Katalog

(17 MAYIS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Beyaarta sarıklı gerginliği • • İstanbul Haber Servisi - MGK kararlan doğrultusunda polisin sanklı, takkeli ve cüppelilere karşı sürdürdüğü operasyonlar nedeniyle başlayan gerginlik dün de Beyazıt Camisi'nde cuma namazı çıkışmda da yaşandı. Camı çıkışında gazetecilere '"Allah'mdinine ' saldmyorlar. Allahsızlar, kafîrler. Allah-u ekber" diye 1 bağrran bir kişi polis tarafından gözaltına alındı. ' Polis, sankla meydanda dolaşan iki kişiyi daha gözaltına alarak otobüse bindirdi. Promosyon için vergi başvurusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mehmet Çınka adlı bir yurttaş, sertifıkalı •promosyon uygulaması yapan Milliyet ve Sabah •gazeteleri hakkında vergi •usulü açısından inceleme başlatılması için Maliye Bakanhğı'na başvurdu. Sertifıka karşılığı mal satıldığını kaydeden Çınka, vergilendirilmesi gereken gazeteler hakkında vergi hukuku açısından inceleme yapılmasım istedı. Vapura yüzde 25zam • İstanbuJ Haber Servisi - İstanbul Şehir Hatlan ıle Çanakkale Boğazı, lzmir ve Izmıt Körfez hattı vapur taşıma ücretlerine dün gece 2^.0O'ten itibaren geçerli olmak üzere ortalama yüzde İS oranındâ zam yapildı. Yeni düzenlemeye göre, daha önce 40 bin lira olan sefer ücretleri 50 bin liraya. 50 bin lira olan sefer ücretleri de 65 bin liraya yükseltildı. 250 bin lira olan Adalar seferi de yeni düzenlemeyle 330 bin lira oldu. İLO'da temsil sorunu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-İş Konfederasyonu. ILO 6-19 haziran tarihlennde Cenevre'de yapılacak genel kurulunda temsil hakkının en büyük işçi sendikalan konfederasyonu olarak Türk-îş'te oldugunu bildirdi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral ve Genel Eğitim Sekreteri Salih Kılıç imzasıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığVna gönderilen yazıda. ILO anayasası gereğınce temsil hakkmı Türk-Iş'in kullanacağı belirtilerek, "ILO Anayasası'na göre yıllardır uygulanan bu duruma aykın bir davraruş bir hakkın gaspı niteliğindedir" demldi. Karaca'ya dava • İstanbul Haber Servisi - istanbul DGM. Alman araştırmacı yazar Leo Müller'ın yazdığı "Gladio Kontrgerilla" kitabmı îürkçe'ye çevıren Türkiye Yazarlar Sendıkası Genel Sekreteri Emin Karaca ile Pencere Yayınevi sahibı MuzafFer Erdoğdu hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmak'" ve "Basın yoluyla terörle mücadelede görev yapanlan teşhir etmek" suçlarmdan dava açtı TYS'den yapılan yazılan açıklamada Karaca ve Erdoğdu hakkında kitabın Susurluk kazası sonrasında ortaya çıkan çeteyi işlediği için dava açıldığı savunuldu. DYP lideri hiçbir hükümet modelinde yer almayacağını, alternatifin seçim oldugunu söyledi Çfller meydatı okuduANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Hükümet hakkında venlen gensoruya karşı meydan okuyan DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, partısi- nın Başkanlık Divanı'nda "hükü- met yıkılsa bileyeni modellerde >- er almavacağını. alternatifın se- çim olacağını" söyledi. DYP Baş- kanlık Divanı'nda, RP kanadının 8 yıllık eğitim vasa tasansını ım- zalamaması durumunda hüküme- tin bozulması konusunda görüş birliğine vanldığı öğrenıldi. Çiller. toplantıda, hükümet dü- şürülemezse RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'dan başba- kanlığı isteyip. 8 yıllık temel eği- tim yasası \e bazı önemli yasala- n çıkardıktan sonra erken seçıme gıdilmesi taktıği ızleyeceğini açıkladı. Çiller'ın. dün akşam gö-. rüştüğü Erbakan'a, 8 yıllık temel eğitim tasansının bir an önce Ba- kanlar Kurulu'na getirilmesi gö- rüşünü ılettığı öğrenildi. Muhalefetin gensoru önergesi- ni TBMM Başkanlığı'na sundu- gu saatlerde. ekonomi kurmayla- n ile yaptığı toplantıdan a>Tilırken gazetecilenn sorularını yanıtla- yan Çiller. gensorudan bir sonuç çıkmayacağını savladı. Muhale- fete. "Gensorudan bir şey mi çı- kacak zannediyorsunuz, Vah. vah \an.. Yıne mahcup olacaksuuz, y\- ne üzüleceksiniz1 ' dıye meydan okuyan Çiller. yapay gündem ya- ratılarak hükümetın y ıpratılmaya çalışıldığını ileri sürdü. Hükümet hakkında daha önce de defalarca gensoru önergesi verıldiğinı ve sonuç alınamadığını kaydeden Çiller. "Yine göreceksiniz. tekrar göreceksiniz, bu kaçıncu bu kaçın- cı mahcubiyet" dedı. Çiller. daha sonra Başkanlık Divanfnı olağanüstü topladı. Toplantıda. Muğla Milletvekili Yalım Erez'e desteğin kesılmesi ıçın gensoru oylamalarinda bağ- layıcı grup karan alınması karar- laştınldı. Toplantıda Çiller'in, Erez'in başlattığı alternatıf hükümet ara- yışı girişimlerinı eleştırerek. "Biz RP'liler satastı ANAP mitinginde kavga MUŞ (AA)- ANAP li- deri Mesut Yılmaz'ın dün Muş'ta düzenledıği mitinge katılarak slogan- lar atan Refah Partıli bir grup kavga çıkmasına neden oldu. Yılmaz "Biz Vavgaya degü, kardeşliğe geldik" dıyerek toplulu- ğu sakinleştirmeye çalı- şırken, polisin RP'hleri çembere almasıyla kav- ga yatıştı. Yılmaz'ın dün Muş'ta düzenlediği mıtingde, başta Refah Partisi ol- mak üzere hükümete yüklendi. Bütün millet istifasını istese bile işba- şındaki koalisyonun istı- fa etmeyeceğini sa\ - unan Yılmaz, yurttaşlann "Hükümet istifa" slo- ganlan üzerine "Onlar gjtmiyor ama Allah'ın iz- niyle haftaya biz deviri- yoruz. Gelecek hafta bir daha gelmemek üzere gi- decekler" dedi. 8 yıllık kesintisız eği- tim tartışmalanna da de- ğinen Yılmaz. "Bu Er- bakan Hoca'nın derdi, i- mam-hatiplerin kapatıl- ması falan değil. Onlar, dini istisnıar edi>orlar. En büyük bölücülük. in- sanlan inanan-inanma- yan diye ayırmaknr" di- ye konuştu. Yılmaz'ın, özellikle konuşmasının sonlanna doğru Başbakan Nec- mettin Erbakan' ı sert bir dille eleştümesı üzerine, belediye önündeki mi- ting meydanının bir bö- lümünde toplanan RP'li- ler, sloganlar atarak Yıl- maz'ı protesto etti. Bu- nun üzerine ANAP'lılar RP'lılerin üzerine yürü- dü ve ikı grup arasında yumruklaşmalar oldu. ANAP lideri Yılmaz'ın, "Bırakın bunlan. Biz bu- raya ka\ga etmeye değil, kardeşlik için geîdik" di- ye müdahale etmesi üze- rine, polis, iki grubun arasına girerek ortamı sakinleştirdi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Şeriatçüaruı başlanndaki sanklar toplaıuyor. bu hükümete yapışık değiliz, RP ile bizi bağlay an protokoldür. Gru- bun genel eğUimL hükümetin bit- mesi yönünde oiursa gereğini >a- panz"dedığıbildırildi. Çiller'in hafta başından ıtibaren millerve- killeriyle 10'arlı gruplar halinde hükümetin devamı konusunda görüşmeler yapmasının kararlaş- tınldığı bildirildi. Toplantıda ay- nca, grupta gensoruya red oyu verilmesi için bağlayıcı grup ka- ran alınması benimsenırken, ay- nı toplantıda hükümetin devam edıp etmemesı konusunda da oylama yapılması karar- laştınldı. Toplantıda karara aykın oy kullananlann ise ihraç edilmesi görüşü benimsen- di. Toplantıda. hükümetı ANAP lıden Mesut Yılmaz ya da DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in isteğiyle bozmayacağını belırten Çiller'in. RP'den duyduğu rahatsızlığı da dile getırdi- ği bildirildi. Toplantıda. gensoru ile hükümetin dü- şürülmesı durumunda DYP'nin muhalefette kal- ması görüşü benimsendi. Toplantıda. Çiller'in. Erba- kan'a. 8 yıllık temel eğitim yasası başta olmak üzere önemli yasalar çıkanldık- tan sonra erken seçime gı- dilmesi görüşünü ıletmesi ağırlık kazandı. ^-Sfıreçıkabilir' Gensoru oylamasında DYP'den 7-8 fıre çıkabile- ceğıni belirten Çiller'in. "Eğer oylama kritik oiursa, ANAP'tan da girmeyecek- ler var. Bunlar üzerinde hem biz, hem de RP çalış*- yor" dediğı bildinldı. Daha sonra Erbakan'la görüşen Çiller'in konuşmasında ağırlığı 8 >illık temel eğitim konusunun oluşturduğu be- hrtıldi. Çiller. RP İstanbul Mil- letvekili Aydın Menderes'i tedavi gördüğü Ayaş'takı klınikte ziyaret etti. Çil- ler'in bu zıyareti. gensoru öncesinde Menderes' ın hü- kürrtete desteğini sağlama- ya yönelik biPfjrişım ola- rak değerlendinldı. DSP lideri, hükümetten çekilmenin DYP'nin de kurtuluşu olacağını söyledi Ecevit: DYP Çfller'i aşıııahANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit hükümetin gensoru ile düşürülmesı hazırlığı sürecınde D\ r P"ye tarihsel bir görev düştüğünü belirterek "Ya Sayın Çiller kendini aşmalıdu- > a da DYP Sayın Çiller'i aşnıalıdır. DYT'nin, kendi iradeshle hükümeti bırakmasL bu parti için de bir kurtuluş yoludur" dedi. REFAHYOLun doğal ömrünün çoktan dolduğunu vurgulayan Ecevit. "Yasal ömrii de dolmak üzeredir. Kaldı ki bu hükümet daha bir süre yapay solunumla işbaşında kaba bile, arOk ülkeyi yöneteme>ecek durumdadır" açıklamasını yaptı. Ecevit, gensoru önergesini "DYP'den bazı müietvekilierinin. o arada Çiller'e yakınbğı biünenlerden birçoğunun da destekleme eğilinıinde olduğunun btlindiğini" söyledi. Bazı DYP mıllervekıllennin de ~\icdanlannın sesi üe genel başkanlannın direnci arasında sıkışıp kalmış olmarun huzursuzluğunu yaşadığmT bıldiren Ecevit, hükümetin doğal ömrünün çoktan dolduğunu vurguladı. Ece\it 40 gündür, üstelik çok büyük bir askeri harekât yapılırken bile Bakanlar Kurulu'nun toplanamadığına dıkkat çekerek sözlerinı şöyle sürdürdü: "Çünkü toplanırsa çadayacak durumdadır. Ülkemiz cumhuriyet tarihinin en ağır rejim bunalunı ile karşı karşnadır. RP kendi tabanının bile güvenini yitirirken DVP de günden güne erinıektedir. Hükümetin gensoru ile düşürülmesini beklemek yerine, DVP'nin bir an önce kendi iradesiyte hükümeti bırakması. bu parti için de bir kurtuluş \oludur. Hatta Sayın Çiller de o sayede belki kendini yenüeme firsad bulabilir. DSP, aylar önce liderlerin dışandan destekleyecekleri çok partiü bir ulusal uzlaşma \e çözüm hükümeti seçeneğini gündeme getirmişti. Bazı çevreler başlangıçta bu öneriyi yadu-gamışlardı. Fakat, arük Mechs içuıde \e dışında büyük çoğunluk bö>1e bir hükümet modeüni benimsivor." IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin a planet.com.tr Bizim Şanar Yurdatapan'ın hâlâ tutuklu oldugunu bilıyor- sunuz. Onunla birlikte Murat ipek ve Murat Demir'in de tu- tuklu oldugunu anımsıyorsu- nuzdur? Peki sonra? Medya için PKK itirafçılığın- dan çete itirafçılığına geçen iki Murat da, onlaria birlikte tutuk- lanan Şanar Yurdatapan da gündemden düştü. Haber de- ğeri taşımıyorlar. Doğnjdur. haber değeri ta- şımıyorlar. Daha vurgulu, daha zengin içerikli birterim bulmak gerek. Orneğin "Haber değeri değil, Türkiye'nin geleceğiiçın yaşamsal değer taşıyorlar" fi- lan demek gerek. Susurluk, kanlı, kirli ve iç içe geçmiş çok sayıda iple örül- müş bir yumağın birkaç 'ipu- cunu' yakalamamıza olanak vermişti. Murat Demir ve Mu- rat Ipek'in itirafları ise hemen hemen aynı değerde başka ipuçlarını önümüze koyuyor. Bu uçlardan tutarak o kanlı yu- Taşlan Bağla, İtleri Sal mağı biraz daha çözebiliriz. Çözebilirdik... Şanar Yurdatapan'da iki Mu- rat'ın anlatımlarını içeren bir vi- deo kaseti var. Ama yalnız Şa- nar Yurdatapan'da değil. Bü- yük TV kanallarının hemen hepsınde de benzeri içerikte birer kaset var. Demir ve Ipek'le konuşan gazetecilejde de (Can Dündar, Avni Özgürel, Aydın Engin) benzeri ses ka- yıtlan var. Dahası, faili meçhul cinayetlerle ilgili TBMM Soruş- turma Komisyonu'nda da bu i- ki Kürt delikanlısının aynntılı iti- raflan var. Bu iki Kürt itirafçı, Van, Nu- saybin, Mardin, Şırnak, Idil, Batman yörelerinde özel tim - JİTEM - Özel Harp'çiler - koru- cubaşı çetelerinin birlikte ya da ayrı ayrı ışledikleri cinayetler, topladıkları haraçlar, fidye amaçlı adam kaçırmalar. PKK'likılığındasürekavlanüs- tüne aynntılı, yer, zaman, kişi adı, emri veren, uygulayan ve tetiği çekenlerle ilgili son dere- ce somut aynntılar içeren bilgi- ler verdıler. İki Murat "Bizşu, şu, şu suç- lan işledik. Şu, şu, şu kişilerden emir aldık. Biz bu işleri yapar- ken bizimle birlikte şu, şu, şu vardı" dediler. "Bizi tutuklayın veyargıçönüneçıkarın. Bildik- lerimizi anlatacağız" diye ekle- diler. Bu itiraflar kavranması güç bir suskunluk duvarına çarptı. Şimdi sıra bu ikı itirafçı deli- kanlının susturulmasına geldi. ipek ve Demir, savcılığın Üm- raniye Cezaevi'ne konmaları- na ilişkin yazılı emrine rağmen Metris Cezaevi'ne kondular. Nasılı, niyesi yok. Burası Türki- ye ve tutuklulann hangi ceza- evıne konacağına öyle savcılık filan değil, karanlıkta yüzleri se- çilemeyen 'birileri' karar veri- yor. Murat Demir ve Murat İpek Metris'teler. Bitişik koğuşta ib- rahim Şahin kalıyor. Hanı bü- tün çete suçlamalarının oda- ğındaki iki üç kişiden bıri olan, özel timlerin baş elebaşısı, ün- lü polis şefi ibrahim Şahin. Ib- rahim Şahin'in yanında has adamları, onlarca kırli ve kanlı ve yasadışı işe bulaşmış özel timci polisler var. İpek ve De- mir'in ıtiraflarında suçladıkları, kara ve kanlı yüzlerini sergile- dikleri çetenin tutuklu üyelen bitişik koğuşta... Demir ve İpek daha yargıç önüne çıkanlmadan, hapisha- nelerin özel koşullannda (ya- tan bilir) yumuşatılıyorlar. Yar- gıç önüne çıkarıldıklarında "Bugüne kadarsöylediklehmiz yalandı. Biz ün kazanmak için, biz para kazanmak için bu ya- lanları söyledik. Bunlan bize Yurdatapan öğretti" d\ye rfade verirlerse şaşmamak gerek. Devleti kuşatan çetelerin iç- yüzünü açığa çıkaracak ola- naklardan biri daha utanmaz- ca, pervasızca yok ediliyor. Su- surluk üstüne günler ve aylar boyu yazı ve görüntü döşeyen medya ise susuyor... Sokaklara dökülen yurttaşlar "Susma! Sustukça sıra sana gelecek" diye haykınyorlardı. Medya sıranın kendisine gele- ceğinin farkında değil gibı... ••• Zorunlu bir düzeltme notu: Yazılardaki teknik nedenlerden kaynaklanan çok ciddi yanlış- lara bile düzeltme koyma alış- kanlığım yok: Ama dünkü Tır- mık'taki "elektronikkasaplığa" göz yummam da mümkün de- ğil. "Bergamalılar üstlerıne dü- şeni eksiksiz yerine getirdiler" diye yazıldı. Gazetede "... ek- sikyerine getirdiler" diye çıktı. Düzeltırim. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Demokrasi... Başkent Ankara'da REFAHYOL'u düşürmek için verilecek gensoru konuşulurken, 26 mayısta yapılacak olan olağanüstü Yüksek Askeri Şûratop- lantısının nedeni üzerinde duruluyor... Bu arada ise ne DYP Meclis Grubu toplanabi- liyor ne de Bakanlar Kurulu... DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e son uyanyı yapan Kilis DYP Millet- vekili, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgene- ral Doğan Güreş şimdilik beklemede... Doğan Güreş, Tansu Hanım'a neler söyledi yak- laşık 2 saatlik görüşme sırasında? 1- Demokrasiyi tehlikeye atmayın, REFAHYOL hükümetinden aynlın. 2- Askerin üzerine gitmeyin, gözle görülen şeriat tehlikesinin üzerini örtmeyin. 3-Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin altı datedirgin... Önceki gün görüştüğümüz bir üst düzey komu- tan, olup bitenleri şöyle değerlendirdi: "Atatürk'ün cumhuriyet savcıları görevlerini yapmıyor..." Bir başkası ise şöyle konuştu: "Imam-hatip çıkışlı kaymakamlar ilçelerindeki ir- tica faaliyetlerini görmezlikten geliyor..." Bu görüşler MGK toplantısında da gündeme gelmemiş miydi? Türkiye'nin dört bir yanı kaçak yatılı ve yatısız Ku- ran kurslanyla dolu... Şimdi valilere, kaymakamlara sormak gereki- yor: "3-5 Kuran kursu kapatıp, 5-10 sakallı ve sank- lı toplamakla irtica önlenirmi?" Devletin istihbarat birimlerinin elinde Refah Par- tisi'nin nasıl örgütlendiğıne ilişkin bilgiler yok mu? Var!.. Başbakan Yardımcısı bu bilgileri niçin önemsemiyor? Koltuğu bırakmamak için!.. Doğan Güreş, Tansu Çiller'e her şeyi açık açık söyleyip ekliyor: "Bir an önce hükümetten aynlın, demokrasiyi tehlikeye atmayın." • • • Tüm bu gelişmeler olurken, siyasal tıkanıklık- tan kurtulmanın köklü çözümü nedir? İstanbul Bağımsız Milletvekili Bülent Tanla'nın yaptırdığı araştırmaya göre şu: "Merkez solda güç birliği ve tek başına iktidar..." Araştırmaya göre merkez solun önündeki en büyük engel "bölünmüşlük", "liderlerin uzlaşmaz tutumu"ve "güvensizlik" olarakçıkıyor. Siyasal Is- lamın demokratik yollardan engellenmesi de "so- lun güç birliği" yapmasından geçiyor... Bülent Tanla bu konuda şöyle diyor: "Sol seçmen, liderlerinin çekişme, inatlaşma ve kavgalannı izlemek istememekte, ülkenin esen- liği, çağdaşhğı ve geleceği için güç birliği istemek- tedir. DSP seçmeninin üçfe ikisine, CHP seçme- ninin dörtte üçüne yakın bir kesimi güç bihiğinden yana görüş bildirirken, merkez sağ seçmenin üç- fe birinin, Refah'a oy verenlerin desekizdebirinin bu görüşten yana olması önemlidir. Bu, merkez solun güç birliğinden yana olanlara, çabalannda *4iüyük moral veren birsonuçtur. Uzman ve siyasi • kimHğiyle bu yönde çalışan bir sosyal demokrat ay- dın 'Rüzgâr biraz daha birlik için estikçe destek da- ha da büyüyecek' yorumunu yapmaktadır. Araştırma sonuçlanna göre Türk siyasetinde merkezsolun önündeki engeller büyük ölçüde sol- da bölünmüşlükten kaynaklanıyor. Öteki engel- ler olarak sırayla, sol parti liderlerinin ülke sorun- larına çözüm üretememesi, seçmenlere güven vermemesi, sol partilerin politikalannın yetersiz olması, sosyal demokratlann yerel yönetimlerde ve koalisyon hükümetinde başansız olması ile sosyal demokrat siyasetçilehn yolsuzluklara isimlerinin kanşmış olması sayılıyor. Bu engeller, üçte biriyle beşte birine uzanan oranlarda merkez solun önün- deki sorunlar olarak sıralanıyor. Sonuçlar, DSP ve CHP'deki ideolojik farklılığın seçmenler tarafından kabul edilmediği ve gerçekçi bulunmadığını gös- termektedir." ••• Bülent Tanla'nın hazırlattığı kamuoyu araştırma- sı. bir gerçeğin altını çiziyor; hem Bülent Ecevit e hem de Deniz Baykal a bir mesaj verıyor: "CHP ile DSP birleşmelidir, iki parti arasında ide- olojik bir aynlık yoktur..." Türkiye zor bir dönemden geçiyor, siyasi hava gi- derek gerginleşıyor. Yalım Erez DYP'yi bölmekle suçlanıyor... Istanbul'da göstermelik irtica operasyonu, RP'nin bir taktiğiyle geriye tepiyor. RP'li ıl ve ılçe başkanlan yörelerinde ilginç bir uyarı yapıyor: "Sanklan çıkarın, takke giyin!.." Şimdi moda, sarık yerine takke... Yani oyun içinde oyun! Kim kimi kandırıyor?.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E maii: Hikmet .Cetinkaya (3 Planet.com. TR RP: Mffletvekili pazan kuruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal. "darbe çığırtkanhğı yap- mak ve milletvekili pazan kurmalda" suçladığı muha- lefetin gensoru önergesin- den sonuç çıkmayacağını, hükümetin "güven tazeleye- ceğmi" savundu. Tekdal. oylamada ANAP'tan RE- FAHYOL'a destek verenler çıkacağını öne sürdü. Ahmet Tekdal, sank-cüp- pe operasyonunu eleştırir- ken "Halkımızı tedirgin e- den. ayakbağı niteliğindeki yasal düzenlemeler olabilir. bunlar düzeltilecektir" söz- leriyle devrim yasalanna tepki gösterdi. Ahmet Tek- dal, düzenledıği basın top- lantısında sıyaseti de siste- mi de yozlaştırmaya çalı- şanlar bulunduğunu. siyasi ahlaka sığmayan senaryolar üretıldiğini. milletvekili pa- zan kurulduğunu söyledi. YOK TARAFINDAN ONAYLI İNGİLİZCE YÜKSEK ÖĞRENİMDE CİDDİYET VE KALİTE âk LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİWF GEMİKONAĞI - LEFKE K.K.T.C. 1990 GEMİKONAĞI - LEFKE K.K.T.C. Bilgı için Tel: (0392) 727 73 62 (5 hat) - Fax: (0392) 727 73 70 - 727 75 28 DOGA ILE BÜTÜNLESMİS VE EĞİTİME UYGUN BİR KAMPÜS ORTAMI