Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16MAYIS1997CUMA
HABERLER
Perinçek: Çiller
CIA memuru
• İstanbul Haber Servisi-
Işçi Partisi (tP) Genel
Başkanı Doğu Pennçek.
Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Tansu
Çiller 'in "'CIA'nin
memuru'" olduğuna
ilişkin elinde somut
belgeler bulunduğunu
öne sürdü. Perinçek.
bugün saat 12.00'de il
merkezinde yapacağı
toplantıyla kamuoyuna
elindeki bilgileri
açıklayacağını belirterek.
"Yann gazetelerin
manşetleri bu olacak ve
mutlaka bır şeyler
değişecek. Şimdiye dek
Tansu Çiller hakkında
pek çok ıddıalanm oldu,
ama hiç ağzımdan
CIA'nin memuru olduğu
çıkmadı. Fakat şimdı
söylüyorum. Bunu
madde madde
anlatacağız" dedi.
Aczmendilere
yeni dava
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Eskışehir Cezaevı'nden
Niğde'ye gönderilen 20
Aczmendı hakkında,
"Atatürk'e hakaret, isyan,
devlet malınaziyan
vermek, hürriyeti tehdit
ve ahkoymak"
suçlanndan yeniden dava
açıldı. 20 Aczmendiye
aynca, mektup \e
ziyaretçi yasağının da
getirildıği bildirildi.
Yargılandığı Ankara 1
No'lu DGM'de geçen
gûnlerde tahliye olan
Süleyman Demiray adlı
Aczmendı de
"Arkadaşlanma destek
olacağım" dıyerek
cezaevınden çıkmadı.
Çetinkaya'dan
açıklama
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
TBMM Adalet
Komısyonu'nda aıle içi
şiddet olaylanna polis
müdahalesi yolu açan
tasannın görüşmelen
sırasında "Bu yasadan
mahlukatlar zarar görür"
sözlen tepkilere yol açan
DYP Konya Milletvekili
Necatı Çetinkaya. "'Kadın
'Eşrefül mahlukattır Yani
yaratılan en şerefli kutsal
bir varlıktır" dedim.
Kadını meleklerden üstün
tuttum" açıklamasını
yaptı Çetinkaya yaptığı
açıklamada. "Tasan
kadın haklannı en
mükemmel şekilde
koruyacak hale
getirildikten sonra
kanunlaştın lacaktı r"
dedi.
Erbakan'a soru
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Adana Milletvekıli
Erol Çevikçe, Başbakan
Necmettin Erbakan'ın
yanıtlaması ıstemiyle
verdıği soru önergesinde
"Kamuoyunda karşı
düşüncelen açıkça ortaya
çıkan mıllervekillen başta
olmak üzere grubunuzun
toplam üyelerinden kaç
tanesinin çocuğu ımam-
hatip okullanndan mezun
olmuştur ve halen kaç
tanesi bu okullarda
okumaktadır" diye sordu.
DHKP-C davası
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) -Izmir
DGM'de sörülmekte olan
13 sanıkirKınık DHKP-C
davası karara bağlandı.
Mahkeme heyeti 8 sanık
hakkında 3 yıl ile 21 yıl
arasında hapis cezası
verırken 15 yaşındakı
M.G. ile birlikte 5 sanığın
beraatini kararlaştırdı.
Tf
DSP Adana Milletvekili Tuncay Karaytuğ, Türkiye'nin 'Kuran Kursu Haritası'nı çıkarttı
15 biıı KuraııkursuANKARA (UBA) - Türkiye'de 4 bin
994"ü merkezi, 3 bın 604'ü şube olmak
üzere toplam 8 bin 598 adet yasal Kuran
kursu bulunduğu. bu kurslarda 160 bini
aşkın öğrencınin öğrenım gördüğü
ortaya çıktı. Devlet denetimi dışındaki
yasadışı Kuran kurslan ile birlikte. bu
sayının 15 bin. öğrenci sayısının ise 190
bine ulaştığı saptandı.
DSP Adana Millervekılı Tuncay
Karaytuğ, partisıne sunduğu bır raporla
Türkiye'nin "Kuran Kursu Haritası"nı
çıkarttı. Rapora göre 1996 dönemı
itibanyla 4 bın 994"ü merkezi. 3 bın
604'ü şube olmak üzere Türkiye'de
toplam 8 bin 598 adet Kuran
kursu bulunuyor. Yasal olmayan
kurslarla birlikte bu sayı 15 bine
• Karaytuğ'un raporuna göre 1996 dönemi itibanyla 4 bin 994'ü
merkez, 3 bin 604'ü şube olmak üzere Türkiye'de toplam 8 bin
598 adet Kuran kursu bulunuyor. Yasal olmayan kurslarla birlikte
bu sayı 15 bine ulaşıyor.
ulaşıyor. Yasal statüdeki Kuran bin 716. Konya'da ise 330 kursta toplam
kurslannda 160 binin üzerinde öğrenci. 14 bin 668 öğrenci eğitım görüyor.
yaklaşık 7 bin öğretıcinin denetıminde
öğrenım görüyor. Bu kurslardan mezun
olanlann sayısı 130 bin olarak
saptanırken. hafızlık belgesi alanlann
sayısının 3 bin 871 'de kalması dikkat
çekiyor.
"Kuran Kursu Haritasf'nda Adana.
Ankara, tstanbul, tzmır, Kon>a. Samsun
gibi büyük kentlerde Kuran kurslannın
fazlalığı dikkat çekiyor. Istanbul'da 334
kursta 17 bin 332, lzmir'de 132 kursta 4
Türkiye'de kuran kursu bulunmayan tek
il ise Tuncelı olarak gösteriliyor.
Türkiye'nin "Kuran Kursu
Haritası"na göre. illerdeki merkezi
kurslar şöyle sıralanıyor: Adana 147,
Adıyaman 44. Afyon 84. Ağn 11,
Amasya 56, Ankara 278. Antalya 74,
Amın 11, Aydın 52, Balıkesir 138.
Bilecik 16. B'ıngöl 10. Bıtlıs 9, Bolu 71.
Burdur 42, Bursa 128, Çanakkale 34.
Çankın 30. Çorum 69, Denizli 97,
Diyarbakır 19, Edırne 8. Elazığ 46,
Erzincan 20, Erzurum 67. Eskişehir 60.
Gaziantep 32, Giresun 67. Gümüşhane
31. Hakkâri 4. Hatay 78, Isparta 97, İçel
51. İstanbul 334. Izmir 132, Kars 15,
Kastamonu 52. Kaysen 90. Kırklareli
15, Kırşehır 24. Kocaelı 69, Konya 330.
Kütahya 102, Malatya 43. Manisa 120,
K.Maraş 152, Mardin 9. Mugla 27. Muş
10 , Nevşehir 76, Niğde 36, Ördu 114.
Rize 74, Sakarya 103, Samsun 235,
Siirt 14, Sinop 17, Sıvas 94. Tekırdağ
18,Tokat88, Trabzon 135,
Şanlıurfa 36, Uşak 39, Van 18. Yozgat
110. Zonguldak 75. Aksaray 34,
Bayburt 14. Karaman 29. Kınkkale 22,
Batman 13, Şırnak 3, Bartın 37,
Ardahan 8 , Iğdır 2.
Çörekg: Laik cumhurtyetin
çelikkuuttiıtx>kçileii\izANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hava Kuv-
vetlerı Komutanı Orge-
neral AhmetÇörekçi. la-
ik ve demokratık Türkı-
ye Cumhuriyeti ile Ata-
türk ilke ve devrimlerı-
nın göklerdeki çelik ka-
natlı yılmaz bekçileri ol-
maya devam edecekleri-
ni söyledi.
Hava şehitleri. Anka-
ra'da Cebeci Şehitli-
ği'nde düzenlenen tören-
le anıldı. Hava Kuv\et-
leri Komutanı Çörekçı.
Mılli Güvenlık Kurulu
(MGK) Genel Sekreten
Orgeneral İlhan Kılıç ile
çok sayıda askeri ve si\ il
kişinin katıldığı törende.
Genelkurmay Başkanı
Orgeneîal tsmail Hakkı
KaradayTnın. "Laik.de-
mokratik cumhuriveti
canımız pahasına koru-
yacağız" sözlerine de
yer verdiği mesajı okun-
du.
Çörekçı. törende oku-
nan 15 Mayıs Ha\a Şe-
hıtlerini Anma Günü
mesajında, "Aziz şehitfe-
rimiz,bizeemanet bırak- \nkara Askeri Şehitliği'ndeki hava şehitlerini anma törenine Hava Ku\>etleri Komutanı Org. Ah-
t&nız laikve demokratik m e t ç ö r e k ç i d e ^ t j ^ Törende ilk kadın pUot Sabiha Gökçen, MGK Genel Sekreten Org. İlhan Kı-
İ S T Z Z b
? v e O r
& Çö r e k
Ç' Şehitierin kabrine karanfu koydular. (Fotoğraf: AA)
rinin göklerdeki çelik kanatu yü-
maz bekçileri olmav a de\ am ede-
ceğjz" dedi.
Mıllı Savunma Bakanı Turhan
Tayan. törende okunan mesajın-
da. "Çelik kanaüannı her türlü iç
ve dış, tehdide karşı bir kalkan gi-
bi kullanarak ulu önder Ata-
türk'ün kurduğu laik >e demok-
ratik Türkhe Cumhuri\eti'nin
muhafaza ve müdafaasında can-
lannı seve seve veren aziz şehitle-
rimizi şükran ve minnede anıvo-
rum" görüşüne yer \ erdi. Tayan.
Hava Kuvvetlen'nin, laik ve de-
mokratik cumhuriyetin yılmaz
bekçileri olacağına dair inancını
dile getırdi. Mesajlann okunma-
sı ve konuşmalann ardından Çö-
rekçi. şehıtlik özel deftennı ımza-
ladı. Çörekçi ve Kılıç daha sonra
şehıtlerin mezarlanna kırmızı ka-
ranfil bıraktılar.
Çörekçı ve Kılıç, kuşkulu bır
uçak kazası sonucu şehit olan es-
ki Jandarma Genel Komutanı Or-
general Eşref Bitiis'ın mezarını
da zıyaret ederek çıçek bıraktı.
Komutanlar. törene katılan
Atatürk'ün manevi kızı ve Türki-
ye'nin ilk kadın savaş pılotu Sa-
biha Gökçene sıcak ilgi göstenp
birlikte fotoğraf çektirdiler.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel de Hava Şehitlerini Anma
Günü nedenıyle bir mesaj yay ım-
ladı. Demirel mesajında, dona-
nım. bilgı ve yüksek disiplini ile
dünyanın örnek kuvvetlennden
olan Hava Kuvvetlen'nin, vatan
sav unması için gösterdiğı özven-
li çabalannın takdire şayan oldu-
ğunu belırtti.
Demirel. "Vatan semalannın
korunması gibi büyük bir görevi
başanyla yürüten başta pilotları-
mız olmak üzere, bütün Hava
Kuvvetleri nıensuplannuz. mille-
timkin gü\en ve huzurunun da-
yanaklanndandır" dedi
TBMM Başkanı Mustafa Ka-
lemli. mesajında. "Başta Hava
Kuvvederimizolmak üzere ha\ a-
cılıkta hizmet veren tüm kurum-
lanmız, üstün görev anlayışı için-
de çağdaş eğitim \e donanımlar-
la daha da gelişerek güçlenecek-
tir" görüşüne yer verdi. Başba-
kan Necmettin Erbakan. silahlı
kuvvetlerin. devletin maruz ka-
labileceği düşmanca tutumlar
karşısında, her bakımdan caydı-
rıcı özelliklerinin gelişerek de-
vam etmesine büyük önem ver-
dıklerini bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller, Türk Hava Kuvvetleri'nın
bütün personeliyle Türkiye'nin
semalannı en ıyi şekilde koruya-
cak bilgi ve kararlılıga sahip ol-
duğunubelirtti.
Hava şehitleri; lzmir, Adana,
Mersin, Diyarbakır, Antalya, Es-
kişehir, Bursa, Malatya Çanak-
kale ve Kayseri'de düzenlenen tö-
renlerle de anıldılar.
İsmail Nacar
tarikatçı
meczup'
• Islamcı yazar
ismail Nacar,
"peştamallı
şeytanlar" olarak
nitelendirdiği tarikat
üyelerinin başkalan
tarafından
kullanıldığını söyledi.
ANKARA (UBA) -
Islamcı yazar İsmail
Nacar, "peştemalh
şeytanlar" olarak
değerlendirdiği tarikat
üyelerinin büyük
çogunlugunun "meczup"
olduğunu söyledi.
Nacar, son dönemde suç
işleyen bazı kişilere
meczup denildığini
belirterek "Bu insanlann
çoğunun meczup olduğu
doğrudur. Eğer meczup
olmasalar İslam
konusunda Kuran'ı bir
kenara bırakıp
şeyhlerinin peşinden
koşmazlar" dedi.
Tanhte ilk hücre tipi
terörün yine benzer
meczuplar tarafından
yapıldığını ıddia eden
Nacar sözlenni şöyle
sürdürdü:
"Bu işin öncüsü
Selçuklular döneminde
Hasan Sabbah'tır. Her
biri üç kişklen oluşan
hücrelerle terör \apmıstır.
Bu meczuplar o dönem,
başta dönemin başbakanı
Vezir Nizam- ül Mülk
olmak üzere 134 devlet
adamını öldürmüşlerdir."
Bu kışılerin kendilerini
meczup olarak kabul
etmediğinı belirten
Nacar, "Kendilerini
Allah'a adadıklanm iddia
ederler. Hacı Bayram
Camii'ne gidin bakın
etrannda her an 300- 500
meczup görürsünüz. Bu
insanlan kuüanıyoriar"
diye konuştu.
Bakanlar Kıındu ııa 8 yıl kilicliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Necmettin Erbakan ile RP'li
bakanlann, 8 yıllık kesıntisiz eğitim
tasansına muhalefeti nedenıyle
Bakanlar Kurulu toplanamıyor.
Erbakan. Mıllı Güvenlik Kurulu Genel
Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç ile
görüşmesinde 8 yıllık kesintisiz
eğıtımin kabinede ele alınacağını
belirtmesıne karşın. bu hafta da
toplantıyı erteledi. Zorunlu eğitimin
kesıntisiz 8 yıla çıkanlmasına ilişkin
MGK karannın altına imza atan
Erbakan, imam-hatip ortaokullannın
mevcut statüsünü koruyabilmek için 5
artı 3 modelinde direnıyor. Erbakan, 13
mayıs günü DYP'li devlet bakanlan
Bekir Aksoy ve Nevzat Ercan ile RP'li
Adalet Bakanı Şevket Kazan ve Devlet
Bakanı Abdullah Gül'den oluşan "kriz
komjtesi"ni toplarken 8 yılda uzlaşma
sağlanamadı. Aynı gün Milli Eğitim
Bakanı Mehmet Sağlam ile görüşen
Erbakan'ın 5 artı 3 modelinde
direndiği. hükümetin her iki kanadını
da memnun edecek bir taslak
hazırlanmasını ıstediği belirtildi.
Erbakan'ın. 8 yıllık kesintisiz eğitim
yasa taslağının getirilmesi durumunda
Bakanlar Kurulu'nda alt komisyon
oluşturulmasını ıstediği de kaydedildi.
Erbakan. dün Milli Eğitim Bakanı
Sağlam ve MtT Müsteşan Sönmez
Köksal ile görüştü.
Bakanlar Kurulu'nu 6 haftadır
toplamayan Erbakan. geçen hafta MGK
Genel Sekreteri Kılıç ile yaptığı
görüşmede, Bakanlar Kurulu'nun
toplanacağı ve 8 yıllık eğitimin
gündeme alınacağı sözünü vermişti.
Kılıç, görüşme sonrasında gazetecilerin
sorulanm yanıtlarken MGK
kararlannm Bakanlar Kurulu'nda
gündeme alınacağını belirtmişti.
Bakanlar Kurulu'nun toplanamadığmın
anımsatılması üzerine Kılıç.
"Toplanacak. toplanacak" yanıtını
vermişti.
UZ YAZIIORIL4N BİRGİT
Dün sabah, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nde 'Diyalog Gnıbu'nun Ba-
sın Konseyi temsilcileri ile düzenledi-
ği' 'Siyaset-Medya ilişkileri' toplantısı
nedeniyle başkentin politik havasını
görme olanağını buldum.
1997 Mayısı'nın Ankarası, bana
1970 yılı başkentinin politik görüntüle-
rini çağrışttrdı. Adalet Partisi iktidar-
daydı. Demirel de Başbakan. Parti
içinde öncülüğünü Sadettin Bilgiç,
Ferruh Bozbeyli, Faruk Sükan'ın
yaptığı bir grup milletvekili, Demirel yö-
netimine başkaldırmışlardı. Başkaldı-
nnın somut gösterisi, o yılki bütçe ya-
sasının genel görüşmesi ile oylaması
sırasında sahnelendi. 42 Adalet Parti-
li milletvekili, hükümetlerinin bütçesi
için yapılan oylamada ret cephesinde
yer aldı. Kalkışmanın haberi, çok so-
mut bir biçimde o sabah Meclis kori-
Çiller, Ağabeysine Ne Yapıyor?
dorlannı kaplamıştı. Buna rağmen ık-
tidar milletvekılleri, kendi sıra arkadaş-
larından bir bölümünün, oylama sıra-
sında isimleri okununca ayağa kalka-
rak 'ret' diye bağırmalanna akıl erdire-
miyorlardı.
• • •
Yalım Erez ve arkadaşlannın, 'RE-
F/\/-//O/.'iktidanna karşı birsürediryü-
rüttüğü hükümeti bozma girişimi,
1970'li yıllarda benim de o zamanki
CHP'ninbiryöneticisi olarak yakından
izlediğim bu olayı anımsattı.
Öyle görülüyor ki DYP'li bır grup mil-
letvekili, REFAHYOLhükümetinin ülke
uzerindeki kâbusundan kurtulmanın
en somut çözümünü, ortaklıktan aynl-
makta gbrmüşler. Erez, söylendiğine
göre arkadaşlarını dört halka içinde
toplamış. Onlar adına ANAP, DSP ve
CHP liderleriyle yaptığı görüşmelen ta-
mamladıktan sonra Çiller'e gidip,
DYP'nin de içinde, hatta başında bu-
lunacağı yeni bir hükümetseçeneğınin
gerçekleşebileceğini söylemek istiyor-
muş.
'Muş..' diyorum. Çünkü, Bayan Çil-
ler, kendisini DYP liderliğine getirdiği
için minnet borcu olduğu söylenilen
Yalım Ağabeysini, dün öğle saatlerin-
de partiden ihraç hazırlıklan için grup
yönetim kurulunu toplamıştı.
Demek ki Yalım Erez'in liderine "Er-
bakan 'dan aynl, DYP yeni bir oluşuma
lokomotif olsun" önerisini yapması
planı havada kalacak; onun yerine
Erez'e disiplin kurulunun ihraç tehdidi
gösterilecekti.
•••
Haber, bir anda Meclis kulisini dal-
galandırdı.
Meclis kulisi, sadece Yalım Erez'in
girişiminden korkarak 'ağaöey'sine
kırmızı kart göstermeye hazırianan Çil-
ler'in son girişimi ile değil, 26 mayıs As-
keri Şûra toplantısı ile de meşgul.
Olağanüstü toplantının görünen
gündemi, bazı askeri personelin, son
savunma stratejisine aykırı tutumları
nedeniyle Silahlı Kuvvetler'den ihracı.
Bir de görünmeyen gündem söz ko-
nusu.
Buna göre 31 mayısta toplanacak
olan Milli Güvenlik Kurulu'ndan önce,
kurulun askeri kanadı, adeta bir parti
grubu toplantısı düzenleyen siyasetçi-
ler gibi kendi tabanlarının nabızlannı
dinlemeyi yararlı ve zorunlu gördükle-
ri için tüm orgenerallerin görüşlerinı
öğrenmek istiyorlar.
Tabii o görüşleri öğrenecek olan, sa-
dece Genelkurmay Başkanı ve kuvvet
komutanlan olmayacak.
Başbakan da 26 mayıs toplantısının
canlı tanığı olacak.
Canlı ve kimbilir ne kadar heyecan-
lı.
Yalım Erez hareketi, bakalım Doğru-
yol'da kaç milletvekilinin ortak kalkış-
ması olacak. Toplumun büyük çoğun-
luğu, laik, demokratik cumhuriyeti,
REFAHYOL hükümetinden kurtarmak
isterken kaç DYP'li milletvekili, bu kur-
tuluşu gerçekleştirecek 'sivil' kuvvet-
lere katkıda bulunacak.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Nüpnberg'de Bir Akşam...
Nürnberg'e ne zaman gitsem, bir başka rahatla-
rım. Almanya'nın bu gün görmüş kenti, öteki kent-
lerinden neredeyse farklı bir seslenış içındedir: Gö-
rünüşüyle, uygar insan ilışkilerıyle, kültüre ve sana-
ta verdiği yerle... Aslında, hemen bütün Alman
kentlerindeki gelişme orada da oldu: Daha 15. ve
16. yüzyıllardan başlayarak, ülkenın ticaret ve sa-
nat merkezlerinden biri olmaya doğru yöneldi; ser-
maye birikimi ve burjuva sınıfının dinamikliği. ora-
da da 19. yüzyılın hakkını verip sanayileşmeyi des-
tekledi. Öyle de olsa, 'Nürnberg'de başka' diyebi-
leceğiniz şeyler görürsünüz: Düşünebiliyor musu-
nuz, 15. yüzyılda yapılan surlar hemen hemen bü-
tünüyle ayaktadır bugün. Onlara, Erlangen'dekiy-
le beraber üniversitesinin şöhretini, müzelerini, ti-
yatro ve galerilerini, sergi ve fuarlarını ekleyiniz.
Dünya oyuncakçılığının merkezi diye de bilinir ki al-
tın akıtır kente bu sanayı dalı. Sizi rahatsız edecek
bir tek şey vardır orada: Özellikle 1933 yılından
başlayarak, Nazi Partisi'nin hareketlenişi ve arka-
ya bıraktığı ürpertici anılar...
Geçen cumartesı Nürnberg'deydim.
•
Bir panelde, Nürnberg Alevî-Bektaşı Kültür Bir-
liği'nin davetlisi üç konuşmacıyız: IsmetZeki Eyü-
boğlu, Profesör M. Tahir Hatipoğlu ve ben. Tür-
kiye'de demokrası ve eğitim sorunlarıyla. Aleviler
ve Bektaşilerin demokrasi mücadelesindeki yerini
tartışıyoruz. Panelin, dört bir yana dağıtılmış ilan-
lannın üzerinde de, ad olarak şu çarpıcı sözler ya-
zılı: 'Şeriata geçityok!'
Eyüboğlu Hoca'mızın, Alevî ve Bektaşi düşünce-
si üzerine -her zaman öğretici- konuşmasının ar-
kasından, Hatipoğlu, Türkiye'de eğitimin 19. yüz-
yıldan bu yana serüvenini -delilli ispatlı- anlatıyor:
Cumhuriyet öncesi girişimlere, 1923 Devrımi'ni ya-
panlann -kökten bıryenilikle- ekledikleri demokra-
tik, laik, cumhuriyetçi, tek kelimeyle çağdaş katkı-
yı bütün açıkhğı ile izliyorsunuz söylenenlerden. A-
ma arkasından, özellikle 1950'lerle başlayıp günü-
müze kadar olagelenleri dınliyorsunuz, bir kasvet
basıyor içinızi: Demokrasi adına tezgâhlanmış bir
oyunda, iktidara gelenlerın, yine demokrasi adına
deyip bir çağdaş mirası nasıl harcayarak yok ettik-
lerini görüyor, isyan duygularıyla dolup taşıyorsu-
nuz.
O akşam, böylesi duygularla konuştum.
Hayır, hiçbir şey şaşırtıcı değil! Eğitim adına bu-
gün karşılaştığımız sorunlar, bir yanm yüzyılı kap-
layan 'gaflet ve dalalet 'lerin sonucudur. Adım adım
bugünlere geldik, daha doğrusu getirildik. Şenat-
çı partinin, merkez sağın -zaman zaman merkez
solun da katılımıyla- kendisine hazırlayıp sunduğu
bir mevziyı, bile bıle terk etmesini bekleyemezsi-
niz. '8 yıllık kesintisiz eğitim 'in çağdaş pedagojiye,
uluslararası belgelere uygunluğu onun umurunda
olamaz; kendi nihai hedefidir gözettiği ve partiye
militan yetiştiren bir fidellği ha deyince gözden çı-
karamaz.
Ama eğitimin sorunu sadece bu da değildir; hat-
ta sorunumuz, ne yalnızca eğitim, ne de yalnızca
laikliktir. Cumhuriyetin bütün kurumlarının içi boşal-
tılmış, devletin üstüne kurulu olduğu, ya da olma-
sı gereken ılkeler çiğnenmiştir. Daha fazlası yapıl-
mıştır: Cumhuriyet, tüm yeniliklere açık, 'fikri hür,
vicdanı hür, irfanı hür' kuşaklann yer alacağı birtop-
lum modelini yaşama geçirmek istiyordu; bugün-
se, kılığından kıyafetınden dünyaya bakış biçimıne
kadar, köhnemiş bır çağın kalıplarına hapsedilmiş
insanlann cemaati oluşturulmak ısteniyor.
2000'li yılların eşığınde yazgımız mı bu bizim?
Hayır! Bugün gelip vardığımız nokta, sadece bir
siyasal bunalım değildir: sıradan bir hükümet so-
runu hiç değildir. Cumhuriyet'i, devleti ve toplumu,
getirilip sokulduğu çıkmazdan çıkaracak, dev bo-
yutlarda bir hareketlenışin doğum sancılarını çeki-
yoruz. Açıkçası, bırsilkınış, yeni baştan bir Vnşa'dır
aradığımız.
Laik ilkenin yeniden yaşama geçırildiği, dinin tek-
rar vicdanlara emanet edildiği, gençlerin okullarda
dogmaların değil aklın ve bilimin ışığında yetiştiril-
diği bir cumhuriyet; hukuk devletinın bir kez daha
ayakları üzerine oturtulduğu, demokrasinin kural-
lannın çağdaş ölçütlere göre belirlendiği, emeğin
ve alınterinin baş köşeye geçirildiği bir devlet; ve
son olarak çağın aydınlığına yüzünü çevirmiş bır
toplum.
Bunun yolunu açabilecek miyiz?
Bu sorunun yanıtını hemen vermek zorundayız.
Ufkumuzun btr an önce ışımaya ihtiyacı var; yok-
sa, git gide bastıran karanlık zifirileşip birbirimizi gö-
remez hale getirebilir bir gün.
Türkiye'nin gerçek cumhuriyetçileri, gerçekten
devrımci ve demokrat kadroları, bir yol ağzındadır-
lar.
Nürnberg'deki o güzel akşamdan Strasbourg'a
dönerken de bunları düşünüyordum...
Şehit gazeteci
Hasan Tahsin anıldı
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Şehit gazete-
ci Hasan Tahsin Konak'ta-
ki İlk Kurşun Anıtı önünde
anıldı. Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel yayımladı-
ğı mesajda. Hasan Tah-
sm'ın ülkesıne yönelen
tehlike karşısında takındığı
tavır ve şahadetı ıle netıce-
lenen eylemınin. bugün
için de örnek teşkil, eden
yüksek bır ruh seviyesinin
işaretleri olduğunu belirtti.
Başbakan Necmettin Erba-
kan ise mesajında. Hasan
Tahsın'ın vatan ve ulusuna
duyduğu sevgıden aldığı
güçle. Türk ulusunun esa-
ret altında vaşayamayaca-
ğının anlamlı örneklerin-
den bırinı sergıledığinı
kaydettı.
Şehit gazeteci Hasan
Tahsin için Konak'takı İlk
Kurşun Anıtı önünde dü-
zenlenen törende konuşan
lzmir Gazeteciler Cemiye-
tı Başkanı İsmail Sivri. iş-
gal kuv\etlenne ilk kurşu-
nun bir gazeteci tarafından
atılmasının Türk gazeteci-
lıği ıçın övünç ka>Tiağı ol-
duğunu söv ledı. Sıvri, Türk
basınının cumhunyet için
mücadele edeceğıni belir-
terek şunlan söyledi:
"Cumhurh'ethalkınege-
menliğidir, bağımsızlıktır.
laikliktir. hukukun iisrün-
lüğüdür. adalettir. Gerçek
hederımiz çağı \ akalamak-
ur. Türk basını Atatürk il-
keve inkılaplan çerçevesin-
de görevini sürdünnekte-
dir." Son gûnlerde Türk ba-
sinına karşı bırbaskı uygu-
landığına dikkat çeken İs-
mail Sivrı. özgür basının
susturulamayacağını. bası-
nı susturmak ısteyenlerın
gün gelip basmdan medet
umar hale geleceğini sözle-
rine ekledi.
Törene, tzmır Valisi
Kutlu Aktaş, Demokrat
Türkiye Partisi Genel Baş-
kanı Hüsamettin Cindo-
ruk. milletvekılleri İsmet
Sezgin. Necdet Menzir,
Yıldırım A\ cı, İzmir Ana-
kent Beledıyesı Genel Sek-
reter Yardımcısı TalatŞim-
di, ünıversıte rektörlen. as-
keri erkân. gazeteciler ve
yurttaşlar katıldı.