Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Istsibul A 22 Sinop PB 21
Ecne A 29 Samsun A 21
Ça-akkale A 25 Trabzon A 23
Kaaelı A 23 Giresun A 22
Iznr A 28 Ankara Y 27
Mrısa
A'.:ın
A 3 0 Konya B 27
De-.zli
_A 33 Eskışehir Y 27
B 26_
A 32 SıvasZcguldak PB 19 Antalya A 27 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
A
A
Y
PB
Y
Y
Y
Y
31
27
29
32
28
28
20
18
Y 22
Batı Karadenız'ın ıç
kesimlerı, Iç Anado-
lu'nun kuzeybatısi,
Doğu ve Guneydoğu Londra Y 25
Anadolu'nun doğusu Paris Y 28
ıle Afyon-Kutahya Roma A 29
çevrelen sağanak ve 5—7- P B 2 7
gökgürultulusağanak D D <LI
yağışlı. otekı yerier az Amsterdam Y 21
bulutlu ve açık geçe- Madrıd Y 24
cek. Hava sıcaklığın- Sofya AB 25
daonemlı bırdeğışık- grüksel Y 22"
lik olmayacak. Budapeşte PB 27 Münih
Atına
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
A
Y
PB
PB
A
A
PB
Y
28
28
18
14
18
27
27
27
27
ÂSYÂ
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
A
A
Y
Y
A
Y
A
A
16
27
19
23
23
23
22
34
Şam 31
ÇJ-çık Par;aı oulutlu Sıslı Bolutlu > Çok bulutlu p Yağmuriu Sulu kat > Gok guoıltülü
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
U iaştarafı 1. Sayfada
sne dış sorunlarındaki aymazlığından başlayarak
ge-el anlamda birtakım öğelere dayanıyor.
Garip! Oysa. REFAHYOL'un düşürülmesı için sı-
raanan genel anlamh onca nedenin başında tek,
öremli bir öğe geliyor. O da "bu hükümetin şeriat
çzhmlerini koruyup kollaması".
-okuz ay gibi kısa sürede ülkeyi cehenneme çe-
virneyi başaran bu hükümetin, laik demokratik
sosyal hukuk devleti tanımını şeriata dönüştürme-
yi fedef alması, belli başlı bir rejim suçu sayılmaz
mf
Geçen akşam özel bir TV programında konuşan
Yargrtay Başsavcısı Vural Savaş; parti adı verme-
der içine düştüğümüz acınası durumu gözler önü-
ne serdi. Örnekler vererek şeriata karşı hukuksal
noksanlarımızı açıklayan Savaş, "Şu anda birpar-
tiyle ilgili olarak iddialar var. Delilleri topluyonız.
Dinsel esaslaria devlet kurvlmasını hedefleyen par-
tilerin, muhalefette dahi olsa siyasi hayatını devam
ettrmeleri zordur" diyor.
PP'nin yasalardaki boşluklardan yararianarak uy-
guladığı çeşitli takıyyelerle "bilinen biramaca" doğ-
ru yol aldığı artık devletin her organından, yüksek
yargı organından da yankılanıyor.
Medyaya yansıyan şeriat rezaletlerini halkımız
yakndan izliyor. Ozetlediğimiz "gidişat"\an sonra
bir olay ve bir soru akla takılıyor.
~f Partilerimiz gensoruyu acaba niçin, ekonomi, dış
sorunlar, sosyal olaylar gibi genel kavramlara bağ-
lıyortar?
Ayıpsama
Ülkeyi neredeyse içinden çıkılmazsorunlara iten;
laik cumhuriyet yerine Islam cumhuriyeti getirme-
ye heveslenen bir parti ve onun hükümetinin mas-
kesıni indirmek, Türkiye'de son dokuz ayda olup bi-
tenleri TBMM tutanaklarına ayrıntılarıyla geçirmek,
partilerin, hatta RP dışında kalan milletvekillerinin
başta gelen görevi değil midir?
Temenni ederiz ki gensoru görüşmelerinde bu
önemli vurgulamaları parti sözcüleri Meclis kürsü-
sünden tarihsel bir görev olarak yerine getiririer.
önergeyi yazanların mazereti varmış! O da, gen-
soruya olumlu oy vererek şeriatçı takkelilerin başı-
mızdan defolup gitmesini sağlayacak "kimi millet-
vekilleri" önergede dinden, şeriattan, antilaik ey-
lemlerden söz açılmasını istemiyormuş!
Laik cumhuriyeti korumaya ant içmiş bir millet-
vekilinin bu türden dayatmaları anlaşılır, kabul edi-
lir bir olgu olabilir mi? Hükümet düşerse, bu öner-
geye göre genel anlamda beceriksizlikleri nedeniy-
le düşecek. 9 aylık gerçekler tutanaklara bu öner-
ge metniyle üstü kapalı biçimde geçecek.
Devletin yaşamsal sorununu dar particilik anla-
yıştyta fcavrayanlar, Yalım Erez'in muhalefetparti-
leriyle birlikte başlattığı girişimleri basite indirgiyor-
lar. DYP içindeki sahibinin sesi kişilikler, günlerdir
gensorunun akıbetini olumsuz yöne çevirmenin
planlarını yapıyorlar.
Ne ki, ne şiş yansın ne de kebap hesabı, örnegin
Ekinci Hasan Bey, söze önce "Biz de RP'nin or-
taklığından memnun değiliz" diye başlıyor.
Amma, hemen ardından "Bu iş gensoru ile ol-
maz" diyor. Nasıl olacağını değil, nasıl olamayaca-
ğını tarif eden formülü açıklayıveriyor:
"Hükümetten aynlırsak, bunun kararını genel
başkan ve yetkili kurullar verir."
Olmayacak duaya amin dedirtmeye çalışmanın
yeni yöntemı.
Ekinci Hasan Bey ve DYP kurmayları, sanırız âle-
mi kör ve sağır sanıyorlar.
REFAHYOL'dan kurtulmanın, laik cumhuriyeti bil-
diğimiz yolda sürdürebilmenin formülü, Yalım
Erez'in cebinde.
Adını ısterformül, isterçözüm koyunuz, REFAH-
YOL'dan kurtulmanın yolu:
"Hükümetegüvensizlikoyu vereceğinin kesinkes
saptandığı söylenen kımi DYP milletvekillen" liste-
sinde.
Zira, bütün hesaplarda, seçenek arayışlarda
anahtar durumda olan, ne DSP, ne CHP ve ne de
Anavatan.
REFAHYCL'u yolcu etmeye kararlı oldukları söy-
lenen -ne var ki sayısı açıklanmayan, adlan bilin-
meyen- "birkısım DYP milletvekillen".
Bu millet\ekilleri; laik demokratik cumhuriyetin
önünü açabiecekler mi? Yoksa karar ve yön değiş-
tirrnelerini sağlayacak "Enişte"li önemli etkenlere
boyun eğip 'kurtuluş"u yarı yolda bırakacaklar mı?
Oyunun adı:
Ya herru, /a merru!
Operasyon havadan
devam ediyor
A>KARA / DİYAR-
BAKER (Cunhuriyet Bü-
rosu)- TürkMİahlı Kuv-
vetleri'nin ("SK). Kuzey
Irak "taki PKC kamplan-
na ycnelik carak başlat-
tığı smır ötes operasyon,
yoğın biçinde sürüyor.
Opensyon srasında PKK
kamrlarınıntek tek ele
geçirldiği. hva harekâtı-
nın devametığibildirildi.
Rusya Dışişeri Bakanlı-
ğı, T i r k askılerinin Ku-
zey Itak'agünesıniendi-
şe il-ekarşılatığını bildir-
di.
B aşbakan Necmettin
Ert»d<.an. hıekâtın "sı-
nırta" olduğua dıkkat çe-
kerl<;en, Genckurmay Ge-
nel -Sekreterğı. TSK"nin
Kır^ey Irak'tkalıcı olma-
yaca»ını açıladı.
ICJJR dün aptığı yazı-
lı a^;Jclama}a. PKK'nin
yanjlş politialannın böl-
ge kalkına>üyûk zarar
ver«dğini \eıer ne paha-
sırısalursa csun bu örgü-
tün Kuzey Irak'tan atıl-
masından yana olduğu-
nu bildirdi. Açıklamada,
PKK'nin 1991 'denbu ya-
na Kuzey Irak'taki gerek-
çesiz varlığının yerel yö-
netimde birçok zorluğa
neden olduğu kaydedile-
rek. "PKK, geniş arazi
parçalanna sahip çık-
maktadır. Ve buralarda
kamplar kurarak bölge
halkına zaraıiı olacak şe-
IdJde Türidye'ye yönelik
saJdınlarda bulunmakta-
dır" dendi.
KDPnın "Kürthalkı-
nın çıkarlanm kendi dar
görüşlü çıkarlarının üs-
tünde tutacağı umudu
ileT
" PKK'ye hoşgörülü
davrandığı. hatta öncele-
ri sınırlı imkânlan ıle yar-
dı'm ve destek sağladı-
ğı bildirilen açıklamada,
PKK'nıntam aksineküs-
tah bir politika izleyerek,
bölge halkının güvenlik
ve çıkarlanm tehlikeye
attığı kaydedildi.
Vural Savaş: Dinci parti kapatdır
• Baştarafı 1. Sayfada
D'de Yalçm Doğan'ın sorulannı ya-
nıtlarken, şeriat propagandası ile
SPY arasındaki bağlantılar konu-
sunda açıklamalar yaptı.
Savaş, TCY'nin dini propagan-
dayı yasaklayan 163. maddesinin
kaldınlmasının ardından Türki-
ye'de şeriatçı propaganda yapanla-
ra yönelik hukuki yaptınm boşlu-
gu doğduğunu söyledi.
'MGK kararian muhtıra'
Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 şu-
battaki toplantısında alınan kararla-
n "muhtira" olarak nıteleyen Sa\-aş.
" Eğer TBVIM'de bekle>en dokunul-
mazlıklann kaldırılmasına ilişkin
dosyalar görüşiilüp haklannda da\ a
açılması gereken millervekileri >argı
önünde hesap \erse\di parlamcnto
görevini yapsaydı 28 şubat muhbra-
sı verilmezdi" dedi. Savaş, özetle
şunlan söyledi'
Yargıya karşın riirban dayatma-
dır: Türban konusunda bir tartışma
var ve bu doğaldır. Türbanın kamu
kurum ve kuruluşlan dışında takıl-
masına kimse kanşmamaktadır. AJI-
cak kamudaki kullanımı konusun-
daki tartışmanın ardından konunun
çözümü doğal olarak yargıya kal-
mıştır. Ve Türkiye'de iki yüksek yar-
gı kurumu, Danıştay ve Anayasa
Mahkemesi. türbanın kamu kurum
ve kuruluşlannda takılamayacağı
yolunda karar almışlardır. Siyasi
partiler, "Bir ülkede tatbikat şöyle"
diye kendi başına yorum yapıp zor-
lamalara gidemez. Yargının bu ka-
rarlanna karşın kamuda türban takıl-
masını zorlamak ve tartışmak bir da-
y atmadır ve laikliğin açık bir ihlali-
dir. Türkiye'de her şey çok masum
göstenliyor. "İnsan haklan" açısın-
dan bakılıyorsa. o zaman da Türkı-
ye'nin kabul ettiği mekanizmalar
var. Gidilir. Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesi"nden bir karar alınır.
Ancak bugüne değin o mahkeme-
den böyle bir karar da getinlmış de-
gıl.
İmam-hatipler süremez: Osman-
lı'dakı ıkili hukuk sistemi. cumhuri-
yet rejımi ile terk edılmiş, Tevhid-i
Tedrisat Kanunu ıle öğretim birleş-
tirilmiştır. Ancak din görevlisi ihti-
yacı ıçın okullar açılabileceğı öngö-
riilmüştür. Te\hıd-i Tedrisat Kanu-
nu anayasanm 174. maddesinde de
koruma altına alınmıştır. Yani bu ya-
saya aykın hareket etmek, anayasa-
nın da ötesıne geçmek anlamına ge-
lir. Çocuklannın önemli bir kısmını
dıni okullarda okutan bir ülke laik
olamaz. Tevhid-i Tedrisat Yasası ve
anayasa değiştirilmeden. sürekli
olarak imam-hatip okulu açılamaz.
Komutanlarımızın söylediği de bu-
dur. Kaymakamlar arasındaki ı-
mam-hatipliler artacak gibi yakla-
şımlar hakikaten Türkiye'de rahat-
sızlık yaratmaktadır.
Dokunulmazhk zırhında şeriatçı-
hk: Bazı milletvekılleri Türkiye'de
dinin kısıtlandığını, ülkede Cezayir
benzeri bir ortamın yaşanabileceği-
ni, Istiklal mahkemelerinin intika-
mının alınacağını söylüyorlar. Do-
kunulmazlıklann kaldınlmasını is-
teyen fezlekelerTBMM'de bekliyor.
Milletvekillerinin buhran dönemle-
nnde bıle dokunulmazlıklann kaldı-
nlması konusunda hassasiyet gös-
termemesi dıkkat çekicidır. Doku-
nulmazhk bir milletvekıli içın ana-
yasal bir haktır. ama onu kaldırmak
da anayasa icabıdır. Şimdi bakın.
adını vermeyeceğim. ancak dosyası
Meclis'te bulunan bir milletvekili
29.11.1996 da "En bü>ük terör Al-
lah'a ve İslama yapılıyor. Kilit taşı
omuzumu/da. Belediyeler elimizde,
köprü kuruyor" diyor. Kınkkale'de
bir başka milletvekili de "Bu vatan
bizim, ama rejim bizimdefüdir kar-
deşlerim. Türtdye viküacak. Geber-
tilecekler, bütün hesaplan biz sora-
cağız" diyor. Kasetleri elimizde.
Kanrt topluyonız: SPY. partilere
çok sayıda sınırlama getiriyor. Bun-
lann bir kısmı bence de demokratik
Petinçek: Çiller'i CIA eğitti
tstanbul HaberServtsi-lşçi Partisi (ÎP) Genel Baş-
kanı Doğu Perinçek, Başbakan Yardımcısı ve Dışiş-
leri Bakanı Tansu ÇiBer'in 1967 yılından beri CIA
görevlisi olarak çalıştığıru öne sürdü.
Perinçek. 1967 yıhnda ABD Büyükelçiliği'nin
özel vizesiyle Amerika'ya giden Çiller'in, 1970-71
yıllan afasında Virginia'daki CIA kampında eğitildi-
gıni,aynı yıl ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Yakındo-
ğu ve Kuzey Afrika Masası'nda görevlendirildiğini
söyledi. Çiller'in 1974'te talımatla Türkiye'ye gön-
derildigini ifade eden Perinçek, Çiller'in bu görevi
karşılığında yıllık 100 bin dolar ücret aldığını belirt-
ti.
Perinçek, yaptığı basın toplantısında Çite'i ÇIA
görevlisi yapacak sürecin İlobert Kolej'i bitirdiği
1%7 yılında başladığını söyledi. Bu tür gönüllü baş-
vurulara CIA sözlügünde,
u
walkin'* (ayağıyla gelen)
adı verildiğini belirten Perinçek. sürecin bundan son-
raki bölümünü özetle şöyle anlattı:
"Tansu Çflter, Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'nin
özel vizesiyle ABD'ye gitri. Ozel vize istisnai durum-
larda yafauzca büyükeici tarafından özel kişilereveri-
Ihor. ÇillerABD'nin sağladığı ojanakla bir devlet üni-
vershesi olan New Hampshire Cnhersitesi'n-de ikti-
sat yüksek Hsansına I967'de başladı. Çiller'c bu dö-
nemde "green kart' (sürekli ikamet izni) verildL Gre-
en kart numarası: A149 33 25 N 95. ABD'de çabşma
izni bulunanlara verilen Sosyal Güvenlik Numarası
ise: 043-5(Mr720'dir''
Tansu Çiller'in. CIA adına Kuzey Afrika ülkele-
rinde yürüttüğü görevden sonra 1974'te talimatla Tür-
kiyeye yollandığını öne süren Perinçek, Türkiye'de-
ki süreci de özetle şöyle açıkJadı:
"Boğaziçi İ niversitesi Ekonomi BöNiraü'ne öğre-
tim üyesi olarak alınan Çiller. doçent ofanasına karşın
1976'da bölüm başkanı vapıldı. V öneticilik görevi sı-
rasmda konuk olarak haien Türk Amerikan Konse-
>i Başkanı emekli Amiral 'Fred Haynes' ve Prof. Dr.
'Hovvard Reed* gibi isimleri getirdi. Her Udsi de
CIA'nm üst düzev görevlileri. Prof. Dr. Reed, 1991 >i-
hndan beriCıDer'edevlet yöneominde akıl bocahğı >«-
pryor. '
ÇiDer'den istenen,Türkiye hûküroeti ve Turk Siah-
b KuvTetleri'nde ABD karşıt politikalan ve faalhet-
leri dü/enli olarak Ankara'daki CIA istasyon şefine
rapor etmesndi Çiller bu hizmet karşıhğında vıHık
100 bin doiar ücrete baglaiMÜ.-
Perinçek, Çiller'in. ABD Adana Konsolosu Eliza-
beth Selton'la eskiye dayanan yakm ilişkileri bulun-
duğunu ve ABD Dışişleri Bakanı MÎKTen Christop-
her'ın Çiller'in DYP lideri olması için kulis yaptığı-
nı iddia ettr.
Sorumuz üzerine Perinçek, iddialannı mahkeme-
de kanıtlayabileceğini söyledi.
Birbaşka soru üzerinede bazı kesimlerin, Çiller'le,
kaçması için pazariık yapttklarmı savundu.
değil. Parti kapatma davası açılma-
sında yasa Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığf na 3 konuda yetki ve-
nyor. Partinin genel başkan, yardım-
cısı ve genel sekreterinin konuşma-
lan nedeniyle kapatma istemiyle
Anayasa Mahkemesi'ne dava aça-
biliyoruz. Yani bir partinin 100 mil-
letvekili, 1 milyon üyesi varsa, bu 3
kişi "Eniyi Atatürkçübiziz,encum-
huriyetçu laik biriz. Rejimden vana-
yız" desin, geri kalan 97 milletveki-
li ve üyeleri sabahtan akşama kadar
rejim aleyhine. suç unsunı içeren
konuşmalar yapsın. Ben. ancak bu
konuşmalar nedeniyle ceza verildi-
ği zaman partiden ihraç edılmesini
isteyebilinm. Zaten en aşınlannı
milletvekili yapıp dokunulmazhk
zırhı altına alıyorlar. Diğeryetkimiz,
partilerin tüzük ve programlannı in-
celeyip anayasaya aykınlık bulun-
ması durumunda kapatma davası aç-
mak. Sonuncusu ise, partinin yasa-
dışı eylemlerin odağı olmasmın sap-
tanması durumunda kapatma dava-
sı açabiliyoruz. Bununla ilgili ola-
rak, şu anda bir partiyle ilgili iddi-
alar var. Kanıtlan topluyonız. Bazı
siyasi partilerle ilgili çalışmalanmız
var. Engellenirse Anayasa Mahke-
mesi'nin delilleri toplamasından
başka çare kalmıyor.
Dini parti taban bulabiliyor: Si-
yasi partiler demokratik hayatın vaz-
geçilmez unsurlandır. Gelişmiş ül-
kelerde de siyasi partiler yüzünden
zor durumda kalan ülkeler, seçimle
gelse dahi ülkeyi cehenneme çevi-
ren partiler biliyoruz. Hitler. Al-
manya'da seçimle işbaşına gelmişti.
Bugün, hem dini esaslara dayalı
devlet hayatını getirmek, hem de bö-
lücülük esasına dayalı çalışmalar
yapmak amacıyla oluşturulan parti-
lerin taban bulabildikleri anlaşıl-
maktadır.
Partilersuç duyunısunda buluna-
bilir: Halkımız, yüzyıllardır devleti
ayakta tutmaktadır. Anayasal ku-
rumlar var. MGK var, üzerine düşen
görevi yapmaya çalışıyor. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılıgı var. Ben .
Bâşsavcı olarak görçvimi yapmıyor
olabilirim. Yasa bunun mekanizma-
sını düşünmüş. Parti kapatma dava-
sı açmazsam. TBMM'de grubu bu-
lunan ve son seçimlere katılan bir si-
yasi parti bu davanın açılması için
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na başvurabilir. Ben bu talebi red-
dedersem ıtiraz ederler. Yargıtay'da
11 ceza dairesi başkanından oluşan
kurul, bu itirazı görüşür, yerinde
bulursa dava açmak zorundayım. Bu
hakka sahip olmalanna karşın hiç-
bir siyasi parti, birbirlerine çattık-
lan halde böyle birmekanizmayı iş-
letmedi.
Alaaddin Yüksel: Hukuk kazandı
• Baştarafı 1. Sayfada
de edilen Kemal Çelik ise
izne aynldı.
lçışleri Bakanı Akşe-
ner'in, Başbakan Necmet-
tin Erbakan'la >aptıgı gö-
rüşmenin ardından ıdan
yargı karan doğrultusunda
önceki gece görevıne iade
etmek zorunda kaldığı
Yüksel. dün saat 11.00'de
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'ne gitti. Genel uygula-
malann tersine gelişinde
genel müdür yardımcılan
ıle daıre başkanlan tarafın-
dan emniyetin bahçesinde
karşılanan Yüksel, daha
sonra Emniyet Genel Mü-
dürlügü brifing salonunda
gazetecilere bir açıklama
yaptı. Yüksel. dünyanın
bütün ülkelennde güvenlik
hizmetlerini vürütenler ile
siyasetçıler arasında hassas
bırdenge kurulduğunu vur-
gulayarak şöyle devam et-
ti: "Bu dengelerin korun-
masında ve hizmetlerin vü-
rütülmesinde ortaya çıka-
büecekprobiemlerin gerek-
çesi ne olursa olsun, hiçbir
gerekçe hukuksal uygun-
luktan daha önemli olamaz.
Bu anlamda; anayasayı. ka-
nunlan ve devlet gelenekle-
rini kavTavamadığunız, da-
ha vahimi de hukukun üs-
tünlüğüne katlanamadığı-
mız takdirde demokrasinin
dışma düşülmesi de kaçıml-
maz olur."
Yüksel, 25 yıllık kamu
görevi sırasında hukukun
üstünlüğünü ön planda tu-
tan bir bürokrat olarak, hu-
kukun tam ve eksiksiz ola-
rak kendisine de uygulan-
masını bir hak olarak de-
ğerlendirdiğini vurguladı.
Türkiye'nin bir hukuk
devleti olduğuna dıkkat çe-
ken Yüksel. hukukun üs-
tünlüğünü herkesin koru-
ması gerektiğini vtırguladı.
Yüksel. "hukukun gücü ve
demokrasinin gözcüsü"
olarak nitelediği polise du-
yulan saygı ve güvenin sar-
sılmasına neden olacak
davTanışlardan kaçınılması
gerektiğini kaydederek
"Polis herkese lazımdır"
dedi.
Yüksel, polisin anayasa
ve yasalardan aldığı gücü
Atatürk ilke ve devrimleri
doğrultusunda sürdürece-
ğıni söyledi. Alaaddin
Yüksel, "Neler hissediyor-
sunuz" sorusuna, "Kaza-
nan hukuk olmuştur. Hu-
kukun kazandığı bir ülke-
de, tüm 60 milyon insamn
da sevinmesi gerekir^ dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ğırdı. Erez'in yeni hükümet girişimine lojistik des-
tek sağlayan muhalefet, buna gensoruyla karşılık
verdi. -
Gensoru ciddi bir kilometre taşı mı?..
Orta vadeli bakınca değil...
DRYP hükümeti kalsa da gitse de, "RP mantığı"
Türkiye'yi germeye devam edecek...
Gerici RP mantığı beraberinde ne getirir?
Bu soruyu bugün için çengelli bırakıp; kısa vade-
ye, önümüzdeki haftaya gelelim.
Çiller, dün gensoru sorulannı, fıkra dinliyormuş gi-
bi karşıladı. Sonra da bir güzel dalga geçti:
- Siz gensorudan bir şey mi bekliyorsunuz? Vah
vah vah...
Tersinden okununca da anlamı olan sözcükler
benim ayncailgimi çeker. "Vah vah"\ar Çiller'in ağ-
zından çıkarken, ister istemez tersini de anımsadım.
Huyum kurusun...
Çiller'in kendisinden olağanüstü emin görünme-
si, bütün bağlantılann yapıldığını gösteriyor.
Öyle anlaşılıyor ki, olası muhalif milletvekillerinin
kimler olduğu saptandı. Gereksinimleri karşılandı.
Yanlış anlaşılmasın,,başka bir şey ima etmek iste-
miyoruz. Moral gereksinimi yani. İnsan moral ola-
rak ne kadar "dolar"sa, o kadar sağlıklı düşünür...
DYP içindeki yeni hükümet arama turlarının "yal-
nızkovboyu" Yalım Erez ise, bu tanımlamamıza ka-
tılmıyor.
Erez'le dün bir süre cep telefonundan konuştuk.
Türkiye'de cep telefonuyla her yerde konuşulduğu
için, bizimle konuşurken Istanbul'daydı ama, nere-
sindeydi bilmiyoruz.
Belki de cep telefonuna "hep" telefonu demeli...
Ya da, "hacet telefonu"... İnsan nasıl ki, "hacet" işi-
nin nerede, ne zaman geleceğini bilmez... Her an
telefonu da gelebilir... Geldiği an, etmeli. Telefonu
yani...
Her neyse... Sözümüz tabü ki Yalım Bey'den dı-
şarı...
Muğlalı Erez'in tuğlalı sözleri...
Erez de en az Çiller kadar kendisinden emin...
Erez'e anımsattım:
"Sizinle geçen günkü telefon görüşmemizde,
Çiller için, 'Benim genel başkanım kişisel menfa-
atlerini ülke menfaatlerinin hep gerisınde tutmuş-
tur' demiştiniz. Aynı kanıda mısınız?"
Yanıtı beklediğim gibiydi:
"Beklediğiniz yanıtı benden alamazsınız..."
Beklediğim yanıtı almışoldum. "Ben" diyor Erez,
"siyasete dün atılmadım. Bu işi biliyorum. Bildiğim
var ki, adım atıyorum. Ben, boşa kürek çekmem.
Politikaytiyi biliriıffffâfa plan'slz^fifTfa'mTr.""'
Muğla Milletvekili Erez'in sözleri tuğla gibi köşe-
liydi. Ve, ateşe karşı dayanıklı görünüyordu.
Sordum:
"Çevrenizde kaç kişi var?"
- Söylemem... Çevremdekileri açığa vurmadığım
için ayaktayım. Köşe yazılarıyla olmaz bu iş. Almak
istediğiniz yanıtları vermeyeceğim size...
Sözlerini de şöyle bağladı:
"Önümüzdeki hafta Hlmin sonunu hep birlikte iz-
leyeceğiz..."
Siyaset kendi kuralları içinde işlese yakm gele-
ceğe ilişkin öngörülerde bulunulabilir. Ama öyle de-
ğil-
Bir lamba camını düşünün. Yüksek ısıya dayanır
ama, küçük bir fiskeyle kırılır.
Lamba dayanıklı mı, değil mi?
Gerçek işlevinde çok dayanıklı ama, işlevi dışın-
da müdahale olunca...
DRYP demokrasi lambasını eline aldı bağırıyor:
- Kıranm haaa...
Kuralsız bir durum. Bunlar demokrasiyi araç ola-
rak kullanmaktan öteye gittiler. Aracın başına, 7?'yi
koyup sistemin altını oyuyorlar...
ODP'den Sultanahmefte miting
Özgüıiük ve Dayanışma Partisi (ÖDP)
Genel Başkanı Ufük Uras, Meclis'in
tıkandığını, hükümetin işlevini
yitirdiğini ve ordunun iktidar
boşluğunu doldurduğunu beü'rterek
"Ne REFAHVOL, ne hazırol. Hükümet
gitmeli, özgürlükler ve
demokratikleşme sağlanarak bir an
önce erken seçime gidilmelidir'" dedi.
Uras, partisinin 8. Olağan Parti Meclisi
(PM) toplantısı öncesinde beraberinde
ÖDP PM Üyesi Esra Koç, ÖDP Genel
Başkan Yardımcısı Atilla Aytemur ve
ÖDP tstanbul İl Başkanı Mehmet Atav
ile birlikte dün Martı Sanatevi'nde bir
basın toplatısı yaptı. L'fuk Uras,
ordunun Milli Güvenlik Kurulu
(MGK) aracüığıvla gelişmelerin tam
göbeğinde olduğunu ve bu durumun
toplumda meşru görülmeve. olağan
karşılanmava başİandığını vurguladı.
Şeriatçı tehditierin de bu süreci
hızlandırdığım savunan ÖDP Genel
Başkam Uras. hükümetin yönetme
yeteneğini ve özelliğini yitirdiğini öne
sürdü. Uras, hükümetin Erbakan ve
Çiller'in yolsuzluklannı temizlemek
için kurulduğunu, Susurluk kazası ile
ortaya çıkan çeteleri örtmeye çalısrığını
ve Çiller ailesi hakkında cumhuriyet
tarihi bovunca görülmemiş iddialar
ortaya atılmasına karşın siyasi
pazarlıklaria verini koruduğunu
söyledi. Uras. çetelere. kirli si>asete.
şeriata karşı olan tüm vurttaş, parti ve
kitle örgütlerini 25 mayıs pazar günü
saat 13.00'te Sultanahmet Meydanrnda
düzenleyecekleri mitinge davet etti
ABD Başkanı malvarlığını açıkladı
Clinton, Çiller'den
fakir çıkb
Dövizzedelerin evleri
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bankalardan
aldıklan dövize endeksli konut kredilerini dövizdeki
yüksek oranlı artışlar nedeniyle ödeyemeyen
"dövizzedelerin'" evlerinin satışlannın 1 ay süre ile
durdurulduğu öğrenildi.
'Hekimlik dayatmayla olmaz'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipleri
Birliği (TTB), Türkiye İnsan Haklan Vakfı (THİV)
Adana Temsilcisi Dr. Tufan Köse'nin işkence tedavisi
gören hastalann adlannı polise vermediği için
cezalandınlmasım kınadı. Bir basın toplantısı düzenleyen
Sayek, "Devletin dayatmasıyla hekimlik yapılmaz" dedi.
FUAT KOZLUKLU
\VASHINGTON-ABD
Başkanı Bfll Clinton,
yıllık malvarlığını 750 bin
dolar olarak açıkladı.
Ödenmemiş dava
masraflan nedeniyle
borçlannın, sahip olduğu
malvarlığından kat kat
fazla olduğunu açıklayan
ABD Başkanının,
1996'nın rakamlanyla
yaklaşık 500 milyon
dolarlık serveti bulunduğu
ifade edilen Başbakan
Yardımcısı Tansu
Çiller"den fakir olduğu
ortaya çıktı.
Clinton. önceki gün
malvarlığını açıkladı.
Borçlannın
malvarlığından fazla
olduğunu ıleri süren ABD
Başkanı. yıllık mal
varlığının 750 bin dolar
olduğunu bildirdi.
Malvarlığına, banka
hesaplanndaki paralar ile
mali yatınmlannın dahil
olduğunu da belirten
Clinton. VVashington ve
Arkansas eyaletinin
başkenti Little Rock'taki
hukuk fırmalanna
\VTiitewater davası için 1
milyon ile 5 milyon
dolara varanborcu
bulundugunu da belirtti.
Clinton'ın bu
açıklamasıyla borçlannın
malvarlığından fazla
olduğu da belırlenmiş
oldu. Çiller'in malvarlığı
ise, Kapital dergisinin,
Türkiye'nin en zengin
lOOkişisiüzerinde
yapmış olduğu
araştırmada yaklaşık
olarak ortaya konulmuştu.
1996 yılı rakamlanyla 40
trilyon lira olarak
belirtilen bu servetin
yaklaşık olarak 500
milyon dolara denk
düştüğü hesaplanmıştı.
ÖYS cevap anahtarı
1-
2-
3 -
4 -
5-
6-
7-
8-
9-
ıc-11-
12-
u-
u-15-
14-
17-
18-
19-
20-
2 1 -
22-
ZJ-
2a-
25-
26-
27-
26-
29-
50-
31-
J2-
33-
3a-
İ 5 -
36-
37-
) 8 -
39-
40-
A
0
E
B
C
E
E
D
C
0
A
A
8
E
A
L
C
6
E
C
E
E
E
aA
C
e
0
A
B
D
E
B
8
C
D
C
E
A
B
4 1 -
42-
4 3 -
4A-
45-
»6-
4 7 -
4B-
49-
50-
51-
52-
53-
54-
55-
56-
57-
58-
59-
60-
6 1 -
62-
- 53-
D
C
D
£
E
A
C
C
C
A
0
A
D
D
A
E
B
B
C
A
E
B
C
1- A
2- D
3- A
4- 0
5- 8
6- E
7- C
8- E
9- A
10- E
11- A
12- D
13- 0
14- A
15- B
16- B
17- D
18- B
19- A
20- C
21-, E
22- B
25- D
24- A
25- C
26- E
27- D
28- E
29- 0
30- 0
31- C
J2- E
33- E
34- E
35- D
36- D
J7- E
38- C
Î9- 0
ao- 0
Kimliğimi
41- C
42- a
43- C
«A- E
45- A
46- E
47- C
48- A
49- 0
50- A
51- B
52- 3
53- «
1- D
2- 8
3- B
4 . A
5- E
6- C
7- C
8- 0
S- C
10- A
11- D
12- C
13- C
14- B
15- C
16- A
17- E
18- 0
19- C
20- B
21- C
22- D
23- D
24- C
25- A
26- 0
27- C
28- B
29- E
30- C
Jl- €
32- B
33- C
34- 0
35- A
» - A
57- C
38- E
39- D
40- B
41- A
«2- C
43- E
44- E
45- B
44- B
47- C
48- D
49- B
50- E
51- A
52- A
53- D
54- E
55- B
56- B
57- C
58- O
55- E
6D- 0
61- D
62- E
63- 0
64- E
ve TGC kartımı
Hükümsüzdür.
HESUTÇATI
1- 2
2- E
3- D
4- C
5- B
6- A
7- E
B- B
9- A
10- A
ıı- a12- C
^3- 0
14- C
15- E
16- C
17- 0
18- A
19- B
20- 0
21- C
22- E
23- B
24- A
25- B
26- S
27- A
28- B
29- D
30- E
31- B
32- C
33- E
34- D
35- E
>6- C
37- B
38- *
39- E
«0- C
yitirdim.
41-
42-
43-
*4-
45-
46-
47-
48-
49-
50-
51-
52-
53-
54-
55-
56-
57-
58- I
59-
60- i
61-
62-
63-
64-
65- t
66-
67- I
68-
69- /
70- t
71- C
72- E
I
3
i
)
>
3
*
î
)
)
)
)