Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22IAYIS 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 19
Istaiul
Edırv
Çaraole
Koca-i
Izrrr
Marıa
Aydr
Denz
Zong.dak
B
B
B
B
A
A
A
A
A
25
34
28
27
32
34
34
31
21
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Esktşehır
Sıvas
B
B
B
A
B
B
B
B
21
23
24
22
27
27
28
24
Antalya 28 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkârı
Van
A
A
B
B
B
B
B
Y
3Ü
29
29
32
26
27
21
19
19
Yurdun doğu kesımle-
n parçalı bulutlu, Dog_
Anadolu'nun doğusu
yer yer sağanak ve
gok gurultulu sağanak
yağışlı, ötekı yerier az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığında
onemlı bır değışıkhk
olmayacak Ruzgâr
guney ve batı yonler-
den hafıf. ara sıra orta
kuvvette esecek.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrıd
Sofya
Brüksel
Y
Y
PB
Y
Y
PB
Y
Y
1b
18
26
19
19
24
23
15
Atina Y 29
Budapeşte Y 15 Münıh
Mılano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
Y
K
B
Y
Y
Y
Y
28
8
8
9
24
22
16
Y 17
• Moskova
Taşkent
<•—-^ •Tahran "
Kaiıre»
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahıre
Y
PB
Y
Y
Y
PB
Y
A
1/
32
23
28
24
24
23
30
Şam A 32
Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu L Çok bukjtll; ı Yağmurtu Kariı Sulukar Gök gürultülü
G I I N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
I Bıştarafı 1. Sayfada
Ekneğini taştan çıkaranlann, yaşamboyu yanın-
dayd
Hatane sözcüğünü sevmez, "sayrıevi" derdi.
Böyiesöylemeyenleri -örneğin benı- tatlı sert azar-
lardı Ekmekçi.
Sanevinegötürdüğümüz ilkgündü. Odasınayer-
leşirien son yazısını, son yazıyı tamamlayacak ya-
zılaruonuşuyordu...
Çoju zaman yaptığım gibi "Gel, kelini seveyim"
dedın.
"Sev" dedi. Uzattı başını. Okşadım, okşadım.
Kadırdı başını, baktı yüzüme.
Bınaç gün önce büronun koridorundaki son ko-
nuşrramızı, daha öncelerı Basın Sitesi'nden Kızı-
lay'a nerken söylediklerıni anımsatır gibi... Baktı
yüzüme:
'"Brti!.. Bittim!.."
Savn odasında bakışları ile yinelediği bu iki söz-
cük iH hançer darbesi gibi yüreğime indi.
Kapının önünde duruyordum. Birkaç metre uzak-
ta. Biröpücükgönderdim, "Öpüyorum seni" dedim.
Öye duruyordu, suskun: "Sen de beni öpsene"
dedın.
"öpüyorum" dedi. Dudaklan kıptrdadı, öpücük
gönderiyordu.
Eknekçi, ışte öyle, yatağının kenanna oturmuş,
bakıyor bana...
Befeğimdecanlı kalan son fotoğrafı Mustafa'nın.
Sesi geliyor arkamdan:
"Hadi, gidin. Yazı zamanı."
Evet. Yazı zamanı. Mustafa morgda, bizler yazı
makinesinin başında.
Bilcliği gibi: Konu, sorun çokkk. Sonuç yok!
Sancı dediğin
Gerici hükümetten kurtulma gereğini savunanla-
nn, ant içip günlerdir tafra satanlann hazin akıbeti.
Gensoruya ret oyu verdiler Mustafa.
Söyleştiğimiz gıbı siyaset ve sıyasetçi yozlaşıyor,
çirkinleşiyor giderek.
ince ve duyarlı bir noktada ülke. Laik, demokrat,
sosyal hukuk devletini temelinden yıkmaya çalışan-
larla karşı çıkanlar... Bir arada.
Bu ikilik ve beraberiiği ne kadar yadsırsak yadsı-
yalım; bir gerçek hem de önümüzde, yanı başımız-
da, içimizde.
Gericiliğin, şeriat çığlıklarının bugün sokağa dö-
külmesine, kadrolaşıp devleti ele geçirme girişim-
lerine yol veren kimler? Siyasetçisi, bürokratı?..
Evet, kimler?
Işte örnek. iki ayrı cumhuriyet başsavcısı. İki ay-
n görev anlayışını simgeleyen Yargıtay başsavcıla-
n. "' '
Takkeli, "RPiktidara kanlı mı gelecekkansızmı"
diyor. Eski Başsavcı Haluk Yardımcı da ses yok!
Şevki Yılmaz adında bıri, hacdan Rize'ye kadar
her fırsatta her sokak başında şeriat tellalı. Hasan
Hüseyin Ceylan şeriat borazanı.
- Eski başsavcıda tık yok!
Yeni Başsavcı, Vural Savaş ise gerçek anlarruy-
la Atatürk devrimlerinin ve laik cumhuriyetin başsav-
cısı.
Yeni başsavcı, eski başsavcının dosyalarda çü-
rümeye bıraktığı bilgilerie belgelerı yeni olgularla
yoğurarak; RP'yi kapatma istemiyle Anayasa Mah-
kemesi'ne başvuruyor.
Yüksek mahkeme, RP'yi kapatırsa, Anayasa uya-
rınca 5 yıl süreyle takkeliler; hiçbir partıye gireme-
yecek, yeni bır parti kuramayacak, aday olamaya-
caklar.
İki haber... RP'ye hem de bir iktidar partisine hu-
kuksal yoldan kapatma istemi. Sıyasete düşen
bomba.
Öteki bomba, yüreğimizi parçalayan ölüm habe-
ri!
Başkalarını bilmem ama: Seni hiç unutmayaca-
ğım dostum, kardeşim, arkadaşım Ekmekçi!
Hiçliğe talim ettiğimiz bu dünyada.
Ne çare, "Ölüm Allah'ın emri, aynlıkolmasaydı."
ANKARA NOTLAR1
MUSTAFA EKMEKÇİ
I Baştarafı 12. Sayfada
raflar var. Enniyet Genel Müdürlüğü'nün bu ko-
nuda bir geneigesi vardı; genelge kimi kamu ku-
ruluşlarına yDİIanmıştı; bayan personelin 657 sa-
yılı Devlet Pe-sonel Yasası'na göre, baş açık biçim-
de fotograf /apıştıracakları, aksi halde, bunların
geri yollanacağı yolunda bir genelgeydi bu. Gece
yarısı baskrıyla, göreve getirilen Kemal Çelik,
bakalım bu genelgeye sahip çıkacak mı? Kemal
Çelik, bugtne değin, böyle "başörtü/ü" fotoğraf
çektirenlerir başvurularını geri çevirmedi!
BakanlıkUilginçolaylargözleniyordu. 28.4.1997
günü ünifornalı bir yargıç albayın, bakanlık kori-
doriainda iç türbanlı bayanla dolaştığı görüldü.
Bayailann ıalnız gözleri görünüyordu. Heıtıalde,
yargıç ya dcsavcı adayıydılar!
Söılü müakatın "yüzyüze görüşmenin" amacı
neyd yönetnelığe göre? Yönetmelik, "Mülakatın
amacı, yargç ya da savcı adayının konulan kav-
ramayetentği, tutum, davranışlan, konuşma özel-
liklen fizik 'apısı gibi saptamalaria ilgilidir" de-
mekieydı. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde, iki daki-
kada "mülaatla" yargıç, savcı seçimi nasıl olabi-
lir? V^ksa, tazır listeler var da, onlar mı onaylatıl-
mak steniyır? Dahaönceleri, "Ankara Notlan"ntia
yazrrıştırn.^P'li Hasan Hüseyin Ceylan ın Yeni-
mahulle Reahçılan ile işbirliği yaparak düzenledi-
ği teıgâhladanbiri daha mı oynanmak isteniyor?
BaşcrtüsüzDir aday, bir Refahlı'ya, yardımcı olma-
sı i ç h başvırmuştu. Şu yanıtı mı aldı:
• - tnanr-ıatıplilere öncelik tanıyoruz. Öncelik
onlaanl
YEEIII sıny sonuçlan açıklandıktan sonra, kaza-
tıarrayanlan büyük bir bölümü itiraz etti sınav
sormçlanru 300 kişinin itirazı kabul edildi. Böyle-
ce, rOOO kıı kazanmış sayıldı, yazılıları. 4500 ki-
ş i d e i darıajirbölüğünün itirazlan inceleniyormuş.
bir curcuna!
6
RP iç savaşa sürüklüyor'
• Baştarafı 1. Sayfada
dincL bölücü, mezhepçi, faşist ve ko-
miinist partilerin tahrip etmesini ön-
lemek için elimden geleni vapaea-
ğun" dedi.
Kapatma davasına ılişkın iddıana-
mede sayılan çok sayıda olayın Sa-
vaş'tan önceki Başsavcı Haluk Yar-
dımcı döneminde gerçekleşmış ol-
masına dikkat çekilırken. "eski baş-
savcınıngöreviihmalettiğryolunda-
ki savlar kulislerde öne sürüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş. kapatma davası için ha-
zırladıkları iddianameyi Anayasa
Mahkemesi'ne vermeden önce dün
saat 10.00'da basın toplantısı düzen-
ledı. Başsavcılıkça bugüne kadar
toplanan belgelenn. "RP'nin, anaya-
saya göre değiştirilmesi teklif dahi
edilemeyecek olan "laıklik ilkesi'ne
a>kın eylemlerin odağı haline gekfi-
ğini ve giderek ülkevi bir iç savaş or-
tamına sürüklediğini açıklıkla gös-
terdiğini. bu nedenle temelli kapatıl-
ması için Anayasa Mahkemesi'ne
davaaçtıklanm" anlatan Savaş, şun-
ları söyledi:
'Yargıya gûvenin'
"Ülkemiz din yüzünden kavgaya
giren değiL tüm lslam ülkeleri içinde
İslanı dininin en güzel vaşandığı ül-
ke olmaya devam edecektir. Gazete
sahiplerinden ricam. sizlere dagıttı-
ğımız iddianamev i gazetelerinin
ekinde va>ımla>arak. RP'ye o>' ve-
ren tertemiz vatandaşlanmızın bu
partinin iç yüzünü öğrenmelerini
sağlamalandır. Görev yaptığım süre-
ce ana>asal düzcnimizi, ne kadar ge-
niş tabanlı olursa olsun dineL bölü-
cü, mezhepci. faşist ve komünist par-
tiierin tahrip etmesini önlemek için
elimden geleni yapacağımdan emin
olabilirsiniz. Yargıya güvenin. Devle-
timizi ve rejimimizi kommaya bu-
gün olduğu gibi bir cumhurbaşkam-
mız. hukukçulanmız, askerlerimiz.
polisimiz ve her şeyden önemlisi la-
ikliğin önemini kavramış \aiandas-
lanmız oldukça, politikacılanmız-
dan bir kısmı gaflet, dalalet ve hıya-
n«t içinde olsa bile, büyük Ata-
türk'ün kurduğu Türkiye Cumhuri-
yeti, dünya durdukça yaşavacakür.
Allah'tan. böyle kutsal bir davaya
hizmet edenlere yardımcı olmasmı
diliyoruın."'
Vural Savas/ın imzasıyladün açı-
lan kapatma davasının 18 sayfalık
iddianamesınde. kapatma isteminin
gerekçelen aynntılı olarak sıralandı.
Iddianamede, RP'nin bazı eylemle-
rinın Sıyasi Partiler Ya&ası'nın parti
kapatılmasına gerekçe sayılan pek
çok hükmünü ihlal etmekle birlikte,
anayasanın 23 Temmuz 1995'te de-
ğiştirilen 69. maddesının 6. fıkrası-
na dikkat çekilds. Söz konusu deği-
şiklığin. "Birsiyasipartirün68.mad-
denin 4. fıkrası hükümlerine aykın
evlemlerinden ötürii temelli kapatıl-
masına, ancak onun bu nite-
likteki fıillerin işlendiği odak
haline geldiğinin Anayasa
Mahkemesi" nce tespitediİme-
si halinde karar verilir" şek-
linde olduğu kaydedildi.
Iddianamede, anayasanın
69. maddesinin yollama yap-
tığı 68. maddesinin 4. fikrası-
nın ise "Siyasi partilerin tü-
zük ve programlan ile eylem-
leri. devletin bağımsızhğına,
ülkesi ve mükti ite bölünmez
bütünlüğüne. insan haklan-
na, eşitlik ve hukuk devleti il-
kek'rine. millet egemenliğine.
demokratik ve laik cumhuri-
yet ilkelerine a> kın olamaz; sı-
nıf \e> a zümre diktatörlüğünü
veja herhangi bir tür dikta-
törlüğü savunmayı ve yerleş-
tirmeyi amaçlayamaz. suç iş-
lenmesiniteşvikedemez" hük-
müne yer verdiği belırtıldi.
Eylemler anlaüldı
Iddianamede daha sonra.
söz konusu maddeler esas alı-
narak, RP'nin kapatılmasına
dayanak oluşturan RP Genel
Başkanı Başbakan Necmettin
Erbakan. Genel Başkan Yar-
dımcısı Ahmet Tekdal. Rize
Milletvekili Şevki Yılmaz,
Ankara Milletvekıli Hasan
Hüseyin Ceylan. Şanlıurfa
Miliervekıli İbrahim Halil
Çelik. RP'li beledıye başkan-
lan BeldrYıldızve ŞükrüKa-
ratepe'nin laiklik karşıtı söz-
leri ve eylemleri anlatıldı.
Iddianamede, kapatmaya
dayanak oluşturan gerekçeler,
özetle şöyle sıralandı:
Oy için türbanlı taşkırtma:
Okullarda öğrencilerin dınsel
kurallann emrettığı bıçımde
takılan başörtüsü ile bulun-
malannm laıklik ilkesine ay-
kın olduğu kesınleşmiş yük-
sek mahkeme karanyla bel-
gelenmesine karşın. Genel
Başkan Necmettin Erbakan
dahil. RP'nin tüm yönetıcile-
ri( kendilerıne oy getirdıği
inancıyla hemen her konuş-
malannda okullarda \e hatta
devlet daırelennde başörtüsü
ile öğrenim görme ve çalış-
mamn anayasal bir hak oldu-
ğunu ısrarla iddia t(erek hal-
kı kışkırtmışlar, eylemler düzenle-
mişler, hatta Genel Başkan Erbakan,
-iktidarolduklannda rektöıierin ba-
şörtüsüne selam duracağını" bir se-
çim konuşmasında ileri sürebilmiş-
tir.
Erbakan'ın laik düzene karşı söz-
leri: tddıanamede. 23 Mart 1993 gü-
nü TBV1M Başkanı HüsamettinCin-
doruk'un başkanlığında siyasi parti
liderlerinin anayasa değişikliği ko-
nusunda yaptıklan 3. toplantıda, Er-
bakan'ın yaptığı şu konuşması anım-
satıldı: "Benim inandığım şekilde
sen yaşayacaksın tahakkümünün or-
tadan kâlkmasını istiyoruz. Çok hu-
kuklu bir sistem olmak \atandas,
genel prensiplerin içerisinde kendi is-
tediği hukuku kendisi seçmelL Bu bi-
zim tarihimizde de olagelmiştir. Bi-
zim tarihimizde çeşitli mezhepler ol-
muştur. Herkes kendi mezhebine gö-
re bir hukuk içinde > aşamıstır. Ve de
herkes huzur içinde > aşamıstır. Niçin
ben başkasının kalıbına göre yaşa-
maya mecbur olayım? Hukuku seç-
me hakkı. inanç hürriyetinin aynl-
maz bir parçasıdır."
Kanlı mı kansız mı: Erbakan'ın,
laik devlet düzenini eylemli olarak
ortadan kaldıracak eylemlerde bu-
lunduğu belirtilen iddianamede, RP
liderinin günlerce tartışma konusu
olan "kanlı iktidar'' tehdidi de dava
gerekçelen arasında sayıldı.
Köşk'te iftar yemeği
Erbakan'm, 19. yasama dönemin-
de RP Meclis grubundaki "Şimdi
ikinci bir önemli nokta. RP iktidara
gelecek, adil düzen kurulacak. Sorun
ne? Geçiş dönemi yumuşak mı ola-
cak, sert mi olacak. kansız mı ola-
cak? Bu kelimeleri kullanmak bile
istemiyorum, ama bunlann teroriz-
mi karşısında herkes gerçegi açıkça
görsün diye bu kelimeleri kullanmak
mecburij'eti duyuyorum. Türki-
ye'nin şu anda bir şc>e karar verme-
si lazun. RP adil düzen getirecek. Bu
kesin şart Sorun ne? Geçiş dönemi
vumuşak mı olacak, sert mi olacak?
Tatlı mı olacak, kanlı mı olacak? 60
milyon buna karar verecek" sözleri-
ne yer verifen ıddianamede, RP lide-
rinin, cihat çağnsı içeren Sıvas'ın
Çermik ilçesindekı konuşmasına da
dikkat çekıldi.
Tarikatçılara Başbakanlık'ta ye-
mek: Iddianamede. Erbakan'ın, la-
ikliğe aykın söz ve davranışlanyla
tanınan bazı tarikat liderlenne, dev-
rim yasalanna aykın kıyafetleriyle
geldiklen Başbakanlık Konutu'nda
yemek verdiği anımsahlırken. "Bu
çeşit kişilerin devlet katında itibar
gördüklerini vee> lemlerinin hoş kar-
şdandığını kanıtlamaya çalışmışür"
denildi. RP üyesi olup laiklik ilkesi-
ne aykın söz ve eylemleri saptanan
bırçok kışınin bulunduğu bıldırilen
ıddianamede, bunlardan önemü gö-
rev ler yüklenmiş olanlann konuşma-
lannın, değerlendirmeye sunulduğu
belirrildi.
Şevki Yılmaz'ın savaş planı: Iddi-
anamede, RP Rize Milleuekıli Şe\-
ki Yılmaz'ın belediye başkanı seçıl-
meden önce yaptığı bir konuşmada.
özetle. "SizJeri ahirette dünyada seç-
tiğiniz liderlerle çağıracağız. Bugün
Kuran'ın kaçta kaçı bu ülkede u>gu-
lanıyor? Hesap ettiniz mi? Ben hesap
ettim. Yüzde 39'u ancak bu ülkede
uvgulanabiliyor. Erbakan ve arka-
daşlan parti görüntüsü alünda bu ül-
keye getirmek isti> or. Bunu savcı an-
ladL Savcı kadar biz anlasak mesele-
vi halledeceğiz. BLrim görevimiz ko-
nuşmak degİL asker olarakordu içe-
risinde harpteki planı uygulamak-
ür"dediği yazıldı.
Bant çözümü incelenecek
Ceylan'ın yeni rejim istemi: RP
Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin
Ceylan'ın, 14 Mart 1993 tarihiıide
Kırıkkale'de yaptığı konuşmada,
"Bu vatan bi/imdir. Rejim bizim de-
ğüdir. Rejim ve Kemalizm başkala-
nnuıdır" şekUndeki sözteri aııımsa-
tılan iddianamede, bu konuşmanın
bant çözümünü inceleyen Prof. Dr.
Bahri Oztürk'ün raporundaki dü-
şüncekr de aktanldı. tddianamede,
Ceylan'ın bir tetevizyon programın-
da, "AskerkalkmışdiyorId; PKK'li
olmanıza müsaade ederiz, ama şeri-
atçı olmanıza asla." Bu kafayla çöze-
mezsiniz. Çözüm isterseniz. şeriatçı-
lıknr" şeklindeki sözleri anımsatıkİL
Hak nizamı ve 10 Kasım konuş-
ması: RP Genel Başkan Yardımcısı
Ahmet Tekdal'ın 24 Kasım 1996'da
Kanal D'de yayımlanan bir konuş-
masında, "Türkiyettehak nizamı te-
sis etmek isteyen siyasi kadronun adı
RP'dir" dedıği belirtilen ıddianame-
de, Kayseri Büyükşehir Belediye
Başkanı Şükrü Karatepe'nin de, 10
Kasım 1996 günü yaptığı Atatürk
karşıtı konuşmaya da yer verildi.
Çelik'in kanb İHL tehdidi: RP
Şanlıurfa Milletvekili tbrahim Halil
Çelik'in, 8 Mart 1997 günü Meclis
kulisinde dile getirdiği, "RP iktida-
rında imam-hatipleri kapatmaya
kalkarsmtz kan dökülür.Cezayir"den
beter olur. Ben de kan dökülmesini
istiyorum. Kan dökülür, fıstık gibi
olur" şeklindeki sözleri de dava ge-
rekçelen arasında sayıldı.
Sincan'da şeriat enjeksiyonu: İddi-
anamede, RP'lı eski Sincan Beledi-
ye Başkanı Bekir Yıldız'ın, Sin-
can'da düzenledıği Kudüs Gece-
sfnde söylediği, "Aydınlara şeriat
enjekteedecegiz"' sözleri de anımsa-
tıldı. Savaş. bu konuşmalan yapan-
lar hakkında RP tarafindan hiçbir di-
siplin ışlemı yapılmamış olmasmın,
konuşmalann RP yönetimlerince de
benimsendığinın ve hatta teşv ık edil-
dığinın en açık kanıtı olduğunu ıd-
dianamede vurguladı.
Dinci eğitim tehdidi: İddianame-
de, bugünkü din eğitiminin laik ve
demokratik düşünebilen vatandaş
yetıştinlmesınin önünde en önemli
engel olduğunun en gelişmiş demok-
ratik ülkelerde bile kavTandığı ve bu
konuda anayasa ve yasalara hüküm
konulduğu belırtıldi. Laik ve dini
eğitim konusunda ABD Federal
Yüksek Mahkemesi'nın kararlanna
atıftabulunulan ıddianamede, İsviç-
re Anayasası'nda "kimsenin din
derslerine kaülnıava zoıianamayaca-
ğımn'" vurgulandığı, Almanya Ana-
yasası'nda da "Dindersidevletinde-
netimine halel gelmeyecekşekilde ya-
pıimalıdır" hükmü bulunduğu bıldi-
rildi. İddianamede. Tevhid-ı Tedrisat
(öğretımın birleştırilmesı) Yasasf nın
ana>asanın 174. maddesine göre
anayasa hükmü haline geldiğine dik-
kat çekilerek yasanın ihlalinin ana-
yasayı çiğnemek anlamına da gele-
ceği kaydedildi.
Sonuç; kışkırttıklan kuşkusuz:
Bulgulara dikkat çekildikten sonra.
ıddianamenin "sonuç ve istem" bö-
lümünde şöyle denildi:
O halde: 1- Gereğınden fazla ila-
hiyat fakültesi açılması, 2- lmam-
hatiplik gibi din görev ı görecek me-
murlann yetişmesinı sağlayacak
adedı geçecek şekilde, başka bir an-
latımca milyonlarca çocuğumuzu dı-
nı eğıtıme tabi kılacak şekilde imam-
hatip okullan açılması, açıkça ana-
yasaya ve laiklik ilkesine aykındır.
Hal böyleyken, politıkacılanmız ih-
tıyacın kat ve kat üstünde imam-ha-
tıp okulu açarak böylece milyonlar-
ca çocuğumuzun dini eğitimden geç-
mesini sağlayarak, Türkiye Cumhu-
nyetı'nın "anayasaya uygunşekilde
yönetilen devlet" olup olmadığını
tartışmalı hale getirmişlerdır.
'Tamamen kapablmalı'
Bu durumda. MGK'nın, görev i
geregı "ihtivaç fazlası imam-hatip
okullannın kapatılmasını veya bun-
dan böyle imam-hatip okullan açıl-
mamasuu" hükümetımıze tavsıye v e
bunu ısrarla takip etme hakkı doğ-
muşken; RP'nin mütemadiyen yeni
/ imam-hatip okullan açılması gerek-
tığinin propagandasih'i" yapması.
MGK'nın aldığı 8 yıllık kesintısız
eğitim yapılmasını hükümete tavsı-
ye etme karannın imam-hatip okul-
lanndan bir tanesinin bile kapatıl-
ması sonucunu doğurmayacağı. öğ-
rencilenn bu okullarda 4 y ıl dini eği-
tim görmelerini engellemediği hal-
de bu tavsiye karannın hayata geç-
memesi için düzenledıği eylemler v e
tüm yöneticılerinin bu konuda halkı
kışkırtıcı konuşmalar yapmalannın
laiklik ilkesineaykın evlemleroldu-
gundan kuşku duyulmamahdır. Bu
nedenle. RP'nin temelli kapatılma-
sına karar venlmesi, anayasamızın
69. maddesinin 6. fıkrası yollama-
sıyla. 68. maddesinin 4. fıkrası gere-
ğince talep olunur.
\J DOGLJLLJ
Cad«tesl
HER ÇARŞAMBA, BÜTÜN BİR HAFTAI
• •
G U N D E M ^lUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
Banklardan birinin üzerine uzanmış mekik hare-
keti yapıyor. Ayaklarını iki genç kıztutuyor. Elleri en-
sesinde, nefesini tutup, başını kaldırıp güçlükle diz-
lerine doğru götürüyor. Geri dönerken kahkahayı
patlatıyor...
Nefesi tut, kahkahayı koyuver...
Nefesi tut, kahkahayı koyuver...
Onu tanıyan herkesin, "Nasıl anımsarsın" soru-
suna vereceği yanıtlardan birı "kahkahası" olur...
Gülmenin yakışmayacağı kimseyoktur. Iri diri gü-
lüşler için "ağız dolusu" deriz... Ama kimileri yüz do-
lumu güler...
Mustafa Ekmekçi ise gülüşüne bedenini de ka-
tardı. Kahkahayı patlatırken ayaklarından birini ha-
fıf kaldırır, belini fırtınalı bir ağaç gövdesi gibi ağır
ağır dalgalandırırdı...
Ekmekçi'nin okurlanyla bağı, balık ağını tuzsuz
bırakır. Anadolu kentlerinden birine etkinlik için gi-
deceğim zaman, ilk tepkisi şu olurdu:
"Haaa, o ilin falanca mahallesinde bir Cumhuri-
yet okuru var. Bak telefonunu vereyim, işine ya-
rar..."
Ekmekçi için "okurlu-yazar" tanımı uygun dü-
şer...
Arada bir kızardı. Ama kızgınlığıyta gülüşü arasın-
daki sınır, ince bir çizgiden öte değildi.
Bır konuyu ele aldı mı, ayağa düşürmezdi. Yazı
konusuna salt gazeteci olarak bakmazdı. Onunla
ilgili gelişmeleri sonuna kadar izlediği gibi, bazen
"müdahaleci" de olur, gerekli makama. kişiye gö-
revini anımsatmadan duramazdı...
Gece yarısında bir kişi mi gözaltına alındı? Ek-
mekçi'nin dört görevi vardı:
- Gazeteye haberi vermek. Gerektiğinde yazdır-
mak.
- Yakınlarını ziyaret edip 'gereken her şeyin ya-
pıldığını' söylemek.
- Nerede gözaltına alınmışsa, gerekçesi neym'ış,
onu araştırıp tanıdığı avukata bildırmek.
- Emniyet müdürü, olmadı bakan üst düzey yö-
neticileri arayıp işlemi hızlandırmak.
Yann olmadı...
Son yıllarda sağlığı ile yapmak istedikleri çelişir
hale gelmişti. 30 güne 40 günlük "eylem progra-
mı" sığdırmasına, kalbi izin verse ciğerteri vermiyor-
du. Ama yine de son güne dek, okuria yüz yüze ol-
ma inadını bırakmadı.
29 nisan günü konuşuyoruz:
- Yann Izmir'e gideceğim. Üç etkinlik var. Izmir
uçağı için sabah altıda yola çıkmalıyım...
Ne yazık ki "yann" olmadı... Ertesi gün Mustafa
* Agabey'i hastarvoye kaldırdık... •
Geçen aylarda birdost sofrasındayız. Sağlığı pek
iyi olmamasına karşın yine de katılmak istedi. Sof-
ranın ortasında, "Bana biraz izin verin" dedi; "yan
odada biraz uyuyayım. Yanm saat sonra gelirim".
Yarım saat sonra gülegeldi seslendi:
"Kusura bakmayın. Azrail'iyolladım da..."
Bu kez olmadı...
Günlük telefonlu ya da yüz yüze ilişkilerimizde ya-
zıya ne zaman başlamış olursam olayım, ilk soru-
su şu olurdu:
- Yazı daha bitmedi mi?
Son görüşmemizdeki diyaloğumuz da yine "ya-
zı" üzerineydi. Cüneyt Ağabey'le beraber 30 nisan
sabahı hastaneye gittik. Daha üç beş söz etmeden
seslendi:
- Hadi siz gıdin gidin, daha yazı yazacaksınız...
Oysa saat sabahın onuydu...
Evet Mustafa Ağabey, daha yazı yazacağız... Si-
zinle son dönemde en çok üzerinde durduğumuz
konu, "Hakaret etmeden nasıl ağır yazı yazılır?"
üzerineydi. Bazı denemeleri siz de beğenmiştiniz...
Denemelere devam edeceğiz...
Güle güle Mustafa Ağabey...
Sevdiğinız her şey sizinle olsun...
Kahkahaları bize bırakın...
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/Türkülerdeyi-
nelenen dızelere
verilen ad. 2/
Kürkü değerlı
bir yaban kedı-
si... "ABD Mer- 4
kezi Haberalma 5
Örgütü". 3/
Olumsuzluk be- 6
lirten bir önek...
Pelinle kokulan-
dınlmış sert bir
içki. 4/ Düşma-
nınkafaderisinı,
savaş ganimeti olarak ke-
sıp alma eylemi. 5/ İnce
dantel... Eski Mısır'da
güneş tannsı... L'ğraş. 6/ 3
Maldivler'in başkenti.. 4
Kırmızı renkte bir süs ta-
şı. II Alyuvar. 8/ "Aşk
söyletir en güzel turkü-
len' buluta girdiğı
gecelerde" (Cahit Sıtkı
Tarancı).... Asma kütü-
ğü. 9/Duvar resmı... Havvaii'de karşılama ya da uğurlama
anısı olarak verilen çiçekten yapılmış kolye.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Süzülmüş et ya da tavuk su-
yu. 2/ Uzun el değneğı, dayanacak sopa... Fayda. 3/ Bir
bağlaç... Divan edebi>atında hicri yılbaşını kutlamak ama-
cıyla devlet büyüklerine sunulan kaside. 4/Haberci... Bir
gıda maddesi. 5/Çıngene çocuğu... Satrançta özel birha-
reket. 6/ Kayak sporundaki yanşma dallanndan biri. 7/
"'Bakın çantasında — nesi var/ Bir çift kundurayla bir de
fesi var" (Türkü)... Temel niteliğinde olan. 8/ "Biz kim-
seye — tutmayız/ Kamu âlem birdir bize" (Yunus Em-
re)... Altın ve gümüş eritilen kalıbın içine konmuş çerçe-
ve. 9/Vücut ısısı... At yavrusu...
KARACAN
Umutlannızı Fidan
Dikerek Yeşertin
ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE
EROZYON KONTROLÜ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ