Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 1997 PERŞEMBE
12 HABERLER
Mustafa Ekmekçi: Gerçek bir Cumhuriyet yazarı
Ekmekçi 1992 yılında ÇGD başkaıüığma seçilmişti. Erdal tnönü'nün de aralannda bulunduğu çok sayıda siyasi liderle sık sık görüşen Mustafa Ekmekçi, köşe yazarlığına 1951 yüında adım atmışü.
Son soluğakadar gazeteciANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - 70 yaşında
yaşama gözlerinı kapayan yazanmız Mustafa Ek-
mekçi 1927 yılında Konya'nın Hadim iiçesi Ho-
calar köyünde doğdu. "Frenk Mustaa Bey'in toru-
nu, çok se\diği anası Fatma Hanım ile Hocalar-
dan Kâtip oğlu Mehmet Ekmekçi'nin çocuğu.
Ilkokulu Hadim'de tamamladı. 1948-49 eğitim
yılında Konya Lisesi'nden mezun oldu. Öğrenci-
lik yıllannda babasının Hadım'deki finn ve lokan-
tasında çalıştı. Bu sırada çok güzel yemek yapma-
yı öğrendi. tstanbul ve Ankara Hukuk fakültele-
Son sözleri:
Bugün
önemli
bir şey
var mı?
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)- Mustafa Ekmekçi.
hastaneye kaldınldığı 30 ni-
san çarşamba günü Izmir'e
gitmeyı ve burada düzenle-
nen üç etkınliğe katılmayı
planlıyordu. lzmır uçağma
yetişmek için bir gün önce ga-
zeteyle konuşmuş, saat
06.00'da yola çıkması gerek-
tiğini söylemiştı. Ancakav-
nı gece fenalasan Ekmekçi.
0 yolculuğa çıkamadı.
Tedavi sırasında kendisi-
ni ziyaret eden Cumhuriyet
çalışanlannın uzun süre ya-
runda kalmalannı istemedi.
Hastanede bekleyen meslek-
taşlanna ~Bugün önemli bir
şey var mı" dıye soruyor ve
birkaç dakıkadan sonra çı-
kışıyordu:
"Haydi gidin, sLzin daha
yazı yazmanız gerekjyor."*
"Tamam işte: burada da-
ha fazla oyalanmayın. Gaze-
teye gidiıi."
Hastaneve kaldınlmadan
1 gün önce kaleme aldığı son
yazısının da gazeteye girme-
sini istemedi. Üç bölüm ola-
rak planladığı yazının henüz
birincisini yazmıştı ve "Şim-
di aray a uzun zaman girerse
hoş olnıaz. Okurlara ayıp
olur. Rahatsız olduğumu da
duyurmayın. Izindefalan der-
sûıiz" uyansında bulundu.
Tedavi süresınce solunum
cihazına bağlanmaya hep so-
ğuk baktı. Solunum cihazı-
nın kablolannı vücuduna zo-
rakı bağlayan sağlık görev-
lilerine sık sık •'Ama bu yap-
bğuıız insan haklanna aykV
n" diye tepki gösteriyordu.
Ekmekçi. yakrn zamanda
son yolculuğuna uğurladığı
ablası Meryem Gelmez'in
ölümünden 42 gün sonra ya-
şammı yitırdi. Mustafa Ek-
mekçi'nin, ablasının ardından
kaleme aldığı "Giiç Bir Ya-
zı Denemesi!" başlıklı yazı-
sından bazı bölümler şöyle:
Çok mu yaramazdım. çok
dayak yerdim babamdan.
Kızlar, dayak yemezlerdi.
Meryem de Nazmıye de. Ba-
bamm tek üzüntüsü kizian oku-
tamamak olmuştu. Çevrenin
baskısı ağır basmış, kızlar
ilkokuldan sonra evde koca
bekler durumda kalmışlar-
dı.
... Babam, 195O'de,anam
1953'te öldüler. Baba oca-
ğmdan, anamın kirmanı ıle
babamın gece fenerini anı
olarak aldım. Hadim'de e\-
lenip kalan Meryem ablama
bırakmıştık her şeyi. Ev, bah-
çe ne varsa...
Hadim iiçesi yoksunluk
(mahrumıyet) bölgesiydı.
Doğu Anadolu'nun bir ilçe-
sinden ayrımı yoktur. Kar-
deşim, ikizim, ablam Meryem
orada sayrılanmış. Ciğerle-
ri bitmiş. Antalya'ya kardeş-
lerinin, kızlannın yanına ge-
tırildiğı zaman, ış ışten geç-
nrıış. Uçakla Ankara'ya ge-
tirdik..."
rinde bir süre ögrenim gördü. Konya'da öğretmen-
lik yaptı. Gazeteciliğe çok küçük bir taşra gazete-
sinde, Ilgın'dabas.ladı. Köşe yazarlığına ise 1951'de
Konya'da yayımlanan Öğüt gazetesinde "Hasır
ŞapkalT takma adıyla küçük fikralar yazarak adım
attı.
1957'de Ankara'ya yerleşti. Bir ara hava mey-
danında trafik kontrolörü olarak çalıştı. 1959'da Ulus
gazetesinde yazılar yazarken Mehmed Kemal ken-
disinı Yeni fstanbul'açağırdı. Yeni Istanbul'un An-
kara bürosunda muhabirliğe başladıktan yaklaşık
15 gün sonra gazete yönetimince işine son venl-
dı. Gerekçe. yazar Mahmut Makal' ı büroda konuk
etmesiydi. 1 Ekim 1959'da Vatan gazetesine geç-
ti. 1960 ihtilali öncesi ilk haberi burada patlattı: "Ka-
ra Kuvvetieri Komutanı izin aldı, Izmir'e çekildi."
tstanbul yazı işlerinden Ankara bürosu uyanl-
dı: "Dikkat edin, tehliketi haberler >azıyor!"
27 Mayıs'a az kala gerçekleşen eylemlen ızle-
mesi, hatta kalabalık içinde görülmesi yasaklandı.
15 Ağustos 1960'ta Öncü gazetesine basladı. Ga-
zetecilikte parlayınca, 1 Nisan 1961'de Milliyet'e
Tehlikeli haberler yazmayı seven Mustafa Ekmekçi sık sık mahkeme kapılannı asındırmısO.
D o s t l a r ı n d a n M u s t a f a E k m e k ç i ' y e
'Emekçilerin kalbindeyaşayacak'
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su)- Gazetemiz yazan Mustafa Ek-
mekçinın ölümü. basın çalışanla-
n. siyasi çevreler, demokratik kit-
le örgütleri ve okurlan arasında de-
rinüzüntüyarattı.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mireL Ekmekçi'nin ailesı ve gaze-
temize gönderdiğı mesajda, bas-
sağlığı dıleğınde bulundu. Demi-
rel mesajında şunlan sövledi:
"Gazeteniz değerli yazarlann-
dan Sayın Mustafa Ekmekçi'nin
vefabıu büyük bir üzüntüyiieöğren-
dim. Merhuma ADah*tan rahmet di-
ler, şahsınızda Cumhuriyet Gaze-
tesi çabşanlanna ve basın camiası-
na başsağlığı dileklerimi iletirim."
TBMM Başkanı Mustafa Ka-
lemli. Ekmekçi'nin ölümünden bü-
yük üzüntü duyduğunu belirterek,
"Uzun yıllar siirdürdüğü meslek
yaşamında yazı ve kitaplanyla öz-
güıiükçü demokrasinin yerleşip ge-
lişmesine değerli hizmetlerde bu-
lunan, düriist ve sevecen kişiliği ile
herkesin sevgive saygtsını kâzanan
usta yazar Ekmekçi, her zaman
takdirle anılacaktır" dedi. Başba-
kan Necmettin Erbakan,Ekmekçi'nin
ailesi ve gazetemıze başsağlığı me-
sajı göndererek. üzüntülerinı bildir-
dı. Başbakan Yardımcısı Tansu
ÇiDer. Ekmekçi'nin ailesine. Cum-
huriyet Gazetesf ne ve Çağdaş Ga-
zeteciler Derneğı'ne gönderdiği
bassağlığı mesajında şöyle dedı:
"Sev gi dolu yureğL engin hoşgörii-
sü, kalender portresryleokuruyia bü-
tünleşen, ülkesinin daha iy iye. da-
ha güzele ulaşması için yaşamının
son dakikasına kadar bitmez rü-
kenmez enerjisiyle uğraş veren de-
ğerli mensubunuzun kaybmdan bü-
yük üzüntü duyuyorum. O sadece
basın camiası için değJL. Tiirk mil-
leti için de büyük bir kayıptır."
ANAPGenel Başkanı MesutYıl-
maz, Ekmekçfnin eşi Aldoğan Ek-
mekçL gazetemiz ve Çağdaş Gaze-
teciler Derneğı'ne gönderdiği me-
sajda, üzüntülerinı dile getirdi. Yıl-
maz. Aldoğan Ekmekçi'ye gön-
derdiği mesajda, "Türk basınının
önemli isimlerinden biri olan muh-
terem eşinizin vefatuıı üzüntüyle
haber akiım. Eşim ve ben. değerli
bir yazar olarak daima haOrlana-
cak Sayın Mustafa Ekmekçi'nin
kaybı dolayısry la büyük acınızı yü-
rekten paylasır. merhuma Allah'tan
rahmeL size ve tüm sevenlerine sa-
bır ve bassağlığı dikriz" dedi.
DSP lideri BülentEcevit. gruptop-
lantısının başında, mılletvekilleri-
ne "Değerli veemektargazeteci Ek-
mekçi'yi kaybettik" haberini ver-
dı. Ecevıt, "Çok değerli bir gazete-
ci ve yazardı. Derin üzüntü duy-
dum. Cumhuriyet çalışanlanna ve
koşullarda bile sa\xtnmaktan geri dur-
mayan yüreklı bir ınsan olduğuna
dikkat çekerek, "Yaşamı bize sev-
diren. zor zamanlarımızda bize
umut veren bir sevinç kay nagL Do-
yumsuz üslubu, babacan tavn ka-
rarlıhğıy la örnek bir aydın. yazar.
DİSKolarak, emekçüerolarak tüm
dosüanmızgibi Mustafa Ekmekçi'yi
kalbimizdeyaşatacağız" dedı. Ga-
zetemiz yazarı Server Tanilli de
bassağlığı mesajında duvduğu
üzüntüyü dile getirerek şunlan kay-
detti: "'Ekmekçi'nin şahandaCum-
Mustafa Ekmekçi'nin insan sevgisinden en büyük payı alan ktışkusuz çocuklardı
tneslektaşlarına başsağuğı diüyo- huriyetçL sapına kadar demokrat şan CHP heyetı, ADD Genel Baş-
rum" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kaL halkçı \e ilericı düşüncenin
ödünsüz sa\unucusu Ekmekçi'nin
ölümünden derin üzüntü duydu-
ğunu belirterek, "Olaylantahlilin-
den ve yommlanndan her zaman
yararlandığımız Mustafa Ekmek-
çl, gazeteciliği meslek olarak kabul
eden bugünkü ve gelecekteki ku-
şaklar için de örnek ahnması gere-
ken bir çizgiyi yaşamının son günü-
ne kadarsürdürmüştür. Onu her za-
man saygıyla anacağız" dedi.
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak, Ekmekçi'nin özgürlük, de-
mokrasi, banş ve emeği en kötü
emekten ve aydınlıktan yana bir us-
ta kalemi kaybettik. Gazetecilik ca-
miası, mesleğini halkuıa adamış ve
onun sevgilisi olmuş bir büyük mes-
lektaşuu yitirmenin acısı içindedir.
Dostlaruun kaybı ise elbette tarife
stğmaz."
Gazetemiz yazan Mehmed Ke-
mal de Ekmekçi'nin yerinin doldu-
rulamayacağını kaydederek "* Ga-
zetecilikte sağlam kaynak, doğru
haber yazmamn ustasıydı. Satııiar
arasında gizli kalmış nice olaylan
bulur çıkarırdı. Veri dolduruunaz
arkadasumn ardından ne sövlesem
azdu-"dedi. Ekmekçi "nındostlan.
acı haberin duyulmasınm ardından
M0O lira farkla" transfer oldu. Milliyet'te çalıştı-
ğı sırada Almanya'da yaptıgı "Çanklılar'' adlı di-
zisi ile Ankara Gazeteciler Cemiyeti ve Türk Dil
Kurumu ödüllerinı aldı.
Tırtıııa gibi gazeteci'
Milliyet'ten aynldıktan sonra 1968'de arkadaşı
Sait Başaran ile "Tüm" adıyla haftalık sosyalist
düşünce dergisini çıkardı. Dergi. ekonomik zorluk-
lar nedeniyle bir ay sonra kapandı. Milliyet gaze-
tesinin o dönemdeki Genel Yayın Yönetmeni Ab-
di İpekçi' nin yardımıyla 20
Ocak 1969'da Türk Haber-
ler Ajansı'na geçti. Orada
çalışırken 12 Martmuhtıra-
sı patlak verdi. Nihat Erim
hükümetınde yer alan,
"ll"lerdiye bilinen ve da-
ha sonra hükümetten ayn-
lacak olan bakanlarla iyı
ilişkiler içindeydi. Kendi
deyimiyle THA'da "firtı-
na* gibi gazetecilik yapıyor-
lar, basına kök söktürüyor-
lar, ama hükümetı de rahat-
sız ediyorlardı. Dönemin
bakanlanndan Aü thsan Gö-
ğüş, TH A yönetımini uyar-
dı. Mustafa Ekmekçi'nin
anılanna göre Göğüş, THA
yönetimine "Ekmekçi'nin
aldığı bin lira maaş yerine
ajansa 3 bin lira" öncrdı.
"Veter ki çauştınlmasın"
diye. Bir süre iş yaptınlma-
dan maaş verildi kendisi-
ne. işine son verilmesini is-
tedi, birikmiş tazminatı ile
THA'dan çıkanldı.
İşsizlik ve Ankara
Notian
Eşi AkJoğan Ekmekçi'nın
ılk kızlan Eytem'e hamile
oldugu dönemde işsiz kal-
dı. Bir süre sonra Yankı Der-
gisi'nde haber yönetmen-
liği yaptı. Ardından 12
Mart'ın en karanlık dönem-
lerinde 11 Kasım 1972'de Ye-
ni Ortam Ankara Temsilci-
liği'ne başladı. "Ankara
Notian" ve ikinci kızı Öz-
lem Yeni Ortam'da çalışır-
ken doğdu. Ekmekçi, o gün-
leri şöyle anlatır: "YeniOr-
tam'da iyi gazetecilik. ya-
zarhk yaptım; yazarların
hemen rümü içeride, ruruk-
lu ya da gözaltmda. Bir ben
miyim dışanda? 'Çaba. gay-
ret dayıya düştü' dedim; ça-
lakalem giriştim. Yazılarla.
12 Mart sallanıyordu gibi!
Başdüşmanun işkenceciler-
di; işkence görenlerin gü-
\en kapısıy dı köşe. Gazete-
nin sahibi Kemal Bisalman
'Ne kadar sevmediğim var-
sa, sen onlardan söz ediyor-
sunl'dedi."
'Cumhuriyet'te
gözünü kırpmadan
yazmak'
1974 yılında Türk Dil
Kurumu ödülünü kazanan
Ankara Notian ile birlikte
1 Mayıs 1975'teCumhuri-
yet'e geçti. Cumhuriyet'te-
ki çalışmasına ilişkin görü-
şünü, bir yazısında şöyle
özetledi:
"Cumhuriyet'i, gözünü
kırpmadan yazarak yaşat-
mak, bir boyun borcu değil
midir?"
6 Kasım 1991 tarihinde
Cumhuriyet içinde yaşanan
tartışmalar nedeniyle Ilhan
Sdçuk,l)ğurMuınaı.birgrLip
yazar ve çalışan ile birlik-
te gazeteden aynldı. Nisan
1992'de geri döndü ve ya-
zılanna yeniden başladı.
1992 yılında Çağdaş Gaze-
teciler Derneği Genel Baş-
kanlığf naseçildi. Bugöre-
vi, 1996 yılında yapılan ge-
nel kurulda genç meslek-
taşlanna bıraktı.
Gün Ola Harman Ola (2
cilt). Kılçıklı Balıklar,Uya-
nın Hey, Tilkiyle Kuyıoığu,
Çanklılar, Domuzuna Yazı-
lar, Eylül Yazıları, Öksüz
Yamalığı yayımlanmış ki-
taplan oldu.
gazetemizi ziyaret etti. Cumhuri-
yet .\nkara Bürosu'ndaki çalışma
odasında Ekmekçi'nin anısına ta-
ziye defteri açıldı. Gazetemizi te-
lefonla arayan çok sayıda yurttaş da,
Ekmekçi'nin kaybından duyduğu
üzüntüyü dile getirdi. Gazetemizi
arayarak, faks çekerek ya da ugra-
yarak taziyelerini ileten isimler şun-
İar: Genel Sekreter Adnan Keskin
başkanlığında .\li Dinçer. Eşref
Erdem, Oya Arasu, Önder Sav.
Atila Sav, Birgen Keleş, Enis Tü-
tüncü ve Nihat Matkap'tan olu-
kanı Suphi Gürsoytrak ve Genel
Başkan Yardımcısı TevflkKjzgm-
kaya, Ayşe Sıtla İlhan, Hürriyet
Gazetesi ve Ulusal Basın Ajana-
sı yöneticiveçalışanlan.TBMM
Başkan Vekili UluçGürkan, Mil-
li Eğitim Bakanı Mehmet Sağ-
lam, Devlet Bakanı Namık Kemal
Zeybek. ÖDP Genel Başkanı Ufuk
Uras, DTP Genel Başkanı Hüsa-
mettinCindoruk Liberal Demok-
rat Parti Genel Başkanı Besim Ti-
buk, İşçi Partisi Genel Başkanı Do-
ğu Perinçek, KKTC Başbakanı
Derviş Eroğtu, Ankara Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin.
SÜRECEK
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Yayımlatmadığı
son yazısı
Mustafa Ekmekçi, 30 nisan çarşamba günü has-
taneye kaldınlışının hemen ardından kendisıni zi-
yaret eden Cüneyt Arcayürek ve Mustafa Bal-
bay'a, aşağıdaki son yazısının konusunu "dizi'' ola-
rak kaleme almayı planladığını, ancak sadece ilk
bölümünü yazdığını söyledi. Yazanmızın, "Bi-
rincisi yayımlanır da ikincisinin yayTmlanması uzun
sürerse okurlara ayıp olur" diyerek yayına koy-
durmadığı yazıyı, aşağıda yayımlıyoruz.
Yargıda, Dinci Ayak
Oyunları... (1)
Yargıç, savcı adaylığı yazılı sınavı çoktan bit-
ti. Sonuçlar ilan edildi.
tlan tarihi ilginçti: 28 Şubat 1997 günü. O gün
MGK'nin sekiz yıllık ilköğretimle ilgili bir toplan^
tısı olmuştu; apartoparyazılı smavsonuçlanaçık-_
landı. Daha açıklama aşamasında değildi, ama
iş hızlandınldı! 28 Şubat 1997 Cuma günü, ba-
sının önünde -tabii sağcı, dinci basının- bu so-
nuçlar açıklandı. Ondan bir gün sonra, 1 Mart
1997 Cumartesi günü, "Zaman" gazetesinde,
kazananlann adlan, aday numaralan ile birlikte,
tam liste olarak çıktı. "Zaman"ın haberinde lis-
telerin 4 Mart 1997 Salı günü bakanlıkta ilan edi-
leceği de duyuruldu. Zaman, böylece basını at-
latmış oldu!
Yazılılardan sonra, şimdi yüz yüze görüşme
"mülakat" sınavlan yapılıyor. O da, 28 nisan pa-
zartesi günü başladı, 22 mayısa dek sürecek.
Bu dönemde, 17 çalışma günü var; yazılılan
4500 aday adayından 1726'sı kazandığına gö-
re, günde 100'er kişilik gruplar halinde "müla-
kat"a alıyorlar. Son gün belki de 112 kişi olacak.
Yargıç, savcı adaylanyla bu yüz yüze görüş-
meyi beş kişilik birkuaıl gerçekleştiriyor. Bu ku-
rulun başkanı Adalet Bakanlığı Müsteşan Cen-
giz Yelbaşı ya da onun görevlendireceği bir
müsteşar yardımcısı, aynca Hukuk Işleri Genel
Müdürü Faruk Bal, Ceza Işleri Genel Müdürü
Abdütvahap Erkan, Personel Genel Müdürü Ih-
san Erbaş
Son günlerde bakanla müsteşar arasında bir
sorun olduğu ortaya çıktı mı? Çünkü, "Mülakat"
kuruluna Müsteşar Cengiz Yelbaşı katılmadı,
yerine yardımcısı Ahmet Akyalçın'ı görevlen-
dirdi. Ahmet Akyalçın'ın gelmesi vaizin baskı-
sıyla olmuş olmasın? Ya da Müsteşar Cengiz Yel-
başı, "Zarann neresinden dönsem kârdır" diye
düşünmüş olamaz mı? Belki de Müsteşar Cen-
giz Yelbaşı, "bakanlıkta işlerinin yoğun olduğu-
nu" ileri sürmüş olabilir...
Abartma değil, günde 100 kişı "mülakafa gi-
riyor. Nonmal bir çalışma izlencesi düşünülürse
-ki mülakat kuruluna giren kişiler, bakanlığın en
üst düzeyinde bulunan kişiler, bunlann bakan-
lıkta günlük işleri de var, Anadolu'Öan gelen iş-
ler var- Sabah en erken 10.00'da yargıç, savcı
adaylanyla yüz yüze görüşme "mülakat" baş-
lar. Bu, nonnal olarak saat 12.00'de biter. Öğ-
le arası verilir, 14.00-16.00 arası, günlük dört sa-
atlik bir çalışma olanağı var; 4 x 60 = 240 da-
kika eder; bunun en az kırk dakikası adaylann
çağnlmasıyla ilgili bir çeşit mübaşiriik işleridir.
Geriye 200 dakika kalır. Kişi başına en çok iki
dakika düşer. İki dakikada, bir yargıç, bir savcı
seçiliyoıi
Şimdtye değin, böylesine yoğun bir "mülakat"
havası yaşanmadı. Bu sayı, daha önceleri en çok
50 sayısındatutuldu. Gerçekte, elli kişi bile çok-
tu. Bir önceki sınavda elli kişiydi, o zaman ona
bile itirazlar olmuştu. "25 kişi olsun" deniyor-
du. Günde 100 kişinin sınava alınıp "mülakat"
döneminin sıkıştınlması REFAHYOL iktidannın
gidiciliği ile mi ilgiliydi? Yeni bir iktidar oluşma-
dan, birtakım imam-hatip kökenlileri, ivedi sav-
cılık, yargıçlık uğraşına sokmakla ilgili olabilir
miydi? Adaylann büyük çoğunluğunu, imam-ha-
tiplilerin oluşturduklan kesin. Bir de önceki sı-
navlarda kazanamayanlar var, onlar da imam-
hatipli. İkinci, hatta üçüncü kez sınavlara giren-
ler. Daha önce "Ankara Notlan"nda çıkmıştı,
dördüncü kez giren birisi var, o da son yazılıda
sınavları kazandı, şimdi "mülakat"a girecek.
Bu olay başlayalı. Adalet Bakanlığı hareket-
lendi. Birdeadaylardan kimileri, özellikle bayan
adaylar, fotoğraf olarak "oa?örtü/ü"fotoğrafla-
rını verdiler. Bunu bakanlık kabul etti, güvenlik
soruşturması için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne
yollanan dosyalarda da, bu "başörtülü" fotoğ-
• Arkası 19. Sayfada