27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MAY1S 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi ,IŞIKKANŞU_ Dağ başını duman almış A tatürk, "Söylev"inde, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığında kurtuluş içın çözüm olarak üç öneri geliştirildiğini aktanr. Bunlardan biri İngiltere'nın koruyuculuğunu, diğeri Amerika'nın güdümünü istemek, üçüncüsü de bölgesel kurtuluş yollarını denemektir. Atatürk, bu üç öneriyi de reddeder ve aldığı karan şöyle açıklar: "Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da, ulus egemenliğine dayanan, kısıntısız, koşulsuz, bağımsız yeni bir Türk devteti kurmak." Yani, ulusal kurtuluştan çağdaş bir devlete uzanan öyküdeki "cumhuriyetçi" tema, ta 19 Mayıs 1919'a uzanıyor. Bihnçli cumhuriyetçiler; halkçılıkla, devrimcilikle, bağımsızlık tutkususuyla bezeli bu temayı bugünün koşullanna uyariayarak 19 Mayıs'ı daha bir coşkuyla kutlayacaklar. CHR bugün Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda miting düzenleyecek. işçi Partili gençler, 16 mayısta Samsun'da başlattıkları "Yeniden Samsun'a" yürüyüşünü 19 Mayıs pazartesi günü saat 11 .OO'de Güvenpark'ta noktalayacaklar. Bugün Çorum'da miting düzenleyecek, yarın Kırıkkale'de Atatürk anıtına çelenk koyacak ve saygı duruşunda bulunacaklar. Atatürkçü Düşünce Derneği Batıkent Şubesi'nin müziklı, model uçak ve paraşüt gösterili, uçurtma yarışmalı şenliği yarın saat 10.00'da Mesa pazarı karşısında yapılacak. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyesi gençler, 19 mayıs pazartesi günü saat 09.30'da DSİ Konferans Salonu'nda 1. Ulusal Gençlik Kurultayı'nı gerçekleştirecekler. Toplantıda, çeşitlı üniversitelerden gençler bildırilersunacaklar. Kuvayi Milliye dergisinin çabalarıyla düzenlenen "Türkiye 1. Kuvayi Milliye Kurultayı", 19 mayısta saat 09.30'da Harb-iş Sendikası salonunda toplanacak. Kurultay karariannın belirlenmesinden sonra katılımcılar şiir dinletisi ile dinlenecekler. Ve bugün. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) "Yurttaşlık Bilinciyle Yeniden Kuvayi Milliye" mitingi saat 11 .OO'de Tandoğan Meydanı'nda başlayacak. ADD Genel Başkanı Suphi Gürsoytrak'ın çağrısı şöyle: "Demokrasiye, özgürlüğe, hukukun üstünlüğüne, laikliğe, çağdaş yaşama taraftar olanlan, çetelere, faili meçhul cinayetlere, devlet kesesinin yağmalanmasına karşı olanlan, haklarını kaybetmek üzere olan kadınları, çocuklarını ve torunlarını uygar bir ortamda yetiştirmek isteyenleri mitingimize davet ediyoruz." Dağ başını duman almış. yürüyelim arkadaşlar... Algıdüzeyi Adalet Bakanlığı. Sağlık-iş Genef : Başkanı Mustafa Başoğlu hakkında, 10'a yakın gazeteciyle biriikte savcılığa suç duyurusunda bulundu. RP'li Şevket Kazan'ın sorumluluğundaki bakanlığa göre, Başoğlu "darbe teşvikçiliği" yapmıştı. Başoğlu'na konuyu anımsattık. Ilk tepkisi, "Saçmalık" oidu. Başoğiu, bu nitelemeyi • yapmasında haklıydı: * "Ben geçen ay bir demeç *• verdim. Ozetle dedim ki: - 'Türkiye, demokratik bir ülkedir. Darbe yapmak suçtur. Darbe teşvikçileri hakkında da soruşturma açılmalıdır' Demecim birkaç gazetede yer almış. Bu sözleri okuyan adam, ne demek istediğimi açık açık anlar. Ama, işi birbirine karıştırmış olmalılar ki beni 'Darbe teşvıkçilığı yapıyor' drye savcılığa şikâyet etmişler." Algılama güçlüğü çekenler, Başoğiu'nun açıklamasının tam metnini kendisinden isteyebilirier. Mustafa Başoğlu, hemen fakslamaya hazır. Suböreğînin yağı Necmettin Erbakan, bir süredır kendıne yakın hissettıği yazarlarla yemekler yıyor. Bu sofralarda neler yendiğını toplantılara katılan yazarların köşelerinden öğrenıyoruz. Örneğin, Necmettin Erbakan'ın masasındakı suböreği pek lezız oluyormuş. Halis Akçaabat yağı kullanılıyormuş da ondan... Iskalamamak gerekiyor R EFAHYOL sürünecek mı, düşürülecek mi, yoksa her gün başka bir tokat mı yiyecek? Hangisi, hangisi? Şu kesin: Yüksek yargıdan tutun sermaye çevrelerine, demokratik örgütlerden tutun işçi kesimine değin büyük bir kütle, REFAHYOL'un artık a dtnrjşsinden yana, Ama, Necmettin J Erbakan ıle onun gölgesTTahsu Çiller ayak diretiyor. Nereye kadar? Muhalefet kanadında ANAP, DSP ve CHP'Iİ yöneticiler ile görüştük. Muhalefet, koalisyonun sürüp sürmeyeceği tartışmasında ikiye bölünmüş: "Karamsarlar" ve "iyimserler". Karamsartardan başlayalım öncelikle: "Bir ayn 'DYP'Iİ tipinden' söz edebiliriz. Havalan çok değişik. Geçmişte yaşadık. 30-40 kişiyle biriikte deklarasyon hazırladıklarını ileri sürdüler, 6 kişiyi bir araya getiremediler. Hüsamettin Cindoruk, 40-50 kişiyi toparlayabileceğini söylüyordu, 10 kişiyi zor buldular, onlardan da Köksal Toptan gibileri geriye dönüş yaptı. Şimdi hükümeti düşürebilecek sayıda DYP'linin hazır olduğu ileri sürülüyor, ama ortada isim yok, hareket yok. Çiller tarafından savunması istenen Yalım Erez'in etrafında kuşkusuz bir grup var, var da yeterli sayıda mı, bilinmez. Doğrudur, sofralarda, aile sohbetlerinde sıkıntılannı dile getirenler olabilir olmasına da, neticeye varacak mı? Bir kere DYP'den 20-30 kişinin kelleyi koltuğa aldığını düşünelim. Bunlar mutlaka geleceklerini, gensoruya evet verseler Çiller'in kendilerini partiden atacağını, ANAP'a girseler bile bu kez ANAP'ın kanşabileceğini düşüneceklerdir. Yani, kolay kolay adım atmayacaklardır." lyimserlere gelince. Onlar. biraz daha somut verilere dayandıklarını ılerı sürüp hükümetın şu ya da bu biçımde düşeceğıne olanak verıyorlar: "DYP'den sızan bilgilere bakılırsa, Yalım Erez ile biriikte hareket edenler azınlıkta değil. Aldığımız bilgileri başka kanallardan da doğrulattık. DYP'li değiliz, gelişmeler bizim irademiz dışında, ama ANAP'ın doğrudan temas ettiği kişiler de bulunuyor. Hepsini toplarsak DYP'den en az 20-22 kişilik fıre olacağı gözleniyor. Buna, RP'den, gensoruya evet diyecek iki isim daha katabiliriz." Karamsarlar ve lyımserier karşıt görüşlerı savunuyorlarsa da bir noktada buluşuyorlar: "REFAHYOL'un bir biçimde düşürülebileceği yolundaki umutlar yıkılır, bir kez daha ıska geçilirse durum vahim..." Kabuk çatlıyor DSP'li bir grup milletvekili geçen hafta Ege'de iilerde, ilçelerde, köyierde halkın nabzını tuttu. Bu gruptan Tahir Köse ile Cevdet Setvi'ye izlenimlerini sorduk. Insanların umutsuz olmadıklannı, REFAHYOL iktidarına da hiç güven duymadıklarının altını çizip şunları söylediler: Toplum, artık demokrasiye inanan bütün güçlerin birlik olmasından yana. CHP ile DSP'nin birieşmesi gerektiği gibi istemleri tümüyie aşmış. lstek çok basit: Tüm laikler, Atatürkçüler, cumhuriyet ilkelerine inananlar, emekten yana olanlar hep biriikte yüksek sesle haykırsın. İnsanlar düşünmeye başlamış, nemelaztmcılıktan sıyrılmış." Toplum kabuğunu çatlatıyor, durağan partileri aşıyor. Tehlikeli kadrolaşma RP'lı Abdüllatif Şener, yüzyılı aşan gelenekleriyle ünlü Maliye Bakanlığı'nı allak bullak etti. Sürgünler, geçici görevlendirmeler gırla... DSP istanbul Milletvekili Zekeriya Temizel. eskı maliyeci. istanbul Defterdarlığı. Gelirler Genel Müdürlüğü yapmış. Son gelişmeler karşısında şaşkınlığını gızleyemiyor: "Maliye Bakanlığı'nda liyakat ve kariyere çok önem verilir. Oysa bugün bırakın kuralları, geleneği; bürokratiar tümüyie yasadışı yollarla, geçici görevlendirmelerle yerlerinden ediliyor. İstanbul, İzmir defterdarlarının geçici görevle Ankara'ya, Hesap Uzmanlart Kurulu Başkanı'nın yine geçici görevle Kopenhag'a gönderilmesi, yasayı zorlamanın ötesinde bakan açısından görevin de suiistimal edilmesidir." Temizel'e göre, yasalann zorlanması. Türkiye'nin tüm gelir ve giderini belirleyen bir kurum açısından çok tehlikeli. Gerekçesini şöyle açıklıyor: "Yasalara, kariyere bakılmaması, liyakat ve kurallara uyulmaması halinde, bakanlıkta çalışanlar, Madem yasalara. kurallara saygı duyulmuyor, biz de yasaları uygularken biraz sapma yapabiliriz' diyebilirler. Maliye Bakanlığı'nın tüm işlemleri, vergi yasalarına, bütçe yasalarına dayanır. Yasaları uygulama durumunda olan ve uygulamaları doğrudan kişileri hedef alan bakanlığın üyelerinin yetkilerini yasalara aykın kullanması kadar tehlikeli bir şey olamaz." Düşünün; Maliye Bakanlığı, bakanın talimatıyla kimı ayrıcalıklı kesim ya da kişilere vergi denetimi yapmamaya, onlardan vergi almamaya başlasa kıyamet kopmaz mı? Yüksel Endeğer yaztyor Yıllarımı Türk toplumu nasıl kalkınır, bu toplumu oluşturan bireyler nasıl daha zengin olabilir, bu bireylerden birisi olan ben nasıl daha çok "volisel hortumlama sürecine" girerim diye düşünerek geçirdim. Toplumculuğu sevmem ama toplumu severim. Uzaktan severim. Çünkü bilirim ki, bu iktidarları da halk seçer. Halk olmazsa, benim yakınlaşma değeri duyacağım bir otorite olamaz. Devlet deseniz, yine bir şekilde halka borçludur varlığını, bu halk sesini çıkarmadığı için 6.5 +1.5 Olsun Kimse Üzülmesin! dilediği gibi şahlanabilmektedir. Keza, iliklerıme kadar saygı duyduğum ordu da, yine toplumun bir kısmının askere gitmesıyle devamlılığını sağlamaktadır. Şimdi her şey böyle iç ıçeyken, bu güzel tabloyu. "8 yıl kesintisiz, 5+3, 7+1, 4x2, 9-1 vs." diyerek bozmayalım. Öncelikle temel eğitimin 5 yıldan fazla olması konusunda kahraman komutanlarımızın bir talebi varsa, buna uyalım, emir telakki edelim. Fakat, Refah'ın vatansever, inançlı ve de zengin kanadını da üzmeyelim, ortada anlaşalım. Temel eğitim 6.5 yıl, orta eğitim 1.5 yıl olsun! Değerli komutanlarım, 6.5 yıl bir insan yavrusunun hamurunu çağdaş bir şekilde yoğurmak için yeter de artar! Sayın Refahlılar, 1.5 yılda bir çocuk imamın da, hatibin de kralı olur! Uzlaşalım, anlaşalım. Uzlaşmayı sağlayan, fikir üreten kişilere maddi-manevi teşekkür edelim. Not: "Deep Blue", komünist Kasparov'u yendi! Yaşasın teknoloji, yaşasın kapitalizm! Saygılar IBM! İnternet: htp/www/Ellerinden öperim Özer Ağbi! HAYVANLAR ÎSMAIL GLLCEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Ço/Lc/vŞvk... ÇİZGİLİK KİMİL MASARACl HARBİ SEMİH POROY GADDAR DAVLT MRÎKVRTCEBE •«V<<P|*O-1=*- MIRMIRLAR IĞIR İKtiDARDAVCi PARTı- -BAŞKA BtR VARMI y 'y~r-K-M TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 17 Mayıs YAUN, NÜKTELI V£ GERÇEKUSTUCU 1866'M SOGÛM, ûıvıû F&iMsrz Üİ Ş(fİ ÇİFTİM ÇOCUĞU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle