02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16MAYIS1997CUMA HABERLER Perinçek: Çiller CIA memuru • İstanbul Haber Servisi- Işçi Partisi (tP) Genel Başkanı Doğu Pennçek. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller 'in "'CIA'nin memuru'" olduğuna ilişkin elinde somut belgeler bulunduğunu öne sürdü. Perinçek. bugün saat 12.00'de il merkezinde yapacağı toplantıyla kamuoyuna elindeki bilgileri açıklayacağını belirterek. "Yann gazetelerin manşetleri bu olacak ve mutlaka bır şeyler değişecek. Şimdiye dek Tansu Çiller hakkında pek çok ıddıalanm oldu, ama hiç ağzımdan CIA'nin memuru olduğu çıkmadı. Fakat şimdı söylüyorum. Bunu madde madde anlatacağız" dedi. Aczmendilere yeni dava • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Eskışehir Cezaevı'nden Niğde'ye gönderilen 20 Aczmendı hakkında, "Atatürk'e hakaret, isyan, devlet malınaziyan vermek, hürriyeti tehdit ve ahkoymak" suçlanndan yeniden dava açıldı. 20 Aczmendiye aynca, mektup \e ziyaretçi yasağının da getirildıği bildirildi. Yargılandığı Ankara 1 No'lu DGM'de geçen gûnlerde tahliye olan Süleyman Demiray adlı Aczmendı de "Arkadaşlanma destek olacağım" dıyerek cezaevınden çıkmadı. Çetinkaya'dan açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TBMM Adalet Komısyonu'nda aıle içi şiddet olaylanna polis müdahalesi yolu açan tasannın görüşmelen sırasında "Bu yasadan mahlukatlar zarar görür" sözlen tepkilere yol açan DYP Konya Milletvekili Necatı Çetinkaya. "'Kadın 'Eşrefül mahlukattır Yani yaratılan en şerefli kutsal bir varlıktır" dedim. Kadını meleklerden üstün tuttum" açıklamasını yaptı Çetinkaya yaptığı açıklamada. "Tasan kadın haklannı en mükemmel şekilde koruyacak hale getirildikten sonra kanunlaştın lacaktı r" dedi. Erbakan'a soru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Adana Milletvekıli Erol Çevikçe, Başbakan Necmettin Erbakan'ın yanıtlaması ıstemiyle verdıği soru önergesinde "Kamuoyunda karşı düşüncelen açıkça ortaya çıkan mıllervekillen başta olmak üzere grubunuzun toplam üyelerinden kaç tanesinin çocuğu ımam- hatip okullanndan mezun olmuştur ve halen kaç tanesi bu okullarda okumaktadır" diye sordu. DHKP-C davası • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -Izmir DGM'de sörülmekte olan 13 sanıkirKınık DHKP-C davası karara bağlandı. Mahkeme heyeti 8 sanık hakkında 3 yıl ile 21 yıl arasında hapis cezası verırken 15 yaşındakı M.G. ile birlikte 5 sanığın beraatini kararlaştırdı. Tf DSP Adana Milletvekili Tuncay Karaytuğ, Türkiye'nin 'Kuran Kursu Haritası'nı çıkarttı 15 biıı KuraııkursuANKARA (UBA) - Türkiye'de 4 bin 994"ü merkezi, 3 bın 604'ü şube olmak üzere toplam 8 bin 598 adet yasal Kuran kursu bulunduğu. bu kurslarda 160 bini aşkın öğrencınin öğrenım gördüğü ortaya çıktı. Devlet denetimi dışındaki yasadışı Kuran kurslan ile birlikte. bu sayının 15 bin. öğrenci sayısının ise 190 bine ulaştığı saptandı. DSP Adana Millervekılı Tuncay Karaytuğ, partisıne sunduğu bır raporla Türkiye'nin "Kuran Kursu Haritası"nı çıkarttı. Rapora göre 1996 dönemı itibanyla 4 bın 994"ü merkezi. 3 bın 604'ü şube olmak üzere Türkiye'de toplam 8 bin 598 adet Kuran kursu bulunuyor. Yasal olmayan kurslarla birlikte bu sayı 15 bine • Karaytuğ'un raporuna göre 1996 dönemi itibanyla 4 bin 994'ü merkez, 3 bin 604'ü şube olmak üzere Türkiye'de toplam 8 bin 598 adet Kuran kursu bulunuyor. Yasal olmayan kurslarla birlikte bu sayı 15 bine ulaşıyor. ulaşıyor. Yasal statüdeki Kuran bin 716. Konya'da ise 330 kursta toplam kurslannda 160 binin üzerinde öğrenci. 14 bin 668 öğrenci eğitım görüyor. yaklaşık 7 bin öğretıcinin denetıminde öğrenım görüyor. Bu kurslardan mezun olanlann sayısı 130 bin olarak saptanırken. hafızlık belgesi alanlann sayısının 3 bin 871 'de kalması dikkat çekiyor. "Kuran Kursu Haritasf'nda Adana. Ankara, tstanbul, tzmır, Kon>a. Samsun gibi büyük kentlerde Kuran kurslannın fazlalığı dikkat çekiyor. Istanbul'da 334 kursta 17 bin 332, lzmir'de 132 kursta 4 Türkiye'de kuran kursu bulunmayan tek il ise Tuncelı olarak gösteriliyor. Türkiye'nin "Kuran Kursu Haritası"na göre. illerdeki merkezi kurslar şöyle sıralanıyor: Adana 147, Adıyaman 44. Afyon 84. Ağn 11, Amasya 56, Ankara 278. Antalya 74, Amın 11, Aydın 52, Balıkesir 138. Bilecik 16. B'ıngöl 10. Bıtlıs 9, Bolu 71. Burdur 42, Bursa 128, Çanakkale 34. Çankın 30. Çorum 69, Denizli 97, Diyarbakır 19, Edırne 8. Elazığ 46, Erzincan 20, Erzurum 67. Eskişehir 60. Gaziantep 32, Giresun 67. Gümüşhane 31. Hakkâri 4. Hatay 78, Isparta 97, İçel 51. İstanbul 334. Izmir 132, Kars 15, Kastamonu 52. Kaysen 90. Kırklareli 15, Kırşehır 24. Kocaelı 69, Konya 330. Kütahya 102, Malatya 43. Manisa 120, K.Maraş 152, Mardin 9. Mugla 27. Muş 10 , Nevşehir 76, Niğde 36, Ördu 114. Rize 74, Sakarya 103, Samsun 235, Siirt 14, Sinop 17, Sıvas 94. Tekırdağ 18,Tokat88, Trabzon 135, Şanlıurfa 36, Uşak 39, Van 18. Yozgat 110. Zonguldak 75. Aksaray 34, Bayburt 14. Karaman 29. Kınkkale 22, Batman 13, Şırnak 3, Bartın 37, Ardahan 8 , Iğdır 2. Çörekg: Laik cumhurtyetin çelikkuuttiıtx>kçileii\izANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Hava Kuv- vetlerı Komutanı Orge- neral AhmetÇörekçi. la- ik ve demokratık Türkı- ye Cumhuriyeti ile Ata- türk ilke ve devrimlerı- nın göklerdeki çelik ka- natlı yılmaz bekçileri ol- maya devam edecekleri- ni söyledi. Hava şehitleri. Anka- ra'da Cebeci Şehitli- ği'nde düzenlenen tören- le anıldı. Hava Kuv\et- leri Komutanı Çörekçı. Mılli Güvenlık Kurulu (MGK) Genel Sekreten Orgeneral İlhan Kılıç ile çok sayıda askeri ve si\ il kişinin katıldığı törende. Genelkurmay Başkanı Orgeneîal tsmail Hakkı KaradayTnın. "Laik.de- mokratik cumhuriveti canımız pahasına koru- yacağız" sözlerine de yer verdiği mesajı okun- du. Çörekçı. törende oku- nan 15 Mayıs Ha\a Şe- hıtlerini Anma Günü mesajında, "Aziz şehitfe- rimiz,bizeemanet bırak- \nkara Askeri Şehitliği'ndeki hava şehitlerini anma törenine Hava Ku\>etleri Komutanı Org. Ah- t&nız laikve demokratik m e t ç ö r e k ç i d e ^ t j ^ Törende ilk kadın pUot Sabiha Gökçen, MGK Genel Sekreten Org. İlhan Kı- İ S T Z Z b ? v e O r & Çö r e k Ç' Şehitierin kabrine karanfu koydular. (Fotoğraf: AA) rinin göklerdeki çelik kanatu yü- maz bekçileri olmav a de\ am ede- ceğjz" dedi. Mıllı Savunma Bakanı Turhan Tayan. törende okunan mesajın- da. "Çelik kanaüannı her türlü iç ve dış, tehdide karşı bir kalkan gi- bi kullanarak ulu önder Ata- türk'ün kurduğu laik >e demok- ratik Türkhe Cumhuri\eti'nin muhafaza ve müdafaasında can- lannı seve seve veren aziz şehitle- rimizi şükran ve minnede anıvo- rum" görüşüne yer \ erdi. Tayan. Hava Kuvvetlen'nin, laik ve de- mokratik cumhuriyetin yılmaz bekçileri olacağına dair inancını dile getırdi. Mesajlann okunma- sı ve konuşmalann ardından Çö- rekçi. şehıtlik özel deftennı ımza- ladı. Çörekçi ve Kılıç daha sonra şehıtlerin mezarlanna kırmızı ka- ranfil bıraktılar. Çörekçı ve Kılıç, kuşkulu bır uçak kazası sonucu şehit olan es- ki Jandarma Genel Komutanı Or- general Eşref Bitiis'ın mezarını da zıyaret ederek çıçek bıraktı. Komutanlar. törene katılan Atatürk'ün manevi kızı ve Türki- ye'nin ilk kadın savaş pılotu Sa- biha Gökçene sıcak ilgi göstenp birlikte fotoğraf çektirdiler. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel de Hava Şehitlerini Anma Günü nedenıyle bir mesaj yay ım- ladı. Demirel mesajında, dona- nım. bilgı ve yüksek disiplini ile dünyanın örnek kuvvetlennden olan Hava Kuvvetlen'nin, vatan sav unması için gösterdiğı özven- li çabalannın takdire şayan oldu- ğunu belırtti. Demirel. "Vatan semalannın korunması gibi büyük bir görevi başanyla yürüten başta pilotları- mız olmak üzere, bütün Hava Kuvvetleri nıensuplannuz. mille- timkin gü\en ve huzurunun da- yanaklanndandır" dedi TBMM Başkanı Mustafa Ka- lemli. mesajında. "Başta Hava Kuvvederimizolmak üzere ha\ a- cılıkta hizmet veren tüm kurum- lanmız, üstün görev anlayışı için- de çağdaş eğitim \e donanımlar- la daha da gelişerek güçlenecek- tir" görüşüne yer verdi. Başba- kan Necmettin Erbakan. silahlı kuvvetlerin. devletin maruz ka- labileceği düşmanca tutumlar karşısında, her bakımdan caydı- rıcı özelliklerinin gelişerek de- vam etmesine büyük önem ver- dıklerini bildirdi. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Türk Hava Kuvvetleri'nın bütün personeliyle Türkiye'nin semalannı en ıyi şekilde koruya- cak bilgi ve kararlılıga sahip ol- duğunubelirtti. Hava şehitleri; lzmir, Adana, Mersin, Diyarbakır, Antalya, Es- kişehir, Bursa, Malatya Çanak- kale ve Kayseri'de düzenlenen tö- renlerle de anıldılar. İsmail Nacar tarikatçı meczup' • Islamcı yazar ismail Nacar, "peştamallı şeytanlar" olarak nitelendirdiği tarikat üyelerinin başkalan tarafından kullanıldığını söyledi. ANKARA (UBA) - Islamcı yazar İsmail Nacar, "peştemalh şeytanlar" olarak değerlendirdiği tarikat üyelerinin büyük çogunlugunun "meczup" olduğunu söyledi. Nacar, son dönemde suç işleyen bazı kişilere meczup denildığini belirterek "Bu insanlann çoğunun meczup olduğu doğrudur. Eğer meczup olmasalar İslam konusunda Kuran'ı bir kenara bırakıp şeyhlerinin peşinden koşmazlar" dedi. Tanhte ilk hücre tipi terörün yine benzer meczuplar tarafından yapıldığını ıddia eden Nacar sözlenni şöyle sürdürdü: "Bu işin öncüsü Selçuklular döneminde Hasan Sabbah'tır. Her biri üç kişklen oluşan hücrelerle terör \apmıstır. Bu meczuplar o dönem, başta dönemin başbakanı Vezir Nizam- ül Mülk olmak üzere 134 devlet adamını öldürmüşlerdir." Bu kışılerin kendilerini meczup olarak kabul etmediğinı belirten Nacar, "Kendilerini Allah'a adadıklanm iddia ederler. Hacı Bayram Camii'ne gidin bakın etrannda her an 300- 500 meczup görürsünüz. Bu insanlan kuüanıyoriar" diye konuştu. Bakanlar Kıındu ııa 8 yıl kilicliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan ile RP'li bakanlann, 8 yıllık kesıntisiz eğitim tasansına muhalefeti nedenıyle Bakanlar Kurulu toplanamıyor. Erbakan. Mıllı Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç ile görüşmesinde 8 yıllık kesintisiz eğıtımin kabinede ele alınacağını belirtmesıne karşın. bu hafta da toplantıyı erteledi. Zorunlu eğitimin kesıntisiz 8 yıla çıkanlmasına ilişkin MGK karannın altına imza atan Erbakan, imam-hatip ortaokullannın mevcut statüsünü koruyabilmek için 5 artı 3 modelinde direnıyor. Erbakan, 13 mayıs günü DYP'li devlet bakanlan Bekir Aksoy ve Nevzat Ercan ile RP'li Adalet Bakanı Şevket Kazan ve Devlet Bakanı Abdullah Gül'den oluşan "kriz komjtesi"ni toplarken 8 yılda uzlaşma sağlanamadı. Aynı gün Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam ile görüşen Erbakan'ın 5 artı 3 modelinde direndiği. hükümetin her iki kanadını da memnun edecek bir taslak hazırlanmasını ıstediği belirtildi. Erbakan'ın. 8 yıllık kesintisiz eğitim yasa taslağının getirilmesi durumunda Bakanlar Kurulu'nda alt komisyon oluşturulmasını ıstediği de kaydedildi. Erbakan. dün Milli Eğitim Bakanı Sağlam ve MtT Müsteşan Sönmez Köksal ile görüştü. Bakanlar Kurulu'nu 6 haftadır toplamayan Erbakan. geçen hafta MGK Genel Sekreteri Kılıç ile yaptığı görüşmede, Bakanlar Kurulu'nun toplanacağı ve 8 yıllık eğitimin gündeme alınacağı sözünü vermişti. Kılıç, görüşme sonrasında gazetecilerin sorulanm yanıtlarken MGK kararlannm Bakanlar Kurulu'nda gündeme alınacağını belirtmişti. Bakanlar Kurulu'nun toplanamadığmın anımsatılması üzerine Kılıç. "Toplanacak. toplanacak" yanıtını vermişti. UZ YAZIIORIL4N BİRGİT Dün sabah, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 'Diyalog Gnıbu'nun Ba- sın Konseyi temsilcileri ile düzenledi- ği' 'Siyaset-Medya ilişkileri' toplantısı nedeniyle başkentin politik havasını görme olanağını buldum. 1997 Mayısı'nın Ankarası, bana 1970 yılı başkentinin politik görüntüle- rini çağrışttrdı. Adalet Partisi iktidar- daydı. Demirel de Başbakan. Parti içinde öncülüğünü Sadettin Bilgiç, Ferruh Bozbeyli, Faruk Sükan'ın yaptığı bir grup milletvekili, Demirel yö- netimine başkaldırmışlardı. Başkaldı- nnın somut gösterisi, o yılki bütçe ya- sasının genel görüşmesi ile oylaması sırasında sahnelendi. 42 Adalet Parti- li milletvekili, hükümetlerinin bütçesi için yapılan oylamada ret cephesinde yer aldı. Kalkışmanın haberi, çok so- mut bir biçimde o sabah Meclis kori- Çiller, Ağabeysine Ne Yapıyor? dorlannı kaplamıştı. Buna rağmen ık- tidar milletvekılleri, kendi sıra arkadaş- larından bir bölümünün, oylama sıra- sında isimleri okununca ayağa kalka- rak 'ret' diye bağırmalanna akıl erdire- miyorlardı. • • • Yalım Erez ve arkadaşlannın, 'RE- F/\/-//O/.'iktidanna karşı birsürediryü- rüttüğü hükümeti bozma girişimi, 1970'li yıllarda benim de o zamanki CHP'ninbiryöneticisi olarak yakından izlediğim bu olayı anımsattı. Öyle görülüyor ki DYP'li bır grup mil- letvekili, REFAHYOLhükümetinin ülke uzerindeki kâbusundan kurtulmanın en somut çözümünü, ortaklıktan aynl- makta gbrmüşler. Erez, söylendiğine göre arkadaşlarını dört halka içinde toplamış. Onlar adına ANAP, DSP ve CHP liderleriyle yaptığı görüşmelen ta- mamladıktan sonra Çiller'e gidip, DYP'nin de içinde, hatta başında bu- lunacağı yeni bir hükümetseçeneğınin gerçekleşebileceğini söylemek istiyor- muş. 'Muş..' diyorum. Çünkü, Bayan Çil- ler, kendisini DYP liderliğine getirdiği için minnet borcu olduğu söylenilen Yalım Ağabeysini, dün öğle saatlerin- de partiden ihraç hazırlıklan için grup yönetim kurulunu toplamıştı. Demek ki Yalım Erez'in liderine "Er- bakan 'dan aynl, DYP yeni bir oluşuma lokomotif olsun" önerisini yapması planı havada kalacak; onun yerine Erez'e disiplin kurulunun ihraç tehdidi gösterilecekti. ••• Haber, bir anda Meclis kulisini dal- galandırdı. Meclis kulisi, sadece Yalım Erez'in girişiminden korkarak 'ağaöey'sine kırmızı kart göstermeye hazırianan Çil- ler'in son girişimi ile değil, 26 mayıs As- keri Şûra toplantısı ile de meşgul. Olağanüstü toplantının görünen gündemi, bazı askeri personelin, son savunma stratejisine aykırı tutumları nedeniyle Silahlı Kuvvetler'den ihracı. Bir de görünmeyen gündem söz ko- nusu. Buna göre 31 mayısta toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu'ndan önce, kurulun askeri kanadı, adeta bir parti grubu toplantısı düzenleyen siyasetçi- ler gibi kendi tabanlarının nabızlannı dinlemeyi yararlı ve zorunlu gördükle- ri için tüm orgenerallerin görüşlerinı öğrenmek istiyorlar. Tabii o görüşleri öğrenecek olan, sa- dece Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlan olmayacak. Başbakan da 26 mayıs toplantısının canlı tanığı olacak. Canlı ve kimbilir ne kadar heyecan- lı. Yalım Erez hareketi, bakalım Doğru- yol'da kaç milletvekilinin ortak kalkış- ması olacak. Toplumun büyük çoğun- luğu, laik, demokratik cumhuriyeti, REFAHYOL hükümetinden kurtarmak isterken kaç DYP'li milletvekili, bu kur- tuluşu gerçekleştirecek 'sivil' kuvvet- lere katkıda bulunacak. BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Nüpnberg'de Bir Akşam... Nürnberg'e ne zaman gitsem, bir başka rahatla- rım. Almanya'nın bu gün görmüş kenti, öteki kent- lerinden neredeyse farklı bir seslenış içındedir: Gö- rünüşüyle, uygar insan ilışkilerıyle, kültüre ve sana- ta verdiği yerle... Aslında, hemen bütün Alman kentlerindeki gelişme orada da oldu: Daha 15. ve 16. yüzyıllardan başlayarak, ülkenın ticaret ve sa- nat merkezlerinden biri olmaya doğru yöneldi; ser- maye birikimi ve burjuva sınıfının dinamikliği. ora- da da 19. yüzyılın hakkını verip sanayileşmeyi des- tekledi. Öyle de olsa, 'Nürnberg'de başka' diyebi- leceğiniz şeyler görürsünüz: Düşünebiliyor musu- nuz, 15. yüzyılda yapılan surlar hemen hemen bü- tünüyle ayaktadır bugün. Onlara, Erlangen'dekiy- le beraber üniversitesinin şöhretini, müzelerini, ti- yatro ve galerilerini, sergi ve fuarlarını ekleyiniz. Dünya oyuncakçılığının merkezi diye de bilinir ki al- tın akıtır kente bu sanayı dalı. Sizi rahatsız edecek bir tek şey vardır orada: Özellikle 1933 yılından başlayarak, Nazi Partisi'nin hareketlenişi ve arka- ya bıraktığı ürpertici anılar... Geçen cumartesı Nürnberg'deydim. • Bir panelde, Nürnberg Alevî-Bektaşı Kültür Bir- liği'nin davetlisi üç konuşmacıyız: IsmetZeki Eyü- boğlu, Profesör M. Tahir Hatipoğlu ve ben. Tür- kiye'de demokrası ve eğitim sorunlarıyla. Aleviler ve Bektaşilerin demokrasi mücadelesindeki yerini tartışıyoruz. Panelin, dört bir yana dağıtılmış ilan- lannın üzerinde de, ad olarak şu çarpıcı sözler ya- zılı: 'Şeriata geçityok!' Eyüboğlu Hoca'mızın, Alevî ve Bektaşi düşünce- si üzerine -her zaman öğretici- konuşmasının ar- kasından, Hatipoğlu, Türkiye'de eğitimin 19. yüz- yıldan bu yana serüvenini -delilli ispatlı- anlatıyor: Cumhuriyet öncesi girişimlere, 1923 Devrımi'ni ya- panlann -kökten bıryenilikle- ekledikleri demokra- tik, laik, cumhuriyetçi, tek kelimeyle çağdaş katkı- yı bütün açıkhğı ile izliyorsunuz söylenenlerden. A- ma arkasından, özellikle 1950'lerle başlayıp günü- müze kadar olagelenleri dınliyorsunuz, bir kasvet basıyor içinızi: Demokrasi adına tezgâhlanmış bir oyunda, iktidara gelenlerın, yine demokrasi adına deyip bir çağdaş mirası nasıl harcayarak yok ettik- lerini görüyor, isyan duygularıyla dolup taşıyorsu- nuz. O akşam, böylesi duygularla konuştum. Hayır, hiçbir şey şaşırtıcı değil! Eğitim adına bu- gün karşılaştığımız sorunlar, bir yanm yüzyılı kap- layan 'gaflet ve dalalet 'lerin sonucudur. Adım adım bugünlere geldik, daha doğrusu getirildik. Şenat- çı partinin, merkez sağın -zaman zaman merkez solun da katılımıyla- kendisine hazırlayıp sunduğu bir mevziyı, bile bıle terk etmesini bekleyemezsi- niz. '8 yıllık kesintisiz eğitim 'in çağdaş pedagojiye, uluslararası belgelere uygunluğu onun umurunda olamaz; kendi nihai hedefidir gözettiği ve partiye militan yetiştiren bir fidellği ha deyince gözden çı- karamaz. Ama eğitimin sorunu sadece bu da değildir; hat- ta sorunumuz, ne yalnızca eğitim, ne de yalnızca laikliktir. Cumhuriyetin bütün kurumlarının içi boşal- tılmış, devletin üstüne kurulu olduğu, ya da olma- sı gereken ılkeler çiğnenmiştir. Daha fazlası yapıl- mıştır: Cumhuriyet, tüm yeniliklere açık, 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' kuşaklann yer alacağı birtop- lum modelini yaşama geçirmek istiyordu; bugün- se, kılığından kıyafetınden dünyaya bakış biçimıne kadar, köhnemiş bır çağın kalıplarına hapsedilmiş insanlann cemaati oluşturulmak ısteniyor. 2000'li yılların eşığınde yazgımız mı bu bizim? Hayır! Bugün gelip vardığımız nokta, sadece bir siyasal bunalım değildir: sıradan bir hükümet so- runu hiç değildir. Cumhuriyet'i, devleti ve toplumu, getirilip sokulduğu çıkmazdan çıkaracak, dev bo- yutlarda bir hareketlenışin doğum sancılarını çeki- yoruz. Açıkçası, bırsilkınış, yeni baştan bir Vnşa'dır aradığımız. Laik ilkenin yeniden yaşama geçırildiği, dinin tek- rar vicdanlara emanet edildiği, gençlerin okullarda dogmaların değil aklın ve bilimin ışığında yetiştiril- diği bir cumhuriyet; hukuk devletinın bir kez daha ayakları üzerine oturtulduğu, demokrasinin kural- lannın çağdaş ölçütlere göre belirlendiği, emeğin ve alınterinin baş köşeye geçirildiği bir devlet; ve son olarak çağın aydınlığına yüzünü çevirmiş bır toplum. Bunun yolunu açabilecek miyiz? Bu sorunun yanıtını hemen vermek zorundayız. Ufkumuzun btr an önce ışımaya ihtiyacı var; yok- sa, git gide bastıran karanlık zifirileşip birbirimizi gö- remez hale getirebilir bir gün. Türkiye'nin gerçek cumhuriyetçileri, gerçekten devrımci ve demokrat kadroları, bir yol ağzındadır- lar. Nürnberg'deki o güzel akşamdan Strasbourg'a dönerken de bunları düşünüyordum... Şehit gazeteci Hasan Tahsin anıldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Şehit gazete- ci Hasan Tahsin Konak'ta- ki İlk Kurşun Anıtı önünde anıldı. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel yayımladı- ğı mesajda. Hasan Tah- sm'ın ülkesıne yönelen tehlike karşısında takındığı tavır ve şahadetı ıle netıce- lenen eylemınin. bugün için de örnek teşkil, eden yüksek bır ruh seviyesinin işaretleri olduğunu belirtti. Başbakan Necmettin Erba- kan ise mesajında. Hasan Tahsın'ın vatan ve ulusuna duyduğu sevgıden aldığı güçle. Türk ulusunun esa- ret altında vaşayamayaca- ğının anlamlı örneklerin- den bırinı sergıledığinı kaydettı. Şehit gazeteci Hasan Tahsin için Konak'takı İlk Kurşun Anıtı önünde dü- zenlenen törende konuşan lzmir Gazeteciler Cemiye- tı Başkanı İsmail Sivri. iş- gal kuv\etlenne ilk kurşu- nun bir gazeteci tarafından atılmasının Türk gazeteci- lıği ıçın övünç ka>Tiağı ol- duğunu söv ledı. Sıvri, Türk basınının cumhunyet için mücadele edeceğıni belir- terek şunlan söyledi: "Cumhurh'ethalkınege- menliğidir, bağımsızlıktır. laikliktir. hukukun iisrün- lüğüdür. adalettir. Gerçek hederımiz çağı \ akalamak- ur. Türk basını Atatürk il- keve inkılaplan çerçevesin- de görevini sürdünnekte- dir." Son gûnlerde Türk ba- sinına karşı bırbaskı uygu- landığına dikkat çeken İs- mail Sivrı. özgür basının susturulamayacağını. bası- nı susturmak ısteyenlerın gün gelip basmdan medet umar hale geleceğini sözle- rine ekledi. Törene, tzmır Valisi Kutlu Aktaş, Demokrat Türkiye Partisi Genel Baş- kanı Hüsamettin Cindo- ruk. milletvekılleri İsmet Sezgin. Necdet Menzir, Yıldırım A\ cı, İzmir Ana- kent Beledıyesı Genel Sek- reter Yardımcısı TalatŞim- di, ünıversıte rektörlen. as- keri erkân. gazeteciler ve yurttaşlar katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle