın. eksik
soruşturma gerekçesiyle
bozduğu davanın İstanbul
6. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde dün
yapılan duruşmasında
sanık avukatlan da
davanın yargılama
aşamasında tüm delillerin
toplanmasından sonra
bilirkişi incelemesi
yaptınldığını ve eksik
soruşturma
bulunmadığını belirterek
eski kararda direnilmesini
talep ettiler.
Rash TV'nin
kapatılması
• ANKARA (AA) -
Ankara3. Idare
Mahkemesi. RTÜK'ün,
Flash TV'ye verdiği iki
günlük yayın durdurma
cezası için yürütmeyi
durdurma karan aldı.
Flash TV'nin, RTÜK'ün
söz konusu karannın
iptali ve yürütmenin
durdurulması istemiyle
açilan davada, Ankara 3.
tdare Mahkemesi. ilk
aşamayı sonuçlandırdı.
Mahkeme. RTÜK'ün iki
günlük yaym durdurma
cezasının yürütmesini
durdurmayı kararlaştırdı.
Nüfiıs
cüzdanımı
yitirdim,
hükümsüzdür.
SELVA TOR
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi'nin RP'yı
kapatarak yöneticileriiıe siyaset yasağı
koyması durumunda Başbakan
Necmettin Erbakan ve bazı
yöneticilenn siyasi faaliyetlerine 5 yıl
süreyle yasak konacağına dikkat çekildi.
Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'na
(SPY) göre dava kapatma ile
sonuçlanırsa, hüküm, gerekçeli karann
Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla
yürürlüğe girecek ve partinin mallan
Hazine'ye gelir olarak kaydedilecek.
Anayasanın değiştirilen 69. maddesine
göre partinin kapatılmasına sözleri ve
faaliyetleri ile neden olan üye ve
kuruculara siyaset yasagı getiren hüküm
uyannca RP'nin üst düzey
yöneticilerinin siyasi yaşamının
tehlikeye girdiğine işaret edildi.
İddianamede, konuşma ve çalışmalan
kanıt olarak dosyada sunulan RP Genel
Başkanı ve Başbakan Erbakan, Genel
• Anayasa Mahkemesi'nin RP hakkında kapatma karan vermesi
durumunda, Başbakan Necmettin Erbakan ve bazı parti
yöneticilerinin siyasi yaşamı da tehlikeye girecek. Anayasanın
değiştirilen 69. maddesine göre, partinin kapatılmasına sözleri ve
faaliyetleri ile neden olan üye ve kuruculara 5 yıl süreyle siyaset
yasağı getirilebiliyor.
Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal.
Adalet Bakanı Şevket Kazan.
milletvekilleri Hasan Hüseyin Ceylan ve
Şevki Yümaz'ın siyaset yapmalanna 5
yıl süreyle yasak getirilebileceğine ^
işaret edildi.
Anayasa değişıkliklerine hâlâ
uyarlanmayan SPY ise kapatma
durumunda partinin yöneticileri ve
üyeleri hakkında 10 yıl süreyle siyaset
yasağı öngörüyor. Mahkemenin anayasa
ile SPY arasındaki bu çelişkiyi de RP
davası sırasında görüşerek sonuca
bağlaması bekJeniyor.
Anayasa Mahkemesi, 1983 yılından bu
yana 13 siyasi partiyi kapattı. Anayasa
Mahkemesi tarafından kapatılan siyasi
partiler şöyle sıralandı:
"Büyük Anadolu Partisi, Sosyalist Parti,
YeşiÜer Partisi, Halk Partisi, türkiye
Birleşik Komünist Partisi, Halkın Emek
Partisi, Özgürlük Demokrasi Partisi,
Sosyalist Türkiye PartisL, Demokrasi
Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve
Değişim Partisi, Diriliş Partisi, Emek
Partisi."
MNP'nin kapaülmasınm
yıldönümû
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
RP'ye kapatma davası açtığı "21 Mayıs
1997" tarihinin. Başbakan Necmettin
Erbakan'ın ilk kurduğu parti olan Milli
Nizam Partisi'nin (MNP)
kapatılmasının da 26. yıldönümü
olduguna dikkat çekHdi. MNP, 21 Mayıs
1971'de, bugün RP'ye yöneltilen
suçlamalara benzer gerekçelere
dayanılarak kapatılmıştı. Anayasa
Mahkemesi'nin kapatma gerekçesi.
"partinin laiklige ve Atatürk
devrimciliğine aykın bir tutum içinde
bulunması" olarak açıklanmıştı. MNP
kapatılınca, Erbakan ve arkadaşlan, 1
yıl sonra Milli Selamet Partisi'ni
kurdular. MSP de 12 Eylül 1980
darbesinin ardından askeri yönetim
tarafından diğer partilerle birlikte
kapatıldı. 1991 genel seçimlerinın
ardından. kapatılan siyasi partilerin
yeniden açılmasma olanak sağlayan
yasa çıkanlmasına karşın RP yönetimi,
"MSP" adına geri dönmedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Refah Partisi ile ilgili iddianamesinin tam metni
laiklik ilkesini çiğnedTAnayasa Mahkemesi Başkan-
lığı'na
Davacı: Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı, Davah: Refah Par-
tısi.
Da\-a: Anayasamızm laikJık il-
kesine aykın eylemlerin odağı
haline geldiği açıklıkla anlaşıldı-
ğından. Refah Partisi'nin temel-
li kapatılmasına karar verilmesi
istemi.
Dayanüan yasa maddeleri:
Anayasamızm 69'uncu madde-
sinin altıncı fıkrası yollamasıyla
68'inci maddesının dördüncü
fıkrası.
Dava tarihi: 21.5.1997
Refah Partisi'nin aşağıda ay-
nntılanyla açıklayacağım ey-
lemleri.
Siyasi Partiler Kanunu'nun
parti kapatılmasına neden ola-
cak pek çok hükmünü ihlal et-
mekle birlikte. 23.7.1995 gün ve
4121 sayılıyasanın7'ncimadde-
siyle anayasamızm 69'uncu
maddesinin altıncı fıkrası şu şe-
kilde değîştrribniştir
"Bir siyasi partinin 68'inci
maddenin dördüncü fıkrası hü~
kümlerine aykın eylemlerinden
ötürü temelli kapatılmasına an-
cak onun bu niteiikteki fnllerin is-
lendiği odak haline geldiğinin
Anayasa Mahkemesi'nce tespit
edilmesi halinde karar verilir."
Anılan fıkradayazılı anayasa-
mızm 68'inci maddesinin dör-
düncü fıkrasında ise:
"Siyasi partilerin tüzük ve
progrâmlan ile eylemleri devle-
tin bağımsızlığına, ülkesi ve mil-
letiyle bölünmez bütünlüğüne,
insan haklanna. eşitlik \ e hukuk
devleti ilkelerine. millet egemen-
liğine. demokratik ve laik Cum-
huriyet ilkelerine aykın olamaz;
sınıf veya zümre diktatöriüğünii
ve> a herhangi bir tür diktatöıiü-
ğü savunmayı ve yerleştirmeyi
amaçlayamaz. Suç işlenmesini
teşvik edemez" hükmüne yer ve-
rilmiştir.
Anayasamızın 11 "inci madde-
si, "Anayasa hiikümleri yasama,
yürühne, yargı organlaruu, ida-
re makamlaruu, diğer kuruluş ve
kişileri bağlayan temel hukuk
kurallandır" hükmünü, 138.
maddesi de. "Hâkimler, anaya-
saya, kanuna ve hukuka uygun
olarak vicdani kanaatierinegöre
hüküm verirler" kuralını içer-
mektedir.
Anayasanın II ve 138. mad-
deleri karşısında mahkemelerin
hüküm verirlerken, anayasa hü-
kümlerini dikkate almak zonın-
da olduklan bir gerçekJiktir. An-
cak aynı konuda farkJı bıçimde
düzenlenmiş yasa ve anayasa ku-
rallan varsa ne olacaktır?
Bılindiğı gibi anayasadaki ya-
saklar somut ve soyut olmak
üzere guruplandınlmaktadır. So-
yut yasaklar ya da yasaklamalar,
içerikleri tam olarak belirlenme-
mış olanlardır. Yasama organı
bunlan somutlaştırmak ve ana-
yasa buyruğunu yerine getirmek
zorundadır, yoksa görevini sav-
saklamış olur.
Soyut yasaklar yasama orga-
nınca somutlaştınlmadıkça ida-
re ve yargı tarafından doğrudan
uygulanmazlar. Anayasadayazı-
lı açık ve net yasaklamalar ise
kendiliklerinden ve doğrudan
doğruyauygulanabilir. (Prof. Dr.
BülentTanör. Türkiye'nin İnsan
Haklan Sorunu, s. 261-262;
Prof. Dr. Tekin Akıllıoglu. İnsan
Haklan 1992. s. 53-54; Prof. Dr.
Zafer Gören, Başsavcılığımıza
yazdığı görüş bildirme yazısı).
Anayasa Mahkememiz, 1963
yılında verdiği iki kararda, ana-
yasanın, yürürlüğe girdiği tarih-
te var olan kanunlardaki aykın
hükümleri kendiliğinden yürür-
lükten kaldırmasının mümkün
olamayacağı belirtilmışse de; o
tarihte yürürlükte olan 1961
Anayasası'nın geçıci 9'uncu
maddesinde Anayasa Mahkeme-
si'nin göreve başladığı tarihte
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcüığf nın iddianamesinde, Refah Partisi'nin 'laiklik karşıtı eylemlerin odağı haüne geldiği
1
belirtiliyor.
yürürlükte olan kanunlar hak-
kında iptal davası açılması ge-
rektiği hükme bağlandığından,
Anayasa Mahkememizin aksine
bir karar vermesi olanaksızdı.
Buna rağmen, 1963 yılından
sonra verdiği birçok karara göre
(3.6.1976 gün ve 13'31;
3.7.1964 gün ve 22/54;
13.1.1966 gün ve 26/1;
30.9.1969 gün ve 24/50;
2.8.1967 gün ve 22/22;
30.11.1983 gün ve8'3;3.6.1976
günvel3'31; 17.8.1971 gün ve
41'67 sayılı kararlar) anayasada
sadece özü belirlenmiş bir kural
değil de, konuyu aynntılı ve doğ-
nıdan düzenleyen bir hüküm var
ise anayasa daha önceki bir ka-
nunun aykın hükümlerini zım-
men ilga edebilmelidir.
Aslında 1982 Anayasası'nın
177'nci maddesindeki "Mevcut
kanunlann anayasaya aykın oi-
mayan hükümleri veya doğru-
dan anayasa hükümleri, anaya-
sanın 11'inci maddesi gereğince
uygulanır'"açık hükmü karşısın-
da Anayasa Mahkemesi'nin de-
ğindiğimiz kararlanna tarihi bir
değer atfedılebilir.
Danıştay'a göre "Anayasanın
temel hukuk kuralları dışında
bir konuyu aynntılanyla düzen-
lemesi ve bu hüküm daha önce-
ki kanunlarda bulunup aynı ko-
nuyu düzenleyen hükümlere ay-
kın olması halinde, konuyu yeni-
den düzenleyen anayasa hüküm-
lerinin uygulanması tabüdir". -
12.2.1970 gün ve 2/1 sayılı Da-
nıştay tçtihadı Birleştirme Kara-
n.-
Yargıtay Ceza Genel Kurulu
karanna göre de "Özel kanunun
düzeıuediği bir konunun, anaya-
sanın bir nükmüyle açıkça dü-
zenlenmiş olması halinde zımni
ilga bulunduğu. doğrudan doğ-
ruya anayasa hükümlerinin ıry-
gulanması gerektiği belirtilmiş-
tir". -15.1.1962 gün ve 1 '2 sayı-
lı Ceza Genel Kurulu Karan.-
23.7.1995 gün ve 4121 sayılı
>asanın 7'nci maddesıyle ana-
yasamızm 69 ve 68'incı madde-
sinde, Siyasi Partiler Kanu-
nu'nun yürürlüğe girmesinden
sonra değişiklik yapılmıştır.
Bir siyasi partinin hangi ey-
lemlerin odağı haline geldiğinin
Anayasa Mahkemesi'nce tespit
cdilmesi halinde temelli kapatıl-
masına karar verileceği, anaya-
samızm 68'inci maddesinin dör-
düncü fıkrasında açık, net ve hiç-
bir kuşkuya yer b-rakmayacak
biçimde belirtilmi^tir.
O halde, bir siyasi partınin la-
ik Cumhuriyet ilkelerine aykın
eylemlerin odağı haline gelip
gelmediği, Siyasi Partiler Kanu-
nu'nun 103. maddesi göz önün-
de tutularak değil. anayasamızm
69'uncu madesinin altıncı fıkra-
sı yollamasıyla 68'inci maddesi-
nin dördüncü fıkrası göz önün-
de tutularak belirlenmelidir.
Siyasi Partiler Kanunu tümüy-
le yürürlükten kaldınlsa, anaya-
samız doğrudan uygulanarak bir
siyasi parti kapatılmayacak mı-
dır? Elbette kapatılabilecektır ve
bu konuda doktrinde oybirliği
vardır.
Özel yasa olan Siyasi Partiler
Kanunu yürürlükte olduğu süre-
ce, açık ve net olan anayasa hü-
kümleri dahi uygulanamaz, kal-
dınlsa uygulanabilir demek de
mümkün değildir.
Çünkü anayasa hükümlerin-
den hiçbiri "yedek norm" niteli-
ğinde değildir ve normlar hiye-
rarşisınde en üst mevkıdedir.
Bütün bu nedenlerle başsav-
cılığımız. laiklik ılkesıne aykın
eylemlerin odağı haline geldiği
için Refah Partisi hakkındaki ka-
patma istemini, Anayasamızm
69'uncu maddesinin altıncı fik-
rası yollamasıyla 68'inci mad-
denin dördüncü fıkrasına daya-
narak yapmıştır.
4
ANAYASA, CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNİ BELİRLEMİŞTİR?
^Laîklik hükmü değiştirilemez'
Anayasamıza göre laiklik:
1982 Anayasası l'inci maddesinde, dev-
let şeklini "Türkiye Devleti bir Cumhuriyet-
tir" diyerek belirtmiş ve 2'inci maddede de
Cumhuriyetin niteliklerini saymıştır. Bu
maddeye göre:
"Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru,
milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, in-
san haklanna savgıh, Atatürk milliyetçiliği-
ne bağlı başlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan. demokratik, laik ve sosyal bir hu-
kuk devletidir."
Değıştirilemeyecek hükümleri düzenleyen
4. madde. 2. maddedeki Cumhuriyetin nite-
liklerinin değiştirilmez ve değiştirilmesinin
teklif edilmez olduğunu hükme bağlamıştır.
Böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelik-
lerinden olan laiklik ilkesinin değiştirileme-
yeceği açıkça ortaya konmuş, güvence altı-
na alınmıştır.
1982 Anayasası'nın "Başlangıç" kısmın-
da yer alan;
"Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk
milli menfaatlerinin, Türk varlığının devleti
ve ülkesiyle bölünme/Jiği esasının, Türklü-
ğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk
millryetçUigi, ilke ve inkılapian ve medeniyet-
çiliğin karşısında koruma göremeyeceği ve
laiklik ilkesinin gereği kutsal din duygulan-
nın, devlet işlerine ve politikaya kesinlikie ka-
nştınunayacaği-.'' şeklınde bu ifade ile "la-
iklik ilkesi"nin açık ve kesin surette ortaya
konulduğunu görmekteyiz. A>nca;
"Türkive Cumhuriyeti'nin kurucusu.
ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Ata-
türk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve o-
nun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda.-" söz-
leri ile de Atatürk ılkelerinin benimsenmesi
sonucuzımnen "laiklik ilkesinin" anayasaya
yön veren ilkeler arasında bulunduğu anla-
şılmaktadır.
Anayasanın 176'ncı maddesine göre Baş-
langıç kısmı, anayasanın dayandığı temel gö-
rüş ve ilkeleri belırtirve anayasa metnineda-
hildir. A>TII maddenin gerekçesinde de baş-
langıç kısrmnın anayasanın diğer hükümle-
ri ile eşdeğer olduğu ifade edılmiştir.
Batı sözlükleri laikliği genel olarak "din ve
ruhbanhkla ilgısi olmayan'" di\e tanımlarlar.
-Yrd. Doç. Dr. Bihterin (Vural) Dinçkol, 1982
Anayasası Çerçevesınde ve Anayasa Mahke-
mesi Kararlannda Laiklik-
Aslında laiklik dini değil, hukuki bir kav-
ramdır. Hukuki açıdan laiklik. kısaca ve ge-
nel olarak din işleri ile dünya işlerini ayıran
bir rejimdir. Bu ifade ile anlatılmak istenen.
sadece devlet içinde din ve dünya işleriyle il-
gili otoritelerin birbirinden aynlması değil,
aynı zamanda sosyal hayatın eğitim. aile.
ekonomi. hukuk. görgü kurallan, kıyafet vb.
gibi cephelerinin din kural lanndan aynlarak
zamana ve yaşamın zorunluluklanna. gerek-
lerine göre saptanmasıdır.
Aksi düşünüldüğünde. din işleri ile dünya
işlerini birleştiren bir rejim anlaşılır. -Prof.
Dr. Niyazi Berkes. Teokrasi ve Laiklik, s. 25-
Laiklik ilkesi ile dinin siyasi ve hukuki bir
güç olması engellenir.
Dinler, dünya işlerine kanşıp siyasi ba-
kımdan güç kazandıklan ölçüde asıl nıhani
erkJenni göz ardı edip soysuzlaşmaya başlar-
lar. -Hüseyin Batuhan. Laiklik ve Dini Taas-
sup, s. 60^
"Demokrasi her şeyden önce laiklige daya-
nır. Gerçek demokrasiler laik olanlardır. Zi-
ra demokrasinin iki önemli unsuru özgüriük
ve eşitliktir. Bu unsurlann gerçekleşmesi, an-
cak dini zorlamalann olmadığı laik toplum-
larda mümkündür."
SÜRECEK
Sürec en çok 6 ay'
Ozden'den yansız
kanır'güvencesi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Yekta Gün-
gör Özden, Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı'nın
RP'nin kapatılması iste-
miyle açtığı dava konusun-
da. "Anayasa Mahkemesi,
anayasaya, Siyasi Partiler
Yasası'na, üyelerinin akıl-
lanna ve vicdanlaruıa da-
yanarak karannı büyük bir
yansızlıkla verir" dedi. Öz-
den. dava için hazırlık ve
savunma aşamalarını da
içeren sürecin en fazla 6 ay
olacağını söyledi.
Özden, Başkent Cnıver-
sitesi Hukuk Fakültesi ta-
rafından düzenlenen "Hu-
kuk Eğitimi Sempozyu-
mu"ndan aynlırken >aptı-
ğı açıkJamada, kapatma da-
vasının doğrudan kendile-
rine geleceğinı. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'nın, siyasi partilere uya-
nda bulunulması ya da ka-
patma davası açılması ko-
nusunda tam yetkili oldu-
ğunu belirtti.
t
RP'Hlerdinknilecek'
Başsavcılığın, siyasi par-
tileri uyarabileceğinı ya da
kapatma istemleriyle Ana-
yasa Mahkemesi 'ne doğru-
dan başvuruda bulunabıl-
diğini kaydeden Öz-
denşöyle konuştu:
"Anayasa Mahkemesi.
anayasanın 149. maddesin-
de 199S'te yapılan değişik-
lik uyannca, siyasal partile-
rin kapatma davalannda
usuli işlemleri dosya üzerin-
de tamamlar, kapalı otu-
rumlarda görüşme yapar.
Ancak siyasi partilerin ge-
nel başkanlannı ya da tem-
silcilerini son olarak dinler.
Bugün de yapacağunız şey
aynıdır. Yani dikkçe gelir,
kayda geçer. Başkan, dilek-
çeyi incekmek ve gerekeni
yapmak üzere bir raportö-
rii görev lendirir. Sonra sa-
vunma verilir. Başsavcıdan
yeniden esas hakkında dü-
şüncesi istenir. O düşünce
de partiye tebliğ edilir. Si-
yasi parti son savunmasını
verir. Mahkeme de bu dos-
yanın yazüı belgelerini top-
landıktan sonra sözlü dinle-
me için gün verir. Önce baş-
savcL sonra da siyasal par-
ti temsilcisi ya da genel baş-
kanını dinleriz."
'En çok 6 ay'
Anayasa Mahkeme-
si'nin 11 kişilik heyetinin
bu prosedürün yenne geti-
nlmesınden sonra kapalı
oturumda olumlu ya da
olumsuz karar vereceğini
anlatan Özden. "sure" ko-
nusunda " Bu süreç en çok
6 ayda bter" dedi.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın RP'nin
kapatılması için açtığı da-
vanın iddianamesi dün öğ-
leden sonra Anayasa Mah-
kemesi Genel Sekreterli-
ği'ne ulaştı. Başkan Özden.
iddianamenin ilk inceleme-
si için bir raportör görev-
lendırecek. Raportörün ra-
porunu inceleyecek olan
yüksek mahkeme heyeti,
dosyada bir eksiklik bul-
mazsa başvurunun esastan
görüşülmesi için gerekli
olan süreci başlatacak.
&FIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR
Ekmekçi'den
Bize Kalan...
Sevgıli Mustafa Ekmekçi'nın kalp krizı sonraa bit-
kisel yasama gırdiğinı yurtdtşında öğrenmişttm. Dön-
dükten sonra onunla bir daha konuşamadık. Musta-
fa Ağabey, bizım mesleğın örnek isimlerinderKJİ. O her
şeyden önce insandı.
Kimin bir derdi olsa önce ona koşardı. Mahkemesi
olan, pasaport alamayan, yurtdışından siyasi neden-
lerle Türkiye'ye dönemeyenlerin ilk başvurduğu adres
hemen her zaman Ekmekçi olurdu. Işini gücünü bıra-
kır, dertli insanlann, sorunlu insanlann derdine çare bu-
labilmek için koştururdu.
Böyte zor ve zahmetli ışi gönüllü üstlenirdi. 12 Mart,
12 Eylül askeri darbelerınin meşakkatli günlerınde
Mustafa Ağabey bir başvuru kapısı, bir halk avukatıy-
dı. En olmaz diye düşündüğümüz işleri ısrarla izler ve
sonuca ulaştınrdı. Mustafa Ekmekçi, bir alternatrf dev-
let gıbiydi. Devletın horladıgı, baskı yaptığı, haklannı
gasp ettiğı kışilere bunlan sağlamak için kendisini san-
ki özel bir görevli gibi görür, ona göre davranırdı.
Ekmekçi, kumaşı çokçokfarKlı birgazeteciydi. Çağ-
daş Gazeteciler Derneği'ni, basındaki yozlaşmaya kar-
şı bir merkez olarak gehştirdı, kimselerin meslek adı-
na sesini çıkarmadığı koşullarda o hep yüksek sesle
konuşmaktan çekinmedi. Ekmekçi'yi 12 Mart'ın zor
günlerinde, bir demokrasi kalemı olarak tanımıştım. 12
Mart askeri darbesıne karşı en sert muhalefeti yapan-
lardan birisiydı. Kendıne özgü üslubu, konuşurgibi ya-
zışıyla yazarlığı da oldukça farklıydı.
Ekmekçi, kelimenin tam anlamıyla ayakta öldü. iki
ay kadar önce Ankara'ya "Köktendinaliğe Karşı Ay-
dınlanma Kurultayı" için gıtmıştim. Ankara bürosun-
dan kurultayda tebliğ sunmak üzere giderken .Musta-
fa Ağabey'in evine uğradık, onu da bir başka toplan-
tı için araca aldık. Onunla son sohbetimiz bu araç yol-
culuğu sırasında oldu. Yorgun görünüyordu. Yol bo-
yunca karşılıklı şakalaştık. "Mustafa Ağabey, artıkAna-
dolu'ya otobüslerte yolculuk yapıp her gün biryerde
konuşmaya gitmiyorsun değil mi? Kendine dikkat et,
sana ihtiyacımız var" demiştim. O da bana, "Yokyok,
artık o kadar dolaşmıyorum" cevabını vermişti.
Öyle demişti, ama o gün bile neredeyse dört yerde
toplantıya katılmıştı. Bana da "Senin konuşmayı çok
merak ediyorum, diğer toplantı erken biterse yetişme-
ye çalışacağım"demeyı ıhmaletmemişti. Yınekoştu-
ruyordu. Ondaki enerjiye her zaman hayranlık duy-
muştum. Hep bir yeriere yetişmeye çalışırdı. Çok yer-
de onunla bir nedenle karşılaşırdık. Acelesi vardı. Tez
canlıydı. Kendine yaraşır bir şekikjedeölümegittı. Ko-
şarak yasadı, ayakta öldü.
Ekmekçi, kimselere benzemeyen dirençli, alçakgö-
nüllü, şan şohret peşınde koşmayan, özgüriük ve de-
mokrasi için mücadele eden bir basın neferiydi. Gös-
terişi sevmezdı, mesleğimizin büyük ustalanndandı.
Ondan insan olarak, gazeteci olarak çok şeyler öğren-
dim. En zor zamanlarda desteğıni arkamda hissettim.
Bir büyüğüm olarak onu her zaman özlemle anaca-
ğım.
• • •
Özgüriük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), 25 mayıs pa-
zar günü Sultanahmet Meydanı'nda bir toplantı dü-
zenliyor. "Ne REFAHYOL Ne Hazır 01" başlıklı mitin-
gin ana hedefi, çetelere ve şeriatçılara karşı demok-
rasiyi ve özgürlükleri savunmak. Sivil toplum kuruluş-
larının desteğıni de atan bu miting, DYP ve RP'nin
yaptığı mrtinglere biranlamda cevap nitelıği taşıyacak.
DYP, basını hedef almıştı. RP ise imam-hatipler adına
gösteri düzenlemişti. ODP ve onunla birlikte hareket
eden çok sayıda sivil toplum kuruluşu ise REFAH-
YOL'a karşı parlamento dışı güçlerin tepkisini dile ge-
tirecek.
ÖDP Genel Başkanı, herkesi bu mitinge çağınrken
şunları söylüyor: "25 mayıs pazargünü saat 13.00'te
Sultanahmet'teyız. Bu kez siyasal Islamcılar ve şeri-
atçılar değil; çetelerle et ele verip ortalığı kasıp kavu-
ranlar, evrensel insan haklannı ve hukuk normlannı
çiğneyenler değil, özgüriük ve demokrasi isteyenler
Sultanahmet'te buluşacak. Sendikalar, mesiek bırlik-
leri, demokratik örgütler, yurttaşlar, siyasi partiler, si-
vil ginşımler, hangı inançtan olursa olsun temiz siya-
set, özgürlük, demokrasi isteyenler Sultanahmet'te
buluşacaklar."
ÖDP mitınginin kritik bir dönemde önemli mesajlar
vereceğı anlaşılıyor.