04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 1997 PERŞEMBE HABERLER Anayasa Mahkemesi'nin Refah'ı kapatması durumunda partinin mallan Hazine'ye kalacak Erbakan'a yasak gündemde Oğretim üyelerinden cezaevi ziyareti • ANKARA (ANKA)- Tüm Öğretiır, Üyeleri Derneği ıTÜMOD) Genel Başkanı Prof. Tahir Hatipoğlu, YÖK'ü protesto eylemleri nedeniyle hapis cezasına çarptınlan öğrencileri Çankın Cezaevi'nde ziyaret edeceklerini bildirdi. Hatipoğlu, milletvekillen ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ıle birlikte 24 mayıs cumartesi günü Çankın Cezaevi'ne •gidileceğini bildirerek "Çetelerin kol gezdiği, istediğini öldürdüğü, istedıği yeri bastığı günümüzde ünıversiteli bu gençlere verilen cezalan çok acımasız buluyoruz" dedi. Demirel, soyadı hakkını onayladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. kadınlann kocalannın soyadlannın yanında, evlenmeden önceki soyadlannı almalanna olanak sağlayan yasada ve Yüksek Öğretim Yasası'nda yapılan değişikJikleri onayladı. Medeni Kanun'unbir fıkrasında yapılan değişikliğe göre kadınlann evlendirme memuruna veya daha sonra nüfiıs idaresine yapacaklan yazilı başvuru. evlenmeden önceki soyadlannı taşımalan için yeterli olacak. Evren'e suikast davası • İstanbul Haber Servisi— DHKP-C örgütü adına 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e Marmaris'te suikast düzenlemek amacıyla hazırlık yapmakla suçlanan 7 sanığın yargılanmasına devam editdi. istanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki duruşmada sanıklardan llhan Uçar, Gazi Mahallesi'nde oturduğunu belirterek Metin Göktepe olayında tanık olduğu için kendisine polis tarafından komplo kurulduğunu ileri sürdü. Sözen'in davası • İstanbul Haber Servisi - Eski tstanbul Büyükşehır Beledıyesi Başkanı Nurettin Sözen ile halen cezaevinde hükümlü bulunan eski İSKI Genel Müdürü Ergun Göknel'in de aralannda bulunduğu 11 sanık, haklanndaki beraat karannın Yargıtay'da bozulması üzerine, "personel taşıma ihalesine fesat kanştınnak" iddiasıyla yenıden yargılanıyor. Yargıtay'ın. eksik soruşturma gerekçesiyle bozduğu davanın İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmasında sanık avukatlan da davanın yargılama aşamasında tüm delillerin toplanmasından sonra bilirkişi incelemesi yaptınldığını ve eksik soruşturma bulunmadığını belirterek eski kararda direnilmesini talep ettiler. Rash TV'nin kapatılması • ANKARA (AA) - Ankara3. Idare Mahkemesi. RTÜK'ün, Flash TV'ye verdiği iki günlük yayın durdurma cezası için yürütmeyi durdurma karan aldı. Flash TV'nin, RTÜK'ün söz konusu karannın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açilan davada, Ankara 3. tdare Mahkemesi. ilk aşamayı sonuçlandırdı. Mahkeme. RTÜK'ün iki günlük yaym durdurma cezasının yürütmesini durdurmayı kararlaştırdı. Nüfiıs cüzdanımı yitirdim, hükümsüzdür. SELVA TOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi'nin RP'yı kapatarak yöneticileriiıe siyaset yasağı koyması durumunda Başbakan Necmettin Erbakan ve bazı yöneticilenn siyasi faaliyetlerine 5 yıl süreyle yasak konacağına dikkat çekildi. Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'na (SPY) göre dava kapatma ile sonuçlanırsa, hüküm, gerekçeli karann Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla yürürlüğe girecek ve partinin mallan Hazine'ye gelir olarak kaydedilecek. Anayasanın değiştirilen 69. maddesine göre partinin kapatılmasına sözleri ve faaliyetleri ile neden olan üye ve kuruculara siyaset yasagı getiren hüküm uyannca RP'nin üst düzey yöneticilerinin siyasi yaşamının tehlikeye girdiğine işaret edildi. İddianamede, konuşma ve çalışmalan kanıt olarak dosyada sunulan RP Genel Başkanı ve Başbakan Erbakan, Genel • Anayasa Mahkemesi'nin RP hakkında kapatma karan vermesi durumunda, Başbakan Necmettin Erbakan ve bazı parti yöneticilerinin siyasi yaşamı da tehlikeye girecek. Anayasanın değiştirilen 69. maddesine göre, partinin kapatılmasına sözleri ve faaliyetleri ile neden olan üye ve kuruculara 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilebiliyor. Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal. Adalet Bakanı Şevket Kazan. milletvekilleri Hasan Hüseyin Ceylan ve Şevki Yümaz'ın siyaset yapmalanna 5 yıl süreyle yasak getirilebileceğine ^ işaret edildi. Anayasa değişıkliklerine hâlâ uyarlanmayan SPY ise kapatma durumunda partinin yöneticileri ve üyeleri hakkında 10 yıl süreyle siyaset yasağı öngörüyor. Mahkemenin anayasa ile SPY arasındaki bu çelişkiyi de RP davası sırasında görüşerek sonuca bağlaması bekJeniyor. Anayasa Mahkemesi, 1983 yılından bu yana 13 siyasi partiyi kapattı. Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan siyasi partiler şöyle sıralandı: "Büyük Anadolu Partisi, Sosyalist Parti, YeşiÜer Partisi, Halk Partisi, türkiye Birleşik Komünist Partisi, Halkın Emek Partisi, Özgürlük Demokrasi Partisi, Sosyalist Türkiye PartisL, Demokrasi Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Değişim Partisi, Diriliş Partisi, Emek Partisi." MNP'nin kapaülmasınm yıldönümû Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın RP'ye kapatma davası açtığı "21 Mayıs 1997" tarihinin. Başbakan Necmettin Erbakan'ın ilk kurduğu parti olan Milli Nizam Partisi'nin (MNP) kapatılmasının da 26. yıldönümü olduguna dikkat çekHdi. MNP, 21 Mayıs 1971'de, bugün RP'ye yöneltilen suçlamalara benzer gerekçelere dayanılarak kapatılmıştı. Anayasa Mahkemesi'nin kapatma gerekçesi. "partinin laiklige ve Atatürk devrimciliğine aykın bir tutum içinde bulunması" olarak açıklanmıştı. MNP kapatılınca, Erbakan ve arkadaşlan, 1 yıl sonra Milli Selamet Partisi'ni kurdular. MSP de 12 Eylül 1980 darbesinin ardından askeri yönetim tarafından diğer partilerle birlikte kapatıldı. 1991 genel seçimlerinın ardından. kapatılan siyasi partilerin yeniden açılmasma olanak sağlayan yasa çıkanlmasına karşın RP yönetimi, "MSP" adına geri dönmedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Refah Partisi ile ilgili iddianamesinin tam metni laiklik ilkesini çiğnedTAnayasa Mahkemesi Başkan- lığı'na Davacı: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Davah: Refah Par- tısi. Da\-a: Anayasamızm laikJık il- kesine aykın eylemlerin odağı haline geldiği açıklıkla anlaşıldı- ğından. Refah Partisi'nin temel- li kapatılmasına karar verilmesi istemi. Dayanüan yasa maddeleri: Anayasamızm 69'uncu madde- sinin altıncı fıkrası yollamasıyla 68'inci maddesının dördüncü fıkrası. Dava tarihi: 21.5.1997 Refah Partisi'nin aşağıda ay- nntılanyla açıklayacağım ey- lemleri. Siyasi Partiler Kanunu'nun parti kapatılmasına neden ola- cak pek çok hükmünü ihlal et- mekle birlikte. 23.7.1995 gün ve 4121 sayılıyasanın7'ncimadde- siyle anayasamızm 69'uncu maddesinin altıncı fıkrası şu şe- kilde değîştrribniştir "Bir siyasi partinin 68'inci maddenin dördüncü fıkrası hü~ kümlerine aykın eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına an- cak onun bu niteiikteki fnllerin is- lendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesi'nce tespit edilmesi halinde karar verilir." Anılan fıkradayazılı anayasa- mızm 68'inci maddesinin dör- düncü fıkrasında ise: "Siyasi partilerin tüzük ve progrâmlan ile eylemleri devle- tin bağımsızlığına, ülkesi ve mil- letiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklanna. eşitlik \ e hukuk devleti ilkelerine. millet egemen- liğine. demokratik ve laik Cum- huriyet ilkelerine aykın olamaz; sınıf veya zümre diktatöriüğünii ve> a herhangi bir tür diktatöıiü- ğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz. Suç işlenmesini teşvik edemez" hükmüne yer ve- rilmiştir. Anayasamızın 11 "inci madde- si, "Anayasa hiikümleri yasama, yürühne, yargı organlaruu, ida- re makamlaruu, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallandır" hükmünü, 138. maddesi de. "Hâkimler, anaya- saya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatierinegöre hüküm verirler" kuralını içer- mektedir. Anayasanın II ve 138. mad- deleri karşısında mahkemelerin hüküm verirlerken, anayasa hü- kümlerini dikkate almak zonın- da olduklan bir gerçekJiktir. An- cak aynı konuda farkJı bıçimde düzenlenmiş yasa ve anayasa ku- rallan varsa ne olacaktır? Bılindiğı gibi anayasadaki ya- saklar somut ve soyut olmak üzere guruplandınlmaktadır. So- yut yasaklar ya da yasaklamalar, içerikleri tam olarak belirlenme- mış olanlardır. Yasama organı bunlan somutlaştırmak ve ana- yasa buyruğunu yerine getirmek zorundadır, yoksa görevini sav- saklamış olur. Soyut yasaklar yasama orga- nınca somutlaştınlmadıkça ida- re ve yargı tarafından doğrudan uygulanmazlar. Anayasadayazı- lı açık ve net yasaklamalar ise kendiliklerinden ve doğrudan doğruyauygulanabilir. (Prof. Dr. BülentTanör. Türkiye'nin İnsan Haklan Sorunu, s. 261-262; Prof. Dr. Tekin Akıllıoglu. İnsan Haklan 1992. s. 53-54; Prof. Dr. Zafer Gören, Başsavcılığımıza yazdığı görüş bildirme yazısı). Anayasa Mahkememiz, 1963 yılında verdiği iki kararda, ana- yasanın, yürürlüğe girdiği tarih- te var olan kanunlardaki aykın hükümleri kendiliğinden yürür- lükten kaldırmasının mümkün olamayacağı belirtilmışse de; o tarihte yürürlükte olan 1961 Anayasası'nın geçıci 9'uncu maddesinde Anayasa Mahkeme- si'nin göreve başladığı tarihte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcüığf nın iddianamesinde, Refah Partisi'nin 'laiklik karşıtı eylemlerin odağı haüne geldiği 1 belirtiliyor. yürürlükte olan kanunlar hak- kında iptal davası açılması ge- rektiği hükme bağlandığından, Anayasa Mahkememizin aksine bir karar vermesi olanaksızdı. Buna rağmen, 1963 yılından sonra verdiği birçok karara göre (3.6.1976 gün ve 13'31; 3.7.1964 gün ve 22/54; 13.1.1966 gün ve 26/1; 30.9.1969 gün ve 24/50; 2.8.1967 gün ve 22/22; 30.11.1983 gün ve8'3;3.6.1976 günvel3'31; 17.8.1971 gün ve 41'67 sayılı kararlar) anayasada sadece özü belirlenmiş bir kural değil de, konuyu aynntılı ve doğ- nıdan düzenleyen bir hüküm var ise anayasa daha önceki bir ka- nunun aykın hükümlerini zım- men ilga edebilmelidir. Aslında 1982 Anayasası'nın 177'nci maddesindeki "Mevcut kanunlann anayasaya aykın oi- mayan hükümleri veya doğru- dan anayasa hükümleri, anaya- sanın 11'inci maddesi gereğince uygulanır'"açık hükmü karşısın- da Anayasa Mahkemesi'nin de- ğindiğimiz kararlanna tarihi bir değer atfedılebilir. Danıştay'a göre "Anayasanın temel hukuk kuralları dışında bir konuyu aynntılanyla düzen- lemesi ve bu hüküm daha önce- ki kanunlarda bulunup aynı ko- nuyu düzenleyen hükümlere ay- kın olması halinde, konuyu yeni- den düzenleyen anayasa hüküm- lerinin uygulanması tabüdir". - 12.2.1970 gün ve 2/1 sayılı Da- nıştay tçtihadı Birleştirme Kara- n.- Yargıtay Ceza Genel Kurulu karanna göre de "Özel kanunun düzeıuediği bir konunun, anaya- sanın bir nükmüyle açıkça dü- zenlenmiş olması halinde zımni ilga bulunduğu. doğrudan doğ- ruya anayasa hükümlerinin ıry- gulanması gerektiği belirtilmiş- tir". -15.1.1962 gün ve 1 '2 sayı- lı Ceza Genel Kurulu Karan.- 23.7.1995 gün ve 4121 sayılı >asanın 7'nci maddesıyle ana- yasamızm 69 ve 68'incı madde- sinde, Siyasi Partiler Kanu- nu'nun yürürlüğe girmesinden sonra değişiklik yapılmıştır. Bir siyasi partinin hangi ey- lemlerin odağı haline geldiğinin Anayasa Mahkemesi'nce tespit cdilmesi halinde temelli kapatıl- masına karar verileceği, anaya- samızm 68'inci maddesinin dör- düncü fıkrasında açık, net ve hiç- bir kuşkuya yer b-rakmayacak biçimde belirtilmi^tir. O halde, bir siyasi partınin la- ik Cumhuriyet ilkelerine aykın eylemlerin odağı haline gelip gelmediği, Siyasi Partiler Kanu- nu'nun 103. maddesi göz önün- de tutularak değil. anayasamızm 69'uncu madesinin altıncı fıkra- sı yollamasıyla 68'inci maddesi- nin dördüncü fıkrası göz önün- de tutularak belirlenmelidir. Siyasi Partiler Kanunu tümüy- le yürürlükten kaldınlsa, anaya- samız doğrudan uygulanarak bir siyasi parti kapatılmayacak mı- dır? Elbette kapatılabilecektır ve bu konuda doktrinde oybirliği vardır. Özel yasa olan Siyasi Partiler Kanunu yürürlükte olduğu süre- ce, açık ve net olan anayasa hü- kümleri dahi uygulanamaz, kal- dınlsa uygulanabilir demek de mümkün değildir. Çünkü anayasa hükümlerin- den hiçbiri "yedek norm" niteli- ğinde değildir ve normlar hiye- rarşisınde en üst mevkıdedir. Bütün bu nedenlerle başsav- cılığımız. laiklik ılkesıne aykın eylemlerin odağı haline geldiği için Refah Partisi hakkındaki ka- patma istemini, Anayasamızm 69'uncu maddesinin altıncı fik- rası yollamasıyla 68'inci mad- denin dördüncü fıkrasına daya- narak yapmıştır. 4 ANAYASA, CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNİ BELİRLEMİŞTİR? ^Laîklik hükmü değiştirilemez' Anayasamıza göre laiklik: 1982 Anayasası l'inci maddesinde, dev- let şeklini "Türkiye Devleti bir Cumhuriyet- tir" diyerek belirtmiş ve 2'inci maddede de Cumhuriyetin niteliklerini saymıştır. Bu maddeye göre: "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, in- san haklanna savgıh, Atatürk milliyetçiliği- ne bağlı başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan. demokratik, laik ve sosyal bir hu- kuk devletidir." Değıştirilemeyecek hükümleri düzenleyen 4. madde. 2. maddedeki Cumhuriyetin nite- liklerinin değiştirilmez ve değiştirilmesinin teklif edilmez olduğunu hükme bağlamıştır. Böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelik- lerinden olan laiklik ilkesinin değiştirileme- yeceği açıkça ortaya konmuş, güvence altı- na alınmıştır. 1982 Anayasası'nın "Başlangıç" kısmın- da yer alan; "Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının devleti ve ülkesiyle bölünme/Jiği esasının, Türklü- ğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk millryetçUigi, ilke ve inkılapian ve medeniyet- çiliğin karşısında koruma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği kutsal din duygulan- nın, devlet işlerine ve politikaya kesinlikie ka- nştınunayacaği-.'' şeklınde bu ifade ile "la- iklik ilkesi"nin açık ve kesin surette ortaya konulduğunu görmekteyiz. A>nca; "Türkive Cumhuriyeti'nin kurucusu. ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Ata- türk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve o- nun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda.-" söz- leri ile de Atatürk ılkelerinin benimsenmesi sonucuzımnen "laiklik ilkesinin" anayasaya yön veren ilkeler arasında bulunduğu anla- şılmaktadır. Anayasanın 176'ncı maddesine göre Baş- langıç kısmı, anayasanın dayandığı temel gö- rüş ve ilkeleri belırtirve anayasa metnineda- hildir. A>TII maddenin gerekçesinde de baş- langıç kısrmnın anayasanın diğer hükümle- ri ile eşdeğer olduğu ifade edılmiştir. Batı sözlükleri laikliği genel olarak "din ve ruhbanhkla ilgısi olmayan'" di\e tanımlarlar. -Yrd. Doç. Dr. Bihterin (Vural) Dinçkol, 1982 Anayasası Çerçevesınde ve Anayasa Mahke- mesi Kararlannda Laiklik- Aslında laiklik dini değil, hukuki bir kav- ramdır. Hukuki açıdan laiklik. kısaca ve ge- nel olarak din işleri ile dünya işlerini ayıran bir rejimdir. Bu ifade ile anlatılmak istenen. sadece devlet içinde din ve dünya işleriyle il- gili otoritelerin birbirinden aynlması değil, aynı zamanda sosyal hayatın eğitim. aile. ekonomi. hukuk. görgü kurallan, kıyafet vb. gibi cephelerinin din kural lanndan aynlarak zamana ve yaşamın zorunluluklanna. gerek- lerine göre saptanmasıdır. Aksi düşünüldüğünde. din işleri ile dünya işlerini birleştiren bir rejim anlaşılır. -Prof. Dr. Niyazi Berkes. Teokrasi ve Laiklik, s. 25- Laiklik ilkesi ile dinin siyasi ve hukuki bir güç olması engellenir. Dinler, dünya işlerine kanşıp siyasi ba- kımdan güç kazandıklan ölçüde asıl nıhani erkJenni göz ardı edip soysuzlaşmaya başlar- lar. -Hüseyin Batuhan. Laiklik ve Dini Taas- sup, s. 60^ "Demokrasi her şeyden önce laiklige daya- nır. Gerçek demokrasiler laik olanlardır. Zi- ra demokrasinin iki önemli unsuru özgüriük ve eşitliktir. Bu unsurlann gerçekleşmesi, an- cak dini zorlamalann olmadığı laik toplum- larda mümkündür." SÜRECEK Sürec en çok 6 ay' Ozden'den yansız kanır'güvencesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahke- mesi Başkanı Yekta Gün- gör Özden, Yargıtay Cum- huriyet Başsavcılığı'nın RP'nin kapatılması iste- miyle açtığı dava konusun- da. "Anayasa Mahkemesi, anayasaya, Siyasi Partiler Yasası'na, üyelerinin akıl- lanna ve vicdanlaruıa da- yanarak karannı büyük bir yansızlıkla verir" dedi. Öz- den. dava için hazırlık ve savunma aşamalarını da içeren sürecin en fazla 6 ay olacağını söyledi. Özden, Başkent Cnıver- sitesi Hukuk Fakültesi ta- rafından düzenlenen "Hu- kuk Eğitimi Sempozyu- mu"ndan aynlırken >aptı- ğı açıkJamada, kapatma da- vasının doğrudan kendile- rine geleceğinı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nın, siyasi partilere uya- nda bulunulması ya da ka- patma davası açılması ko- nusunda tam yetkili oldu- ğunu belirtti. t RP'Hlerdinknilecek' Başsavcılığın, siyasi par- tileri uyarabileceğinı ya da kapatma istemleriyle Ana- yasa Mahkemesi 'ne doğru- dan başvuruda bulunabıl- diğini kaydeden Öz- denşöyle konuştu: "Anayasa Mahkemesi. anayasanın 149. maddesin- de 199S'te yapılan değişik- lik uyannca, siyasal partile- rin kapatma davalannda usuli işlemleri dosya üzerin- de tamamlar, kapalı otu- rumlarda görüşme yapar. Ancak siyasi partilerin ge- nel başkanlannı ya da tem- silcilerini son olarak dinler. Bugün de yapacağunız şey aynıdır. Yani dikkçe gelir, kayda geçer. Başkan, dilek- çeyi incekmek ve gerekeni yapmak üzere bir raportö- rii görev lendirir. Sonra sa- vunma verilir. Başsavcıdan yeniden esas hakkında dü- şüncesi istenir. O düşünce de partiye tebliğ edilir. Si- yasi parti son savunmasını verir. Mahkeme de bu dos- yanın yazüı belgelerini top- landıktan sonra sözlü dinle- me için gün verir. Önce baş- savcL sonra da siyasal par- ti temsilcisi ya da genel baş- kanını dinleriz." 'En çok 6 ay' Anayasa Mahkeme- si'nin 11 kişilik heyetinin bu prosedürün yenne geti- nlmesınden sonra kapalı oturumda olumlu ya da olumsuz karar vereceğini anlatan Özden. "sure" ko- nusunda " Bu süreç en çok 6 ayda bter" dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın RP'nin kapatılması için açtığı da- vanın iddianamesi dün öğ- leden sonra Anayasa Mah- kemesi Genel Sekreterli- ği'ne ulaştı. Başkan Özden. iddianamenin ilk inceleme- si için bir raportör görev- lendırecek. Raportörün ra- porunu inceleyecek olan yüksek mahkeme heyeti, dosyada bir eksiklik bul- mazsa başvurunun esastan görüşülmesi için gerekli olan süreci başlatacak. &FIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR Ekmekçi'den Bize Kalan... Sevgıli Mustafa Ekmekçi'nın kalp krizı sonraa bit- kisel yasama gırdiğinı yurtdtşında öğrenmişttm. Dön- dükten sonra onunla bir daha konuşamadık. Musta- fa Ağabey, bizım mesleğın örnek isimlerinderKJİ. O her şeyden önce insandı. Kimin bir derdi olsa önce ona koşardı. Mahkemesi olan, pasaport alamayan, yurtdışından siyasi neden- lerle Türkiye'ye dönemeyenlerin ilk başvurduğu adres hemen her zaman Ekmekçi olurdu. Işini gücünü bıra- kır, dertli insanlann, sorunlu insanlann derdine çare bu- labilmek için koştururdu. Böyte zor ve zahmetli ışi gönüllü üstlenirdi. 12 Mart, 12 Eylül askeri darbelerınin meşakkatli günlerınde Mustafa Ağabey bir başvuru kapısı, bir halk avukatıy- dı. En olmaz diye düşündüğümüz işleri ısrarla izler ve sonuca ulaştınrdı. Mustafa Ekmekçi, bir alternatrf dev- let gıbiydi. Devletın horladıgı, baskı yaptığı, haklannı gasp ettiğı kışilere bunlan sağlamak için kendisini san- ki özel bir görevli gibi görür, ona göre davranırdı. Ekmekçi, kumaşı çokçokfarKlı birgazeteciydi. Çağ- daş Gazeteciler Derneği'ni, basındaki yozlaşmaya kar- şı bir merkez olarak gehştirdı, kimselerin meslek adı- na sesini çıkarmadığı koşullarda o hep yüksek sesle konuşmaktan çekinmedi. Ekmekçi'yi 12 Mart'ın zor günlerinde, bir demokrasi kalemı olarak tanımıştım. 12 Mart askeri darbesıne karşı en sert muhalefeti yapan- lardan birisiydı. Kendıne özgü üslubu, konuşurgibi ya- zışıyla yazarlığı da oldukça farklıydı. Ekmekçi, kelimenin tam anlamıyla ayakta öldü. iki ay kadar önce Ankara'ya "Köktendinaliğe Karşı Ay- dınlanma Kurultayı" için gıtmıştim. Ankara bürosun- dan kurultayda tebliğ sunmak üzere giderken .Musta- fa Ağabey'in evine uğradık, onu da bir başka toplan- tı için araca aldık. Onunla son sohbetimiz bu araç yol- culuğu sırasında oldu. Yorgun görünüyordu. Yol bo- yunca karşılıklı şakalaştık. "Mustafa Ağabey, artıkAna- dolu'ya otobüslerte yolculuk yapıp her gün biryerde konuşmaya gitmiyorsun değil mi? Kendine dikkat et, sana ihtiyacımız var" demiştim. O da bana, "Yokyok, artık o kadar dolaşmıyorum" cevabını vermişti. Öyle demişti, ama o gün bile neredeyse dört yerde toplantıya katılmıştı. Bana da "Senin konuşmayı çok merak ediyorum, diğer toplantı erken biterse yetişme- ye çalışacağım"demeyı ıhmaletmemişti. Yınekoştu- ruyordu. Ondaki enerjiye her zaman hayranlık duy- muştum. Hep bir yeriere yetişmeye çalışırdı. Çok yer- de onunla bir nedenle karşılaşırdık. Acelesi vardı. Tez canlıydı. Kendine yaraşır bir şekikjedeölümegittı. Ko- şarak yasadı, ayakta öldü. Ekmekçi, kimselere benzemeyen dirençli, alçakgö- nüllü, şan şohret peşınde koşmayan, özgüriük ve de- mokrasi için mücadele eden bir basın neferiydi. Gös- terişi sevmezdı, mesleğimizin büyük ustalanndandı. Ondan insan olarak, gazeteci olarak çok şeyler öğren- dim. En zor zamanlarda desteğıni arkamda hissettim. Bir büyüğüm olarak onu her zaman özlemle anaca- ğım. • • • Özgüriük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), 25 mayıs pa- zar günü Sultanahmet Meydanı'nda bir toplantı dü- zenliyor. "Ne REFAHYOL Ne Hazır 01" başlıklı mitin- gin ana hedefi, çetelere ve şeriatçılara karşı demok- rasiyi ve özgürlükleri savunmak. Sivil toplum kuruluş- larının desteğıni de atan bu miting, DYP ve RP'nin yaptığı mrtinglere biranlamda cevap nitelıği taşıyacak. DYP, basını hedef almıştı. RP ise imam-hatipler adına gösteri düzenlemişti. ODP ve onunla birlikte hareket eden çok sayıda sivil toplum kuruluşu ise REFAH- YOL'a karşı parlamento dışı güçlerin tepkisini dile ge- tirecek. ÖDP Genel Başkanı, herkesi bu mitinge çağınrken şunları söylüyor: "25 mayıs pazargünü saat 13.00'te Sultanahmet'teyız. Bu kez siyasal Islamcılar ve şeri- atçılar değil; çetelerle et ele verip ortalığı kasıp kavu- ranlar, evrensel insan haklannı ve hukuk normlannı çiğneyenler değil, özgüriük ve demokrasi isteyenler Sultanahmet'te buluşacak. Sendikalar, mesiek bırlik- leri, demokratik örgütler, yurttaşlar, siyasi partiler, si- vil ginşımler, hangı inançtan olursa olsun temiz siya- set, özgürlük, demokrasi isteyenler Sultanahmet'te buluşacaklar." ÖDP mitınginin kritik bir dönemde önemli mesajlar vereceğı anlaşılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle